*Sonlara doğru SMUT bulunmaktadır.*
İki sevgili uyandıklarında birlikte duş almış ve Luhan'ın yırtılmış deliği ile ilgilenmişlerdi. Luhan dönüştüğü için öncekine göre daha rahat bir şekilde atlatmıştı ama hala beslenmediği için gücünde aksaklıklar oluyordu. Sehun ise bu gibi zamanlarda yanında oluyordu.
"Yatağı yenilemeliyiz." Sehun diğerinin saçlarını tararken söyledi.
"Odanı da yenileyemez miyiz?" Luhan masum bakışları ile sorarken Sehun iç geçirdi.
"Bu odayı dinlenmek için ayırdım. Bu yüzden sadece yatak var. Artık birlikte kullanacağımıza göre kendi zevkimize göre bir şeyler tasarlarız." Luhan duydukları ile sevinçle el çırparlen Sehun onun bu haline güldü. "Aklındaki tasarım ne?"
"Odan çok karanlık. Sorun siyah olması değil, siyah ile de aydınlık bir ortam yaratılabilir. Mesela yerleri parlak siyah yapabiliriz ve tavanıda beyaz. Zaten cam duvar sayesinde yeterli ışık sağlanıyor. Kapıları ve ufak tefek şeyleri beyaz kullanarak daha aydınlık bir ortam sağlayabiliriz. Ama cam için perde gerek. Sevişirken her seferinde izleniyormuş gibi hissediyorum." Luhan cümlesini utanarak tamamlarken Sehun minik adamın söylediklerini değerlendirdi.
"Haklısın, dediğin şekilde deneyebiliriz."
"Peki sen? Senin bir düşüncen yok mu?"
"Sağlam bir yatak." Sehun'un söylediği ile Luhan utanarak başını eğdi.
"Başka?"
"Bir masa alabiliriz. Bu lazım olabilir. Ayrıca köşeye koltukta almalıyız. Dün gece anladığım kadarıyla buna ihtiyacımız olabilir."
"Deri olmaz! Kesinlikle deri olmaz! Saten, deri gibi şeyler çok rahatsız edici. Kaygan ve sinir bozucu."
"O zaman pamuklu kumaş kullanırız."
"Bu olabilir. Ayrıca ayna... Giysi odasında ve banyoda var ama odaya da bir boy aynası lazım."
"Peki... Bir de ayna. Bu kadarsa gidelim ve seni diğerleri ile tanıştıralım."
Sehun miniğini kaldırdıktan sonra elinden tutarak odadan çıkardı. Aşağıya indiklerinde herkesin bir şeylerle uğraştığını gördüler. Kai, Kyunsoo, Xiumin ve Chen mutfakta yemek hazırlıyor. Baekhyun ve Chanyeol film izlerken Suho ve Lay onlara eşlik ediyordu. Tao, Kris'in kucağında otururken birlikte kitap okuyordu. Herkes normal ve huzurluydu. Dışarıdan bakan biri bir düzine kurt adam yaşadığını düşünmezdi.
Luhan evde yenilikler yapıldığını gördü. Koridor ve merdivenler kırık beyaza boyanmıştı. Salon hala siyahtı, film izlemek için ideal ve koltuklar çoğalmıştı. Koltukların arkasında kitaplık ve okuma köşesi eklenmişti. Ayaklı abajurlar ile okuma kolaylığı sağlanmıştı. Mutfak masası büyülütmüş, sandalyeler çoğalmıştı.
"Merhaba çocuklar. Sonunda bize katılabildiniz." ikiliyi ilk fark eden Suho olmuştu. Herkes onlara dönerken Sehun gülümsüyordu, Luhan ise yabancılara şaşkınlıkla bakıyordu.
Sehun eşini koltuğa sürükleyerek kucağına oturttuğunda diğerleri de onlara katıldı.
"Dördünü tanıyorsun zaten. Onları atlarsak bu Suho ve aramızda en büyüğü o. Bizi toplayan kişide o. Gerçek adı Joon Myeon ama o Suho'u kullanıyor. Yanındaki eşi Lay. Senin gibi o da Çinli ve gerçek adı Yixing. Ailemizin doktoru o, gerçektede doktor ve Lay olarak ün saldığı için Lay'i kullanıyor. Arkadaki uzun boylu olanlarda Çinli. Sarışın olan Wu Yifan ama biz ona Wufan diyoruz. Eşi ile Kanada'da yaşadıkları için orada Kris olarakta tanınıyor. Siyah saçlı olan ise Zitao ya da sadece Tao. Onlar aramızdaki tek evli çift." Luhan'ın gözlerinden geçen pırıltı herkesi güldürürken Sehun burnunu miniğin saçlarına sürttü.
