camouflage | min yoongi

By alluretodarkness

317K 26K 14.3K

"Çünkü Eun Ji, beni görmemen seni gördüğüm gerçeğini değiştirmiyor." 160528 - 160828 | min yoongi | More

1
2
3
4
5
6
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27 || final
Yeni Hikaye Duyurusu! (one million bullets)
♡ Yeni fic & Daesang ♡
♡|yeni hikaye| devil in him (taekook)

7

11.5K 1K 520
By alluretodarkness

 Saniyeler sürdüğünü düşündüğüm haftasonu bitip yerini okul günü alınca Tae ve ben isyan bayraklarımızı çektik ancak büyükannemin tek bakışıyla o bayraklar nereye gitti bilemiyorduk.

 Okula vardığımızda herkes öğlen arası açıklanacak sonuçları konuşuyordu. Bu sınavın sonucuna göre  sınıflar belli olacaktı. A sınıfı; zengin veletlerin 5 kişi okuduğu sınıf. B sınıfı; hedeflediğim ve ineklerin sınıfı. C sınıfı ve F'ye kadarki bütün sınıflar; orta derecedeki öğrencilerin olduğu sınıf. G sınıfı... Tae'in sınıfı. Evet, açıklamaya gerek yok.

 Okul bahçesinde tanıdık yüzler arasından birini gördüm ki içimde tuhaf bir his oluştu. Min Yoongi ellerini cebine sokmuş tam karşımdan olduğum tarafa doğru dalgın dalgın yürüyordu.

 Sanırım geçen gün olanlardan sonra artık arkadaştık ve birbirimize daha samimi davranabilirdik. Bu düşünceyle gülümsedim ve aramızda kısa mesafe kalınca neşeli olmaya çalışarak seslendim.

"Günaydın, Yoongi!"

 Kafama sıçayım.

 İnsanlık kime yaramış? Ben boş hayallere kapılmışken Min Yoongi suratıma boş boş bakarak yanımdan umursamazca geçti. Resmen kirayı ödemediği için kapıda kalan kiracı gibi kalmıştım. Dişlerimi olabildiğince sıktım ve arkasından boğazımı yırtacak şekilde bağırdım.

"Kalas!"

 Bir anlığına durdu, arkasına dönecek sandım ama dönmedi. Sonra hiçbir şey olmamış gibi yürümeye devam etti. Sakin olmak için derin bir nefes aldım ve etrafımda bana deliymişim gibi bakanlara önlerine dönmeleri için tip tip baktım. 

 O sırada Dami büyük bir neşeyle yanıma geldi. "Ooo, varlığını kilometreler öteden hissettim hayatım!"

 Beklenmedik bir şekilde kocaman sarıldı, ben de ona karşılık verdim. Normalde bu kadar sırnaşık olmazdı ama Dami'den bahsediyorduk. Her şey olabilirdi. Ben de şikayetçi değildim zaten.

"Hayırdır, yine Min Yoongi mi? Nedir bu çocuğun derdi tanrı aşkına?!" dedi ağzındaki lolipopu çevirerek. Gözlerimi kapatıp bıkkınlıkla omuz silktim. 

"Gerçekten çok yoruldum. Bundan sonra bana iyi davranması için çabalamayacağım, insan bile değil o!" dedim sinirle.

Dami kıkırdadı ve beni okul girişine itekledi. "ÇABALADI." 

 Okul koridoruna girdiğimizde Dami geçici sınıfımıza geçerken ben de dolabıma ilerledim. Evdeki kitaplığa sığmadığı için çantama tıktığım testleri çıkarmaya çalıştım. Dolabı açtığımda ağzına kadar test kitabı dolu olduğunu görünce sıkıntıyla nefes verdim. Bunu başarabilirim. 

Tüm gücümle kitapları dolaba ittirdim ve yaklaşık 2 koca dakika sonunda başardım. Tam rahatlamıştım ve gülümsüyordum ki köşeden bağımsızlığını ilan edip kafama çarparak yere düşen test her şeyi mahvetti. Acı içinde başımı ovdum. O sırada bir el yerdeki kitaba uzandı. Elin sahibi ayağa kalkıp aynı hizaya geldiğimizde elim başımın üstünde dondum kaldım. Min Yoongi çok soğukkanlı bir şekilde omzumun üstünden uzandı ve kitabı hiç zorlanmadan bir yapbozun parçasıymış gibi dolaba soktu ve beni kenara çekerek dolabın kapağını kapattı. Bunlar sadece birkaç saniye içinde olmuştu ama bana her şey ağır çekim gibi geliyordu. Hafifçe burnunu çekti ve gözlerime baktı. Yüzüne baktığım için yakalanmış gibi hissettim ve gözlerimi kaçıracak gibi oldum ama Yoongi gözlerini gözlerime sabitlemişti. O an sol elinde tuttuğu şeyi gördüm.

