Finalden önce ki son bölüm... İyi okumalar.
...
Yaz güneşi tenimi ısıtıp beni bronzlaştırırken, elimde tuttuğum limonatayı yudumluyor, güneşten korunmak için taktığım şapkam şimdi yelpaze görevi görüyordu elimde. Tatildeydik, ailecek yazın tadını çıkarıyorduk doya doya.
Kiraladığımız yazlığın havuz başında güneşlenirken, Taeyang ve Junghun, Taehyung'un kontrolü altında simitleriyle yüzüyor, Alice de barbie bebeklerine mayolarını giydiriyordu.
"Hayatım sende gelsene su çok güzel."
"Geliyorum." dedim hemen. Ardından uzandığım yerden kalkıp limonatamı kenara bıraktıktan sonra önce ayaklarımı suya soktum. Basamakları yavaşça indikten sonra bedenimi yüzüstü suya bıraktım. Alfa kollarını açmış beni bekliyordu. Onun kolları arasına girip ıslak bedenlerimizi birbirine doladım.
"Taeyang ve Jung suyu çok sevdiler baksana hiç çıkmak istemiyorlar."
"Onlara en güzel doğum günü hediyesi oldu sevgilim."
"Bizim içinde gecikmiş balayı diyebilir miyiz hm?"
Kıkırdadım. Dudaklarından küçük bir öpücük çalıp yüzmeye başladım. "Beni yakalarsan belki diyebiliriz kocacım." dedim gülerek. Peşimden gelemezdi çünkü bebeklerimiz henüz bir yaşında oldukları için yanlarından ayrılamazdı. "Çok kötüsün omega. Nasılsa gece seni yakalayacağım. Bu gece dolunay var kaçısın yok."
Dolunayda sevişmek.. Biraz hayvani ve de vahşi oluyordu. Buna bayılıyorduk.
"Çocukların yanında ayıp oluyor, yapma."
"Beni kışkırtma o zaman bebeğim."
Şapşal.
Taeyang ve Junghun'la suda oynadıktan sonra yorulmuştuk. Havuzdan çıkıp yemek yedik. Taeyang benimle uyumayı severken Junghun Taehyung'la uyumayı seviyordu. İkimiz çocukları uyuturken Alice çoktan odasında uykuya dalmıştı.
Çocuklar uyuduktan sonra ikimize birer kadeh içki koyup koltuğa alfamın yanına oturdum. Kadehin birini ona uzatırken, kendiminkini dudaklarıma yasladım. Alfamın eli yavaşça kısa şortumun içine doğru girip bacağımı okşarken başımı omzuna yasladım. "Zaman çok çabuk geçiyor değil mi Taehyung?"
"Ne oldu bebeğim? Tatilimizin bitmesine daha çok var ama istersen senin için biraz daha uzatabilirim."
"O yüzden demedim. Seni ilk gördüğüm anı düşünüyordum."
"Bana ilk görüşte aşık olduğun anı yani?"
"Off şapşal mısın sen? Öyle olmadı biliyorsun."
"Ama etkilendin itiraf et hadi güzelim."
"Seni kim görse etkilenir, her omegaya önünde diz çöktürecek kadar yakışıklısın kötü pis alfa!"
"Ama sadece tek bir kişinin önünde diz çökerim bebeğim. O da benim güzel, biricik eşim Jeon Jungkook."
Taehyung'un bana olan aşkını her cümlesinde, her dokunuşunda hissettirmesi hoşuma gidiyordu. Şefkatliydi, düşünceli ve romantikti. Birbirimizi tanıyalı çokça zaman geçmemişti ama sanki hayatım onunla başlamış gibiydi.
" Taehyung bir şey sorcam ama bana kızma."
"Sor bebeğim. Ne zaman sana kızdım ben?"
"Sadece merak ediyorum o kadınla bir daha görüştün mü?"
"Hangi kadın?"
"O işte.. Jimin'in düğün gününde konuştuğun omega."
Şimdi durduk yere bu konu nerden aklıma gelmişti bilmiyorum ama merak ediyordum.
"O kadınla değil eşiyle görüştüm. İkiside sürüme dahil olduğu için onlarla görüşmeme gibi bir durumum olamaz ama için rahat olsun artık sürümde değiller. Yurtdışına gittiler, temelli."
"Yani görüştün?"
"Bebeğim hala içinde bir şüphe mi var? Eğer varsa bu beni gerçekten çok üzer."
"İçimde şüphe yok ama o kadın beni çok huzursuz etti. Omegam ona kin besliyor elimde değil."
"Omeganı yerim, kıskanç bebek seni."
"Öyle söyleme azıyor."
"Hmm, çok mu azıyor? Alfasını mı arzuluyor yoksa?"
Kendimi bir an da alfamın kucağında bulmuştum. Omegam alfamın salgıladığı feromonlara dayanamayıp ortaya çıkmıştı. Alfamın kızıl gözleri ve okyanus kokusu beni baştan çıkarırken dudaklarımı onunkilerle birleştirip, kollarımı boynuna doladım.
" Etek.."
"Ne?"
"Etek giymeni istiyorum omega."
Alt dudağımı dişleyip sırıttım. Tatile çıkarken bavuluma etek koymuştum bu anı düşleyerek. Alfa feminem giyinmeme bayılıyordu. Bende onun aklını başından almayı seviyordum.
"Hemen geliyorum alfam."
