Otel

39.8K 2K 98
                                    

"..sakın müşterilerin üzerine bir şey dökeyim deme kovu-"
"Tamam annee"
"Ha bir de-"
Bıkkınlıkla nefesimi verip tekrar "Annee" dedim. Resmen 'tuvaletin gelince gitmeyi unutma' bile demişti.
"İyi hadi görüşürüz"
Sonunda kapıdan çıkabildiğimde Kaya'nın da annesinin uyarılarını bezmiş bir şekilde dinlediğini gördüm. Yanına gittiğimi görünce annesinin laflarını "Hadi görüşürüz" diyerek ağzına tıkadı ve otobüs durağına doğru yürümeye başladık. Annemlerin konuştuğunu görünce hemen Kaya'nın yanına gidip bir plan yapmamız gerektiğini aksi takdirde tatilimizin rezil olacağını söylemiştim ama onun tek dediği şey "Çocuklaşma ve annenle konuşmayı dene" olmuştu. Ben de dediğini yapıp konuşmuştum ama salondan terliklerin oluşturduğu morluklarla çıkmıştım.
"Sanırım seni dinlemeliydim"
"Yaa bir plan yapsaydık suan otobüs durağına yürüyor olmazdık. Yatağımızda horul horul uyuyor olurduk."
"Peki plan neydi Arya Hanım?"
"Onu da düşünmüştüm Bay Öküz. Kaçacaktık."
"Yaa ne mükemmel bir plan ama"
"Yii ni mikimmil bir plin imi. Daha iyisini buldun da beğenmedim sanki"
Otobüs gelince onu ittirdim ve boş bir yere oturdum. O da önümdeki yere oturdu.
Otele yakın bir durağa gelince indim ve Kaya'yı beklemeden yürümeye başladım. Ve sanırım.. yanlış yöne doğru.
Kaya'nın başka tarafa gittiğini görünce hemen peşine takıldım. Bu halime alaycı bir şekilde güldü ve ellerini cebine sokup yürümeye devam etti. Havalı olduğunu sanıyordu ukala şey.
Otele gelince bir adam kıyafetleri verdi ve giydikten sonra beni havuza Kaya'yı da valiz taşımaya gönderdi.
"Ben bir limonata alabilir miyim?"
"Hı-hı"
İçeceklerin olduğu tarafa giderken başımda duran adam kolumdan çekti.
"Tabi hanfendi diyeceksin!"
Başımı sallayıp limonatayı aldım ve kadına verdim.
"Mersi şekerim"
Zıkkım iç gavurun çocuğu.
"Deminden beri sesleniyorum bi bakamadınız yahu"
"Sı- Küfür yok Arya! 1 dakika hanfendi"
"Ne 1 dakikası ya! 2 saat oldu 2 saat!"
"İyi işte 2 saat beklemişsin 1 dakika daha bekleyiver"
Kolumda yediğim cimcikle ağzımı kapattım. Benimle beraber havuzda çalışan Mira diye bir kız vardı ve her fırsatta beni uyarıyordu. Ama benim de yapabileceğim bir şey yoktu. Mayonun kenarlarından yağları sarkmış koca karılara hizmet etmek sinirlerimi bozuyordu.
Mira "Hemen geliyorum hanfendi" dedi ve bana son kez korkunç bir bakış yolladıktan sonra kadının yanına gitti.
"Buraya da bakabilir misiniz?"
"Geliyorum hemen"
"Bu limonata fazla şekerli olmuş"
"Ee?"
"Ne ee?! Değiştir diye çağırdık herhalde!"
"Allah Allah anlamadık sanki"
"Nasıl hizmet bu ya! Bu laubalilik de ne müşterilere karşı! Ben buraya hizmet edin diye para veriyorum"
Sinirle limonatayı kadının üstüne boşalttım. Para veriyormuşmuş. İnsanlar 'a-aa' larken kadın yayıldığı sezlonga mıhlanmış limonata dökülen şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Ben de ona şaşkınca bakıyordum. Az önce limonata boşaltmıştım üstüne dimi ben.
"Şey hanfendi ben çok özür dilerim öyle dökmek istememiştim. Hemen temizliyorum."
Etrafımı hızla yokladım ama bir şey bulamayınca elimdeki boş limonata bardağına havuzdan su doldurup kadının başından aşağı boşalttım. Kadın çığlık atınca dudağımı ısırdım.
Aferin Arya, sıçtın sıvadın.
"Arya!"
"Yavuz Bey?"
"Odama!"
Dudağımı ısırıp korka korka yanından geçtim ve otele girdim. Mira korku dolu bakışlarla içeri girişimi izlemişti.
"Hepinizden özür diliyorum. Siz eğlencenize devam edin efendim, bir daha böyle bir şey olmayacak."
Açıklamasından sonra yanıma geldi ve odasına girdik.
"Havuzdaki rezilliği nasıl açıklayacaksın!"
"Be-"
"Hem de ilk günden!"
"Kadın resmen bana köle muamelesi yaptı ama"
"O kadın buraya para ödüyor! Ayağımı yıka dese bile yıkamak zorundasın!"
Oldu canısı başka.
"Tamam"
"Bir daha böyle bir rezillik çıkarsa kovulursun duydun mu?!"
Sen buna ceza mı diyorsun. Hele bir kov şükür namazı kılarım surada.
"Duydum"
"Şimdi çık! Odalara servisi sen yapacaksın, Kaya'yla beraber."
Cevap vermeden odadan çıktım ve telefonun başına oturdum. Hemen sonra Kaya yanıma geldi ve gülerek "Havuzdan kovulmuşsun" dedi.
"Sanane ya"
"O manzarayı izlemek için nelerimi vermezdim. Ne yaptı da kafasından aşağı limonata dökecek kadar sinirlendin"
"Sanane dedim ya"
Tıslamama karşılık korkmadığını belli edercesine tekrar güldü.
Telefon çalınca ona kötü kötü bakarak telefonu açtım.
"Buyrun efendim"
"Benim kuru temizlemede elbisem vardı fakat hala gelmedi."
Ses kulağıma tanıdık gelince kaşlarımı çattım.
"Hemen bakıyorum hanfendi"
"278 nolu odaya getirirsiniz"
Telefon suratıma kapanınca oda numarasını tekrarlayarak kuru temizlemeye gittim ve elbiseyi alıp odaya çıktım. Kapı açılınca veriyordum ki gördüğüm kişiyle olduğum yere mıhlandım.
"Eslem?"
"Ne o, Kaya'yı sana bırakacağımı mı sandın?"

YAKIŞIKLI ÖKÜZ (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin