Sapık Vampirim_Jeon Jungkook...

By sweet-kookiem

529K 18.1K 12.8K

Yorumlara bakmadan okursanız spoi yemezsiniz ♡ Not: Kitap adı ile ficin ne alakası var deme, önceden ayarlanm... More

Kahvaltı
Dans Kursu
Basketbol Maçı
Jungkook ve Kim Yeol'ün Kavgası
"Bana Kanını Vermeyeceğini Söylüyordun"
Jungkook'la Haneul Ne Konuştu?
Haneul'un Cevabı Ne Olacak?
"Sana İhtiyacım Var"
"Öpmeseydin O Zaman Beni"
"Şu İyi Eğlenceler Lafından Nefret Etmeye Başladım"
"Şapşal Ha?"
"Çok sevdin heralde"
"Ne Yani, Şimdi Beni Affet Diye Öpeyim Mi?"
"Ben Hislerimin Cevabını Öğrendim Jungkook!"
"Seni Seviyorum Jungkook!"
"Beni Bırakma Jungkook!"
"Evlen Benimle!"
"Çocuk gibisin!"
"Ama cezan ağır olacak cadıcım!"
"Jungkook, kurtar beni!"
"Evet Koca Bebek, EVET!"
"Ben baba olmak istiyorum Haneul!"
"Evet!"
"Evlenen Evlenene"
"İlişki Durumu Karışık"
"Ama İstiyorum!"
"Baba Oluyorum! Babaaaaaaaaaa...!"
"Aman ha bebişe dikkat!"
Min-Kyung
"Uzaylı"
"Oğluma söyle, annen seni çok seviyor"
Hafıza Kaybı
"Bi Bebeğe Göre Bu Normal Değil"
Haneul Azardan Hatırlamaya Başladı
"Jungkook, Seni Asla Bırakmayacağım."
"Jungkook Yardım Et Bana"
"Jungkook Affet Beni"
"İksirle Benden Uzaklaştırabilirsin Ama KALBİMDEN ASLA!"
"Bi Bebiş Daha Mı Gelse?"
bi bakın hele
feyki jeyk

Jeon Jungkook

40.8K 1.1K 1.6K
By sweet-kookiem

Hikaye (Dizi) Müziği

Merhaba millet. Ben Haneul Merve Ganghan. Adımın anlamı cennet , soyadımın anlamı ise güçlü demek. Pek güçlü sayılmam aslında ama bi kaç senedir güçlü olmaya çalışıyorum. Bazı ailevi nedenlerden dolayı. Ben yarı Türk Yarı Kore'liyim. Babam Türk annem Kore'li. Küçük de bi kardeşim var. Ama onlar şuan Türkiye'deler. Bende Kore'de. Ne zamandırda sesleri çıkmıyor. Bu beni üzüyor. Ne kadar arayıp ulaşmaya çalışsam da başaramadım. Tam 3 senedir. Lise 1'den beridir görmüyorum onları. Şuan Lise sondayım. Okula başlayalı 1 ay oldu. Ah alarm çaldı. Artık uyanma vakti.

yastığa gömülmüş kafamdan ağzımı oynatmaya çalışıp sesler çıkararak

"Sus be alarm! Ah.. Yine mi okul?"

Yüz üstü yatar bir pozisyonda konuşmaya devam ettim,

"Ne ara bitti hafta sonu? Nefret ediyorum şu okuldan.. Merhaba tavan günaydın. Bu gün nasılsın? Şahsen ben iyi değilim çünkü okul var. Ah n'apıyorum ben?"

*Delirmişsin*

"Bir iç sesim eksikti.. Doğru dedin, şu an senle konuşmam delilik mesela. Niye sustun? Ya kafayı yedim.."

Ayağa kalkıp hazırlandıktan sonra aşağı indim ve kahvaltımı yaptıktan sonra okula gittim. Okulun kapısından girdiğimde herkes bana bakıyordu. Bende millete şaşkın ve tuhaf bi şekilde ne olduğunu anlamadan baktım. Sonra arkamda 7 tane erkeğin gülüştüğünü duydum. Arkamı döndüğümde hepsi bana bakıyordu. Aslında okuldakiler bu 7 erkeğe bakıyordu , 7 erkek de bana. Aralarından bi tanesi de ağzına parmağını götürüp duruyordu. Tırsmıştım. Önümü dönüp okula girdim sonra da sınıfa. Bir de baktım 7 erkekten bana dikkatli bakanı bizim sınıfa girdi. Şaşırdığı gözünden belliydi.

Peki diğerleri Nerde? Amaaan bana ne canım.

"Diğerleri okulu bitireli çok oldu."

"Hı?"

Arkamdan gelen sese karşın dönüp baktığımda bakışlarımı gözkırparak karşıladı. Evet bu o çocuk. O kadar kısık konuşmama rağmen nasıl beni duydu? Yoksa bana mı dikkatini vermişti?

"Öyle şaşkın şaşkın yüzüme bakmaya devam edecek misin?"

"Hı? A! Şey.. Pardon. Ben.. Sen bana bir şey diyince bir an..."

"Bana ismini bağışlar mısın?"

Dışarda ki gibi sert Durmuyor. Kibar birine benziyor.

"Adım Haneul"

"Benim adım da Jungkook , Jeon Jungkook. Tanıştığıma memnun oldum."

Cevap vermeden biraz baktım. Bu işi sonlandırmak adına önüme dönücektim ki bana yine seslendi,

"Baksana"

"Evet?"

"Tenefüste kantinde beraber yemek yiyelim mi?"

"Hı?"

"Lütfen.."

Bu ne şimdi? Nerden çıktı birden bire bu teklif? Bu çocuk bana bildiğin asılıyor.

"Aa.."

"Kırma beni."

Gözleri parladı ve ben o an nedense büyüsüne kapılmışım gibi kabul ettim. O halini siz görseniz sizde dayanamaz kabul ederdiniz.

"Peki tamam."

"Teşekkürler, şekercik."

Göz kırpıp sırasına gitti.

"Hı?"

Şekercik? Bunu annem bana çok söylerdi.. Tamam bu kelimeyi herkes kullanıyor olabilir ama o neden bana öyle dedi?

...
Ders bittiğinde kantine yemek yemek için indik ama ben yiyemiyorum, ufak ufak alıyorum. Utancımdan.. O ise neredeyse hiç yemiyor.

"Neden yemiyorsun?"

"Bana diyorsun ama sende yemiyorsun."

"Ah.. Ben tokum galiba."

"Bende."

Aslında açım ama yeni tanıştığım birinin yanında hayvan gibi yiyemem! Mecbur eve gidesiyecen dayanıcaz..
O niye sırıttı öyle?
Ona tek kaşım hava da "ne" bakışı attım.

"N'oldu?"

"Asıl sana n'oldu? Ne güldün?"

"Hiç.. Aklıma bir şey geldi sadece."

"Ne geldi, söyle biz de gülelim."

"Hiç ya.. Boşver."

Bu çocukta bi gariplik var ama ne?
Ah ben açım..

"Yemeğini ye."

"Hı?"

"Önünde seni bekliyor "beni ye" diye. Aç kalacaksın sonra."

"A! Evet."

...
Okul nihayet bittiğinde eve gidecektim, güzelce karnımı doyuracaktım..
Ta ki Jungkook önüme çıkana kadar.

Şaşkın bakışlarımı üzerine yollayarak baktım.
"Ne?"

"Beraber lokantaya gidelim mi? Sabah yiyemedin bir şeyler."

Bu çocuk benim içimi mi okuyor? Hem yanımda hem uzakta ben ne dersem arkasına cevap veriyor sanki.

"Ee.. Cevap vermedin."

"Aa.. Şey.. Ben eve gitmek istiyorum. Belki sonra.. Hem, sen niye beni sürekli bir yere çağırıyorsun?"

