AŞKIN İZLERİ

By duslerkitapligi

4K 280 27

Gecenin karanlığı sis gibi çökmüş,is gibi sinmişti üstüne...Kesif bir acı içinde kanar durur yaraları...Karan... More

TANITIM
1.BÖLÜM (GEÇMİŞİN İZLERİ I)
2.BÖLÜM(GEÇMİŞİN İZLERİ ౹౹)
3.BÖLÜM _TOPRAK & SU_
4.BÖLÜM ~MAVİMM!~
* DUYURU *
5.BÖLÜM _(AİLEM?!..) 2.PART
6.BÖLÜM {KALBİMDE YANKISI}♥️
*DUYURU*
7.BÖLÜM 1.PART (YÜREĞİM...)
7.BÖLÜM 2.PART ( DOSTLUK)
8.BÖLÜM 1.PART (ADIMI SOR!)
8.BÖLÜM 2.PART (BIRAKMA BİZİ)
9.BÖLÜM (SENSİZ OLMAZ!)
10.BÖLÜM - NEFESİM!..
11.BÖLÜM / PART 1 ( HİSSETTİM!)
Duyuru

5.BÖLÜM__(BİZ!..) 1.PART

141 15 0
By duslerkitapligi

Merhaba!!
Hepinizi çok özledim canlarım...
Farkındayım iki haftaya yakındır yazamıyorum..Ama sınav bitti arkasından da hastalanınca inanın ki bir türlü yazmamadım. İnşallah hepsini telafi edeceğim...Eee hadi o zaman sizi daha fazla tutmayayımda  sizde  keyifle okuyun.
Bu arada oy verip yorumda da bulunursanız sevinirim..🤗😘

Medyada; Cansu ve Savaş var!...
Bölüm müziği; James Arthur -(Recovery)

************************************

Bir kalp ağrısı,boşluk var içimde...
Sanki nefesi elimde
Bir bilinmezlik içinde
Feryat figan yüreğimde...
               
                            ____duslerkitapligi_____

Sabah ki toplantıyı bitirip odama geçtiğimde rahat bir nefes aldım.
Toplantı zaten önemliydi birde yaşadığım duygu seli iyi gelmemişti.
Şimdide Japonlardan sonra bir toplantı daha çıkmıştı.Daha bir saat vardı.Artık neredeyse yorgunluktan yere yığılacaktım.Alışıktım yoğun çalışmaya ama bugün içimdeki sıkıntıdan dolayı böyleydim sanırım...
Toplantıya dinlenmeliydim...Telefon açıp asistanı çağırdım hemen. Çok geçmeden kapı çalınıp açıldı.

"Gülşah,toplantıya kadar kimse rahatsız etmesin beni..."

"Tamam efendim.."

Cevap vermesini bile beklemeden odamın diğer ucuna yürüyüp hemen ceketimi çıkarttım.Odamadaki herşeyi kendim tasarlamıştım.Bu sıkıcı ortamda bazen rahatlığa da ihtiyaç oluyordu.
Köşeye yerleştirdiğim uzun ve rahat koltuğa gidip uzandım.
Biraz uzanırsam belki şu üzerimdeki sıkıntıdan da kurtulurdum.Gözlerimi
kapattım.Biran sonra aklıma sabah ki
yaşadıklarım ve hissettiklerim geldi.
Çok garipti..Ama bir o kadarda düşündürücü.O arabayı sürene ne olmuştu acaba?..Bunları düşünerek dalmıştım uykuya çok sürmeden..O anda aklımda ne toplantılar ne başka bir şey vardı.
Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum ama uykumdan sıçrayarak uyandım. Birşeyler ters gidiyordu. Ama ne?Nefes nefese yattığım yerden doğruldum. Saate baktığımda daha 13:30'du.Toplantıya yarım saat vardı.
Bende bı gariplik vardı ve bunu stresten olmadığını hissediyordum.
Kalbimde keskin bir acı vardı içimi burkan ve yakan...Ne oluyor?..Niye böyle sıkışıp,acıyor kalbim?...Sanki böyle yüreğim uçuyor ve yeri burası değil gibi...
Kapının sesiyle kendime geldim.Muhtemelen Gülşahtı.Bu şirketin başına geçtiğimden beri asistanımdı.Bizim koşuşturmamıza ondan başkası dayanırmıydı bilemem.
Aklımın yine uyandığımdaki hissin gelmesiyle  hızla silkelendim.
Bunları düşünmenin sırası değildi..Şimdi değil..Neler hissettiğim, neler yaşadığım şimdiye kadar nasıl benle kaldıysa şimdide öyle olmalıydı.
Dostlarımdan başka kimse bilmemeliydi..Yüzümün sert bir ifade aldığından emin bir şekilde yerimden
kalktım.Hızla ceketimi üzerime geçirip seslendim.

"Gir!.."Aceleyle içeri giren Gülşah hemen konuşmaya başladı.

"Efendim toplantıya 10 dakika kaldı.
Daha önce haber verecektim ama yorgun görünüyordunuz..."

