İyi okumalar 💜
...
"Evleniyorum!"
"Ne?! Bakiyim yüzüğüne Kookie." dediğinde Jungkook elini Jimin'e uzattı. Jimin arkadaşı adına çok mutluydu. Parmağında duran ince alyansı incelerken Jungkook heyecanlı bir şekilde Taehyung'un ona nasıl evlenme teklifi ettiğini anlatıyordu.
"Vay romantik alfa. Çok mutlu ol canım arkadaşım." dedi ve ardından kollarını onun boynuna sardı Jimin. "Yoongi ayısı da bana evlenme teklifi etse keşke." diye söylenerek geri çekildiğinde Jungkook onun astığı suratını elleriyle mıncıklayıp gülümsedi. "Sizin için daha erken değil mi? Önce birbirinizi güzelce tanıyın." diye bir dost tavsiyesinde bulundu Jungkook ama Jimin çoktan bunu kafaya takmıştı.
"Ne erkeni evde kalmış kız kurusuna döndüm. Evlenip çocuk doğurmak istiyorum. Ben de Alice gibi minik bir kızım olsun istiyorum Jungkook."
"Eminim o günlerde gelecek. Üzülme daha gençsin." dediğinde Jimin kaşlarını çattı.
"Senle aynı yaştayız Jungkook. Sen ikinci kez evleneceksin. Hele Bi evlenin eminim ki alfa hemen seni hamile bırakır."
Jungkook sertçe yutkundu. Jimin'in dediği şeyi düşünerek ellerini istemsizce karnına koydu ve Alfanın çocuğunu taşıdığını hayal edip gülümsedi. Biricik kızına bir kardeş gelmesi güzel olurdu. Üstelik aşık olduğu adamın çocuğunu taşımayı Jungkook da çok istiyordu.
"Umarım." dedi. "Umarım Taehyung'a benzeyen bir çocuğumuz olur." dediğinde Jimin yalandan onun omzuna vurdu. "Of çok aşıksın sen."
"Öyleyim. Onunlayken ayaklarım yerden kesiliyor. Beni öyle güzel seviyor ki onun sayesinde yaşadığımı hissediyorum."
"Mutluluğunu bölmek istemem ama bir sorununuz olduğunu biliyorsun değil mi? Bayan Kang ya dediği gibi Alice'i senden almaya kalkarsa? Evleneceğinizi öğrenir öğrenmez eminim ki hemen kapına dayanacaktır."
Jungkook'un gülen yüzü düşünce, aklının bir köşelerinde dolanıp onu sürekli tedirgin eden Bayan Kang gerçeği ile ne yapması gerektiğini hala bilemez bir halde Jimin'e döndü." Taehyung bana bu sorunu halledeceğini söyledi. Ona güveniyorum. "dedi.
" Taehyung dediyse yapar. Sıkma canını tamam. Ee düğün ne zaman olacak peki? "
" Taehyung bugün işlemleri başlatacak. Evimizde hazır. Geriye sadece düğün için hazırlıklar kalıyor. Belki bir ya da iki hafta içinde onunla tamamen hayatlarımızı birleştireceğiz. "
" Düğün de mi olacak bu çok güzel. "
" Taehyung düğün istiyor. Bana kalsa sade bir tören tercih ederim ama bu onun ilk evliliği ve Kim soyuna layık bir düğün olmalı değil mi? "
Jimin ayağa kalkıp Jungkook'un kolunu çekerek," Haydi gidelim. "dedi. Jungkook nereye olduğunu anlamadan ayağa kalkarak,," Nereye? "diye sordu." Düğün alışverişine tabiki Kookie, belki ardından kuaföre gideriz. Saçların da uzamaya başlamış hem perma yaptırırız ikimizde. "
" Haklısın, hadi gidelim. "dedi Jungkook, kuaför fikri hoşuna gitmişti. Taehyung ile tanıştığından beri saçlarını kestirmediğinden çenesine kadar uzamıştı saçları. Eskiden olduğu gibi yine perma yaptırmak güzel olur diye düşündü.
Jungkook'un arabasıyla şehir merkezindeki bir avmye giden ikili sadece erkek omegalara özel iç çamaşırlarının satıldığı bir dükkana girdiklerinde Jungkook ve Jimin gördükleri geceliklerle birbirine bakıp gülümsedikten sonra Jimin'in, kırmızı vücut çorabını alıp Jungkook'a göstermesi üzerine Jungkook utançla elindekine bakmış ve dudaklarını birbirine bastırarak, "Of Jimin çok arsızsın. " demişti.
"Of sanki seni bilmiyoruz. Kurt formunda seviştiğinizi unutmadım hala. Sevişmek değil, çiftleşmek mi desek hatta şuna?"
"Tamam sus." dedi Jungkook. Ardından Jimin'in elinde tuttuğu vücut çorabını elindeki sepete attı.
"Aslında kızgınlığım yaklaşıyor, bende alsam hiç fena olmaz. Belki Yoongi'yle geçiririm kızgınlığımı."
