(Multimedia Masal)
Masal bu görüntüyü görünce kalbindeki acıyı fark etti. Sanki zaman durmuştu. Öylece bakıyordu.
"Sanada oğlum" dedi annesi.
Masal olanları bir bir izliyordu.
"Anne Başak kız arkadaşım. Sizinle tanıştırmak için getirdim." Dedi ateş.
"Hoş geldin kızım." Dedi Kemal bey.
Masal hala etrafı boş boş izliyordu. Ateşin bakışları Masala kaydığında masal ona hala ifadesizce bakıyordu.
"Size afiyet olsun anne. Ben odama çıkıyorum." Dedi masal ve masadan kalkıp merdivenlere yöneldi.
Ateş masalın bu hareketini fazla umursamadı. Onun için her zamanki masaldı işte.
Masal odasına girip hemen telefonunu çıkardı ve fundayı aradı.
Çalıyor..çalıyor..çalıyor..çalıyor..
"Efendim Masal." Dedi funda.
"Napıyosun Funda." Dedi masalda hayal kırıklığına uğramış bir sesle.
"Oturuyorum kızım evde. Ne oldu yine sana sesin kötü geliyor." Dedi meraklıca.
"Ateş sevgilisini eve getirdi annemlerle tanıştırmaya."
"Neeeeyyy!!" Diye bağırdı Funda telefonda. Masal fundanın bağırmasıyla telefonu kulağından uzaklaştırmıştı.
"Ne bağırıyorsun kızım yaa. Kulağımı sağır ediceksin!" Diye isyan etti masal.
"Bu sevgili konusu nereden çıktı ya? Ateş bu zamana kadar hiç sevgili yapmışmıydıki?" Diye sordu funda.
"Hayır ya. Bende anlamadımki?"
"Kesin 5 günlük rekorudur Ateşin." Deyip dalga geçti Funda.
"Ya planımız ne olacak? Yapalımmı sence?" Dedi masal.
"Yapıcaz tabi kızım ya. Yarın bu toplantıya süslenerek git. Ve en önemli şeyi unutma." Dedi funda.
"Neyi unutmiyim?" Dedi masalda.
"Tabikide Ateşin bakışlarını. En önemli şey bu." Dedi fundada bilmişce.
"Ay tamam tamam. Hadi öpüyorum görüşürüz."
"Muck." Deyip telefonu kapattılar.
Mas yatağında yayılıp hiçbirşeyi düşünmemeye çalıştı. Gözlerini kapattı ve 10 dakika sonra kendini uykunun kollarına bıraktı..
●●●●●●●
İki gençte sabah birlikte çıkmışlardı evden. Masal tabi Ateşin yüzüne dahi bakmıyordu. Ateş bu duruma sinirlensede birşey demiyordu.
Arabayı kullanan ateş arabayı şirketin otoparkına park etti. Masal hemen apar topar arabadan inip şirketin giriş kapısına doğru yürüdü. Bunu fark eden ateş arkasından seslendi.
"Acelen ne?!"
"Misafirlemizi toplantı odasında bekletmek istemem." Deyip arkasına dönüp konuştu. Ateşin bu cümleyle sinirleri yerinden oynamıştı. Birşey demeden masalın arkasından gitmeye devam etti.
İkisi beraber toplantı odasına girdiler ve Mert beyi telefonuyla uğraşırken buldular.
Mert bey onların odaya girmesiyle bakışlarını direk masala çevirdi. Ateşe bakmamıştı bile.
"Hoşgeldiniz mert Bey" deyip elini uzattı masal mert beye.
"Hoşbulduk Masal hanım." Deyip elini öptü mert bey.
Ateş bu olanları görünce;
"Öhöm öhöm. Merhabalar mert bey." Deyip elini uzattı Ateşte. Onlarda el sıkıştıktan sonra masal Mert beye yakın olan bir yere oturdu. Ateş masalın bu hareketine şaşkın gözlerle bakakaldı.
Masal oturduğu yerden dosyaya uzanırken aynı şekilde mert beyde uzanmıştı. Elleri birbirine değince masal bilerek bir 5 saniye bekledi. Ateş olanları hala pür dikkat izliyordu. En sonunda onlar ellerini çekince ateş dosyayı sertçe önlerinden çekti. Masal ateşin bu hareketine içinden kahkaha atmıştı.
"Başlayalım artık." Dedi ateş sert bir sesle.
"Yapacağımız bu site inşaatında bence içine 1 tane asansör yeterli." Dedi Ateş umursamaz bir sesle.
"Bence 1 tane yeterli değil. 2 tane olursa daha mantıklı olur." Dedi masalda tam tersine.
"Masal hanıma katılıyorum. 2 tane asansör daha cazip." Dedi Mert bey masala bakıp gülerek.
Ateş onların böyle gülüşmelerine kaşlarını çatmıştı.
"Peki. Sitenin içinde normalde 3 tane havuz olması gerekiyor. Ama bence 4 tane olsa daha cazip olur." Dedi ateş yine.
"Bence 3 tane olan gayet ideal." Dedi masalda yine.
"Masal hanım kesinlikle haklı. 3 tane daha iyi." Dedi mertte masala bakarak. Masal merte sırıtıyordu.
Ateş bu tür konuşmalara sadece yumruğunu sıkıyordu. Şu anda mertin ağzını yüzünü dağıtmamak için kendini tutuyordu. Halbuki onu ne ilgilendiriyorduki? Bıraksın fingirdeşsinler dedi kendi kendine.
"O da sizin dediğiniz gibi olsun o zaman." Dedi ateş sinirle.
Masal onun bu kıskançlıklarına içinden gülüyordu. Hareketlerine bakılırsa Ateş onu kıskanmıştı.
1 saat daha süren toplantıda ateş yine köpürmüşü sinirden. Ve sonunda toplantı bitmişti.
"Masal hanım işiniz yoksa sizi bir yemeğe götürmek istiyorum." Dedi mert masal gülerek.
Mertin bu lafıyla ateşin beynine kan sıçramıştı. Artık son raddeye gelmişti.
"Masalın işi var mert bey. Siz tek başınıza gidebilirsiniz yemeğe." Dedi bir hışımla.
Masal Ateşin daha çok kızdırmak için;
"Hayır işim yok. Yemeğe gidebiliriz mert bey." Dedi masalda.
Ateş masalın bu lafıyla sinirle gülümsedi.
"Masal bir dakika gelirmisin?" Dedi kapıyı göstererek.
"Tabii." Dedi masalda ona gülerek.
Masal önde Ateş arkada kapıya doğru ilerlediler. Kapının önüne gelince ateş masalı bir hışımla duvara yapıştırdı. Masalın sırtı acıdığından ağzından bir inleme kaçtı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" Dedi ateş masala ateş saçan gözlerle bakıp.
"Asıl sen ne yapıyorsun? Sırtımı acıttın gerizekalı!" Dedi masal sinirle tıslayarak.
Ateş sesli bir nefes verip "O adamla yemeğe gidebileceğinimi düşünüyorsun?! Sabahtan beri zaten seni bakışlarıyla yiyip karnını doyurdu!!"
"Saçmalamayı kes!" Dedi masal sinirle.
"Gitmeyeceksin o adamla yemeğe!" Deyip masalı sarstı ateş.
"Benim kararlarımı ne ara sen verir oldun?!" Dedi masalda ona.
"Bugünden sonra!!" Dedi ateş dişlerini birbirine bastırıp.
"Allah allah!" Dedi ukalaca masal. "Ben senin kararlarına karışmıyorsam sende karışmayacaksın!"
"Benim kararlarımla konunun alakası yok." Diye tısladı ateş.
"Baya alakası var!" Dedi masal. "Dün sevgilini eve getirirken kime sordun?!"
"Sevgilimmi?" Dedi ateş alay edercesine.
"Evet sevgilin" dedi masalda aynı alayla.
Ateş bir kahkaha patlatıp "Artık sevgilim değil." Dedi.
"Artık gündelik kızlarınıdamı eve getirir oldun?" Dedi masal onu kızdırmak istercesine.
"Seni ilgilendirmez."
"İlgilendirir." Dedi masalda alay edercesine. "O evde bende yaşıyorum. O tür kızların gitmesi gereken yer oteldir. Seninde." Dedi vurgu yaparak.
Ve ateşi orda tek başına bırakıp odaya girdi.
"Kusura bakmayın mert bey. Çok beklettik sizide. Fakat Ateş bana bir işimizi hatırlattı. Üzgünüm birdahaki sefere." Dedi masal.
"Hiç önemli değil masal hanım. Siz bana numaranızı verin. Haberleşiriz." Dedi mert.
"Aa tabi." Deyip birbirlerine numaralarını verirken içeri ateş girdi. Yüz ifadesinden sinirli olduğu çok belli oluyordu.
"Tamamdır masal hanım." Dedi mert sırıtıp. Masalda ona gülümsemeyle karşılık verdi.
Mertle masal el sıkıştıktan sonra mert elini ateşe uzattı. Ateş ilk eline ters ters baktı fakat sonra o da elini uzattı.
"İyi günler." Dedi mert masala gülüp ve odadan çıktı.
Masalla Ateş odada tek kalmışlardı.
"Neden gitmedin MERT BEYCİĞİNLE yemeğe?" Dedi sinirle ateş.
"Canım öyle istedi." Dedi masalda ona. "Benimle uğraşmayı bırak artık. Zaten bir evin içinde iki yabancıyız. Toplantı haricindede birbirimizi görmüyoruz resmen. Her konuşmamızdada kavga ediyoruz. Böyle olacaksa hiç konuşmayalım." Dedi masal sinirle.
Ateş masalın bu konuşmasın hiçbirşey dememişti. Hiçbirşey demeden masala bakıyordu.
"Konuşmayacakmısın?" Dedi masal.
Ateş yavaş adımlarla masala yaklaştı. Tam karşısına geldiğinde durdu. Masalın yüzüne düşmüş bir tutam saçı kulağının arkasına attı. Gözlerine uzun uzun baktı. Ve derin bir nefes aldı.
"Masal. Biliyormusun? Seni kız kardeşim olarak görmeye çok çalıştım. Ama öyle göremiyorum. Bir yanım nasıl öyle görmezsin pisliğin tekisin diyor; bir yanım göremezsin onu annen doğurmadı bile diyor. Seninle konuşmamızda kavga etsek bile bu bana yetiyor." Dedi. Sesli bir nefes verip konuşmaya başladı.
"Çok güzlesin. Fakat imkansızsın Masal."