30.BÖLÜM

937 67 10
                                    

"Hadi çocuklar, bir çıkamadık evden ya!" Diye söylenen annemle beraber hızlıca çantamı omuzumdan geçirip aşağı indim.

Benden sonra abim ve Pars da inince artık arabalara bindik. Yanımda Dağhan vardı. Diğer yanımda da cam vardı.

"Neden ormana bu kadar erken gidiyoruz ki? Kaçmıyor ki orman." Diye sitem etti Dağhan. Yaz tatili gelince sonunda derslerden başını kaldırabilmişti.

"Çok haklı bir isyan, katılıyorum." Dediğimde annem ön koltuktan bize dönüp ters bir bakış attığında sustuk. Uzun bir yolculuk bizi bekliyordu.

💐💐💐

Sonunda kendimize uygun bir yer bulunca durmuştuk. Herkes eline bir şey alırken ben ve annem boş kalmıştık. Pars, Ozan ve abim kenarda bir şey konuşacaklarını söyleyip kenara geçmişlerdi. Ben de kahvaltılıkları masaya diziyordum. Annem en son çayları doldurunca,

"Abinleri çağır da gel kızım."dedi. Başımı sallayarak yanlarına ilerledim. Beni ilk gören Pars olurken,

"Hadi kahvaltıya, büyümeniz için kahvaltı şart." Dediğimde Pars yanağımı sertçe sıkıp,

"Biz mi yoksa sen mi?" Dedi. Alaylı bir tavırla onları işaret ettim.

"Siz tabii ki." Yanağımı öptü.

"O zaman ben büyümeye gidiyorum." Abim de yanağımdan makas alıp Pars'ı takip etti. Ozan kalmıştı. Aslında bir kaç gündür ona abi diyip dememek arasında kalmıştım. Ama sanırım yapacaktım bunu. Çünkü abim ve Dağhan'dan sonra ilk o pişman olmuştu. Ve bana biraz daha yakın gibiydi. Yani ben öyle hissetmiştim. Onun ardından da Pars'a demeyi planlıyordum..

"Hadi kahvaltıya... Abi." Bakışları bana dönmedi. Etrafına baktı. Anlam veremeyerek kaşlarımı çattım.

"Deniz gitti ya İlgi, geliyorum ben sen geç istersen. Bekleme ayakta." Gülmeye başladığımda bana baktı.

"Ee sana her abi dediğimde bana böyle bakacak mısın?" Gözleri şaşkınlıkla açılıp bana baktı.

"Sen. Bana. Abi. Dedin?" Dedi her kelimeyi tek tek heceleyerek.

"Evet ama sana kal geldiği için bir daha dememe kadarı aldım." Alayla söylediğim şeyle başını iki yana sallayıp kolunu omzuma attı ve sıkıca sarıldı.

"Yok yok, sen söylemeye devam et. Abim kurban olsun sana." Kolu hala omzumdayken annemlerin yanına yürüdük. Suratında bir sırıtma yer alıyordu. Masaya gittiğimizde beni yanına oturttu. Biz de gelince kahvaltıya başladık.

"Ohm, ohm. Çok sevgili ailem, abim, ve kardeşlerim. Ağlayabilirsiniz çünkü biricik kardeşim bana abi dedi." Hepsinin şaşkın bakışları beni bulurken Deniz abim göğsünü gererek,

"İlk bana dedi ama." Dedi nispet yapar gibi. Onların bu haline güldük. Pars kırılmış gibi görünüyordu. Merak etme abi kuşum, yakında sana da abi diyeceğim. Kahvaltımızın ardından babamın kurduğu hamağa çöküp bir kulaklığımı taktım. Rastgele bir şarkı açıp dinlemeye başladım ama daha şarkı bitmeden yattığım yerden kaldırıldım. Pars ve Deniz abim fileyi kurmuştu ve voleybol oynayacaktık. Aslında voleybol çok benlik bir spor olmasa da ortaokulda öğrenmiş ve hala hatırlıyordum. Doğruyu söylemek gerekirse iyi de oynuyordum.

Annem bize katılmak yerine hakem olmayı tercih etmişti. Taha, Kaan, Pars, ben ve babam bir takımken; Ozan abim, Deniz abim, Dağhan, Barkın bir takım olmuştu. Biz bir kişi fazlaydık. Hihi, oleyy fazla kişi olmaca.

Top ilk olarak benim elime geldiğinde arkaya geçip smaçla oyunu başlattım. Top karşıya geçince Dağhan topa karşılık verdi, Deniz abim de havada olan topu manşetle bize gönderdi. Gelen topa vurarak bana atan babamla bende topu, Kaan'a attım. Fakat Taha, Kaan'ın önüne atlayıp topu karşıya gönderdi ve böylelikle ilk sayıyı biz aldık.

İLGİ/GERÇEK AİLEMWhere stories live. Discover now