"Kader asla değiştirilemez.."
Keyifli okumalar diliyorum🫶🏻
Yaklaşık iki saattir Yağız ile birlikte duyduğumuz bu şoku atlatmaya çalışıyorduk.
Ama ben o kadar bitkindim ki bi yarım saat de kestirmişim.
Ve bir rüya gördüm bu kısacık uykumda.Şöyleydi:
Ben kocaman kadınım(yani şuanki yaşımdayım☺️)ve kar yağıyor.
Oldum olası bayılırım kara.
Yağan kar birikiyor ve kar oynamaya çıkıyoruz.
Ben ve annem..
Annem sesleniyor bana:
"Hadi kar topu savası yapalım Yağmurum.."
"Hayır"diyorum anneme.
"Kardan adam yapalım."
Ve çoook güzel bir kardan adam yaptık.
Bittiğinde anneme"Anne bu kardan adam ne zamana kadar bizle kalır?"diye soruyorum su yaşımda.
"Kardan adamlar sıcak havalarda erir Yağmur.Havalar ısınmaya başlayınca eriyecek.."
Ve-
Şok olacaksınız ben ağlamaya başlıyorum.
"Erimesin,kalsın hep olmaz mı?"
Sarılıyor bana annem:
"Ah benim güzelim,seneye eriyince tekrar yaparız."
"Hayır,ben yeni kardan adam istemiyorum anne,sadece bunu istiyorum ben.Gitmesin benden, yalvarıyorum erimesin.."
Gülümsüyor annem:
"Belki de erimesine bile zaman kalmaz.."
"O da ne demek?"
"Belki de erimesini beklemeden bozarlar kardan adamını.Hazırlıklı olmalısın güzel kızım.Bu cansız şey için ağlanmaz.Hayat sana ağlayacağın daha mantıklı seçenekler sunacak yeri geldiğinde emin ol.."
"Anlamadım hiçbir sey anne.Ama kardan adamımı bozamazlar,yapamazlar ya.."
Ağlamaya başladım tekrardan..
Gözlerimi ovustururken annemin gittiğini gördüm:
"Anne!Anne nereye?"
Arkasını dönmüş gidiyordu.
Sanki az önce son sözlerini söylemiş gibi...
Daha da ağlıyorum ve tam o sırada bir kahkaha kulağıma ulaşıyor:
"Kardan adam hayattaki en boş şeydir ahahahahhaahhaha"diyerek tekme atıyor.
Ve tekmeyi atan kişi Yiğit..
"Ne yapıyorsun Yiğit?"
Ağlamam kesiliyor.
Yiğit neden böyle bir şey yapardı ki?
"Salak Yağmur!"diyip gülerek kaçıyordu.
Ve ben bozulmuş kardan adamımın düşen havuçtan burnuna bakıp ağlıyorum deli gibi.
Yine gözlerim ovustururken bu kez Yağızı görüyorum.
Ama sadece görüyorum.
Sonra da uyanıyorum.
Şunu söyleyeceğim:Hayatımda gördüğüm en tuhaf rüya olabilir.
Yağız masa başında bir kağıda bakıyordu.
"Yağız.."
"Uyuyan güzel,günaydınlar efendim."
"Ne yaptın ben uyurken?"
"Hiçbir şey yapmadım aslında.
Sadece incelmeye devam ettim"
Doğruldum ve yanına gittim.
"Yağız,gerçekten ölmüş olabilir mi?"
"İnan bana olmaz diyebileceğimiz bir şey yok ama nasıl olur aklım almıyor.."
Benimde almıyordu.
"Ya gülcü teyze intihar ettiyse?"
"Öyle zaten bence,ama neden?"
"O kadın bir şeyler biliyordu ya da gizliyordu.Beni hiç görmediğini söyledi.."
Gülcü teyze ölmüştü ha?
Hiç inandırıcı değildi.
"Evet evet,bir oyunun içindeydi.Ve belki de oyun gereği ölmek zorundaydı.."
Kafam çok karışıktı.
"Ben karakola gidip öğreneceğim tamam mı?"
"Ben de geleyim mi?"
Beni oturttu koltuğa.
"Hayır canım,sen rahat rahat uyu.."
"Bana uykucu muamelesi yapma!"
"Niye değil misin uykucu?"
Kıkırdadım.
"Değilim tabi."
"İyi,sen ne dersen o.Öyle olsun bakalım Yağmur Hanım.."
Güldüm.
"Aaaa Yağmur demem artık yasak değil bu arada değil mi?Sana Açelya demek aşırı resmî hissettiriyor."
