Karışıklık

818 17 0
                                    

Şirketten sonra eve gelmiştik ve akşam yemeğini yemiştik. Annemlerle salonda otururken ayağa kalktım.

"Ben telefonumu şarja takıp geliyorum." Dedim ve ayağa kalktım. Merdivenleri usulca çıkarken elimdeki telefonu tutuyordum.

Tam odamın kapısının önüne gelince telefonumun mesaj sesi yankılandı koridorda. Şifresini girip sms bölümünü açtım. Koridorda öylece dikiliyordum. Bilmediğim bir numara bana multimedia mesajı göndermişti.

Mesajı indirip önüme gelen resimle olduğum yerde kalakaldım.

Ateş o başak denilen kadınla öpüşüyordu. Ardından telefonuma bir mesaj daha geldi. "Ateş başağı unutamıyor" diye. Ne yapacağımı bilemez halde gözlerime dolan yaşlarla odaya girdim. Aynanın karşısına geçip gözümden akan yaşarı izledim. Ne çok ağlıyordum bu sıralar.

Ama bana koyan ağlamam değilde ateşin beni aldatmasıydı. Ondan beklenicek bir hareketti aslında. Ne diye bu kadar şaşırmıştım? Boşluğa düşerek kendimi yatağa bıraktım. Tavanı izleyerek gözlerimdeki yaşları akıtıyordum. Öylece izliyordum sadece..
■■■■■■■■■■

Masalın gelmeyişinden sonra sofradan kalkıp merdivenlere yöneldim. Hızlı bir şekilde çıkıp odanın kapısını açtım.

Odaya göz gezdirmemle masal yatağın içine girmiş uyuyordu. Yanına yaklaşarak yanağını okşadım.

"Masal." Dedim sessiz bir şekilde.

Fakat gözlerini açmadı. Sessizce ellerimi saçlarına götürüp okşadım. Ani bir şekilde gözlerini açıp gözlerime baktı.

"Napıyosun?" Dedi soğuk sesiyle.

"Birşey yapmıyorum Masal. Sadece saçlarına dokundum." Dedim gözlerine bakarak. Bakışlarımı oradan çekemiyordum çünkü kırmızılığı ilgimi çekmişti.

"Uzak dur benden!" Dedi ve hızlı bir şekilde diğer tarafa döndü.

"Masal ne oluyor sana yine!" Dedim sinirlenerek. Ne olduğunu merak ediyordum.

"Birşey olmuyo. Bugün sadece senden nefret ettiğimi bir kere daha anladım!" Dedi yataktan kalkıp.

"Ne biçim konuşuyorsun sen?!" Dedim öfkelenerek.

"Sen ne adi bir insansın! Nasıl beni aldatırsın!" Dedi yumruklarını bana savurarak.

"Ne aldatması masal?!" Dedim bağırarak.

Ne yaptığını anlamadan arkasında duran telefonunu aldı ve birşeylere girip telefonu bana çevirdi.

"Nasıl bir insansın sen?" Dedi güçsüz çıkan sesiyle. "Biz hep mutsuzmu
Olacağız?"

"Masal sana yemin ediyorum o gün o dudaklarıma yapıştı. Ben onu direk itti-" cümlemi bitiremeden masal elini kaldırdı.

"Hiçbişey duymak istemiyorum." Dedi ve yatağa girip gözlerini kapattı. Çaresizce ne yapacağımı bilmez halde üstümü değiştirip masalın yanına yattım. O başak denilen sürükle yarın görüşecektim. Yavaşca masalın yanına yaklaştım. Fakat kendini geri çekti. Çaresizce ondan uzaklaşıp gözlerimi kapattım.

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda masal yoktu. O da haklıydı kendince. Hızla yataktan kalkıp duşa girdim. Üzerime takımları geçirip tam odadan çıkacaktımki içeriye masal girdi.

"Masal." Birşey demeden yanımdan geçip gitti. "Masal daha ne kadar devam ediceksin!" Yine cevap vermemişti.

Sinirlenerek masalı tuttum ve duvara dayadım. Dudaklarımı dudaklarına hapsedip öpmeye başladım. Beni itmeye çalışsada sonunda pes etti ve karşılık vermeye başladı.

Ondan ayrılıp yüzünü ellerimin arasına aldım. "Sana yemin ederimki ona karşılık vermedim. İzin vermedim beni öpmesine." Dedim fısıltılı bir şekilde.

Masal kafasını hayır anlamında sallayıp gözlerime baktı. "O fotoğraflar ne?" Dedi.

"Kendisi çektirmiş. Sırf aramızı bozmak için. Ben seni çok seviyorum masal. Eskisi gibi değilim artık."

Masal kollarını boynuma dolayıp sıkı bir şekilde bana sarıldı. Aynı şekilde bende ona karşılık verdim. "Seni çok seviyorum Ateş." Dedi fısıltılı bir şekilde.

"Sana aşığım."

Aşka YakınWhere stories live. Discover now