Kamera Lensi

Von themeadow

19K 1.7K 1K

Evren hergün insanlara beklemediği şeyleri vermekle meşgul. Hayat sürpirzlerle dolu lafı klişe ama doğru. Min... Mehr

Hafıza Kartı
En Azından
Kafam Karışık
Yanıl ama Kaybetme ya da Canı Cehenneme
Birini Sevmek
Özel Bir İnsan
En Kısa Zamanda
İlk Kez Ama Son Değil
Seni Sonra Gözetlerim
Yakından Yani Bu Kadar Yakından
Sana Zaten Bir Kahve Ismarladım
Hem Soy İsmimi Hem Kahvemi Çalmış
Gelirken Yanımda Arkadaşta Getirebilir Miyim?
Seoul'den Incheon'a
Her Şey İçin Teşekkür Ederim
Gözlerindeki Milyonlarca Yıldızdan Biri Olsam
Başlangıç Noktası
Ölü Doğan Cümleler vs. Geride Kalan İnsanlar
Süt Mecburiyeti
Tek Noktadan Bütün Vücuda
Bana Daha Çok Yakışıyor
Kalbin Parmak İzleri
Kelebek Avı
Bunu Bana Değil Ona Söylemen Gerek
Hayal Ettiğim Gibi
Dökül Bakalım
Düzgünce Sorsan
Ters&Düz
Tanışman Gereken Biri
Son ya da Değil
Mutlu Ol
Geçen Sene Bugün
Hayatın Teklifleri
Motor! Ekşın!
Mış Gibi Yapmak
Sonsuzluk ve Ötesine
Po-po Popolin
Susana Kadar Bekle
Senin Cümlelerin
Aşktı Bu
Sonrası

Can You Make Me Scream (M)

473 29 26
Von themeadow

Yemeği yedikten sonra birlikte yapmaya alışık oldukları şeyleri yaptılar ve Kibum muhtemelen günün yorgunluğundan uyuya kaldı koltukta. Uykusunda bile inatla başını dik tutmaya çalışan halini görünce gülmeden yapamadı Minho ve aylar önce içecek makinasının önünde olduğu gibi yine doladı kollarını Kibum'a ve yatak odasına doğru ilerlemeye başladı. Hafif bir uykuya sahip olan Kibum tam olarak ayılamasa da bir şeyler mırıldandı Minho'nun göğsüne doğru.

" Kaleye ulaşabildiler mi kızı kurtardı mı esas oğlan? "

Kıkırdadı Minho Kibum'u yatağa bırakırken " Hıhı, çok mutlu oldular." dedi.

Sonrasında vakit kaybetmeden Kibum'un yanında yerini aldı Minho günün en sevdiği zamanıydı bu içinden saymaya başladı.

" 1 2 3... Sekize ulaştığında Kibum kendisine iyice yanaşarak tıpkı bir kedi gibi başını göğsüne sürtünüp Minho'nun kucağında kendine yer yaptı. Kolunu Kibum'un beline sarıp saçlarından öptü Minho gözlerini kapatırken bundan daha huzurlu bir an hayal edemezdi.

Yavaş yavaş soğumaya başlayan hava yüzünden uykusunda üşüdüğünü hissetti Kibum ve battaniyeye ulaşmak için elini attığında yanının boş olduğunu fark etti. Merakla gözlerini açıp arkasına döndü ve pürüzlü bir ses ile adını söyledi Minho'nun. Tuhaf bir durumdu çünkü genelde ilk kalkan kişi Kibum olurdu. Endişelenmişti tam yatakta doğruluyordu ki Minho elinde hazırladığı tepsi ile odaya girdi.

" Aa ama ben uyandıracaktım. " dedi Minho ayağını çocuk gibi yere vururken. Kibum uyku sersemliğini tam olarak atamamış olduğu için uzaylı gibi bakıyordu Minho'ya kısık gözleri arasından.

Yatağa yanaşıp tepsiyi şifonyerin üzerine bıraktı Minho ve kendi tarafına oturdu ardından Kibum'u omuzlarından bastırıp yatağa geri yatırmaya çalıştı.

" Ne yapıyorsun? " dedi Kibum anlamaya çalışıyordu.

" Ben kaldırcam yum iki dakika daha gözlerini " dedi Minho baskısını artırarak anlamamıştı ama yine de itiraz etmedi Kibum yeniden yumdu gözlerini.

Tepsiye yeniden uzanıp kucağına aldı Minho eliyle saçlarını düzeltip tepsi içindeki gülü ağzına aldı.

" Kivuğğm! " ağzında gül olduğu için harfleri tam çıkaramıyordu Minho gerçi ağzında birşey olmadığı zamanda harfleri tam çıkaramadığı oluyordu ama şimdi konu bu değildi. Zaten uyanık olduğu için Minho'nun anlamsız şekilde adını söylemesi üzerine yeniden açtı gözlerini Kibum sonra yatakta doğrulup kıkırdamaya başladı.

" Çok tatlısın" dedi Minho'nun ağzındaki güle uzanırken sonra Minho tepsiyi Kibum'a uzattı aniden.

" Erken kalkıp senin için hazırladım. Hadi ye! " dedi Minho büyük beklenti ile.

" Bir yüzümü yıkasaydım" dedi Kibum küçücük

" Ben öperim gözlerinden senin boşver yıkamayı soğuyorlar bak" dedi Minho ve dediğini yapıp şap şup öptü gözlerini Kibum'un.

Şaşkınlıktan mı yoksa öpücükten mi bilmiyordu ama uykusu açılmıştı Kibum'un o yüzden Minho'nun istediğini yapıp kahvaltıya başladı.
Her şey harikaydı tepsideki o yüzden arada Minho'ya da yemesi için birkaç lokma uzatıyordu.

Nedenini bilmiyordu Kibum ama harika bir şekilde güne başlıyordu.

Ellerinde hazırladığı kahve bardakları ile içeri girdi Kibum. Koltukta oturan Minho'ya bardağını uzatıp yanına yerleşti.

" Ee, sebebi nedir bugünkü neşenin, sabahki kahvaltının.?" dedi Kibum kahvesini yudumlarken.

" Aşk olsun sana Kibum yani ben erkek arkadaşıma böyle sürprizler yapıp romantik olamaz mıyım? " diye konuştu dramatik bir şekilde Minho.

" Öyle mi dersin? " dedi Kibum gülümserken.

" Ya aslında şey " kahvesini orta sehpaya bırakıp koltukta bağdaş kurdu Minho tamamen Kibum'a dönerken. " Diyorum ki acaba bugün biraz araştırma mı yapsak"

" Ne için "dedi Kibum anlamamıştı çünkü.

" Şey için işte Kibum söyletme insanı" dedi Minho bir çırpıda ve Kibum kem küm etmeye başladı. Ardından Kibum'un cevap vermesini beklemeden bilgisayarını getirdi koşarak. Herşey çok hızlı oluyordu daha bir tepki bile veremeden Minho arama motorunda işlem yapmaya başlamıştı bile.

Güvenilir görünen bir siteye tıklayıp okumaya başladı Minho içerisi birden Kibum için fazla sıcak olmaya başlamıştı.

" Bu yazımızda aynı cinsiyet olan bireylerin cinsel hayatına rehber olacak yardımcı bilgiler toplamaya çalıştık..."

" Çok güzel okumaya devam ediyorum. "

" Öncelikle partneriniz ile birleşmedeki rolleriniz için karar verin. Top ya da bottom. Bu yüzden hiçbirinizin kadınsı olmayacağı gibi zaman zaman rolleri değişebileceğinizi de unutmayın.

Uygun ortamı sağlayın ve her iki tarafın da hazır olduğuna emin olun. Aceleci davranmayın genelde küçük öpücükler ile başlamak sakinleştirici etki gösterir hazır olduğunuz zamanı vücudunuz size haber verecektir.

İlişkiyi tam anlamıyla yaşatan şey hassas noktanın bulunması ile olur onu bulduğunuza emin olun."

" Ne yapıyorsun Kibum niye dürtükleyip duruyorsun? " diye sordu Minho.

" Hassas noktayı bulmaya çalışıyorum. " dedi Kibum masumca. Birden nefesi boğazına takıldı Minho'nun ve birkaç kez öksürdü.

" Dışarıda değil o, onu burada bulamazsın. " dedi Minho kızarırken Kibum aniden anladı ve saniyesinde bir domatesten farkı kalmamıştı.

" Tanrım! Bu kadar masum biriyle öyle şeyler yapmayı nasıl düşünebiliyorum. Hormonlarının gözü kör olsun. " diye yukarı doğru bakıp söylendi Minho.

Bir süre daha okuyup bilmeleri gereken şeyleri yeterince öğrendiklerinde ikisi de birbirinin yüzüne bakamıyordu.

" Ben bardakları yıkayayım" diyerek sıvıştı odadan Kibum. Alev alacak gibiydi vücudu bir süre derin nefes alıp sakinleşmeyi bekledi musluğu açarken.

"Kibum! " diye seslendi ufacık Minho arkasından bir süre öyle anlamsızca bakıştılar.

" Asla istemediğin izninin olmayacağı birşey yapmayacağım. " diye devam etti cümlesine Minho.

Ellerini kurulayıp ağır adımlarla Minho'ya ilerledi Kibum ve yavaşça sevdiğine sarılıp "Biliyorum" dedi kollarını sıkıca sararken.

Kısa bir süre sarılıp sonra avuçlarının arasına Minho'nun yüzünü aldı Kibum. Alnını alnına dayayıp gözlerine baktı Minho'nun uzun uzun.

" Yine de bana yol göstermen gerek " dedi dudaklarına doğru ve küçük bir öpücük ile tamamladı cümlesini ardından Minho'nun elinden tutup yatak odasına doğru ilerledi bu kadarlık yol gösterme işini yapabilirdi.

Saçlarını yüzünün önünden çekip yanağını okşadı Minho Kibum'un parmakları nereyi istiyorsa oraya dokunmasına izin verdi. Kaşındaki o boşluğu sevdi gözünün altındaki yara izini sevdi o dokundukça pembeleşen yanaklardaki ezbere bildiği gamzelerini sevdi. Usulca yanaşıp küçücük öptü Kibum'u ilk kez öpüyormuş gibi. Bir kere daha,bir kere daha... Her biri biraz daha uzun...

Saçlarının arasından başlayıp önce kulağının arkasından sonra o yaratıcı harikası şekli olan boynundan aşağı kaydırdı iki parmağını yavaşça kolunu takip edip parmaklarına ulaşana kadar sonra Kibum'un elini alıp göğsüne kalbinin tam üzerine yerleştirdi. Bilsin istiyordu Kibum'un nasıl ritminde değişimlere yol açtığını kendisini ne kadar heyecanlandırdığını nasıl hissettirdiğini bilsin istiyordu.

Bir süre bakıştılar Minho öylece durup Kibum'un gözbebeklerinin büyüyüşünü izledi, bu iyiye işaretti demek Kibum da heyecanlanıyordu. Yüzüne iyice yaklaştı sonra ezbere bildiği her hücresine yeniden tek tek baktı, alnını alnına dayayıp her nefeste esinti gibi dudaklarına değen Kibum'un o sıcak soluğunu sevdi, pozisyondan kaynaklı burunlarının arada kalmasını sevdi. Sevmeye doyamacağı yüzlerce şey bulabilirdi sadece yüzüne bakarak Minho ve yalnızca kendisinin böyle sevebileceğini bildiği bu yüzden bir öpücük alarak kendini kutlamak istedi. Ama...

" Minho! Ya bak ortamı şu duyguyu modu filan bozmak istemiyorum ama bizde malzemeler yok. " dedi Kibum canı sıkkın şekilde.

" Ne malzemesi Kibum? Kek mi fırına süreceğiz? " dedi Minho bozulduğunu saklamaya çalışmadan.

" Yani kek mi mercimek mi bilmiyorum ama fırına gidecek bir şeyler bu gece " dedi Kibum ağzının içinden.

" Ne dedin? "

" Diyorum ki evde kayganlaştırıcı birşey yok ya hani adını yazmışlardı ya sitede lube miydi neydi? "

" Hee " dedi Minho aydınlanmış gibi sonra aniden kalkıp dolabının derinliklerinden bir kutu çıkardı.

" Aslında ihtiyacımız yok çünkü yeterince malzememiz var. " dedi Minho malzemeyi baskılı söyleyerek. Kutuyu açıp içindekileri görünce şaşkınlığını saklayamadı Kibum.

" Nerden çıktı bunlar? Evinde bunların ne işi var Minho " diye kıskançlığını da hafif bir şekilde belli etti.

" Valla ben almadım Kibum hediye geldi hepsi. Yani hyung verdi. Senle beni söyleyince yani bizi öğrenince gitmeden bizim için bunları hazırlamış oradayken açamamıştım içinde ne olduğunu bende buraya gelince gördüm. " diye hızlıca açıkladı Minho birden utanmıştı.

" Tamam öyleyse " dedi Kibum ikna olmuştu ama Minho'nun hareketsiz durduğunu görünce kendisi harekete geçti.

" Ee nerede kalmıştık? Beni yatağa yatırdığın bölüm müydü yoksa tshirtümü çıkardığın mıydı? " dedi Kibum muzırca ama başarılı olmuştu.

Önce Kibum'un sonra kendisinin tshirtünü çıkardı Minho Kibum'un ilk kez gördüğü tenine usulca yaklaştı parmakları ikiside birbirini dokunarak tanımaya çalışıyordu. Parmak uçlarından başlayan bir serüvendi bu.

Kibum yavaşça uzandı yatağa saçları yastığa dökülmüştü Minho eliyle saçlarını okşayıp kulağı ile boynunun birleştiği yerden başlayarak küçük öpücükler kondurmaya başladı Kibum'un üzerinde yerini alırken. Minho'nun dudağının değdiği her yer alev alev yanıyordu sanki tutuşuyordu Kibum kalbi gibi bedeni de Minho için yanıyordu. Islak dilinin teni ile buluştuğunu hissettiği an tiz bir ses çıkıverdi ağzından şu an yüzünü göremiyordu ama vücuduna değen dudakların aldığı tepkiden memnun şekilde yukarı doğru kıvrıldığını hissedebiliyordu. Tuttuğunu farkında bile olmadığı nefesini verdi tek seferde ve tutunacak birşey aradı elleri. Parmaklarının altındaki o antik Yunan eseri gibi olan karın kaslarını avuçladı.

Vücuduna öpücükler kondurmaya devam ederken bir yandan da sürekli ne kadar güzel olduğunu fısıldıyordu Minho. Bu meyve kokulu süt beyazı tene doymak mümkün görünmüyordu ama yine de doğrulup ellerini Kibum pantolunun beline koydu niyetini belli edercesine ve mesajı alan Kibum baş sallayarak cevap verebildi. İşkence eder gibi yavaş bir sürede açtığı düğme ve fermuarı öylece seyrediyordu Minho ve ellerinin tehlikeli bölgede olması Kibum'u daha da heyecanlandırıyordu. Nefes alış verişi hızlanmıştı Minho'nun ve titrek ellerle kendi pantolonuna uzandı eli ancak Kibum onu durdurup kendisine bırakmasını söyledi. Yatağın ucunda ayağa kalktı Minho ve Kibum da doğrulup fermuara uzandı. Kibum'a bu açıdan böyle üstü çıplakken bakmak aklına gelen görüntüler ile istemsiz sesler çıkarmasına sebep olmuştu. Diz kapağının altına kadar sıyırdığı pantolunu kendi haline bırakıp ürkek ama cesur bir tavır ile hafif yukarı doğru eğim almış küçük Minho ile buluşturdu parmaklarını Kibum çamaşırın üzerinden. Kendi dışında bir erkeğin organına dokunuyordu bu onu hem utandırıyor hemde vücudunu sarsacak derecede heyecan duymasını sağlıyordu. Dokundukça daha da kıvrımlanan organ ile parmakları arasında kalan tek engel çamaşırı da pantolonun ardından yolladı Kibum ve Minho'ya baktı. Gözleri daha önce hiç görmediği bir çekicilikteydi ve Minho o görüntüsünü daha sonra kullanmak için yapabildiği kadar aklına kazıdı.