Açelya isminden ben kadar nefret edemezdi ama o da sevmiyordu.
"Hayır yasak değil.Hatta Açelya demen yasak."
Güldü:
"Harikaaaa"
Gülüşler eşliğinde gitti.
YAĞIZ ALTAN
Yağmurun yanından ayrıldım ve doğru örgüte gittim.
Herkes aynı konuyu konuşuyordu.
Yağmurdan son olaydan sonra asla saklamak istemiyordum fakat duyarsa üzülecekti.O yüzden emin olmadan kimsenin konuşmasını istemiyordum.
"Arkadaşlar bi toplanın."
Herkes vardı.Tam kadro.
Mert konuştu:
"Yağız,sözde polissin git konuş şunla."
"Bunu yapmayacağım."
Bağırdı:
"Niye?"
"Çünkü Yağmur zarar görebilir,Yağız la konuşmasını anlatırsa Yağmura?"
Ayşegül çok zeki bir kızdı.
"Aynen öyle."dedim.
Selim konuştu:
"Yağmurun canı cehenneme ya.Bizi riske atan bir durumda Yağmuru mu düşüneceğiz?"
Gayet sakin cevap verdim:
"İlk söylediğini asla söyleme bir daha.Ve de bilmek isterseniz söyleyim,eğer Yağmur zarar görürse düşünemem ben.."
Su etkilenmiş gibi:
"Offf Yağmur keşke duysaydı şunu."
Aytaç cevap verdi:
"Saçmalama Su.Hiçbir şekilde haberi olmayacak Yağmurun."
"Aytaç sen romantizm ne bilmez misin?İnsanın sevdiği adamın kendisi için böyle şeyler söylediğini duymaya o kadar ihtiyacı var ki."
"Bilmem ben romantizm falan.Beter bi duygu."
"Öyle sanmaya devam et."
"Sanacağım zaten Su."
"Aynen öyle.Sanacaksın ama aslında öyle değil."
Mert girdi araya:
"Peki ne olacak şimdi?"
Ah bi bilsem.
"Başka bir polis arkadaşım konuşacak"
"Yağız o zeki biri."
"Biliyorum,mesele de bu."
"Anlamıyorum amk."
"Yani,onun zekasını zekamızla yönlendireceğiz.
Muhtemelen benimle konuşmak isteyecek ve dolu olduğumu söyleyecek o poliste."
"Ya polis seni satarsa?"
"Gerçekten polis olduğum zannediliyor ya Mertcim?"
"İyi bol şans abi valla."
"Şansa gerek yok,şansa inanmak da saçma.Zekice davranırsak başarırız.."
...
YAĞMUR ÇEVİK
Selin geldi.
Yavaş yavaş toparlanmıştı ve beraber Yiğit e gidecektik.
Arabada konuşmaya başladı Selin bıdır bıdır.
"Yağmur"dedi başta.
"Efendim canım?"
"Yağıza aşık mısın?"
Arabayı kullanıyordum ve bu soruyla ani bir firen yapacak gibi ayağım frene gitti kendimi durdurdum hemen.
"Alem kızsın Selin.."
Şimdilik duymazdan gelebilirdim bence.
"Ee"dedi."Cevap?"
"Ne yapcan cevabı ya?"
Her soruya cevap verilmezdi neticede.
"Ya dost dost konuşuyoruz surda.Hem ben onun hoşlandığını biliyorum ama sen hoşlanıyor musun merak ettim ki senin cevabını da biliyorum ben."
Oha.Ben bile bilmiyordum ne kendimi ne onu.
"Neymis cevabı?"
Gülümsedi.
"Sonsuza kadar evet."
Gülmeye başladım ama trafikte olduğumuz için sınırlı bir gülüştü.
Sınırlı ama içten.
"Yuh Selin,evlenme teklifi mi bu?"
"O da olacak ama daha basındayız öykünün.."
Ne alem kızdı şu Selin.
"Peki öykünün sonu ne zaman?Birimiz ölünce mi?"
"Bu değişebilir canım.Ya biriniz öleceksiniz(Allah korusun)ve sonucunda da diğerinin dünyasında kıyamet kopacak.Ya ikiniz de öleceksiniz.Ya da ayrılır kendi yollarınıza bakarsınız.."
Yol bitmişti.Arabayı park ettim.
"Ya sonu iyi biterse öykümüzün?"
Azcık da pozitif olmalıydık bence çünkü bu sonlar psikolojik tedaviye ihtiyaç duyacak kadar kötüydü.
"Genelde hikayelere masallara konuk olan öyküler kötü biter.Ama kaderinizde iyi son varsa iyi biter tabi.."