"İyiyim Gülşah sağol!Şimdi söylediğim
raporları getirdim mi?
Birde toplantıya sende gireceksin biliyorsun ona göre hazırlan ve eksiksiz not tut!.."

"Tamam efendim!Bugün başka toplantınız yok..Bu arada Çağan Bey aradı size ulaşamamış bildirmeniz istedi.."Doğru ya Çağan'ı arayacaktım.
Muhtemelen de telefonu sessizde unuttum.Neyse artık toplantı sonra görüşürüm artık onunla..

"Gülşah bana Japonlarla ilgili ne kadar bilgi varsa getir.Anlaşmanında maddeleri hazır onları düzenle ve Japonlara bildir!Toplantı günü belirlensin."

"Olur efendim hemen hallediyorum!"

"Hadi toplantıya geçelim o zaman..Misafirlerle ilgilendirmiyordu Gülşah?."

"Evet efendim sizi bekliyorlar."

Bu firmayla anlaşmak iyi olacaktı.
İnşaat sektöründe iyi işler yapıyorlardı ve bu bize yarar sağlardı.
Toplantıya girdiğimde birşey değişmemişti.Yarım saat olmuştu  toplantı başlayalı..
Yüzümde ciddi bir ifade vardı belki ama içimde fırtınalar kopuyordu!..
Sanki çok yakınım olan birine birşey olmuş gibi hissediyordum hatta bana olmuş gibi...ama öyle birşey olsa kötüleşirdim değil mi?Peki kalbindeki bu sancının sebebi neydi?...Hele beni toplantıda yakalaması hiç iyi olmamıştı o kesin..Adamaları ne kadar dikkatle dinlemeye çalışsamda
sanki tüm duyularım kapanmış ve kalbime odaklamış gibiydi...
Bir anda göğsüme bir ağrı saplandı.
Sanki ok atılmış gibi..Allah'ım acıları bana geliyor sanki!..Kim çekiyor bu acıları bilmiyorum ama öyle bir inançla fısıldıyor ki kalbim şaşırıyorum...

"Geçecek canım..Olanların hepsi geçti.
Birlikteyiz! Beraber atlatacağız...
Dayan!.."diyorum.

Allah'ım neler oluyor bana kime söylüyorum bunları?!...Kalbimde daha önce olmayan,hissetmediğim ne varsa bir anda hepsi üşüştü ve kaburgalarım deldi geçti...
Toplantıyı nasıl bitirdim bilmiyorum bile..Odama kendimi zorla attığımda sakinleşememiştim.Birde kendimi hem sinirli,öfkeli hemde bir okadar kırgın ve yalnız hissediyordum...Ben Çocuk Esirgeme Yurdunda bile böyle hissetmemiştim ki!..Böyle çaresiz ve muhtaç...Belki dostlarım gibi değildim
Onlar gibi sonradan bırakılmamam da etkili olmuş olabilir ama böylesi başıma gelmemişti.
Telefonun sesiyle kendime geldim.Ve nasıl nefes nefese kaldığımı farkettim.
Sanki maraton koşmuşum gibi yorgundum üstelik...daha doğrusu ruhum bu git gellerden çok yorulmuştu...

Karşınızda Savaş!!...

************************************

Hepsi oturmuş hastane koridorunda bekliyorlardı.Nasıl olmuştu da bir anda kendilerini burada bulmuşlardı ki?..
Oturduğu yerde bir anda sallanmaya başlayan Cansu devrilmeden Sinan tumasaydı düşecekti.Nedenini bilmedikleri için daha da panik olmuşlardı.Helede burnu kanayınca resmen akılları çıkmıştı.

"Niye böyle oldu birde anlamadım? Bir şeyi yok gibiydi..."dedi Erem
Ayakta dönüp duruyor yerinde duramıyordu bir türlü...Onun aksine Sinan oturuyor olsa da diğerlerinde daha sakin durmak için gösterdiği çabadan dolayıydı.

"Evet kızlar bugün üzüldüğü birşey oldu mu?Biz gördüğümüzde biraz durgun olsada iyi gibiydi...Ondan önce mi birşey oldu acaba?.."
diye sordu dayanamayarak Sinan.

Canından çok sevdiği kardeşi herkesten koruyup, sarıp sakladığı göz ağrısını böyle görmek üzüyordu.
Kimseleri yoktu belki ama birbirlerini bulduklarından beri onlar kızlara abi,kızlarda onları bir abla gibi sarmıştı ki başka söze gerek var mıydı ki?!Aile buydu işte onlar için...
O anda Gökçe ile Hayal'in birbirlerine bakışları dikkatlerini çekti.
Sevda konuşunca ona döndüler.

"Sabahtan beri beraberiz bende bir durgunluk gördüm ama üstelemedim
nasıl olsa anlatır diye!Yani oldusa da haberim yok..Cansu'ya birşey olmayacak değil mi?Ben korkuyorum hiç daha önce böyle olmamıştı ki!.."

Erem hemen yanına gidip sarıldı.

"Korkma...Ayrıca o cadı ne ketumdur anlatmaz bilmiyormusun huyunu..."
dedi sessizce.Onun lafı bitince Sinan başladı konuşmaya.

