İLGİ/GERÇEK AİLEM

By bluesky_whitetulip

168K 7.6K 1.9K

KLASİK BİR GERÇEK AİLE/ABİ KİTABI (Küfür yok) Berbat bir hayat yaşayan İlgi başka bir kızla karıştığını öğren... More

Not
1. Bölüm
2.Bölüm
3. Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
Instagram
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
ÇOK ÖNEMLİ!
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
100 BİN!
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
SORU-CEVAP!!!
35.BÖLÜM

6.Bölüm

7.8K 393 118
By bluesky_whitetulip

Ben geldim.

Naber?

Gittikçe büyüyoruz.

Yorum ve beğenileri bekliyorum.

İyi okumalar.

💗_________________________________💗

Yatakta birinin zıplamasıyla sinirle gözlerimi açtım.

"Noluyor lan?" diyerek kafamı hzılıca kaldırdım.

Dağhan gülerek oturdu.

"Günaydın" dedi SAKİN bir sesle

"Ne günaydını oğlum, sabahın köründe daha saat kaç gelmiş 3 yaşında çocuk gibi zıp zıp zıplıyon ne güzel uyuyordum ben işte-" hiç nefes almadan art arda konuşmam Dağhan'la bölündü.

"Ay amma konuştun be İlgisu" dedi ve hızlıca kalkıp odadan çıktı.

Arkasından

"Benin adım İlgisu değil" diye bağırdım.

Oflayıp yatakta doğruldum. Biraz hızlı mı alışıyoruz sanki birbirimize.

Biraz mesafe ilgi

Tamam mesafeliyiz.

Yataktan sıkıntıyla kalktım.

Telefonu açıp saate baktığımda 12 yi bulmuştu.

Gün aymış gerçekten.

Gözüm ellerime kaydı. Canım acımıyordu bu yüzden yarın rahatça gitarı çalabileceğim.

Önce lavaboya girip işlerimi hallettim. Sonra üstümdeki pijamaları umursamadan aşağı indim. Sadece Dağhan, Taha ve Kaan vardı.

Onları takmadan mutfağa geçtim.
Selin abla ve yasemin abla buradaydı.

Yasemin ablayla sonradan tanışmıştık.

"Günaydın kızım bir şey mi istemiştin?" dedi Selin abla.

"Yok ablam ben birşeyler atıştıracağım siz zahmet etmeyin"

"Olur mu öyle kızım b-"

"Gerçekten gerek yok." dedim ve hzılıca sandviç yaptım.

Masaya geçip telefonu elime aldım.

Bir yandan yemek yerken bir yandan da telefonuma bakıyordum Yemeğim bitince makineye atıp salona geçtim. Dün akşamdan sonra konuşmamıştık.

Konuşmayı da planlamıyodum. 18 olduğum gibi çekip gidecektim. Ama nereye?

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp öylece duvarı izliyordum.

Benim okulum da kaldı.
Aman kalsın ama devamsızlık yazılıyor.
Bir ara Onur bey'le konuşayım.

"İşin yok mu senin?" dedi bir dedi Kaan bir anda.

Kime dedi?

Ne bileyim ben be.

Aman boşver

Ok.

"Sana diyorum İlgi?" dedi sesini hafif yükselterek.

"Ay sana ne be!" diye yükseldim. Sonra kalkıp bahçenin kapısına ilerledim. Yeni yeni keşfediyordum evi ama bahçe var ya. Üfff. Gün batımı çok güzel izlenir buradan. Salıncağa geçip oturduğumda gözlerimi hafifçe kapattım.

💤💤💤

"Kalk, kalk, kalk, kalk, kalk, kalk, kalk, kalk, KALK ARTIK BE" Taha 'nın bağırışı üzerine olduğum yerde sıçrayıp yere yapıştım.

Nerdeyim ben ya?

En son salıncakta uyuya kaldın akşam oldu aşko

Doğru

"Ulan cadaloz ne bağırıyorsun dibimde? " dediğimde arkadan bir kahkaha sesi geldi. Deniz' e aitti.

