❋ 1. BÖLÜM ❋

144K 3.5K 592
                                    


Merhaba benim değerli okuyucularım ikinci hikayem ile karşınızdayım. Desteklerinizi bekliyorum. Kocaman bir aile olmak dileğiyle.
***İyi okumalar***
Medya Esin ve Sedef

Zar zor evimizden ayrılıp otobüse binmiştik. Uzun çabalar sonucu valiz sayımızı azaltmayı başardık. Şuan uzun yıllardır birlikte olduğum arkadaşımla beraber Ankara'ya gidiyoruz. Yaşadığımız şehri değiştirmemizdeki en önemli etken üniversite eğitimi almak.

Yıllardır kurduğumuz hayalleri birlikte  gerçekleştiriyoruz, farklı bir şehir, farklı insanlar, yeni Bir başlangıç. Şuan bile heyecanımı dizginleyemiyorum. Otobüste ne kadar cam tarafında otursam da etrafı izlemek yerine vazgeçilmezim olan kitaplardan birini alıp okumaya başladım.

Yakın arkadaşım Sedef’de kulağına kulaklığını takıp başını omzuma yaslamış bu yolculuğun keyfini çıkarıyordu.

Ankara’da kalacağımız yeri çoktan belirlemiştik. Sedefin dedesinin bir tanıdığı sayesinde ucuz ama iyi çevreye sahip bir ev bulduk. Aradan geçen bir saatin sonunda ben heyecan nedeniyle okuduğum kitabı anlamazken, rahatına düşkün arkadaşım çoktan uykuya daldı bile.

Yolculuk boyunca kitap okuma hayallerim toz olup uçtu haliyle. En büyük nedeni ise Sedef’in uyurken bile bir saniye rahat durmaması. Bir süre dayanmaya çalıştım, arkadaşımın rahatı bozulmasın diye uğraş verdim ama en sonunda dayanamayıp kafasını itekledim. İşte o zaman omzumun ağrıdığını hissettim.

Kafasının iteklenmesiyle Sedef uyku mahmuruluğu ile gözlerini araladı yavaşça.

"Geldik mi?" dedi uykulu sesiyle. Bir yandanda esnemeyi ihmal etmemişti.

"Hayır canım daha bir saat var Ankara'ya ulaşmamıza," dedim sorusuna cevap olarak.

"Söyler misin madem daha bir saat var neden uyandırdın beni?" dedi uykusunu alamadığı sesi agrasif çıkmıştı.

"Kızım yattığın yer benim omzum, şuan hissetmiyorum. Çürüttün resmen, valla direndim ama benim ki de can dayanamadı," dedim kolumun acısını hafifletmek için ovalarken.

"Alt tarafı iki saat omzuna başımı yasladım abartmana gerek yok," dedi trip atarcasına saçlarını savurup önüne döndü. Hiç şu tavrını çekemeyeceğim kuzum kusuruma bakma...

Otobüsün camından dışarıya baktığımda havanın kararmaya başladığını fark ettiğim.

Kucağımda duran kitabımı kol çantama koyup içinden iki tane çikolata çıkardım. Birini Sedef’e uzattım. Hiç bir şekilde reddetmeden çikolatanın ambalajın açıp çikolatayı yemeye başladı.

Geri kalan yolculuğumuz ise sıkıcı bir şekilde geçti, ikimizde konuşmadık öylece sürüp gitti yol.

Ankara otobüs terminaline geldiğimizde, hızlanan kalbim nedeniyle derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.  Yavaşça koltuklarımızdan kalkıp dışarı çıkmak için harekete geçtik.

Otobüsten ilk çıkan yolcular bagajdan valizlerini alıp hızla uzaklaştılar. Sıra bize geldiğinde siyah ve mavi olan iki valizin, muavin tarafından bize verilmesiyle otobüsün önünden uzaklaştık.

Terminalin önünde bekleyen pek çok taksi vardı. En yakınımızda bulunan taksiye yaklaştık, bizim geldiğimizi gören taksi şoförü hızla sürücü koltuğundan kalkıp, valizleri bagaja yerleştirmemize yardımcı oldu.

Taksinin arka koltuğuna oturduk, Sedef’in taksi şoförüne evin adresini vermesiyle yola koyulduk.

Verilen adres sitesi tarzı evlerin bulunduğu bir sokaktı. Taksi ücretini ödeyip taksiden indik, valizlerimizide bagajdan çıkarıp sitenin girişine ilerledik.

❋ KALP ORTAĞIM ❋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin