-48-

5K 377 55
                                    



Hera saçlarını tararken Adal da onu izliyordu. Yatağa uzanmış keyifle bir süre karısını izledikten sonra yanında uyuyan minik kızlarına baktı. İkisi de nasıl güzel ve huzurla uyuyordu. "Ne düşünüyorsun?" dedi sonunda Adal. Hera saçlarını taramayı bırakmış boş boş bakmaya başlamıştı çünkü.

Hera sanki uykudan yeni uyanmış bir mahmurlukla kocasına baktıktan sonra iç geçirdi. "Açil mutlu mu acaba?" diye sordu Adal'a. Adal sıkıntılı bir şekilde karısına baktı. Bu kadın uzun zamandır herkesin derdini kendine dert edinmişti.

"Bana öyle bakma Hera. Kral olmam bir sözümle insanları mutlu etmeye yetmiyor." 

Hera şekeri elinden alınmış bir çocuk gibi surat astı. "Neler döndüğünü çok merak ediyorum. Dario'nun evine ziyarete gidemez miyiz?" diye sordu masum bakışlarla.

Adal kaşlarını kaldırmış ciddi bir ifadeyle Hera'ya bakıyordu. "Kızı Dario ile evlendirirken ne düşündün çok merak ediyorum." derken Hera'nın yüz ifadesinin bir anını bile kaçırmamak için gözlerini kırpmamıştı.

"Dario düşündüğün gibi biri değil!" diye itiraz etti Hera hemen.

Dario sanki bu tepkiyi bekliyormuş gibi Hera'ya baktığında Hera iç geçirdi. "Ne bilmek istiyorsun Adal?" diye sordu.

"Dario neden senin için bu kadar özel?" dediğinde Hera iç geçirdi. O günleri hatırlamak ona acı veriyordu şimdi. Şu mutlu anında olamaz mıydı sürekli? Hera tarağını bırakıp yatağa ilerledi. Yatağın diğer tarafına kızlarını rahatsız etmemeye çalışarak oturdu. Adal'a bakıp gülümsedi.

"Ben yokken Alya'ya sığındığını hatırlıyorsun değil mi?" diye sorduğunda Adal'ın bedeni gerildi ve elleri yumruk oldu birden. Hera elini Adal'ın yüzüne koyduktan sonra "Bak aynı şeyi beni yaşayabileceğimi düşündüğünde bile nasıl geriliyorsun?" diye mırıldandı. Sonra gözlerini kaçırarak "Merak etme, hep sana aşık kalacak kadar aptaldım." dedi.

Adal Hera'nın gözlerine odaklanıp "Hala mı Hera?" diye fısıldadı. "Hala mı hatalarımı unutamadın?" 

Hera gözlerini devirdikten sonra "Soran sendin." diye mırıldandı.

"Her neyse söyle de bitsin bu konu." dedi Adal huysuz bir şekilde. Hera gülümsedikten sonra "Bir şey yoktu aramızda." dedi. "Ama biliyor musun Dario çok yalnız bir adamdı. Sanırım sana yaptığım gibi sürekli onun da yanında bittim. Sonunda dayanamayıp bir gün gülümsedi. O benim delirmemi engelledi. Çünkü uğraşacak bir şey bulmuştum. O hayata döndü, çünkü dünyanın sürprizlerle dolu olduğunu öğrendi."

Adal Hera'yı kendine çekip saçlarını öptükten sonra "İnsanların hayatına mucize getirmeye bayılıyorsun değil mi?" dedi gülerek.

"Eh, biraz öyle." dedikten sonra bakışlarını Adal'ın yüzüne çevirdi. "O yüzden beni hayatın boyunca seveceksin ya." dedi kendinden emin bir sesle.

"Seveceğim." dedi Adal gülümseyerek. Adal Hera'nın dudaklarına eğildiği sırada oğullarının ağlama sesiyle Hera kıkırdadı. "İnsanlar çocuk yapmadan biraz kendilerine zaman ayırıyorlar kentte." diyerek yataktan kalkıp oğlunun beşiğine ilerledi. Oğlunu kucağına alıp yatağa oturduğunda "Hera olmayı kraliçe olmaktan daha çok seviyorum." dedi.

"Saraydan uzakta yaşamayı özlüyorsun değil mi?"

Hera başını salladıktan sonra "Çok." dedi. "Ama Dario ve Açil'i görmeyi daha çok istiyorum." dediğinde Adal gözlerini devirdi. Bu kadın lafı döndürüp dolaştırıp istediği konuya getirmekte uzmandı.

Başkasına Aitsin -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin