Birden üzerimdeki ağırlık kalktı ama bu sefer de kalbimin üzerine bir ağırlık oturdu.Kapı tıklatılıp açıldı ve ben başımı cama doğru çevirdim.Ama orada kimse yoktu.Sadece rüzgarın etkisiyle havalanan perde vardı.Biraz olsun rahatlamıştım gerçekten.Ama şimdi de vicdanım beni rahat bırakmıyordu.Ne yaptım ben böyle?
“Sevgili Fionam neyin var?" dedi Vlad en masum tavırlarıyla.Az önce yaptığım şeyin açıklaması hiçbir dilde yoktu oysa ki.Yüzüne baktım öyle mal mal.Ama kendimi toparlamam gerekiyordu.
“İy-iyim” dedim kekeleyerek.Vlad tebessüm edip yanıma oturdu.O arada üzerimde Vlad in gömleğinin olduğunu fark ettim hangi ara giydirmişti ki bana?Vampirlerin hızını sanırım hiç bir zaman çözemeyeceğim.
Vlad narin bir şeymişim gibi yanağıma dokundu düşüncemi bölerek.O zamana kadar bana bu kadar yaklaştığının farkına bile varmamıştım oysa.Tepki veremedim o yüzden.Korku dolu gözlerle baktım sadece.
“Korkuyorsun” dedi sakince Vlad elini yanağıma koyup.
“Hayır” dedim kendimi toparlayıp ve kendimi ondan biraz da olsa uzaklaştırmaya çalıştım.
“İyi bir yalancı değilsin” dedi sırıtarak.Ne diyecektim ki –Vlad boynuzladım seni aşkım- mı diyecektim?
“Kuşkularım var sadece” dedim geçiştirerek.Aslında kuşkum kendi duygularımı ilgilendiriyordu.
“Neden bu kuşku?" dedi sorgularcasına.Hiç beklemeden
“Aşktan” dedim.Derin bir şekilde gözlerie baktı.Bir of çekti.Sanki kendini bana kanıtlamaktan bıkmış bir hali var gibiydi. Elimi, tutup gözlerimin içine baktı.Şuan demin yaptığımın utancının üzerinde bir de Vlad in yeşil gözlerinin verdiği bir utanç duygusu hakimdi tüm bedenime
“Ateşin yaktığından,güneşin hareket ettiğinden ve gerçeğin bir yalan olduğundan kuşkulan,fakat benim aşkımdan kuşkulanma” dedi.Gözlerimden akan istemsizce yaşı sildim.O da beni narince dudaklarımdan öpecekken kendimi geri çektim.
“Sadece zamana ihtiyacım var” dedim sakince.Biraz sinirlenerek ama benim kırılacağımı da anlayarak yalan bir gülümseme koydu suratına.
“Hadi aşağıya inelim.Çocuklar merak etmesin ” dedi.Hemen de sahiplenmişti.Gören de kendi kanından sanat.
“Peki” dedim ve o gittikten sonra kendimi banyoya attım.Önce iyi bir duş aldım.Aynada saçlarımı tararken boynumdaki ufak izi gördüm.Oraya yavaşça dokunduğumda içim sızladı.Çünkü şuan kafam karışıktı.Ama bu çok saçmaydı.Ben ben Vlad e aşıktım.O çocuğa aşık olamazdım asla.
Aşağıya hazırlanıp inerken ağlamaktan şişen gözlerime saklamaya çalışıyordum.Tabi tüm gözler bendeydi.Vlad merdivenlerin başında bana hayran hayran bakarken içimde bir korku oluştu.Eğer Vlad öğrenirse bu olayı ne beni ne de Alex i yaşatmazdı.Ya da daha kötüsü beni bir vampir yapabilirdi.Bu isteyeceğim son şeydi.İlk başlarda vampir olmayı istesem de son bir kaç gündür nedense gelişen olaylar yüzünden bu düşünceden uzaklaşmıştım iyicene.
“Her zaman ki gibi göz kamaştırıcısın” dedi ve elimi öptü.Sahte bir gülücük yerleştirip başımı eğdim.
“Artık gitme vakti leydim” dedi Aoron arkadan atılarak.Bu anı bozduğu için biraz bozulmuştum ve bu konuşma tarzıma da yansımıştı.
