HARİKA

By xborntobeatx

3.3K 232 52

Beni hiç anlamadın, anlamayacaksın. Aslında o kadar da farklı değiliz, farklı bakıyoruz sadece, farklı düşünü... More

KÖYÜMÜZ
NE EVLİLİĞİ?
KÖYDEN AYRILIŞ
YENİ BİR HAYAT
YENİ BİR OKUL
BATUHAN KAVGASI
ANNEM
SIKI SIKI
İLK TELEFON KONUŞMASI
TANRIM SEN KORU
..
BATUHAN İLE
ÜVEYS
AKDENİZ
NEREDESİN?
ÜVEYS Mİ GELİYOR
RÜYADA MIYIM YOKSA O BURADA MI?
DURDUR KENDİNİ (1.kısım)
DURDUR KENDİNİ (2.kısım)

HERŞEYDEN HABERSİZ

97 9 3
By xborntobeatx

Herşeyi yoluna koyduğum hissine erken kapılmışım. Aslında ben son taşları yerleştirmeye çalışırken baştakiler yıkılıyormuş. Sevdiğim insanlar, en başta annem olmak üzere terk edilişim ve şimdi bir yenisi daha ekleniyor. Bu koca şehre geldiğimden beri sırtmı dayayabildiğim gözlerim kapalı güvendiğim insan. Kısmen de olsa beni terk ediyor. Üveys Aytaç. Belki döndüğünde kaldığımız yerden devam edebiliriz ben ve Batuhan sen ve Elçin. Güzel olacağını hayal etmiştim hep. Gidişine üzülüyorum sevgili kuzenim, popüler çocuk. Gidişin bana güvendiğim bir dağa daha kar yağdığını hissettiriyor. En önemlisi de ne biliyor musun. Senden yediğim tokat, azarlara rağmen yine en çok güvendiğimsin.

Gözümden düşen bir damla yaşı teyzem sildi. Ve birlikte Üveysin havalanan uçağına bakakaldık. Gidişi onun geleceği için iyi bir yatırım olsa da bizi bırakıp gideceğini düşünmemiştim. Onu ciddiye almamış 'gitme' bile dememiştim. Şimdi o koca evde bir başıma ne yapacaktım. Sonradan görmeliğimi kim dizginleyecekti. Kim bilir bir daha ne zaman gelecekti. Güzel günlerimizi özleyecek yeniden yaşamak isteyecektim.

Eve döndüğümüzde yengemin de benim de gözlerimiz yaşlıydı. Amcam ise dokunsan patlayacak gibi duruyordu. Kimseye bulaşmadan odama gitmeli ve canımı sıkmaya orada devam etmeliydim. Elçin nasıl hissediyordu acaba. Havaalanına bile gelememişti ona veda bile etmeden gitmişti Üveys. Elçine acıyordum, tamam beni ezik bir köylü kızı gibi görebilirdi ama o gelecekte Üveysle olması planlanan ama Üveys tarafından istenmeyen ve şu durumda terk edilmiş bir kızdı. Belki bu süreçte onunla arkadaş olur ve biraz moral verebilirdim. Akşam bizde olacağına ve yengemin ağlama seanslarına katılacağına bahse girerim.

Kendimi yatağa atıp telefonumu elime aldım. Mesaj panosunu açarak batuhan yazan kutucuğa tıkladım.

"Üveys gitti"

Diye bir açıklamada bulunduktan sonra gönderi tuşlayıp telefonu yastığın altına gömdüm. Kısa süre sonra titredi.

"Akşam gitmek zorundamıyız"
-Batuhan

Evet. Bir de akşamımız vardı. Bu akşam Zeynep ve Sertan bizimle dışarı çıkmak istemişti. Onların aralarında ne olduğunu hala çözebilmiş değilim, sorduğumda sadece takıldıklarını söylüyorlardı. Aslında son üç haftada baya yakınlaştıklarını düşünüyorum. Sertan Zeynepten birkaç yaş büyük olmasına rağmen birbirlerine uyum sağlayabiliyorlardı. Biz de artık bazı şeylere alışmıştık. Batuhanı görüdüğümde hala ilk günkü gibi heyecanlanmamı sağlayacak şeyler yapıyordu. Birlikte vakit geçiriyor eğleniyorduk.