"Cadaloz?" dedi Taha sorgular gibi.

"Evet" diyip ayağa kalktım. Eve girdiğim gibi ilk kattaki lavaboya girdim.

Elimi yüzümü yıkayıp geri içeri geçtiğimde herkes buradaydı. E hava da karanlık.

Bu kadar saat uyudun aferin sana İlgi

Sus iç ses lütfen.

"Prenses hazretleri de uyandığına göre yemeğe geçebilir miyiz baba?" diye sordu pis Ozan.

"Geçebiliriz oğlum" dedikten sonra hepsi ayağa kalktı.

Ozan'a göz devirip onlarla yemek odasına geçtim.

Masada Ozan ve Deniz arasına oturmuştum. Deniz'in yanında Taha ; karşımızda Pars, Kaan ve Dağhan.

Karşılıklı şekilde de Ebru hanım ve Onur bey vardı.

Ben hala tam olarak kendime gelebilmiş değilim aslında.

Yani öyle bir uyandırma mı olur?

Olur

Salıncaktan atarak uyandırılır mı?

Yes

Tamam iç ses yeter.

"İlgi?" diyen bir sesle başımı hızla oraya çevirdim. Onur bey'di konuşan.

"İyi misin daldın sanki? Yemeğin de duruyor" dedi.

Taha yüzünden iç sesimle tartışıyorum da.

"İyiyim Onur bey. Hala tam ayılamadım da çok güzel bir şekilde uyandırıldığım için" dediğimde Deniz, Dağhan, Ebru hanım ve Onur bey gülerken diğerleri umursamıyoru.

Tabi Taha dışında.

Çünkü o boş boş bana bakıyor.

Suratsızlar.

"Bana ne uyansaydın" dedi bakmayı kesip.

"Psikopat" diyip tekrar önüme döndüm.

Şimdi açıldım bak.

"İlgi seni Dağhan'ın gittiği koleje göndermek istiyorum senin için sıkıntı olmaz değil mi?" dedi Onur bey.

Biraz düşündükten sonra

"Bir arkadaşımla konuşmam lazım o da gelirse sorun olmaz yemekten sonra ararım" dedim.

Güneş'im de Güneş' im.

SJNSBDLSM
İlk defa haklısın iç ses.

İlk defa? Ben hep haklıyım canım.

Egonu çek de seni görelim canım.

Sen benim ben sensin zaten salak

O zamam boş ver.

"Tamam güzel kızım"

Gülümseyip yenmeyi bekleyen yemeği yemeye başladım.

Yemeğim bittiğinde bahçeye çıkıp Güneş'i aradım. Salonla bağlantılı olduğu için sürekli gir çık derdi yok.

Telefon saniyeler içinde açılınca hemen söze girdim.

"Güneş sana bir şey sormam lazım"

"Sor bakalım yine ne haltlar yedin"
Kıkırdayıp.

"Sanki sürekli bir şeyler yapıyorum. Neyse neyse... Onur bey beni Dağhan'ın gittiği okula yazdırmak istiyor eğer sende gelirsen gideceğim."

"Annemle konuşur hallederim ben sen kabul et."

"Tamam ba bayy"

"Ba bayy" diyip telefonu kapattı.

İçeri girdiğimde tekli koltuğa oturdum. Ben söze girmeden Onur bey söze girdi.

"Ne dedi arkadaşın kızım"

"Annesiyle konuşup halledecek. Kabul ediyorum yani"

"Tamamdır o zaman. Ha İlgi... Bir de senin de soyadını Baran yapmak istiyorum. Kimliğini verebilir misin?"

Ne demeliyim şimdi.
Çok mu erken oluyor her şey.

O adamın soyadını taşıyamazsın İlgi. Kabul et.

O da doğru. E başka seçenek kalmıypr.

"Sabah size veririm. İyi geceler" dedikten sonra ayağa kalkıp merdivenlere ilerledim.

Odaya varınca kendimi yatağa attım. Elimdeki sargıları yarın Deniz'e çıkartmalıyım.

