Mark: Günaydın, sevgilim💗
Mary: 😑Şu kelimeye baskı yapmasan olmaz. Görmüyorum ben sanki.
Mark: Öyle daha güzel gözüküyor 😉
Mary: İşin gücün beni utandırmak. Hem sen tek taraflı sevgili oldun benimle. Fikrimi aldın mı?
Mark: İtiraz etmedin.
Mary: İtiraz hakkım yoktu.
Mark: Olsaydı da itiraz etmezdin. Beni istediğini biliyoruz bebeğim.
Mary: Tamam yani...itiraz etmemiş olabilirim.
Mark: Dünkü açık sözlü Mary'e ne oldu?
Mary: O arada bir geliyor😂
Mark: O Mary'i çok sevdim.
Mary: Bu Mary'i sevmedin yani?
Mark: Yine kendi istediğin gibi algılıyorsun...
Mary: Şaka yaptım ya. Kızma hemen.
Mark: İyi o zaman.
Mary: Eee?
Mark: Ne ee?
Mary: Kutlama yapmayacak mıyız?
Mark: Ne kutlaması?
Mary: Sen dün dedin ya, Sevgili oluşumuzu kutlamalıyız diye.
Mark: Haaaaa o mesele😜
Nasıl kutlayalım?
Mary: Bilmem. Biraz gezer ve bir şeyler yeriz işte.
Mark: Hayatımda gördüğüm en saf, en iyi niyetli kızsın.
Mary: Niye?
Mark: Ve bu özelliğin sana bir kez daha aşık olmamı sağlıyor.
Mary: Açık konuş ya anlamadım. Ne alaka şimdi saflık?
Mark: Emin misin? Açık konuşayım mı?
Mary: Konuş bakalım.
Mark: Ben kutlama derken çooook başka şeylerden bahsetmiştim.😘😏
Mary: Ne gibi şeylerden bahsetmiştin? O emojilerden korkmalı mıyım?
Mark: Yok korkacak bir şey yok. Yüz yüze, daha yakından anlatırım ben sana o şeyleri.
Mary: Bir saat sonra çıkacağım okuldan o zaman görüşelim olur mu?
Mark: Seni Saf'ım diye mi kaydetsem acaba?
Mary: Yine neden saf oldum?
Mark: Hiç... bir saat sonra oradayım.
Mary: Tamam, görüşürüz.