"Evlenmeyi istiyorsan en kısa sürede bunu yapabiliriz ama şimdi kaldığımız yerden devam edelim. Wufan ve Lay... Bu ikiliyi sende hissettin değil mi?" Luhan gerilerek rahatsızca hareket edererken konuşmaya kaldığı yerden devam etti.
"Bunu istemediğini hepimiz biliyoruz, bu yüzden sizi yalnız bırakmama kararı aldık. Yanınızda eşleriniz olduğu sürece dayanabildiğinizi bildiğimizden endişelenmene gerek yok. Biz size yardım ederiz. Bu konuyuda geçersek geriye Xiumin ve Chen kaldı. İkiside Koreli ve gerçek isimleri Minseok ve Jongdae ama Çin'de yaşadıkları için bu isimleri kullanıyorlar. Sincap suratlı olan Xiumin yani Minseok ve diğeri Chen."
Luhan eğilerek selamlarken diğerleride aynı şekilde karşılık verdi. Gözlerini diğerlerinde gezdirerek isimleri unutmamak için tekrar etti.
"Peki benim niye göz rengim sizden farklı?"
"Açsın bebeğim, açsın."
"Ama kurtların gözü mavi olmaz mı?" herkes onun bu saflığına gülerken Sehun devam etti.
"Sibirya kurtlarının gözleri mavidir. Bizim gibi Kızılderili kabilesine ait olanların gözleri kehribar rengini alır. Eğer aç bir kurdun gözleri siyahsa bu da Latin kökenlidir."
"Yani eski rengine dönecek?"
"Evet, dönecek. Herneyse, tanışma faslını geçtiğimize göre ilk avını yakalamaya gidebiliriz."
Sehun miniğini kaldırdıktan sonra kalkarak kapıya sürükledi. Tam çıkarken Kai konuşmaya başlamıştı.
"Geyiklere dikkat et Luhan. Sehun geyiğe benzediğin için geyik avlamayı bıraktı."
Luhan duydukları ile kıkırdayarak sevgilisine baktı ama Sehun umursamadı. Evden çıkarak ormana doğru ilerlediler. Ormanın derinliklerine doğru ilerlerken elleri bir an olsun ayrılmadı. Sonunda evden yeterli miktarda uzaklaştıklarında Sehun durdu.
"Üzerini çıkarmalısın yoksa dönüşünde parçalanacağı için eve çıplak dönmek zorunda kalabilirsin."
Luhan utansada sevgilisini dinleyerek üzerini çıkardı. Boxerı ile kaldığında Sehun'un da aynı şekilde olduğunu gördü.
"Nereye koyduğunu unutursan bu da çıplak dönmek zorunda kaldığını gösterir. Bu yüzden giysilerinin kokusunu ezberle." Luhan dinleyerek elbiselerini kokladı ve kokuyu aklına kazıdı.
"Şimdi sıra dönüşmekte. Dönüşünce benimle yine iletişim kurmaya devam edebilirsin. Sürü halinde olanlar için işe yarar bir durum. Avlanırken önce dinle. Sesleri takip et. Asla aceleci olma. Görüş açına girince sessizce izle ve uygun anında saldır. Zaten o an iç güdülerin seni doğru şekilde yönlendirir. Bu yüzden endişe etmene gerek yok. Dönüşmek için ise odaklan. Yeterince odaklanırsan bedenin ısınmaya başlar ve sıcaklık tüm bedenini sarınca dönüşürsün."
Luhan başını salladı ve gözlerini kapayarak odaklanmaya başladı. Etraftaki bütün sesleri dinledi. Kuşların sesi, ayaçların yaprak hışırtıları, rüzgarın sesi, sevgilisinin düzenli nefes alış verişi ve kalbi. Ritmik bir şekilde atan kalbinin sesi. Isınmaya başladığını algılayabilmişti. Parmak uçlarından başlayan sıcaklık kalbine doğru ilerliyordu. Kalp atışları hızlanırken daha çok odaklandı. Sıcaklık bedenini ele geçirdiğinde kendini dört ayak üzerinde buldu.
Sehun parlak, kahve postu olan sevgilisine bakarken derin nefes aldı. Başarmıştı... Luhan ilk sefere göre hızlı dönüşmüştü. Kehribar renkli gözler ona yönelirken o da dönüştü. Luhan ile yakın tonlarda renge sahip olsada eşi kadar güzel değildi. İlk defa kurt gören biri bile onun daha iyi olduğunu anlardı. Hangi kabileden olursa olsun Luhan'ın prens olduğu kolay anlaşılırdı. O, o benzersiz mükemmellikteydi.
