innocent and naughty | hunhan

By InnocentLuhan

166K 6.1K 583

More

Innocent and Naughty
1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM *SMUT*
4. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM *SMUT*
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM *SMUT*
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM *SMUT*
KaiSoo Özel
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM *SMUT*
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM *FİNAL*
Analiz

5. BÖLÜM

5.5K 283 19
By InnocentLuhan

"Seninde beni gördüğün ilk andan beri aynı şeyleri hissettiğini biliyorum.  Eğer farklı bir kurt kabilesine ait olsaydık Kyungsoo'yu da yanıma alır ve buradan uzaklaşırdım. Yerin 7 kalt dibine iner ve kendimi zincirlerdim, hatta gerekirse öz kuzenime ve deli gibi aşık olduğum sevgilime ihanet etmemek için canıma bile kıyardım ama Kızılderili kabilesine ait olduğumuzdan ve bizim için ruh eşleri ve kayıp prens ya da prensesler değerli olduğundan kendimi geri çekmeyeceğim. Ne olursa olsun bunun üzerine gideceğim."

"Ben, ben n-ne-neden bahsettiğini a-anlamıyorum..."

"Anlamana yardımcı olmalıyım o zaman, huh?"

"Lü-Lüfen geri çekilir misin?"

"Bunu seninde istediğini biliyorum. Şimdiden sende benim gibi sertleşmişsin." Kai kendini iyice yaslayarak penisini miniğin kalçalarına sürterken bir elini bırakarak Luhan'ın önüne attı.

"Bedenim istiyor olabilir ama kalbim seni değil, Sehun'u istiyor." Kai duyduklarıyla aniden geri çekilirken dudaklarından küfür kaçtı.

"Lanet! Seni içeride bekliyorum. Endişelenme, sana zarar vermem. Kendi kuzenime ihanet etmeyecek kadar aile bağlarına sadığım." Kai hızla içeri gidince minik ellerini kalbine götürerek derdin nefes almaya başladı. 'Tanrım, ben neye bulaştım böyle?'

Çıplak ve minik ayakları ile salona gittikten sonra esmer olana en uzak köşeye geçti. Kai ise bu sırada kabilesine lanet okuyordu. Miniğin geldiğini görünce başını kaldırdı ama konuşmadı. Hormonları üzerine atlamasını söylesede ürkek bakışlarını gördükçe aklına Sehun ve Kyungsoo geliyor, kendisini dizginliyordu.

"Sehun ve Soo gelene kadar bekle. O zaman her şey daha iyi anlaşılır." Kai konuştuğunda Luhan kafasını sallamakla yetindi.

İkiside konuşmadan birbirine bakarken düşünüyordu.

Biri; Kabilesinin kutsal soyunun ve asil kanının nasıl oluyorda onlarla böyle oyun oynadığını,

Diğeri; Nasıl bir işe bulaştıda durumun bu hale geldiğini.

Ne kadar oturdularda böyle düşündüler bilmiyordu ama açılan kapı ile ikiside düşüncelerinden ayrıldılar. Kyungsoo mükemmel gülümsemelerinden birini sunarak sevgilisinin kucağına oturunca Kai içinde oluşan duygularla sevgilisine sıcacık gülümsemesini verdi. Sehun onların bu haline gülerek yeni bulduğu eşinin yanına gitti. Sevimli yaratığın dudaklarına yönelirken guruldayan karnı ile gülerek alnına yöneldi.

"Birileri benim gibi karnını doyurmamış sanırım."

"Eşyaların yerini bilmiyordum."

"Jongin'e sorabilirdin..."

"Seni beklemek istedim." Sehun gülerek miniği kaldırdı ve mutfağa yöneldi. Kai ise arkalarından bakmakla yetindi. Kyungsoo sevgilisindeki değişikliği anlamıştı ama onun gelip kendi isteği ile anlatmasını bekledi.

"Evet...  Ne yemek istersin?" Sehun küçük eşini rahat görünen sandalyeye oturturken sordu.

"Aşçımız ne önerir?" Luhan kıkırdarken konuştu.

"Aşçınız bu gürültücü yaratığı hızlı şekilde susturacak bir şey önerir." Sehun'da aynı şekilde karşılık verdi ve devam etti "Pizza yer misin?"

Luhan başını salladıktan sonra el çırptı. Sehun onun bu haline gülerek buzluktan pizzaları çıkardı. İki tanesini hazırlarken içecek olarakda kutu kola çıkardı. Hazırladıklarını miniğin önüne koyunca Luhan aç kurt gibi yemeğe atıldı.

