MAFYA

By QueensCurse

236K 6.8K 894

Okula giderken arabayla birine çarpsanız ve o kişi mafya çıksa mafyanın size neler yapabileceğini hayal edebi... More

TANITIM
M•Bölüm 1•
M•Bölüm 2•
Duyuru!
M•Bölüm 3•
M•Bölüm 4•
M•Bölüm 5•
Kapak ve Ad Değişti!
Önemli!
M•Bölüm 7•
M•Bölüm 8•
M•Bölüm 9•
M•Bölüm 10•

M•Bölüm 6•

17.5K 616 126
By QueensCurse

Multimedya: Asu ve kıyafetleri

İyi okumalar :)

••••••

Sabah günün ilk ışıklarıyla falan uyanmadım. Üzerimdeki ağırlık sayesinde uyandım. Bilin bakalım üzerimde kim var? BARAN!

Sağ kolunun alt iç kısmını ensemin altına koymuş, başı göğsümde ve en önemlisi de; SOL ELİNİN İŞARET PARMAĞI SÜTYENİMİN KOPÇASINA KANCA GİBİ TAKILI bir şekilde üzerimde bütün yüküyle uzanıyor!

Bunu hisseder hissetmez bir çığlık koparıp Baran'ı üzerimden var gücümle ittim. Baran da çığlığımı duyar duymaz panik yapıp kalktı ve yatağın yanındaki komidinin çekmecesini açtı. Hızlı hareketlerle elini çekmeceye attı ve silahı çıkardı. Etrafı koloçan etti. Gözlerimi devirdim.

"Ne yapıyorsun?"

Suratıma kayıtsızca baktı.

"Asıl sen ne yapıyorsun? Neden boşu boşuna çığlık atıyorsun?"

Silahı çekmeceye yerleştirdi. Sakin sakin baktı. Bu sakinlik biraz ürpertici. Sanki bana bakışlarıyla 'Neden beni uyandırdın?! Önemli bir şey değilse gebertirim!' diyor. Nasıl diyorsa artık.

Kaşlarımı çattım. "Elinin nerede olduğu hakkında bir fikrin var mı?!"

Tabiki bağırmadım. Bağırırsam içeri Eren girebilir. Aslında girecek olsa çığlığımı duyduğunda gelirdi. Ama günahını almayayım. Belki de duymamıştır. Ben ne saçmalıyorum böyle? Ahh herneyse!

Hınzırca sırıttı. "Neredeymiş? Yoksa?" dedi imayla. İmayı anladığım an gözlerimi pörtlettim. Yataktan fırladım ve elimle ağzını kapattım. "Sakın devam etme!"

Elimi ısırdı. Bende inleyerek elimi çektim. Dişlerimin arasından konuştum "Ne yapıyorsun be?" Elimi kaldırdım ve tırnaklarımı omzuna geçirdim. Elim orda olduğundan kan aktığını anlamıştım. Yüzüne baktım. Dişlerini sıkıyordu ve gözleri simsiyahtı. Canı acımış olabilir. Dişlerini sıkması ve gözlerinin siyahlığı da sinirini gösterebilir. Ama o haketti. O düşündüğüm bütün şeylerin yanlış olduğunu kanıtlarmışçasına iki eliyle, iki kolumun bileklerinden tuttu ve beni yatağa fırlattı. Ardından zaman kaybetmeden ayağı iki yanımda olacak şekilde üzerime çıktı. Doğruldu ve elleriyle tişörtünün eteklerinden tuttuğu anda çıkardı. Gözlerimi pörtlettim. Ağzımdan "Ne yapıyorsun?" diye bir fısıltı çıktı. Ben bile duymadım onun duyması mümkün değil zaten. Ellerimi bileklerimden tekrar tuttu. Bileklerimi kurtarmaya çalıştım. O kadar sıkı tutuyordu ki benim gücüm bile yetmiyordu. Bacaklarımı bacaklarıyla birbirlerine yapıştırmıştı. Buradan kurtulmam imkansızdı. Yapabileceğim herşeyi aklımdan geçirdim.

Kafam! Bir tek kafam serbestti. Sadece bana yaklaşmasını bekleyecektim. Çok beklememe de gerek kalmadı. Hızlıca dudaklarıma ilerledi. Hızı benim kafamı güçlendirecekti. Kafamı geriye doğru yatırdım ve tüm gücümle kafa attım "Ah!" diyerek üzerimden kalktı. 'Kırt' diye bir ses geldiğine göre kırıldı. Kırıldığına göre de sert vurdum. Kendimle gurur duyuyorum.

