DİFFERENT | PARK JİMİN

By TAEKOOKER09031993

6K 98 17

18+ Çok fazla smut içerir! Boy, I hate the thought Of you with Somebody else Somebody else And I know that... More

|Giriş|Bölüm 1.
|BÖLÜM 2
|BÖLÜM 3
|BÖLÜM 4
|BÖLÜM 5.
|BÖLÜM 6
|BÖLÜM 7.
|BÖLÜM 8
|BÖLÜM 9.
|BÖLÜM 10.
|BÖLÜM 11.
|BÖLÜM 12.
|BÖLÜM 13.
|BÖLÜM 14.
|BÖLÜM 15
|BÖLÜM 16.
|BÖLÜM 17.
|BÖLÜM 18.
|BÖLÜM 19.
|BÖLÜM 20.
|BÖLÜM 21.
|BÖLÜM 22.
|BÖLÜM 23.
|BÖLÜM 24.
|BÖLÜM 26.
|BÖLÜM 27.
|BÖLÜM 28.
|BÖLÜM 29.
|BÖLÜM 30.
|BÖLÜM 31
|Bölüm 32.
|Bölüm 33
|BÖLÜM 34.
|Bölüm 35.
|BÖLÜM 36.
|BÖLÜM 37.
Duyuru!
BÖLÜM 38|2.SEZON|AS EVERYONE.
|BÖLÜM 39.
|BÖLÜM 40.
|BÖLÜM 41.
BÖLÜM 42.
BÖLÜM 43.
Bölüm 44.
BÖLÜM 45.
BÖLÜM 46.
BÖLÜM 47.
BÖLÜM 48.

|BÖLÜM 25.

148 2 0
By TAEKOOKER09031993


BEYENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.İYİ OKUMALAR.

Depo N:37.

Yoongi ve Wendy toplanacakları depoya gelmiş planı takım üyeleriyle kurmaya başlamıştılar bile.Masaya koydukları büyük kağıtta göreve çıkacakları arazinin tahmini giriş çıkışları ve s işaretlenmişti.Ellerinde olan bilgiye göre müzakere etmiş, fikir alış-verişi yapmıştılar.Tamamlanmış harita ellerine yarın ulaşıcaktı.Bir kaç adam nakliyat yapacak adamın arazisine ajan olarak gönderilmişti bile.

Bu görev de diğerleri gibi önemliydi.Ancak Lucas beyin Wendyle birlikte Yoongiyi göndermesi görevin Lucas bey için daha önemli olduğunun göstergesiydi.Sonuçta bir narkotik nakliyatını yapan adamı ortadan kaldıracak ve mallarına el konulucaktı.Lucas bey önce malların yakılmasını emr etmişti aslında.Lakin listediki adamın öldürülmesinden sonra malların üstüne kona biliceyini düşündü.E neden olmasın?Sonuçta para harcamadan para kazanacağı menbe bulmuştu.Değerlendiricekti tabii.

Bir süre plan üzerinde tartışmış , şimdise atış provaları yapılıyordu.Diğer görev üyeleri zorluk çekmeden hedef alırken Yoongi hala silahın modelini anlamaya çabalıyordu.Kullanamıyordu çünki bu ülkeye gizlince sokulan yeni silah modeliydi.Bu silah modelini İtalyadakı kumarhane zincirlerine sahip adam Eun ve Kainin kumarhaneni baskından kurtarması karşılığında vermişti.Kumarhane sahibi bizzat Lucas beye minnettarlığını bildirmek için bu silah kutularını kendi helekopteriyle Tailanda göndermişti.

Wendy bu silah türünü daha yeni görüp öğrenmesine rağmen hiç de zorluk çekmiyordu.Zorlanan Yoongiydi.Ve bu Wendynin canını sıkmaya başlamıştı.Elindeki silahı beline sıkıştırıp ses geçirmeyen kulaklığı kulağından indirip boynunda durmasını sağladı.Yoonginin yanına gittiğinde sıkkınca nefes alışından Yoongi kafasını kaldırıp kıza baktı.

W:Daha inceleyecek misin böyle?

Yoonginin yüzü duyduklarından memnun olmamış ifade aldı.

Y:Ben de memnun değilim olduğum durumdan.Lucas amca bana yeni silahların geleceğini üstelik onlarla göreve çıkacağımızı söylememişti.Nasıl hemen uyum sağlamamı talep edersin-

Wendy sert tonlamasıyla Yoonginin konuşmasını böldü.

W:Uyum sağlamak zorundasın.Göreve benimle çıkıyorsun.Üstelik benim liderliğimde.Takımdan biri ölürse bunu nasıl açıklayacağım patrona?

Y:Bana " o çok sevgili patronun" yeni silahların geleceğini söyleye bilirdi.

Yoongi göz devirip bunu söylediğinde Wendy başka çıkış yolu olmadığını anlamıştı.Kendisi öğretmek zorundaydı.Bu silahın sökülüp-takılması oldukça zordu üstelik ağır bir silahtı genelde üstünde taşıdıklarına göre.

Wendy Yoonginin elindeki silahı elinden alıp önden yürüdüğünde Yoongi bakışlarını Wendye çevirdi.Wendy omuz üstünden ona bakıp konuştu.

W:Benimle gel.

Yoongi soru sormadan takip etti.Merdivenlerle deponun ikinci katına çıkıyordular.Düz koridorda karşı-karşıya altı kapı ve de en başta bir oda vardı. Yoongi bu kadar odanın neden olduğunu sorguluyordu içinde.Ancak Wendye hiç bir şey söylemedi.Fazla meraklı görünmek istemezdi.En baştaki odaya girdiğinde Wendy ışığı açtı. Yoongi odaya göz gezdirdi.Oldukça büyük,pencereleri olmayan ve silahlarla doluydu bu oda.Yatakhaneyi anımsatan üst-üste olan tek kişilik yataklar vardı.15-e yakın yataklardan başka siyah deri koltuk ve önünde sehpa vardı.Alt kattan silah seslerinin duyulmamasıyla üst kattakı odaların ses geçirmez olduğunu anlamıştı Yoongi.

Y:Buraya niye geldik?

Wendy siyah deri koltuğa geçerken silahı sehpanın üstüne bıraktı.Yoongiye bakmadan konuştu.

W:O seste anlattıklarımı zor duyardın.

Yoonginin hala etrafı incelediğini fark ettiğinde ona baktı.

W:Yanıma gel.

Yoongi Wendyden pek uzak olmayacak şekilde kanapeye yerleşti.Wendy sehpanın üstüne koyduğu silaha uzanıp eline aldı.Bacaklarını bir az aralamış dirseklerini dizlerinde dinlendirecek şekilde öne eyildi bir az.Kafasını çevirip Yoongiye baktığında arada çok olmayacak kadar mesafe vardı.Wendy bu yakınlıktan etkilenmemişcesine gözlerini Yoonginin gözlerinden ayırmadığında Yoongi yutkundu.Anlaşılan etkilenen sadece Yoongiydi.

W:Dikkatle izle beni.Sorun olursa yanındayım.Tekrar göstereceğim.

Wendy güven verircesine konuştu. Yoongi bir kaç saniye daha kızın gözlerine baktıktan sonra sadece kafasını sallaya bildi.Bu sessizliği Yoongi için bile garipti.

Kız anlatmaya başladığında Yoongi dikkatle izliyordu.Ama Wendyi.Bunun duygusal bir şey olmadığını Yoongi iyi biliyordu.Onun ki sadece etkilenmekti.Davranışından,az önce güven vermişcesine söylediği "yanındayım" demesi.Wendynin oturuşu bile Yoonginin içinde onun tarafından kontrol edilme isteği uyandırıyordu.Bunlar Yoongiyi çekiyordu.Cinsel anlamda.

Wendy Yoonginin onu dinleyip-dinlemediğini anlamak için kafasını çevirdi.Ve işte.Dinlemiyordu.Wendy Yoonginin onun üstündeki bakışlarını gördüğünde derin nefes alıp karşıya baktı.

W:Neden dinlemiyorsun Yoongi?

Yoongi kızın derin sesini duyduğunda gözlerini sıkıca kapatıp içinden küfürler savurdu.Wendy gerçekten etrafındakı her kesi etkiliyordu.Yoongi başkalarının kızdan etkilenmesine alışmıştı.Yoongi de etkileniyordu bu konuda yalan söyleyemezdi.Ama şimdi daha çok etkileniyordu.İçten içe onunla bir gece geçirmek istiyordu.Bunu Wendynin yüzüne de söylemişti.Ve Wendy kesin dille redd etmişti.

Yoongi gözlerini açtığında Wendynin gözlerini dikip ona bakmasını beklemiyordu.Ani ve küçük harakatle geri çekildiğinde kızın dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

W:Liseli kızlar gibi davranmayı kes Yoongi-

Y:Beni kontrol etmeni istiyorum!

Yoongi bir anlık ağzından çıkan sözlerle kendine lanet etse de rahatlamıştı.Wendy sıkkınca nefes alıp kafasını sağa sola sallamıştı hayıflanırcasına.Yorulmuştu artık insanların bu tür tekliflerinden.Jiminden önce olsaydı kendisiyle gurur duyar başkaları üstünde olan etkisinden zevk alırdı.Ama şimdi işler değişti.Hayatında biri var ve ona karşı yanlış yapmak istemiyordu.

W:Ne gibi kontrol diye sormama gerek yok her halde?

Kız tekrar Yoongiye döndüğünde Yoonginin gözlerini indirip parmaklarıyla oynamasını beklemiyordu.

W:Göreve odaklanman gerek biliyorsun değil mi?Ayrıca böyle şeyler düşünmen yanlış.Hayatımda Jiminin olduğunu biliyorsun-

Yoongi kafasını kaldırıp konuştu.

Y:Jimin bu gün uyardı beni.Daha doğrusu tonlamasına bakılırsa tehdit etti.

Kız kaşlarını çattı bunu duymasıyla.Jiminin rahatsız olduğunu ve kıskandığını biliyordu.Ama tehdit edeceğini düşünmemişti.
Yoongi Wendynin onu dikkatle dinlediğini anladığında devam etti.

Y:Ne kadar güçlü etkiye sahip olduğunu senden iyi biliyora benziyor.Sana yaklaşmamamı söyledi.

W:Ve sen Jiminin uyarısına rağmen öyle söyledin.

Yoongiden ses çıkmayınca kız sıkkınca kanapeye yaslanıp bacağını bacağının üstüne attı.Kafasını geri atıp gözlerini kapattı.Yoongi onu izliyordu.Ve her haraketi onu Wendye çekiyordu.

Y:İşte.Yine yapıyorsun.

Kız bunu duymasıyla kaşları çatıldı.Ona baktı.

W:Ne yapıyorum?

Y:Anlamıyorsun değil mi?Haraketlerin ,konuşman , yüz ifadelerin insanları sana çekiyor.Özellikle güven verici davranışların korunma isteği uyandırıyor insanda.

Sona doğru sesi kısılmıştı.Yoongi bir anlık gözlerini kaçırıp tekrar kıza baktı.

Y:Sana sığınmak istiyorum sanki.

Wendy bu sefer elini kanapenin üstüne attı.Bacağı hala bacağı üstündeyken kafasını geri atıp gözlerini kapattı.

W:Olmaz böyle Yoongi.Yanlış düşüncelerden kurtulman gerek-

Wendynin sözünü kesen kolları arasına giren Yoongiydi.Wendy kafasını kaldırdı.
Şaşkınlığını üstünden atıp konuştu.

W:Gerçekten dinlemiyorsun beni.

Yoongi kız geri çekilmek isterken daha da sokuldu kıza.Kafasını kızın omuzuna koyup elini beline sardı.
Wendy anındaca Yoonginin beline sardığı elini bileğinden kavradı.

W:Yapma Yoongi.İkimizde bana sadece cinsel olarak ilginin olduğunu biliyoruz.Böyle cümleler sarf edip kendini ucuz durumuna düşürme-

Yoonginin duyduklarıyla gözleri buğlanmıştı.Kafasını kaldırıp kıza baktığında çok yakındılar.Aniden geri çekildi.Az önceki yerine geçtiğinde aralarındakı mesafe arttı.

Y:H-Haklısın.

Yoonginin titrek sesini duyduğunda kız göz devirdi.
"Ne o?Şimdi de artistliğe mi başladı?"diye geçirdi içinden.Wendy Yoonginin söylediklerine anlam veremedi.Tamam belki söyledikleri doğruydu.Ama sadece yatmak istediğin birine böyle bir konuşmanın yapılması ne kadar doğruydu?

Sonra eskiden kendisinin de öyle olduğunu hatırladı.Ama Wendyninki bir az farklıydı.O sex sırasında böyle tatlı kelimeler kullanırken Yoongi birlikte olmadan bu ifadeleri sarf ediyordu.Wendy geçmişte birlikte olduklarıyla genelde yatakta tatlı dille konuşur bar odasından çıktıktan sonra umursamazdı bile.Kız sadece geçirdiği geceden zevk ve tatlılık istiyordu.Bu yüzden Yoonginin birlikte olmadan böyle konuşması anlamsız geliyordu.

Yoongi Wendye bakmamak için gözünü karşıya dikmişti.Kız da ona bakmıyordu.Odada garip bir sessizlik vardı.Sadece nefes alış-verişleri duyuluyordu.Wendy sesinin sert çıkmamasına dikkat ederek konuşmaya çalışsa da tonlamasından sert olduğu belliydi.

W:Alt kata in.1-2 saat dövüş adamlardan biriyle.Sonra yemek yiyicez.

Yoongi sehpanın üstündeki silahı kafasıyla gösterdi.

Y:Bunu nasıl öğrenicem?

W:Merak etme.Burdayım.Hall edicez-

Y:Yine yapıyorsun!Ve bundan sorumlu olan ben oluyorum sonra!

Yoonginin ani çıkışı Wendyinin de sinirlenmesine neden olmuştu.

W:Ne yapıyorum yine ben?!Seninle düzgün konuşamıycak mıyım!

Yoongi bedenini ona taraf döndürdü.
Y:Burdayım diyorsun yaa burdayım!

Wendy kafası karışmış ifadeyle bakıyordu şu an.Az öncekinin aksine bağırmadan konuştu.
W:Ne alaka?Ne anlatıyosun sen yaa?

Yoongi ayağa kalktı.Gözleri küçük değilmiş gibi daha da kısıp konuştu.

Y:Yerine göre salağı da oynaya biliyorsun demek!Aferin!

