Kiralık Dişler (SY)

By Shoanleer

117K 7.7K 2.2K

Merhamet kelimesinin anlamını bile bilmeyen benim gibi bir adam, bu iş için biçilmiş kaftandı. Benim yaptığım... More

1-Sergei Sokolov
2-Kırmızılı kadın
3-Yuri ve adamları
4-Aşının etkisi
5-Enfes bir tat
6-Yaşamak veya ölmek
7-Anlaşma
8-Birini dönüştürmek
10-Oleg
11-Tatyana'nın koruyucusu
12-Newark vampirleri
13-Seçmeler
14-Sokak dövüşleri
15-Ekip kurmak
16-Yeni organizasyon
17-Kadınları anlamak mümkün mü?
18-Soygun
19-Zor karar
20-Baskın
21-Kanıt deposu
22-Sarah'ı mutlu etmek
23-Amy ile yüzleşme
24-Sürpriz bilgi
25-Mafya ile dans
26-Müttefik kazanmak
27-Avcının peşinde
28-Yuri'yi konuşturmak
29-Büyük temizlik
30-İlişkiler ve duygular
31-Büyücü ile buluşma
32-Büyücüler
33-Sarah'ı dönüştürmek
34-Büyücülerin yardımı
35-Savaş ilanı
36-Yaşlılar
37-Konseye davet
38-Cehennem köpekleri
39-Parti zamanı
40-İhanet
41-Savaş
42-Savaş sonrası
43-Yükselme zamanı

9-Sihirbaz

3.3K 245 37
By Shoanleer

Özet: Sergei ve Tatyana Amerika'ya gitmek için gemiye binerler. Artık zengin olan Sergei, tek yataklı lüks bir kamara tutar. Tatyana bir süre ortadan kaybolunca, Sergei bütün gemide onu arar. Bulduğunda adamın birini vampire dönüştürme işlemini başlattığını öğrenir.

*** Yeni Bölüm ***

Tatyana yavruyu benim için istemişti ama yavru yeniden doğduğunda ona tabi olacaktı. Kadınla aramıza girmeye kalkarsa onu öldürmek zorunda kalabilirdim. O yüzden Tatyana'nın çok dikkatli emir vermesini söylemem gerekiyordu.

"Tatyana yavru yeniden doğduğunda beni rakip olarak görebilir. Onu öldürüp emeklerini boşa çıkarmak istemiyorum. O yüzden beni kabullenmesini emret. "

Tatyana ilk defa birini dönüştürdüğü için başına ne geleceğini bilmiyordu. "Peki" dedi. "Senin istediğin gibi olacak. Nasıl olsa senin emrine girmesini isteyecektim."

Yavruyu ara sıra kontrole gidiyorduk. Kimsenin tesadüfen bulamayacağı bir yere sakladığımız yavru, yeniden doğduğunda büyük bir açlık hissedecekti. Yanımdaki kan şişelerinden bir kaçını feda etmek zorunda kalacaktım.

Tatyana için getirdiğim kanlar, yavruya nasip olacaktı. Biz depodayken meraklı birinin içeri girmesi durumunda, buradan sağ çıkmaması gerekiyordu. Bu yüzden çok dikkatli davranıyorduk. Yeni doğan yavrular vampirliğe alışana kadar güçlerini dengesiz olarak kullanırlardı.

Bir insanın yakınlarına gelmesi durumunda, kan kokusu o kadar cazip gelirdi ki yakalanmayı düşünmeden, insana saldırıp kanlarının tamamını içerlerdi. Bu arkanızda pislik bırakmanız demekti.

Tatyana güneşin doğmasına çok az kalıncaya kadar yavrunun başında nöbet tuttu. Güneşin ışınlarını direk almasak da, hava aydınlanmaya başladığında enerjimiz azalır ve uyuma ihtiyacı hissederdik. Tatyana da tam vaktinde kamaraya girerek uyumak için yatağa sokuldu.

"Üzerini değiştirmeyecek misin?" dedim. Kıyafetleri ile yatması çokta umurumda değildi açıkçası.

"Çok yorgunum" diyerek kıyafetini üzerinden atıp çamaşırlarıyla yatağa girdi. Bu kadın içimdeki hayvanı uyandırmayı çok iyi biliyordu. Fakat bu saatlerde hayvanında uyuması gerektiğinden, elimi kaldıracak halim yoktu.

Arkamı yanımdaki güzelliğe dönerek uyumak için pozisyon aldım. "Sergei, sence Amerika'da iyi olacak mıyız?" diye sordu.

"Uyanınca konuşuruz" diyip susmasını umdum. Fakat sorusuna cevap almakta kararlıydı.

"Orası bizim için bambaşka bir dünya, bilmediğimiz bir ortamda bir sürü yabancı vampirle karşılaşacağız."

Onun için yeni bir dünya olabilirdi ama ben Amerika'da yaşamıştım. Oranın vampirleri Ruslar kadar sert değildi. Siyahilerin gücü beyazlardan fazlaydı ama yine de bana rakip olabileceklerini sanmıyordum.

"Endişelenme güzelim, senin kanın ve benim gücüm bir arada olduktan sonra bizi kimse durduramaz."

Söylediklerimden tatmin olmuş gibi sustu. Bir süre sonra kapının tıklanması ile uyandım. Yerimden zorlukla kalkmıştım. Saate baktım 12:32 yi gösteriyordu. Öğlen güneşi tepemizde olmalıydı. Gözümü zor açıyordum.

"Kim o?"

"Temizlikçi efendim."

"Akşam gelin, uyuyoruz" diyip yatağıma geri döndüm. Fakat kapıdaki kadının uzaklaştığına dair ayak sesleri kulağıma gelmemişti. Bir süre kapıyı dinledikten sonra, kamaranın kilidine dijital kartın sokulduğunu duydum. İçeri girmesinden anladığım kadarıyla, ya gerçek hizmetçi değildi veya birisi tarafından zorlanmıştı.

Çok halsiz olmama rağmen yine de bir insan kadar güçlüydüm. Kapı açılmadan arkasına saklanmayı başarmıştım. Tatyana'nın üzerindeki örtüyü çekip onu meydana çıkardım. İçeri giren kişi bir insan olmalıydı. Aksi halde güneşin tepede olduğu anda dışarıda dolaşamazdı.

Önce içeriye doğru silah tutan bir elin uzandığını gördüm. Silahı tanımıştım. Tahta kurşun atmak için özel olarak elle yapılmış bir silahtı. İçeri giren kişinin yüzünü göremiyordum ama onun, bizim vampir olduğumuzu bildiğini anlamıştım.

İçeri adım atıp yatağa doğru hızla döndü. Tatyana'nın iç çamaşırlarıyla sergilediği muhteşem vücudu bir an için dikkatini dağıtmıştı. Zaten bende bunu umuyordum. Kapının arkasından fırlayıp eline sert bir şekilde vurup silahını düşürdüm.

Adam benim karşı koymamı beklemiyordu herhalde, çünkü şaşkınlıktan bir süre hareket edemedi. Bu süre zarfında ben adama sağlam bir kafa gömdüm. Burnundan çıkan hoş olmayan ses, bana burnunun kırıldığını söylüyordu. Vampir olsaydı bir iki dakikaya düzelirdi ama insanlar zayıf yaratıklardı.

Toparlanmasına fırsat vermeden karnına sıkı bir yumruk indirdim. Adam yerde inlerken temizlikçi kadın imdat diye bağırmaya başlamıştı.

Adamın şahdamarına baskı uygulayarak kendinden geçmesini sağladım. Yüzüne büyük bir havlu sararak yatağa fırlattım. Üzerini örterek yanına uzandım.

Birkaç dakika sonra içeri doluşan güvenlik görevlileri etrafa bir göz attı ve Tatyana'yı fark edince gözlerini kaçırdılar. "Özür dileriz efendim, bir kavga rapor edildi" dedi birisi.

"Evet, adamın burnunu kırdım o da kaçmak zorunda kaldı" diye yalan söyledim. Güvenlik yerdeki kanı görüp, anladığını belirterek telsizden söylediklerimi iletti. Gemide arama başlatacaklarına emindim. O yüzden adamdan hemen kurtulmam gerekecekti.

Güneş batana kadar beklemek zorundaydım. Enerjimi yeniden kazanmam gerekliydi. Tatyana uyanır gibi oldu ve yanındaki bedene sarıldı. Uyku sersemi bile olsa kanın kokusunu almıştı. Ben kapıyı kilitleyip yanına döndüm ve adamı ortaya çıkardım.

