LANET Mİ? MUCİZE Mİ?

By wllizyb

168K 8.8K 6.7K

- Sen benim lanetimsin Dudaklarımdan dökülen sözlerle yeşil gözlerimi sanki ateşten bir parça olan gözlerine... More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.(FİNAL)

26.

2.7K 131 9
By wllizyb

Sen benim lanetimsin
Dudaklarımdan dökülen sözlerle yeşil gözlerimi ateşten bir parça olan gözlerine diktim
- sende benim mucizem...

Bunu demesini beklemiyordum şaşkınca ona baka kaldım bir anda dudaklarımın üstünde onun dudaklarını hisettim ağlamaktan küçülmüş gözlerimi sonuna kadar açtım oysa dudaklarıma bir öpücük kondurup yok olmuştu daha üstümdeki bu şaşkınlığımı atamadan olduğum odanın kapısı üst üste bir kaç kez tıklandı

Gözlerimi kırpıştırıp üstümdeki şaşkınlığını attım

- Gel

Kapı yavaşça açıldı gördüğüm suretle yataktan kalktım Anıl gelmişti gözleriyle ilk önce bana baktı ardından etrafa bir göz atıp kapıyı açık bırakarak bana doğru yaklaştı bende ayaktaydım zaten gözlerimin içine bakıp konuştu

- uyandın mı hadi gel birşeyler ye

Kafamı eğdim çok açtım ama yeme isteğim yoktu tuhaf bir histi

- tamam

İçime kaçmış sesimle konuştum

Beni beklemeden çıktı ve biraz yüksek sesle konuştu

- Hadi gel birseyler yede konuşalım

Göz devirip takip ettim onu evleri ne yalan söyliyim büyük ve çok hoştu durumları bellikli çok iyi mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere geldik

- Hoşgeldin kızım gel senin seveceğini düşündüğüm yemekler yaptım

İmamın eşi Hatice teyze çarşaflı bir kadın ve çok misafir Perver yalan yok  sevecen bir kadın imam en başa oturmuş öylece masaya bakıyor du Anıl da benden önce geldiği için babasının karşısına oturmuştu eliyle çaprazındaki sandalyeyi çekip

- otur hadi zaten herseyi hazır

Dedi sakince kafamı sallayıp oturdum

ama daha kimse yemeğe başlamamıştı Hatice teyze elinde iki bardağı da masaya koyup benim yanımdaki  sandalyeyi çekip oturdu imam önündeki çorbadan bir kaşık alıp konuştu

- Hadi afiyet olsun

Demesiyle Anıl da Hatice teyze de yemeğe başladılar ben onlara Altan Altan bakarken

-kızım ne zamandır açsın ye birseyler de kendine gel

Hatice teyze konuştu
Hatice teyzeye bakıp gülümsedim ardından kaşığı alıp önümdeki çorbadan içmeye başladım.
Yemek sesiz sedasız geçmişti herkes yemeğini bir güzel yiyip oturma odasına gitti ben ve Hatice teyze kaldık bulaşıklarda yardım ettim sanırım iyi olmam için havadan sudan konular açıp kendince beni rahatlatmaya çalışıyordu

Mutfakta işleri bitirdikten sonra çay demledik ve bardakları oturma odasına götürdük imam yoktu ama evde onun kuran okuma sesi vardı aşırı rahat hissettiriyor du ben Anıl ve Hatice teyze oturma odasında oturmuş imam beyi bekliyorduk bir süre daha okudu ve odaya geldi.

Göz ucuyla bana bakıp bıkınca bir nefes verdi ve kendini koltuğa attı belki yarım sayfa okumuş olmasına rağmen yorgun görünüyor du

- Yarın babanın cenazesi var helvasını burda kavurucaz yada sen istersen hatice teyzenle sizin eve gidip yapın annende bir süre daha hastanede kalacak ama merak etme sakinleştirici kullanıyorlar

Dediği şeyle Gözlerimden yaşlar aktı kalbim ağrıyor boğazım düğüm düğüm oluyordu kafamı salladım ve aklımdaki soruyu sordum

- artık anlatma zamanı gelmedi mi neden böyle oldu

Bende kendimden böyle birsey beklemiyordum ama sordum çünkü bıktım artık ne bu gizemli haller

- iyi peki ama duyacağın şeyler seni çok kırıcak

Kafamı salladım sadece
Göz ucuyla yanımda oturan Hatice teyzeye baktım elleriyle oynuyor du Anıl da karşımda kahverengi gözleri hüzne boğulmuş bir şekilde bana bakıyordu imama bakıp kafamı salladım

