YAKIŞIKLI ÖKÜZ (Düzenleniyor)

By nomattercitoles

2.4M 119K 11.8K

O sabah yeryüzündeki en güzel mavilere sahip olan adam bana çarptığında, kalbim avuçlarının içine düşmüştü. ಡ... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
Çocuk
En Değerli
Karne
Dönüş
Otel
Smokin
Yavuzcuk
Topuklu Ayakkabı
Depresyon
Misafir
Normal
Buluşma
Jelibon
Sinema
Kelebekler
Onsuz da Olur
Yavaş!
Prensese Aşık
Diyet
Sarı Godoş
Kıskanç
Sınav
İskender
Yılbaşı
Kimya
Civciv
İtiraf
Sonuç
Basketbol
Önemli Misafir
DUYURU
Lunapark
Mesaj
Aşk Mektubu
Buz Pateni
Konser
Tren
Balo
FİNAL
Karanlık Cennet
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2

Kitap

42.8K 2.1K 263
By nomattercitoles

Multimedya-Aybars

Bu bölümü pizzadelisiii 'ne ithaf ediyorum. Yorumların için çok teşekkür ederim :) Eğer ithaf isteyen varsa mesaj atabilir.

"..sonra da işte barışmıyor benle. Ama onun yaptığı daha kötü değil miydi ki? Hem Öznur abla bana aşık olduğunu söyledi, sence de mümkün mü böyle bir şey? Ben de onu seviyormuşum bir de. Aağğh ben onu sevemeeeğğm!"
Tavanla konuşmayı kesip ona yastıkları fırlatmaya başladım. Bir cevap bile vermiyordu.
Şimdi siz diyeceksiniz neden tavan, çünkü kriterleri tam da istediğim gibi olduğu için değil babam karne sonucunu görünce telefonuma el koydu. Bu şekilde de yazım ultra sıkıcılaştı.
"Ne bağırıyo-Ağğh ,tamam gidiyorum!"
Odama giren Aybars'ı yastık atarak tatlı dille çıkarttım ve yatakta tepinmeye devam ettim. Resmen onu seviyorsun demişti. Kaya'yı. Öküzü. Yakışıklı öküzü.
"Hayaaaaağğr!"
Yorulunca kollarımı iki yana açarak yatakta yattım. Ya resmen bana onu sevdiğimi söylemişti ve bu, bu imkansızın da imkansızıydı.
Derin bir nefes alıp gözlerimi kapatacaktım ki aklıma gelen şeyle nefesimi geri vermeyi unuttum. Benim telefonum tabletim ve bilgisayarım babam da kalmıştı.
İste bu daha büyük bir problemdi. Noled.

*
"Ya Aybars sessiz ol biraz babamlar duyacak. Hem senin ne işine yarayacak ver işte."
"Olmaz bücür, kendininkini kaptırmasaydın"
"Ya Aybars acı bana,kardeşine,bücürüne acı!"
"Ben acımasız bir abiyim"
"Bir kere sen abim değilsin, ikinci olarak da o tabletiii...ister ver ister verme!"
Son cümleyi hızlı bir şekilde söyleyip tabletle beraber odadan çıktım. Çıkmamla babamın burnuyla burnum buluştu dememe de gerek yok sanırım.
"Arya?"
"Efendim babacığım?"
"Elinde tabletle burada ne arıyorsun?"
Kapı aniden açılınca bu sefer de dışarı hızla Aybars çıktı.
"Arya ver o ta- Semih abi?"
Gözümü ondan alıp babama çevirdim.
"Şey...anlamadığı bir soru varmış da, ona yardım ettim."
"Sen?"
"Evet ben"
"Doğru çıktı mı bari?"
"Ev-"
"Ne yazık ki Semih abi"
Aybars'a en korkunç bakışlarımı yolladıktan sonra tekrar babama baktım.
Ellerimle sıkıca kavradığım tableti çekti ve "Peki bu ne?" diye sordu.
Heh, boku yedin Arya.
"Tablet"
"Onu ben de görüyorum! Bunun elinde ne işi var?"
"Şey...ee.."
"Ben bir şey araştırmasını istedim Semih abi."
Babam beni şüpheli gözlerle süzdükten sonra. "Hmm iyi o zaman al bakalım" dedi.
Tableti almak için ellerimi uzattım ama Aybars'ın ellerine verilince omuzlarımı düşürdüm.
"Ben! Gidiyorum! Ünlem nohta"
Ayaklarımı vura vura odama girdim ve kapıyı hızlıca kapattım. Belki beni babamın gazabından kurtarmış olabilirdi ama o hala uyuzdu, kendini abi sanan uyuz.
Elime bir kitap alırken hala Kaya meşgul ediyordu aklımın bir tarafını. Resmen ona aşık olduğumu söylemişti ya res-men.