W:Ya senin saçma sözlerin?!Ne düşündün?Etkileneceğimi falan mı?İnsanların benimle yatmak için ağlamasına ve ya yaltaklanmasına nefret ediyorum!

Y:Yaltaklanmıyordum!Ne hiss ettiğsem onu söyledim!Ayrıca Jiminin diğerlerinden farkı ne?Eminim o da aynısını yapmıştır-

Wendy sinirlerine hakim oldu.Bu gün ilacını almamıştı.Zaten yaşadığı stres fazlayken böyle saçma sapan şeylerle uğraşması onu daha da kızdırıyordu.

Sert aynı zamanda soğuk çıkan sesiyle konuştu.

W:Yapmadı.Sözlerine dikkat et.Benim sevgilim hakkında konuşuyorsun.

Yoongi dudak altından küfür edip kapıyı çarparak çıktı.Wendy bıkkınca nefes alıp arkasına yaslandı.Sinirlendirmişti Yoongi.Ve dahası Wendynin Jimini özlemesi onun sinirini daha da artırıyordu.Şu an sakinleşmeye ihtiyacı vardı.Ve onu sakinleştirecek tek kişi canından kıymetli olan Jimindi.

Saate baktığında 22:20di.Uyumamış olduğunu düşünerek aradı.Bir kaç saniye sonra Jiminin neşeli sesi doldu kulaklarına.

J:Wendy!

Gülümsedi.

W:Güzelimm?Nasılsın?

Wendynin her ne kadar sesi yorgun çıksa da Jiminin yüksek enerjisi kızı motive ediyordu.

J:İyiyim sevgilim.Sen nasılsın?

W:Ben de iyiyim.Aşçı geldi mi bu gün?

J:Evet.

W:Yemekleri beyendin mi peki?

J:Evet,işinde çok başarılı.

W:Beyenmene sevindim hayatım.

J:Akşam yemeyini yedin mi canım?

W:Hava karalmadan önce bir şeyler yemiştik.Bir az sonra yine atıştırırım.

Jiminin endişeli aynı zamanda şefkatli sesi geldi telefonun diğer tarafından.

J:Wendy,kendine dikkat et güzelim.Aç kalma olur mu?Uykuna dikkat et.Ve en önemlisi yaralanmadan gel sevgilim.

Wendynin gülümsemesi genişledi.Gerçekten Jimin onun mutluluk kaynağıydı.Sesi bile sinirinin yatışmasına yardımcı oluyordu.Şu an Jimini görse hemen unutur az önce yaşadığı tatsız olayı.

W: Peki canım. Sen de kendine dikkat et.

J:Yorgun musun yoksa canın mı sıkkın?

Wendy bir kez daha Jimini sevdiği ve hayatına aldığı için şükür etti.Sadece sesinden anlamıştı bunu.Üstelik Wendynin çaktırmamasına rağmen.Ama sevince böyle oluyor demek ki.Araya mesafeler girse bile kalpler birse her şey çözülür.

W:Seni özledim.

Jimin kıkırdadı.

J:Ben de seni özledim.Ama şu an bana yalan söylüyorsun.Canını sıkmışlar.Hadi anlat bakalım.

Wendy sahte sinirle konuştu.
W:Seni özlediğime inanmıyor musun?

Jimin yine kıkırdadı.Jiminin kıkırtıları,gülüşü Wendynin kulağına güzel bir melodi gibi geliyordu.
J:Hayır.Elbette inanıyorum.Ben de seni özledim dedim yaa.

W:Şu an dudaklarına ihtiyacım var...

J:Kim üzdü seni!

Jiminin sinirli çıkan sesine karşılık Wendynin dudağında yine gülümseme meydana geldi.Ancak Jiminin siniri sahte değildi.Jimin Wendynin ağlamasını durdurmak için onu öptüğünü biliyordu.Bu yüzden şu an kızın ağladığını düşünüyordu.
Wendy Jiminin aksine sakince cevapladı.

W:Hiç kimse beni üzemez.Merak etme.

J:İyisin değil mi?Beni endişelendirme Wendy.

W:İyiyim bi'tanem.Şu an kapatmam lazım sevgilim.

J:Aradığın için teşekkür ederim sevgilim.Sesini özlemiştim.

Wendy derin nefes alıp konuştu.

W:Eve döndüğüm gibi özlem gidereceğiz.Merak etme.

Bir az sessizlik olduğunda Wendy Jiminin kızardığını anlamıştı.

W:Bebeğim utanmış mı?

J:H-hayır.

Jimin sesinin titrediğine içinden kendine küfürler yağdırmıştı.

Wendy sırıttı.
W:Öyle olsun güzelim.Kapatıyorum o zaman.

J:Bir az sonra seni araya bilir miyim..?

Wendy bir az düşündükten sonra cevap verdi.

W:Araya bilirsin güzelim.Ama...her şey yolunda mı?

J:1 saattir uyumaya çalışıyorum.Ama sen olmadığın için uyuyamıyorum.

Wendy karnında bir kelebeklenme hiss etti.O kadar mutluydu ki duyduklarından.
Wendyden ses çıkmayınca Jimin konuştu.

J:Wendy?Orda mısın güzelim?

Wendy sevgilisinin ona seslenmesiyle kendine gelip cevapladı.

W:Burdayım.

J:Tahminen ne zaman uyursun?Sen uyuduktan sonra arayıp seni uyandırmak istemem.

Takımca uyumuycaktılar.Belki arada dinlene bilirdiler.En azından Wendy kendisinin uyuyamayacağını biliyordu.Ancak Jimini endişelendirmemek için bunu söylemeyecekti.

W:2-3 saate.

J:Peki.Arıycam o zaman.

W:Bekliycem.

Wendy aramayı sonlandırdı.
Jiminle konuşmak ona iyi gelmişti.

Jimin de iyi hiss ediyordu.Ağzı kulaklarındaydı.Yataktan kalkıp odadan çıktı.Mutfaktan atıştıra bileceği bir şeyler alıp salona geçti.Televizyondan internete bağlanıp film seçti.Wendynin uyuma saatine kadar televizyon izleyip sonra onunla konuşmayı planlıyordu.Uyumadan önce Wendynin sesini duyması Jimini fazlasıyla mutlu edecektir.Planı başarıyla sonuçlanırsa bu onu daha da mutlu edecektir.

Diğer taraftan Wendy artık kalkması gerektiğini düşünüp çıktı odadan.Alt kata inerken adamların durmadan atış yaptığını gördü.Etrafa bakındığında
Yoongi ve bir kişinin dövüştüğünü gördü.Daha doğrusu Yoongi hücum ediyor ve adam savunma yapıyordu.Yoongi ter içinde kalmıştı.
Wendy yanlarına gittiğinde ikisi de durdu.Adama bakıp konuştu.

W:Arkadaşlarına mola vere bileceklerini söyle.Odaya çıkıp yemeyinizi yiye bilirsiniz.

Adam saygıyla baş eyip çekildi.Yoongi kıza bakmıyordu.Daha doğrusu bakamıyordu.Yanlış bir şey yaptığının farkındaydı çünki.Ama göründüğü kadar umursadığı söylenemezdi.

Ateş sesleri kesilmiş adamlar yukarı çıkıyordular.Neredeyse hiç kimse kalmamıştı alt katta.

W:Sana banyoyu göstereğim.Çık duş al.Yemeyini ye ve sonra tekrar yanıma gel.

Yoongi sadece kafasını sallamakla yetindi.
Wendy kapının girişindeki çantalara baktı.

W:Duştan sonra ne giyineceksen al ve beni takip et.

Yoongi ikiletmeden dediğini yapıp Wendyi takip etti.Üst kata çıktıklarında Wendy adamların mutfak olarak kullandıkları odanın kapısının açık olduğunu gördü.Kapının önüne geldiğinde gülüşmeler durmuş hepsi bir asker edasıyla ayağa kalkmıştı.
Az önceki adam konuştu.

X:Masa hazır efendim.Buyurun.

W:Ben bir azdan size katılıcam.İyice karnınızı doyurun.Sonra odanıza geçip dinlenin.

X:Anlaşıldı efendim.

Yoongi hayretle izlemişti olanları.Elbette Wendynin her yerde söz sahibi olduğunu biliyordu.Ama bu kadar disiplini beklemiyordu. Wendynin az önce silah incelemesine neden öyle tepki verdiğini şimdi anlamıştı.Oldukca disiplinli ve görevine öncelik verdiği anlaşılırdı.

Banyo olarak kullanılan kapının önüne gelip kapıyı açtı.

W:Burda duş alıcaksın.İçerde gerekli her şey var.

Yoongi banyoya göz gezdirdiğinde iyi olduğunu düşündü.
Wendy başka bir odayı gösterdi.

W:Burası senin odan.Biz işimizi bitirdikten sonra çıkıp dinlene bilirsin.

Yoongi sonunda konuşmaya karar vermiş olucak ki dudaklarını araladı.

Y:Ne zaman dinlenicem peki?

W:Sabah 5-6 gibi.

Yoongi itiraz etmeden kafasını sallayıp banyoya girdi.
Wendy mutfağa geçtiğinde tekrar her kes ayaklandı.

W:Rahat olun.Yemeyinize devam edin.

Diğerleri yerine otururken başka bir adam Wendynin tabağını önüne koydu.Yanında meyve suyunu da koydu.

W:İçki yok mu?

Az önceki adam tekrar konuştuğunda Wendy takım arkadaşlarına onun liderlik ettiğini anlamıştı.

X:Lucas bey içkiye dikkat etmenizi söylemişti efendim.

W:Biliyorum.Ama 1-2 kadehten bir şey olmaz.Getir.

Tabağı önüne koyan adam buz dolabından şarabı çıkardı.Yandakı bulaşık makinesinden kadehi alıp masaya koydu.Kadehin 1/3-ni dolduracak şekilde şarap süzdü.

X:Başka bir isteğiniz var mı efendim?

W:Yok.Yemeyinize devam edin.

Adam baş eyip az önceki yerine geçti.Yemeye başladı.Bir süre sonra her kesin yemeyine sessizce devam etmesi Wendyi rahatsız etmişti.Ama hiç bir şey söylemedi.Çabucak yemeyini bitirip ayaklanmıştı.Masadakı şarabı ve içtiği kadehi eline aldı.

W:Yarın öğlen yola çıkıcaz.Ona göre hazırlıklı olun.

Hepsi bir ağızdan"Anlaşıldı efendim!"dediyinde Wendy mutfaktan çıktı.Banyonun yanından geçerken su sesinin gelmemesiyle Yoonginin odasına gittiğini anlamıştı. Alt kata inip elindekileri kanepenin önüne kurulmuş sehpanın üstüne koydu.Şaraptan kadehe süzdü.Bir kaç yudum alıp atış tabelasının önünde durdu.Silahını hazırlayıp pozisyon aldı.Yarım saat kadar atış yapmaya devam etti.Iskalamadan atışlar yaparken onu yukardan izleyen Yoongiden habersizdi.
Yoongi yemeğini yemiş ve alt kata yol alırken Wendyi izleme kararı almıştı.Oldukca dikkatli yüz ifadesi onu daha da çekici kılmış ve Yoongi Wendyi izlemekten kendini alı koyamamıştı.Bir süre sonra artık aşağı inmesi gerektiğini hatırlayarak merdivenlerden indi.Wendy Yoongini merdivenlerden inerken görse de dikkatini bir saniye bile ayırmamış atış yapmaya devam etmişti.Yoongi sonunda Wendynin yanına geldiğinde kız ancak o zaman elini durdurmuştu.Yoongiye döndü.

W:Yemeğini yedin mi?

Y:Evet.

Wendy kafasını salladı.

W:Kanepeye geç otur öyleyse.

Yoongi sehpanın üstünde kadehi ve şarap şişesini görse de hiç bir şey söylemeden kanapeye yerleşti.Wendy elinde iki silahla gelip Yoonginin yanında oturdu.Şaraptan bir yudum daha aldı.Dirseğini dizlerine yaslayıp sehpaya doğru eyildi bir az.Silahlardan birini Yoonginin önüne koydu ve ona bakmadan konuştu.

W:Gösterdiklerimi harfiyen yap.Silahı söküp-takmayı öğrendikten sonra atış yapıcaksın.

Yoongi hiç bir şey söylemeden önündeki silahı eline aldı.Wendynin yaptıklarını dikkatle izliyordu.Wendy 4-5 kez nasıl sökülüp-takıldığını göstermişti.Ve Yoongi de neredeyse öğrenmişti.
Ancak sonra Yoonginin elindeki silah birden takılıp kaldı.Wendy kendi silahını kenara bırakıp Yoonginin ne yapacağını izledi.Yoongi bir kaç kez denese de silahı düzeltemedi.Wendynin sabrı tükeniyordu artık. Derin nefes alıp kendi silahını eline aldı.

W:Dikkatle bak.

Yoongi kızın sesini duymasıyla Wendynin elindeki silaha çevirdi bakışlarını.Gösterdi.

W:Dene bakalım.

Yoongi yine denese de yapamamıştı.Wendy elini Yoonginin elinin üstüne koyup komutları vermeye başladı.Yoongi aralarındakı yakınlıktan etkilenmişti.Tabii kim olsa etkilenmez?Wendynin insanlar üzerindeki gücü inkar edilemezdi.Yoongi de o kurbanlardan biriydi.Yoongi bir taraftan dinlemeye çabalıyor diğer taraftan nefesini kontrol altına almaya çalışıyordu.
Wendy bunun farkındaydı.Ancak görmezden geldi.Ufak bir etkilenme yüzünden görevini ve takım arkadaşlarını tehlikeye atamayacak kadar profosyoneldi Wendy.

W:Seni yemiyorum Yoongi.Doğru düzgün beni izle.

Yoongi dudak altından "Keşke yesen" diye mırıldandı.Wendy duysa bile görmezden geldi.Hala anlatmaya devam ediyordu. Yoongi bu sefer neyi yapmalı olduğunu anlamıştı.Wendy elini çekip bir az gerilese de Yoongiyle dizleri bir -birine temas ediyordu hala.

W:Yapa bilir misin?

Y:Evet.

W:Başla.

Yoongi bu sefer başarmıştı.Derince nefes alıp geri yaslandı.

Y:Sonunda.

W:Şimdi dakikayı ayarlayıp öyle yapıcaksın.

Yoongi aniden kafasını kaldırdı.Duyduklarından memnun olmamış ifadeyle konuştu.

Y:Bu da nerden çıktı?

W:Kafana silah dayadıklarında sen silahını ayarlamakla mı meşkul olmak istiyorsun?

