Kiralık Dişler (SY)

By Shoanleer

117K 7.7K 2.2K

Merhamet kelimesinin anlamını bile bilmeyen benim gibi bir adam, bu iş için biçilmiş kaftandı. Benim yaptığım... More

1-Sergei Sokolov
2-Kırmızılı kadın
3-Yuri ve adamları
4-Aşının etkisi
5-Enfes bir tat
6-Yaşamak veya ölmek
7-Anlaşma
8-Birini dönüştürmek
9-Sihirbaz
10-Oleg
11-Tatyana'nın koruyucusu
12-Newark vampirleri
13-Seçmeler
14-Sokak dövüşleri
15-Ekip kurmak
16-Yeni organizasyon
17-Kadınları anlamak mümkün mü?
18-Soygun
19-Zor karar
20-Baskın
21-Kanıt deposu
22-Sarah'ı mutlu etmek
23-Amy ile yüzleşme
24-Sürpriz bilgi
25-Mafya ile dans
26-Müttefik kazanmak
27-Avcının peşinde
28-Yuri'yi konuşturmak
29-Büyük temizlik
30-İlişkiler ve duygular
31-Büyücü ile buluşma
32-Büyücüler
33-Sarah'ı dönüştürmek
34-Büyücülerin yardımı
35-Savaş ilanı
37-Konseye davet
38-Cehennem köpekleri
39-Parti zamanı
40-İhanet
41-Savaş
42-Savaş sonrası
43-Yükselme zamanı

36-Yaşlılar

1.6K 111 35
By Shoanleer

Özet: Sarah yeniden doğar doğmaz Sergei'yi bulur ve onu kurtarır. Amy, Sarah tarafından ağır yaralanır. Sergei kadını motele getirir. Sarah çok güçlüdür, en iyi adamları bile kolaylıkla yener.

*** Yeni Bölüm ***

Geçen bir hafta içerisinde, adamlarım birkaç büyücü avlayıp getirmişlerdi-. Hepsi para için bu işi yapıyordu, sadece Sarah benim için büyücü kovalıyordu. Sarah'ın gücünün sınırlarını henüz tam olarak test edememiştim. Gözlemlediğim kadarıyla, şimdiye kadar onun gibisi gelmemişti.

Bazen büyücülerin peşine beraber düşüyorduk. Onu iş başında izlemek zevkliydi. Bu gece de avlanmak için beraber çıkmıştık. Kaynaklarımdan biri, bana vücudu deforme olmuş bir erkek büyücü ile ilgili bilgi vermişti. Yerini yaklaşık olarak tarif edince, Sarah ile peşine düştük.

Çevrede araştırma yapmak için ayrıldık. Büyücülerin saklandığını öğrendiğimiz yer bir moteldi. En az elli odası vardı. Hepsine bakmak vakit alacaktı ama bir vampir için zaman çok önemli değildi. Sarah bir uçtan, ben diğer uçtan araştırmaya başladık.

Birisinin beni gözetlediğine dair bir hissi üzerimden atamıyordum. Sanki arkamı dönsem görecekmişim gibi hissediyordum ama arkama baktığımda kimseyi görmüyordum. Araştırdığım odalardan birinden çıkarken, karşıma bir adam dikildi.

Cüssesi benim yarım kadar ancak vardı ama gözleri çok yaşlı olduğunu belli eder gibiydi. Benim karşımda korkusuzca dikilerek ne yapmaya çalıştığını anlamak istedim.

"Kimsin?"

"Zamanı gelince öğrenirsin Sergei Sokolov."

Benim kim olduğumu bilmesine şaşırmamıştım. Buralarda ünüm yayılmaya başlamıştı.

"Seni götürmeye geldim."

"İşim var ufaklık" dedim ve arkamı döndüm. Adam beni yakalayıp başının üzerine kaldırdı ve bir kat aşağıya fırlattı. Bu kadar küçük bir bedende böyle bir güç görmemiştim. Kesin bir vampir olmalıydı. Düştüğüm yerden kalkamadan adam koşup yanıma gelmişti bile.

"Büyüklerine karşı saygılı olmalısın UFAKLIK" dediğinde işin ironisine güldüm. Benim yarı cüssemde olmasına rağmen bu kadar güçlü olması, onun çok yaşlı bir vampir olduğunu belli ediyordu.

