Pişmanlık

1.1K 26 4
                                    

-ATEŞİN ANLATIMI-

Sevdiğim kadının söylediği şeyi beynim idrak etmeye çalışıyordu. Nasıl olurda böyle birşey derdi? Kendimi toparlamaya çalışarak konuştum.

"M-masal? Ne diyorsun sen?"

Masal kararlı bir şekilde sadece gözlerimin içine bakıyordu. Ben onunla boşanmak değil, bırakmazdım. Seviyordum. Çok seviyordum.

"Ateş senin bir bebeğin olacak." Dedi masal zor bir şekilde. Onun bu halini gördükçe içim gidiyordu. O kaltak kadına gününü gösterecektim.

"Masal. Senden asla boşanmam. Sen bir kere benim kalbime taht kurdun. O çocuk beni ilgilendirmiyor bile." Dedim zor nefes alarak. Kendimden utanıyordum. Yaptığım şeylerin haddi hesabı yoktu.

Masala bu cümleyi kurmamla kaşlarını çattı.

"Ne demek bebek umurunda değil ateş?! Bu kadarmı kalpsizsin sen!" Dedi. Halbuki bilmiyordu onu ne kadar çok sevdiğimi.

"Masal. Yarın o kadını hastaneye götürücem ve test yaptıracağım. Bidaha şu boşanalım kelimesini senden duymak istemiyorum." Dedim. Boşanalım ne demekti? Benim kalbimi elleri arasına aldı bir kere. Daha bırakırmıyım ben onu.

Masal birşey demeden gözü yaşlı bir şekilde kafasını salladı. O kadar halsiz görünüyorduki kendimden nefret ettim o an. Onu bu duruma getirdiğim için.

"Yüzüğün nerde Masalım." Dedim konuyu dağıtabilmek için.

Parmağına baktı ve sonra bakışlarını bana çevirdi.

"Çantamda." Dedi. Yüzüğü fırlatıp atmaması bile benim için mutluluktu aslında.

Bir zamanlar gözümün önünde olan bu güzelliği nasıl olurda fark edememiştim? Kader işte. Dibindekine gözlerin kör oluyor; dışardakilere aç.

"Evimize gidelimmi aşkım?" Aşkım demiştim ona. Demek istiyordum çünkü. O benim aşkımdı. Aşık olduğum kadındı.

"Gidelim. Fundayıda rahatsız etmek istemiyorum." Dedi duygusuz bir sesle. Bu halde bile çevresindekileri düşünen bir kadındı benim kadınım. Ama yarın herşey ortaya çıkacaktı. Ona kendimi tamamen affetirecektim.

Masal yattığı yerden doğrulup ayağa kalktı. Odadan çıkıp salona gitti. Bende peşinden gidiyordum. Çantasını aldı ve fundaya sarıldı.

"Herşey için teşekkür ederim funda." Dedi fısıltılı bir sesle. Funda kaşlarını çatarak bana baktı.

"Masalı nereye götürüyorsun sen?!"

"Funda sonra konuşuruz. Ben şimdi eve gideyim." Dedi masal benden önce cevap verip. Funda kafasını sallayıp kapıya kadar yolculadı.

Kapıdan çıktıktan sonra asansöre bindik ve aşağı indik.

Asansörde bile masal yüzüme bakmıyordu. Ben yokmuşum gibi davranıyordu. Ve bu beni çok rahatsız ediyordu.

Aşağı indiğimizde arabamın olduğu yere doğru yürüdük beraber.

Arabaya geldimizde anahtarı çıkarıp kapıları açtım ve masal arabaya bindi hızlıca. Bu acelesi neydi anlamıyordum.

Bende kendi koltuğuma oturduktan sonra arabayı çalıştırdım ve sitenin çıkışına sürdüm..

Yol boyunca masal kafasını koltuğa yaslamıştı ve dışarıyı izliyordu. Arabada ona sürekli kaçamak bakışlar atıyordum.

Aşka YakınWhere stories live. Discover now