❋ KALP ORTAĞIM ❋

By elifnur_su

1.8M 75K 12.5K

Heyecanla başlayan yeni hayat. Yeni umutlar , yeni hayaller... Her istediğini yaptıran kontrol manyağı ve ina... More

❋ 1. BÖLÜM ❋
❋ 2.BÖLÜM ❋
❋ 3.BÖLÜM ❋
❋ 4. BÖLÜM ❋
❋ 5. BÖLÜM ❋
❋ 6. BÖLÜM ❋
❋ 7.BÖLÜM ❋
❋ 8.BÖLÜM ❋
❋ 9.BÖLÜM ❋
❋ 10. BÖLÜM ❋
❊ 11. Bölüm ❊
❋12. Bölüm❋
❋14. Bölüm❋
❋15. Bölüm❋
❋16.Bölüm❋
❋17.Bölüm❋
❋18.Bölüm❋
❋19.Bölüm❋
❋20.Bölüm❋
❋21.Bölüm❋
❋22.Bölüm❋
❋23.Bölüm❋
❋24. Bölüm❋
❋25.Bölüm❋
❋26. Bölüm❋
❋27.Bölüm❋
❋28.Bölüm❋
❋29.Bölüm❋
❋30.Bölüm❋
❋31.Bölüm❋
❋32. Bölüm❋
❋33.Bölüm❋
❋34.Bölüm❋
❋35.Bölüm❋
❋36.Bölüm❋
❋37.Bölüm❋
❋38.Bölüm❋
❋39.Bölüm❋
❋40.Bölüm❋
❋41.Bölüm❋
❋42.Bölüm❋
❋43.Bölüm❋
❋44.Bölüm❋
❋45.Bölüm❋
❋46.Bölüm❋
❋47.Bölüm❋
❋48.Bölüm❋
❋49.Bölüm❋
❋50. Bölüm❋
❋51.Bölüm❋
❋52.Bölüm❋
❋53. Bölüm❋
❋54. Bölüm❋
❋55. Bölüm❋
❋56. Bölüm❋
❋57. Bölüm❋
❋58. Bölüm❋
❋59. Bölüm❋
❋60.Bölüm❋
❋FİNAL❋
❋Özel Bölüm 1❋
Kalp Ortağım 2 : Gönülçelen
Tüm Bölümler Yayımlandı;)

❋13. Bölüm❋

27.3K 1.1K 18
By elifnur_su

Oy ve yorumlarınızla destek olduğunuz için teşekkür ederim.

Bu bölüm içinde oy ve yorumlarınızı bekliyorum, sizinle olmayı seviyorum.

Medya: Esin

***Keyifli Okumalar Dilerim Bir Tanelerim***

Egemen ve Cenk mutfakta kahvaltı hazırlıyorlardı bunun olduğunu pek sık göreceğimizi sanmıyordum doğrusu.

“Gözlerime inanamıyorum siz ne hamaratmışsınız,” dedim gülümserken, bir yandan da onların bu halini dalgaya alıyordum ne yani Cenk'in üzerindeki önlüğü kim görse onları dalgaya alırdı.

Egemen çırpmakta olduğu omlet tabağından kafasını kaldırıp baktı sadece gözlerini devirdi. Cenkte çay demliyordu bizim Sedef hanımda hazırlanıp çıkamamıştı ortaya koskoca adamlar kahvaltıyı hazırlamıştı nerdeyse.

“Madem siz bu kadar özveri ile çalışıyorsunuz bende masayı hazırlayıp yardım edeyim bari.”

“Bir zahmet o kadarını yapı ver biz burada sizin için uğraşıyoruz,” dedi huysuz bir şekilde. Egemen beyimize bak sen sol tarafından kalkmış sanırım yada hala sabah ki olay yüzünden bozuk atıyor.

“Egemen sana zorla kahvaltı hazırlatıyoruz gibi davranmasana istersen yap istemezsen yapma, huysuz halini çekmek istemiyorum,” dedim bıkkın bir halde.

“Cenk’in zoruyla yemek yapıyorum zaten, hadi oyalama beni masayı hazırla çok açıktım,” dedi omleti tavaya dökerken.

