Kiralık Dişler (SY)

12-Newark vampirleri

Not: Sergei karakteri için resim araştırıyorum. Bu karakter 19 yaşında dönüştürülmüş yani genç olacak. Rus tipli ve kaslı. Yardımlarınızı rica ediyorum. İsim veya resim bulursanız lütfen benimle temas kurunuz.

Multimedyada Tatyana.

Özet: Tatyana ve Oleg'in yakınlaşması Sergei'yi kızdırır. Tatyana Sergei'yi sakinleştirmek için yakınlaşarak öperken, Sergei bir an boynunu ısıracağını sanarak üzerinden atar. Tatyana ona hakaret edince kadını korkutmak için üstünü parçalar. Kadının çığlığına Oleg koşar ve Sergei ile kavga ederler. Sonrasında barışırlar.

*** Yeni Bölüm ***

Gemideki kalan günlerimiz olaysız geçmişti. Ara sıra Oleg'le talimler yaptık. Tatyana ile odalarımızı ayırdık, daha doğrusu beni kamaradan kovdu. Ben de Oleg'le depoda yatmaya başladım.

Amerika'ya yaklaştığımızda heyecan içindeydik. Sahte pasaportlarımızla gümrükten geçmemiz riskliydi ama Mikail en iyi adamına yaptırtmıştı. Tabii o zamanlar Oleg hesapta yoktu. Neyse ki onun kendi pasaportu gerçekti.

Bu durumda onu önden gönderip, biz de bir süre sonra arkasından gelecektik. Bizim yakalanmamız durumunda, onun bizi kurtaracağını umuyorduk. Birkaç polisle baş ederdim ama daha ilk günden Amerikan polisleriyle başımın derde girmesini istemiyordum.

Oleg kontrolden sorunsuz geçti. Bizi biraz ileride bekleyecekti, gerekirse müdahale etmesi için öyle emretmiştik. Tatyana'yı önden gönderip arkasına ben yanaştım. Kadının pasaportunu inceleyen görevli adam, Tatyana'yı beğeniyle süzdü. Bizimki de ona göz kırpınca, önündeki pasaporta çok dikkat etmeden damgalayıp verdi.

Elmasları saklaması için ona vermiştim ama neresine soktuğunu bilmiyordum. Sorunsuz geçtiğini görünce rahatladım.

Sıra bana geldiğinde görevlinin bakışları aniden ciddileşti ve beni deyim yerindeyse mercek altına sokup inceledi. Pasaportun yapraklarını tekrar tekrar çevirip beni sinir ediyordu. Bunun bitmesini dilerken, arkadaşını çağırıp pasaportumu gösterdi.

Bir şeyler olacağını düşünüp hazırlıklı olmaya çalışırken, aklıma daha önceki ziyaretlerim geldi. Görevliler şüpheli tipleri gerip hata yapmasını sağlamak için bu taktiğe başvuruyorlardı. Bu bir yemdi ve ben az daha o yemi yutuyordum.

Bana bakan adamlara soğukkanlılıkla baktım. Sinirlerimi kontrol etme konusunda güçlük yaşamıyordum. İnsanlar gibi tehlike anında terleme gibi özelliğim yoktu. Adamlar termal kameradan beni izlediklerinde bekledikleri hararet yerine, normalden soğuk bir görüntü ile karşılaşmış olmalılardı.

Sonunda bu işkence bitti, damgayı vurup pasaportumu iade ettiler. Acele etmeden Tatyana'nın yanına gidip kolumu omzuna attım. Beni tersleyerek kolumu itecekken "arkamızdan bakıyorlar, dışarı çıkana kadar idare et" dedim.

Yalan söylemiştim ama bana inanmayı seçip sesini çıkarmadı. Tecavüzle korkuttuğum geceden beri ona ilk kez dokunabiliyordum. Tadını çıkararak sırıttım ve Oleg'e kafamla bizi takip etmesini işaret ettim.

Newark Limanı'ndan çıktığımızda, hemen bir taksi durdurup içine doluştuk. Tatyana, Oleg ve benim aramda sıkışmış, neredeyse ezilecekti.

Mikail bana elmasları bozdurup dolar almam içinde bir kuyumcu adresi vermişti. Yasadışı elmasları herkese satamazdınız. Bu arada elmasların hala Tatyana'da olduğunu hatırladım. "Bebeğim elmaslar nerede?" diye kulağına fısıldadım.

"Senin hiçbir zaman ulaşamayacağın bir yerde" diye cevap verdiğinde, içimdeki hayvanın acayip fanteziler kurmaya başladığını fark ettim.