 Min Yoongi elime bir kahve tutuşturdu. Ben şaşkın şaşkın bir kahveye bir yüzüne bakarken o gözlerini yüzümden ayırmıyordu.

"Günaydın, Eun Ji." dedi ve neredeyse gülümseyerek yanımdan ayrıldı. Kalakalmıştım. Kabul etmeliyim, bayağı kalakalmıştım. Çünkü o Min Yoongi'ydi.

***

 Elimde kahveyle sınıfa girdiğimde hala şaşkınlığımı üstümden atamamıştım. Kendime gelmek için kahveyi son damlasına kadar içtim ve kutusunu köşedeki çöpe attım. Demek kibar ve düşünceli Min Yoongi sonunda teşrif etmişti. Bu hızlı değişimleri ciddi anlamda beni geriyordu. O an şüphe kırıntılarının zihnime sızdığını hissettim.

  "Yoongi'nin yaşadıkları kolay şeyler değildi, Eun Ji. Çok fazla acıyla yüzleşmek zorunda kaldı, o yüzden.."  

Jimin'in sesi kulağımda yankılanırken kaşlarımı çattım. Bunu en yakın zamanda çözüme kavuşturmak üzere zihnimin bir köşesine yazdım ve henüz sınıflar belirlenmediği için kalabalık olan ve ayakta kalanların arka tarafta toplandığı sınıfta ilerledim. Çok kalabalık olduğundan tanıdık yüzler aramaya çabalamadım. Zaten sınıflar belirlenecekti ve buradaki çoğu yüzün yolları ayrılacaktı.

 Tam arkadaki kalabalığa yönelmiştim ki biri kolumu tutup beni durdurdu. Az daha kalp krizi geçirecektim. Yavaşça kolumu tutan elin sahibine döndüm.

 Taehyung bana sinir olmuş bir şekilde bakıyordu. "Nihayet gelebildin. Geç şuraya otur yoksa elimden bir kaza çıkacak." dedi ve kalktığı gibi beni sıraya ittirdi. Arka taraflardan gelen itirazlar eşliğinde şaşkınca oturdum. 

"Neler oluyor?" dedim şaşkın şaşkın. Gözleriyle omzumun arkasını işaret etti. Kaşlarımı çattım ve yavaşça baktığı yöne döndüm. Yoongi yanımda ifadesiz bir şekilde oturmuş bir Taehyung'a bir bana bakıyordu. 

 Onu görünce irkildim ve gözlerimin açıldığını hissettim. Yoongi ise eğleniyor gibiydi.

"Aaa... TaeTae, daha aşkımı ilan edecektim ama. Nereye böyle?" 

 Tuhaf tuhaf Yoongi'ye baktım. İlk defa onun böyle göndermeli konuştuğunu duyuyordum. Gerçekten keyfi yerinde olmalıydı. Tae burnundan nefes alarak arkalara doğru giderken gözlerimi kocaman açıp dikkatlice Yoongi'ye baktım. Tae'e bakıp alayla güldükten sonra bana döndü ve kafası karışmış gibi kaşlarını çattı.

 "Bana neden öyle bakıyorsun?" 

 Şüphem biraz daha büyüdü. "Kafanı bir yere mi çarptın sen?"

Birkaç saniye bana baktıktan sonra hiç beklemediğim bir şey yaptı. Samimiyetle güldü. Güldü.

 Sanırım birkaç saniyeliğine nefes alamadım ve sonra nefes alabildiğimde verebileceğim tek tepkiyi verdim. Ellerimi yüzünün iki tarafına koydum ve yüzümü yüzüne yaklaştım. Bakışlarım hala şüpheliydi, o ise şaşkınlıktan dilini yutacak gibiydi. Titrek nefesini hissettiğimde garipsedim.

"Yani gerçekten gülebiliyorsun?" dedim baş parmaklarımla dudaklarının kenarlarını tekrar yukarı kaldırmaya çalışarak. Gözlerini kocaman açarak bir yüzüme bir de parmaklarımın durduğu yere baktı. Ben onun gülümsemesini ne kadar beklemiyorsam o da bu davranışımı beklemiyordu. Ben de beklemiyordum açıkçası. Kahrolsun bazı refleksler.

 "E-evet." dedi kekeleyerek, bir kere daha şaşırdım. Ben gözlerimi kısınca hızlıca ellerimi kenara itti ve daha emin bir sesle "Evet!"dedi. "Tabii ki de gülebiliyorum. Gerçekten çok tuhafsın ve beni ürkütüyorsun Eun Ji. Hah!" 

 Kafasını hışımla sıraya gömdü ve homurdanmaya devam etti. Bense farkında olmadan gülüyordum. Yoongi'nin bu versiyonu sırra kadem basmadan sindirmem gerekliydi. 