Lan! Yarın benim yarışmam var. Hep aklımdan çıktı yaa.

Kızım müthiş çalıp söylüyorsun. Aylardır çalışıyorsun son gün çalışma ne olacak.

Ama-

Aması maması yok yat uyu.

Peki.

İç sesimi dinleyip üstümde sabahtan beri çıkarmadığım pijamalarla yatağa girdim.

✨✨✨

Bir oraya dön bir buraya yok.

Ben heyecandan uyuyamıyorum ya..

Belki de gün boyu uyuduğumdan da olabilir.

Pes edip yataktan kalktım. Sessizce kapıyı açıp yine sessizce aşağı indim. Karanlıkta bir şekilde mutfağı bulup içeri girdim. Bardağa suyu doldurup yavaşça içtim.

O sırada bir kaç tıkırtı duydum ama umursamadan bardağı tezgaha koydum. Tam merdivenlere ilerliyordum ki kocaman bir gövdeyle karşılaşmayı beklemiyordum.

Elimde olmadan sertçe dizine tekme attım. O Acıyla yere düşerken bir çığlık attım.

Herkes bir anda aşağı indi ama Kaan yoktu.

"Ne oluyor burada?" dedi Pars.

Yerdeki kişiye bakınca Kaan olduğunu anladım.

"Ulan sessizce gelinir mi aklım çıktı?" dedim sinirle.

"Sen neden uyanıksın İlgi?" diye sordu Deniz tek kaşını kaldırarak.

"Su içmeye gelmiştim" dediğimde Kaan ayağa kalkmıştı.

"Kırıldı dizim ya." diye sızlandı Kaan.

"İyi olmuş sana da Kaan. Takır tukur eve mi girilir." dedi Onur bey.

"Ama babam bey karanlıktı." dediğinde ufak bir gülüşme oldu.

"Hadi herkes odasına. Sen de İlgi" dedi Ozan.

"Sanane yatmayacağım ben." dedim

"Tüm gün uyursan öyle olur" diyip odasına çıktı. Diğerleri de onun ardından çıkınca salonda tek kaldım.

Bende koltuğa oturup boş boş duvarı izlemeye başladım.

💤💤💤

"Bu kız odası dışında her yerde uyuya kalıyor" diye bir ses suydum etrafta.

En son salonda uyuya kalmıştım.

Ama gayet güzel bir uykuydu yani.

"Uyanıyor" dedi Dağhan.

Gözlerimi açıp

"Ne bu hastane odasında falan mıyım da başımdasınız" diye söylendim.

Pars, Ozan ve Dağhan vardı.

"Saat kaç?" diye sordum ayağa kakıp.

"11" dedi Ozan.

"He tama-NE 11 Mİ?" dedim telaşla, benim 12 de yarışma alanında olmam lazım. 1 de de başlıyor. Ayrıca Güneş geç kalırsam söylenecek. Koşarak yukarı çıktık ve dolabı açtım.

Dün ayarladığım elbiseyi ve ayakkabıyı koydum yatağın üstüne.

Dolabı kapatıp hızlıca üstümü giydim.

Hızlıca makyaj masasının önüne geçtim.
Bb kremden sonra tatlı bir allık.
Hıghliter sürdüm.

Gözlerime bebek mavisi bir var eyeliner ,rimel ve göz pınarlarıma beyaz kalem. Hafif pembe bir ruj ve şeffaf gloss. Glosla ruğu beyaz çantamın içine attım. Gitarımı alıp   kenara koydum


(elbise ve ayakkabı)

Şaçlarımı tarayıp salık bıraktım.

Hızla aşağı indiğimde tüm gözler beni buldu.

"Benim acilen çıkmam lazım."
Dedim.

"Kızım ne bu acele? " dedi Ebru hanım.

"Yarışmaya yetişmem lazım Ebru hanım. Şimdi vaktim yok yolda sizi arar anlatırım merak etmeyin." diyip kimsenin konuşmasına izin vermeden hızlıca çıktım.

