My Omega - taekook

By taekookunannesi

295K 26.7K 5.7K

-tamamlandı - Safkan Alfa Taehyung sürüsüyle ormanı kontrol ederken dul ve çocuğu olan güzeller güzeli omega... More

Prologue
Küçük Omegam
Yabancı Alfa
Benim Omegam ...
Seni Tanımak İstiyorum
İlk Mesaj
Kızgınlığa Giren Omega
...
Omeganın Zaferi
Seni Öpebilir Miyim?
Gitmek İstemiyorum
Sevgilim Olur Musun
Davetsiz Misafir
Baba...
Seni Seviyorum
Evlerindeki İlk Gün
En Yabani Ve Vahşi Şekilde
Kurtların Birleşimi
Eski Bir Tanıdık
Evlen benimle
Sürpriz
Dikkat
Düğün Olmayacak
Düğün
Mühür
Duyuru
Dört Bebek
Güzel Haber
Manzaraya Karşı
Erkekler En Çok Eşleri Hamileyken Aldatır
İkizler
Boşanmak İstiyorum
Dört Bebekle Başım Belada
Mia Doğdu
Duyuru
Liderin Eşi - Final-
Serinin Devamı

Gitmem Gerek

6.3K 710 135
By taekookunannesi


Sınır 200 volte 100 yorum iyi okumalar...

Benim için berbat geçen aile yemeğinin ardından eve geldiğimizde arabadan inmiştim. Taehyung da kapının girişine kadar bize eşlik etmiş, ben kapının kilidini açarken Alice ile vedalaşmış, ona iyi geceler öpücüğü vermişti.

Kapıyı açıp içeri geçtiğimde lambaları yaktım. Alice son kez Taehyung'a el sallamış ardından koşarak odasına çıkmış, bizi yalnız bırakmıştı. "İyi geceler" dedim, konuşmak istemiyordum. Kırgındım belkide kızgın bilmiyorum. Sadece yatıp uyumak istiyordum.

"Jungkook biraz konuşabilir miyiz?"

"Çok uykum var, yarın konuşuruz." dedim. Bir şey söylemek için dudakları aralandı ama kararlı ifademi görüp bundan vazgeçtiğinde, "İyi geceler" dedi.

Gözlerindeki mahçup ifadeyi düşünmek istemediğimden yavaşça kapıyı kapatıp gitmesini bekledim. Kapının deliğinden baktığımda bir süre orada öylece durduğunu gördüm, orada olduğumu hissediyor gidemiyordu. Kapıdan uzaklaşıp ışıkları kapatıp Üst kata çıktım.

Odama girdiğimde ışığı açmadan pencereme ilerledim ve o gidene kadar onu izledim. O uzaklaştıkça sanki göğsümde bir boşluk oluşuyor ve o boşluk beni içine çekip, boğuyor gibi hissettiriyordu. Onu gerçekten seviyor muydum yoksa bu hissettiklerimin sebebi ruh eşi bağından mıydı emin olmak istiyordum. Emin olmalıydım çünkü onunla evlenirsem yaşayacağım tüm sorunları sırtlanacak gücü ancak böyle kendimde bulabilirdim. Hem onun ailesi hem eski eşimin ailesi ile yaşayacağım sorunları düşündükçe kendimi şimdiden yorulmuş hissediyordum.

Üzerimdekileri çıkarmadan önce Alice'i kontrol etmiş, üzerini değiştirip yatağına yatırdıktan sonra odama dönmüştüm. Kısa bir şort ve tişört giyerek yatağa uzandığım an da gözlerimi kapamıştım. Düşünmek istemedikçe Taehyung'un annesinin bana karşı takındığın alaycı tavır ve o Yeri denen kız gözlerimin önüne geliyor, uykumu kaçırıyordu.

Taehyung bana daha önce kimseyle evlilik düşünmediğini ve aşık olmadığını söylemişti ama annesi bunun tam tersi bir şeyi bu akşam gözlerimin içine baka baka söylemişti. Alfanın her sözüne bu kadar çabuk kanmam normal değildi. Ne ara sevgiye ve ilgiye bu kadar aç bir insan olup, böylesine yeniden evlenmek için can atar olmuştum. Ne ara mantığım yerini duygularıma bırakmış beni doğru düşünüp iyice tartmadan kararlar almaya itmişti bilmiyorum.