Yoongi bıkkınca gözlerini kapatıp geri yaslandı.O sırada Wendy cebinden sigarasını ve çakmağı çıkardı.Sigarasını yakarken çakmağın sesinin gelmesiyle Yoongi kafasını yana çevirip kıza baktı.Damağındakı dumanı üfledikten sonra konuştu.

W:Ne yaparsan yap geberme Yoongi.

Yoonginin aklına Lucas beyin söyledikleri geldi.Dudağında küçük gülümseme konuştu.

Y:Beni koruycaksın.

Wendy alayla güldü duyduklarından sonra.Sigarasını iki parmağı arasına alıp Yoongiye baktı.

W:Öyle mii?Oraya seni korumak için mi gidiyorum yoksa para için mi?

Yoongi elini yanağının altına koyup bedeninini tamamen Wendye döndürdü.Ve meraklı çıkan sesine mani olmadan konuştu.
Y:Lucas amca çok korumacı olduğunu söyledi.Gerçekten öyle misin?

W: Kimseye güvenme Yoongi.Özellikle de bana.

Wendy içine sigarayı çekti canı sıkkınca.

Y:Senin yanındayken kimseye zarar gelmezmiş...Jimin gerçekten çok şanslı.

Wendy Yoongiye baktığında anlamlandıramadığı derin bakışlarla karşılaştı.Ona bakmamak adına kadehine uzandı.1-2 yudum aldıktan sonra konuştu.
W:Başının çaresine bak Yoongi.

Y:Niye?Hani yanımdaydın?

W:Kimse kimsede kalıcı değil.O yüzden kendi başının çaresine bakmak zorundasın.

Yoongi bir süre sessizce kızı izledi.Sonunda konuştu.
Y:O zaman Jimin de sende kalıcı değil?

W:Eninde sonunda yollarımız ayrılıcak.Yapa bileceğim tek şey onun aklında iyi biriymişim gibi kalmak.

Yoongi bir kez daha kendini ona hayran kalmaktan alı koyamadı.

Y:Yaşının 18 olduğuna emin miyiz?Bu yaşta nasıl bu kadar temiz zihniyete sahip ola bilirsin ?

Wendynin dudaklarından ister-istemez bir gülümseme geçti.

W:19 olucak bir kaç ay sonra.

Sessizlik olduğunda Yoongi tekrar konuştu.

Y:Gerçekten Jiminle sonsuza kadar gitmeyi düşünmüyor musun ?

Kız bitmiş sigarayı kül tablasına bastırdı.

W:Sonsuzluk diye bir şey yok Yoongi.İnsanların uydurma peri masalından başka bir şey değil.

Wendy kadehine tekrar şarap doldurdu.Geri yaslanıp bir kolunu kanapenin üstüne koydu.Diğer elindeki içkisini dizinde dinlendirdi.

Yoongi bir süre daha kızı izlerken kendini tutamayarak kızın kolları arasına girip boynuna sarıldı.Wendynin parfümünün kokusunu aldığında gözünü huzurla kapattı.
Wendy şaşırmamıştı bu sefer.Daha çok canı sıkılmıştı.Çünki neden böyle yaptığına bir anlam veremiyordu.Bıkkınca nefes alıp konuştu.

W:Neden böyle yapıyorsun-

Y:Sarıl bana!

Yoonginin sesi çok yüksek olmayacak derecede ama sanki o sarılışa muhtaç gibi çıktı.

W:Yoongi-

Y:Lütfen Wendy.

Yoonginin tirek sesi Wendynin kötü olmasına neden olmuştu.Yavaşça elini beline sardı.Yoongi kızın boynundakı elini sıkılaştırdı.Yoonginin kokusu kızın burnuna dolduğuna Jiminin kokusuyla çok benzer olduğunu fark etti.Gülümsedi.
Ancak bu konuda hiç bir şey söylemedi.Yanlış anlaya bilirdi.

Kısa süreliğine sessizlikten sonra bu sefer konuşan Yoongi oldu.

Y:Wendy?

W:Hmm?

Y:Jimini neden seviyorsun?

W:Temiz çünki...Hem kalben hem de bedenen...

Yoongi kızın söylediğini pek anlamamıştı.Kafası karışmış yüz ifadesiyle Wendyi göre bilecek şekilde geriledi.Yoonginin elleri kızın omuzundayken Wendynin eli hala Yoonginin belindeydi.Yüzleri arasında mesafe azdı.

Y:Nasıl yani temiz?Anlamadım.

W:Benden önce hiç kimseyi sevmemiş ve birlikte olmamış.

Yoongi anladığını belirten mırıltılar çıkardı.

Y:Bu yüzden onu koruma altına alıyorsun demek...Çok güzelmiş.Özel hiss ettirmiş olmalısın.

Dedi dudağındakı küçük gülümsemeyle.
Yoongi gülümsediğinde Wendy de gülümsedi.

Yoonginin gözlerinde şefkatli bakışlar vardı.Ve de meraklı.
Y:Pekii...Seni kim koruycak?

Wendy şakaya vurup güldü.
Ama gözleri bunun sahte gülüş olduğunu belli ediyordu.

W:Benim korunmaya ihtiyacım yok-

Y:Var Wendy...Benim bile içimde korunma isteği var.Bu yüzden az önce sana öyle söyledim.Her insanın onu koruya bilecek ve güvene bildiği birine ihtiyacı var.

Wendy Yoonginin korunma isteğini anlaya bilirdi fakat güvenmek?Bu Yoonginin Wendye güvendiği anlamına geliyor?

W:Bana güveniyor musun..?

Yoongi bu soruyu beklemiyordu.Bir kaç saniye gözlerini bir-birinden ayırmadan baktılar.Bu süre zarfında Yoongi içinden ona güvenip-güvenmediğini anlamaya çalışıyordu.Ve evet.Cevabı evet.Wendye güveniyordu.

Y:Evet...
Yavaşça başını sallarken kedi yavrusuna benziyordu.Karşısındakı kişi Jimin olsaydı bu hali ona tatlı gele bilirdi.Ve eğer bu sözleri Jiminden duysa gülümserdi.Ama söyleyen hiç bunu söylememesi gereken kişiydi.

Wendy gözlerini ondan ayırmadan konuştu.
W:Güvenme Yoongi...Ben güvene bileceğin biri değilim.

Y:Yalan söylüyorsun.Etrafındakı her kes seninleyken nasıl güvende olduğunu söylüyor.

Yalan söylediği ortaya çıkmıştı.Wendy kıpırdandı.Yoongi kızın ayağa kalkmak istediğini anlayıp omuzuna yasladığı ellerini çekti.Wendy de Yoonginin belindeki elini çekti.Kız kadehi sehpaya bıraktı.Sigarasını ve ateşi alıp deponun dışına çıktı.

Diğeri dakikayı ayarlayıp silahı söküp-takma hızına baktı.Yeterince hızlı değildi ve eğer görevde de böyle yaparsa kendini koruma ihtimali 40/100-lara düşerdi.Bir süre daha eli hızlananadek buna devam etti.Yarım saatin sonunda telefon çalmıştı.Ama onun değildi.Kanapenin üstüne baktığında Wendynin telefonunu gördü.Ekrandaki yazıya baktığında Jimindi.Telefonu alıp deponun dışına çıktı.Wendy sesle birlikte ona döndü.Telefonu uzattı.

Y:Jimin arıyor.

Wendy dudakları arasındakı sigarayı iki parmağı arasına aldı.Diğer eliyle telefonu aldı.

W:Teşekkürler.

Yoongi kafasını sallayıp arkasını döndüğünde kız telefonu açmıştı bile.

📞W:Alo?Güzelim?

Sadece bu hitabı duyması bile Yoonginin Jimine imrenmesine yeterli sebepti.Duymamazlıktan gelerek depoya girdi.

📞J:Hayatım?Telefonu geç açınca uyudun sandım.Rahatsız etmiyorum,değil mi?

📞W:Etmiyorsun canım.Ben de senin aramanı bekliyordum.Ne oldu?Uyuyamıyor musun hala?

Jimin iç çekip cevapladı.
📞J:Olmuyor Wendy.Sana sarılmak istiyorum.

Wendy kıkırdadığında Jiminin dudağında gülümseme oluştu.
📞J:Gülüşünü bile özlemişim güzelim...

Wendy huzur dolu dakikalar geçiriyordu şu an.Jimin ona her şeyi unutturacak, onu rahatlatacak tek kuvveydi bu dünyada.

📞W:Ben de seni özledim...Ee söyle bakalım.Bu günün nasıl geçti?

Jimin yatağına uzanıp konuştu.

📞J:Sıkıcıydı aslında.O yemekler olmasa günümü daha berbat geçirmiş olurdum.

📞W:Bu kadar sıkılıyorsan arkadaşlarınla görüşsene.

📞J:Yarın görüşücez.Akşama maç varmış.

📞W:Bi yerlerini kırma Jimin.
Dikkatli ol.

📞J:Olurum hayatım.Yarın da konuşa bilir miyiz Wendy?

Jimin her ne kadar bu soruyu sormaya çekinse de yine de sormuştu.Wendy bir kaç saniye sonra cevap verdi.

📞W:Mümkünse seni düşünmemeğe çalışıcam ve işime odaklanıcam.

Jiminin gülüşünü duyduğunda onun kalbini kırmadan cevap verdiği için rahatlamıştı.

📞J:Hmm...Neyimi düşünüyordun mesela?

Jiminin flörtöz şekilde konuşması kızı güldürmüştü.

📞W:Jimin, benden de yaramaz olduğunu söylemiş miydim?

İkisi hala gülmeye devam ediyordu.Jimin kendine gelip sinsice sırıttı.Wendy görmese bile.

📞J:Daha bu sabah çok yaramaz olduğum için yataktan kalkamadığını söylüyordun.

📞W:Böyle şeylerde yaramaz olmanı seviyorum Jimin.Enerjime uyan biriyle olmak çok güzel.

Jimin kıkırdayarak konuştu.
📞J:Ben daha çok azgınlığına uyan biriyim ama sen bilirsin.

Wendy kahkaha attı bununla birlikte.Jimin de ona eşlik ediyordu.

📞W:Şikayet mi ediyorsun sen benden?

Sahte sinirle bunu söyledi.

📞J:Aşk olsun hayatım.Bulmuşum senin gibi hazineyi.Hiç şikayetçi olur muyum?

Wendy Jiminin tatlı dille konuşmasına hayrandı.

📞W:Yerim seni Jimin!

📞J:Yemeyiniz yatağınızda sizi bekliyor efendim.

Yine flörtöz şekilde konuşmuştu.Ve Wendy bu tatlılığa daha fazla dayanamıyordu.

📞W:Beni mi ayartıyorsun?Eve gelince cezanı çekiceksin!

📞J:Memnuniyyetle...Cezamı çekmek için kendi ayaklarımla gelicem.

Jimin sırıtıp bunu söyledi.Wendynin üstündeki en ufak etkisini bile seviyordu.Doğru zamanda ve doğru yerde kullanıyordu.Ve bu Wendyi çıldırtıyordu.

Wendy şaşırmıştı.Onun lafını ona söylüyordu.Aynı etkileyici tonda hem de.Yutkundu.

📞W:Ne o?Beni azdırıyor musun?

📞J:Imm...Hayır.O kadar erkeğin içinde azmanı istemem.Sadece yatağında ceza vermeni bekliyen sevgilinin olduğunu hatırlatmak istedim.

Hala etkileyici tonda konuşması kızı zor durumda bırakıyordu.

📞J:Kulağıma fısıldamanı,bana dokunuşlarını,öpüşlerini,üstümdeki hakimiyetini özledim Wendy-

Hala baştan çıkarıcı tonda konuşmaya devam ediyordu.Kız daha fazla dayanamayarak sözünü kesti.
📞W:Tamam!Yeter bu kadar !Yarın gece gelicem.

Nefes-nefese bunu söylerken Jimin amacına ulaşmış gibi sırıttı.Tabi Wendynin onu şu an görmemesi Jimin için büyük avantajdı.
Sevinçli çıkan sesiyle konuştu.

📞J:Gerçekten mi?!Benimle alay etmiyorsun dimi?

Wendy bıkkınca nefes verip konuştu.

📞W:Acaba kim kimle alay ediyor?Şu an zor durumdayım Jimin.

📞J:Şimdi gel o zaman.Hemen hazırlanırım senin için-

Wendy alt dudağını dişleri arasına alırken gözlerini sıkıca kapattı.

📞W:Daha fazla devam edersen seni çok pis cezalandırıcam.

Jimin sinsice sırıtıp dudaklarını araladı.
Fısıldar gibi telefona konuştuğunda Wendye eziyet ediyordu.Tatlı ve zevkli bir eziyet.

📞J:Mommy babyboy'un onu emzirmeni istiyor.

📞W:Ahh!Lanet olsun!Sen gerçekten büyük bir cezayı hakk ettin.Bekle sen!

Wendynin sinirle çıkan sesine karşılık kıkırdadı.Ama sonra tekrar oyununa devam etti.

📞J:Şu an yatakta çıplağım sevgilim.Dudaklarını bedenimin her yerinde hiss etmek istiyorum.Özellikle dudağın bedenimi keşfe çıkmışken elinle altıma masaj yapıp beni boşaltmanı istiyorum.

Jimin arsızca bunları söylerken Wendy kendinden geçecekmiş gibi oluyordu.Jimin kızın nefes-alış verişlerini aydın duyuyordu.

📞W:B-benim kapatmam lazım.

Jimin istediğini çoktan almıştı.Wendynin eve gelmesini istiyordu ve öyle de olucaktı.Dudağında yer alan sırıtmanin aksine tatlı sesle konuştu.

📞J:Öyleyse iyi geceler sevgilim.Rüyanda beni gör.

Genç çocuk o kadar erkeğin içinde Wendyi azdırsa da ona geliceğini umut ediyordu;"Lütfen bana gel sevgilim,benden başkasının senin rahatlatmasına izin verme..."


Wendy hiç bir şey demeden telefonu kapattı.Çoktan azmıştı bile.Bedeni sıcaklık hiss ediyordu.Ve bu sıcaklık gittikçe artıyor ve vajinasını yakıyordu.
Gözleri akmaya başlamıştı bile.Depoya hızla girdiğinde Yoonginin az önce verdiği talimatı yerine getirdiğini gördü.Kız sehpaya yaklaşıp hızla kadehin dibindeki şarabı kafasına dikti.Yoongi kızın iyi olmadığının farkındaydı.Yerinden kalkıp kıza baktı.

Y:Wendy iyi misin?

