Başkasına Aitsin -Tamamlandı-

By rasgar

396K 24.2K 2.5K

Madem başkasına aittin neden baktı ki gözlerin benim gözlerime? Neden izin verdin ki sana bağlanmama? Açil gö... More

-1-
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22-
-23-
-24-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31-
-32-
-33-
-34-
-35-
-36-
-37-
-38-
-39-
-40-
-41-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-
-48-
-49-
-50-
-51-
-52-
-53-
-54-
55.Final

-25-

6.5K 440 77
By rasgar


Foto:Cassandra

"Teşekkür ettiğini duymadım." dedi Dario inat ederek. Açil onun inadına bir süre inanamayarak baktıktan sonra gözlerini kaçırarak "Tamam, teşekkür ederim." dedi yarım ağızla.

"Duyamadım." dedi Dario. Açil sinirle gözlerini Dario'ya çevirdikten sonra "Yaşlılık başa bela." diye söylendi.

"Sen içten içten bir şeyler mi söylüyorsun bana?" diye sordu Dario. Açil başını iki yana salladı. "Önemli değil, işi bitince Cassandra bana bakmaya gelecektir nasılsa." Dario kaşlarını kaldırıp bakınca Açil iç geçirdi. "Burada hasta halimle beni kıvrandırmaya utanmıyorsun değil mi?"

"Yaşlı halimle kendini bana taşıtmaya utanmıyorsun değil mi?" diye sordu Dario Açil'in ses tonuyla. Açil yanaklarını şişirdikten sonra parmaklarını birleştirip yanağına vurdu. Dario ona anlamsız bir şekilde bakınca "Ne var oyun oynuyorum." dedi yaptığı çok normalmiş gibi.

Açil diğer yanağına vuracakken Dario elini tuttu. "Yapma."

Açil önce eline sonra Dario'ya baktı. "Neden gitmedin hala?"

Dario Açil'in elini yavaşça aşağı indirdikten sonra "Eğer bir gün hasta olursam yanımda kalacağına söz verirsen ben de senin yanında kalabilirim." 

"Ben sen miyim? Birinin bana ihtiyacı varsa yalvarmasını beklemeden yanında olurum." dedikten sonra gülümsedi. "Sanırım bu kalıyorsun demek." 

Dario başını sallayınca Açil çocuk gibi ellerini çırptıktan sonra "Hadi eğlenceli bir şeyler yapalım." dedi neşeyle. Dario ise bu kızın isteğini kabul etmekte iyi yapıp yapmadığını sorguluyordu kendi kendine.

***

Cassandra Jane'e gülümsedikten sonra "Bence sen de kırmızı giymelisin." dedi neşeyle.

"Kırmızı?" dedi Jane kaşlarını kaldırarak. Cassandra göz ucuyla Seward'a bakınca Seward "Jane kırmızıdan nefret eder." diye fısıldadı.

Cassandra pot kırdığını fark ederek "Bence en sevdiğin elbiseni giymelisin." dediğinde Seward olacaklar için gözlerini kapattı.

Jane gözlerini dikmiş bir şekilde Cassandra'ya baktı. "Beni buraya getiren adamlar kıyafetlerimin olduğu sandığı unutmasalardı en sevdiğim kıyafeti giyebilirdim."

Cassandra ne diyeceğini bilemez bir şekilde bir süre kıza baktı. Sonra gülümseyerek "Sana elbiselerimden birini verebilirim." dedi.

Seward öksürdüğünde Cassandra bir şeylerin ters gittiğini anlayarak ona dönüp "Ne?" diye fısıldadı. Seward cevap vermek için ağzını açamadan Jane konuştu. "Ben ailemdeki tek kızım ve elbiselerim üstüme uyan şekilde dikilir. Üstümdeki elbiseyi yıkar, kurumasını bekler, yine de başkasının elbisesini giymem." dedi.

Cassandra iç geçirerek "Siz bilirsiniz." dediğinde Jane küçümseyen bir şekilde gülümsedi.

"Kendi hayatımla ilgili şeyleri tabi ki ben bileceğim."

Cassandra morali bozulmuş bir şekilde Seward'a baktı. Seward "Jane artık biz gitsek mi?" dediğinde Jane başını sallayıp yürüdü. Tam odadan çıkacakken Cassandra'ya dönüp "Sakın mavi giyip o pörtlek gözlerine daha çok dikkat çekme." dedi. Cassandra ise bir şey söyleyemediği için sinirden ağlamak üzereydi.

Seward ile göz göze geldiklerinde Seward "Yarın görüşürüz." diyerek odadan çıktı.