"Benden ne istiyorsun? Daha adını bile bilmediğim bir vampirle bir yere gitmem."

"Çok inatçı birisin Sergei. Adım Droznov, beni duymuş olmalısın."

Droznov? Bu adam yaşayan bir efsaneydi. Daha doğrusu ölü bir efsane. Onu tüm vampirler tanırdı. İki bin yaşında olduğu söyleniyordu. Fakat yüz yıldan fazladır ortalarda gözükmediğinden, birisinin kafasını kesmeyi başardığını düşünmüştüm.

"Gerçekten sen olduğunu nasıl bileceğim? Bu adı kullanmak herkesin yapabileceği bir iş."

"Seni ikna etmek zorunda değilim" diyerek eğildi ve beni boğazımdan tutup bez bebek gibi kaldırdı. "Seni götüreceğim yerde sorularının cevabını alacak..." sözünü bitiremeden adama sanki kamyon çarptı. Ben bir tarafa savrulurken, Droznov en az yirmi metre uçmuş olmalıydı.

Sarah kalkmama yardım ederken, Droznov doğrulup bize doğru koşmaya başladı. Sarah savunma pozisyonu alıp adamı karşılamaya hazırlandı. Droznov'un ataklarını kolaylıkla karşılıyor ve adamı savunmada bırakıyordu. Bir kez boşluğunu bulup yine sert bir yumruk atan Sarah, adamı bir kez daha uzağa fırlattı.

Droznov yerden kalkıp üstünü silkelerken, "bu kadar oyun yeter" dedi ve hızla atağa geçti. Gözle takip etmek zordu. Sarah'ın etrafında dört dönüyor ve açıklarını bulup vuruyordu. Sarah karşılık vermeye çalışıyordu ama kaba kuvvet iki bin yaşındaki bir vampir karşısında yetersiz kalıyordu.

Birkaç dakika sonra Sarah'ın boynunu kırdı ve yere attı. Droznov'un gücü inanılmazdı. Tecrübe ile gelen güç, bir gün benimde sahip olmak istediğim bir şeydi. Onun yanında ben, bir çocuk kadar acemiydim.

"Yeni doğanını öldürmediğim için müteşekkirsen beni izle, gidelim."

Onu takip edip neler olduğunu öğrenmeliydim. Yüz yıldır gözükmeyen biri beni götürmek için geldiyse önemli olmalıydı. Sarah'ı kucağıma alıp adamı takip etmeye başladım. İlk fırsatta Sarah'ı eğitmeyi aklıma yazdım. Kaba kuvvet yeterli olmayacaktı.

Droznov beni eski bir evin önüne kadar getirdi. Bu ev Amerika'da pek sık göremeyeceğiniz bir mimari eserdi. Belki de tarihi eser demeliydim. İçeri girerken her an tepemize yıkılacak diye endişelenmiştim. Kapıların açılırken gıcırdaması, korku filmlerini aklıma getirdi. Fakat bir vampir olarak, korku filmlerinin başrolü bendim. O yüzden çevreme eğlenerek bakıyordum.

"Kızı buraya bırak, hizmetkârlar ilgilenir."

Droznov'un işaret ettiği yerde bir kanepe vardı. Başucunda ellerini önüne bağlamış yaşlı bir kadın duruyordu. Bana bir vampir gibi gözükmemişti. Kimse bu kadar yaşlı birini dönüştürmezdi.

Sarah'ı kanepeye bırakıp Droznov'u takip ettim. Evin giriş katı geniş bir salona sahipti. Geniş döner merdivenlerle yukarıya çıkılabiliyordu. Biz giriş katındaki odalardan birine girdik. İçerisi mumlarla aydınlatılmıştı.

"Ne oldu, elektrik faturasını ödemeyi mi unuttunuz?" dedim. Droznov hafifçe gülümsemişti ama odada bulunan beş kişi ciddi ifadelerini koruyorlardı. "Sergei Sokolov" diyerek Droznov beni tanıştırdı.

Diğerlerinin isimlerini duymayı bekliyordum ama hiç biri kendisini tanıtmaya lüzum görmedi. Kendimi okul müdürünün odasında verilecek cezayı bekleyen bir çocuk gibi hissediyordum.