O gece uzun uzun düşünüp durdum. Daha tam anlamıyla tanımadığım alfanın koynuna girmiş, kızgınlıktayken onunla beraber olmuş, ona körü körüne güvenmiştim. Bu kesinlikle yapmamam gereken bir şeydi. Ondan birazcık uzaklaşmam gerekiyordu. Bu yüzden uzun zamandır ertelediğim iş seyahatine çıkma kararı almıştım.

"Japonya'ya gidiyoruz Jimin. Önemli iş görüşmelerim vardı, artık erteleyemiyorum."

"Nerden çıktı bu seyahat birden bire. Başka bir sorun mu var? Dün yemekte canını sıkacak bir şeyler mi oldu anlat bana."

Sabah uyanır uyanmaz şirketle gerekli görüşmeleri yapmış, acil bir seyahat programı ayarlamalarını söyledikten sonra hazırlanıp öğlene doğru Jimin'i aramıştım. Alice ile beraber gidiyordum, beni merak etmemesi için ona gitmeden önce haber vermek istemiştim.

"Düşündüm de biraz uzaklaşıp düşünmeye, yalnız kalmaya ihtiyacım var Jimin. Her şey sence de çok hızlı ilerlemedi mi? Daha bir ay olmadı ve biz.. Bilemiyorum böyle olmamalı gibi."

"Bilemiyorum belki haklısın. Alfanın haberi var mı gideceğinden?"

"Hayır ona söylemedim." dedim. Ona söylemek istemiyordum. Belki oraya varınca telefonla haber verirdim. Çünkü gitmemem için söyleyecebileceği herşey kafamı karıştıracak, belki kurdumun gitmek istememesi sebebiyle kararımdan vazgeçirecekti beni. Bu yüzden ona söylemeden sessizce gitmeliydim.

"Sen bilirsin Jungkookie. Oraya vardığında beni ara ve minik Alice'imi benim yerime öp olur mu? İyi yolculuklar."

"Tamam, teşekkür ederim Jimin. Seni arayacağım." dedim telefonu kapatırken.

O anda ekranıma düşen bildirimle gelen mesaja baktım. Taehyung benimle konuşmak istediğini yazdığı bir mesaj atmıştı. Üstten okuduğum mesajı kapatarak ayağa kalktım. Alice gideceğimiz için pek mutlu değildi bu yüzden kendisini odasına kapatmıştı. Onun yanına gidip, onunla konuşmam gerekiyordu.

"Bebeğim benim." dedim yatakta üzgün bir şekilde oturan kızımın yanına yaklaşarak. Yanına oturduğumda yumuşacık, mis kokulu saçlarından öptüm. "Saçlarına çok sevdiğin havuçlu tokalarından takalım mı?" diye sordum. Gözleri anında patlarken usulca kafasını salladı. Bende komidinin üzerindeki kutudan o çok sevdiği tokaları alıp yanına geri döndüm. Önce güzelce saçlarını taradım. Ardından önüne düşen tutamları geriye doğru yatırıp havuçlu tokaları taktım.

"Bak bakalım aynaya nasıl olmuşlar?"

"Güzel olmuş ama baba ben gitmek istemiyorum."

"Bu tatil ikimiz içinde iyi olacak Alice. Yeni yerler keşfedecek, yeni arkadaşlar edineceksin."

"Teyung da bizimle gelsin o zaman." dediğinde derin bir iç çekmeme sebep oldu. Göğsümün ortasına saplanan ağrıyla burnumdan akan kan eş zamanlı bir şekilde beni iki büklüm yaptı. "Baba, babacım burnun kanıyor." diyordu Alice. Bense koşarak banyoya girmiş ve kanı temizlemeye çalışırken alt kattan gelen zil sesi ile çabucak kanın durması için peçetelerle tampon yapmaya başlamıştım. Bu ağrı ve kanın sebebi Taehyung'dan uzaklaşacak olmamdı bunu biliyordum. Kendimi uzaklaştırdıkça bedenim böyle tepkiler vererek beni zorluyor, kurdumun da acı çekmesini sağlıyordu ruh eşi bağı.

Neyse ki kanama durduğunda özel şoförümün geldiğini düşünerek alt kata inmiş ve ısrarla çalmakta olan zil başımı ağrıtırken adımlarımı hızlandırıp kapıyı açtığımda karşımda kesinlikle Taehyung'u görmeyi beklemiyordum.

"Kapıyı uzun süre açmayınca bir şey oldu san- olmuş. Kurdum hissetmişti, ne bu halin sevgilim yüzün bembeyaz olmuş."

"Önemli bir şey değil, iyiyim ben." dedim gözlerimi kaçırarak. Elleri anında yanaklarıma yaslanıp okşarken beni kendine çekip sarılmasıyla ağlayacak gibi hissetmeye başladım. Başımı göğsüne yaslayıp, kollarımı beline doladım." İyi olmadığını biliyorum bana yalan söyleme Jungkook. Bizi ayrı iki kişi gibi düşünme, senin hissettiğin her şeyi bende hissediyorum. Bu yüzden bana yalan söyleyemezsin tamam mı güzelim?".

Biliyordum ama iyi olduğumu söylemek daha kolay gibiydi. Kafam o kadar karışıktı ki düşüncelerim birbirine giriyordu. Ama onun kolları arasındayken kafamın içini kemiren o düşünceler, sesler susuyordu. Bedenim mayışıyor, kalbim onun nabzıyla eş atıyordu. "İyiyim gerçekten." dedim bu yüzden. Onun kolları arasında olduğum her an iyi olacakmışım gibiydi.

"Bir yere mi gidiyordun?" diye sorarken geri çekilip bedenlerimizin ayrılmasına sebep oldu. Bakışları arkamızda duran valizlerden bana döndüğünde dudaklarımı birbirine bastırıp yutkundum.

"Evet." dedim. "Kısa bir iş seyahati için Japonya'ya gidiyoruz kızımla. Sana haber vericektim ama çok acil olduğu için hazırlanırken veremedim."

"Bu bir bahane değil mi?" diye sorduğunda sanki bir suç işlemişim gibi bedenim kaskatı kesildi. "Benden uzaklaşıyorsun." dediğinde kaşları çatılmıştı.

"Kısa bir süre sadece, temelli gitmiyorum."

"Dün gece annem seni kırdı biliyorum. Ama sana daha önce de söyledim kimsenin ne düşündüğü umrumda değil."

"Haklısın annen beni kırdı evet ama daha çok kırıldığım ise bana yalan söylemiş olman."

Kaşlarını kaldırıp yüzüme şaşkınca baktı. "Sana yalan söylemedim hiç bir zaman." dediğinde öfkelenmeye başlamıştım.

"Eğer ben olmasaydım Yeri denen kadınla evlenecekmişsiniz. Sen bana daha önce dedin ki-"

"Senden önce kimseyle evlenmeyi düşünmediğimi söyledim sana daha önce. Bu yalan değildi." dedi. Holün ortasında merdivenlerin başında bizi dinleyen kızımdan habersiz kavga ediyorduk.

"Dün gece seninle konuşmak istedim ama bana izin vermedin. Şimdide kendini inandırdığın yanlış düşüncelerinle beni suçluyorsun."

"Senin ruh eşi olduğumu öğrendiğinde kadının yüzünün aldığı ifadeyi görmediğimi mi sanıyorsun Taehyung? Aranızda bir şeyler olduğu apaçık ortada. Ben mi kuruyorum?"

Kıskançlık mıydı bu yaptığım yoksa güven sorunlarım mı bilemiyorum. Tek istediğim biraz kendimle kalmak ve doğru düşünebilmekken birden onunla bir tartışma içine girmek istediğin son şey bile değildi. Ama o şimdi yüzünde alaycı bir gülümseme ile gözlerime bakarken ileri gittiğimizin farkındaydım.

"Yeri de annemin beni evlilik için tanıştırdığı kızlardan biriydi. O kadar baskı yapıyordu ki bana sırf kurtulmak için bir kaç sefer onunla görüştüm ama asla evlenmeyi düşünmedim. Seni tanımadan önce de anneme istemediğimi söyleyip onunla görüşmeyi kesmiştim. Yani sana asla yalan söylemedim ben Jungkook. "

Bana yalan söylemediğini içten içe biliyordum ama sorunlar Üst üste geliyordu. Onu yinede yeteri kadar tanımıyordum." Bana inanmıyor musun? "diye sordu sessizliğim yüzünden." Sana inanıyorum. "dediğimde bunun yeterli olmadığını anlıyordu. Ellerini saçlarının arasından gezdirip yerde bir noktaya dalıp gitti. Ne yapması ne söylemesi gerektiğini düşünür gibiydi.

Bahçeden gelen korna sesi ise şoförün geldiğinin habercisiydi." Gitmem lazım şoför bekliyor." dediğimde bana doğru bir adım attı ve elleriyle kollarıma tutundu. Bir kaç saniye gözlerimiz birbirinden ayrılmadı sessizce. Ardından hüzünlü sesiyle, "Sana aşığım Jungkook." diye fısıldadığında kalbim atmayı unuttu, göz pınarlarım yanmaya başladı.