 Yavaşça kulağına yaklaştım ve kapalı gözlerinin titreştiğini görünce gülümsemeden edemedim. 

"Yani bence şu buzdan kaleni arada eritsen ve en azından yılda bir falan gülümsesen benim yarım kadar falan sevimli olabilirsin." dedim şakasına. Tepkisini bekleyecektim ki o sırada sınıfa uzun adımlarıyla öğretmen girdi. Hızlıca kürsüsüne ulaştı ve konuşmaya başladı.

 "Evet, evet. Geç kaldım, haydi şu işi bitirelim! En düşükle başlıyorum. Karışık gideceğim." dedi hızlı hızlı.

 Bir anda Yoongi'nin başını sıradan kaldırdığını fark ettim. Yine Jimin'in önceden söyledikleri aklıma geldi. Bunu gerçekten önemsiyordu. Aramızın düzelmesi şerefine iyi bir sınıfa girmesini diledim.

 Jimin okulun basketbol takımındaydı ve bugün ilk maçlarına çıkacaklardı, bu yüzden okula gelememişti. Muhtemelen şu an elinde topla oradan oraya hoplayıp zıplıyordu. Kaslı Jimin aşkına!

 En çok merak ettiğim kişi kendimden sonra Jimin'di. Umutsuzca aynı sınıfta olmamızı diliyordum. 

"G sınıfı; her senenin onur konuğu, Taehyung." Herkes gergin olmasına rağmen kahkahalarla güldü. Tae ise homurdanıyordu. Öğretmen Tae ile birlikte 15 kişi kadar daha saydı ve ismi okunanlar oflayıp puflayarak yeni cehennemlerine doğru yol aldı.

"C sınıfı..." Yoongi dikleşmişti. Gözümün ucuyla onu inceledim. Ben B sınıfını istiyordum ama anlaşılan o teyzesini gururlandırmak için C'yi yeterli buluyordu.

 Öğretmen isimleri sayarken Yoongi'nin yüzündeki hayal kırıklığı ifadesini yavaş yavaş gördüm. D ya da E'de olacağını düşünüyor olmalıydı. 

"Ve son olarak... Park Jimin."

 Yoongi'yle ilgili düşüncelerime son hızda çarpan sözcüklerle dondum kaldım. Jimin'le kesinlikle aynı sınıfta değildik. 

 "Lanet olsun!" diye sessiz bir çığlık attım ve başımı çeneme dayadım. Üstümde bakışları hissettiğimde refleks olarak sola döndüm. O da gergindi ve bana bakarken çenesinin kasıldığını görebiliyordum. Çok üzgünüm Yoongi, kendimden çok sana dua ettim.

Tereddüt ettikten sonra konuştum. "Bu kadar kendini kahretme, bütün sınıflar senin için uyku yuvası zaten." Teselli çabama içimden kocaman bir küfür ettim. 

 Yoongi teselli olmak yerine sıkılı çenesini gevşetip bana anlamamış gibi baktı.

"Ne sınıfından bahsediyorsun?" Söylediklerini anlamlandırmaya çalışırken öğretmenin sesi konsantrasyonumu bozdu.

"B sınıfı..."

 Sayılan isimler bana çok uzaktı. İneklerin arasına düşeceğim için mutsuzdum. Ben de inektim ama robotik olmayanlarından.

"Kim Eun Ji,

Ve son olarak Min Yoongi. Tebrikler çocuklar."

 İkinci bir şok dalgası üzerime gelirken Yoongi ile göz göze geldim. O da son derece rahatsız ve şaşkındı.

Jimin'le aynı sınıfta değildim.

İstediğim sınıfa girmiştim.

Yoongi düşük bir sınıfta değildi.

Benimle aynı sınıftaydı.

Min Yoongi'yle inekler sınıfına düşmüştüm.


***

Öncelikle herkese merhaba!

Bölüm aslında daha erken gelecekti ama yaşanan olaylar aksaklıklara sebep oldu. Terörün olmadığı, insanın insana değer verdiği ve barış dolu bir dünya diliyorum! Yaşanan olaylarda hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet, yakınlarına da sabır diliyorum.

 Ve son olarak, 

 Bölümleri okumakla kalmayıp varlığını oy ve yorumlarıyla belli eden herkese sonsuz teşekkürler!


Continue Reading

You'll Also Like

59.5K 12.6K 13
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
110K 13.6K 59
Seungmin ve Chan eski sevgililerdir. Chan'ın yeni sevgilisi Seungmin'e "saçma" mesajlar atınca Seungmin Chan'a yazar.
237K 24.9K 19
Kendi düğününden kaçan omega jungkook kullandığı teknenin arızalanması sonucu en yakınında ki kara parçasına, bir adaya gitmek zorunda kalır. Adada y...
494K 57K 39
çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir