✴ Aşk Başa Düştü! ✴KİTAP OLAC...

By elifnur_su

722K 35K 11.1K

#5# Genç Kız Edebiyatı *Tamamlandı* Not: Kitap olacağı için ilk 20 bölümden sonrası kaldırılmıştır. Atakan Ad... More

✴2.Bölüm ✴
✴ 3. Bölüm ✴
✴ 4. Bölüm ✴
✴ 5.Bölüm ✴
✴6.BÖLÜM✴
✴7. Bölüm✴
✴8. Bölüm✴
✴9. Bölüm✴
✴10. Bölüm✴
✴11. Bölüm✴
✴12. Bölüm✴
✴13. Bölüm✴
✴14.Bölüm✴
✴15. Bölüm✴
✴16. Bölüm✴
✴17.Bölüm✴
✴18.Bölüm✴
✴19.Bölüm✴
✴20.Bölüm✴
✴21.Bölüm✴
✴22.Bölüm✴
✴23.Bölüm✴
✴24.Bölüm✴
✴25. Bölüm✴
✴26.Bölüm✴
✴27.Bölüm✴
✴28.Bölüm✴
✴29.Bölüm✴
✴30.Bölüm✴
✴31. Bölüm✴
✴32.Bölüm✴
✴33.Bölüm✴
✴34.Bölüm✴
✴35.Bölüm✴
✴36.Bölüm✴
✴37.Bölüm✴
✴38. Bölüm✴
✴39.Bölüm✴
✴40.Bölüm✴
✴41.Bölüm✴
✴42.Bölüm✴
✴43.Bölüm✴
✴44.Bölüm✴
✴45.Bölüm✴
✴46.Bölüm✴
✴47.Bölüm✴
✴48.Bölüm✴
✴49.Bölüm✴
✴50.Bölüm✴
✴ 51.Bölüm✴
✴52.Bölüm✴
✴53.Bölüm✴
✴54.Bölüm✴
✴55.Bölüm✴
✴56.Bölüm✴
✴57.Bölüm✴
✴58.Bölüm✴
✴59.Bölüm✴
✴60.Bölüm✴
✴FİNAL✴
Pek Kıymetlim (Yeni Hikaye)
✴Özel Bölüm✴

✴ 1.Bölüm ✴

48.8K 1.3K 238
By elifnur_su

Yeni hikayemle karşınızdayım.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sizi seviyorum.

Medya Açelya:)

***iyi okumalar bir tanelerim***

Hayatın bize ne getireceğini kimse bilemez. Atılan bir adımın sonunda insanın ne yaşayacağını, sonuçlarının ne olacağı bilinmez mesela. Tüm mesele risktir. İş tam anlamıyla cesaret meselesidir. Hazır cesaret demişken gelelim bana. Böyle atıp tutsamda iş uygulamaya gelince tık yok bende.
Gel gelelim bu konuya nerden geldim. Yirmi iki yaşında gencecik ve savunmasız bir kızım ben. Üstelik evimde eli silahlı bir hırsız var.
Amaç belli evi soyacak. Hırsız yatak odamda iken salona canım önündeki koltuğun arkasına saklandım hızlıca.
Tek isteğim evde ne bulduysa alması ve bana bulaşmadan yok olmasıydı.
Adam evimde cirit atarken tabiki polisi aramayı denedim ama telefonumun yatak odamda yatağın içinde olması hiç yardımcı olması mesela.

Nefeslerimi düzenli almaya ve sessiz olmaya dikkat etmeye çalıştım.
"Evde olduğunu biliyorum," dedi tuhaf ve korkutucu bir sesle. Bende senin evime zorla girdiğini biliyorum. Ama korkudan ses çıkarmıyorum.
Hafif göbekli kafasında kar maskesi ile tüm odaları tek tek dolanıyor manyak.
Ayak seslerinin giderek yakınlaşması korkumu körüklerken ellerimde titremeye başlamıştı.

"Koltuğun arkasından çık," diyen Bet sesi sayesinde oluşan kusma isteğimi geri yolladım.
"Sen çıkmazsan ben ateş etmeye başlayacağım," deyince titreye titreye çıktım saklandığım yerden. Sanki dilim lal olmuştu. Bağırması bırak konuşacak mecalim yoktu. Hırsız önce beni baştan aşağı bir süzdü. Daha sonra elindeki silahı bana doğrulayarak konuşmaya başladı.

"Soyun!" dedi tek nefeste.
Lan ibne sen kimsinde bana soyun diyorsun? Diye adamın üzerine atlayıp tekmelemek vardı da sonunda yenileceğimi bir savaşa girmenin anlamı yok.
Bu pis hırsıza meze olacağıma camdan aşağı atlarım daha iyi. Evet ya kesinlikle atlamalıyım. Hem birinci katta oturuyorum. Fazla yüksekte değil. Yeterki kendimi kurtarayım. Kırkama daha sıkı sarıldım. Salonun camına döndüm. Şükürler olsunki cama demir taktırmaya üşenmişim. Camı hızla açıp, pervazlarından tutup hızla yukarı çektim kendimi. Aşağı bile bakmadan bıraktım kendimi yere.
Ve pat bir arabanın üzerine iniş yaptım. Sol kolumun üzerine düşmüştüm. Nefes alıyorum evet ama baş, bel, popo, kol, bacak gibi organlarımın hissini kaybettim. Uzun lafın kısası bedenimde hiçbir his yoktu.
Elimi oynatmayı denedim. Kıpırdayamıyorum bile.
Donmuş ve şok olmuş vaziyette. Arabanın kapısının açılma ve kapanma seslerini duydum. Ve öfkeyle solurken ateş püskürterek bakan o gözler.

"Arabamın içine sıçtın. Kim verecek bunun hesabını. Lan gidip külüstür bir arabanın üzerine atsaydınya kendini," diye kükredi kendini beğenmiş herif.

"Oğlum kafanmı güzel. Kızı hemen hastaneye götürmek lazım. Baksana kalakaldı Yavrucak. Hem o özelliklemi planladı sanki senin arabanın üzerine atlamayı. Hem sen niye onun evinin önünde durdun ki?" diye savunmaya geçen teyzeye gönülden teşekkür ettim.

" Hasbinallah bunca derdimin arasında bir sen eksiktin"
İri ve kuvvetli elleriyle hırsla çekti beni arabanın üzerinden. Sanki arabasının hıncını alışırcasına.
Acı bir feryat koptu dudaklarımdan.

"Domuz gibisin bir şeyin yok maşallah"
Sensin domuz. Dua et acıdan ölüyorum yoksa cenemden kurtuluşun yoktuda neyse.
Halime acımış olacak ki derince bir soluk verip belimden kavradığı gibi arabasına bindirdi. Arka koltuğa boyluca uzandım. Bakışlarım tavana geldiğinde ise içe doğru eğilme olduğunu fark ettim. Eh tabi hızla düştüm buna şükür.
İlk başlarda sıcaklığıyla fark etmediğim acım kaf dağına ulaşırken soluklarım kesik kesikti.
"Çok canım acıyor mu?"
Sesinde sanki merhamet ve acıma vardı. Tabi halim içler acısı.
Acı bir inleyişle verdim cevabını. Oda mesajı anlamış olacak ki hızlandı.
Ben daha ne olduğunun farkına varmadan kendimi sedye üzerinde buldum.
Pek çok film çekilmişti. Beyin tomografisinden detaylı röntgen çekimine kadar herşey. Doktorun kesin talimatıyla en azından sabaha kadar uyumam gerekiyormuş.
Saat gecenin bilmem kaçında odaya bırakıldım.
Tam derin bir nefes alacağım araba mağduru ve kurtarıcım odaya girdi korkutucu bakışlarla.
"Neden atladın?"
Kolumdaki serumdan gelen ağrı kesici sayesinde kendime gelmiştim. Şimdi beni konuşturduğu için pişman olacak.

"Evime eli silahlı bir hırsız girdi. Ben evi soymasını bekliyordum ama onun amacı beni soymakmış. Buna müsade etmektense ölürüm daha iyi mantığıyla attım kendimi aşağı. Araban için özür dilerim. Beni hastaneye getirdiğin için minnettarım sana" dedikten sonra mancup gözlerle baktım ona.
Keskin bakışları, dik duruşu, ve sert bir ifadesi vardı. Hoş biri arbamı yamultsa bende sinirlenirdim. Hatta cinnet geçirirdim.

"Duydum ki sabaha kadar uyumaman gerekiyormuş. Madem bana minnettarsın senden bir ricada bulunacağım yardım eder misin?"

Sorusunu tereddüt etmeden kabul edecektim. Allah var bana çok yardımı dokundu. Hatta arabasınada bir iyilik borcum var. Beni nerdeyse ölümden kurtardı sayılır. Direk betona çarpsam beyin kanamasından direk öbür tarafa giderdim.

"Yardım edebileceğim bir şeyse neden olmasün"

"Sizin binada Açelya Akar adında bir bayan varmış onu tanıyor musun?"

"Neden soruyorsunuz? Sadece meraktan soruyorum."

"Sadece sana sorduğum sorulara cevap ver!" dedi uyarırcasına.

"Evet tanıyorum." dedim tek nefeste meydan okurcasına bakarken.

"Sevgilisi yada ne bileyim sevdiği, hoşlandığı, ilgisini çeken biri var mı?"

"Hayır yok. Fazlasıyla bekar" dedim alaycı bir tebessümle.

"Evine erkek falan girip çıkıyor mu?"

"Okuldan arkadaşları gelir. Ama gelen erkeklerin hepsi eşleri yada nişanlılarıyla gelir." dedim şüpheci bakışlarla.

"Üniversiteyi bitirdi diye hatırlıyorum" dedi kendi kendine söylenir gibi.

"Okul bitse bile bazen bazı gerçek arkadaşlıklar bitmiyor" dedim elimde olmadan.

"Her pazar günü dans etmeye gidiyor mu hala?"

"Geçen seneye kadar gidiyordu. Sonra bir kaza geçirdi. Sol ayağına platin takıldı. Bazen hala dans ediyor ama her figürü kısıtlı. Buda canını sıkıyormuş. Çocukluğundan bu yana vazgeçmediği sevdasından bu denli ayrılmaya dayanamıyor."

"Neden kaza geçirdi? Ne oldu? Trafik kazası mı? Bir yerden mi düştü? Dans ederken mi sakatlandı?" dedi endişe içinde.

Cevabını bilsem bile doğruyu söylemek gelmedi içimden. Neden ve nasıl kaza yaptığı gizli kalmalıydı belkide.

"Bende net bilmiyorum olayı"

"Peki saçlarını boyattı mı?"

"Hayır hiç boyanmadı saçını."

"Peki hala kısa mı kullanıyor saçlarını?" dedi gözlerinden bir an bir ışıltı geçti.

"Hayır, beline kadar uzun saçları. Bazen bakımı zor diye yakınsada sonra bir dakika kadar sessiz kalıyor. Tebessümle dönüp çilesini seveyim diyor"

"Onu çok eskiden görmüştüm. Şimdi görsem hatırlamam ama hırcınlığını asla unutmam" dedi gözlerini boşluğa dikerken.

"Açelya seni tanıyor muydu?"

"Evet tanıyordu. Ama yolda görse o da beni tanımaz eminim." dedi alaycılıkla. Cevap verdiğin için teşekkür ederim. Ayrıca evine hırsız girsin istemiyorsan alarm taktır. Yada herşeyi boş ver. Buradan çıktıktan sonra ilk işin savunma sanatlarından birini öğrenmek olsun"

"İşin acı yanında bu ya. Karetede siyah kuşağım ama cesaret edip adamın üzerine atlayamadım. Belkide elindeki silahtan ürperdim. Silahlarla pek iyi bir geçmişim yokta." dedi acıyla dolarken.

"Geçmiş olsun" dedi ve odanın çıkışına yöneldi.

"Ben senin adını yada evini bilmiyorum ama sen benim evimi biliyorsun. En azından mahalleden birine, dün camdan atlayan kızın evini neresi diye sorsan kapıma kadar getirir," dedim kendimle alay ederken ve devam ettim sözlerime.

"Bana araba faturanı yollayabilirsin" dedim hızla

"Arabanın masrafını daha fazlasıyla ödedin. Açelya konusunda benimle konuşman bile yeter" dedikten sonra hızla çıktı odadan.

Aklımda koca bir soru vardı. Yada iki bilmiyorum belkide daha fazla.
Bu adam kim?
Neden beni merak ediyor?
Benimle ilgili bunca şeyi nerden biliyor?
Beni nerden tanıyor?
Neden şimdi ortaya çıktı?
Bayada soru varmış aklımda.
Evet Açelyada kimmiş derseniz tanışalım ben deniz Açelya Akar. Akaroğlu holdingin varisi olmasına rağmen gayet normal bir mahallede normal bir işte çalışıp standart bir hayat süren kız. Madem malın mülkün var sürünme dediğimizi duydum sanki. Ama ailenin tek çocuğu hatta tek torunu olmanın verdiği sorumluluk nedeniyle, iş hayatına işçi olarak atandım patron olarak değil.

Mesele ayakların üzerinde durma olunca annemlerden ayrı bir ev bile tuttum. Hoş tuttumda ne oldu en sonunda deli gibi attım kendimi aşağı.

Aman konumuz dağıldı. Bu adama kim ve beni neden soruşturuyor?
Herşeyi boş ver de eğer bu adam benim Açelya olduğumu öğrendiğinde kırılması kemiğimi bırakmaz herhalde. Düşüncesi bile korkunç.

Elifnur

Continue Reading

You'll Also Like

388K 20.5K 56
Alışılmışın biraz dışında olan bir gerçek aile kurgusudur. Yani,nasıl anlatılır bilmiyorum.Ama galiba "Gül" ailesinden değilim. Biliyordum. Benim gib...
1.5M 96.5K 49
Bir gerçek ailem klişesi. Düzgün yazılmış, saçma olmayan bir biyolojik ailem kitabı arıyorsanız, hoş geldiniz. Yalnız içeri girmeden uyarayım! Ankara...
478K 16.8K 121
Serinin ilk kitabı ! Gerçek yaşanmış bir aşk hikayesi dır. Not:Mehmetin melisi tavlama maceraları :) yoğum aşk ,sevgi,tutku , romantik içerir.
861 68 5
Kaderi birdi onların. Daha ilkokul çağında vuruldu Kaya Saygıner o yanağında iki koca çukur taşıyan ela gözlü kız çocuğuna. İki inatçı keçiydi onlar...