" Emin misin?" diye sordu Minho yutkunurken ve Kibum bakışlarını hiç kaçırmadan cevap verdi.

" Evet denemek istiyorum. "

Erkekliğini avucu arasına sıkıştırıp ileri geri hareket ettirmeye başladı Kibum ve Minho'nun çıkardığı seslerden memnun hızını ayarlamaya başladı. Önboşalma sıvısı gelmiş elinin hareketini kolaylaştırmıştı ancak Kibum birazda içgüdüsel olarak hatta ne yaptığını kendi bile farkında olmadan Minho'nun erkekliğinin başına yaklaşıp dili ile dokundu ve Minho'nun nefesi boğazına takıldı. Aldığı tepkiden cesaret alıp aynı şeyi birkaç kere daha yaptı Kibum ve ardından başına küçük öpücükler kondurmaya başladı. Dudaklarının arasındaki başla dili ile oynuyor içine çekiyor serbest bırakıp aynı şeyleri yeniden yeniden yapıyordu her defasında biraz daha ilerleyerek. Minho'nun sıktığı yumruklarının eklem yerlerinin beyaza döndüğünü görünce yeterli olduğunu düşünüp kendi pantolon ve çamaşırından kurtulup yatakta eski pozisyonunu aldı Kibum.

Bundan sonrası Minho'nun elindeydi. Kutunun içinden bir lube çıkarıp parmaklarına sıktı.

" Canın yandığı an söyle istediğin zaman durabiliriz. " diye güven vermeye çalışıyordu Minho ve Kibum baş sallayarak cevap verdi ona.

Uzun parmaklarını önce deliğin etrafında dolandırıp biraz oyalandı her hareketi Kibum'u daha da heyecanlandırıyordu. Sonra çok yavaş bir şekilde parmağını içeri doğru ittirmeye başladı.

" Canın yanıyor mu? " yine baş sallayarak cevap verdi Kibum ve devam etmesini söyledi. Çünkü şimdilik hissettiği tek şey tuhaf olduğuydu. Minho ikinci parmağı da ekleyince Kibum'un nefesi kesilir gibi oldu ve Minho canını yaktığını düşünüp parmaklarını çıkarmaya başlıyordu ki Kibum inledi ve Minho'ya engel oldu. Bir süre derin nefes alıp sakinleşmeyi bekledi ve ardından "hareket et" dedi Kibum. Minho ise dediğini yaptı ve küçük küçük hareket ettirmeye başladı parmaklarını ve eğilip sakinleşmesine yardımcı olmayı umarak dudaklarına uzandı Kibum'un. Öpücük Kibum'u sakinleştiriyordu ama aynı şeyi Minho için söylemek pek mümkün değildi çünkü Kibum'un dudaklarının neden her zamankinden farklı bir tat verdiğini düşündükçe önündeki kıvrım zonkluyordu. Deliğin iyice açılmasına yardımcı olmak için birkaç kere makas hareketi yaptı Minho ve Kibum her defasında eşsiz sesler çıkarıyordu. Üçüncü parmağı ekleyip hareket ettirdiğinde Kibum biraz daha alışmıştı. Artık gerçek birleşme için üyesini de hazırlamak için parmaklarını çıkardığında Kibum'un çıkardığı ses neredeyse tamamen hayal kırıklığı doluydu. Lubeyi üyesine döküp iyice kaygan hale gelmesini sağladı çünkü Kibum'un canını yakmaktan ödü kopuyordu.