"Hayır birşey olmayacak canım... inşallah o odadan sağ salim çıkacak!
Kötü düşünmek yok anlaşıldı mı?"
Sözlerini bitirip hepsinin gözlerinin içine tek tek baktı.Anlasınlar istedi...
İzin vermezdi...Veremezlerdi...
Bu beş can öyle içindeydi ki,
aralarındaki bağı kimse anlamasada
onlar birbirlerine bağlı zincirlerdi...
Ayrılmazlardı...biri bile ayrılırsa dağılırlardı...
İlk önce Erem'e baktı ve sonra aynı anda kızlara döndüler.Sinanda ayağa kalktı.Kızlara eğilip sordular.

"Gökçe,Hayal anlatın birşey mi oldu?"

Kızlar ilk önce oturdukları yerde geriye doğru sinselerde böyle olmayacağını bilerek anlattılar.
Hayal hızla Gökçe'ye döndü. Birbirlerinin içlerini görürdü onlar..
Sonrada yaşlı gözlerle Sinan,Erem ve sevdaya baktılar.
Hayal konuşamayınca mecburen Gökçe anlattı.Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.Ayakta dikilen çocukları ellerinden tutup önünde diz çöktürdü.Ayakta olurlarsa yerlerinde
dutramayacaklarını biliyordu.Bu iki genç adam onların herşeyleriydi.
Sesi titreyerek başladı anlatmaya.

"Biz sabah gecikmeyelim diye hızla hazırlandık.Cansu bizden önce hazırdı bile..Sevdayla konuşmuş onu da alacağız daha dedi.O telaşla bile birşeyi olsa farkederdik..Her zaman ki gibi o sürüyordu arabayı Sevdalara yaklaşmadan trafik kitlenmişti.Biz Hayalle konuşurken o burada değil gibiydi. Yüz ifadesinden birşeylerin ters gittiğini anlayınca tam  müdahale edecekken hızla arabaların arasına girdi.Durmuyordu..."
Elleri titreyince sıkı sıkı tuttular elini güç vermek ister gibi..Derin bir iç çekişle devam etti.

"Bağırıp sesimi duyurmaya çalıştım.
Kaçıncı seslenişimdi hatırlamıyorum ama bir anda kendine gelip arabayı durdurdu. Sanırım duymuştu beni..Araba durmuştu ama Cansu fenalaşıntı birden..'Mavim' diye sayıklayınca da anladık durumu tabi!.
Hemen arabadan indirip sakinleştirmeye çalıştık ama çok zor oldu.."

Sinan ve Erem neredeyse yere yığılacaktı.Sevda oturduğu yerde Hayale sarılıp ağlıyordu.
O da hangisini teselli edeceğini şaşırmıştı.Gökçe ellerinin titremesini durdurmaya çalışarak çoçukların ellerini sıktı güç almak isteyerek..
Aynı kuvvetle ellerini sıktılar..Gökçe onların desteğini aldığını bilerek derin bir nefes alıp titreyen sesiyle devam etti.

"Sonra biz tehlikeye attığını falan attığını söyleyince iyi olduğumuzu söylesekte ağlaması durmadı. Biz onu hastaneye götürmeyi düşünürken o..o öyle konuşmaya başladı ki içim parçalandı..'Canım çok yanıyor kaset gibi anıların geri sardığını 'söyledi.
'Burada yanımda gibiler ama yoklar'
dedi bağırarak..."
Başını eğip hıçkırarak ağlamaya başlayınca elleri hızla sıkılıp boşaldığını hissetti.
Kafasını eğdiği yerden kaldırmasada ne yapacaklarını biliyordu.

"LANN...LANN...Bu kız içeride öylece  yatıyor ya çaresiz..tek başınaymış gibi onun için hiç birşey yapamamak, yaralarını sarıp merhem olamamak...
Öyle koyuyor ki!.."diyen Sinanın haykırışı duyuldu hastanenin boş koridorunda.Kızlar ağlarken Sinan ve Erem kendi kendilerini yiyorlardı.

"Abi böyle olmayacak ben duramıyorum kardeşim...Cansu içerdeyken böyle durmak çok zor!..
Niye çıkmadılar hâlâ ciddi bir şeyi yoktur değil mi?.."İki genç adamda artık gözyaşlarını zor tutuyordu.
Sinan dönüp hızla sarıldı can dostuna.
Kızlara da açtı diğer kolunu onlarda hızla atılıp sarılınca neredeyse hepsi bir yere düşecekti.
Nasıl olurda hissetmezlerdi ki kardeşlerinin acısını?..Biliyorlardı ki birbirlerinden başka herşey boştu..yoktu..Onlar birbirlerine sırtlarını vererek öyle gelmişlerdi bu günlere...
Yıllar önce minik kalplerinde nasıl yankı bulduysa sevgileri,acıları..yine aynıydı.Sadece yıllardı değişen... Onlar yine aynı yetim çocuklardı...

*******

Canlarım biraz kısa olmuş olabilir bölümümüz ama üzülmeyin olurmu..
Devamı yarına inşallah!! Hepinize hayırlı geceler dilerim... Benim güzel okurlarım...😘🤗

Continue Reading