Luhan ile bakıştıktan sonra işaret vererek koşmaya başladı. Luhan'da onu izlerken çevresini dinledi. Duyduğu ses ile aniden dururken Sehun'da durdu. Eşini izlerken miniğinin sağa baktığını gördü. O yöne baktığında yetişkin bir ceylan ile bakışlarını tekrar Luhan'a çevirdi. Eşi dediklerini uyguluyordu. Dikkatlice izliyor ve saldırmal için uygun anı bekliyordu. Kıpırdanan kulakları ile seslerede odaklandığı belli. Eşine o kadar odaklanmıştı ki Luhan ileri atılınca şaşırdı. Luhan'ın gittiği yere baktığında ceylanı çoktan etkisiz hale getirdiğini gördü. İlk denemedeki başarısı Sehun'u sevindirirken o da kendi avını aradı.
İşini bitiren ikili eve döndüğünde herkes onları karşılamıştı. Sehun her şeyi gururlanarak anlatırken Luhan utançla başını Sehun'un boynuna gömerek gizledi. Gözleri eski rengine dönmüştü. Ceylan için üzülsede yapabileceği bir şey olmadığı için unutmaya çalıştı.
Aradan geçen bir haftada odaları istedikleri gibi tamamlanmıştı. Öncekine göre daha aydınlık durması en çok Luhan'ı memnun etmiş olmalıydı. Yatak ise Sehun'u... Bakmaya gittiklerinde Sehun sağlamlık testi için yatağın üzerinde zıplamıştı ve Luhan çevredeki insanların bakışlarından utanarak oradan ayrılmıştı. Eve döndüklerinde ise Kai ve Kris'in yatağı taşıdığını görmüştü. Sağlamlık testini birlikte denemek ise... Evi boş buldukları an deneyeceklerdi.
Ceviz ağacından yapılma çalışma masası yatağın karşısına yeleştirilmiş, beyaz boy aynası tam yanında duruyordu. Sehun her an masanın üzerinde sevişmeyi önersede Luhan evin dolu olduğunu söyleyerek ertelemişti.
Aslında evdekileri önemseyen tek kişi Luhan'dı. Diğer çiftler kimseyi önemsemeden boş buldukları anlarda sevişiyordu. En azından film arasındaki banyoda yapılan oral sex. Sehun bunların hiç birini yapamadıkları için her saniye daha çok azıyordu ve bu Luhan için hiç iyi olmayacaktı. Neyseki miniği sert seviyordu. Belki de sert seven eşi için Kai ve Kyungsoo'nun oyuncaklarını deneyebilirdi. Kuzeninin, eşyalarını kullanmasına kızacağını sanmıyordu. Kyungsoo ise yardım sever biri değil miydi?
"Tanrım, evi boş bırakmayı ne zaman düşünüyorsunuz?" Sehun sonunda dayanamayarak miniği duştayken patladı. Hepsi şaşkınlıkla ona bakarken ilk anlayan Tao olmuştu.
"Sanırım bu akşam sizi boş bırakmalıyız, huh?" Kris olayı anlayan eşine gülerek sarıldı.
"Biz üzgünüz Sehun-ah, Luhan'ın ne kadar utangaç olduğunu unutmuşuz. Sanırım bu gece ve yarın sizi yalnız bırakmalıyız." Kyungsoo yumuşak sesle konuşurken Sehun rahatladığını hissetti. Usulca başını sallarken diğerleri onun bu haline güldü ve eşyalarını almak için odalarına gittiler.
Ev sonunda boşaldığında duyulan tek ses banyodan gelen su sesiydi. Sehun soluğu odasında, banyonun önünde aldığında şarkı mırıldanan eşinin sesi ile durdu. Kapıyı tıklattığında Luhan önemli olduğunu düşünerek suyu kapattı ve havluyu beline dolayarak kapıyı açtı. Aniden dudaklarına yapışan dudaklar ile sersemlesede karşılık verdi.
"Mmm, ıgmm, S-Sehun, neyin var?" Luhan ayrılabildiğinde usulca sordu.
"Ev boş olunca demiştin ve şu an kimse yok."
"Onları kovdun mu?" Luhan şaşkınlıkla sorarken Sehun onun sevimliliğine güldü.
"Hayır, onlar anlayarak kendileri gitti." Sehun söyledikten sonra tekrar miniğinin dudaklarına yapıştı.
