SİMSİYAH..

By okeyedorduncuuu

612K 18.4K 1.1K

"Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum da, ne kadar şapşaldı.Bir sonraki karşılaşmamızda da çirkefti.Bir diğerind... More

SİMSİYAH.. 1
SİMSİYAH.. 2
SİMSİYAH.. 3
SİMSİYAH.. 4
SİMSİYAH.. 5
SİMSİYAH.. 6
SİMSİYAH.. 7
SİMSİYAH.. 8
SİMSİYAH.. 9
SİMSİYAH.. 10
SİMSİYAH.. 11
SİMSİYAH.. 12
SİMSİYAH.. 13
SİMSİYAH.. 14
SİMSİYAH.. 15
SİMSİYAH.. 16
SİMSİYAH.. 17
SİMSİYAH.. 18
SİMSİYAH.. 19
SİMSİYAH.. 20
SİMSİYAH.. 21
SİMSİYAH.. 22
SİMSİYAH.. 23
SİMSİYAH.. 24
SİMSİYAH.. 25
SİMSİYAH.. 26
SİMSİYAH.. 27
SİMSİYAH.. 28
SİMSİYAH.. 29
SİMSİYAH.. 30
SİMSİYAH.. 31
SİMSİYAH.. 32 (DÜZENLENDİ)
SİMSİYAH.. 33
SİMSİYAH.. 34
SİMSİYAH.. 35
SİMSİYAH.. 36
SİMSİYAH.. 37
FİNAL
-Not-
ÖZEL BÖLÜM
-DUYURU-
ÖZEL BÖLÜM 2

SİMSİYAH.. 38

11.9K 361 35
By okeyedorduncuuu

Selam bebeklerimmmm..Gene dayanamadım vote sayısı istediğim gibi olmadan attımm bölümü.Evet bir daha ki bölüm final olacak..Şimdiden bi hüzünlüyüm ki :D Ay ne bileyim, elimde büyüdüler bunlar.Nasıl ayrılacam şimdi :D

Ya bölüm parçası var ama nedense ekleyemiyorum hata verip duruyor.Eklemeye çalışacağım ama yapmazsam dediğim kısımda Ed Sheeran- Kiss Me'yi açın.O şarkı olmadan anın büyüsünü yakalayamazsınız..

Son kısımda da Taylor Swift- Safe and Sound dinleyebilirsiniz, ben şahsen onu dinleyerek yazdım. Yorum ve vote bekliyorum.Teşekkürler, seviliyorsunuz..

"Nasıl yaniiiii? Siz evleniyor musunuz şimdi?" dedi kaşlarını en sevdiğim şekilde kaldırarak.Bunu yaptığı zaman yanaklarını sıkasım geliyordu.Seviyordum bu yaramaz, inatçı kızı..

"Evet, okul bittikten sonra böyle düşünüyoruz." dedim gülümseyerek.Birden yüzü düştü, ah kıskanmıştı.Deniz'in hayallerini bilmezsiniz.Onunla tanıştığım günden beri beyaz atlı prensini bekliyor.Ciddi anlamda beyaz.Nazik, ona değer veren, onu her şeyden çok seven birini bekliyor.Bekliyordu yani.Ona ilk görüşte aşık olup önünde diz çöküp evlenme teklifi edecek olan adamı bekliyordu.Ama gelin görün ki her zaman beklenilen gerçekleşmiyordu.Tam tersine ilk görüşte onun yüzüne bile bakmayan adama aşık olmuştu benim canım arkadaşım.Ve Murat kesinlikle bu tariftekine uyan adam değildi.Gönül ota da konuyor..herneyse işte.

"Sizin adınıza çok sevindim." dedikten sonra çocuk gibi sevinerek boynuma atladı.Ruh halindeki dengesizlik beni her zaman şaşırtıyordu.Ne zaman ne düşündüğünü asla bilemezdiniz.