Çekmeceleri karıştırdı. Peçete arıyordu. Bende o sırada yataktan kalktım. Kapıyı açtım. Şansıma kapının önünde kimse yoktu. Salona koştum. Hızlı olmalıydım. Çekmeceleri aradım. Sonunda birinde tabanca buldum. Şarjörüne çıkardım ve baktım. Dolu! Tekrar taktım. Başka bir çekmecede bulduğum susturucuyu da taktım. Tabancanın yanındaki diğer dolu şarjörü aldım ve şortumun cebine tıkıştırdım. Tabancayı hazırladım ve sürgülü kapıya ilerledim. Bana ateş açamayacaklarına göre rahatça kaçarım buradan. Ya açarlarsa? Yine de kurtulurum ben.

Kapıyı açtım. Hayret! Kapının önü boştu. Ama bahçe kapısının önünde adamlar vardı. Arkaları dönüktü.

"Eren!"
Eren'i çağırıyordu.

Baran'ın sesini duyar duymaz kapıdan çıktım ve çalılığın arkasına atladım. Bunu o kadar hızlı yaptım ki, onlar arkalarına döndüğünde ben çoktan atlamıştım. Kapı açık kalmıştı. Ama ona takılacaklarını sanmıyorum. Burdan eve şöyle bir baktım. Krem renginde ve iki katlıydı. Demek ikinci katı da varmış. Ama biz birinci katta duruyormuşuz. İkinci kat benim için daha kolay olurdu. Balkondan atlayabilirdim.

Eren sesi duyar duymaz arkasında 3 adamla içeri daldı. Böylece benim kurtulmam gereken koruma sayısı azaldı. Eren'le beraber 13 adam vardı. Şimdi ise 9 tane kaldı. Sırıttım.

Çalının arkasında ayaklarımın üzerinde ilerledim. Bacaklarımın üzerinde yürüseydim bacaklarım hasar görecekti. Çünkü çıplaktılar. Çalılığın sonuna geldiğimde tabancanın ucundaki susturucuyu kontrol ettim ve kafamı uzattım. Sağımda adam yoktu. Çünkü köşedeydim. Bütün adamlar solumdaydı.

Silahı kafamın yanına getirdim ve kısa aralarla ve aldığım eğitimin avantajıyla dördünü kulak üstlerinden vurdum. Gülümsedim. 5 kişi kalmıştı. Gören biri diğerlerine de haber verdi. Ağzını açtığı anda çalılığın arkasından çıktım. Bir tanesini daha kafasından vurdum. Diğerleri silahlarına uzandılar. Onlar daha uzanamadan üçünden birini alnından diğer ikisini de kalbinden vurdum. Bir tane kalmıştı. Ona da ihtiyacım vardı. Dizine bir kurşun yolladım. Diz üstü çöktü, daha da ağrıdı. Bu sefer arkaya yattı ve sağ eliyle bacağını kendisine çekti. Sol eli de belindeki silaha gidiyordu. Cıkcıkladım ve silahı alnına dayadım. Anında durdu ve elini teslim olur gibi kaldırdı. Silahı alnından çenesine indirdim. Çenesinin altına dayadım ve konuştum.

"Garajın ve arabanın anahtarı nerede?"

"Abla valla bende değil! Benim çocuğum, karı-"

"Sende demedim zaten. Nerede dedim.NEREDE?!"

Adam yutkundu. Eliyle ilk öldürdüğüm adamı gösterip "İkisi de onda." dedi. Hemen kalktım. Elimdeki silah hala ona doğruyken söylediği adamın üzerini aradım. Sonunda bulduğumda şortumun sol arka cebine anahtarı koydum. Daha deminki adama ilerledim ve yanında çöktüm.

"Seni öldürmemem için bir sebep söyle?"

"Abla bak benim karım var, çocuğum var. Onlar ben olmadan ne yapar?"

"Karını ve çocuğunu düşünseydin adam öldürdüğün bir yerde çalışmazdın! Ben şimdi seni sırf çocuğunun iyiliği için öldürüyorum." dedim ve tam kalbinin üzerine silahı dayayıp tetiği çektim.

Ayağa kalktım ve silahımı indirdim. Cesetlere göz gezdirdim. Sırıttım. Size sadist olduğumu söylemiş miydim? Hayır söylememiştim. İyi, şimdi söyleyeyim. Ben sadistim.

Garaja doğru yavaşça yürürken diğer şarjörü arka cebimden alarak eskisiyle değiştirip eskisini yere attım. Baraja az bir mesafe kala Baran'ın sesi geldi. "Sert çıktın. Çok sert. Tam bana göre."

Ona döndüm. İfadesiz bir sesle "Malesef o sert kız senin olamayacak." dedim ve sırıttım. Silahımı ona doğrulttum. Yanında Eren, Eren'in yanında da o 3 adam vardı. Ani bir kararla silahımla üç adamın hepsini vurdum ve tekrar Baran'a döndüm. Kaşlarımı kaldırdım. Gülümsedi. Elini beline götürüp sabah çekmeceden çıkardığı silahı çıkardı ve bana doğrulttu. Korkmuş taklidi yapıp "Ah! Çok korktum!" dedim. Hemen ifademi bozup dudağıma alaylı bir gülümseme yerleştirdim. "Burnun nasıl?" Sırıttım.