Luhan şaşkınlıkla karşılık verirken sonunda rahatlamıştı. Öpücük giderek sertleşirken Sehun elini havluya attı. Su yeşili havludan kurtulduktan sonra ellerini küçük popoya attı. Sıkıca kavrayarak sıkarken Luhan iyice yanaşarak sürtünmeye başladı. Sehun öpücüğü bozmadan kendi giysilerinden de kurtuldu ve Luhan'ı kucağına aldı. İki penis birbirine değerken ıslak yerde kaymamaya çalışarak duşun önüne gitti. Bir elini çekerek suyu açtıktan sonra Luhan'ı soğuk fayansa dayadı. Duş başlığından akan su ile ikiside ıslanırken penislerini sürtmeye başladı. Luhan öpücüğü bozarak başını geri attı ve inlemeye başladı.
"Sana öyle bir an yaşatacağımki beni bu kadar oyaladığın için pişman olacaksın. Ya da sen sert seviyordun, belki de tekrarı için sen yalvarırsın."
Luhan kızararak bakarken başını eğdi ve miniğin boynunu emmeye başladı. Geçmeye başlayan izlerin yerine yenilerini bırakıyordu. Dişlerinide ekleyerek ısırsığında Luhan daha yüksek sesle inledi. Banyoda yankılanan sesi tekrar kulaklarına ulaşırken iyice sertleşti. Luhan ıslak saçlar arasına parmaklarını geçirerek eşini iyice kendine çekti.
Sehun geri çekildiğinde Luhan'ı kucağından indirdi. Miniğini ters çevirdikten sonra ellerini birleştirdi ve duvara dayadı. Poposunun arasına kalkık, sert penisini sürterken eğildi ve ensesini ısırmaya başladı. Isırıklar omuzuna ve sırtına yönelirken kalçalarını hareket ettirerek Sehun'u daha çok hissetmeye çalıştı.
Sehun bu kadar sürtünmenin yeterli olduğunu düşünerek ellerini ayırdı ve kalçalarından tutarak kendine çekti. Luhan iyice eğilirken bu pozisyonu ne kadar sevdiğini anladı. Sehun penisini deliğe konumlandırdıktan sonra hiç hazırlamadan ya da uyarmadan içine girdi. Luhan bu ani giriş ile çığlık atarken başını geri çevirdi. Sehun'un bakışlarından bir hafta oyalamanın ne kadar tehlikeli olduğunu anladı.
Sehun penisini ucuna kadar çıkardıktan sonra tekrar sokuyor, zevk noktasına ani vuruşlar yaparak benzersiz zevkler yaşatıyordu. Sehun sağ elini sıkıca tuttuğu kalçadan ayırarak Luhan'ın istediği şekilde sertçe ıslak popoya şaplak attı. Islaklık daha çok acı verirken Luhan zevki iliklerine kadar hissetti. Şaplak atmaya devam ederken daha hızlı ve sert becermeye devam etti.
Boşalacağını anladığında Luhan'ın içinden çıktı. Miniğini tekrar kendine çevirdikten sonra çömelmesini sağladı. Luhan karşısındaki patlıyacak gibi duran sert ve büyük penisi eline aldı ve çekmeye başladı. Dilini penisin başındaki yarıkta gezdirdikten sonra ağzına aldı ve emmeye başladı. Bir eli ile kalçalarını tutarken diğer eli ile topları ile oynadı. Sehun kahverengi, ıslak saçları tutarak küçük ağzı becermeye devam etti. Sonunda boşaldığında Luhan ağzından çıkarmadan emmeye devam etti. Hepsini yuttuktan sonra peniside temizleyerek bıraktı.
"Sıra sende. Benimde boşalmaya ihtiyacım var." Sehun duydukları ile sırıtırken diğerini kaldırdı ve öpmeye başladı.
~~Sonraki bölüm hard smut, şimdiden uyarıyorum. Bu bölümün başları sıkmış olabilir, ben bile yazarken sıkıldım ama bir şekilde Luhan diğerleri ile tanışmalıydı. Bu kadar smut sizi rahatsız ediyorsa ben daha en başından smut konusunda zengin bir fic olacağını söylemiştim. Smut sonrası KaiSoo özel bölüm yazmayı düşünüyorum. Bir ya da iki bölüm onlara ayırabilirim, sonra kaldığı yerden devam. HunHan mutlu devam eder sanıyordum o zaman çok fazla sıkar, bu yüzden gerçek olaya girmeye karar verdim. KaiSoo özel bölüm sonrası için tehlike çanları çalıyor. Zaten bu bölümü hemen smuta bağlamamdan belli pek romantiklik yapamayacağım. Anladığınız üzere bu bölüme kadar hep karakter tanıtımı, tanışmalar, ders vermeler oldu. Yani siz daha bir şey görmediniz. HunHan ve KaiSoo smutundan sonra belki smuta yer bile kalmayabilir. Az buçuk yine bir şeyler olur ama kesin değil. Sonraki bölüm yarın, beklemede kalın... ~~