"Otur."

Sekiz kişilik masanın en başında oturan adam konuşmuştu. İki yanında ikişer kişi oturuyordu. Ben de karşısına gelen koltuğa oturdum, Droznov sağ yanımdaki boş yere geçti.

"Konseyin seni neden çağırdığını biliyor musun?"

"Konsey mi? Ne konseyiymiş bu?"

Beş adam aralarında fısıldaşmaya başlamıştı.

"Küstah çocuk."

"Cezalandırılmalı."

"Konseyi görmezden gelemez."

...

"Lütfen beni dinleyin" dedi Droznov. "Sergei ve onun gibi birçok vampir konseyden habersiz. Önce ona konseyi ve önemini anlatmalıyız."

"Evet anlatın dinliyorum. Eğer hoşuma giderse konseyinize katılabilirim."

"Küstah" dedi başta oturan adam. "Üç bin yıldır böyle bir serseri görmedim."

Serseri kelimesinden çok üç bin yıl kelimelerine takılmıştım. Eğer bu adamlar Droznov kadar yaşlılarsa, onlarla şakalaşmak akıllıca olmazdı.

"Üzgünüm saygıdeğer efendiler" dedim. Zamanı gelince alttan almak iyidir. Bu karşımdakiler dengim değildi. Saniyeler içerisinde kafamı bedenimden ayırabilirlerdi.

Başkan rahatlayarak arkasına yaslandı. Beni dize getirdiğini düşünüyor olmalıydı. Düşünsün bakalım.

"Seni buraya çağırdık çünkü yaptıklarını takip ediyoruz. Tam bir barbarlık örneği sergiliyorsun." Başkan konuştukça diğerleri başlarını sallıyorlardı.

"İnsanların dünyası ile çok içli dışlı olmuşsun. Para için her şeyi yapıyorsun."

"Bir vampir için bunlar doğal değil mi?"

"Hayır" dedi başkan. "Biz asil bir ırkız. Senin gibiler ortaya çıkmadan önce, tüm ırkımız saraylarda yaşar ve aristokratlardan beslenirdi."

Bu durumda bana serseri demesini anlayabiliyordum. Fakat çağ değişiyordu ve artık saraylarda yaşama devri bitmişti. Artık güçlünün güçsüzü yediği bir çağdaydık. Tabii bunu sesli söylemedim. Beni anlayacaklarını zannetmiyordum.

"Yaptığın işleri bırak ve bir vampire yakışan asalete sahip çık."

Bu neydi şimdi? Kiralık diş olmayı bırakıp, evimin kadını, çocuklarımın anası mı olacaktım? Yoksa tersi miydi? Neyse, işlerimi bırakmayacaktım. Fakat buradan canlı çıkmalıydım. O yüzden bir karşı teklif sundum.

"Biz kiralık dişleriz. Eminim konseyinizin de düşmanları vardır. Mesela kurtadamlar, büyücüler gibi."

Büyücüler dediğimde adamlar sıkıntıyla kıpırdandılar. Onların zayıf yönlerini bulmuştum.

"Bu aralar bir erkek büyücünün peşindeyim ve onu ararken bir sürü büyücüyü de saf dışı bıraktım. Yani işimi yapmama izin verirseniz, düşmanlarınızı temizlemenize yardım ederim. Bir nevi konseyin koruma gücü oluruz."

Başkan düşünmeye başlamıştı. Droznov'un yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Doğru yolda olduğumu anlamıştım.

"Düşünmek ve tartışmak için bizi yalnız bırak Sokolov. Sana haber göndereceğiz."

Başkan beni el işaretiyle savarken, Droznov da benimle beraber kalktı. Sarah kendine gelmiş mi diye kontrol etmeye gittim. Yaşlı kadını koltuğa yatırmış, ondan besleniyordu. Droznov yıldırım gibi bir hızla gelip Sarah'ı kadından ayırdı ve fırlattı.

Sarah kanlı dişlerini göstererek hırladığında onu durdurdum. Benim emrimle sakinleşen Sarah, soru sorar gibi etrafına bakınmaya başladı. Nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Sergei, yeni doğanını öldürmeden önce onu buradan çıkar" dedi Droznov. Sanırım yaşlı hizmetçinin manevi değeri vardı. Çok nadir olarak vampirler bir insana değer verirdi. Genelde onları av olarak görürdük.