Deniz'e sarılırken Murat'ın Dorukla az ileride bir şeyler konuştuğunu gördüm.Doruk Muratla dalga geçiyordu, Murat da ona kızıp yumruk atıyordu.Muhtemelen Deniz konusunda kızdırıyordu Doruk onu.Bak nasıl da sözüme gelmişsin diyordu.Onlar hep böylelerdi işte.Çocuk gibi..Bana da çocuk bakıcılığı rolü düşüyordu.

Denizden ayrıldıktan sonra bileğinden tutarak çekiştirmeye başladım.Birlikte Muratla Doruk'un olduğu yere geldiğimizde şakalaşmayı kesip bize dönmüşlerdi.

"Ne yapmak istersiniz?" dedim onlara doğru.Buradaki son günümüzdü bugün.Akşama dönecektik.Hiçbirimizin istediği gibi bir tatil olmamıştı ama hepimizin birleşmesine sebep olmuştu.Her şeyin çözülmesini sağlamıştı.

"Eğlenmek." dedi Murat gözlerini devirerek.Al işte, hiçbir şeyden memnun olmayanlardan biri daha.

"Hiç birlikte denize girmedik.Ne dersiniz? Eğlenceli olur bence." dedi Doruk bana ve Murat'a bakarak.Deniz'e içten içe kızıyordu, 2 gün boyunca haber vermeyip Murat'ı endişelendirdiği için.Hadi amaa, bu çok saçmaydı.Öyleyse benimde odaya kız attığı için Murat'a tavır yapıyor olmam gerekirdi.Bu birbirini kollamak sayılmazdı benim jargonumda.

"Bana hiç bakma." dedi Deniz başımı ona doğru çevirip imalı imalı baktığımda.O da farkındaydı Doruk'un tavrının demek.Ah, ne yapacağım ben bu çocuklarla?

"Bana uyar, hadi denize." dedi Murat.Kafamı sallayıp Doruk'un yanına gittim.Birilerinin onunla konuşması gerekiyordu ne de olsa.Murat da Deniz'in yanına doğru gitti.Ne güzel bir çifte randevu dörtlüsü ama!

"Hey! Gel buraya." dedim elimi uzatarak.Yanıma gelip elimi elinin içine alıp sıktı ve yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Konuşacağız.Deniz konusunda." dediğimde gözlerini devirdi.Cidden çok saçmalıyordu.

"Murat'ın telefondaki sesini duymadın sen.O kız benim en yakın arkadaşıma bunları yaşatamaz." dediğinde iyice sinirlendirmişti beni.Nasıl böyle tek taraflı algılayabiliyordu olayı?

"O kız dediğinde benim en yakın arkadaşım.Ayrıca sen de beni başka biriyle odada bassan sende benim telefonlarımı açmazdın.Olaya birde Deniz'in tarafından bak ve saçmalamayı kes." dedim sinirli bir tonda.Benim aksime o çok sakindi.O zaten bütün bunları biliyordu ama sadece Murat'ın acı çekmesine katlanamıyordu.
"Seni başka biriyle gördüğümde bile deliriyorum ben, sen kalkmış ne diyorsun?" dediğinde kahkahama engel olamadım ve uzanıp uzunca bir öpücük kondurdum dudaklarına.

"Deniz sebepsiz yere onu asla üzmez.Murat onu üzmediği sürece." dedim ona sarılarak.

"Biliyorum." dedi saçlarımın arasına bir öpücük kondurarak.

*****

Deniz'den..

Bu erkeklerin hepsi mi aptal yoksa aptalların hepsi mi erkek? Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan? Ben ne saçmalıyorum?

Hayır, tek anlatmak istediğim Doruk'un sorunu ne? Murat'la aramda olanlar onu neden ilgilendiriyor yani? Şimdi beni dinden imandan çıkartacaklar enişte menişte tanımayacağım haa.

"Cadı, neye kızdın sen bakayım?" dedi Murat kolunu omzuma atıp beni kendine çekerken.Hey, hey, hey! Mesafeni koru, aptal. Yoksa saçmalıyorum.

"Şimdi de ben cadı oldum yani?" dedim onu ittirmeye çalışırken.

"Deniz? Ne oldu?" dedi meraklı çıkan sesiyle. Ah, benim için endişelenmesine bayılıyorum..