***

Ariel gözü yaşlı Breanna'ya şaşkın şaşkın bakıyordu. Gerçek ailesi derken ne demek istemişti bu kadın? "Ama sizin bir anneniz var, babanız da..." 

Breanna başını iki yana salladı. Sonra iç geçirerek "Bakıcıyı çağırayım, Valerie'yi alsın." dediğinde Ariel başını salladı. Bakıcı gelip bebeği aldığında Ariel Breanna'nın hüzünlü yüzüne bakıyordu. Breanna yatağa oturduktan sonra "Sen de otur." diye mırıldandı.

Ariel usulca koltuğa oturdu. Neler olduğunu merak ediyordu. Bir süre Breanna'nın boş duvara bakmasını izledi. Bu konunun onun canını yaktığı fazlasıyla belliydi. Breanna uykudan uyanır gibi Ariel'e baktı sonunda.

"Babam annemi terk ettikten sonra annem hastalıktan öldü. Beni şimdiki ailem evlat edindi." 

Ariel bir süre bunu sindirmeye çalıştı. Breanna'yı annesi öyle büyük bir sevgiyle seviyordu ki böyle bir şeyi hiç beklemezdi. Duyduğu şey onda şok etkisi yaratmıştı.

"Ama anneniz size çok düşkün." 

Breanna gülümseyerek başını salladı. "Çünkü o benim teyzem." 

Ariel karşısındaki kadına bakarken bunu bu kadar zamandır saklamanın ona nasıl büyük bir yük olduğunu anlayabiliyordu.

"Ve siz bunu seyahatiniz sırasında öğrendiniz." Breanna'nın yanağına bir yaş daha süzüldü yavaş yavaş. Başını salladı. Bu soruya sözle cevap vermek canını daha fazla acıtacaktı, biliyordu.

"Çok küçükmüşüm Ariel. O kadar küçükmüşüm ki..."

"Peki ya babanız? Sizi daha sonra aramaya gelmedi mi?" 

Breanna iç geçirdi. "Annemin öldüğünü öğrendiğinde koşa koşa geri gelmiş. Hamile olduğunu da bilmiyormuş. Annemin ailesi ona gerçeği söylememişler." 

Ariel "Ay.." dedi elinde olmadan. Sonra gözlerini kaçırarak "Kusura bakmayın." diye mırıldandı.

"Annem gerçekleri öğrendiğimi bilmiyor. Öğrenip üzülmesini istemiyorum Ariel. Ayrıca bu sırrı kimse bilmemeli."

"Evliliğiniz riske girer." .

"Kocamı seviyorum Ariel. Benim için sorun yok ama onun ailesinin beni seçme nedeni ailemdi. Şimdi benim kimsesiz bir çocuk olduğumu öğrenirlerse yaşadığım hayat riske girer." dedi acıyla.

"Size yardım edebilirim." dedi Ariel.

Breanna başını iki yana salladı. "Yardıma ihtiyacım yok Ariel. Sadece babamın neden annemi terk ettiğini öğrenmem gerekiyordu."

"Öğrendiniz sanırım." dedi Ariel cevaptan çekinerek.

Breanna başını salladıktan sonra gülümsedi. "Annemi çok seviyormuş." dediğinde Ariel inanamayarak baktı Breanna'ya.

"Bir insan çok sevdiği birini neden terk eder ki?"

Breanna bir süre Ariel'e baktıktan sonra "Birbirlerini çok sevdikleri gibi çok da kavga ediyorlarmış. Babam annemin onun yüzünden üzüldüğünü gördüğünde pişman oluyormuş onunla kavga ettiğinde. Sonra bir gün annemin daha mutlu olacağını düşünerek çekip gitmiş. Ama düşündüğü gibi olmamış. Annem onu çok sevdiği için hasta olup yataklara düşmüş, onu çok özlüyormuş. Sonra buna dayanamayıp ölmüş."

"Bir insan bu kadar çok sevip nasıl böyle uzak kalabilir ki?" 

"Konu Dario ise her şey mümkün." dediğinde Ariel başını salladı.

***

Dario sıkılgan bir sesle "Ne yapalım?" diye sorduğunda Açil bir süre düşündü. Sonra aklına bir şey gelince "Hah buldum." dedi. Gözleri Dario'nun gözlerini bulduğunda aklına gelen şeyi Dario ile yapamayacaklarını fark ederek yüzü düştü. Dario ile yapabilecekleri hiçbir şey yoktu aslında.

Dario gözleri birden gülüp sonra neşesi yavaş yavaş azalan kızı inceledi bir süre. Sonra "Ne oldu?" diye sordu.