Kız hızla kafasını evet anlamında salladı.Ama nefes almakta zorluk çektiği belliydi.

W:Sen devam et.Ben bir azdan gelicem.

Wendy merdivenlere yürürken zorluk çekiyordu.Kız sendelediğinde Yoongi gelip kızın sağ kolunu omuzuna attı.Belinden destek vererek üst kata çıktı.Wendynin nefes alış-verişleri hala sıcaktı.

Y:Senin odan hangisi?

Yoonginin odasının yanındakı odayı gösterdiğinde odaya girdiler.
Yatağa nazikce bırakıp odadan çıktı.Mutfaktan bir bardak su alıp tekrar geri döndü.

Y:İç.Kendine gelirsin.

Wendy tereddüt etmeden alıp kafaya dikti.Yoongi yanına oturdu.Wendy bardağı sesli şekilde komidinin üstüne koydu.Bir az rahatlamış hiss ediyordu.Dirseklerini dizine yaslayıp bacakları bir az aralı olucak şekilde oturdu.Kafasını eğmiş nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.
Yoongi neden böyle olduğunu anlamıyordu.Bedeninin sıcaklığını anlamak için elinin tersini kızın boynuna tutdu.

W:Y-yapma...

Yoongi kızın ihtiyaç dolu sesini duyduğunda artık durumunun ne olduğunu anlıyordu.Yoongi yutkundu kızın öyle sesini duyduğunda ve yavaşça elinin tersiyle kızın boynunu okşadı.Wendy gözlerini daha sıkı kapatmıştı.Şu an ona izin vermesinin yanlış olduğunu iyi biliyordu.Lakin o an düşündüğü sadece tatmin olmak istemesiydi.
Wendyden ses çıkmayınca Yoongi daha çok kızın dibine girdi.Yüzüne gelmiş saçlarını geriye atarken parmaklarını nazikce kızın ensesinde gezdirdi.
Wendy küçük küfür savurduğunda Yoongi gülümsedi.Wendynin bu halini hiç görmemişti.Ve şu an karşısındakı manzaradan gayet memnudu.

Yoongi kızın kulağına yaklaşıp fısıltıyla konuştu.

Y:Seni bu durumdan kurtara bilirim-

Sözünü tamamlamasına izin vermeden Yoongiyi geri itip sırtının yatakla buluşması sağladı.Adamın iki elini birleştirmiş yatağa bastırmışken yüzündeki sinirli ifadeyle konuştu.

W:Beni kışkırtacak davranışlarda bulunma Yoongi!

Yoongi tekrar yutkunma ihtiyacı duydu.Ama bu Wendyden korktuğu için ya da başka bir nedenden değildi.Wendynin yüz ifadesi fazla çekici gelmiş,yine kız tarafından kontrol edilme isteği uyandırıyordu Yoonginin içinde.Wendynin yatakta ne kadar dominant ola bileceğini hayal ediyordu.Daha doğrusu onun üstünde. Yoongi ellerini Wendynin ellerinden kurtardığında Wendy üstüne düşmemek için ellerini altındakı bedenin başının yanlarına yasladı.Yoongi ona susamış bakışlarla bakarken ellerini kızın boynunda birleştirdi.Parmaklarını tahrik edici şekilde kızın ensesinde gezdirdi.Wendy titrek nefes alıp gözlerini yavaşça kapattı.

Y:Beni kontrol etmeni istiyorum Wendy...Altında kıvrandır beni...

Yoongi fısıltıyla konuştuğunda nefesinin düzensizleşmesini umursamadı.Kız gözlerini açtığında kararmış irislerini gördü.

W:Neden böyle yapıyorsun?Sana dokunmamam gerektiğini ikimiz de biliyoruz.

Wendy yavaş-yavaş kendine geliyordu.Bedenindeki sıcaklığı azalmıştı.

Y:Aramızda sır olarak kalır Wendy.Hiç kimse hiç bir şey bilmez.Lütfen...Sadece bu seferlik...

Yalvarmaklı çıkan sesini umursamadan düz cevap verdi.Gözlerinin içine bakarak redd etti.

W:Olmaz.

Üstünden kalkmak için haraketlendiğinde Yoongi kızın boynundakı ellerini sıkılaştırdı.

Y:Koynuna giricem Wendy.Sadece kendi zamanımın gelmesini bekliycem.İşte o zaman ben kazanmış olucam.

Yoonginin meydan okurcasına söylediği sözler Wendynin dudağında sırıtmaya neden oldu.

W:Mesele koynuma girmek değil,koynumda kala bilmek Yoongi...Bu öyle her kesin başara bileceği bir şey değil.

Yoonginin üstünden kalkarken elbette onda bıraktığı etkinin farkındaydı.Sırt çantasından siyah dar atletini ve koyu yeşil kargo pantalonunu alıp odasındakı
banyoya girdi.

Yoongi hala yatakta aynı şekilde uzanmış ayakları yere temas ediyordu.Az önce meydan okumuştu Wendye.Ve Jiminin bile haberi olmayan soğuk savaş başlatmıştı içinde.
Yoonginin şimdiye kadar isteyip de başaramadığı hiç bir şey yoktu.
"Elbet senden de istediğimi alıcam." diye
geçirdi içinden."Jiminden zaten ayrılıcaksın.O zaman seni elimden kimse alamıycak." diye mırıldandı.

Bir az gözlerini dinlendirmek kararına geldi.Yarım saat sonra Wendy duştan çıkmıştı.Yoongi banyo kapısının sesiyle gözlerini açtı.Üstündeki kargo pantalon ve siyah dar atletiyle çekici görünmesi yetmezmiş gibi ıslak saçları onu daha da tapılası hale getiriyordu.Boynundan astığı havluyla uzun siyah saçlarını kurularken gelip yatağına oturdu.Arkası Yoongiye dönüktü.Yoongi elini uzatıp parmaklarını kızın saçları arasından geçirdi.

W:Yatmak istediğin birine böyle davranmak şerefsizlikmiş eskiden yattığım bir kıza göre.

Y:Nasıl davranıyor muşum?

W:Parmaklarını saçlarım arasında hiss ede biliyorum Yoongi.

Yoongi umursamadan istediğini yapmaya devam ediyordu.

Y:Anlatsana şu kızın hikayesini.

Wendy ona dönmeden konuşmaya başladı.

W:Eskiden yattığım bir kız vardı.Yataktayken ona iyi davranırdım.Taa ki bar odasından çıkana dek.Bardan çıktıktan sonra yine soğuk Wendy geri dönerdi.Bu, kızın dikkatini çekmiş.Neden yataktayken ona iyi davranıp da dışarda buz parçasına döndüğümü sordu. Sexin daha zevkli ve arada da tatlı olması için öyle davrandığımı söylediğimde bana kısaca şerefsiz olduğum bilgisini verip gitmişti.

Yoongi duyduklarıyla kıkırdadı.
Y:Yaptığın gerçekten şerefsizlikmiş ama.

Wendy de gülmüştü.Arkasını dönüp Yoongiye baktı.
W:Öyle mii?Sen şu an ne yapıyorsun acaba?Benden geri kalır yanın yok Yoongi.

Y:Ne güzel işte.Bulmuş oluruz bir-birimizi.

Laf uğruna dediği bir şeydi,derin değildi yani.
Wendy nefes alıp kendini geri attı.Bir elini kafasının altına koyduğunda Yoongi vakit kayb etmeden yaklaşıp başını kızın göğsüyle boynu arası yere yasladı.Bir elini Wendynin boynuna çıkardığında kız sert tonda konuştu.
W:Benim oyunumu bana oynama Yoongi .Ben o yolları çoktan geçtim.

Yoongi gözlerini kaldırıp alttan yukarı ona baktığında yüzünde rahatsız ifade olmadığını varsayarak konuştu.

Y:Sadece bana alışmanı istiyorum-

Kız alayla güldü tavanı izlerken.

W:Sana alışmak mı?Fazla özgüvenlisin Yoongi.Sevdim bunu.

Yoongi her ne kadar sinirlense de çaktırmadı.Ayağa kalkıp dudağında sırıtmayla ona baktı.

Y:Bana kendi isteğinle geleceğin günü bekliycem Wendy.İşte o zaman sana bu söylediklerini hatırlatıcam.

Wendynin de dudağında aynı sırıtış belirdi.Yatakta oturur hale gelirken alttan yukarı ona baktı.

W:Eğer öyle bir şey olursa yattıktan sonra hatırlat.Malum ben seximin zevkli ve tatlı geçmesini severim.

Yoongi elini yumruk yaparken sesinin sinirli çıkmamasına özen göstererek konuştu.
Y:Nasıl istersen.

Seri adımlarla odadan çıktığında Wendy göz devirdi."Hepinizin ne mal olduğu belli.Bu havalar ne?"diye mırıldandı.
Saçını kurutmaya devam etti.

Yoongi sinirle merdivenleri inmiş sehpanın üstünden silahı aldığı gibi atış tabelasının önüne geçmişti.Pozisyon almadan yüzündeki sert ifadeyle kurşun yağdırıyordu.Pek hedef aldığı söylenemezdi.Ama yine de umursamadan devam ediyordu.
Sinirlenmişti. Çünki Wendy onu küçümsemişti.O an yemin etmişti.Wendyi kendi isteğiyle ayaklarına getirtecekti.Yoongi önce kendi kurallarına göre oynamayı düşünmüştü. Ama sonra bunun zevkli olmayacağını düşündü.Adaletli karşı durma olması için
Jiminden ayrılması için hiç bir şey yapmama kararı almıştı.Ama bu sürede koynuna girmek için her şeyi yapıcaktı.

Wendy odasından çıktığında silah sesinin durmadan devam ettiğini duydu.Yoonginin sinirlendiğini anlamıştı.Merdivenlerin başından Yoonginin yüzündeki sert ifadeden haklı olduğunu bir kez daha anladı.Merdivenleri yavaşça inerken büyük olanın onu duyabileceği seste konuştu.

W:Gülleleri boşa harcama.Elindeki silah da kurşun da en son üretim.

Yoongi kıza bakmadan silahı indirdi.
Wendy ona yaklaştığında hala kıza bakmamaya çalışıyordu.

W:Takım arkadaşıyız Yoongi.Gereksiz şeyler yüzünden dikkatini dağıtma-

Y:Hala beni küçümsemeye devam ediyorsun!

Yoongi dişleri arasından sesinin çok yüksek çıkmamasına dikkat ederek konuştu.Wendynin yüzü anlamadığını belirten ifade almıştı.

W:Ne küçümsemesi?Neden bahs ediyorsun sen yine?

Yoongi bedenini tamamen ona döndü.
Meydan okurcasına tam dibine girdi.
Gözlerini gözlerinden ayırmadan konuştu.

Y:Yatağına giricem Wendy...Görürsün sen.

Wendy bir adım bile gerilemedi ve kaşları çatıldı.

W:Barına her gün gelip giden binlerce kız var.Yat işte biriyle.Ne bu hırs?

Y:Hayır.Seni istiyorum.Ve emin ol en ufak sürede aranız açılsa bile ben koynuna giricem. Jiminden ayrıldığın gece yatağında ben olucam.

Wendy artık sıkılmıştı bu durumdan.Sert ifade ve tonuyla konuştu.

W:Yeter artık Yoongi.Bu konuşma canımı sıkmaya başladı.İşine odaklan.

Yoonginin bir şey söylemesine izin vermeden arkasını dönüp kanapeye doğru gitti.Cebindeki telefonu sehpaya bırakıp zamanı ayarladı.Silahı eline alıp hızla söküp-takmaya başladığı sırada büyük olan gelip yanına oturdu.Yoongi gözlerini kızın yüzünden alamazken Wendy dikkatini silaha vermiş hızla söküp-takıyordu.Bir az sonra sonunda güzel kızın yüzünü izlemeyi bırakıp gözlerini eline getirdi.15-20 dakika kadar böyle devam etti.Genç kız sonunda yorulduğu için silahı bıraktı.Şaraptan kadehe süzdüğünde Yoongi konuştu.

Y:Hiç sarhoş olmaz mısın sen?İçtiklerin etki etmiyor mu sana?

Wendy kadehi dudakları arasına götürdü.Bir kaç yudum aldı;kadehi sehpaya bırakıp kanapeye yaslandı.Kafasını geri atmış gözlerini kapatmıştı.Açıkta kalan boynu ve köprücük kemikleri Yoonginin ağzını sulandırıyordu.
Güzellik yorgunca cevap verdi.

W:Bu gün pek fazla bir şey içmedim.O yüzden kafam yerinde.

Ne dediğini duymamıştı bile.Wendynin bedenini süzüyordu. Diğeri gözleri kapalıyken konuştu.

W:Sıra sende.Bakalım ne kadar hızlısın?

Yoongi aklına gelen şeyle sırıttı.

Y:Hızlı olup-olmadığımı öğrenmen için böyle bahanelere gerek yok.

Wendy neyi ima ettiğini hemen anlamıştı.Dudağının kenarı hafif yukarı kıvrıldı.

W:Galiba 1-2 gün belaltı şakalarına dayanmak zorundayım.

Y:Evet,zahmet olucak bir az sana.

Wendy kıkırdadığında Yoongi de güldü.
Bir az daha sessizlikten sonra kız gözlerini açıp ayağa kalktı.

W:İlk atış mı yapmak istersin yoksa hızını ölçmek mi?

Yoongi yine dudağındakı sırıtışla kıza baktı.İmalı şekilde konuştu.

Y:Hmm...Bakalım ne kadar hızlıymışım?

Wendy yalandan azarlar gibi yaptı.

W:Hey,artık başlıycak mısın?

Y:Tamam tamam.Zamanı ayarla.

Wendy tekrar az önceki yerine oturdu.
Zamanı ayarlamış, komut vermişti.

W:Başla.

Yoongi ilk denemesine nisbette şu an çok daha iyiydi.Pek zorluk çekmeden silahı söküp-takmayı başarmıştı.Wendy zamanı durduğunda 20 saniye olduğunu gördü.İyiydi,ama kaşla göz arasında vurulma ihtimali de vardı.

Y:Ne kadar?

W:20 saniye.Daha çabuk olmamız gerek.

Y:Sen ne kadar sürede bitiriyorsun peki?

W:Galiba en son 11 saniyeydi.

Y:İyi işte seninki.Ben daha fazla pratik yaparım.

Wendy kafasını iki yana salladı.
W:Hiç birimizinki iyi değil.5-6 saniyeye düşene kadar ikimiz de pratik yapıcaz.

Y:Tamam.Ama şu an atış yapalım.Bir az sonra tekrar buna döneriz.

W:Olur.

İkisi de ayaklanıp ellerindeki silahla tabelaların önüne geldiler.

W:İlk ben deneyeyim.O zamana kadar silahını ayarlaman gerekse onu yap.Ya da hangi atış pozisyonu alman gerektiğini seç.

Y:Peki.

Yoongi söylediğinin aksine kızı izlemeye başladı.
Wendy silahı hedefe doğrulttu.Tüm dikkatini vererek durmadan 16 el kurşun yağdırdı.Hepsi hedefi bulurken Yoongi onun kadar iyi olamayacağını şimdiden anlamıştı.

Wendy kafasını çevirip ona baktı.

W:Sıra sende.

Yoongi ateş etmeye başladığında Wendy Yoonginin aldığı pozisyondan pek memnun değildi.Kendi kendine analiz yaparken Yoonginin kaç saniye ara vererek atış yaptığına da dikkat ediyordu.6-7 saniye.Ve 15+1 şarjörden 14ü hedefe ulaşmıştı.

Yoongi dönüp kıza baktığında yüzünde sert ifade olduğunu gördü.Derin nefes alıp sordu.

Y:Sorun ne Wendy?

W:İkisini ıskaladın,atışların arasında 6-7 saniye var...

Yoongi kendine kızıyordu.Wendy kadar iyi olmayı beklemiyordu tabii.Sonuçta Yoongi silah kullanmayı sokaklarda öğrenmişti;her ne kadar zengin aileden gelse bile.Wendy gibi bunun eğitimini almamıştı.
Ve dahası hatalarının yüzüne vurulmasından hoşlanmazdı.Wendyse bunu hiç umursamadan söylüyordu.

W:Silahı söküp-takman 20 saniyeni alıyor.

Yoonginin siniri hadd safaya varmıştı bile.

W:Dahası atış pozisyonun yanlış.Bacaklarını omuz hizasında ayrı tutman gerek-

Y:GEL SEN AYIR !

Daha fazla dayanamamış bağırmıştı.Wendy kendisine bağırılmasından hiç hoşlanmazdı.Ve kimseye de bu hakkı vermezdi.Yoonginin hadsizce bağırmasıyla kız sertçe onu arkasındakı duvara itti.Sırtında hiss ettiği acıyla inlerken Wendy Yoongiyi duvarla arasına aldı.Sırtındakı ağrının acısıyla gözleri buğlanmışken Wendy kaşları çatık tehditedici tonda konuştu.

W:Ayırırım Yoongi...Yürüyemeyecek hale gelirsin.Bana bir daha bağırma ve eğer yanımdaysan söylediklerimi harfiyen yapmak zorunda olduğunu sakın unutma.

Wendynin bu hali Yoongiyi ürkütse de öğle görünmek istemezdi.Ve dahası kızın sıcak nefesi yüzüne vuruyordu.Gözlerini kızın gözlerinden bir saniye bile ayırmazken ellerini kızın boynunda birleştirdi.Wendynin dudaklarına yaklaşırken fısıldadı.

Y:Dediğini yap o zaman.Jiminden korkmadığını ıspatla-

Yoongi daha fazla yaklaşırken Wendy hemen geri çekildi.

W:Korkmuyorum.Onu seviyorum.

Yoongi duvardan çekilip 1-2 adım öne geldi ve sakince konuştu.

Y:O zaman ben de sana saygı duyarak ondan ayrılana kadar böyle bir şey yapmamaya çalışıcam diyorum.Fakat bunun için söz vermiyorum.Böyle davranışlarda bulunma ihtimalim çok yüksek.Ama onunla yollarınız ayrıldıktan sonra seni rahat bırakmıycam; hatta en ufak uzaklaşmanızdan istifade edip sana ulaşıcam Söylediklerimi aklının bir köşesinde tut Wendy.Ayrıldığınız gece koynuna ben giricem.

Sonlara doğru kararlı çıkan sesi Wendyi şaşırtmıştı.Ancak hiç bir tepki göstermeden arkasını dönüp sehpaya yöneldi.Kadehi tek nefeste kafasına dikip sesli şekilde sehpaya bırakırken Yoonginin gözleri kızın üstündeydi.
Kızın hiç bir tepki göstermemesi Yoongiye Wendynin umurunda olmadığını düşündürttü.Ama Wendy içten-içe üzülmüştü.Sabahtan beri Jiminden ayrılmak hakkında konuşma gidiyordu.Ve Wendy ağzını açıp "ayrılmıycaz" bile diyemiyordu.Çünki biliyordu.Hiç bir şeyin sonsuza kadar devam etmeyeceğini kardeşi Jacksonun ölümünden sonra iyi anlamıştı.Ve bir daha unutmamak üzere aklına kazımıştı.

Hiç bir şey sonsuza kadar devam etmez...

Yoongi kanapeye geçip oturdu.
Sakin tonda konuştu.

Y:Seni üzdüysem özür dilerim.Ama ben sözlerimi tutarım Wendy.Şimdiden haber veriyorum ki gelecekte ben geldiğimde şaşırmayasın.

Wendy sıkkınca nefes aldı.Şaraptan bir kadeh daha doldururken kanapeye oturdu.Gözü elindeki kadehteyken konuştu.

W:Görevimize odaklanalım.

Wendy şarabından bir kaç yudum alırken Yoongi gözlerini kızdan alamıyordu.Ama oldukları durumu daha da garipleştirmemek adına konuştu.

Y:Peki, zamanı ayarla.

Kız dediğini yaptı.Yoongi az öncekine göre hızlı bitirmişti.Kafasını çevirip güzelliğe baktı.

Y:Kaç saniye?

W:16.Şimdi sen ayarla zamanı.

Aynı şeyi kız da yaptı.

Y:10 saniye.

Wendy bıkkınca geri yaslanıp yorgunca söylendi.

W:Hiç bir ilerleme kayd etmemişim demek ki...

Yoongi yargılar bakışlarla kızı izliyordu.

Y:Dalga mı geçiyorsun?Bir tane bile ıskalamadın ve 10 saniyeye silah söküp-takıyorsun.

Wendy gözünü dinlendirirken diğer taraftan da Yoongiyi dinliyordu.

W:Saat kaç?

Yoongi telefon ekranından saate baktı.

Y:05:10.

W:Yoruldun mu?

Y:Hayır.Neden?

Wendy kanapede dik oturup eline telefonu aldı.Büyük olana bakmadan konuştu.

W:Git dinlen.Öğlen saat 12-de arazinin haritasını çıkarmak için yola çıkıcaz.

Y:Sen..?
Genç kız kafası karışık ifadeyle Yoongiye baktığında onun yüzünde merak duygusu gördü.

W:Ne ben?

Y:Dinlenmiycek misin?

Wendy ayağa kalktı.

W:Hayır.Bir kahve içip eve gidicem.2-3 saate dönerim.

Yoongi elbette anlamıştı eve neden gittiğini. Kafasını salladı.

Y:Sen git o zaman.Ben bir az daha deneme yapıcam.

W:Dinlen ki enerjin olsun.

Yoongi usulca kafasını salladı.

Kız adımlarını merdivenlere yöneltirken Yoongi de onu izliyordu.

W:Acıktıysan ya da bir şeyler atıştırmak istersen mutfağın yerini biliyorsun.

Kız önden yürüyüp ona bakmadan konuştuğunda o görmese bile kafasını salladı.

Y:Ben de bir kahve alayım o zaman.

Mutfağa girdiklerinde Wendy konuştu.

W:Kahve içersen uykun kaçar.Güzel içecekler var buzdolabında.Yine de sen bilirsin.

Konuşurken bir taraftan da kahvesini hazırlamış masaya geçmişti bile.

Yoongi buz dolabını açtı.Ananas aromalı meyve suyunu aldı.Bulaşık makinesinden bardak alıp doldurdu.Kız kahvesini içerken telefonuna bakıyordu.Yoongi de onu izliyordu.Wendy karşısında oturan adamın bakışlarını üstünde hiss ediyordu. Ona bakmadan konuştu.

W:Söyleyecek bir şeyin mi var?

Büyük olan hala gözlerini genç kızdan alamamıştı.

Y:Hayır.Öylesine bakıyorum işte.

Wendy hiç bir tepki vermeden telefonuna bakmaya devam ediyordu.
Şu an Jimini aramak istiyordu.Ama uyumuştur diye de rahatsız etmek istemiyordu.O sırada Hoseoktan arama geldi.Sabahın 05:20de?Ne olmuş ola bilir?
Kaşları çatılırken aramayı cevapladı.

📞W:Alo?

📞H:Günaydın.Nasılsın?

📞W:İyidir.Senden naber?

📞H:İyiyim.Senden bir ricam olucaktı.

📞W:Elbette.Dinliyorum.

Kız daha da meraklanırken Yoonginin bakışları da onun üstündeydi."Bu kadar erken saate kim arar?" diye düşündü.Konuşmalarından Jimin olmadığını anlamıştı zaten.

Hoseok sıkkınca nefes aldığında Wendy bir şeylerin iyi gitmediğini anlamıştı.
Şefkatle konuştu.

📞W:Sorun ne ?Hmm?Bana anlata bilirsin.Yardım edicem.

Yoongi içten-içe kıskanıyordu.Bu Wendyi sevdiğinden değildi.Evet etkileniyordu ama hoşlanma ve ya sevgi değildi.Sadece kızın ona karşı olan ilgisizliği Yoonginin egosunu kırmıştı.Her zaman kızlardan ilgi gören Yoongi şu an Wendynin ilgisizliğinde boğuluyordu.

📞H:Müsait misin?

Wendy Yoongiye anlık bakıp konuştu.

📞W:10 dakika içinde sana geri dönücem.Canını sıkma sorun her neyse çözülür.

📞H:Peki...Aramanı bekliycem.

Aramayı sonlandırıp ayağa kalktığında Yoongi burnundan güldü.

Y:Sevgilim var adıyla sana yaklaşmama izin vermiyorsun.Ama kalkıp başkasına gidiyorsun?

Wendy duyduklarıyla gözlerini kısıp oturan bedene baktı.

W:Ne diyorsun sen?Haddin olmayan şeylere karışma.

Kız göz devirip mutfaktan çıktığında Yoongi yumruk yaptığı elini daha da sıkılaştırdı.
"Yanına gittiklerinden neyim eksik!" diyip elini masaya vurdu.Sinirini alamamış Wendynin odasına kapısını çalmadan dalmıştı.

Kız kendine hakim olarak tepki vermedi bu duruma.Çantasından bir kaç şey alırken derin nefes alıp ona bakmadan konuştu.

W:Ne oldu yine?

Yoonginin yüzündeki sinirden haberi yoktu.Sinirle konuştu.

Y:Kime gidiyorsun?!

Wendy sıkkınca nefes alıp Yoongiye döndü.

W:Az önce böyle şeyler yapmayacağını söyledin.Bu tavır ne şimdi?

Yoongi dişini sıkıp sesi yüksek çıkmayacak şekilde konuştu.

Y:O senin başkasına gideceğini bilmeden önceydi!

Güzel kız yorgunca kafasını sağa sola salladı.

W:Konuştuğum arkadaşımdı.Ve dahası hiç kimseye gittiğim yok.Evime gidiyorum.

Evi olarak gördüğü sevgilisi Jimin'e...

W:Seni ilgilendirmeyecek şeylere karışma.

Wendy oldukca sakin tonda cevap verdi.Arkasını dönüp tekrar işine devam ettiğinde Yoongi kızın beline sarıldı.Kafasını sırtına yasladı.
Wendy artık gerçekten şaşırmıyordu onun bu dengesiz haline.Bir dakika öncesiyle bir dakika sonrası bir-birini tutmuyordu.Ama kendisi de eskiden böyle olduğu için bir şey söyleyemiyordu.Hatta dengesizliği şimdi de vardı bir az.Ama mümkün olduğunca kendini törpülemeye çalışıyordu.

W:Yaptığın yanlış.

Y:Söylediklerim için özür dilerim.Ayrıca sarılmamın neresi yanlış?Hiç bir şey yapmıyoruz ya.

Wendy kıpırdadığında büyük olabn belindeki elini çekti.Güzellik ona döndüğünde aralarında bir az mesafe vardı.
Wendy hiç bir şey söylemeden bir kaç saniye ona baktı.
Yoongi daha fazla kızın bakışlarına maruz kalmamak için ve dahası ona sarılmak istediği için boynuna sarıldı.

Wendy onu çok iyi anlıyordu.Yalnız hiss ettiğini ve onun da sarılmaya ihtiyacı olduğunu biliyordu.Kardeşinin ölümünden sonra Wendy de bu haldeydi çünkü.Taa ki Jimine kadar.Şimdi sarıla bildiği biri var.Ama Yoonginin öyle biri yok gibi görünüyordu.Bu yüzden ona acıyordu.Yavaşça ellerini Yoonginin belinde birleştirdi.Büyük olan gülümseyip kızın boynuna daha sıkı sarıldı.

Y:Çok teşekkür ederim Wendy...

Yoonginin sesi huzurlu çıkmıştı.Bu gün bunu ikinci defa fark ediyordu.Sarıldığında sakinleşiyordu.

W:Konuşmaya ihtiyacın olursa burdayım Yoongi.

Bir az gerileyip dudağındakı küçük gülümsemeyle sordu.

Y:Peki sarılmaya ihtiyacım olursa..?

W:Jimin yanlış anlar.Onun üzülmesini istemiyorum.

Dudağındakı küçük gülümsemeyi silmeden anlaşıyla kafasını salladı.Kızın omuzundakı ellerini çekip geriledi.

Y:Anlıyorum...Neyse.Yine de teşekkürler.

W:Benim çıkmam lazım artık.

Y:Dikkatli git.

Wendy kibarca gülümseyip Yoonginin odadan çıkmasını bekledi.Gerekenleri alıp odasından çıktı.Depodan da çıkıp arabasına yerleşti.Anahtarı çevirip arabayı çalıştırdı.
Öncelikle Jimini arayıp eve geleceğini haber vermek istiyordu.

Wendy aradığında Jimin uyuyordu.İkinci kez çaldırdığında ayılmış telefona bakmadan açmıştı.Uykulu sesiyle konuştu.

📞J:Alo?

Wendy arabayı kullanırken sevgilisinin uykulu sesiyle gülümsedi.

📞W:Uyandırdım dimi?

Jimin güzel kızın sesini duymasıyla ayılmış şaşırarak konuştu.

📞J:Sevgilim?Aramanı beklemiyordum.

📞W:Eve geliyorum Jimin.1-2 saat zamanım var.Seninle geçire bilirim diye düşündüm.

Genç çocuk heyecanla ve sesinden mutluluğu belli olurmuşcasına konuştu.

📞J:Gerçekten mi!?Hemen kalkıp kahvaltı hazırlıyorum o zaman-

📞W:Hayır canım.Sadece geldiğimde birlikte vakit geçirelim istiyorum.Tamam mı?

Jimin gülümsedi.

📞J:Anladım canım.Hemen gel.

Wendy Jimin görmese de gülümsedi.

📞W:Kapatıyorum.

Aramayı sonlandırdığında güzel çocuk duşa girdi.Çıktığında güzel bir kahvaltı masası hazırlamayı düşünüyordu.

Diğer taraftan Wendy Hoseoku aradı.

📞W:Şimdi müsaitim abi.Anlat bakalım.

📞H: Pazartesi Chiang Mai'ye gele bilir misin Wendy?

Abisinin sıkıntılı çıkan sesi kardeşini endişelendirmişti.

📞W:Evet.Gelirim.Ne kadar süreliğine ve sorun ne?

📞H:3 günlük burda olmanı rica edicem.Gelecek hafta kumarhanede önemli isimler olucak.Kumar oynayanlardan biri benim yakın bir dostum.Jeon.Hatta Joy için pasaport hazırlayan da oydu.

📞W:Evet.Adını hatırladım.Devam et.

📞H:Jeon kumar oynuycak.Ama mükkemel oynadığı söylenemez.Kumar masalarında zayıf halka olarak görünene bulaşırlar.Ben adamlarımı Jeonu korumak için görevlendiricem.Ama yine de senin onun yanında olman içimi rahatlatıcaktır.

📞W:Pazartesi gece mi oynanacak oyun?

📞H:Evet.Çarşamba gecesi son oyun olucak.Ondan sonra tekrar Amerikaya dönücek zaten.

📞W:Anladım.Pazartesi öğlen orda olurum.

📞H:Teşekkür ederim.Bir az rahatladım açıkçası.

📞W:Daha fazla sıkma canını.Hiç bir sorun olmayacak.

📞H:Tekrar teşekkürler kardeşim ve görüşürüz.

📞W:Görüşürüz.

Aramayı sonlandırdı.Evine kısa sürelik yol kalmıştı.

Jimin duştan çıkmış ve kahvaltı masasını hazırlamıştı bile.Tekrar odalarına dönüp nemli saçlarını elleriyle aynanın karşısında şekillendirdi.Üstündeki beyaz oversize t-shirt ve gri eşofman altıyla iyi görünüyordu.

Wendy arabadan inmiş kapıyı anahtarıyla açmıştı.Mutfağa geçerken kahvaltı masasının çoktan hazırlandığını görmüştü.Sesini duyacak şekilde sevgilisine seslendi.

W:Jimiinn!

Wendynin sesinin duymasıyla Jiminin eli ayağına karışmıştı.Hızla çekmeceden parfümü alıp boynuna sıktı.Yüzündeki gülümsemeyle ve heyecanla alt kata indi.Ayak seslerini kız aydınca duya biliyordu.Mutfağa indiyinde Wendynin ilacını içtiğini gördü.Wendy Jimine bakıp kollarını açtı.

W:Buraya gel canım.

Jimin hızla gidip kızın boynuna sarıldığında Wendy beline sardı kollarını.İkisi de bir birinin kokusunu içine çekiyordu.Jimin bir taraftan da kızın saçını okşuyordu.İlk konuşan Jimin oldu.

J:Seni çok özledim sevgilim...

Wendy belindeki kollarını sıkılaştırırken boynunu öptü.

W:Ben de seni özledim bebeğim.

1-2 dakika ayak üste sarılı kaldılar.Geri çekilen Wendy oldu.

W:Seni bu kadar erken uyandırdığım için özür dilerim canım.

Genç çocuk gülümseyerek kafasını iki yana salladı.

J:Yanıma geldiğin için çok mutluyum güzelim.İyi ki geldin.

Wendy gülümsedi.

W:Kalkıp kahvaltı da hazırlamışsın.Teşekkür ederim.Yormasaydın kendini.

Dudağını güzel kızın yanağına bastırdı.

J:Ne yorulması canım benim.Zevkle hazırladım.

Eliyle masayı işaret ederek konuşmaya devam etti.

J:Hadi kahvaltıya geçelim.

Jimin kızın sandalyesini çekiğinde diğeri teşekkür ederek gülümsedi.
Sevgilisi çayları koyup Wendynin karşısındakı sandalyeye yerleşti.
Kahvaltı yaparken konuşmaya başladılar.

W:Jimin, sana bir şey söylemem lazım.

J:Dinliyorum canım.

W:Görevden sonrakı gün Chiang Mai'ye gidicem.Hoseok'un bir arkadaşına göz -kulak olmam lazım.

Jimin dinledikce kaşları çatılıyordu.Ama susdu konuşmasını bitirene kadar.

W:Senin de benimle gelmeni istiycektim.Annenle vakit geçirmiş olursun ve ben de rahatça işime odaklanmış olurum.

Jimin söyleyeceklerini söylediğini düşünüp dudaklarını araladı.

J:Hoseok beyin arkadaşına niye sen göz-kulak olucakmışsın?

W:Kumar oynuycakmış.3 gece üst-üste.Abim kumar masasındakıların genelde zayıf halkaya bulaştıklarını söyledi.Arkadaşı için endişelendiğinden benim onun yanında olmamı istiyor.

J:Hoseok beyin korumaları var ya?Onlar korusun adamı.

W:Onlar zaten koruycak.Sadece benim de yanında olmamı istiyor.

Jimin anlayışla kafasını salladı.Sonuçta Wendyle Hoseok beyin ne kadar sık arkadaş bağları hatta arkadaştan öte abi-kardeş bağları olduğunu iyi biliyordu Jimin.Wendy Jimin için endişelendiğinde sadece Hoseoka güvendiği için ona gönderiyordu.Hoseokun ona sahip çıkmasını istiyordu.Şimdi aynı şey Hoseok için geçerli.Arkadaşı Jeon için endişeleniyordu ve onun korunma altına alınmasının elbette en güvendiği arkadaşı ve kardeşi olarak gördüğü Wendyden isteyecekti.

Hala kahvaltılarına devam ederken Jimin sordu.

J:Chiang Mai'ye gidicem seninle dimi?

Wendy ağzındakını yutup cevap verdi.

W:Evet , geliceksin.Ama kumarhaneye giremezsin.Tehlikeli.

Jimin kaşlarını çattı.

J:Wendy tehlikenin senin ve benim için ayrı bir tanımı mı var?Tehlikeliyse senin için de tehlikelidir.Sen de gitme o zaman-

W:Abim zor durumda.Arkadaşı için endişeli.Ve benim ona yardım etmem gerek.
Ne dediğimi anlıyorsun değil mi?

Jimin üzgünce kızın gözlerinin içine bakıp konuştu.
J:Evet,ama senin için çok endişeleniyorum...
Her şeye yetişmeye çalışıyorsun Wendy. Şirket,görevlerin, ben ,arkadaşın.

Derince nefes alıp devam etti.

J:Gerçekten nasıl katlanıyorsun bu duruma?Doğru düzgün uyumaya vaktin bile yok.Hastalanmandan korkuyorum.Güçten düşmeni istemiyorum.Yemene içmene dikkat etmen gerek.Ve en önemlisi uyuman gerek.Dinlenmen gerek Wendy anlıyor musun?Sen de insansın.Bu kadar uykusuz kalamazsın.

Jiminin istemeden gözleri dolmuştu.Wendynin ne kadar ağır yaşam tarzı olduğunu biliyordu.Kız yorulduğunu dile getirmese de genç çocuk elbette anlıyordu.Güzel gülüşünün ardında yatan büyük sorumluluk selinin farkındaydı.
Wendy her şeyden sorumluydu.Şirket,görev.Çoğu vakit Jimin ve yeri geldiğinde abisi Hoseoktan bile sorumluydu.Eun ve Kaiden bahs etmiyordu bile.
İçten-içe ne kadar yıprandığını biliyordu.Ama buna bir çözüm bulamıyordu.Bulduğu çözümler Wendy ve patronu Lucas bey arasında problemlere neden olurdu.Bu yüzden bu konuda hiç bir şey söylememe hakkını kullanıyordu.

Wendy masa üstünden sevgilisinin elini tuttu.Endişesini gidermek adına gülümsedi.

W:Hiç bir sorun yok canım.Ben iyiyim.Sağlığım yerinde.

Jiminin gözleri hala buğluyken titrek nefes aldı.

J:Gün geçtikçe zayıfladığının farkında mısın?Yorgunsun.Dinlenmeye ihtiyacın var ama kabul etmiyorsun.

Wendy Jiminin onun için bu kadar endişelenmesini beklemiyordu.Wendy bile kendi durumunu umursamazken sevgilisinin onun yerine üzülüp,endişelenmesi elbette kendini değerli hiss ettiriyordu. Fakat Jimini endişelendirdiği için kendini suçlu hiss ediyordu.

Jimin kızın cevap vermesini bekledi bir süre.Kızın söyleye bilecek bir şeyi yoktu.Genç çocuk dediklerinde haklıydı.Ama konunun daha fazla uzamaması adına dudağına küçük gülümseme takınıp konuştu.

W:Odamıza çık.Elini-yüzünü yıka,toparlan.Ben de geliyorum.

Jimin bir kaç saniye gözlerini kızdan ayırmadı.Söylediklerini geçiştirdiğini ve bu konunun üstüne gelmek istemediğini söylediklerinden anlıyordu.Ona ayak uydurmak durumundaydı.Kafasını sallayıp masadan kalktı.Mutfaktan çıkarken Wendy kalkıp ilacını aldı.Mutfaktan çıkıp kapının yanındakı sırt çantasının küçük cebine attı.

Odaya çıkıp yatağına uzandı.1-2 dakika sonra Jimin banyodan çıkmıştı.Kızın yanına uzandı.Karşı-karşıya bir-birlerinin yüzünü görecek şekilde sarıldılar.
Dudakları konuşmadan gözleri konuşuyordu.Özlemleri,endişeleri,
sevgileri,kalpleri konuşuyordu.
Jimin bir az daha kızın dibine girerken
kafasını kızın boynuna gömdü.Derince kokusunu içine çekerken dudağından belli-belirsiz gülümseme geçti.Dudaklarını kızın boynuna bastırdığında kızın yutkunduğunu duydu.Kıkırdadı.

J:Bana karşı hiç dayanıklılığın yok güzelim.

Kız bunu duymasıyla tek hamlede üstüne çıktı.

Ellerini başının yanına yaslamış ağırlığını vermeyerek üstüne eğildi.Yavaşça burnunu boynuna sürterken derin çıkan sesiyle konuştu.

W:Ve bunu bile-bile dün gece beni azdırmaya cüret ettin ha..?

Jimin kızın derin sesini duymasıyla gözlerini kapatmış alt dudağını dişleri arasına almıştı.
Wendy boynuna sulu öpücükler bırakmaya devam ediyordu.Elini t-shirtünün içinden beline temas ettirmiş okşuyordu.Diliyle kulak memesini yaladığında Jimin titredi.Wendynin dudağına sırıtma yerleşirken kulağına fısıldadı.

W:Söylesene bebeğim...Seninle nasıl baş etmeliyim..?

Jimin ellerini kızın ensesinde birleştirdiğinde Wendy onun bakış açısına girdi.Bir kaç saniye gözlerini bir birinden ayırmadan baktıklarında sonunda konuşan genç çocuk oldu.

J:Eve geldiğinde beni dudağımdan öpmedin.

Jiminin gözleri güzelliğin dudaklarındayken nefesi düzensizleşiyordu.Gözlerini gözlerine dikip dudaklarını araladı.

J:Öp beni.

Kızın eli Jiminin üst bedeninde geziniyorken genç çocuğun dudaklarını dudaklarına haps etti.Nazikce öpüşürlerken Jimin daha da hızlanıyordu.2-3 dakikalık uzun öpüşmeden sonra nefes nefese ayrıldılar.
Nefesleri bir birinin yüzüne vururken Jiminin altındakı çoktan şişmişti bile.
Bir az kendini kaldırıp kızın kasıklarına sürtündü.Wendy Jiminin yaptığına bakıp tekrar gözlerini gözlerine çıkardı.
Jiminin yüzündeki ihtiyaç dolu ifadeyi gördüğünde sırıttı.İstediğini yapmasına izin verirken kulağına yaklaşıp derin çıkan sesiyle konuştu.

W:Bir günde çok edepsizleşmişsin bebeğim.

Güzel çocuk artık terlemeye başlamıştı.Kız hala üstündeyken boynunu yaladı Wendynin.Kulağına fısıldadı baştan çıkarıcı şekilde.

J:Beni terbiyelendirmeye ne dersin mommy..?

Kız duyduklarıyla bir an şoka girse de tekrar Jimini göre bileceği açıya girdi.Wendynin gözleri şehvetten kararmıştı resmen.
Elini Jiminin boynunda gezdirirken Jimin hala kendisine sürtünüyordu.Göz bebeklerinden okunan şehvetle emir tonunda konuştu.

W:Soyun!

Jimin bir az haraketlenip yatakta oturur hale geldiğinde sevgilisinin aletinin üstünde oturuyordu.Ve böylece şişkinliğini daha fazla hiss ediyordu.Güzelliğin dudağına yaklaşıp dudağını dudağına sürterken gözleri kapalı ihtiyaçla konuştu.

J:Sen soy beni...Beni özledin değil mi?Öyleyse bedenimi dokunuşlarından mahrum bırakma...

Kız nazikce çenesinden kavrayıp dudaklarını öpmeye başladı.Genç oğlan arsızca dilini kızın ağzına gönderdiğinde elleri kucağındakı bedenin ince belini buldu.Belinden bastırarak altındakı şişkinliğe baskı uyguluyordu.Jimin kızın ağzına küçük inleme bıraktığında Wendy bundan tahrik olmuş olucak ki genç çocuğun dudaklarını koparırmışçasına öpüyordu.Nefes-nefese dudaklarını ayırdıklarında kız vakit kayb etmeden genç çocuğun t-shirtünün eteklerini tuttu.Jimin ellerini yukarı kaldırdı çıkara bilmesi için.Aynı şeyi genç çocukta yaptı.Ve şu an güzelliğin üstünde sadece sütyeni duruyordu.Açlıkla sütyenden taşan kısımları yalayıp ısırırken kız parmaklarını saçları arasından geçirmiş kendine bastırıyordu.Isırışları Wendynin inlemelerine neden olurken Jimin daha sert ısırdı.Tek eliyle sütyenin kopçasını açıp odanın bir köşesine fırlattı.Kızın belinden sıkıca tutup altına
aldı.Göğsünün biri ağzındayken güzelliğin pantalanonunu iç çamaşırıyla birlikte çıkardı.Kız altında tamamen çıplakken 3 parmağıyla vajinasını okşamaya başladı.Wendy gözlerini sıkıca kapatmış inliyordu.

W:Ahhmm! Jimin!

Jiminin adıyla inlemesiyle genç çocuk pantalon ve boxerinden hızla kurtuldu.Boynuna sulu öpücükler bırakırken uyarı yapmada 3 parmağını birden deliyine soktu.
Wendynin gözlerinden şakaklarına doğru damlalar akarken tırnaklarını üstündeki bedenin sırtına geçirdi.İnlerken beli geriliyordu.

W:IHHMM!Daha fazlasını istiyorum!

Parmaklarıyla genç kızı becermeye devam etti.Dudakları, altındakı bedenin her yerini gezmişti.Tekrar dudaklarına yapışırken dilini ağzına gönderdi.
Ateşli öpüşmeleri arasında damarlı penisini sokmasıyla Wendy Jiminin ağzına boğuk inleme bıraktı. Kızın dudaklarından ayrılıp boynuna yönelirken sert vuruşlar yapıyordu.Aleti o kadar şişmişti ki duvarlarını zorluyor ve buda Wendyde acı zevke neden oluyordu.

W:AHHMM!Orası!Hızlan!

Hızlanmış , zevk aldığı noktaya odaklanmıştı.Bir süre sonra konuştu.

W:G-geliyorum!

Jimin nefes-nefese konuştu.

J:Ben de öyle bebeğim.

Az sonra ikisi de aynı anda boşalmıştı.
İçinden çıkıp kendini üstüne attı.Kızın elleri Jiminin belini sararken
genç çocuk başını kızın boynuna gömüp derin nefesler alıp-veriyordu.Bir süre sonra nefesleri düzene girmişti.Wendy Jiminin belini okşarken genç çocuk gülümseyip daha da sokuldu sevgilisine .Wendy gençin gülümsediğini hiss ediyordu.Onun da dudağından gülümseme geçti.Sonra aklına gelen şeyle sırıttı.Ona şaka yapıcaktı.Dün gece azdırmasının bir karşılığı olmalıydı ama değil mi?
Ciddi ifadeye bürünüp konuştu.

W:Artık çıkmam gerek Jimin.

Aniden kafasını kaldırdığında çatılı kaşları güzelliğin planının şimdiden işe yaradığının göstergisiydi.

J:Ne diyorsun sen?Buraya sadece benimle yatmak için mi geldin?Sarılmıycak mıyız?!

Kızın dudağının kenarı hafif yukarı kalkarken Jiminin kulağına fısıldadı.

W:Yapa bilir miyim..?

Genç çocuk yutkundu.Ve dahası yanakları kızarmıştı. Wendyi göre bileceği kadar geriledi.Masum ifadeyle ona bakarken aklından geçen edepsiz şeylere mani olamıyordu.Sesinin titrek çıkmasına engel olamayarak konuştu.

J:N-neyi yapa bilir misin..?

Wendy koynundakı çocuğun boynuna sulu öpücükler konduruyordu.Elleri sırtını okşarken Jimin gözlerini kapatmış anın tadını çıkarıyordu.Wendy öpücükleri arasından nefesini kulağına üfleyerek konuştu.

W:Hatırla bebeğim...Dün gece benden istediğin şeyi tekrar söyle ve ben de bunu senin için memnuniyyetle yapıcam.

Kız boynunu yalayıp sulu öpücükler bırakıyordu Jiminin cevabını beklerken.
Ama güzellik sıkılmaya başlamıştı.Boynuna dişlerini geçirmesiyle inledi.

J:Ihmm!

Wendy sevgilisini altına alırken otoriter tonda konuştu gözlerinin içine baka-baka.

W:Sabrım tükeniyor Jimin.

Omuzundan başlayarak yavaşça ellerini genç kızın boynunda birleştirdi.Nefesi ağırlaşmıştı.Arsız bakışlarla sevgilisine bakıp dudaklarını araladı.

J:"Dudaklarını bedenimin her yerinde hiss etmek istiyorum.Özellikle dudağın bedenimi keşfe çıkmışken elinle altıma masaj yapıp beni boşaltmanı istiyorum."

Kız dudağındakı sırıtışla yaklaşıp altındakı bedenin kulak memesini yaladı.Jimin ani titreşim yaşaşadı.Kız burnunu sevgilisinin boynuna sürttü tahrik edicek yavaşlıkta.

W:Aferin güzelime...

Jimin kızın derin sesini duydukca bayılıcakmış gibi oluyordu.
Kulağından süzülen nefesin ve vücudunda hissettiği dokunuşların izleri içine ılık ılık akarken hissettikleri dile dökülemeyecek kadar edepsizdi.

Güzelliğin soğuk elleri genç çocuğun bedenini ferahlatırken dudakları bedenini ateşe veriyordu. Isırdıkca Jiminin inlemeleri artıyor ve daha da yükseliyordu.Altındakı vücudun dudaklarından kopan inlemeler Wendyi oldukca tahrik ediyordu ve altında kıvrınan bedenin sesini daha çok duyma isteği uyandırıyordu.Ani ve sert şekilde aletini kavradığında Jimin ağlamaklı sesiyle inledi.

J:Ahhmm Wend-dy!

Jiminin ağlamaklı yüz ifadesini izlerken oldukca zevk alıyordu.Masaja devam ederken ateşli sesiyle konuştu.

W:Şşt...Az önce mommy'ydik bebeğim.

Hızla aletini çekmeye başlarken Jimin uzamış tırnaklarını Wendynin sırtına geçiriyordu,uzun ve çokça derin izler bırakıyordu.

J:Ahhmm! MOMMY!

Kızın sırtı kanıyordu artık.Ve bunu hiç biri fark etmiyordu.
Dudakları bedenini keşfe çıkmışken genç çocuk zevkle inletmeye ve öpmeye devam ediyordu.10-15 dakika sonra sona yaklaşmıştı artık.

J:Ahhmm!Geliyorum!

Bir kaç saniye içinde boşalmıştı.Rahatlamış gibi gözlerini yumdu.Nefes alış-verişlerini düzene sokmaya çalışıyordu.
Wendy yanına uzanıp Jimini kendine çekti.Karşılıklı uzanmıştılar.Eli belini sarmışken Jimin kafasını kızın sinesine gelicek şekilde koydu.


2-3 dakikaya nefesleri yerine geldiğinde Wendy konuştu.
W:Sarhoş muydun dün gece?

Jimin yorgunca cevap verdi.

J:Hayır.Neden?

W:Dün gece beni zor durumda bıraktın.

Jiminin kıkırtısını duyduğunda Wendy de gülümsedi.

W:Benimle uğraşmaktan zevk alıyor musun bari?

J:Çookk.

Güle- güle bunu söylerken "o"yu uzatmıştı.Kız saçlarına öpücük kondurdu.Gözleri kapalıyken konuştu.

W:Aklımdan bir an çıkmadın biliyor musun?

Jiminin gözlerini açtığını, tenine   hafif temas eden kirpiklerinin  titremesiyle anladı.Dudağında küçük gülümseme oluştu.Nazikce çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı.Çenesini göğsüne yasladı genç çocuk.

Gözlerindeki parıltıyı gördüğünde konuştu.

W:Bana bakarken gözlerinin hep böyle parlamasını istiyorum güzelim...

Gözleri dudağına indiğinde yavaşça dudağının kenarını okşadı.

W:Ve bana ait olan bu dudakları hiç bir şekilde kayb etmek istemiyorum...

Jimin uzun bir öpücük verip yıldız gibi parlayan gözleriyle konuştu.

J:Beni hiç bir zaman kayb etmiyceksin hayatım.Gözlerimdeki parıltı da kayb olmuycak ben de.
Güzellik gülümseyip dudaklarını dudaklarına bastırdı.

W:Uyuman gerek artık sevgilim.Çok erken uyandırdım seni.

J:Sorun değil hayatım.Bir az daha böyle kalalım.

W:Benim çıkmam lazım-

Jimin kontrollü çıkan sesiyle konuştu.

J:Bir az daha devam edersen buraya sadece benimle sex yapmak için geldiğini düşünmeye başlıycam artık.

Genç çocuk söyleyeceğini söylemişti.Ama duygusal olarak kendini belli etmemeye çabalıyordu.Geldiğinden beri ikinci defadır bunu söylüyordu ve bu yüzden Jiminin canı sıkılmıştı.

Diğer taraftan Wendy Jiminin bırakmak istememesini anlıyordu.Ama gerçekten çıkması lazımdı.

Daha sonra ya gerçekten "öyle düşünüyorsa?" diye ani panik geçirdi içinde.Ama tabii ki bunu yansıtmadı.

Dudağına öpücük kondurup burnunu yanağına sürterken konuştu.

W:Sevgililer sevişir Jimin.Bizim yaptığımız sevişmek.Basitçe sex adlandıramazsın.

J:Ben bunun farkındayım.Konuşmandan senin de farkında olduğun anlaşılıyor.Ama davranışların aksini söylüyor Wendy.

Kafası karışmış olarak geri çekildi.

W:Bu da ne demek oluyor?

Jimin tekrar kafasını kızın boynuna gömdü.Kısık sesle konuştu.

J:Bana daha fazla sarıl Wendy...Bırakma.

Wendy saçlarını koklayıp öpücük kondurdu.

W:Burdayım canım...Yanındayım.

J:En azından ben uyuyana kadar kalır mısın?

W:Öpücük ver.

Jimin geri çekildiğinde yanakları kızarmıştı.Wendy dibindeki manzaradan oldukca zevk alıyordu.Dalga geçer tonda konuştu.

W:Az önce altımda arsız sözler sarf edip inleyen Jimin mi utanıyor-

Hızla dudağına yapıştı.Genç çocuk sevgilisinin alt dudağına yoğunlaşırken kız aynısını onun üst dudağına uyguluyordu.Bir az sonra kız geri çekildi nefes alamadığı için.

J:Öpüceksen öp.Niye uzatıyorsun?

Jimin bunu dedikten sonra güzelliğin boynuna gömüldü.Kızın onu görmediğini düşünerek gülümsedi.Fakat tabii ki kız teninde onun gülüşünü hiss ediyordu.Wendy de gülümsedi.

W:Sen uyuyana kadar yanında kalıcam.Rahatça uyuya bilirsin.

J:Sen de dinlen sevgilim.

Saçlarına öpücük kondurdu.

W:Ben hala seni öpmek istiyorum.

Jimin yumuşak çıkan sesiyle konuştu.

J:Öp o zaman...

W:Uykuna engel olmuş olurum.

J:Bana dokunuşlarını,öpüşlerini gerçekten çok seviyorum sevgilim.O yüzden lütfen böyle düşünme.

Jimin dudağında küçük gülümseme bu lafları sarf ederken Wendy genç çocuğun belindeki elini sıkılaştırdı.Jimin bir az daha kızın dibine girerek huzurlu anlarının tadını çıkarıyordu.
Wendy kolları arasındakı güzel çocuğun boynuna küçük öpücükler kondurdukca kıkırtılarını duyuyordu.Öptükçe öpesi geliyordu.

W:İlaç diye seni yanımda gezdire bilir miyim?O ilaçlardan bıktım.

Gülmekten ağzı kulaklarına varmış hali yavaşça düz ifade alırken düşüncelere dalmıştı bile.

J:Ya bir gün benden de bıkarsan?

Mırıldanmasını kız duymuştu.

W:Bana bak canım.

Jimin sevgilisini görecek şekilde geriledi.Wendy genç çocuğun endişeli gözlerini görmesiyle dudağına öpücük kondurdu.

W:Yalan sözler vaad etmek istemiyorum.Fakat olur da yollarımız ayrılırsa bunu o zamana bırakalım.

Jiminin gözleri buğlanmıştı hafiften.Yine de susup konuşmasını bitirmesini bekledi.Diğeri derin nefes alıp devam etti.

W:O zamana kadar bir-birimizden saygı ve sevgimizi eksik etmeyelim bitanem.
Ve güvenimizi de öyle.Benimleyken hayatına başkasını almayacağını umuyorum.Bu benim için de geçerli.Kimseyi sevmiycem.Yapmıycam öyle bir şey.O sebepten endişe duymamanı istiyorum.
Birlikte olduğumuz zamanın tadını çıkaralım sadece.

Jimin eğer ayrılırlarsa Wendynin yatağına birini alacağından emindi.Hatta belki de sevgiliyken bile başkasıyla yatma ihtimali vardı;çünkü Wendyden bahs ediyoruz.Duygusal olarak kesinlikle ihanet etmezdi ama fiziksel olarak aldatıp aldatmıycağı muamma.Uzun lafın kısası kimseye aşık olmasa bile yatağına alıcağı belliydi yani.Bu her ne kadar Jiminin canını yaksa da kızın dediği gibi o gün gelene kadar böyle endişeler duyması anlamsızdı.O yüzden akışına bırakıcaktı.

Jimin gözlerindeki masum bakışlarla kafasını yavaşça aşağı yukarı salladı.
Wendy dudaklarını dudaklarının üstüne getiridi.İkisinin de gözleri kapalıyken öpmeden konuştu.

W:Uslu hallerin beni deli ediyor Jimin...

Genç çocuk bir kaç saniye sonra yavaşça kızın dudaklarını dudakları arasına aldı.Güzellik onun alt dudağıyla uğraşırken Jimin üst dudağına yoğunlaşmıştı.Yavaş ve aşkla öpüşürlerken Jiminin eli kızın ensesine gitti.Nazikce parmaklarını gezdirirken kız kendini kayb ediyordu.Parmakları yavaş ve nazikçe Wendynin köprücük kemiğine gelirken bedenini mümkünmüş gibi daha çok yaklaştırdı kıza.Öpüşmeyi durdurmuş azacık gerilemiştiler.Jiminin gözleri sevgilisinin dudaklarındayken kız genç oğlanın yüzünü ezberlemek ister gibi bakışlarını bir an çekmiyordu.

J:Ama ben yine yaramazlık yapmak istiyorum...

Jiminin dudağına fısıldaması kızı çıldırtıyordu;gözleri sevgilisinin gözlerine yayınırken Wendyninki dudaklarına kaymıştı.