*
"Baba ben çıktııığğğm"
Ayakkabımın tekiyle sekerek diğer ayakkabımı aldım ve onu da giydim.
"Çok geç kalma"
"Tamaaağğm"
Kapıyı kapatıp yol boyunca yürümeye başladım. Yeni kitaplar almaya karar vermiştim. Aksi takdirde 3 gün sonra ölümü çıkaracaklardı. 'Sıkılan A.D. kendini yataktan atarak öldü' diye manşette yaparlardı, oh. Bir kitapçıya girip kitapları karıştırırken bir kitap çektim ve aynı anda biri de çekti.
"Verir mis- Kaya?"
"Özürünü kabul etmeye gelecektim ama yolda buraya girdiğini gördüm ben de buraya girdim. Telefonun kapalıydı da."
"Hmm, çok geç kalmışsın Kaya, çünkü ortada özür falan kalmadı."
Kitabı elinden çekip kasaya ilerledim.
"Nasıl ya?"
"Şöyleki, senden dilediğim tüm özürleri unut, dilemedim say"
Kitabın parasını ödedikten sonra ordan çıktım ve yolda yürümeye devam ettim.
"Peki o zaman, arkadaşın olabilir miyim?"
Bu soruya kaşlarımı catsamda cevap vermedim.
"Aryaa!"
Aybars'ın sesini duyunca hızla sesin geldiği tarafa çevirdim kafamı.
Aybars bzie doğru geliyordu. Aynı zamanda Kaya'ya da ölümcül bakışlar atıyordu. Bunun Kaya'yla ne problemi vardı?
"Sen tek gitmeyecek miydin."
"Evet zaten öyle"
"Bu niye senin yanında o zaman?"
"Kitapçıda karşılaştık."
"Karşılaştınız bitti. Hadi herkes kendi yoluna"
"Sanane lan"
"Bence de bu beni ilgilendirir, ve Kaya karşılaştık bitti. Şimdi kendi yoluna git."
Aybars elimden tutup hızla başka bir kitapçıya girice hemen elimi çektim.
"Beğen bir kaç tane kitap gidelim, hadi"
Kitapları Aybars'a ödettikten sonra oradan çıktık ve eve döndük.
Kitapları masanın üzerine fırlattıktan sonra aşağı yemek yemeye indim. Tabağımdaki püreyi çatalımla ezerek ultra püre yaparken babam "Arya" deyince babama baktım.

"Annenin yanına dönebilirsin"

Gözlerim parlarken sırıtarak babama baktım.

"Gerçekten mi? Dönebilir miyim yani şimdi?"

"Bu kadar çok gitmek istediğini bilmiyordum."

Yüzüm asılırken gözlerimi kaçırdım.

"Ya ben ondan deme-"

"Neyse, eşyalarını topla yarın kahvaltıdan sonra bırakacağım"

"Birkaç parça kıyafet bırakayım ama ara sıra gelirim buraya"

Babamın morali düzelirken Öznur abla "Gel gel bizi merakta bırakma. Bir şeyler olur falan" deyip göz kırptı.

Dudağımı ısırıp babama baktım ama o çoktan yemeğine dönmüştü bile. Öznur ablaya zorla gülümsedim.

"Tabi"

Yüzündeki alay eden ifadesi büyürken yemeğime döndüm. Belki buraya zorla gelmiştim ama beklediğim gibi iğrenç günler geçirmemiştim.Yemeğim bitince Öznur ablanın masayı toplamasına yardım ettim.Son günümüz ya ondan yani yoksa topuklarımı kıçıma vura vura odama koşardım.

Topladığım tabakları tezgaha yığdıktan sonra odama çıktım ve yeni aldığım kitabı açıp okumaya başladım.

Genç çocuk şiddetli yağmur altında sırılsıklam ilerlerken bir de başına iş çıkartmıştı güzel kız. Bileği burkunca ağzından çıkan iniltiye mani olamadı. Genç erkek kızın bileğini inceledikten sonra sırtına aldı ve

Hışımla kitabı kapatıp kitaplığa koydum yatağa yatıp tavanı izlemeye başladım.

"Kayaaaağğğğ çok yorulduuğğğm"

"Huysuz" diye mırıldandı ama onu takmadım.

"Beni sırtına alsana"

Bana uzaylı görmüş gibi baktı.

"Kambur olmak için çok gencim."

"Hem beni yürüt hem de yorulunca sırtıma alm- Aağğh"

Bilin bakalım ne oldu. Doğru tahmin yere kapaklandım.

"Düştün mü?"