Yola doğru hızlıca yürüdüm.
Hemen bir taksi çevirip bindim.
Adresi söyleyip derin bir nefes aldım. Yarım saatten fazla vaktim vardı ama biraz uzak olduğu için hızlıca çıkmıştım.
Telefonumdan fener marşı yükselince yanımdaki amca gülüp önüne döndü.

Telefonu çıkardığımda Deniz'in aradığını gördüm.
Hızlıca açıp kulağıma götürdüm.

"Alo Deniz"

"İlgi ne oluyor niye çıktın hemen? "

"Deniz bugün yarışma günü" dediğimde anladığına dair 'hmm' sesi duydum.

" Anladım da saat erken değil mi? Kahvaltı da yapmadın güzelim"

Söylediği kelimeye gülümsedim. İste istemez 4 günde samimi olmuş gibiydik.

Mesafe İlgi

Misifi İlgi. Salak iç ses sus ya olay öyle gelişiyor.

"Öyle oldu ama yarışma 1'de. 12'de orada olmam gerekiyordu. Güneş şimdiden oradadır zaten." dedim.

Adresi isteyince ona da adresi verip kapattım. 15 dakika sonra taksi durdu. Ücreti ödeyip indim. 11.55.

Adımlarımı hızlandırıp külise girdim.

Güneş bir o tarafa bir bu tarafa gidiyordu.

" Geldim"dedim ve boş bir koltuğa oturdum. Tüm yarışmacılar kendi halinde çalışıyordu. Külis oldukça da büyüktü.

" Sonunda İlgi. Geç kalcaksın sandım. Yarışacak sensin ama ben senden önce geliyorum. "

Ben ve geç kalmak

Ben hep yetişirim.

Güneş bazen tedirgin oluyor pakize. Aha sana isim buldum.

sonra yumuşayıp.

" Ay çok güzel olmuşsun sen ya. Sesinle kazanamasan güzelliğinle kazanırsın." dediğinde güldüm.

" Kazanacağım. O ve senin için." dedim.

Başını hayır anlamında salladı.

"O, ben ve kendin için" dedi.

"Evet" dedim burukça. Keşke sen de olsaydın.

"O zaman biraz çalışalım" diyip gitarı çıkardım.

(1 saat sonra)

Herkes suspus olmuş sunucunun konuşmasını bekliyor.

"Sayın seyirciler,sevgili jüriler, ve yarışmacılar, hepiniz 8. Gençlik müzik yarışmasına hoş geldiniz" sonunda ses duyulmuştu.

Sunucu kim biliyor musunuz?

Bir stajyer o yüzden kimse tanımıyor.

"Bu yıl sevgili Yüzyüzeyken Konuşuruz'un üyeleri ve şarkıkarı yarışmamızı renklendirecek. Bazı arkadaşlar gruplarıyla bazıları da tek başına söyleyecek şarkılarımızı. Sırayla jürilerimizi tanıyalım." oldukça enerjik bir ses tonu vardı.

Biz burda stresten ölelim sen mutlu mutlu sun programı.

Salak yavrum kime bulaşacağını şaşırdı.

Aynen öyle pakize.

Her jürinin ismi söylenince alkış kotu.

Sonra sıra sıra gruplar çıktı.

Hepsinin sesi ayrı güzel.

Sonra benim sesim duyuldu. Derin bir nefes verip sahneye adımladım. Önce bir alkış duyuldu sonra sadece adım seslerim kaldı. Seyircilerde bakışlarımı gezdirdiğimde görmeyi beklemediğim insanlar vardı.

Tüm biyolojik tayfa.

Ulan it Deniz.

Mikrofona ilerleyip gitarı çalmaya başladım. Yavaşça sözlere girdim.