Güçlü elleri ile sıkıca belini kavradı Kibum'un ve hizalamaya çalıştı. Herşey başlamadan önce bir kere daha Kibum'a baktı çünkü hazır olduğuna emin olmak istiyordu. İstediği cevabı o kedi gözlerden alınca nefesini tutarak üyesinin başını yavaşça itti Minho. Gözü sürekli Kibum'un üzerindeydi. Ama Kibum Minho'ya bakabilecek durumda değildi çünkü içinde hissetmeye başladığı o şey ile başını geriye doğru itti. Nefes nefese kalmışlardı Minho her cm sonrası Kibum'un alışmasını bekliyor o işaret vermeden devam etmiyordu. Kibum ise daha fazla içine alamayacağını düşünsede Minho'nun ölçüsüne uyum sağlayınca daha fazlasını denemek istiyordu. Parmaklardan çok daha tuhaf hissetiriyordu ve kesinlikle parmakların ölçüsünün şu an hissettiği ile bir ilgisi yoktu.
Yarım saatin sonunda Minho tamamen Kibum'un içine girmeyi başarmıştı ancak ikisininde soluğu kesilmiş çoktan terlemişlerdi.
Kibum'dan komut gelene kadar bekledi Minho sabırla ve Kibum " hareket et " dedi soluklarının arasında yeniden.

Olabilecek en yavaş şekilde kalça hareketine başladı Minho ve Kibum'un o ileri geri hareket ettikçe çıkardığı sesleri duyunca yavaş ritimde kalmakta zorlanıyordu.

Artık kendini tutmaya çalışmayı bıraktı Kibum ve çıkardığı sesler daha da şehvet dolu oldu. Minho'nun koluna tutunup "Hızlan" dedi baştan çıkarıcı bir ton ile. Ve Minho yine söz dinleyip şiddetini artırıdı vuruşlarının. Her defasında biraz daha derine itiyordu ve bu Kibum'un bambaşka sesler çıkarmasına sebep oluyordu. İçlerinden birinde Kibum'un soluğunun kesildiğini hissetti çünkü Kibum alt dudağını öyle bir dişliyordu ki vurduğu noktanın bahsi geçen hassas nokta olduğunu anladı. Her seferinde oraya denk getirmeye çalıştı Minho ve Kibum'un küçük zevk çığlıklarına dönüşen sesini dinledi. Serbest bıraktığı alt dudağı öyle bir kırmızı olmuştu ki Minho dayanamayıp yeniden öpmeye başladı Kibum'u. Öpücüklerin arasında "daha hızlı" dedi Kibum ve Minho sanki bunu bekliyormuşcasına devam etti hassas noktaya vurmaya. Çığlıklarının süresi uzamıştı Kibum'un ve iki eliyle sırtını kavrayıp tırnaklarını geçirdi Minho'ya öyle zevk duyuyordu ki canı zevkten yanıyordu. Bu sırada iyice ortaya çıkan boynunu hiç vakit kaybetmeden sömürmeye başladı Minho bir iz bırakmak istiyordu Kibum'un kusursuz teninde bir kusur oluşturmak kendisine ait olduğunu işaretlemek istiyordu. Minho'nun vahşi kalça hareketlerine eklenen kulağının yanında hissettiği kesik derin solukları ve sömürdüğü teninin verdiği tuhaf heyecan ile sona yaklaştığını hissediyordu Kibum.

Yapabildiği kadar adını söylemeye çalıştı Minho'nun doruğa ulaşıp hayatının en güzel orgazmını yaşarken karınları arası menisinin yaptığı desenlere bulaşmıştı ve Kibum'un adını öyle söylediğini duymak Minho'nun da sona yaklaşmasına sebep olmuştu. Birkaç vuruş sonra Kibum'un adını söyleyip geleceğini söyledi Minho ve az sonra hırlar gibi sesler çıkararak Kibum'un yanına yığıldı çünkü artık takati kalmamıştı.

Tıpkı geceleri yaptıkları gibi sarılıp uyudular bir süre yorgunluklarını atmak için.

Her zamanki gibi ilk uyanan Kibum olmuştu. Bir süre boyunca Minho'nun uyuyan ifadesini seyretti ve ardından aklına gelen fikir ile olabildiğince yavaş hareketlerle kurtuldu Minho'nun tutuşundan. Hareket ettikçe arkasının acıdığını hissediyordu o yüzden yüzünü buruşturmuştu. Odanın içinde sekerek dolanıp kağıt kalem buldu ve yatağa geri döndü. Öyle bir görüntü vardı ki Kibum çizme isteğine engel olamamıştı. Ne kadar zaman geçti bilmiyordu ama Minho'nun uyanacağını anladığı ana kadar çizmeye devam etti.

Minho uyandıktan sonra aralarında kayda değer bir şey olmadı aslında hiçbir şey olmadı çünkü kendilerini ve ortalığı temizleyip acıkan karınlarını doyurma peşine düştüler. Kibum Minho'nun kendisine daha önce hiç bakmadığı bir ifade ile başka bir aşk ile baktığını hissediyordu hatta bir kaç kere yakalamıştı da ancak ne zaman göz göze gelseler Minho gözlerini kaçırıyordu.

" Minho artık yüzüme bakmayacak mısın? " diye sordu sakin bir tonla.

İtiraf etmek gerekirse aralarında oluşan durum Kibum içinde tuhafdı ve ilişkilerinde böyle önemli bir basamağı aştıkları için birbirlerinden rahatsız olsunlar istemiyordu. Evet, yaşadıkları şey harikaydı yani en azından sadece Minho'nun ifadelerini izlemek üzerinde nasıl etki ettiğini görmek bile Kibum'u tatmin etmişti.

" Ne? Üstelik birde benimle konuşmayacak mısın?" diye sordu Kibum elini beline koyup televizyon izleyen Minho'nun önüne geçerken.

" Hayır, Bummie ben sadece" derin bir nefes verip başını eğdi Minho Kibum'u kadrajından çıkarmak için " aklımda edepsiz düşünceler olmadan sana bakamıyorum. " diye itiraf etti Minho.

" Yani seni tatmin edemedim öyle mi? " dedi Kibum hüzünlü bir tonda alt dudağını ısırırken elleri iki yana düşmüştü.

" Ne? Hayır öyle değil elbette hayır" diye panikle cevap verdi Kibum yanlış anlasın istemiyordu " Bana hayatımın en özel anını yaşattığını bilmiyor musun? " dedi sonunda gözlerine bakarken Kibum'un.

Zaten tuzak bir soruydu bu şu oluşan tuhaf durumu bozmak Minho'yu normale döndürmek için sormuştu.

" Öyle mi diyorsun yani"

" Kibum sen karşı konulmaz bir varlıksın ve benim şu an için tek yapabildiğim kendimi bir şekilde uzak tutup sakinleşmeye çalışmak" dedi tüm dürüstlüğü ile.

" Kesinlikle tatmin olmamışsın" dedi Kibum gülerek ve Minho'nun yanında koltuktaki yerini aldı ama öyle bir bakıyordu ki Minho gülümsemesi soldu Kibum'un.

" Ya ben sakin kalmanı istemiyorsam ya içinde sakladığın vahşi tarafı da sevdiysem" dedi Kibum alçak bir tonda tehlikeli bir şekilde gülümserken.

" Can you make me scream Froggy? " diye sordu Kibum ingilizce çünkü öyle konuştuğunda çok daha seksi gözüktüğünü biliyordu.

İnleyip Kibum'u kucağına aldı Minho.
" Elbette yapabiliyorum, bu kez biraz daha yüksek şekilde bağırmak ister misin? " diye sordu Minho Kibum'un meydan okumasına cevaben.

Gece uzundu ve ikiside yerinde duramayan hormonlara sahiplerdi. Kibum başlattığı tutkulu öpücük ile Minho'ya aklından geçirdiği edepsiz şeyleri yapma fırsatı tanıyordu gerisi tamamen Minho'nun hayal gücüne kalmıştı.

AN: Tabi biraz da sizin hayal gücünüzde canlarım. Sabırla yeni bölümü beklediğiniz için teşekkür ederim. Umarım sizi hayal kırıklığına uğratmamışımdır. Hepinizi saygıyla selamlıyorum ♡♡♡

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

betty Von ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 212K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby
132K 10.6K 29
HappyVirüs: Görüşüz Mesajınız gönderilmemiştir. HappyVirüs: ..Ve seni seviyorum Mesajınız gönderilmemiştir. _____ '...bu oyun bugün, burada bitiyor...
804 68 14
"o salak çocuktan asla hoşlanmam. umrumda da değil. istediğini yapsın benden ya nefret etsin ya da etmesin beni ilgilendirmiyor nasılsa ondan hoşlanm...