“Bana ismim olan Fiona diye seslenmen yeter . 21.yüzyıldayız.” dedim sinirle.Aoron ve Vlad bu dediğime bozularak
“Özür dilerim Fiona onlar benim zamanımın adetlerine alışıklar” dedi kırgın bir tonda Vlad.Onu kırdığım için kendime küfür ede ede tüm aile olarak sözde,arabaya bindik.
Diğerleri benim bindiğim arabanın arkasındaki arabaya bindiler.Aramızda tek Dee yoktu.Çünkü onun daha önemli işleri varmış.
Okula geldiğimizde çocukların kaydı için stresliydim.çünkü gözüm ve lanet olasıca kalbim sikik kafalı Alex i arıyordu.Tabi insanlarda bana bakıyordu.Neticede sabah olaylı bir biçimde terketmiştim okulu ve şimdi ise geri gelmiştim.Hem de yanımdakilerle beraber.Birden koluma dokunarak dalgınlığımı bölen Adaline
“Sizinle aynı sınıftayız her şey ayarlandı” dedi .
“Bana siz de deme Adaline.Fiona demen beni yeterince mutlu eder.Hem seni alacaklarına emin misin? Yanlış anlama ama yaşın çok küçük gibi duruyor” dedim.Bu dediğime gülerek
“Efendi halletti” dedi bana göz kırpıp ve önümde küçük kız çocuklarına yakışır bir şekilde seke seke yürümeye başladı.
İlk ders olaysız geçmişti.Arkamda Aoron tek başına oturuyor ve kızların bacaklarına kesiyordu.Bir kaç kız da dönüp ona göz kırpıp duruyorlardı.Daniell önümde Jagger ile birlikte oturuyor.Adaline ise yanımda oturuyordu.Aoron dışında herkes pür dikkat dersi dinliyordu.
4.Dersin bitmesine 5 dakika kala seslide kalan telefonlarımıza aynı anda mesaj geldi ve tabi hoca da dahil olmak üzere tüm sınıf bize baktı.Ne kadar kendimi sıranın altına gömmeye çalışsamda kıl fizik hocası –kıl diyorum çünkü kendisin her boku yanlış anlatıyor ve hep ben düzelttiğim için de bana sinir oluyor- bana sinirle bakıp
“Bayan Sandres ,arkadaşlarınız ve sizin bir sorununuz mu var?”
-Evet bok kafa sorun sensin-
“Hayır efendim”
“O zaman artık geldiğiniz yaş itibariyle derste telefonların sesinin çıkmaması gerektiğini de bildiğinizi sanıyorum”
-Senin ben taa..-
“Haklısınız efendim özür dileriz”
“Ok”
-Yok yay ayı-
İç ses çeneni kapa.Evet nerede kaldım ben , evet millet işte mal tekrar dersine dönünce bende telefonuma çıkardım diğerleri gibi
Sevgili Fionam akşam bana ait kulübümde bir parti düzenleyeceğim.İstediğin herkesi davet edebilirsin.Hatta sen herkesi davet et.Sanırım tanışma olayının vakti artık geldi.
“Ne partisi şimdi bu?" dedim kısık ve sinirli bir ses tonuyla.
“Efendi sizin kendisine ait olduğunu dosta düşmana göstermek ve de müttefiklerinin yavaş yavaş geldiğini göstermek için düzenliyor” dedi Adaline.Aman ne hoş ben de bir süs köpeğiydim zaten.
……………
Benim için çağırma olayına Adaline e attım ve ben de bahçeye çıktım.Herkes birbiriyle yiyişiyor yada sigara içiyordu.Benim gözümse sadece bir kişiyi arıyordu ALEX.
Bana yaptığı şeyler hala aklımın bir köşesinde tazeydi.Ama bu yanlıştı.Ona bunu anlatacak ve bu olayı ikimizin de unutmasını sağlayacaktım.Ben Vlad e aittim çünkü.