"Sana öğle yemeği hazırladım güzelim" dedim.

Adamın kırık burnundan damlayan kanların çoğu havluya aksa da, bir kısmı çarşafa geçmişti. "Hadi soğumadan ye."

Esprime gülerek adamın boynuna eğildi ve tek damlasını ziyan etmeden doya doya içti. Onun doyması demek, akşama benim de doyacağım anlamına geliyordu. İşi bittiğinde adamda akacak kan kalmamıştı. Çarşafa sarıp, yatağın kapıdan uzak tarafına yuvarladım.

Tatyana'nın karnı doyduğu için daha fazla uykusu gelmişti. Akşama kadar sabredip enfes kanının tadını hayal ederek uykuya daldım. Bilinçaltımda adamı kimin gönderdiğini düşünüyordum.

Rüyalarımda Yuri'yle ve Mikail'le uğraşıp durdum. Bu ikisinden başka kim benim peşime adam salardı ki. Akşam güneş battığında gözlerimi açtım. Tatyana yanımda yoktu. Büyük ihtimalle yavruyu kontrol etmeye gitmişti. Bende adamın üzerini arayarak ipucu bulmaya çalıştım.

Küçük bir kesede iki tane elmas bulunca onu bir vampirin kiraladığına emin oldum. Mikail'den şüphelendim ama yeni işle ilgili söyledikleri aklıma geldi. İstese beni gemiye binmeden Kiralık Diş'lerini kullanıp öldürmeye çalışırdı.

Yuri'nin olma ihtimali yüksekti. Servetini bana kaptırdıktan sonra rahat durmayacağı belliydi. Bir daha görür müydüm bilmiyorum ama görürsem bu sefer kafasını koparmaya kararlıydım.

Tatyana içeri girdiğinde, "şimdi benim beslenme saatim güzelim" dedim. İtiraz etmeden kolunu uzattı. Boynunu tercih ederdim ama şu anda aşırı bir enerjiye ihtiyacım olmadığından, idareli kullanmayı tercih ettim.

Kolundan beslendikten sonra kendimi yenilenmiş hissediyordum. "Yavru nasıl? Bir gün daha kontrol edeceğiz ama şimdiden kıpırdanmaya başlamıştır."

"Evet haklısın" dedi. "Ben yanındayken parmaklarını oynatıyordu."

"Onu sıkıca zincirlemem gerekecek. Aksi halde başında olmadığımız bir an uyanabilir."

Tatyana başını sallayıp onayladı. "Bu cesedi ne yapacaksın?"

Çarşafa sarılı bedene baktım. Artık işime yaramazdı, burada da saklayamazdım. Kaza süsü vermek isterdim ama kanının olmadığı çok belli olacaktı. En iyisi denize atıp köpekbalıklarına ziyafet vermekti.

Normal vampirden daha hızlı olduğum için adamı götürürken kimseye yakalanmadım. Pervanelere yakın bir yere doğru denize attım. Şansım varsa pervaneler adamı parçalardı, bu da köpekbalıklarını daha çabuk çekerdi.

Kamaraya döndüğümde Tatyana'yı üzgün bir halde buldum. "Ne oldu? Adama üzüldüğünü söyleme sakın."

"Tabii ki hayır, Rusya'dan çıkmamıza rağmen, hâlâ seni öldürmek isteyenlerle uğraşıyorsun. Amerika'ya gitmek bir kurtuluş olmayabilir."

Kadın kendi açısından haklıydı ama bir vampirin hayatı her zaman tehlike içerirdi. Kimin daha güçlü olduğunu göstermek veya karşısındakinin servetini çalmak için her zaman dövüşürdük. Kadınlar bunu anlayamazdı. Bir erkek vampir dövüşmeyi bilmiyorsa, önce ölmeyi öğrenmeliydi.

"Bunları kafana takma güzelim, ben yanında olduğum sürece seni korurum. Hadi önce gidip şu yavruyu zincirleyelim sonra eğlenceli bir şeyler yaparız."

İşimizi hallettikten sonra geminin eğlence bölümüne gittik. Şansımıza bir sihir gösterisi yapılıyordu. En önde boş yer olmadığından biraz geride kalmıştık. Sihirbaz birkaç numara yaptıktan sonra, bir kart gösterisi için gönüllü istedi.