"Ya kötü yazılmışsa kaderimiz?"
Ürkünç düşünceler dolaştı beynimde.
Söylediklerinin hiçbiri gerçekleşmemeliydi,özellikle üçüncüsü dehşetti.
"O zaman da kötü biter.Kader değiştirilemez Yağmur.."
İçimdeki kara bulutlarla beraber içeriye girdik.
Yiğit geldi hemen.
Solgun görünüyordu.
Gözleri mosmordu.Selin ile rahat konuşsunlar diye çıktım.
Sadece iki dakika sonra geldi Selin.
Ağlamamış ama gözleri dolmuştu.
Ardından ben girdim içeriye.
Sanki karşımdaki benim dostum değildi de bir başkasıydı.
"Yiğit,nasılsın canım benim?"
"Gördüğün gibiyim.."
"Sana söz veriyorum kurtulacaksın."
"Sanmıyorum Yağmur.."
"Yiğit savcın benim.Kurtarmazsam seni mesleğimi bırakacağım."
"Saçmalama sakın."
"Yiğit beni boşver zamanımız da kısa kendine hep dikkat et umudunu asla kaybetme lütfen."
"Yağmur asıl sen beni dinle.Ne olursa olsun beni satma tamam mı?Ben senin dostunum."
"Bu da ne demek?Saçmalama saatindesin."
"Seni çok seviyorum dikkat et ve Selin i yalnız bırakma."
"O iş ben de canım ama sen de umudunu yitirme Yiğit lütfen.."
"Görüşürüz Yağmur.."
"Görüşeceğiz Yiğit."
Gözlerim dolu dolu çıktım odadan.
Selin de aynı haldeydi.
Gün bi bitseydi.
20.13
Eve gelmiş kara kara Selinin söylediklerini düşünüyordum.Bir yandan da Yiğit'i kurtarmak için verdiğim infaz emrini araştıran avukattan gelen mesajı bekleyişteydim.
Acaba Yağız bana aşık mıydı?
Zil çaldı.
Baya böyle zil çaldı direkt.
Nasıl çalmıştı?
Öf ne diyorsun Yağmur?
Yağız gelmişti.
"Helloooooo"
Onu görmemle sevinmem bir oldu.
"Nerden geliyorsun?"
"Sana gelmişim sonuçta,bi önemi var mı?"
Bu cümleden sonra bi şey fark ettim.Yağız beni çok mutlu ediyordu.
"Hayır tabiki gelsene,hatta her gece gel.."
"Her gece?"
"Ne?Bana geleceksin sonuçta?"
Güldü.
"Sana gelen bir yolda kimse beni geri döndürmez Yağmurcuğum."
Ve ekledi:
"Ama aynı evde yaşarsak yoluna gelmem direkt yolunda olurum.."
"Daha erken yolumda olman için.."
"Var mı peki bi vakti?"
Masum çocuklar gibiydi.
"Vardır bence.."
Güldük her zamanki gibi.
"Yağız biz şimdi neyiz?"
"Iyyy filmlerdeki klişe soru.Başka şekilde sorsana şu soruyu."
Ne?Buna mı takılmıştı cidden?
"Iııı şöyle söyleyim o zaman efendim.İçinde bulunduğumuz ikimizin bu durumunun adı nedir sence?"
"Heh bu oldu."
O kadar yakışıklıydı ki Heh derkenki çenesine bile düşmüştüm.
Yuh Yağmur sana.
"Bence"diye başladı cümleye.
"Sevli diyebiliriz bize.."
"Ne?Bu da ne demek?"
"Sevgilinin gi si eksik olanı..Ben daha benimle çıkar mısın demedim.O yüzden sevgili değiliz ama bir sevgili gibi beraberiz aslında.."
"Sence?"
Kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.
"Bence de.Çok hoş bir ad bu.."
"Hoş olan sensin.."
Utandım.
"Kes şunu utanıyorum."
Hemen yüzümü kapattım ardından beni gıdıkladı.
Küçük çocuklar gibiydik ve bence güzeldik.
Hem de çok güzeldik.
Hiç bitmesin istedim bu mutluluğumuz.
Hep devam etsin.
Bizimle olsun daima.
Bunlar isteklerdi,peki ya olacaklar nelerdi?
...
Ay ay ay çok güzel bir bölümdü bence🪼🪼.
Destekleriniz için teşekkür ederim canlarımmmmmm sizi seviyorum🍀.
Hep burda olun,şansım olun benim🩵(şansa inanmamazlık yapmıyorum Yağız gibi😏)
10.bölümde görüşelim o zaman🥶