"Sadece biraz uzak kalalım istiyorum." derken boğazım düğümlendi. Onu hayal kırıklığına uğrattığımı gözlerinde görsemde kararımdan geri adım atmak istemiyordum. "Bu ayrılıkla benden mi yoksa kendi duygularından mı emin olmak istiyorsun?" diye sorduğunda ise cevap veremedim.

O cevabını almış gibi başını salladı ve kollarımdan ellerini ayırıp benden bir adım uzaklaşırken sanki şimdiden aramıza kilometreler girmiş gibi hissettim."Gitmeliyim." dedim gözümden bir damla yaş süzüldüğünde bunu görmesin diye yanından geçip Üst kata Alice'in yanına çıkacakken merdivenlerde oturup beklediğini gördüm. Sanırım bizi dinlemişti ama şu an onunla konuşamazdım. Bu yüzden elinden tutup onunla evin girişine yürüdüm.

Ben çantamı ve telefonumu almak için içeri geçerken Alice ve Taehyung'un vedalaştığını duyuyordum. Yanlarına geri döndüğümde ikisi birbirine sarılmış, ardından Taehyung Alice'e veda öpücüğü verirken kapıya kadar gelen şoföre bavulları almasını rica etmiştim. O bavulları taşırken son kez Taehyung'a baktım. Bana kırgındı biliyorum ama ona karşı hissettiğim bu yoğun duyguların altında eziliyormuş gibi hissediyordum.

Gitmek için önce onun çıkmasını bekledim ama o tam önümde duruyor ve gözlerime bakıyordu. Bana öfkelenip çekip gideceğini düşünüyordum ama o bunun aksine bana öyle bir sarıldı ki... Kolları belime sarıldığında bu anı bekliyormuşum gibi boynuna sardım kollarımı. Boyun boşluğuma burnunu yaslayıp kokumu içine çekiyor, beni bir daha göremeyecekmiş gibi sımsıkı sarıyordu beni.

"Seni öyle çok seviyorum ki..."

"Ben de seni çok seviyorum." dediğimde kollarını gevşetip alnını alnıma yasladı. Ardından uzanıp dudaklarıma kapandığında herşeyi unutup ona karşılık verdim. İşte böyle oluyordu. Taehyung bana dokunduğunda, beni öptüğünde ben kendimi bile unutuyordum. Kızımın kıkırtılarını duyuyor ama beni öpen dudakların büyüsünden kurtulamıyordum. Tek istediğim beni daha fazla öpmesi, kucağına alması ve beni her zaman böyle sevmesi olurken gitme fikri şimdiden bana acı veriyordu.

Sonunda zorlada olsa dudaklarından ayrıldığımda bir süre daha birbirimize sarılmış, ardından gitmemi istemesede ona veda ederek evden çıkmış ve bizi arabaya kadar uğurlarken Alice ona el sallamış ve yavaşça giden arabada o tamamen gözükmeyene dek arka camdan ona bakmıştım... Geri döndüğümde Taehyung aynı kalacak mı, aramıza giren mesafeler bizi uzaklaştıracak mı bilmiyordum. Kızıma sarıldım ve kokusunu içime çekerken minik ellerini öptüm. Tek istediğim kızımla mutlu bir ailemiz olmasıydı ve bu yalnızca Taehyung'la olalirdi...

...

Bölüm sonu 💜

Jungkook biraz uzak kalmak istemekle doğru bir şey mi yaptı yoksa gitmemeli miydi?

Taslakta iki tane ficim var birisi mafya konulu taekook diğeri denizerkeği Jungkook ve ona aşık olan Taehyung'un hikayesi. Hangisini paylaşmalıyım?




Continue Reading

You'll Also Like

207K 21.6K 55
Büyücü ve vita melezi olan Jeon Jungkook, ikizlerin hedefi hâline gelmişti. Şeytan kral Kim Vincent ve Delta Kim Taehyung'un dikkatini çekmeyi başarm...
599 136 8
Ölümsüz duygulara bir şans daha verilmeliydi değil mi? •Omegaverse•
31.4K 2.8K 12
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !
272K 27.1K 19
Kendi düğününden kaçan omega jungkook kullandığı teknenin arızalanması sonucu en yakınında ki kara parçasına, bir adaya gitmek zorunda kalır. Adada y...