"Sakin ol şampiyon, yemekler kaçmıyor. Görende seni kurt sanır."

"Beni almaya geldiğinden beri hiçbir şey yemiyorum. Çok acıkmışım, elimde değil."

"Özür dilerim, seni aç bıraktığım için." Sehun minik bedeni sarmalarken söyledi. Luhan sırtını patpatladıktan sonra gülerek ayrıldı ve yemeğe devam etti. Sehun ise kısa süre önce Jongin'in Luhan'ı sıkıştırdığı yere yaslanarak yemek yiyen aç ve sevimli canavarı izledi. Ne ironi ama...

"Bitti!" Luhan zafer kazanmış yarışçı edesında söyleyerek tabağı iktirdi. Sehun ise ona gülerek bulaşıkları makinaya tepti.

İkili içeri geçtiğinde Sehun tekli koltuğa geçerek miniği kucağına aldı. Kai ise olanları tekrar tekrar gözden geçirerek durumu analiz etmeye çalışıyordu. Kyungsoo sevgilisinin bu düşünceli ve dalgın haline endişelensede bekledi. Anlatması için sabırla bekledi... Sehun her an hareketli olan kuzeninin bu durgun halini fark ederek olaya girdi.

"Neyin var dostum? Luhan ile tanıştığına sevinmemiş gibisin, yoksa Luhan'ı sevmedin mi?" Luhan soru ile iyice kucağunda oturduğu kişiyle bütünleşti.

"Hayır, onu sevdim."

"O zaman sorun ne?"

"Zaten sorunda bu!"

"Ne demek istiyorsun sen?!" bunu soran Kyungsoo'ydu. Ani çıkışı herkesi korkutsada Jongin devam etti.

"Kyungsoo'ya aşığım, onu seviyorum, kalbim sadece ona ait ama Luhan... Onu gördüğüm andan itibaren bedenim tepki berdi. Bu eş mührü ile alakalı değil. Herkesin tek eşi olur. Onunla aramda olan bağ asil kan bağı. Luhan ayın gönderdiği asil kan, bunu damarlarımda akan kana kadar hissediyorum."

Sehun duydukları ile kucağındaki bedeni sahiplik duygusu ile iyice kendine çekerken Kyungsoo tırnakları avuç içine batacak hatta kanatacak kadar ellerini sıkıyordu. İkiside duyduklarına hazmetmeye balışırken Luhan soru dolu bakışlarını herkesin üzerinde gezdiriyordu.

"Daha ilaç içmedin değil mi? Odaya çıkalımda sana ilaç verelim. Soo! Diğerlerini ara!" Sehun keskin ve kararlı sesiyle sesiyle konuştuktan sonra küçüğü kucağına alarak odaya çıktı.

Luhan ani hız ile başı dönerken kendini yatakta buldu. Hızlı bir karaltı banyoya girip çıkıyordu. Karaltı önünde durunca bunun Sehun olduğunu gördü. Uzatılan ilacı içtikten sonra su dolu bardağı alarak ağzını ilacın iğrenç tadından temizledi.

"S-sehun-ahh, ne olcak şimdi? Ben hiç bir şey anlamadım."

"Sana her şeyi anlatıcam, endişelenme. Ben her zaman yanındayım."

Luhan duyduklarıyla Sehun'u kendine çekerek yatağa oturmasını sağladı. Yatağa oturunca başını Sehun'un kucağına koyarak yattı. Sehun açık renk saçlarla oynarken derin bir nefes aldı ve anlatmaya geçti.

"Kurtlar kendi aralarında kabilelere ayrılır. Bizim gibi Kızılderili kabileler insanlara zarar vermezler. Sibirya kurtlarıda öyle... Her ne kadar kızak çekselerde bizim gibi dönüşen kurtadamlar kızak çekmiyor. Birde Latin kökenli kabile var. Onlardan uzak durman gereki! Kızılderili ve Sibirya kurtları insancılken Latinler insan avlar. Bizi Sibirya kurtlarından ayıran en önemli özellik kızak çekme değil, asil kan. Bu 3 kabile arasında sadece Kızılderililerde asil kan ortaya çıkar. Bu kişinin kalbini verdiği değerli eşi olsa bile bedeninin seçtiği kişide vardır. Onu ise cinsel yolla kendine bağlar. Tıpkı senin gibi... Kendisine bağladığı bu kişi artık onun bir bakıma koruyucusu olur. Asil kanın başı derde girdiği an kendi canını ortaya koyarak onun canını korur. İkinizinde kalbi başkasını seçsede bedenleriniz bizden başka birbirinizide seçti. Luhan, bencil bir şekilde seni kuzenimle paylaşmak istemiyorum ama senin iyiliğin için bunu yapmalıyım."