"Arkadaş olmak için."

"Ne manada arkadaşlık?"

"Sıradan, sınıf arkadaşıyız işte. Daha ne olsun? Ne olmasını bekliyorsun?"

"Hayır bir insan arkadaşına sürekli şuraya gidelim buraya gidelim diye çağırmaz da.."

"Ben çağırırım."

Bön çöğöröröm.. Ukâla! Böyle arkadaşlık mı olur?

"Teklifin için teşekürler ama ben eve gidicem! Sen istiyorsan git lokantaya."

"Sensiz gitmeyeceğim."

Al işte.. Bu çocuğun benimle derdi ne?

"Yarın gidelim o zaman, ben bugün eve gitmek istiyorum."

"Peki tamam, yarın gidelim. En azından seni evine bırakayım."

Ah.. Şimdi imdat sapık var diye bağırcam!

"Teşekkür ederim ama ben kendim gidebilirim."

"Sonra sokakta, başına bir şey gelmesin?"

"BUNDAN SANA NE?"

"...tamam canım, ne bağırdın?

"Bağırmadım! Bağırdım mı? Özür dilerim ama çok üstüme geliyorsun. Beni sıkma! Ben sıkılmaya gelmiyorum.."

"İyi tamam, zorlamayacağım. Sen bilirsin. Ben kaçar o zaman."

"Güle güle."

Sahte bi sırıtışla cevap vermiştim, o ise mutlu bi suratla.

Sonra sahte gülüşümü bozarak konuştum,

"Şükür gitti. Bunun amacı ne ya? Sapık mıdır nedir? Aldık başımıza belayı."

*Bence tatlı bela*

"Ne alaka, ne tatlı belası? Normal sıradan bela!"

*Hadi hadi.. Sende hoşlandın çaktırmamaya çalışıyorsun.*

"Yok canım.. Bilmeden konuşma."

*Bilmeden konuşma mı? Farkındaysan ben senin iç sesinim. İçinde ne dönüp bittiğini iyi biliyorum canım.*

"Laf ebeliği Yapma da eve gidelim.
Ay ben iyi değilim.. İç sesime eve gidelim diyorum."

Yolda yürürken arkamdan ayak sesleri duydum. Arkama döndüğümde kimse yoktu. Her önümü dönüp yürüdüğümde ayak sesi geliyordu ve git gide yakınlaşıyordu.

"Bu ayak sesi git gide yakaşmasına rağmen arkamda kimse yok, çok garip."

En sonunda durdum ve seslendim.

"Ki-Kimsiniz? Kim var orda?"

Ses veren yoktu. İyice korkmaya başlamıştım.
Eve yaklaştığımda bir an önce kapıya varabilmek için adımlarımı hızlandırdım.
Tam kapının kilidini açıcaktım......

.
Kitabın düzenlemeye alınma tarihi,
290719

Kitabın anısı hatrına dizi müziği (:D) kaldırılmadı.

İyi okumalar~

- sweet-kookiem

Continue Reading

You'll Also Like

3.3K 339 20
Ben ondan, o benden kurtulmaya çalışıyordu. Ondan kurtulmak zordu. O kadar zordu ki. Çevrendeki kimseyi gözün görmüyordu. Kendine geldiğindeyse, asla...
193K 7.2K 30
Herkesin farklı hikayesi vardır öyle değil mi? Bazıları severek evlenirken bazıları zorla evlenir. Bu hikaye zorla evlenen Jeon Jungkook ve Kim Sun Y...
5K 175 10
Bir adam vardı. Şakakları zehir. Bir kadın vardı. Kalbi mezar. Bir de yanık bir sevda. Vuslat hiç bu kadar uzak olmamıştı.
176K 11.2K 28
Evet o aşıktı. Amatör bir aşık. Kalbi kırık ve solgundu, yeni yeşeren bir ağaç gibi, yeni olgunlaşmaya yüz tutmuş bir kiraz misali temiz ve tecrübesi...