Cenk’te bir an bana baktı bir şey söylemek ister gibi bir hali vardı, ama söylemeye cesareti yoktu sanırım kesin konu Sedef ile ilgiliydi.

“Ben Sedef'e bakmaya gidiyorum geldiğimde masa hazır olsun,” dedikten sonra Cenk bana yandan bakış atıp mutfaktan çıktı.

Bende daha fazla masa konusunda bir şey duymak istediğim için hızla masayı hazırladım, kahvaltılıkları dizdim dilinmiş domates ve salatalığa baktım hepsini kesimi düzenliydi ben bile bu kadar dikkatli kesmem.

Çay bardakları, çatal ve tabakları da koyduktan sonra benim masayla işim bittikti bir süre sonra Sedef ve Cenk geldi mutfağa ikisinin de yüzünde tuhaf bir ifade vardı artık oda da ne yaptılarsa? Fesatlığım üzerimdeydi yine ya hadi hayırlısı.

“Günaydın,” dedi Sedef bize doğru utangaç bir şekilde bakarken.

“Günaydın,” dedim bende biraz tavırla.

Tamam belki Cenk’i eve o almamış olabilir ama bizim evimize girip onunla kalabiliyor olması kötü bir durum ve hoş değil.

Egemen yaptığı omletleri tabaklara koyup önümüze bıraktı, ve gelip yanıma oturdu. Cenk’te çayları doldurmuştu, çatalın tabak üzerindeki sesinden başka bir ses yoktu etrafta.

Sessiz sedasız yemeğimizi yedik, anlaşılan kimsenin sabahki olayla ilgili konuşası yoktu. Yemeğimizi bittikten sonra Sedef ile birlikte hızlıca mutfağı topladık.

“Esin, işin bittiyse çıkalım geç kalmak istemezsin biliyorsun ki Özgür ağabey bu konuda fazlasıyla hassas,” diye sızlanan Egemene gözlerimi devirmek ten kendimi alamadım.

“Çantamı alayım çıkalım ben hazırım,” dedim hızlıca. Çantamı aldığım gibi kapının önüne çıkan Egemene yetiştim asansöre binip giriş katın düğmesine bastı biz yavaşça aşağı inerken onunla göz teması kurmaya çalıştım ama olmadı.

“Karadenizde gemilerin mi battı, hayırdır ne bu surat beni sinirlendirecek hiç bir şey söylemedin bu durum beni korkutuyor bilesin,” dedim olayı şakaya vurarak.

“Annem yarın akşam seni yemeğe bekliyor biliyorum bu ortaklık meselesi benim fikrimi ama ne diyebilirim ki seni ailemin yanında görmek garip olacak üstelik dedem ve büyük annemde orada olacak. Anlayacağın büyük olay olacak birlikte yemek yememiz,” dedi asansörden çıkarken bende hemen peşinden çıkıp onu takip ettim.

Arabanın önüne geldiğimizde kapıları açtı, beklemeden ön koltuğa geçip oturdum oda sürücü koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı.

“Bu yemeği istemiyorsan söyle zaten benim içinde zor olur, annene yarın meşgul olduğumu söyleyebilirsin ben hiç bozuntuya vermem,” dedim aklıma gelen ilk çözümü söylerken.

“Sen benim annemi tanımıyorsun Leman Hanım kafasına koyduğunu yapmadan rahat etmez ailecek o yemek yenilecek başka çaremiz yok,” dedi sıkıntıyla nefes verirken.

“Madem başka çaremiz yok neden surat asıyorsun ki bunları başımıza sen sardırdın, biraz özverili ol ve bana cesaret ver, ben daha kız kardeşinle ne yapacağımı bilmiyorum Ayşıl çok hareketli ve heyecanlı bir kız,” dedim hızlıca düşüncelerimi söylerken.

“Ailemden kimsenin üzülmesini istemiyorum söylediğin sözleri dikkatle seçmeni öneririm,” dedi ciddiyetle.

Sanki ailesine hakaret edeceğim, ben büyüklerime saygı göstermeyi çok küçük yaşta öğrenmiştim, yetiştirilme tarzım olarak istesem bile ailesine kötü davranmazdım.