Derin bir nefes aldı

- biz daha gençken babanla çok iyi anlaşırdık ailelerimzinde çok iyiydi arası ikimizde kendimizi dinimize adamış bir şekilde geçinip gidiyorduk ama baban onun derdi büyüktü gönlünü anne kaptırmıştı zamanında
ama annenin başka bir aşığı vardı baban bir gün annene açılmak için onu bir yerde bulup söyledi ama annen babana tokat atıp onu red etti babanın tabi bu çok zoruna gitti çünkü anneni o kadar çok seviyordu ki bu tokat olayından sonra baban aklına koydu annenle evlenicekti
geldi baban kendi ailesine derdini anlattı ama farklı anlattı ben ne kadar yapma nefret eder senden desem de dinlemedi beni annenin de onda gönlü olduğunu söyledi ama yoktu öyle birsey bir gün çiçeğini cikolatasini alıp dedenin evine gitti onu istemek için deden anneni verecekti ama annen  yine onu red ettindeden de napsin zorla kızını verecek değil ya onlara vermedi tabi baban daha da inat etti annen de babandan daha çok soğudu tabi ah onun inadı ah başına neler açtı

Sıkıntıyla imam yüzünü sıvazladı önündeki çayından bir yudum alıp konuşmaya devam etti hepimiz sessizliğe çökmüş can kulağı ile onu dinliyorduk

- dediğim gibi baban daha da inat etti öyle ki hem dünyasını hem ahiretini yakıp kül etti aklına koydu anneni sizin ilk gittiğiniz hoca varya onunla denk geldi ve derdini ona anlattı aç gözlü pislik adam şeytanın ta kendisi o

Kaşlarımı çattıp istemsizce lafını böldüm

- bir dakika bizim ilk gittiğimiz hoca tanıyor musunuz? babam onu tanımadığını söyledi öylesine bir hocaymis

Kinle gözlerimin içine baktı gerçekten de ondan nefret ediyordu

-öyle anlaştılar zaten büyü yaptıktan sonra ikiside bir daha birbirini gördüğünde sıradan yabancı biriymiş gibi olacaklardı lanet olsun ona babanı o yoldan çıkardı ya baban ona derdini anlattıktan sonra bu münafık pislik adam babana büyü yapmasını söylemiş böylece annen babana aşık olur sonsuz ve mutlu bir evlilik geçireceklerini söyledi o gece baban bana bunları anlattı ben duyduğum anda karşı çıktım ama nafile dinlemedi beni o şeytan adam bunu onun kafasına zaten sokmuş  şartları da vardı üstelik 40 gün boyunca hiç bir ibadet yapiyacak dı ardından üç domuz istedi baban gidip satın aldı bende onunla beraberdim sürekli hatta o zamanlar yeni evliydim ben Hatice teyzende hamileydi neyse baban ve ben o sizin ilk gittiğiniz büyücünün evine gittik tek di o zamanlar aileside yoktu yetim öksüz biri ama cinleri vardı anlaştığı dışarıdan imam gibi görünsede kafir cinlerle anlaşma yapar insanları dolandırırdı baban da o insanlardan biriydi evlerine gittik gece yarası saat on ikiden sonra yaz aylarıydı kapıyı açtı pislik adam ilk gördüğüm anda zaten bunu nasıl bir pislik olduğunu neyse baban durmadı girdik içeri ilk önce havadan sudan konuştuk baban bizi tanıştırdı ben onu nasıl sevmediysem oda beni sevmedi ama belli etmedi çok geçmeden işe koyuldular ben hâla yapmayın etmeyin diye onları uyarıyordum ama yok birinin gözünü para bürümüş birinin de aşk bahçeye çıktık etrafta kimse yoktu ama fısır fısır sesleri vardı onların baban arabadan domuzları indirdi o hoca bozuntusu bilmem sen gördün mü evlerinin orda mezar var heh işte oda mezara gitti ben ve baban bahçede tek kaldık domuzlarda deli gibi tepinip duruyordu onları evin yakınlarında bağladık ama mümkün değil durmuyorlardı ikimizde çok korkuyorduk ama baban asla vazgeçmiyordu bende onu tek bırakamıyorum yarım saat sonra o hoca bir el arabasıyla bizim olduğunuz yere doğru geldi karanlıktı çok görmüyorduk elimizde el fenerleri vardı bizim onda da bize el arabasıyla yaklaştı ama nasıl iğrenç kan kokuyor el fenerini el arabasına tutum ne göreyim kollar ve bacaklar kan içinde parçalanmış bir bismillah çektim o an o hoca yakama yapışıp "sakın bir daha ne besmele ne dua okuduğunu duymuyim adam öldüreceksin bizi" diyip bıraktı ardından babana baktı ikimizde çok korkmuştuk hoca soğuk kanlı bir şekilde bizden uzaklaşıp bir sopa aldı ve bahçenin ortasına büyük bir daire çizdi içinde mezarlıktan çıkardığını tahmin ettiğimiz bacak ve kol cesetlerini savurdu bir sürü dua okuyordu ama farklıydı biz çemberin dışında durmuş onu izliyorduk yaz ayıydı ama duayı bitirdiği an öyle şiddetli bir rüzgar oldu ki vallahi uçuyorduk neredeyse bir süre rüzgar devam etti arkadan domuzlar bağırıp duruyordu biz babanla korkudan kımıldayamıyorduk bile çok geçmeden rüzgar durdu hatta etraftaki bütün sesler kesildi domuzların seside yoktu elimdeki el fenerini domuzların durduğu yere tutum ama yoktu ardından hocanın olduğu yere tutum ışığı hoca çemberin içine girmiş diz çökmüş bir şekilde yere bakıp birseyler mırıldanıyordu kol ve bacak cesetleri yoktu ne baban ne ben konuşamıyoruk sadece hocayı izliyorduk çok geçmeden hoca çemberden çıkıp bize doğru geldi yüzü gülüyordu "seni istiyorlar git ve onlarla anlaşma yap daha sonra istediğin kişiyle evleneceksin merak etme sakın ters birsey de söylem kızdırma onları" gözlerindeki o şeytani parıldamayı bugün gibi hatırlıyorum baban korkudan titriyordu etrafta kahkaha sesleri kapladı bor anda hep kadın erkek karışık hoca benim yanıma geçti baban da çembere doğru gitti onu durdurmadım bile sadece izliyordum baban çembere girdiği an yok oldu ben üstümdeki şaşkınlığı atıp yanımdaki hoca bozuntusuna yumruk attım "arkadaşım nerde lan " diye burnunu kanatmıştım keşke dahasını yapsaydım neyse işte " içerde anlaşma yapacaklar gelir birazdan " diyip kestirip attı bende çemberin etrafında bir tur döndüm çizdiği çizginin içine gitmeye çalıştığım an bayıldığım hatırlıyorum

