13.BÖLÜM

4.1K 200 64
                                    

Medya:Kombin

Okulun kapısında Güneş ile vedalaştıktan sonra bizi bekleyen arabaya ilerledik. Yine Deniz almıştı.

Bu sefer ön koltuğu kapmıştım.

"Bugün nasıldı bakalım?" Abimin sorduğu soruya aynı anda aynı cevabı verdik.

"İyiydi."

"İyiydi."

"İyiydi."

Sessiz geçen yolculuğun ardından abim bizi eve bırakıp geri işe gitmişti.

Kapıyı çalar çalmaz açan annem olmuştu.

Bir süredir içimden anne diyorum ama ona söylemek için güzel bir an bulamıyorum. Aynı şey babam için de geçerliydi.

"Hoş geldiniz ve çocuklar."

"Hoş bulduk." Barkın bizim adımıza cevap verdi.

"Hadi içeri geçin size bir haberim var." Annemin dediği şeyle kaşlarım çatılırken içeri geçtik. Tam koltuğa oturacağımız sırada,

"Önce kıyafetler." Dedi.

Hızlıca üstümü değiştirip inmenin ardından hepimiz oturup anneme döndük.

"Yarın akşam babaanneniz dedeniz, ve amcalarınız geliyor." Barkın ve Dağhan kalkıp erik dalı oynamaya başlayınca ne olduğunu anlamış değildim.

"Seninle tanışmak için can atıyorlar İlgi. Ben her ne kadar 'erken daha yeni geldi' dememe ve diğerleriyle yaşadıklarını söylememe rağmen gelmek istediler. Sana da soramadım. Ama istersen söyle iptal edelim."

Onların bu heyecanı beni de heyecanlandırmıştı.

"Hayır bende tanışmak isterim, gelsinler de...Barkın ve Dağhan neden bu kadar sevindi anlamadım?" Annem bu soruma cevap vereceği sırada Barkın atladı.

"Kuzenlerimiz geliyor kızım, nasıl sevinmeyelim. Abilerim de çok sevinecek kesin." Dediğinde gülerek baktım ona.

"Çok kalabalık mı öyle gibime geldi çünkü?" Dağhan yanıma oturup,

"Yani az diyemeyeceğim," dedi ve devam etti.

"Ama biri küçük." Kaşlarımı çattım.

"Küçük mü?" Diye sordum. "Yani senden 1,2 yaş küçük herhalde."

"Yok, 3 yaşında." Gülümsemem büyüdü. Küçük çocukları oldum olası hep çok sevmişimdir.

"Ayy gerçekten mi? Çok severim çocukları." Annem başını sallamıştı.

Bir süre daha sohbet ettikten sonra odama çıkıp biraz dinlendim.

Şuan da okuduğum soruya odaklanmış çözmeye çalışıyordum.

Tam o sırada kapı çalınarak açıldı.

Başımı çevirip baktığımda abimi gördüm.

"Hadi bakalım küçük, akşam yemegine." Kalemimi bırakıp sırtına atladım.

"Uçur benii!" Dedim. Hızlı hızlı aşağı inince gülerek yanağını öptüm. Kolunu omzuma attığında yemek odasına girdik. Anne ve babamın da yanağına birer öpücük bırakıp yerime oturdum.

"Bak işte şimdi tüm yorgunluğum geçti." Dedi babam bana bakarak.

"Hergün yemeğe böyle başlayabilirim."

İşte şimdi fırsat bu fırsat.

"Tabii ki babacım sen iste yeter." Dedim içimden geldiği gibi. Masadaki çatal bıçak sesleri kesilmişti. Ben gülümseyerek babama bakmaya devam ediyordum.

İLGİ/GERÇEK AİLEMWhere stories live. Discover now