Kucağından kalkıp odama koştum ve dolabın alt çekmecesine koyduğum jartiyeri çıkarttım önce. Siyah eteği ve topuklu ayakkabılarımı da alıp yatağın üzerine bıraktım. İçimden çocuklar uyanmasın diye tanrıya yalvarırken üzerimdekilerden kurtulup çıplak kaldığımda önce çorabı geçirdim bacaklarımdan. Ardından ince iplikli iç çamaşırını giydim ve geriye kalan siyah, kalçalarımı sıkı sıkıya saran eteğide giydiğimde aynanın karşısına geçip nasıl göründüğüme baktım. "Imm omega çok seksisin.." dedim, kendime yükseldim bir an.
Koltuğun üzerinde bacakları iki yana açık davetkar bir şekilde oturan alfama doğru yaklaştığımda topuklu ayakkabılarımın çıkardığı tok sesi işitip ağır ağır başını bana doğru çevirdi ve gözleri baştan aşağı beni süzerken dilini dudakları üzerinde gezdirip, "Gel." dedi.
Dediğini yapıp kucağına oturdum. Elleri eteğimin altından kalçalarımı sıktığında titreyerek gözlerimi kapadım. "Küçük dokunuşlarıma bile alev alıyorsun omega. Hassaslığın beni deli gibi tahrik ediyor."
"Burada sevişmeyeceğiz değil mi? Çocuklar uyanabilir."
Beni kucakladığı gibi ayağa kalktığında düşmemek için boynuna sardım kollarımı. Sürgülü kapıyı açıp bahçeye çıktığında dudaklarıma bir gülümseme yerleşti. Parmaklarım boynundaki çiçeklere dokundu hafifçe. Onlara dokundukça kendi çiçeklerim alev aldı. İkimizde yanıyorduk ve havuz alev alev yanan bedenlerimiz için doğru seçimdi.
Yavaşça kucağından indirdiği bedenimi havuzun ılık suyuna bıraktım. Bir kaç kulaç atıp ortasına doğru yüzdüğümde belime sarılan kollarını hissettim. Islak dudakları boynuma değerken bana sarıldığı için suyun dibine batıyorduk.
Suyun içinde kolları arasında döndüm. kırmızı gözleri suyun altında parlıyordu. Dudaklarımı onunkilerle buluşturduğumda bacaklarımı kaldırıp beline doladı. Nefessiz kalana değin suyun altında öpüştükten sonra yüzeye çıktığımızda kenara kadar yüzüp tutundum.
Boğulmak, onun kollarında güzeldi.
Beni köşeye sıkıştırıp bacaklarımı yeniden beline dolamamı sağladı. Dudaklarımız tekrardan buluştu. Islak bedenlerimiz suyun altında çarpışırken diliyle ağzımı güzelce keşfediyordu.
"arkanı dön bebeğim."
Dediğini yaptığımda eteğimin altına sızan sıcak elini hissettim tenimde. İç çamaşarımın ip gibi olan kenarını çekiştirip aşağı indirdiğinde bacaklarımdan aşağı suyun içine kayıp giderken, alfanın sertliği duvarlarım arasındaki yerini yavaşça almaya başladı.
Havuzun suyu Taehyung'un kendini bana her itişiyle dalga dalga dışarı taşıyordu. Başımı kaldırıp dolunaya baktım. Boğazımdan sesli bir hırıltı çıktı. Gözlerim mavinin en koyusuna büründü. Bedenlerimiz suyun içinde alev alev yanıyordu. Gözlerimi kapadım ve kendimi alfamın dokunuşlarına bıraktım. Onu her zerremde hissediyordum.
"Seni sevmeye asla doyamayacağım Jungkook."
"Biliyorum, bensiz yapamazsın." dedim gülerek.
"Peki ya sen, sen bensiz yapabilir misin?"
"Sensiz asla, sen benimsin."
"Seninim..."
...
"Jungkook uyan bebeğim."
"Taehyung çok uykum var.."
"Ama sana güzel bir haber vermem gerek."
"Hı... Tam..dinli..yo."
"Uyan hadi ama bak çok sevineceksin."
"Uyandım tamam hadi söyle. Umarım beni uyandırdığına değecek bir şeydir kocacım."
"Kocan yer seni bebek."
Ağzımın ortasına koca bir öpücük verince kıkırdayıp kollarımı ona dolamıştım. "Söyle hadi merak ettim."
"Yoongi aradı az önce. Jimin doğurmuş, Mia dünyaya gelmiş sevgilim. Amca olduk."
"Yaa gerçekten mi?"
"Gerçekten. Ama niye ağlıyorsun şimdi Omegam?"
"Çok duygulandım. Hep bu anın hayalini kurmuştuk. Amca oldum bende. Jimin'im baba oldu. Çok mutluyum."
"Hadi o halde hemen gidelim minik kızı görmeye. Jimin'in de sana ihtiyacı vardır hem."
"Hemen hazırlanıyorum aşkım. Oley be amca oldum sonunda. Alice nerede ona bu güzel haberi vermem lazım."
"Alice odasında hazırlanıyor bile. Güzel haberi önce ona verdim. Teyze oldum ben diyor."
"Teyze mi? Şapşal kız."
...
Diğer bölüm final. Bu bölüm çok zorlandım çünkü artık yazacak pek bir şey kalmadı. Finali de mutlu sonla güzle bir aile tablosuyla bitirdim mi üzerimden çok büyük bir yük kalkacak. Ve bölümü kontrol edemedim eminimki bir sürü yazım hatası yanlışım vardır. Lütfen kusura bakmayın.
Ve bu ficin devam kitabı olacak olan kurgumu final verdikten sonra yayınlamayı düşünüyorum. Eğer cidden beni yalnız bırakmayacaksanız tabii.. 👇👇
Yeni kurgumu da okuyun lütfen çok seveceksiniz
Mia