Bunları yaparken yengeme de Batuhandan bahsetme fırsatı bulmuştum. Hoş karşılamış ve birgün tanışmak istediğini söylemişti.Sık dışarı çıkışlarım ve arada okulu ekmelerime göz yumuyordu. Amcama bahsetme cesaretini henüz gösterememiştim, henüz erkendi. Amcam ruh hali sık değişen, psikolojik problemleri olan bir insandı. Bu yüzden ne zaman ne tepki vereceğini alıgılayamıyordum. Çoğunlukla sessizliği tercih ederdi ama aynı zamanda ciddiyetini de korurdu.

Akşam için sade lacivert bir elbise giydim. Çekmecelerin birinden maşayı çıkarıp dalgalarımı belirginleştirdim. Haftalardır ortama ayak uydurmak için yaptığım saçlarım, bu alanda artık uzmanlaştırmıştı beni. Aynı zamanda kırıklarımı da arttırmıştı. Kuaför desteğine ihtiyacım vardı.

İşlerimi halledip evden çıktım. Kapıda bekleyen taksiye yaslanmış şöförle sohbet eden Batuhanı görünce gülümsedim. Samimiliğini seviyordum. Beni görünce yanıma gelerek yanağıma bir öpücük kondurdu. Taksini kapısına yürüdü ve kapıyı açarak girmemi işaret ederek uşaklar gibi eğildi. Üveys gittiği için üzgün olduğumu tahmin etmiş olmalıydı ki böyle davranıyordu.

"Seni özledim" dedi gözlerime bakarak. Buna bile heyecanlanmıştım. Kalbimin sesini şöför amca bile duyuyor olmalıydı. Bu heyecanın sebebini hala çözememiştim. Batuhanın o yakışıklı suratı mı, mükemmel yüz hatları mı, cazibesi mi, harikulade fiziği mi, yoksa bana karşı içten davranışlarımıydı. Sanırım hepsiydi. Fazla bekletmeden cevabını vermeliydim.

"Şimdi yanındayım" Onun yanındayken ne yapacağımı bilemediğim gibi ne söyleyeceğimi de bilemiyordum. Bende seni özledim desen ölür müydün Harika. Kendini bu kadar ağırdan satman yüzünden çocuk sana rahatça sarılamıyor bile. Kendime söz geçirememenin zirvesindeyim.

Başını ozuma koydu ve gidene kadar yolu izledik. Vardığımızda Sertan ve Zeynepin çoktan gelmiş olduklarını gördüm. Yine dönüp dolaşıp o bilardo salonuna gelmiştik. Koca şehirde gidecek başka yerimiz yokmuş gibi.

Bu mekan beni boğuyordu artık. Bir yanda bilardo oynayan çocuklar bir yanda zararsızca sohbet edenler bir yanda dans eden terli gençler ve barda içenler. Tam anlamıyla çok amaçlı cafe bardı burası. Nasıl aynı anda bir yanda tavla oynayıp çay içen üniversiteliler ve içip içip kendini zaptedemeyen liselileri aynı ortama toplayabiliyordu. Bunu sormalıydım.

Zeyneplerin olduğu masaya giderek oturduk. Merhabalaşma ve gündelik sohbetlerimizden birini yaptıktan sonra sohbeti kesip kendimizle ilgilenmeye başladık. Sertan ve Zeynep dans etmeye Batuhan da bir arkadaşını görüp yanına gitmişti. Yalnız kalmıştım ve kimse buna aldırmamıştı üstelik okuldaki bazı gereksiz kızların burada olup gözlerinin üstümde olması oldukça rahatsız ediciydi. Bir saattir bitemediğim, masada duran vişneli meyva suyumu alıp bir yudum daha içtim. Arkadaş ortamındaydım ve sıkılıyordum, bu sosyal sevgilisi ve sıkı arkadaşları olan kız imajı bile beni açmamıştı. Sanırım ben yabaniydim ve tam olarak yaşamam gereken yer amazon ormanlarıydı.

Bir süre etrafa bakındıktan sonra gözlerimi kapattım. 5 dakika içerisinde masaya birisi oturdu, artık sohbet edecek birileri geldiği için sevinçle gözlerimi açtım ama karşımda Orkunu görmeyi beklemiyordum. Üveysin en yakın arkadaşı. Ne zaman bize gelse anormal hareketler yapıp kendini komik duruma düşüren Orkun. En son o varken Üveysin odasına girdiğimde kafasına bir kadın südyeni geçirmiş dans ediyordu. O günden sonra utancımdan o varken odamdan çıkmamıştım. Utanması gereken oydu üstelik.

''Selam fıstık'' dedi gülümseyip. Yine o günü hatırlamış ve utanmıştım. Belli etmemeye çalışarak gülümsedim ve ''merhaba'' dedim.

''Seni buralarda çok sık görmezdim Üveys kızmasın.'' dedi. Derdi belliydi. O da henüz Batuhanla birlikte olduğumu ve Üveysle sorunlarımızı aştığımızı bilmiyordu.

''Batuhanla beraberim. Üveys biliyor. Ve zaten bırakıp gittiğine göre merak edeceğini sanmıyorum.'' kendi kendime tribe girmiştim. Ne yapıyorum ben sadece uyarmak istedi. Bu bir mesaj mı? Üveys yoksa arkadaşları var Harika. Ayağını denk al.

''Peki fıstık öyle olsun bakalım. Ama bu saatte burada olduğunu Üveyse bildirmeyeceğimi düşünme.''

''Üveysin kız kardeşi değilim ben ne yapıp yapmayacağımı ona soracak ta değilim. Üveysi yollamaya bile hiçbir arkadaşı gelmedi. Şimdi bana onu ve ailesini düşünen arkadaş rolü yapmayı kes ve git'' net. Düşüncelerim sadece bunlardan ibaret. Ömrümde sayılı kez gördüğüm çocuk gelmiş benimle anlam dolu konuşmalar yapıyor ve şu sakin hüzünlü günümde bile atarlanmamı sağlıyor. Ne iyi ama. Çoksüperli. Bana Üveysin kız kardeşiymişim gibi davranan insanlardan nefret ediyordum. Biz sadece kuzendik. Yıllarca görüşmemiş uzak kuzenler.

Konuşmaya başlayınca ona döndüm. ''Ah fıstık, çok atarlısın. Biraz sakin olmanı tavsiye ederim. Üveysin kuzeni olman senin için büyük bir artı yoksa buralarda böyle güvenle tek başına oturamazdın. Üveys gibi popüler bir çocucuğun düşünülmediğini ve yalnız bırakıldığını mı sanıyorsun gitmeden bir gece önce büyük bir parti verdik ortalık çalkalandı, şimdi erkes bu partiyi konuşuyor ve Üveys Elçinle barışıp birlikteliklerini herkese ilan etti. Senin hiçbirşeyden haberin yok saf kız sakin ol'' Göz kırpıp yanımdan kalktı. Tek kelimeyle GÖT edilmiştim. Yediğim lafları sindirmek bir ayımı alacaktı. Şu lanet partiden neden haberim yoktu, Üveys bey bana bir haber vermeyi ve davet etmeyi çok mu görmüştü. Elçinle barışmış ve birlikteliğini ilan mı etmişti. Vay be!

Batuhan gelip yanıma oturdu yanağımdan öpüp beni ayağa kaldırmak istedi.

''Aşkım dans edelim hadi'' oldukça enerjik çıkan sesine karşılık benim özür dolu bakışlarımı almıştı. Uykum vardı ve artık eve gitmek istiyordum.

''Beni eve bırakır mısın, yoruldum'' dediğimde üzgün bir ifade takındı. Açıkıcası Üveysin verdiği şu veda partisi olayını duyunca bu akşam için olan tüm iştahım kaçmıştı. Yanımda ultra yakışıklı ve eğlence saçan bir Batuhan Çetin duruyordu ama tek düşündüğüm şu saçma partiydi, canımı beni davet etmediğinemi, Orkundan o kadar laf yediğime mi, yoksa Elçinle olan birlikteliğini açıkladığına mı sıkmıştım. Sanırım hepsineydi, gerçekten Elçinin iyiliğini mi istiyordum ben, daha bir kaç saat önce onu teselli etmeyi düşlüyordum.

Batuhan bir süre daha ısrar ettikten sonra pes etmişti. Pitbull cinsi köpek gibi sallanan asık suratım onun da iştahını kaçırmıştı. Şimdi ise el ele tutuşmuş boş bir caddede yürüyorduk. Saat epey geç olmuştu ve ben eve gidince yapacağım savunmayı hazırlıyordum.

''Üveysin gitmesine bu kadar üzüleceğini düşünmemiştim. O gideli saatler oldu ve sen hala üzgünsün'' diyerek sessizliği bozdu Batuhan. Haklıydı, benim bu kadar takılmamam gerekiyordu.