"Yok ya yer beni özlemiş özlem giderelim dedim."

sinirle yerden kalkmaya çalıştım ama bileğimin acısı buna izin vermedi. dudağımı ısırdım.

"Kaya."

"Ne"

"Şey... Sanırım bileğimi burktum."

Tavan sanki bir perdeymiş gibi o günü düz beyaz zeminde oynatmaya başlayınca ellerimi yüzüme bastırdım.

Kapı tıklanınca "Giir" diye bağırdım ama ellerim yüzümde olduğu için ses boğuk çıkmıştı.Kapı açılınca o tarafa baktım. Aybars elinde iki fincanla içeri girdi ve kapıyı poposuyla ittirdi. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Bücürün son gününde gıcıklık yapmamaya karar verdim."

Gözlerimi devirdim. Bu neredeyse imkansızdı.Camın önündeki puflardan birine oturdu ve 2 pufun arasındaki sehpa gibi şeye fincanları bıraktı.

"Hadi gel"

Tereddüt etmeden karşısındaki pufa yayıldım.

"Dökül bakalım"

Anlamaz gözlerle ona baktım.

Kahvesinden bir yudum aldı ve "Son günlerde neden moralin bozuk anlat bakalım." Dedi.

Gözlerimi kaçırıp dışarıyı izlemeye başladım. Ona bunun sebebini anlatamazdım.

"Kaya yüzünden değil mi?"

"Ne alaka!"

Nerden anlamıştı ki şimdi bu.

"Onu sevdiğini gizleyemezsin bücür"

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtığımda alaylı gözlerle bana bakıyordu.

"Ben.onu.sevmiyorum"

Bana yaklaşıp "Gizleyemezsin" dedi.

"Ya nerden böyle saçma bir kanıya vardın bilmiyorum ama belli ki yanılmışsın. Ben onu sevmiyorum"

Meydan okurcasına havalı bir şekilde söylediğim sözler Aybars'ın "Odalarımız karşı karşıya bücür" deyip göz kırpmasıyla havada kalmıştı.

Bozuntuya vermeden "Yani?" dedim.

"Yanisi" arkasına yaslandı "Teyzemle konuştuklarınızın hepsi.. "parmağını şakaklarına bastırdı "..burada"

"Pekala ne kadar istiyorsun?"

"Ne?"

"Susmak için diyorum, ne kadar istiyorsun?"

Oyunuma ayak uydurup "300 bin dolar şimdilik yeterli" dedi havalı bir şekilde.

Ağzımdaki kahveyi püskürtüp "Yok devenin nalı. Öldürsem daha karlı çıkarım" dedim.

Oyun bile olsa 300 bin nedir ya. Ben hala Bursa'da aldığım elbisenin arkasından üzülüyorum bu ne diyor. Peçete alıp yüzünü sildi.

"Hem sen kime ne söyliyceksin ki, sonuçta orada benim aleyhime bir şey yok"

"Nasıl yok. Onu seviyorsun işte"

"Öznur abla öyle düşünüyor"

"Teyzem hislerinde asla yanılmaz"

"Demek ki yanılmış. Şimdi git odamdan. Hadi hadi anca gidersin."

"Tamam ama önce sana bir şey soracağım."

"Sor"

"Doğru yanıtlayacaksın ama"

"Tamam ya hadi sor"

"Kaya sana çıkma teklifi ederse, kabul eder misin"

Eder miydim? Etmezdim heralde. Evet evet kesinlikle etmezdim.

"Hayır da niye?"

Gülümsedi.

"Hiç öylesine."

Yüzünde anlam veremediğim büyük bir gülümsemeyle çıkarken arkasından "Kapıyı kapat" diye bağırdım.

Gıcıklık yapmamaya karar vermişti değil mi? O halde kapıyı sonuna kadar açıp gitmesi neydi?

Continue Reading

You'll Also Like

3K 305 47
Ben hayatta ne acı keder cektiysem hepsi bana tapulu.kimsenin bir hatası bir kabahati yok seçimler bana ait.o yüzden yok kimseye sitemim yok zerzenis...
109K 4.6K 33
KLASİK BİR GERÇEK AİLE/ABİ KİTABI (Küfür yok) Berbat bir hayat yaşayan İlgi başka bir kızla karıştığını öğrenirse ve tek kız olursa ne olur?
2.3M 138K 87
[Tamamlandı] Aktifmagazin: Son zamanların sevilen ismi, şarkılarıyla ün salmış, sesiyle insanları kendine hayran bırakan Sefa Giray Taşkın dün g...
5.7M 416K 43
*Tamamlandı* "Sence bizden bir cacık olur mu?" dediğimde önce bana öylece baktı, sonra kahkahalarla gülmeye başladı. Öyle ki boynumdaki kolunu çekip...