Gözleri yolda olsa da aklı yarın ki yemekteydi eminim, kim bilir aklından ne senaryolar geçiyordu, kesin olması muhtemel en felaket senaryoyu kurdu kafasında.

“Egemen, yarın için nasıl giyinmeliyim, ne daha uygun olur? Göze batmak istemiyorum, her düşündüğümü söylemeyeceğimden emin olabilirsin bu konuya dikkat ederim yarın ki yemek meselesini bu kadar takma rahat ol, bak bana seninle sevgili oyunu oynamayı bile kafama takmıyorum.”

“Her zaman ne giyiyorsan yarında öyle giyin özel bir şeye gerek yok kendin ol yeter, zaten annem çoktan sevdi seni ailenin diğer üyeleri de sever eminim,” dedi şirketin kapalı otoparkına girdiğimiz sırada.

“Eve gelip beni aldığın ve şirkete getirdiğin için teşekkür ederim her ne kadar bu yaptığımız ortaklıkta olsa sana karşı mahcubum,” dedim doğrudan gözlerine bakarak ve devam ettim “Merak etme yarın bir sorun çıkarmayacağım,” dedim güven vermek istercesine.

“Teşekkür ederim,” dedi sadece ve arabadan inip otoparkın içinden şirkete geçtik, burada da asansöre binip odalarımızın bulunduğu kata çıktık.

Tam zamanında gelmiştik şirkete Özgür bey odasına daha yeni giriyordu bende hızla odama girip çantamı bıraktım, derince soluklanıp Özgür beyin odasının kapısını tıklattım.

“Gel,” dediğini duyduğum anda içeriye girdim. “Günaydın Özgür bey, yapmamı istediğiniz bir şeyler var mı?” dedim pat diye adam daha ceketini çıkarmış askıya asarken. Hadi derler ya bir bismillah de yavaş gel diye benim ki de o hesap oldu adamın soluklanmama bile izin vermeden konuşmaya başlamıştım

“Günaydın, sabah sabah bu enerjiyi nereden buldun öğrenebilir miyim?” diye sordu masasına geçerken.

“Güzel bir kahvaltı yaptım iyi uyudum bugün okulum yok ayrıca dinç olmak için başka bir şeye gerek yok,” dedim kocaman tebessümle.

“Madem öyle yerinde duramıyorsun bana orta şekerli Türk kahvesi yapı ver uykum açılsın, ben senin gibi dinç değilim dün gece çalışmaktan iyi uyuyamadım bugünde babamın beni zorladığı görücü usulü randevuya çıkmam gerekiyor,” dedi bezgin bir halde bakarken.

“Bu tip randevuları genelde anneler hazırlamaz mı?”

“Benim annem yok, tam da bu yüzden evlilik konularını babamla konuşmak zorunda kalıyorum,” dedi sanki biraz tavırlı bir halde.

“Ben özür dilerim annenizin olmadığını bilmiyordum kahvenizi hemen getiriyorum,” deyip hızla çıktım odadan bir şey söylemesine fırsat vermedim.

Bu katta bulunan mutfağa gidip dolapları karıştırmaya başladım ne kahveyi ne cezveyi bulabilmiştim.

“Allah’ım Rabbim altı üstü cezve ve kahve nerede olabilir ki” diye söylene söylene aramaya devam ettim ama yoktu işte tüm dolaplarda baktım.

“Harika şimdi ben nereden bulacağım kahveyi!”

“İstersen ben sana yardım edeyim,” dedi bir kişi sesin geldiği yöne doğru dönünce buradaki ilk günümde tanıştığım Erkan beyi gördüm.

“Erkan bey günaydın.”

“Günaydın, bakıyorum da kahve ile başın dertte söyle bakalım kime yapacaksın kahveyi,” dedi manidar bir şekilde gülerken. Bana gelen görücüye yapacağım Allah aşkına Özgür beyden başka kime yapabilirim ki kahveyi.

“Özgür beye yapacağım ama ne kahve nede cezve bulabilmiş değilim.”