Konvoy eşliğinde eve geldiğimizde Vlad in çoktan benim adıma verdiği kararlara bakıyordum.Yani siyah askılı elbiseme ve bilekten bağlı ayakkabılarıma.Bu çok sade olan elbiseyi elbette de giymeyecektim.Dolabımdan mezuniyetim için düşündüğüm ve aldığım kırmızı uzun kuyruklu elbisemi aldım ve onu giydim.Gelen saç ve makyaj ekibini evden kovdum ve saçımı makyajımı kendim yaptım.Bir saate hazırlanıp aşağıya indiğimde.Karşımdaki Aoron,Daniell,Adaline,Jagger ve bizim siyahların kadını Dee ağzı bir karış açık baktılar bana.Adaline yaşına göre pembe bir elbise giymiş Dee götünü gösteren mini bir elbise giymiş,ki kahretsin çok taş olmuş.Erkekler ise takım elbise giymişlerdi.
“Efendinin aldığı elbise bu değildi” dedi Dee soğuk bir tavırla.
“Demek ki elbisemi sen seçtin.Zevksizliğinden tahmin etmiştim zaten” dedim birden sorduğu soru karşısında.İçimi aynı zamanda da bir kıskançlık tutmuştu.
“Ben arabadayım.Efendiye sözüm var” dedi sinirle ve çıkıp gitti.
“Çok güzel olmuşsun Fiona” dedi Adaline,Dee yi boğma düşüncemi bölerek
“Tam bir kaplan kız” dedi Aoron beni güldürmek için
“Yırtıcı dişi gibisiniz leydim” dedi Jagger,sonra da utandı.Bu çocuk gerçekten çok tatlıydı.Vay be gerçekten sıcak kanlı insanlardı.Hemen kaynaşmıştık.Sanırım artık benim de arkadaşlarım vardı.
“İşte bu” dedi Daniell.Hepsine teşekkür ettim ve arabaya binip gideceğimiz yere doğru yola çıktık.Sessizliği bozmak için
“Siyahların kadını nerede?"dedim
“O bizle çok takılmaz.Arabası var arkadan geliyor” dedi Aoron.
“Neden hep tek?"
“Çünkü o bizden önce de efendiyle beraberlermiş.Yani efendinin ilk karısı öldükten sonra ilk vampir olanlardan biridir.Ondan bizi beğenmez ve takılmaz” Dedi Adaline
“Vlad size nasıl vampir olduğunu anlatmadı mı yani” dedim şaşkınca
“Hayır” dedi Adaline
“Leydi Mina dışında” dedi Daniell
“Her şeyin altından bu kadın çıkıyor ya sinir oluyorum” dedim.Ben sesli düşündüm sanırım.Konuyu değiştirmek istercesine
“Peki sen ve abin nasıl vampir oldunuz ?"dedim Adalin e.Bana üzgün bir gülücük atıp
“Benim zamanımda verem ölümcül bir hastalıktı.Savaş zamanı ben bu hastalığa yakalandım.Babamız savaşta öldüğünden ve annemizde kederden öldükten sonra abimle yalnız kaldık.Ben de kısa süre sonra bu hastalığa yakalandım.Doktorlar çare bulamadılar.Abimse o zamanlar vampir diye yakılan insanların ölüm emrini veren kızıl ejder konseyine katıldı ve vampirlerin atası olan efendinin yani Dracula nın izini sürdü ve onu buldu.” Adaline in kaldığı yerden Daniel devam etti
“Efendiyi buldum ve ona canım karşılığında kardeşimi kurtarmasını istedim.O da tek bir şart öne sürdü.Hayat boyu ona sadık kalacaktım,kalacaktık.Kabul ettim ve o gece önce kardeşimi sonrada beni değiştirdi.İlk uyanışımı hayatımın son saniyesine kadar unutamam.O açlık o kana susamışlık…O cehennem…..” dedi ve dişleri ortaya çıkınca Daniell in , ellerini araba koltuğunun yanlarına geçirdi ve kopardı.
“Abi sakin ol” dedi Adaline ve abisinin başını okşadı.Daniell hemen sakinleşti ve kardeşine gülümsedi
“İşte ve sonra sayısız savaşlara katıldık.Efendi bizi hep korudu.Hiç bir zaman yalnız bırakmadı.Bizimle malını paylaştı.” Dedi ve içten bir şekilde gülümsedi.