Hiç beklemediğim bir anda belimi kavradı ve alnını alıma dayadı. Kafam o kadar yoğundu ki şu an ne yapmaya çalıştığını anlamakta zorluk çekiyordum. O senin sevgilin Harika, ne yapmaya çalışıyor olabilir. Tabi ki soğuk davranışlarım yüzünden bana yakın olmak istiyor ve bunu yapmak onun en doğal hakkı. Bu güvensizliğimi kırmalı ve kendimi ona bırakmalıydım belkide. Gevşeyerek ellerimi boynuna doladım bu hareketimden cesaretlenerek dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Vücudumda bir hareketlenme olduğunu hissetmiştim. Bu duygu, diğer hepsinden farklıydı. Hepsinden farklı bir duyguydu, böyle hayal etmemiştim. İlk öpücüğümüzün bu şekilde olacağını düşünmemiştim. Bir sokak ortasında , ben Üveysi düşünürken. Bunu yapmak istemiyordum ama şuan geri çekilirsem Batuhan için büyük hayal kırıklığı olacaktım. O yıllarca sevdiği kızdan vazgeçmiş ve artık yeni bir sayfa açmak isteyen zor, ilgi çekici çocuktu. Herkesin hayran kaldığı bakışları vardı, gelecekte büyük bir mirasa ve okuduğu liseye sahip olacaktı, adının geçtiği yerde kızlar kulak kesilir erkekler hazırola geçerdi. Ve ben şu an böylesine mükemmel bir çocuğu öpmek istemiyormuydum. Ah Harika, kızım tam bir malsın.

Kendimle çelişkiye düşmüş şekilde beklerken dudaklarını hareket ettirmeye ve öpüşünü derinleştirmeye başladı. ''Bana karşılık ver Harika.Korkma'' dedi hızla nefes alıp verirken. Sonra tekrar dudaklarıma yapıştı. Gerçekten şuan onunla öpüşmek istemediğimi fark edince geri çekildim. ''Özür dilerim şu an bunu yapmak istmiyorum'' dedikten sonra başımı eğdim. Eliyle çenemi kavrayarak ona bakmamı sağladı. Şuan aşırı duygu patlaması yaşıyordum ve gözlerimden yaşların akmasına engel olamamıştım.Beni kendine çekerek sarıldı.

****

Teneffüs zili çaldığında başımı koyduğum ve ders boyunca uyuduğum sıradan kaldırdım. Etrafıma bir bakış atıp bana gerekli kimseyi bulamayınca lavaboya gitmek için kalktım.

Burada kızlar ne yapıyorlardı bilmiyorum ama bu kesinlikle çiş değildi. Tuvaleti dışkılarını atmak dışında herşeyi yapmak için kullandıklarına emindim.Çok kalabalıktı bu yüzden işimi yapmak için zilin çalmasını bekledim, zil çaldıktan sonra herkes bir bir dağılmış ve yürüyen fondotenler bir bir yok olmuştu.Tuvaletlerin yanındaki kabinlerden birine girip kıyafetlerimi düzenlerken iki kızın kahkahalarla içeri girdi.

''Kızım Üveys gitti yaa. İnanabiliyomusun yıllardır hayalini kurduğum çocuk gitti. Partide Elçinle olduğunu söyleyince şok oldum.'' dedi biri

''Şirketleri beraber iş yapmasa Üveysin Elçine bakacağını sanmıyorum'' dedi diğeri. Böyle düşündüğü için sırıttım. Ve dinlemeye devam ettim.

''Melodi nasıl oldu ama, sırf o surat ifadesini bir kere daha görmek için nelerimi vermem. Hem Üveys gitti, hemde Batuhan oppayı üzdüğüyle kaldı. Batuhan şimdi o Harika denen kızla bir ilişkiye başlamış. Ne kadar sürer bilmiyorum. Bu arada haberin varmı 11F den Eylül le 12B den Alp nerde basılmış.'' Oppa da neydi. Sevgilime böylesine saçma kelimelerle hitap edilsin istemiyordum.

Bu kızlar tam ayaklı gazeteydi. Arada gelip dinlemek iyi olabilirdi. Birşeyler öğrenirdim. Hem 11Fden Eylül le 12B den Alpin nerede basıldığını merak etmiştim. Kızlar gittiğinde bende lavabodan çıkmıştım. Sınıfa girdiğimde hoca derse başlamıştı bile. '' Harika hiç gelme'' dediğinde sanırım derse almayacak demiştim ama ''Az önce müdür geldi ama seni bulamadı, yanına git'' dedi. Batuhana meraklı gözlerle baktım ama o da boş boş bana baktı. Aynı şeyi Zeynep te de denemiştim ama sonuç değişmemişti.

Ne için çağırıldımı merak ederek müdürün odasına girdim. Amcam buradaydı, müdür ve amcam bakıştıktan sonra ''Harika hadi gidelim'' dedi amcam.

''Nereye amca, ama ders var daha'' dedim. Neler oluyordu.

''Kızım annenin adresini bulmuştuk. Bugün doğru adres olduğu kesinleşti. Şimdi anneni görmeye gideceğiz.''

Anneme gidiyorduk. Üveysin söyledikleri geldi aklıma. O burada olup beni anneme götürecekti. Bunu gerçekten istemiştim. Batuhana haber vermeye vaktim olmadığını biliyordum.

''Annene gidip sarılma vakti Harika'' dedi müdür bey. Gülsem mi , ağlasam mı bilemedim. Onu görmek istiyordum.

Tam bir saat yol gittikten sonra şöför bir hastanenin önünde durdu.Amcama bakışlarımla soru işraetleri gönderdim ama karşılıksız kalmıştı. Henüz aklımdaki sorulara net cevaplar alamamıştım. Annemi görmek için hastaneye mi gelmiştik. Bunun anlamı annem ya hastanede çalışmakta ya da bir hasta.

Tahmin ettiğimden farklı değildi. O hastaydı ve biz 56 numaralı odaya annemi görmeye gidiyorduk. Soğukkanlılığımı korumam ve duygusallaşmamam gerekiyordu. 56 numaralı odanın kapısına geldiğimizde amcam beni karşısına alarak ellerini omzuma koydu .

"Kızım, buraya neden geldiğimizi az çok anlamışsındır. O kanser, onu ilk bulduğumda bundan haberim yoktu öğrendikten sonra hemen hastaneye yatırdım. İlik nakli olması gerek bunun için sıraya girdik. Uygun ilik bulunur bulunmaz ameliyata alınacak, aksi takdirde onu kaybedebiliriz"

Onu bulmuştuk, annemi bulmuştuk ve henüz onu yeni bulmuşken kaybedemezdim. Beni bırakıp gitmişmiydi. Olsun. Beni karnında taşıyanda oydu sonuçta. 'Anne' kelimesinin hakkını verememişti, yanımda olmamıştı ama annemdi işte. Yaşarsa şimdiden sonra bana annelik yapardı belki. Buna muhtaçtım.

"Ben veririm" dedim. Nakil olması gereken iliği kastederek. Ve ekledim. "Eğer benden alınabiliyorsa bunu yapmaya hazırım. O benim annem." Gözlerim dolmuştu ve içeri girip onu görmek istiyordum. Daha fazla uzatmadan kapıyı açtım.

Karşımda yatakta uzanan ve benim 25 yıl sonraki halim olan bir kadın duruyordu. Yatağına doğru yavaşça yaklaştım meraklı gözlerle bana bakıyordu. Yatağın yanına oturup bir süre ona hayretle baktım. Karşımdaki kadın benim 'annem' di. Solgundu, yüzünde az da olsa kırışıklıklar vardı göz altları mordu çökmüş görünüyordu. Gözlerinin içine baktığımda bir damla yaşın yanağındaki bene doğru gittiğini gördüm. Baş parmağımla gözündeki yaşı sildim ve bir elini avcumun içine alarak okşadım. "Kızım" dedi, beni kollarının arasına alırken.

####

Selam ben geldim :)
Nasılsınız görüşmeyeli? :D
Multide Harika ve beylerimiz var
Şarkı : Yalın - Anlat güzel mi oralar
Üveysin gidişine gelsin

Continue Reading

You'll Also Like

801K 34K 25
Abimin arkadaşı akımını abimin arkadaşına uyguladım. Yaparken aklımdan geçen tek şey sürekli okuduğum kitaplardaki gibi olacak değil ya; Ayrıca tek b...
88.5K 4.5K 17
İnsanların çoğunluğunu gıcık eden şey ebeveynlerin çocuklarının hayatlarına burunlarını soklarıydı. Avbanu'da bu durumdan gıcık alan insanlardan biri...
2.3M 100K 70
Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her ne kadar ondan uzakta yaşamış olsa da Hav...
4.3M 207K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...