"Belki?" dedi Jungkook ima yaparak. Jimin'in kızgınlığını o alfayla geçireceğini İkiside biliyordu.
"Neyse işte. Sen kendin için bir şeyler al, ben de kendim için alayım. Kasa da buluşuruz." diyerek farklı reyonlara yönelen ikili ellerindeki sepetleri gecelik ve iç çamaşırlarıyla doldurup dedikleri gibi kasada buluşmuşlardı. Jungkook aldığı geceliklerle alfanın aklını başından almak için sabırsızlansa da bunun için düğünden sonrayı bekleyecekti.
Avm'nin içinde sık sık gittikleri kuaföre girdiklerinde Jungkook perma yaptıracağını söyleyerek kuaför koltuğuna oturup, saçlarını güvendiği kuaförün ellerine bırakarak aynanın karşısında işlemin bitmesini bekledi. Jimin de bu sırada manikür yaptırarak zamanın geçmesini beklerken saatler süren işlem sonucu kuaförden mutlu bir şekilde ayrıldılar.
"Alice kurstan çıkmak üzere çok geç kaldık." dedi Jungkook avmden çıkarken. Hızla otaparktaki arabasına binip gaza bastığında çalan telefonu hoparlöre alıp yoluna devam etti. "Efendim hayatım? "
"Bebeğim nerdesin?" diye sordu telefonun ucundaki alfası.
"Alice'i kurstan almaya gidiyorum. Jimin ile alışverişteydik."
"Öyle mi neler aldın bakalım?" dediğinde Jimin gülmesini engellemek için eliyle ağzını kapattı.
"Pek bir şey aldık sayılmaz aslında." dedi Jungkook yutkunarak."Sen ne yapıyorsun?" diye sordu konuyu geçiştirmek için.
"Seni özledim. Alice'i almaya bende geleyim diyorum. Hem sana güzel bir haberim var güzelim."
"Şimdi söyleyemez misin Taehyung merak ederim." dediğinde Taehyung'un gülüşünü duydu. Alfanın keyfi yerindeydi. Jungkook daha da çok merak ederken Taehyung illa yüz yüze söylemesi gerektiğini söyleyip telefonu kapatmıştı.
" Saçlarım güzel oldu mu? "diye sordu Jimin'e dönerek. Birazdan alfasını göreceği için heyecanlanmıştı. Acaba Taehyung saçlarını böyle beğenecek mi merak ediyordu.
" Çok tatlı oldu. Sana kıvırcık çok yakışıyor. "dedi Jimin onu rahatlatarak.
Jungkook önce Jimin'i evine bıraktı. Ardından kursun olduğu yere gittiğinde orada arabasına yaslanmış bir şekilde kendisini bekleyen sevgilisini görerek arabadan indiğinde alfa ona doğru yürümeye başladı.
" Sevgilim. " Alfası kollarını ona dolarken saçlarının arasına öpücük kondurup geri çekildi hafifçe. Parmaklarını Jungkook'un kıvır kıvır olan saçlarına dolayıp, "Çok güzel olmuşsun." dediğinde Jungkook aldığı iltifatla mutlu bir şekilde gülümseyip Alfanın yanağına küçücük bir öpücük kondurup, elini tutarak kurs binasının önüne doğru yürürken onlara doğru koşarak gelen minik kızını gördü.
"Alice'im."
"Beni almaya ikiniz mi geldiniz?"
"Evet kızım." diye cevapladığın da Alice, Taehyung'un ona kızım demesine istinaden, "Babacım." diyerek Alfanın bacaklarına sarıldığında Taehyung önce afallamış, ardından Alice'i kucağına alarak yeniden, "Güzel kızım benim." demişti.
"Pabucum dama atıldı." diye yalandan üzülüyormuş gibi yapan Jungkook'a, Alice diğer kolunu uzatıp onu da Taehyung ile olan sarılmasına çektiğinde üçü çok güzel bir aile tablosu oluşturmuştu o anda.
"Size bir haberim var." dedi Taehyung güzellerine bakarak. Jungkook ve Alice aynı anda iri yuvarlak gözlerini kocaman açarak alfaya bakarken Taehyung onların tatlılığı karşısında gülmeden edemedi.
"Bir hafta sonra evleniyoruz. Nikah tarihini aldım. Artık beraber yaşamaya başlayabiliriz."
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten sevgilim. Bugün tüm işlemleri hallettim."
"Bir dakika." dedi Alice boncuk boncuk bakarken. "Ama benim hala gelinliğim yok."
"Jungkook hemen kızımızın gelinliğini almalıyız." dediğinde Jungkook gülümseyerek başını sallamış, Alice ellerini birbirine vurarak, "Yaşasın. Seni çok seviyorum baba." demişti. Alfa yaşadığı duygu yoğunluğu sebebiyle gözleri dolarken, "Bende seni çok seviyorum prensesim." diyerek kızına sarılmış ve verdiği sözü tutmak üzere üçü arabaya binip, Alice için en güzelinden bir gelinlik almak üzere şehire gitmişlerdi.
..
Düğün günü...