“Peki ya sen Aoron?” dedim.Dikiz aynasından bakarak bana pis bir sırıtış gönderdi
“Duymak istediğine emin misin benim ki hiç duygusal değil” dedi sırıtarak
“Anlat hadi” dedim gülerek.Derin bir nefes alıp
“Ben de Daniell ve Adaline den bir yıl sonra dönüştüm.Annem bir fahişeydi ve ben bir genelevde büyüdüm.Babamı hiç tanımadım.Yaşım ilerledikçe de genelevin maması bana artık bedava kalacak yaşı geçtiğimi söyledi ve bana bir iş teklifinde bulundu.Annemi emekli edeceğini ama onun yerine benim çalışabileceğimi söyledi.Annem için anında kabul ettim teklifi ve zengin leydilerin evine gidip onlara jigololuk yaptım.Artık işimde profosyonelleştiğim bir gün kadının kocası bizi yakaladı.Bildik şeyler adam tabancasıyla beni kıçımdan vuracakken camdam içeri siyahlar içinde uzun saçlı bir adam girdi.Draculaydı bu.O zamana kadar adını hep duymuştum.Ama hiç karşılaşmamıştı.Oracıkta adamın kafasını kopardı ve kanını içti.Sıra kadına gelince ona da aynı işlemi yaptı.Bana gelince de sadece bol miktar para verdi ve kadını oyaladığım ve onun işini kolaylaştırdığı için teşekkür etti.Tam gidecekken ondan beni dönüştürmesini istedim.Ama o kabul etmedi.” Dedi durdu ve direksiyonu sıkmaya başladı.
“Aoron “ diye uyardı seslice Daniell
“Sonra ertesi gün eve gittiğimde annemi evde çıplak ve ölü buldum.Biri anneme tecavüz etmiş ve onu sonrada öldürmüştü.Kimsemiz olmadığından annemi sadece ben ve genelevdeki çalışanlar mezara götürdü.Papaz bile annemin bir günahkar olduğunu söyleyip cenazede dua okumayı reddetti.Annemim mezarı başında bir hafta kalıp ağladım.Sadece ağladım.Lanet olasıca kaderimi küfür edip ağlarken ben omzuma o el dokundu.-İntikam için yanan bir yürek her zaman benim dostum olarak kalır- dedi ve beni oracıkta dönüştürdü.Sonra ise annemi öldüren o piç kurusunu takip ettim onu buldum ve canlı canlı kanının son damlasına kadar içtim” dedi.Aslında aralarında en çok çekenin Aoron olduğuna karar vermiştim.Onu anlıyordum neler yaşadığını,neler çektiğini.Ama diyecek lafım yoktu.
“Sizi telafi eder mi bilmem ama ben de yurtta büyüdüm.Ailemi hiç tanıyamadım” dedim.Adaline bana sıkıca sarıldı
“Seni bundan sonra kardeşim olarak gördüğümü bil hep Fiona” dedi Aoron.Omzuna şakasına bir yumruk vurup
“Ağlatacaksın beni , makyajım akarsa da seni fena benzetirim” dedim güldü.Göz ucuyla arabaya bindiğimiz ilk andan beri sessizce dışarıyı izleyen Jagger e baktım.
“Jagger” dedim.Kızarmış gözleriyle bana bakıp
“Yalnızken anlatsam daha iyi olur” dedi.Adaline abisine yaptığı gibi Jagger inde saçını okşadı ve Jagger de huzur bulmuş gibi gözlerini kapadı.Adaline elini çekti ve utanarak bana baktı.Sanırım havada aşk kokusu var.
Sonunda mekana vardığımızda buranın gece kulübü ile çok şık bir restoran arasında sıkışıp kalmış bir yer olarak gördüm.İçeri daha girer girmez bizim okulun tüm mallarının burada olduğunu gördüm.Bedava içkiyi kaçırır mı hiç pislikler.
Gözlerim Vlad i ararken Alex ile buluştu.Kalbim sanki tekrar atmaya başlamıştı.Bu arada kulüpte en sevdiğim şarkı çalmaya başladı –Indıla tourner dans le vide,muhakkak okurken dinleyin- ve o anda gözlerim Vlad ile buluştu.Üzerinde kahve bir takım vardı.Her zaman ki gibi çok göz alıcıydı.Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.Gözlerimiz buluştuğunda sıcacık bir gülümseme attı bana.Dudaklarını oynatıp "çok güzelsin "dedi.İnsanları geçerek yanına ulaşmaya çalıştım.