Sarah'ın dönüşmeden önceki hali aklıma geldi. Çok ilgimi çekmiş ve onu tanımak istemiştim. Fakat dönüştükten sonra bu etkiyi kaybetmişti. Sarah'ı alıp motele döndüm. Amy'nin iyileşmeye başladığını öğrenince sevindim. Onun gibi bir savaşçıyı kaybetmek istemiyordum.

Tatyana kadının başında bekliyor ve ihtiyaçlarını karşılıyordu. Onu arkadan seyrederken, bir vampire göre çok insancıl olduğunu fark ettim. Kalbi hâlâ aşkı arayan değişik bir vampirdi. İki yüz elli yıl önce onunla sevgili olduğumuzu söylüyordu.

Erkek büyücü yüzünden bu anılarım artık yoktu. Fakat yeni anılar yapmama engel değildi. Tatyana'ya seslenip dışarı çıkardım. Hayalet'ten Amy ile ilgilenmesini isteyerek, kadınımla birlikte odama geçtim.

"Bugün inanamayacağın insanlarla karşılaştım."

Tatyana merakla bana bakıyordu. Fazla bekletmeden olan biteni anlattım. Droznov'un ismi onun da ilgisini çekmişti. Babasının dönüştürücüsü olduğunu söylediğinde, bu sefer ben meraklanmıştım. Birbirine bağlı kişiler ve olaylar, tesadüf olamayacak kadar iç içeydi.

"Konseyin varlığı gizli tutuluyor. Bu yüzden senden kimseye bahsetmemeni istiyorum."

"Kaltaklarından hiçbiri bilmiyor mu?"

"Hayır" dedim gülümseyerek. "Sadece sana güvenip anlatıyorum. Sen benim için özelsin manolyam."

Gözlerime bakıp samimi olduğumu anlamıştı. Uzanıp öptüğünde, yumuşak bir şekilde karşılık verdim. Hayvanlar gibi çiftleşmeye çalışıp onu ürkütmek istemiyordum. Benden aldığı karşılık hoşuna gitmiş olacak ki, üzerindekileri çıkarmaya başladı.

Açığa çıkan tenini öpüp okşuyordum. Tamamen çıplak kaldığında yatağa uzandı. Ben de üzerimdekiler çıkarıp attım ve onun üzerine uzandım. Yavaş yavaş ve zevkini çıkararak sevişmeye başladım. Uzun zamandır yaşamak istediğim bu anın her saniyesinden keyif alıyordum.

Saatler süren sevişmelerimizin sonunda ikimizde defalarca tatmin olmuştuk. Artık aramızdaki buzların kırıldığını anlamıştım. Onu elimde tutabilmek için onun istediği erkek olacaktım. Kader bizi birbirimize bağlamıştı. Daha çok beni ona bağlamış olmalıydı. Çünkü o olmadan beslenemiyordum.

Aklıma beslenmek gelince rica ettim. Başımı bacaklarının arasına kaydırıp, "buradan beslen" dedi. Beslenmenin bu kadar zevkli olacağını asla tahmin edemezdim.

-DEVAM EDECEK-

Yayımlanma tarihi: 01.08.2016

Kelime sayısı: 1400


Continue Reading

You'll Also Like

263K 12.1K 32
Kalbim deli gibi hızlanırken korkuyla geriye adımladım , kaçmalıydım bu çocuğu görmeye dayanamıyordum. "Dur" göğsüm derin nefeslerim yüzünden inip k...
13.7K 1.3K 29
[TAMAMLANDI] jisung ve felix olağanüstü şeylere bayılırlardı bir gün bir kütüpahanede gizli bir geçit bulurlar bakalım bu iki arkadaş Lee krallığın v...
2.2M 125K 78
Sertçe yutkundum ve elimi yarama bastırdım.Artık nefes alış-verişlerimin zorlaşması,bana sonumun yakın olduğu mesajını veriyordu. Gözlerimi açmaya ça...
17.4K 1.9K 23
"Riki, ısır beni." Nishimura Riki × Kim Sunoo |19.05.23|