Açil ona bakmayarak "Yok bir şey, uyusam daha iyi olacak sanırım." diye mırıldandı.

"Az önce sıkıntıdan öleceğini düşünüyordun ama..." 

Açil gözlerini korkarak Dario'nun gözlerine çevirdi. "Seninle yapabileceğimiz bir şey olmadığını fark ettim." dedi dürüstçe.

Dario bir süre Açil'e baktıktan sonra başını salladı. "Bir şey yapmak zorunda mıyız?" 

Açil anlamamış bir şekilde ona baktı. "Yani konuşabiliriz." dedi Dario. Açil Dario ile ne konuşabileceklerini düşündü hızla. Sonra bunun da mümkün olmadığını düşünse de "Ne konuşacağız?" diye sordu.

Dario omuz silktikten sonra "Kaç kardeşsiniz?" diye sordu.

Açil gülümsedikten sonra "5 kardeşiz, 4 kız 1 erkek." dedi.

"Büyük bir ailen vardı o zaman." 

Açil başını salladı. "Bu eve göre küçük bir evimiz ve senin ailenden çok daha büyük bir ailem vardı. Ve çok mutluyduk. Onları çok özlüyorum. Bazen o baloya hiç gitmemiş olmayı diliyorum. O zaman onların yanında olurdum."

"İstediğin zaman gidebilirsin." 

Açil başını iki yana salladı. "Gidip de onlara ne diyeceğim? Mutluyum mu? Onlara yalan söylemek beni daha çok üzer. Doğruyu söylersem de annem geceleri uyuyamaz." dediğinde Dario ile göz göze geldiler.

"Mutsuzsun yani." diye mırıldandı Dario.

Açil başını sallarken ellerine bakıyordu. Sonra gözlerini Dario'nun gözlerine çevirdi. "Senin mutlu etmek istediğin kadın ben değilim. Eminim onun yanında çok daha iyi birisindir."

Dario uzun uzun Açil'in gözlerine baktı. Ona söylemek için bir şeyler aradı bu sürede. "Önce onunla karşılaştım Açil." dediğinde Açil inanamayarak ona baktı. Bu cümle sanki gizli bir şey barındırıyordu. Sonra saçmaladığını düşündü.

"Önce benimle karşılaşsaydın, benim yanımdan öylece geçip giderdin."

"Çünkü evliliğe inanmıyorum."

"Çünkü evliliğe inanmanı sağlayacak kadınla tanışmadın. Çünkü sen de biliyorsun ki bir şeyler eksik. Yoksa benim çocuk olduğumu düşünerek tüm gün yanımda olmazdın. Ona gitmek isterdin ya da ne bileyim onu düşünürdün."

"Onu düşünmediğimi nereden biliyorsun?" diye sordu Dario.

"Bilmiyorum." diye mırıldandı Açil acıyla. Sadece buna inanmak istemişti. Sonra sormaya korktuğu ama bir o kadar da merak ettiği şeyi sordu. "Yani senin benden hiç etkilenmeyeceğini açıkça söyleyebilir miyiz?" 

Dario ile göz göze geldiklerinde kapı açıldı. Cassandra "Kırmızı sevmiyormuş." diye söylenerek içeri girip odanın ortasına gelmişti ki abisi ve Açil'in yatakta karşılıklı oturmuş konuştuklarını gördü ve durdu.

"Ben... fark etmedim. Sonra gelirim." diye hızla bir şeyler söyledikten sonra giderken Açil "Cassandra..." diye seslendi. Cassandra dönüp ona baktı. "Kal lütfen." dedi Açil yardım isteyen bakışlarla. "Abinin de boş yere canını sıktım zaten." dedikten sonra Dario'ya döndü.

"Seni azat ediyorum." dediğinde göz göze geldiler. Açil güçlükle yutkunarak Cassandra'nın duyamayacağı bir şekilde fısıldadı. "Sonsuza dek."

18.09.2019

Continue Reading

You'll Also Like

198K 2K 154
Arkadaşlar burada size yardımcı olmak bana mutluluk verecektir. İstediğiniz karakterleri bulabilirsiniz. Ayrıca herkes çok bilindik karakterler koyuy...
145K 9.9K 47
| Düzenleniyor... | Kimberly Lamar, adı çıkmış bir leydi. Erkeklerin gözde sevgilisi. Onunla olmak için sıraya giren insanlar onları piyon olarak kul...
282K 19.1K 25
Betül Geziler Emri hikayesidir...
243K 33.9K 50
Geçmiş hayatınızı yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız? On yıllık ilişkisi büyük bir ihanet ile son bulduğunda Eda artık bir gerçeği kabul etmek zor...