“Hayatımda gördüğüm en güzel kızsın” dedi bu seferde.Eğilip yanağımı öptü
“En sevdiğim şarkı” dedim.O anda sahneyi gösterdi
“O da bizden biri.” Dedi.Ben şok olmuşçasına hayranı olduğum kadına baktım.Şarkı söylerken bana selam verdi.
“Onu buraya getirmen çok güzel bir davranış.Bu şarkı da zaten..” cümlemi bitiremeden elimden tutup dans pistine götürdü beni
Kulağıma eğilip
“Artık bizim şarkımız” dedi.Seçkin konuklarımız olduğundan eski stil dans ediyor olsak da bu da hoştu.Dans serenat ile başladı ve bizden sonra herkes sırayla dans pistine geldi.
“Gözlerin çok güzel” dedim Vlad e.Küçük bir kahkaha atıp
“Bir şey falan içmedin öyle değil mi?" dedi.
“Seni beğendiğimi zaten biliyorsun” dedim tek kaşımı kaldırıp
“Bu aralar benden ve yatağımdan uzaktın ama” dedi sitemkar Bir tavırla.Aslında asıl olan şey onun yanında ister istemez kendimi ergen gibi hissetmemdi.Bunu ona sorarcasına birden
“Neden ben Vlad?.Yani deli kadının" biri bu kız seni iyileştirecek" dedi diye mi buldun beni?" dedim.Ne zamandan beri merak ettiğim bir soruydu.Derin bir nefes alıp beni etrafımda çevirdi ve sertçe kendine çekti.Bu arada da şarkı hızlanmıştı.
“Bizim kaderlerimiz zaten hep birdi güzel Fionam.Bizim şu anki bedenlerimiz reankaryasyonun bir gerçeği”
“Benim anlayacağım dilde lütfen” Güldü
“Yani sevgilim,önceki hayatlarımız da da sen bana aittin.” Dedi kulağıma yaklaşıp.Yavaşça oradan boynuma geldi ve uzun ve kısa bir öpücük bıraktı.Bu arada da ben de Alex ile göz göze geldim.Bana sinirle baktı ve hemen gözden kayboldu.İçim acısa da ben Vlad e aşıktım….
Bir an Vlad etraftakileri unutup beni kendine çekti ve erkekliğini hissetmeme sebep oldu.
“Vlad biri görecek”
“Umrumda değil seni özledim” dedi boynumu emerken.Omuzlarından tutup onu kendimden uzaklaştırdım.Etraf karanlık olduğundan bizi gören yoktu.Vlad vampir dişlerini ortaya çıkardı ve bana arzu ve iştahla baktı.Hızlıca yanıma gelip beni kolumdan tuttuğu gibi mekandan sürükledi.
“Vlad herkes bize bakıyor dur artık!" dedim sakince ama o bana değil Aoron a sesleniyordu
“Biz gecenin devamında yokuz.Burası sana emanet”
“Tamam efendi.” Dedi Aoron ve Vlad beni kapıdan dışarı attı resmen.Koştuğumuzdan ötürü saçı başı dağılmış bir vaziyetteydi gözü dönmüş gibiydi.Şimdi korkuyordum işte.
Arabanın içine beni sürükledi ve içeri attı.
“Vlad korkmaya başlıyorum” dedim.Çünkü vampir dişleri şuan dışarıdaydı.
“Bu gece…” dedi sadece.
“Ne gecesi?!" dedim sinirle ve daha da konuşmadı.Gaza iyice bastı ve biz 10 dakikaya evin orada olmuştuk bile.Ben korkudan arabadan inemezken o arabadan indi.Benim tarafıma geldi ve kapımı açıp beni sürüklemeye başladı.Sağ kolum artık morarmıştı ama onun umrunda bile değildi.Resmen gözleri dönmüştü.Araba nın kapıları açık şatonun içerisindeki korumalar şaşkınca bize bakarken içlerinden biri bana bakıp sapıkça sırıttı.Korkum daha da artarken Vlad akıllıca davranıp odadan içeri benimle girdi.Böylece onu dışarıda tutma olasılığımı da benden almıştı.Benimse korkum git gide artarken o ana kadar fark etmediğim şeyi farkettim.Vlad in gözlerinde şuan sadece arzu vardı.Ne aşk ne de sevgi yoktu.
