Aşka Yakın

Mira!

Sabah gözlerimi açtığımda ateşin kollarıyla ahtapot misali sarıldığımı gördüm.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda çatık kaşları ve uykudan şişmiş o dudakları beni benden alıyordu. Hafifçe dudaklarına öpücük kondurup geri çekildim.

Kollarının arasından çıkmaya çalıştım fakat beni kendine daha çok bastırdı.

"Ateş." Dedim. Ses çıkarmadı.

"Aşkım." Dedim yine ses çıkarmadı.

"Off Ateş. Uyan hadi." Diye isyan ettim. Yine ses çıkarmadı.

En iyisi başka yöntemler denemekti. Düşünmeye başlayınca aklıma çok iyi bir fikir gelmişti.

Birden "Ateeeş! Doğuruyorum Ateeş!!" Diye bağırınca ateşin yatakta doğrulması bir oldu.

Ben kahkahalarla yatakta gülerken ateş telaşla yüzüme bakıyordu.

"Masal. Napıyosun sen!" Diye kaşları çatık bir ifadeyle bana baktı.

"Ateş uyanmıyodun napıyım? Ahtapot gibi sarmıştın beni." Dedim isyanla.

Sinirli bakışlarını bana yollayıp arkasını döndü ve tekrar uyumaya devam etti.

Bende hızlı bir şekilde yataktan çıkıp banyoya girdim. Hızlı bir şekilde duşumu aldıktan sonra bornozumu giydim ve dişlerimi fırçalayıp odaya geri döndüm.

Saate baktığımda neredeyse 50 dakikadır banyoda olduğumu gördüm.

Ateş yastığıma sarılmış bir şekilde uyuyordu. Bu görüntü gülümsememe neden oldu. Onu o kadar çok seviyordumki..

Yanına yaklaşıp yatağa oturdum ve omzuna öpücük kondurdum. Bir tepki vermeyince dudaklarına öpücük kondurdum.
Kaşları çatık bir şekilde gözlerini aralamaya başladı.

"Günaydın aşkım." Dedim kocaman bir gülümsemeyle.

Birden beni çekip altına alması bir oldu.

"Günaydın aşkım." Dedi sinirli bir ifadeyle. Onu uykudan uyandırdığım için kızmıştı bana.

Bu hareketi kahkaha atmama neden oldu.

Sesli bir şekilde nefes verip "Sana ne yapsam acaba?" Dedi.

Kahkalarım solarken onunda yüz ifadesi değişiyordu. Sırıtıyordu.

Bana yaklaşıp burnunu boynuma sürtmeye başladı.

"Mis gibi kokuyosun." Dedi büyülenmiş bir ifadeyle. Dediği şey gülümsememe neden olmuştu. Çünkü bende aynı şeyi onun için düşünüyordum.

Bakışlarını gözlereme çevirince uzun uzun baktı.

"Seni öyle seviyorumki." Dedi iç çekip. Yüzü ifadesizdi. Gülmüyordu. Çok ciddiydi.

Elimin bir tanesini yanağına koyup tebessüm ettim. Bakışları anında dudaklarıma kaydı.

Uzun bir süre dudaklarıma baktıktan sonra dudaklarını dudaklarıma yaklaştırıp öpmeye başladı.

Nefesimiz kesilinceye dek öpmüştü dudaklarımdan.

Nefesini düzenlemeye çalışırken ani bir hareketle altından kaçtım. Bana sırıtmış bir ifadeyle bakıyordu.

"Hadi Ateş. Duşa gir. Kahvaltıya inelim kocacığım." Dedim 32 diş sırıtıp.

Yataktan kalkıp beni duvarla kendi arasına aldı ve "Tamam karıcığım." Deyip dudaklarıma buse kondurdu ve geri çekilip banyoya girdi.

Bu adam beni sarhoş ediyordu. Aşk sarhoşu :))

•••••••

Duştan çıktıktan sonra belime havlu sarıp banyodan çıktım.