"Aptal arkadaşın bana tavır yapıyor, fark etmedin mi?" dediğimde gülmeye başladı.Durup yüzüne baktım.Herkes mi aptala bağladı abi, ne oluyor yani? Ben ne kaçırdım, benden gizli kafayı mı buldu bunlar acaba?

"Doruk'u takma kafana.Onun belli başlı kuralları vardır.Sevdiklerine zarar verene zarar vermek ister.Yani bunu bize uyarlarsak beni endişelendirip üzüdüğün için sana kötü davranıyor.Ama bunun aslında ne kadar saçma olduğunun farkında değil.Boşver, düzelecektir." dediğinde sinirlerim tepeme çıkmıştı.Ne yani, ben üzülürken iyi ama sevgili kankası üzülünce savunmaya geçiyor öyle mi? Yok canımmm, yok öyle iş.

"Çete misiniz oğlum siz? Yok kuralı varmış, yok zarar verirmiş. Bana bak, o Doruk bey bana tek laf ederse burayı ona dar ederim. O çeteyse ben de mafyayım, anladın mı? Ayrıca beni niye kimse düşünmüyor acaba? Sanki ben seni sebepsiz yere üzdüm.Sen beni ne kadar kırdığının farkında değil misin? Bu üzülme sana az bile." dediğimde tekrar gülmeye başladı.Ay, grupça toplu katliam yaptırmaya çalışıyorlar bana.

"Komik olan ne?" diye çıkıştığımda gülmemeye çalışarak kendini sıkıyordu.Bu komik görüntünün üzerine bende gülmeye başladım.O da gülerek bana sarıldı.Ne manyak bir çifttik böyle. Ama ne biliyor musunuz? İşte bu mutluluktu, hiçbir şeye değişemeyeceğim tek şey..

"Haklısın, cadım." diye fısıldadı kulağıma ve bu ürpermeme sebep oldu..Aşıktım ve mutluydum.Evet, kıskanabilirsiniz.

*******

Sahile vardığımızda çocuklar direk tişörtlerini çıkarıp denize girmişlerdi.Biz de bikinilerimizde güneşleniyorduk.Kafamı yanımda uzanan fıstığa çevirdiğim de gülümsüyordu.Mutluydu, o mutluysa ben de mutluydum ve sanırım kardeşlik, dostluk böyle bir şeydi.

"Gülümsüyorsun." dediğimde gözlerini açtı.

"Mutluyum."

"Seni seviyorum." dediğimde elini uzatıp burnumu sıktı.

"Ben de seni seviyorum melek." dediğinde kıkırdadım.Normalde olsa kendime şeytan bile diyebilirdim ama bu üçlünün içinde kesinlikle melektim.

"Doruk saçmalıyor ve bunun farkında.Düzelir birazdan.Takmıyorsun değil mi?" dediğimde homurtuya benzer bir ses çıkardı.

"Her zaman ki aptal işte.Korkma onu hala seviyorum." dediğinde gülümsedim.Keşke her zaman sorunları çözmek böyle kolay olsa.

"Hadi bizde girelim." dediğimde burun kıvırdı.

"Güneşlenmenin neresini sevmiyorsun? Her hücremde güneşi hissetmek bana harika geliyor."

"Sıkılıyorum sadece.Hadiii gel sende.Yoksa Murat'a söylerim seni zorla soğuk sulara atar." dediğimde en kötü bakışlarından birini attı.Haha, güzel deneme.

"Vazgeçtim.Senden nefret ediyorum." dedi kahkaha atmama sebep olarak.

Mutlu olmayı ve gülmeyi seviyordum.Doruk daha güzel gülüyordu ama olsun.

*****

Doruk'tan..

"Selam yakışıklı." diyen sesle birlikte önüme döndüm.

"Selam bebeğim."

"Bana bak enişte bozuntusu, kendini mafya sanan egoist manyak! Eğer bana bir daha öyle davranırsan kafandaki siyah telleri tek tek yolar sana yediririm.Yeterince açık mıydı?" dedi arkadan o cırlak sesiyle Deniz.Eğer birini yaratıcı bir şekilde öldürmek veya işkence etmek istiyorsanız bu kıza başvurabilirdiniz.

"Seni pis cadı." dedim yüzüne su atarak.

"Sen bana cadı diyemezsin bi kere!" dedi o da bana su atarak.

"Ona bir tek ben cadı derim." dedi Murat da yanına gelip ellerini onun omzuna koyarken.

"Abi hayatımda sizin kadar manyak bi çift görmedim." dediğimde güldüler.

"Biz de seni seviyoruz, yavrum." dedi Murat.

Seviyordum bu çocukları.Güldürüyorlardı beni, eğlenmeme sebep oluyorlardı.Son zamanlarda bunlara ciddi anlamda ihtiyacım vardı.Son bir hafta içinde o kadar çok şey yaşamıştım ki.Birazcık rahatlık ve mutluluk ilaç gibiydi.

Yanımda kardeşim ve onun sevdiği kadın, karşımda ise evleneceğim kadın..Daha ne isterdim ki hayattan?

*****

Denizde biraz daha eğlenip -Murat Deniz'i, Doruk beni omzuna alıp güreştirmişti yani,ciddi anlamda yaptılar bunu- çıkmıştık.Herkes birer havlu alıp kurulandıktan sonra Doruk akşam ilerideki gece klübüne gitmeyi teklif etmişti.Bizde kabul edip gece yola çıkmaya karar vermiştik.Doğrusu tatile geldiğimizden beri en eğlenceli günümü geçiriyordum.

Denizle ne giyeceğimizi tartıştıktan sonra odaya gidip kıyafet denemeye başladık.Ne giysem yakıştıramıyordum bir türlü üstüme.Kilo mu almıştım ben? Siyah bir deri elbise giyip sürtük olduğuma karar vermiştim.Neon sarı bir elbise giyip çocuk olduğumu düşünmüştüm.Gri sade bir elbise giyip yaşlı olduğumu sanmıştım.Ya da sadece delinin tekiydim.

"Seni ciddi anlamda pata küte döverim."

"Kafayı yiyeceğim yaa.Ne giyeyim şimdi ben? Of Deniz, hiç yardımcı olmuyorsun?" dedim sitemle.

"Kızım sen çatlak mısın? Sanki Oscar'a gidiyoruz ya.Giy işte birini." dediğinde şaşkınlıkla ona baktım.Güzel gözükmek istememin nesi yanlış?

"İyi be.Bunu giyeceğim zaman." deyip elime beyaz bir elbise almıştım.

Beyaz saflık ve temizlik demektir.Asaleti, masumiyeti, istikrarı ve devamlılığı temsil eder.Huzur ve güven verir.Aynı zamanda insana hüzün veren, dertlerini ve sıkıntılarını hatırlatan bir yanı da vardır.Belki de bu yüzden Çinliler beyazın matem rengi olduğuna inanırlar.

******

Çocuklarda giyinip bizi odadan aldıklarında son kez üstüme baktım ve doğru kararı verdiğimi düşündüm.Yakışmıştı.Sonra Deniz'e kaydı gözlerim.Mavi giymişti ve bu gözleriyle muhteşem bir uyum içerisindeydi.Lanet, renkli gözlü insanlar.Benimki de yeşil gibiydi ama bi faydası yoktu kendisinin.Sevmiyordum göz rengimi işte, hıh.

Doruk'un dediği yere geldiğimizde ağzım iki karış açık kaldı.Haklıymışım abartmakta.Burası harikaydı! Denizin ortasında açık bir klüp yapmışlardı.Atmosfer mükemmeldi.Abartmıyorum Deniz'in bile ağzı açık kalmıştı.

"Burası çok güzel." dedim Doruk'a dönerek.

"Beğeneceğini biliyordum, sevgilim." dediğinde iki elimle yüzünü kavrayıp dudağına bir öpücük bıraktım.Nasıl da geliyordu sözüme.

İlk önce oturup birkaç kadeh bir şey içtik.Tabi ben buna çok kızmıştım.Sonuçta ikiside araba kullanacaktı - Murat ailesinden arabasını göndermelerini istemişti- ve içmeleri yanlıştı.Yaklaşık elli kere yeter artık dedikten sonra içmeyi bırakmışlardı.

"Ağız tadıyla iki kadeh bir şeyde içemiyoruz." dediğinde neredeyse kafasına bardağı fırlatacaktım Murat'ın.

"Araba kullanacaksınız diyorum.Ne laftan anlamazsınız siz?" diye carladığımda ellerini kaldırarak tamam demişti.Bazen korkutucu olabiliyorum galiba.

Birden en sevdiğim şarkının çalmaya başladığını duydum.Çoğu çift dansa kalkmaya başlamıştı.O an tek istediğim Doruk'un elimden tutup benimle bu şarkıda dans etmesiydi.Gözlerimi yavaşça çiftlerden ayırıp Deniz'e doğru baktım.Gözlerindeki pırıltıları siz bile görebilirdiniz.O bunu benden daha çok istiyordu.O bu tarz jestlere bayılırdı.Sonra gözlerini hayalkırıklığı ile Murat'a çevirdi.Murat ise Doruk'la konuşuyordu.Herzamanki şeylerden bahsediyorlardı.Bende gözlerimi Doruk'a dikerek bakmaya başladım.Gözlerimden rahatsız olmuş gibi bana döndü.Kaşlarını kaldırıp neler olduğunu anlamaya çalıştı.Sonra gözleri arkama kaydı.Dans edenlere..Yavaşça gülümsedi ve ayağa kalktı.Ah, o an kalbim durabilirdi.

"Gel buraya." dedikten sonra beni kucaklayarak kaldırdı, birlikte piste doğru yürümeye başladık..

Arkamızdan Deniz ve Murat'ın da gelmekte olduğunu fark edince mutluluğum ikiye katlanmıştı tabii.

*******

(Bu kısım 3. tekil kişi yani benim ağzımdan anlatılacaktır.Bölüm parçasını başlatın.Başı okumadıysanız parça Ed Sheeran-Kiss Me.Şarkı olmadan okumayın bence.Tadsız tuzsuz bir şey olur.)

Kız gözlerindeki hayran bakışlarla çocuğa bakarken favori çifti de yanlarındaki yerlerini almıştı.Şimdi iki çift de birbirine aşkla bakarken dans ediyordu.

Settle down with me, cover me up, cuddle me in..

(Sakinleş benimle, sar beni, sokul bana.)

Lie down with me, hold me in your arms.

(Uzan benimle, kollarında tut beni.)

Çocuğun gözlerine bakarken aklına yaşadıkları geliyordu kızın..Onu gördüğü ilk gün, onunla aynı yatağı paylaştığı ilk gün, onu öptüğü ilk gün, ilk kez beraber oldukları gece...Dudakları yukarı doğru kıvrıldı yavaşça.Aklına gelenlerle birlikte karşısındaki çocuğu ne kadar sevdiğini anlıyordu.Onun uğruna neler verebileceğini..

And your heart's against my chest, your lips pressed in my neck

I'm falling for your eyes, but they don't know me yet

(Kalbin göğsümde, dudakların boynumda..

Gözlerine aşık oluyorum ama beni tanımıyorlar daha.)

Kafasını yavaşça çocuğun göğsüne koydu, kalbini hissetmeye çalıştı.Kalbinde çocuğunda da onu deli gibi sevdiğini bağırmasını duymak istercesine bastırdı..

Gözleri deniz kokan kız o ilk görüşte aşık olduğu gözlere baktı.Orada aşkı aradı kendi gözlerindeki gibi.Biliyordu kız sevdiğimiz insanların bizim aynamız olduğunu..Orada kendi mavilerini gördü ve gözleriyle çocuğa teşekkür etti..

And the feeling I forget ; I'm in love now.

(Ve unuttuğum his şu ki; aşığım şimdi.)

Aşk duyguların en özeliydi.Karşılık beklemeden herşeyiyle kabullenmekti.Şu serseri çocuğu kabullenebilmesinin aşktan başka açıklaması yoktu.Kızın çocukluk hayalleri vardı, başka bir adamı beklemişti hep.Ama aşk bir kere geldiğinde kaçamıyordunuz.

