31.BÖLÜM

753 60 14
                                    

İLGİ'DEN

Kulağımda takılı olan kulaklıktan sevdiğim şarkının sesleri yükselirken kendi kendime dönüyor ve eğleniyordum. Bazı insanlar garip garip baksa çoğu gülümsüyordu. Son kez etrafımda bir tur atıp önüme döndüğümde Bulut'la karşılaştım. Yarım ağız bir şekilde sırıtmış bana bakıyordu. Ona karşı hafifçe gülümseyip kulaklığı boynuma indirdim.

"Bugün çok enerjiksin sanırım?" Dedi Bulut. Başımı salladım.

"Evet, havalar güzel olunca da enerjim yüksek oluyor. Yani yaz ve ilkbahar aylarında pek üzgün göremezsiniz beni." Kısık sesli bir kahkaha attı.

"Güzelmiş, nereye böyle?"

"Sahile gidiyorum. Bazen tek başıma gidip günlük tutuyorum, ya da etrafı izliyorum. Güzel oluyor, sen?" Onun nereye gittiğini sorduğumda elini ensesine atıp kaşıdı.

"Şey... Bir arkadaşın yanına." Başımı salladım.

"Sonra görüşürüz o zaman." O da bana el sallayınca vedalaşarak yola devam ettik.

Bulut ilk başlarda çok enerjik ve eğlenceliydi fakat dediğim gibi, sonradan bir şeyler olmuştu. Onunla birkaç güzel an yaşamıştım ama sanki daha yeni tanışmışız gibi davranıyordu. Mesela önceden yolda onu gördüğümde isim vererek nereye gittiğini söylüyordu, ama şuan bir şey saklıyormuş gibiydi. Ondan ilk başlarda gerçekten hoşlanıyordum daha sonra Demir'le tanışmıştım ve o kafamı karıştırmıştı. Bir yandan Demir'in gelmesiyle ikilemde kalmıştım aynı anda da Bulut'un soğuk tavırları beni daha da meraklandırıp zor durumda kalmamı sağlamıştı.

Düşüncelerle beraber sahile vardığımda bulduğum ilk boş masaya oturdum. Tam denizin karşısıydı. Bez çantamın içindeki günlüğü ve renkli kalemleri çıkardım. Düzenli günlük tutan biri değildim, o gün eğlenceli geçtiyse, çok büyük olaylar olduysa ve unutmak istemiyorsam ya da benim için önemliyse açıp yazıyordum. Kulaklığımdan sakin müzikler açıp son aylarda olanları yazmaya başladım.

Sevgili günlük;
Her ne kadar bu başlama şekli bana garip hissettirdi de bu başlangıcı seviyorum. Son birkaç aydır hiçbir şey yazmamışım bunu fark ettim. En baştan anlatayım. Nisan ayında hastane tarafından iki bebeğin karıştırıldığı ortaya çıkmış ve bu bebeklerden biri de benmişim. Daha reşit olmadığım ve onlara bir şans vermek için gerçek ailemle beraber yaşamaya başladım. Başlarda çoğuyla anlaşamıyordum ama şuan aramız iyi. Daha sonra bir ikizim olduğunu öğrendim. Onun ardından da en büyük abimin ablamın nişanlısı olduğunu. Biliyordun en çok ablamı anlattım zaten. Her neyse sonra akrabalarımla tanıştım. Yeni arkadaşlıklar edindim ve gerçekten değiştim. Şimdi Temmuz ayının ortasındayız ve ben yeni bir hayata başlayalı üç buçuk ay oluyor. Zaman o kadar hızlı geçti ki onlara ne ara alıştım ne ara bu kadar zaman geçti anlamadım. Başlarda reşit olunca evden gitmek istiyordum ama şimdi kalmak için çok sebebim var. 17 yıl sonra gerçek bir ailem oldu. İnanabiliyor musun ya? Bir ara gerçekten o evin benim kabusum olduğunu düşünüp ömür boyu orada kalacağımı sanmıştım. Bana Nisan ayından önce bunları yaşayacağımı söyleseniz sizinle öyle bir dalga geçerdim ki dilimden kurtulamazdınız. Ne çok anlatacağım varmış benim de. Neyse şimdilik bu kadar yeter. Sonra görüşürüz.

Bir saat boyunca uzun uzun yazmış en sonunda elim ağrıyınca defterin kapağını kapatmıştım. Şarkının huzur dolu melodisi gözlerimi kapatıp birkaç saniye öylece durmamı sağladı. Gözlerimi açtığımda suratımdan 10 santim uzaklıkta, gözlerini kırparak bana bakan bir Taha beklemiyordum. Aniden çıkmasıyla ufak bir çığlık attım. Birkaç kişi bize dönerken koluna vurarak Taha'yı yanıma oturttum.

İLGİ/GERÇEK AİLEMWhere stories live. Discover now