İmam derin bir nefes aldı yorulmuştu tabi adam ama ben bu dedikleriyle şok içindeydim babam nasıl anneme büyü yapar ki aklım almıyor du
Tekrar lafa girdi imam herkesin dikkati ondaydı zaten

- neyse işte gözlerimi açtığımda ben arabadaydım etraf hala karanlıktı ve baban mutlulukla arabayı sürüyordu kendime gelip nerde olduğumuza baktım araba yavaş yavaş duruyordu bizim eve gelmiştik yani buraya babanda benim kendime geldiğimi gördü " uyandın mı kardeşim seni ilk evine bıraktım bende evime gidicem yardım edeyim mi inmene "
Babanın ağzı kullaklarındaydı ne olduğunu sordum çemberin içine girdiğinde simsiyah büyük bulut gibi birsey görmüş gözleri tıpkı Ateş gibiymiş dediğine göre ona yaklaşıp derdini anlatmış ve annenle evlenmek istediğini söylemiş cin tabi kabul etmiş tabiki bir şartla baban şartı sormuş
" evlendikten sonra doğan kız çocuğunu istiyorum onu bana vereceksin" demiş baban bir süre düşünmüş hiç çocuk istememek te karar kılıp cini kandıra bileceğini sanmış bunları dedi bana dahasını bilmiyorum

Bunları öyle basit birşeymis gibi söylüyordu imam ama benim o an hissettiğim acı göz yaşlarım hızlı hızlı akıyordu ama imam devam etti

- zaten orda beni indirdi ben evime gittim o gün boyunca kabuslar gördüm babanı kaç gün görmedim ona soracaktım nasıl olduğunu ama bir kaç gün sonra baban elinde davetiyelerle kapımın önüne geldi istediği olmuştu işte annenle evleniyordu sonunda yüzünde gözlerinde mutluluk vardı ben bile ilkkez onu öyle görüyordum bu çember olayından sonra baban bana soğuk yapmaya başladı neden bilmiyorum düğünleri 3 gün 3 gece oldu annenlerin benim de kabuslarım bitmişti Anıl ' ım dünyaya geldi babanlada iyice aram açıldı en son gördüğümde ayak üstü konuştuk bana onlar hakkında dediği son şey se
"evlendikten 40 gün sonra tekrar 3 tane domuz istiyorlar onları kurban edeyim herseyi bitti sultan ım la ömrümüzün sonuna kadar beraberiz" bunları dediği bir daha hiç böyle konuşmamız olmadı hatta günden güne benden nefret bile etmeye başladı durduk yer-

Lafını kesmiştim çünkü anlattıkları çok ağrıma gitmişti babam nasıl biriydi böyle hızla oturma odasından çıktım ilk geldiğim odaya girip kapıyı kilitledim arkamdan kimsede gelmedi

Kendimi yatağa atıp belkide ciğerim çıkana kadar ağlamaya başladım paramparçaydım babam beni ben daha dünyaya gelmeden satmıştı...

Tatatammm bu hikaye burda bitmedi🤡

Continue Reading

You'll Also Like

1.2M 50.8K 84
O okula uğramasıyla başına geleceklerden habersiz olan Selin'in heyecan dolu hikayesi... Selin ve arkadaşlarının başına gelen ufak bir aksilik ve bel...
185K 7.1K 35
Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür!. Kurgu cringe gelebilir çünkü, bu kurguyu ciddi olarak yazmıyorum. Sadece kafa dağıtmak için.. Saçma yorumlarınızı...
17.3M 544K 37
"It's like he's a different breed of werewolf. Something... beyond us." • • • Adrienne Gage has spent her entire life being shunned and punished for...
6.9K 338 3
4 kız kardeş vardı. Babalarının ölümünden sonra bu kız kardeşlerden 3 tanesi katil olmayı seçti. Ama aralarından biri sadece katil değildi. Evet kati...