Üzerime doğru gelirken ben de geri geri gidiyordum.
“Vlad aklımdaki şeyi yapacaksan sakın.Şuan daha hazır değilim” dedim.Bu lafımdan sonra Onun yanındaki soldaki sehpayı sinirle duvara çaldı.
“HEP BAHANE HEP BAHANE.BANA OLAN HİZMETİNİ NE ZAMAN YAPACAKSIN!" dedi bağırarak.Bana ilk defa bu kadar şiddetli bağırıyordu.
“Ben senin malın değilim!" diye ben de bağırdım.Önüne düşen saçlarını gülerek geriye attı
“Sen sadece bana aitsin ve bu hep öyle kalacak!" dedi ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kendimi yatakta Vlad ide üzerimde buldum.
Debeleniyordum delice.Ama onun umurunda bile değildi.Ellerimi başımın üzerinde birleştirdi ve hangi ara soyunduğunu bilmediğim bedenini üzerime bastırdı.Tek eliyle yukarıda birleştirdiği ellerimi tutup diğer eliyle elbisemin önünü yırttı ve iştahla öpmeye başladı.Şuan tek hissettiğim şey bir acıydı.Kalbimin acısı.
“Vlad bırak beni yalvarırım bırak!" diye bağırdım.Ama o umursamadı.Sertçe çıkardığı sütyenimin altındaki göğüslerimi sıkmasıyla çığlığı basmam ve ağlamam bir oldu.Çığlık atmayayım diye eliyle ağzımı kapadı ve elbisemin altını yırttı.
“Bunu yapmamı sen istedin.Kendi rızanla benim olmalıydın” dedi.Kıpırdıyamıyordum yerimden.Beni resmen bedeniyle olduğum yere sabitlemişti.
Gözyaşlarım elini ıslatırken o bacaklarımı tek eliyle açıp sertçe içime girdi.O kadar serttiki acıdan belimden kendimi kastım.İçimde sertçe gelip giderken açıkta kalan göğüslerimi ısırıyordu.Şuan resmen sevdiğim adam tarafından tecavüze uğruyordum.
İçime tekrar sertçe girerken içimden akan bir sıvı hissettim.Pislik herif içime boşalmıştı.Ondan iğreniyordum.Bana yaptıklarından iğreniyordum.
Tam 2 saat …. Hayatımın en acılı iki saatini yaşatan bu adamdan nefret ediyordum.
Yatakta sırtım ona dönük bir şekildeydi.Ağlıyordum hıçkırarak ama onun yaptığı tek şey yerde olan pantolonunu ve gömleğini giymekti.Arkamı ona hiç dönmedim.Yatakta ağırlığını hissettiğimde korkudan sepet konumunu aldım ve kendimi korumaya çalıştım.Sadece eliyle saçlarımı okşadı ve de yanağıma tek bir damla yaş düştü.Ne yani iki saatlik yalvarmamın ardından aklı başına şimdi mi gelmişti.
“Bana.sakın.dokunma” dedim her kelimeme vurgu yaparak.
“Be-ben ne oldu bilmiyorum Fionam.Yalvarırım affet beni.” Dedi
“SİKTİR GİT!" diye boğazımı acıtacak kadar bağırdım ve aynı anda kapının kapanma sesini duydum.Sonrada hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.
Ben ağlarken bir esinti hissettim.Soğuk gecemi sıcak gündüze çeviren bir esinti.
“Alex..” dedim kısık sesle.Gözlerimden akan siyah rimeli aldırmadan gözlerimi sildim.Camın kenarından hızlıca yanıma yatağa gelen Alex bir yerlerim gözükmesin diye örtüyle beni sarıp kucağına aldı.Alex e sıkıca sarıldım.
“Pislik herif…” dedi ve bana daha sıkı sarıldı.
“Ağlama Fionam ben artık yanındayım.O herifi öldürücem! Söz veriyorum” dedi.Eskiden olsa bu lafı diyeni ben öldürürdüm ama şuan ne hissettiğimi bilmiyordum bile.