Tut elimi, bur'dan gidelim
"Olmaz" demeden, dinle beni bi'
Rüzgârım söndü, dindi ateşim
Ah, bebeğim, ben hâlâ deliyim

Sen yokken ne gece ne de gündüz
Ne Ay var ne tek bi' yıldız
Her yer karanlık ve ıssız
Göremiyorum

Sen yokken ne gece ne de gündüz
Ne Ay var ne tek bi' yıldız
Her yer karanlık ve ıssız
Göremiyorum

Tut elimi, bur'dan gidelim
"Olmaz" demeden, dinle beni bi'
Rüzgârım söndü, dindi ateşim
Ah, bebeğim, ben hâlâ deliyim

Sen yokken ne gece ne de gündüz
Ne Ay var ne tek bi' yıldız
Her yer karanlık ve ıssız
Göremiyorum

Sen yokken ne gece ne de gündüz
Ne Ay var ne tek bi' yıldız
Her yer karanlık ve ıssız
Göremiyorum

Gitarı tek elimle tutup bir adım giderek mikrafondan uzaklaştım.

Bir anda yüksek bir alkış koptu.

Ayakta alkışlayanlar çoğaldı.

Gülümsedim. Bir gülüş çıktı ağzımdan.

Tüm yarışmacılar sahneye çağırıldı. Jüriler tek bir kişiye karar verdi.

Sunucu hepimizin önünde durdu.

"Bu yıl 8.'si düzenlenen Gençlik Müzik Yarışmasının kazananı, 50 bin lira ve kupanın sahibi..."

Kalbim çıkacak.

Sakin sakin sakin...

Tamam sakinim.

"... İlgi SAY" diye bağırdı.

Kazandım.

Başardık.

Biz başardık bunu.

Beraber.

Dolu gözlerime rağman ağzımdan bir gülüş çıktı. Diğer yarışmacılar sahneyi terk ederken donmuş gibiydim.

Ebru Hanım ve Onur bey birbirine sarılıyordu.

Dağhan ve Deniz gülerek bana bakıyordu.

Diğerlerini boşverin.

"İlgi seni böyle alalım" dedi.

Mikrofonun önünde durdum. Önce çeki sonra kupayı verdiler.

Bir konuşma yapmam gerekiyordu.

"Merhaba..." dedim.

Dolu gözlerimi biraz etrafat gezdirdi.

"Şuan o kadar mutluyum ki tarif edemem. Ve... Bu ödülün iki sahibi daha var. Biri can yoldaşım,kardeşim,ablam, annem, herşeyim olmuş olan 13 yıl önce mahallede karşılaştığım arkadaşım Güneş..." dedim ve gülümseyerek ona baktım.

"Ne olursa olsun o vardı yanımda. Mutlu günümde, üzgün günümde Olduğu için çok teşekkür ederim. Bu yarışmaya hazırlanmamda katılmamda çok emeği var." sonra saş gözümden bir damla yaş indi.

"Diğeri de konusu açıldıpında susturduğum, biriciğim, keşke şuan da burada olsaydı. Ama bırakın burada olmayı dünyada bile değil."

"Ablam... İpek'im güzel ablam. Her şey için teşekkür ederim sana o kısacık ömrünü bana adadığın için çok teşekkür ederim"

💗_________________________________💗

Sonunda yeni bölüm ve ben.

Baya uzun bir bölüm oldu bu.

Yarın okul var.

O yüzden bugün yazıp atmak istedim.

İpek yani İlgi'nin deyimiyle O olan kişiyle tanıştık.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

Ba bayy

Continue Reading

You'll Also Like

Parla By ö'

Teen Fiction

130K 6.5K 22
Parla; 17 yıl sonra yanlış ailede büyüdüğünü, doğumunda bebeklerin karıştığını öğrenir. Zaten annesi ile arasında çakan güncel şimşekler, bu haber il...
1.9K 102 14
Bir İtalyan mafyasıyla seri katil beraber çalışırsa ne olur? Katliama hoşgeldiniz!
550K 5.9K 32
"Bu saatten sonra yer mekan fark etmez yüzbaşım." Yetişkin içerik !
1.3K 70 10
15 yıldır ailesi tarafından hiç sevilmemiş olan Moon, 15 yıldır onu büyüten ailesinin aslında gerçek ailesi olmadığının ortaya çıkmasıyla gerçek aile...