Arzu

1.3K 15 0
                                    

Ateş gittiğinde bende hızlı bir şekilde duşa girmiştim. Çıktıktan sonra üstüme bedenimi saran mor bir elbise giyip aşağı indim. Şirkete gidecektim. Ateşten ayrı kalınca kendimi kötü hissediyordum.

Arabama binip hızlı bir şekilde şirkete sürdüm. 30 dakika sonra şirketin önündeydim.

Arabadan inip valeye teslim ettikten sonra şirkete giriş yaptım.

Asansöre binip beklemeye başladım. Sonunda asasör durunca hızlı bir şekilde çıkıp ateşin odasına doğru yürümeye başladım. Onu o kadar çok özledimki.. Sanki senelerdir görmüyordum.

Kapısının önüne geldiğimde kapıyı yavaş bir şekilde açtım. Kaşları çatık bir şekilde önündeki dosyalara odaklanmış yakışıklı prensimi görünce yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım.

Geldiğimi fark etmemişti bile. Yavaş bir şekilde kollarımı arkadan boynuna dolayıp şakaklarına bir öpücük kondurdum.

Kafasını usulca bana çevirip güzel gülümsemelerinden birini yolladı bana.

"Çok özledim seni." Dedim fısıltılı bir şekilde.

Beni kolumdan çekip hızlı bir şekilde kucağına oturttu.

"Ben daha çok özledim." Dedi sırıtarak.

Kollarımı boynuna dolayıp dudaklarına küçük bir buse kondurdum. Dudaklarımız birbirine değiyordu.

"Yalan söylüyorsun." Sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Dudaklarım dudaklarına fısıldamıştı bu cümleyi.

Elleri belimde arsızca geziniyordu. Hızlı bir şekilde beni kendine çekip dudaklarımı öpmeye başladı. Ağzımı aralamamla diliyle dilimin buluşması bir oldu.

Ağzımdan kaçan "Ihm" inlemesiyle ateş dudaklarımdan ayrıldı. Nefesini düzene sokmaya çalışıyor gibiydi. Buğulu gözlerle gözlerimin içine bakıyordu.

Boynuma bir öpücük kondurup "Hadi şuraya otur. İşlerimi bitirince yemeğe gideriz."

Kafamı sallayıp "Senden ayrı kalınca kendimi eksik gibi hissediyorum." Dedim dudaklarımı büküp.

Ardından kahkaha atıp "Sen kucağımda otururken kendimi kontrol edemiyorum Masal. Ama yinede sen bilirsin."

Omzuna yavaş bir şekilde vurup kucağından kalktım. Kalkmamla kaşlarını çatması bir oldu.

"Ne oldu Ateş?" Dedim sorarcasına.

Beni baştan aşağı süzüyordu.

"Elbise sana çok dar gelmiş galiba?!" Dedi kaşlarını daha çok çatarak.

"Ateş tamam lütfen." Dedim yerime oturup.

Sesli bir şekilde nefes verip kaşları çatık bir ifadeyle bana bakıyordu.

Bakışlarını benden çekip önündeki dosyayla ilgilenmeye başladı. Aradan geçen yarım saattin sonunda canımın sıkıldığını hissetmiştim. Bakışlarım masanın üzerindeki ateşin telefonuna kaydı.

Uzanıp hızlı bir şekilde telefonunu aldım. Ekranı açtığımda şifre olduğunu gördüm. Şifreyi hızlı bir şekilde girip ateşin ınstagramında dolaşmaya başladım.

Duvarında gezerken takip ettiği kızlar gözlerimi devirmeme, sinirlenmeme neden oluyordu.

Hepsine hızlı bir şekilde engelleyip takip etmekten vazgeçtim. Birden yukardan gelen mesaj ilgimi çekmişti. Başaktan gelmişti mesaj.

"Ateş seni çok özledim. Sensiz yapamıyorum." Yazmıştı.

Hızlı bir şekilde yerimden kalktım ve kapıya doğru yürümeye başladım elimdeki telefonla.

Aşka YakınWhere stories live. Discover now