“Bulamazsın tabi ki çünkü mutfakta yok, bizim kahveleri Esila yaptığı için cezve ve fincan onun odasında duruyor bir tanem benim kahve sevdiğimi bildiği için sürekli yapar, kendi odasında mini bir mutfak var o yüzden burada bulunmuyor sabah sabah ne çok konuştum, sen bekle burada ben sana lazım olacak şeyleri getireyim,” dedi sevimli bir şekilde gülümserken, ona cevap vermeye fırsat bulamadan gitmişti.

Kahve malzemelerinin geleceğini duyunca istemsizce rahatladım Özgür bey benden kahve bekliyordu ben hala oyalanıyordum kızmasa bari.

Erkan bey elinde tepsi ile geliyordu ne yalan söyleyeyim üzerindeki takım elbiseyle tepsi taşıması biraz tuhaf duruyordu.

“Erkan bey çok teşekkür ederim, size de kahve yapmamı ister misiniz?” diye sordum nezaket gereğince.

“Rica ederim, ben kahve için Esila'yı bekleyeceğim.”

O odasına doğru giderken bende cezveye su kahve ve şekeri ekleyip karıştırmaya başladım, Erkan bey sağ olsun fincanı bile düşünmüştü işin garip tarafı ise üç tane fincan getirmesiydi.

Şimdi ben daha başka kime kahve yapacağım ki acaba üç tane kahve mi yapsam sanki beni uyarmak için üç fincan koymuş gibi.

Saçmalama Esin iki kişi daha olsaydı haberin olmaz mıydı dedim kendi kendime.

Üç tane kahve yapsam ne kaybederim ki cezvenin içine iki fincanlık su ve kahve daha koyup ölçüyü arttırdım, tabi şekerde eklemeyi ihmal etmedim.

Yavaş yavaş kaynamaya başlayınca köpükleri fincanları koyup köpüklü Türk kahvesi yaptım.

Fincanları güzelce tepsiye koyup dikkatlice yürümeye başladım, kahveleri dökmek istemem tabi ki.

Ben tam Özgür beyin odasının önüne gelmiştim ki kahvelerin yanına su koymadığm aklıma geldi ama geride dönmek istemediğim için tek elimde tepsiyi tutup kapıyı çaldım.

“Gelebilirsin,” diyen Özgür beyin sesini duyunca yavaşça içeriye girdim.

İçeride Özgür beyde dahil olmak üzere üç kişi vardı demek ki Erkan bey bana mesaj vermişti, mesaj vermek yerine söylese daha iyi olurdu ya neyse, zaten bu şirketteki insanlar bir garip.

“Özgür bey kahveniz,” dedikten sonra önce misafirlerin önlerine kahvelerini koyup sonrada Özgür beyin kahvesini koydum.

Özgür beyin kahvesini koyarken kısa bir an bakmıştım yüzüne, şaşkın bir hali vardı bunun nedeni ise üç tane kahveye gelmem olduğunu bilmek  memnun bir şekilde gülme isteğiyle dolması sağlıyordu.

“Afiyet olsun, başka bir isteyiniz var mı?” dedim hızlıca. İki tane orta yaşlı adam vardı Özgür beyin yanında ikiside beni baştan aşağı süzdüler, dış görünüş olarak tam bir iş adamı gibiydiler, takım elbiseli ciddi duruşlu ve otoriter halleri vardı.

“Oğlum sizin kahvelerinizi Esila yapmıyor muydu?” dedi saçları beyazlamaya başlamış olan adam.

“Baba Esila geç gelecekmiş bugün,” dedi bana bakarken.

Diğer adam ise bana bakıp “Yeni çaycı mı aldınız, Gül hanımla bir sorun mu yaşadınız,” diye sordu benden tarafa dönmeden.

“Nihat amca, Esin çaycımız değil benim asistanım sizinle tanıştırmadım kusura bakmayın, Esin Çevik yeni asistanım,” dedi ve bana dönüp devam etti, “Esin babam Metin, amcam Nihat ile tanış,” dedi otoriter bir şekilde.

Hafifçe kafamı eğip tebessüm ettim, “Benden istediğiniz başka bir şey yoksa ben izninizi isteyeyim.”

Nedendir bilinmez Metin bey ve Nihat beyin bakışlarından rahatsız olmuştum belki de kuruntu yapıyordum her zamanki gibi.

“Esin şuanlık başka bir şey istemiyorum çıkabilirsin,” dedi sakince.

Odadan çıktıktan sonra tekrar mutfağa döndüm cezveyi yıkayıp kağıt havlu ile kuruladım. Cezveyi, kahve kavanozunu ve şekerliği alıp Esila hanımın odasının yolunu tuttum.

Kapıyı tıklayıp bekledim herhangi bir ses gelmeyince girip girmemek konusunda kararsız kaldım sonra Özgür beyin Esila hanımın geç geleceğini söylediği aklıma gelince içeri girdim.

Odaya göz attım gerçekten de odanın içinde bir tane kapı vardı.

Doğruca o kapıya yöneldim, minicik bir mutfakla karşılaştım elimdekileri tezgaha bırakıp tam mutfaktan çıkmıştım ki biriyle burun buruna geldim.

“Ay,” dedim elimi göğsümün üzerine koydum anlık bir korkuyla.

“Seni korkutmak istememiştim,” dedi Esila hanım hızlıca hafif bir tebessüm yollamıştı.

“Şey ben özür dilerim, haberiniz yokken odanıza girmek istemezdim Özgür bey geç geleceğinizi söyleyince içeri girmek zorunda kaldım,” dedim mahcup bir şekilde.

“Sorun değil odam da ne bulmayı bekliyordun bakalım.”

“Özgür bey benden kahve yapmamı istedi, bende kattaki mutfakta cezve ve kahve bulamadım Erkan beyde sesimi duymuş sizin odanızdaki malzemeleri getirdi, bende işim bittiği için odamıza bırakıyordum özür dilerim habersiz girmek istemezdim.”

“Tatlım önemli değil ağabeyim ne zaman kahve isterse gelip malzemeleri alabilirsin hatta buradaki mutfağı bile kullanabilirsin rahat ol burası ailecek yönettiğimiz bir şirket çalışanlarımızda aileden sayılır,” dedi gülümserken.

“Teşekkür ederim görüşmek üzere,” dedikten sonra odadan çıktım. Aklımın bir köşesine alışverişe çıktığım zaman kahve malzemelerini almayı not ettim.

Kendi odama geçtiğimde ise yapacak daha iyi bir şeyim olmadığı için önceki gün baktığım dosyalarla oyalandım, sonra aklıma Egemen’in odasına hiç gitmediğim gerçeği geldi. Gidip bende onu rahatsız edebilirim değil mi ama?

Bu katın en solunda kalan odaya doğru yol aldım, Egemen’in odasının yanında Cenk’in odası vardı onun odasının karşısında da Canberk'in odası vardı.

Anlaşılan bu üç iyi arkadaş burada da ayrılmamışlardı. Egemen'in kapısını tıklatıp bekledim ses gelmeyince yine ikilem arasında kaldım ama içeri girmek daha iyi bir fikir gibi geldi yani neticede çakmada olsa sevgilim değil mi odasına girme özgürlüğüm olması gerekmez mi?

Aman sen de o benim odama pat diye girerken iyiydi ben girsem ne olacak ki, diye düşünüp bodoslama odaya daldım.

Egemen ve misafirini görünce keşke girmeseydim dedim ama iş işten çoktan geçmişti, elimde olmadan seslice yutkundum.

*******

Yeni bölüm Çarşamba günü gelecek.:)

Bölüm nasıldı?

Genel düşünceleriniz neler?

Sizi seviyorum.

Elif Diril.

Continue Reading

You'll Also Like

127K 3.8K 200
01.07.2015 & 01.10.2015
195K 16.9K 50
20.07.2020 ROMANTİZMDE 5. SIRADA Diğer hikayem BENİ SEV'de hepinizi bekliyorum. Biyografimden bulabilirsiniz. Eğer bu kitabımı beğendiyseniz onu da b...
177K 12.5K 32
Nisa nedenini hatırlamadığı şeyler yüzünden yıllardır iri yapılı adamlardan korkardı. Melih onun gördüğü en uzun ve kaslı adamdı. Ama ondan korkamaz...
168K 13.6K 60
Bir kaza ile gelen başlangıç Ve devamında nice vesile ... Birgül ve Orhan Ve onların vakti geldi Ömür sayfaları birbirine düğümlendi... Dilbeste:Gö...