Heyecan, mutluluk ve gerginlik her evlenen çiftin o gün yaşadığı hislerdi ve şimdi Jungkook yaşıyordu. Makyözler makyajını tamamladığında askıda asılı duran damatlığını giymek üzere yardıma ihtiyaç duymuş, Jimin hemen yanına gelerek ona destek olmuştu.
"Çok heyecanlıyım ben Jimin. Elim ayağım tutmuyor sanki. Kalbim çok hızlı çarpıyor."
"Dünya evine giriyorsun. Sevdiğin ve ruh eşin olan alfayla evleniyorsun gayet normal değil mi?"
Jimin damatlığı askıdan çıkarıp Jungkook'un soyunmasını beklerken bembeyaz ceketin yakasına işlenmiş inci tanelerini okşayıp, "Çok güzel bir damat olacaksın. Taehyung seni görünce bir kez daha aşık olacak. "demişti.
" Taehyung'u merak ediyorum. Acaba o nasıl oldu. Eminim çok yakışıklı olmuştur sevgilim. "
" Ben az önce gördüm misafirlerle ilgileniyordu. En az senin kadar heyecanlı olduğu belliydi. Ve dediğin gibi çok yakışıklı olmuştu biricik eniştem. Of çok mükemmel bir çift oldunuz siz canım benim. "
Jimin, Jungkook'un giyinmesine yardım ettiğinde sonucu görmek için aynanın karşısına geçmişlerdi. Jungkook beyaz bir damatlık seçmişti. Ceketinin içine giydiği boyun kısmı tül ve danteller işlenmiş gömleğin üzerine aldığı ceketi incilerle süslenmişti. Kıvırcık saçları özenle taranmış, siyah farla gölgeler verilmiş gözlerinin üzerine düşerken son olarak ellerine giydiği tül eldivenlerle biricik eşinin karşısına çıkmak için hazır olmuştu.
"Alice, annemle babamın yanında değil mi?" diye sordu. Annesi babası bir gün önce oğullarının düğünü için Seoul'e gelmişti. "Evet merak etme. Bende şimdi dışarı çıkayım. Taehyung seni almaya gelir birazdan." dediğinde Jungkook onu onaylayarak Jimin'in gidişini izlemiş ardından yeniden heyecan bastığından koltuğa oturup beklemeye başlamıştı.
Düğün için Taehyung'un bekarken yaşadığı evin bahçesi hazırlanmıştı. Taehyung tüm organizasyonla baştan sona ilgilenip her şeyin mükemmel olmasını istemişti. Yaz bitmeden güzel bir kır düğünüyle evlenecekleri bu günde iki tarafın akrabaları orada toplanmıştı. Taehyung Kim soyundan bir safkan ve aynı zamanda sürü lideri olduğu için düğünleri çok kalabalıktı. Jungkook onun aksine sadece çok yakın olduğu akrabaları dışında kimseyi çağırmamıştı.
Taehyung en mutlu gününü yaşıyordu. Yıllar sonra ruh eşini bulmuş, ona aşık olmuştu. Şimdi güzeller güzeli omegasının yanına gidip onu alacak ve tüm gözler önünde onu sonsuza dek seveceğine ve sadık kalacağına dair yeminini yapacaktı. Jungkook'un beklediği odaya doğru yürürken elinde tuttuğu pembe düğün çiçeğine bakıp gülümserken o anın artık gelmesiyle içini tatlı bir heyecan kaplamaya başlamıştı.
İçeride heyecanla bekleyen Jungkook kapının açılmasıyla oturduğu koltuktan kalkarak, alfasına doğru bir adım attı. Tıpkı kendisi gibi beyaz bir damatlık giyen alfası tahmin ettiği gibi çok yakışıklı görünüyordu.
"Çok güzelsin." dedi Taehyung, Jungkook'dan gözlerini alamıyordu.
"Sende çok yakışıklısın." diyen omega Alfanın ona uzattığı çiçeği elleri arasına alarak derin derin nefes aldı. Mutluluktan ağlamak üzereydi ve sakinleşmek için bunu yapıyordu.
"Eşim olmak için hazır mısın?" diye sordu alfa ve elini omegasına uzattı.
"Hazırım." diyip alfanın uzattığı eline elini koyup, parmaklarını iç içe geçirdiğinde beraber odadan çıkıp bahçeye açılan kapıya doğru yürüdüler.
Attığı her adımda kalbi hızla çarpıyordu Jungkook'un. Bahçeye yaklaştıklarında önlerinde uzanan beyaz gül yapraklarıyla döşenmiş yolun sonunda onları bekleyen nikah memuru ve o yolun iki tarafında tüm akrabaları vardı. Taehyung ve Jungkook'u farkeden misafirler oturdukları sandalyelerden ayağa kalktığında Jungkook hemen yanında, onun elini tutan Taehyung'a bakarak gülümsedi ve dışarı doğru aynı anda bir adım attılar....
...
Bölüm sonu 💜
Diğer bölüm nikah ve mühür gecesi :)
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Görüşmek üzere...
Alice😍