Gülümsemesi solarken silah tutmayan elinin parmağı ile sarılı burnunu göstererek "Bunun hesabını vereceksin!" diye bağırdı. Ne zaman sardığını merak ettim. Hangi ara sardılar? Herneyse! "Gel de ver."

Sesim sakindi. Çünkü bana zarar veremezdi. Benim kaç dövüş sanatı bildiğimi biliyor mu acaba?

Eren'e bir bakış attı. "Onu bana getir!" Sesi sertti. Eren'e baktım. Kaşları çatık bir şekilde yere bakıyordu. Kararsız görünüyordu. Muhtemelen benim gibi masum(!) bir kız ile patronu arasında seçim yapmaya çalışıyordu. Kaşlarımı kaldırdım. "Hadi Eren! Onu bana getir!" Baran'a baktı, sonra da bana. Yavaşça bana ilerledi. Sonra hızlandı.

Başka çarem kalmamıştı. Silahımı Baran'dan çekip hızlıca Eren'i bacağından vurdum ve tekrar Baran'a yönelttim. Acıyla haykırdı. Yüzümü buruşturdum. Üzülmüştüm. İyi birine benziyordu. Ama iyi olsaydı bunun yanında adam öldürerek çalışmazdı. Sonuçta mafyanın yanında çalışınca adam öldürmek zorunda kalıyorsun. Öldürmememiş olması mümkün değil. Bende öldürdüm. Kötü müyüm şimdi? Ölmeyi hak ediyor muyum? Tabiki etmiyorum. Ben sadece buradan kurtulmak için öldürdüm.

Baran'a baktım. Yüzünde hoşnut bir ifade vardı. Hala benim onun olacağımı zannediyordu. Zannetsin bakalım.

Aklıma geldi de annem ne kadar merak etmiştir beni. İş gezisine gitmişti ama aramalarına cevap vermediğim için endişelenmiştir ve kızmıştır. Bunları düşüneceğime Baran'a konsantre olman gerekiyor. Bunları burdan kurtulduğumda düşünebilirim. Ne yapacağı belli olmaz. Eren'e baktım. Bacağına rağmen hala buraya gelmeye çalışıyordu. Hızlıca diğer bacağından da vurdum. Bacağından vuruyordum ki ölmesin. Bu sefer kendini yere attı. Silahı tekrar Baran'a çevirdim. Bana doğru geliyordu. Yüzümde hiçbir mimik oynamamasına dikkat ederek "Yaklaşma vururum!" Sırıttı.

"Bende seni vururum!" Sırıttım. İşi eğlenceye dökmekte bir sakınca yoktu.

"Hadi birbirimizi vuralım!"

"Bana uyar. Ama benim olana zarar vermemek iyi olur. Bana lazımsın." Göz kırptı. Ahh! Hadi ama onun yatağına gireceğimi mi zannediyor?! Rüyasında görür o!

Gözlerimi devirdim. "Yatağına gireceğimi mi sanıyorsun?!" Sesim soğuk ve alaylı çıkmıştı. Tam da istediğim gibi. Tek kaşımı kaldırdım. "Çok beklersin!"

Ben bunları söylerken o üzerime gelmeye devam ediyordu. Tam o sırada üç araba tam ünümüzde durdu. İkimizde başımızı arabalara çevirdik.  İçinden korumalar çıktı. Yoksa destek mi gelmişti? Artık burdan kurtulmam imkansız olmaya başladı.

Arabadan bir adam indi. Şapka takıyordu ve yüzü gölgede kalıyordu. Elini şapkasına getirdi ve çıkardı. İşte o anda şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuştum. O ise gülümsüyordu. Hiç değişmemişti. Adamlarına bir kafa işaretiyle Baran'ı gösterdi. Adamları mı? Neden adamları var ki? Dört koruma Baran'a ilerledi. Baran elindeki silahı adama doğrulttu. Bunu gördüğüm anda sağ elimdeki silahımı Baran'a doğrulttum. "Bırak o silahı yere!" diye bağırdım. Bana bakıp kaşlarını çattı. Tekrar o'na döndü. "Kızı bana bırak kendine başka eğlence bul. Asu benim! Boşuna ümitlenme!"

"Hayır delikanlı. Asu benim. O benim kızım ve onu kaçırmanın cezasını çekeceksin!"

Ahh! Sizi tanıştırayım. Babam Barış!

••••••

İyi haftasonları dileğiyle!

Continue Reading

You'll Also Like

931K 28.2K 34
Mardin'de ilk görevine başlayan Doktor Mine ve Mardin Ağası Baver. Mine Antalya'da uzun yıllar yaşamış ve "Asla Mardinli adamla evlenmem!" Diyerek d...
1M 43.7K 42
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
585K 24.7K 44
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...