"Bu durumda ben asil kan dediğiniz kişi mi oluyorum?"

"Sanırım öyle. Gelişen olaylar bunu gösteriyor."

"Ama benim asil bir yanım yok ki! Sıradanım ben."

"Ne kadar mükemmel olduğunu biliyor musun? Her ne kadar kabullenemesende gerçek bu."

"Sehun, ben sadece seni seviyorum. Bu kalbim sadece seni istiyor."

"Biliyorum bebeğim. Bende seni seviyorum. 168 yıllık bu yaşlanmış kalbim sadece seni istedi."

Sehun kucağında uyuyakalmış küçük bedenin saçları ile oynarken düşünüyordu. Gelecekten neler olacağını görmek ister gibi düşünüyordu. Luhan rahat kucakta kedi gibi kıvrılarak ağzını şapırdatınca gülümsedi ama düşünmeye devam etti. 'Ulu Tanrım! Kalbim bencil bir şekilde onu kilit altında tutarak saklamak istiyor ama kadere karşı gelemem değil mi? Kuzenim... Onunla saçma sapan siktiğimin bağı yüzünden aramızın açılmasını istemiyorum. Jongin'de, Luhan'da benim için  değerli. İkiside kalbimin yarısına sahip. Kuzenim tek ailem iken Luhan benliğim, ruhum, nefesim...'

Kyungsoo sevgilisinin kucağına oturmuş hiç bırakmayacakmış gibi sarılıyordu. Jongin ise Luhan'ı kısa süreliğinede olsa unutarak sevgilisine karşılık verdi. Sanki daha önce kanıtladığı sevgisini tekrar kanıtlayabilecekmiş gibi sıkı sıkı sarılıyordu.

"Çocuklara da haber vermeliyim."

"Biraz daha böyle kalalım Soo. Sadece sarılmak ve senin sıcaklığını hissetmek istiyorum." Kyungsoo başını salladıktan sonra tekrar başını Jongin'in boynuna gömdü.

"Sadece seni sevdiğimi biliyorsu değil mi bebeğim?"

"Evet, biliyorum. Bende sadece seni seviyorum. Hiç bir şeyi kafana takma. Ben ne olursa olsun her zaman senin yanında olacağım. Beni kovsan bile sülük gibi yapışarak senden ayrılmam."

"Ayrılma! Sakın benden ayrılma! Siktiğimin bağları umurumda bile değil. Ben sadece seni seviyorum ve tek ihtiyacım sensin Soo."

İki ayrı çift, dört ayrı beden ne olacağını düşünerek uyuya kaldılar. Ay ışığının aydınlattığı bu evde gerçek sevgileri ile birbirlerine sarılarak uyudular.

~~Jongin'e sinirlendiniz değil mi? Aslında onunda suçu yok... Bu bölüm yavaş yavaş gerçekleri ortaya çıkarmaya başlayan bölüm. Bundan sonra gerçek olaylara başlamaya düşünüyorum. Yeni bölüm yarın gelir. İyi okumalar canlarım ^^~~

Continue Reading

You'll Also Like

57.8K 5.5K 35
Harry hastanede uyandığında hayatında daha önce hiç görmediği dört oğlanla birlikteydi. Doktorlar ona hafıza kaybı yaşadığını söylüyorlardı. Ama oğla...
4.7K 400 22
Fenerbahçe'ye transferini gerçekleştirip gelen Szymański,neredeyse hep yedek klübesinde olup kadroya dahil olmayan Ryan Kent'i fark eder.
302K 19.5K 127
X : Hamileyim. Todoroki: Hayırlı olsun? X: Babası sensin :) Todoroki: Ben kızlarla hiç yatmadım karıştırdınız herhalde. X:Kız olduğumu kim söyledi. T...
23.3K 1.8K 24
Tilkiler masallarda genellikle sinsi, uyanık, üç kağıtçı ve yalancı sıfatlarıyla bilinir. Tilkileri masallarda ve fabllarda kurnazlığıyla tanımışızdı...