Kiss me like you wanna be loved,

Wanna be loved,

Wanna be loved.

(Öp beni sanki sevilmek istiyormuşsun gibi,

Sevilmek istiyormuşsun gibi,

Sevilmek istiyormuşsun gibi. )

This feels like fallen in love,

Fallen in love,

Fallen in love.

(Bu bana aşık oluyormuşum gibi hissettiriyor,

Aşık oluyormuşum gibi,

Aşık oluyormuşum gibi. )

Aşk cennetin dilinden bize kalan tek şeydir.

Aşk her şeyin başlangıcı, ortası ve sonudur.

Aşk bıkılmayandır.

Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır.

Aşk;

Git demesine rağmen, yanında olmak istemesidir insanın.

Sevmiyorum deyiverince, ben seviyorum diyebilmektir.

Onun sevdiği müzikte gözlerinin dolmasıdır.

Onsuz geçen gecelerin daha karanlık olmasıdır.

Tüm kötü sözlerini unutmak, tüm güzelliklerini hatırlamaktır.

Onu düşünmeden bir anı yaşayamamaktır.

Ve unutamamaktır, unutmak istenilse bile..

İki kızda iki çocuğun kollarında huzuru, aşkı ve mutluluğu hissediyordu.Sonsuz olmasını dilermiş gibi..

******

"Yarın çıksak olmaz mı Doruuk? Gece gece yola çıkmayalım." dedim dudaklarımı bükerek.İçimde kötü bir his vardı, sanki şimdi çıkarsak kötü şeyler olacakmış gibi.

"Bir şey olmaz.Ne fark eder ki şimdi çıksak ya da sabah çıksak? Şimdi çıkalım bir an önce evde oluruz." dedi umursamaz bir tavırla.Omuzlarımı silkerek arabaya geçtim.Kendi bildiğini okusundu.

Murat'la Deniz'de arabaya binmiş, bizim yola çıkmamızı bekliyorlardı.Doruk koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.Yola çıkmış olduk ama ben bu durumdan hiç memnun değildim.Biraz beni dinleseler ölürler sanki.

******

Deniz'den..

"Evlenecekler, inanamıyorum.Ne güzell." dedim neşeli bir sesle.Sadece onun evlilik konusunda ne düşündüğünü öğrenmek istiyordum.

"Çok erken verilmiş bir karar değil mi sence de?" dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Hiç de bile.Onların neler yaşadığını biliyorum ben.Tam da zamanı."

"Hayır, demek istediğim evlilik kararı almak için yaşımız küçük." dedi omuz silkerek.Demek öyle bay çok bilmiş.

"Bir tek sen böyle düşünüyorsun çünkü korkağın tekisin." dediğimde kaşlarını çattı.

"Ne alakası var korkmakla? Ben mantıklı yaklaşıyorum."

"Hah, mantıklıymış! Sen evlenmekten, sevmekten, aşktan korkuyorsun.Bunu çocukluğunda hiç sevgi görmemiş olabileceğine bağlıyorum." dediğimde kızgın bir suratla bana döndü.

"Bunlar seni ilgilendirmez!"

"Beni neyin ilgilendireceğine sen karar veremezsin! Ne oldu, çok mu ağır geldi söylediklerim? Kaçıyorsun işte!" diye bağırdığımda sinirden alnındaki damarlar atıyordu.

"Geçmişimi karıştırma! Herkes senin gibi el bebek gül bebek büyütülmüyor!" dediğinde gözüm hiçbir şeyi görmez olmuştu.

"Ben mi el bebek gül bebek büyütülmüşüm? Zengin piçi olan sensin-" dediğimde bağırarak sözümü kesti.

"Eğer bunu bir daha söylersen.." dediği sırada gözüm yola kaydı.Karşıdan gelen arabaya..

"Önüne bak!" dediğim sırada direksiyonu hızla sağa kırarak sıyrılmaya çalıştı.

Sııyrıldığı yerin denize uzanan kayalıklar olduğunu fark edemeden..