Sırf eğlenmek için elimi kaldırdım. Sahneye davet edildiğimde sihirbazın yapacağı numarayı biraz daha eğlenceli hale getirmeye kararlıydım.

Tüm sihirbazlar kart numaraları yaparken el çabukluğuna güvenirler. Oysa ben en hızlı insandan kat kat hızlıydım. Karşımdaki adamın numarasını çözmem fazla vaktimi almazdı.

Sihirbaz bir deste kartı ustalıkla karıştırıp bir kart seçmemi istedi. Seçtiğim kartı ona göstermeden imzalamamı ve desteye koymamı söyledi.

Dediklerini aynen yaptım ama aynı zamanda iki kart imzalayıp desteye koymadığım kartı hızla koluma sakladım. Adam desteyi tekrar karıştırdı. Sonra desteyi hızla arkasındaki aynaya attı. Tüm kartlar dökülürken bir tek kart aynaya yapışıp kalmıştı. Üzerinde imzam olan kart.

Bu kartın bana ait olup olmadığını sordu.

"Hayır" dedim.

"Emin misiniz?" diye ısrar etti. "Üzerinde imzanız var."

"Eminim o benim kartım değil" dedim ve koluma sakladığım kartı hızla çıkarıp seyircilere gösterdim. O anda kopan alkış banaydı ve buna en çok sihirbaz bozulmuştu.

Yerime dönerken perdenin arkasından hızla geçip sonra yerime gelip oturdum. Tatyana çok eğlendiğini belirterek beni yanağımdan öptü.

"Şimdi iyi izle dedim."

Sihirbaz eline bir resim çerçevesi aldı. Resimde şapka ve içinde tavşan resmi vardı. Elini resmin içine daldırıp şapkayı resimden çekip aldı. Tatyana benim ne işler karıştırdığımı merak ediyordu. Sihirbaz parmaklarını hareket ettirip sihir yaptığını gösterdi ve gizli bölmeden tavşanı çıkarmak için elini şapkaya soktu.

Şapkanın içinden çekip çıkardığı şey oyuncak bir tavşandı. Sihirbazın suratı bunu beklemediğini belli ediyordu. Tatyana kahkaha atmaya başlayınca, istediğim eğlenceyi sağladığımı anladım. Fakat henüz bitmemişti. Sahneye doğru ağır adımlarla yürüyüp sihirbazın karşısına dikildim. Elinden oyuncak tavşanı aldım, şapkaya geri koydum. Şapkayı havaya attım. Herkes şapkaya odaklanmışken hızla gidip gerçek tavşanı aldım.

Şapkayı havada yakalayıp içindeki tavşanla gerçeğini değiştirdim. Sonra şapkadan gerçek tavşanı çıkarıp seyircilere gösterdim. Bu sefer alkıştan ortalık inliyordu. Sihirbaz sahneden kaçar gibi inerken, ben eğilerek selam vermeye devam ettim.

Seyirciler arasında alkışlamayan birini görünce dikkatimi çekti. Dün akşam karşılaştığım sarışın kadındı. Gözlerim onu izlerken, bana sol elinin işaret ve orta parmaklarıyla kocaman bir V işareti yaptı. Bu zafer anlamına gelebileceği gibi, senin vampir olduğunu biliyorum anlamına da gelebilirdi.

-DEVAM EDECEK-    

Oy veren elleriniz dert görmesin.

Yayımlanma tarihi: 02.09.2015

Kelime sayısı: 1430


Continue Reading

You'll Also Like

237K 17.1K 42
Kararlı ve duygusuz olduğuna güvendiğim sesle, "Onları serbest bırakmak için ne istiyorsun?" diye sordum. Fazla düşünmeden soruma yanıt verdi. "Sen...
291K 14.5K 50
Annesi hilal kurtlarından babası melez olan bir ailede doğan iki ikiz çocuk. Biri melez diğeriyse soyları neredeyse bitmiş olan hilal kurtlarından...
2.2M 125K 78
Sertçe yutkundum ve elimi yarama bastırdım.Artık nefes alış-verişlerimin zorlaşması,bana sonumun yakın olduğu mesajını veriyordu. Gözlerimi açmaya ça...
64.6K 2.7K 15
Okulda ceza aldığı için Akşam'a kadar okulu temizleyen kız kan dondurucu bir manzara ile karşılaşır.Ama asıl olay kızın hiç korkak olmaması.... Klasi...