Odaya girdiğimde masal üstünü giyinmişti bile. Onu baştan aşağı süzdüğümde yırtık bir kot ve üzerinede kazak giymişti.

Birşey demeden dolaba yöneldim ve takımlarımı çıkardım.

Hızlı bir şekilde giyindikten sonra masala baktım. Telefonuyla ilgileniyordu.
Yanına gidip telefonuna baktığımda dalmış bir ifadeyle bana "Hazırmısın?" Diye sordu.

"Evet. İnelim." Dedim ve bakışlarını bana çevirip ayağa kalktı.

Önden ilerlerken bende arkasından merdivenleri iniyordum.

Aşağıdan gelen kahkaha sesleri kaşlarımı çatmama neden olmuştu.

Masalla salona giriş yaptığımızda karşımda gördüğüm kişiyle kaşlarım daha çok çatılmıştı.

••••••••••••

Bu bizim amerikadaki ateşin kuzeni olan cıvık miraydı. Aynı zamanda ateşe aşık olan mira. Ve ateşle gayette iyi anlaşan mira!!

"Ateş!" Deyip ateşin kucağına atlayan mirayla kaşlarım çatıldı. "Seni çok özledim canım." Dedi ahtapot gibi sarılırken.

Ateşte ona sarılıp "Bende seni çok özledim mira. Ne güzel bir sürpriz bu." Dedi sarılırken.

"Sizi çok özledim ve geldim işte." Dedi ateşten ayrılıp.
Bakışlarını bana çevirirken nisbetlş bakıyordu.

"Mutluluklar bu arada Masalcım. Evlenmişsiniz." Dedi imalı imalı.

Bende aynı tonda "Evet canım evlendik." Dedim evlendik kelimesine vurgu yaparak.

Yalandan bir gülümseme gönderip annem ve babamın yanına geçti.

"Günaydın çocuklar." Dedi annem ve babam teker teker.

Ben cevap vermemiştim çünkü şoku hala atlatamamıştım. Ateş 'günaydın' diye cevap vermişti.

"Hadi kahvaltıya geçelim." Dedi annem ve herkes kahvaltı masasına oturdu.

Ateş tam karşımdaydı ve masalda onun yanına oturmuştu.

Ben miraya ters bakışlarımı yollarken ateşin beni izlediğini fark ettim. Onada sert bir şekilde bakıp bakışlarımı tabağımdaki kahvaltılıklara çevirdim.

"Ee miracım ne kadar kalmayı düşünüyosun?" Dedim yapmacık bir ifadeyle.

"1 Ay burdayım tatlım." Dedi aynı yalancı ifadeyle o da.

Duyduğum şeyi idrak etmeye çalışırken bakışlarımı ateşe çevirdim. Her hareketimi izliyor gibiydi.

Ben bu miraya zaten eskiden beri sevmezdim. Ateşin kıçından ayrılmazdı zaten.

"Ateşcim tuzu verirmisin?" Dedi sürtükçe mira. Ateş sıcak bir şekilde gülümseyip tuzu uzattı. Bu kız resmen benim inadıma yapıyordu.

"Afiyet olsun herkese." Dedim masadan kalkıp.

Annem "Güzel kızım ne yedinki?" Dedi gözlerime bakıp. Anlamıştı az çok beni.

"Doydum anneciğim." Dedim anneme sıcak bir şekilde gülüp.

Bakışlarımı ateşe çevirdiğimde kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Umursamadan salondan çıktım ve merdivenlere yöneldim..

••••••

Masalın arkasından bende hızlı bir şekilde kalkmıştım masadan. Merdivenleri hızlı bir şekilde çıkıp odaya girdiğimde yatağın üzerinde öylece oturduğunu gördüm.

"Masal ne oluyor?!" Dedim ona bakarak.

Kafasını kaldırıp bana baktı ve "Hiçbirşey." Dedi ifadesizce.

"Biz mirayla şirkete gidicez."