*****

"Murat ne ara bizim önümüzde geçti?" dediğinde kafamı çevirerek arkadan gelen arabalara baktım.Yoklardı.

"Bilmem.Biz konuşmaya daldık heralde." dediğimde gözüm ilerideki araba kalabalığına takıldı.Kaza falan mı olmuştu? Ah, tam da zamanı.

Yavaşça arabayı durdurduğumuzda Doruk arabadan indi, bende telefonumu çıkarıp Deniz'i aramaya çalıştım.Çalmıyordu, ne ara şarj bitti bu kızın? Off..

"Ne oldu? Kaza mı olmuş?" dediğinde etraftakiler ona baktı.

"Evet, bir araç denize uçmuş."

"Kırmızı bir Chevrolet.İki kişi vardı içinde." dedi bir başka adam.Doruk yavaşça arkasına dönüp bana baktı endişeyle.Gözlerinde saf korkuyu gördüm.

"Derin, Deniz'i arar mısın?"

"Ulaşamıyorum." dediğimde gözleri büyüdü ve cebinden telefonunu çıkarıp Murat'ı aradı.Küfür savurarak telefonu yere attığında şaşkınlıkla ona baktım.Olamazdı değil mi? Onlar değildi.

"Arabanın içindekileri görebildiniz mi?" dediğimde adam düşünür gibi yaptı.

"Sanırım birisi kızdı, sarışındı.Direksiyondaki çocuğu tam göremedim." dediğinde Doruk kafasını salladı.Gözlerinin dolduğunu fark ettim sonra üzerindeki gömleğin düğmelerini açmaya başladı.

"Ne yapıyorsun?" diye yanına gittiğimde gözlerindeki yaşlarla bana baktı ve sarıldı.

"Seni çok seviyorum."

"Doruk?" dediğimde kayalara doğru yürüdü ve tekrar bana baktı.O an anlamıştım ne yapmaya çalıştığını.İçimde kopan fırtınalar ve yüzümdeki şaşkınlıktan kurtulduğum an atladığını gördüm.Ağzımdan tek bir söz çıkmıyordu, sanki hareket edemiyordum..

"Dorukkkk!" diye bağırdığımda yere çökmüştüm.Gitmişti, elimde gömleğini bırakarak.Gömleği yüzüme bastırıp kokusunu içime çektim.Belki de bir daha duyamayacaktım bu kokuyu..

Beni az önce ne kadar mutlu olduğumuzu düşündüğüm günde arkasında bırakarak atlamıştı denize.Neyle karşılaşacağını bilmeden atlamıştı.Onları kurtarmak için gitmişti.Ona kızamazdım ama kendime kızıyordum engel olamadığım için.

En çok da attığı son bakış canımı yakmıştı.Bana veda ediyordu..Bana..

Hayır, beni böyle kolay bırakmazdı.Bensizlik onun için böyle kolay değildi.Bu kadar basit değildi! Değildi işte! Peki ben onsuz ne yapacaktım??

Gözyaşlarım yavaş yavaş yüzümü ıslatıyordu, çevredekiler beni oradan kaldırmaya çalışırken ben bağırarak ağlıyordum.

Ya onu kaybedersem?

Continue Reading

You'll Also Like

6.5K 407 70
Görmek istiyordum, sadece sevebilmek istiyordum, Her şeyi unutup, sana gelmek istiyordum. Koşmak istiyordum, çocuk olmak istiyordum, ben senin için...
35.9K 1.7K 17
Hayatı boyunca bir kuş gibi özgürlüğüne düşkün bir kız . Nerden bilebilirdi ki hayatının bir anda tepe taklak olacağını. kanadının kırılıp , özgürlü...
Turunculu. By Miel.

Teen Fiction

377K 16.9K 54
Hayaller, derin bir uçurumu andıracak kadar derinlerdi. Kaderin yazıldığı uç noktalar, hayallerin bittiği yerlerdi. Uçsuz bucaksız, eşsiz dün...
154K 9.3K 48
Şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı biliyordum. İçime titrek bir nefes çektim ve belki de ömrüm boyunca boynuma zehirli bir sarmaşık gibi do...