W:Pazar gününe kadar bekler misin?Söz.Geldiğim gibi seninle ilgilenicem bebeğim.

Öpücük kondurdu dudağına.
Küçük gülümseme sundu sevgilisine.

J:Beklerim sevgilim.Amaa...

Wendy gözlerini Jimininkiyle buluşturdu."Ama derken?"diyen yüz ifadesiyle ne söyleyeceğini bekliyordu.Jimin işaret parmağını kızın alt dudağına getirip etkileyici ses tonuyla konuştu.

J:Benimle güzelce ilgilenmek zorundasın güzelim.

Kızın dudağının kenarı yukarı kıvrılırken meydan okurcasına konuştu.

W:Az önce güzel ilgilendiğimi sanıyordum?

Genç çocuk dudağını kızın dudağına sürterken gözleri kapalı kısık sesle konuştu.

J:Daha fazlasını istiyorum...

Wendy da gözlerini kapatmış sevgilisinin dudakları üstündeki nefesine ve sesine odaklanmıştı.
W:Azgınsın Jimin.

J:Ama sadece seninleyken bebeğim.

Jimin kızın dudaklarını dudakları arasına alırken zevkle dilini ağzına gönderdi.Dilleri dans edermiş gibi yavaş ve zevkle haraket edirken kız genç çocuğun belindeki elini yavaşça yukarı aşağı haraket ettirerek okşuyordu.
1-2 dakikanın ardından geri çekilmeye çalıştı ama Jimin hala doymamıştı.Tekrar dudaklarını esir almak isterken Wendy işaret parmağını dudaklarına bastırdı.Bununla birlikte gözlerini açan Jimin kızın keyifle ona baktığını gördü.Wendy duracağını tahmin ederek parmağını çekti.Tekrar elini beline yerleştirdi.
Jiminin alt dudağı öne gelmiş sahteden üzülmüş gibi ifade takındı.Wendy gülümsedi bu tatlılığa.

W:Dudaklarını kanatmamı istemiyorsan hemen bu tatlı ifadeyi yüzünden silmen gerekiyor.

Nefesini kızın dudaklarına üfleyip fısıldayarak konuştu.

J:Dudaklarımı morarana ve de kanatana kadar esirin yapa bilirsin güzelim.

Wendy yutkunup dudaklarına baktı.
Derince iç çekip konuştu.

W:Beni daha ne kadar kışkırtıcaksın?

Jiminin yüzü keyifli ifade aldı.
J:Sen istediğimi yapana kadar.

Kızın gözleri anındaca sevgilisinin gözlerini buldu.Gözlerini kısmış neyin ne olduğunun farkına varmıştı.

W:Bu yüzden dün gece azdırdın beni.
Yürek yemiş olmalısın o kadar erkeğin içinde beni azdırdığına göre.

Jimin dudağına zevkli tebessüm takındı.

J:Bana geliceğini biliyordum sevgilim.

Wendy tepkisini ölçmek için merakla sordu.
W:Ya sana gelmeseydim?

J:"Ne olursa olsun döneceğim yer senin yanın" demiştin.Bu yüzden ben de seni bekledim.Ve hep de bekliyicem.

Wendy derin nefes alıp konuştu.

W:Lütfen bir daha sana gelemeyeceğim zamanlarda öyle konuşma.Özellikle görevdeyken.Dün gece gerçekten zor durumdaydım.Kaldığım odaya geçmeme bile Yoongi yardım etti-

J:Wendy!

Jiminin sinirli çıkan sesiyle ne dediğini daha yeni fark etmişti kız.
Kaşları çatık ona bakraken yatakta oturur hale geldi.Arkası Wendye dönüktü.Kız içinden kendine küfürler savuruyordu.Hala aynı pozisyonda uzanırken aklındakıları toparlayıp konuştu.

W:Merak etme.Sadece odaya geçmeme yardım etmişti.

J:O herifi geberticem!Senden uzak durmasını açıkca söyledim!Bu ne cüret!

Jimin öfkeyle soluyordu.Yumruk yaptığı elini daha da sıkarken avuç içinin acımasını umusamıyordu bile.

Wendy dün Yoonginin dediklerini hatırlayarak dudaklarını araladı.

W:Yoongiyi tehdit etmişsin?

Jimin omuz üstünden kıza baktı.

J:Şansını zorlamış gerizekalı.Sadece tehditle kala bilirdi şimdi geberticem çünki-

Ürkütücü derecede olan sakinliğiyle bunu söylediyinde kız aydın bir açıklama yapması gerektiğini anlamıştı.

W:Beni azdıran sendin Jimin.Telefonda öyle şeyler söylemeseydin kendimi idare ede bilirdim.İçki içtim.O bile bana tesir etmezken senin iki kelimen beni sarhoş kıldı.

Jimin tamamen sevgilisine döndürdü bedenini.Duyduklarına inanamıyordu ve içindeki heyecanı bastıramayordu.

J:Gerçekten mi?Beni susturmak için sarf etmiyorsun bu sözleri di mi?

Wendy kendi göğsünü patpatlayarak genç çocuğu koynuna davet etti.Jimin bir an tereddüt etmemiş anındaca Wendynin dediğini yapmıştı.
Kız kollarını beline dolarken saçına küçük öpücükler kondurdu.

W:Sana söylediğim hiç bir şey yalan değil sevgilim.En azından bu konularda.

J:Bana başka konularda yalan mı söylüyorsun?

Jimin çenesini kızın göğsüne yaslamış kaşları bir az çatık ona bakıyordu.Kız gülümseyip nazikce çenesinden tutup kendine yaklaştırdı. Dudağına öpücük kondurdu.

W:Odaklanman gereken cümleleri bilerek es geçtiğini anlıyorum bebeğim.

Genç çocuk güzelliğin uzun saçlarının ucuyla oynarken ona bakmıyordu."Of" çekip konuştu.

J:Etrafındakılardan nefret ediyorum Wendy.Hepsi seni benden almak için sözleşmiş gibiler.

W:Hiç birinden nefret etme ama güvenme de.Beni senden almak konusuna gelirsek o iş o kadar kolay değil.

Jimin gözlerindeki parıltıyla ona bakarken yeşil gözleri Wendyi daha çok cezp ediyordu.

J:Gün geçtikçe daha çok aşık oluyorum sana.Neler yaptığını ya da nasıl üstümde bu kadar büyük etkin olduğunu anlamıyorum.Ama bu durumdan zerre şikayetçi değilim.

Wendy duyduklarıyla dudağında küçük gülümseme belirirken göğsündeki çocuğun saçlarına öpücükler kondurdu.
Jiminin yüzünde gülücükler açmıştı.

W:Ben de seni seviyorum bitanem.

Jimin kızın belindeki elini sıkılaştırıp gözlerini kapattığı sırada kız konuştu.

W:Şimdi dinlen.Sen uyuduğunda çıkıcam.

Gözleri kapalıyken konuştu.
J:Şu Yoongi olayını anlatmıycak mısın?

W:Olay filan yok.Sadece odama çıkmama yardım etti.

Jimin onaylar mırıltılar çıkardığında kız gözlerini dinlenme ihtiyacıyla kapamıştı.Ancak Jimin kızın göğsünden kafasını kaldırmış yaklaşıp dudağına öpücük kondurdu.Wendy gözlerini açıp genç çocuğa baktı.Jiminin gözlerinde yine masum bir ifade vardı.Ve bu halleri kızda onun masumiyyetini mahv etme isteyi uyandırıyordu.Yumuşak sesi duyuldu.

J:Seni araya bilir miyim?

W:Hayır Jimin.Dün problem olmadı ama bu gün ola bilir.İşimi riske atmak istemiyorum.

Jimin anlayışla kafasını salladı.Kız sevgilisinin dudaklarını kendine esir yaparken genç çocuk elini kızın göğsünde dinlendirecek şekilde yasladı.Yavaş ve zevkli öpüşmenin ardından dudaklarını ayırdılar.Gözleri kapalıyken geri çekilmediler.Jimin nazikce parmaklarını sevgilisinin köprücük kemiğinde dolandırırken dudaklarını araladı.Konuştukca dudakları bir birine temas ediyordu.

J:Seni istiyorum...

W:Olmaz bebeğim...

J:Ama ben istiyorum.

Mızmızlanarak bunu dediğinde diğeri kıkırdadı.Jimin bir az gerilerken ikisi de bir-birinin gözlerine bakıyordu.

J:Wendyy beni ciddiye almıyorsun.

Yakınarak bunu söylediğinde kız yalandan şok olmuş gibi gözlerini açtı.

W:Seni ciddiye almıyor muyum?Görevimi bırakıp sana gelmem seninle yeterince ciddi olduğumu göstermez mi?

J:Hmm...Benimle ciddisin yani?

Cilveli şekilde konuşup elini göğsüne yasladığında kız şaşırmıştı.Ondan bu cilveyi asla beklemiyordu.Çok şaşırmıştı ama çok da sevmişti.Kendini toparlayıp sorusuna cevap verdi.

W:Elbette ciddiyim.Yoksa sevgilim olamazdın.

Jimin kaşlarını çattı.

J:Ciddiyetin sevgililiye kadar mı?!

Yalandan kızmış tonda bunu söylediğinde kız güldü.

W:Bebeğim abimle çok mu takıldın ordayken?

Wendy gülüşü arasından zar zor konuşurken Jimin anlamamış bakışlarla ona bakıyordu.

J:Hoseok bey ne alaka?

W:İtalyadan döndüğümde Hoseokla görüntülü konuşuyorduk.Bir şekilde konu sana geldiğinde seninle ciddi olup olmadığımı sordu.Ben "sevgilimse zaten ciddiyimdir" dediğimde aynı senin gibi
tepki vermişti.

J:Gerçekten sevgililikten öteyi düşünmüyor musun?

Jimin merakla bunu sorarken tedirgin olmuştu.

W:J-Jimin bu tür şeyleri konuşmak için daha çok erken değil mi bitanem?

J:Bilmem?Erken mi ki?

Dudaklarını kolları arasındakı bedenin alnına bastırdığında gözlerini kapattı.

W:Erken bebeğim.

J:Peki.

Tekrar kafasını göğsüne yaslamış; saçlarının ucuyla oynuyordu.
Kız duvardakı saate baktığında 07:40 olduğunu gördü.

W:Dinlenmiycek misin?

J:Hayır.Uykum yok.

W:Daha çok erken.Uyumayıp ne yapacaksın?

Jimin gülümseyip ona daha çok sokuldu.

J:Sana sarılıcam.

Tatlı dille bunu söylediğinde kız dayanamayıp dudaklarını Jiminin boynuna bastırdı.Sulu öpücükler bırakırken arada ısırıyordu.Jimin dudaklarını bir-birine bastırmıştı inlememek için.Kızın nefesi boynuna vurdukça gözlerini daha sıkı kapatıyordu.Fısıltıyla konuştu.

J:Yapıcak mıyız?

W:Hayır.

Kızın tok sesi kulaklarına doldu.Gözleri kapalıyken kısık sesle konuştu.

J:O zaman neden yapıyorsun?

Kız onu göre bileceği bakış açısına girdi.Dudaklarına yaklaştı.Ama öpmedi.
Gözlerini Jimininkilerle buluşturdu.Genç çocuğun belini okşarken konuştu.

W:Seni istediğim zaman öpe bilirim bebeğim.

İddialı çıkan sesiyle konuşurken Jiminin belinden tutup kendine daha yakın getirmek amaçla çekti.

Dudaklarını dudaklarına sürttü.Tekrar bakışlarını gözlerine kaydığında güzel çocuk yutkundu.Kızın dudaklarına sırıtma yerleşirken derin sesiyle konuştu.

W:Değil mi?

Jiminin nutku tutulmuştu sanki.Gerçekten genç çocuğun üstünde büyük etki yaratıyordu.Yavaşça kafasını sallarken kız dudağındakı sırıtmayı silmeden derin sesiyle konuştu.

W:O zaman seni doyunca öpmeme izin ver bebeğim.Anlaştık mı?

Jimin yavaşça kızın göğsündeki elini boynuna çıkardı.

J:Sevişelim Wendy...

W:Şu an sadece öpmek istiyorum.

J:Sevişmek istemiyor musun yani?
Üzgün tonda bunu söylerken diğeri net cevap verdi.

W:Şimdi istemiyorum.Ve 15 dakikaya çıkmam lazım.

J:Ben gerçekten seni istiyorum.

W:Görevden sonra canım.Şimdi seni öpmeme izin verir misin?

Jimin dudaklarını ait olduğunun dudaklarına bastırdı.Yavaşça alt dudağını emerken güzellik üst dudağıyla ilgileniyordu.Bir az sonra Wendy Jiminin dilini lolipop gibi sömürdüğünde genç çocuk kızın boynundakı elini sıkılaştırdı.Jiminin bedenine ateş hücum ederken güzellik bu sefer alt dudağını emmeye başladı.Genç çocuk hala şoktan çıkmamış sevgilisine karşılık vermiyordu.Wendy geri çekilip emr etti.

W:Karşılık ver!

Kız anındaca dudaklarına asılırken Jimin gecikmeden karşılık verdi.Ateşli öpüşmeleri genç çocuğun dilini sevgilisinin ağzına göndermesiyle daha da tutkulu hal aldı.Nefes-nefese geriledi.

W:Bir daha ben seni öperken... karşılık vermemezlik yapma Jimin.Anlaştık mı?

Güzel kız tehditvari tonda konuşurken Jimin yutkunup cevap verdi.

J:Bir daha olmuycak.

Çenesinden boynuna kadar öpücükler bıraktı.Kulağının altına sulu öpücük bırakırken fısıldadı.

W:Aferin bebeğime.

Geri çekildi.

W:Şimdi benim için mutfaktan su getire bilir misin?

Kafasını göğsünden kaldırdı.

J:Getiriyorum hemen.

Yatağında arkasını dönüp battaniyenin üstünü örttüğünden emin olarak yerdeki pantalonunu aldı.Bacaklarından geçirip odadan çıktı.Kız kalkıp gardrop odasına girdi.Duş almaya vakti yoktu.Hemen üstünü giyinip çıkıcaktı.Dar siyah sırt dekolteli ve askılı bluz, deri siyah pantalon ve bordo deri biker ceketini konbinledi.Odalarına döndüğünde Jiminin suyu makyaj masasının önüne koyduğunu gördü.

W:Teşekkürler canım.

J:Rica ederim.

Genç kız saçını at kuyruğu toplayıp hafif makyaj yaptı.Açıkta kalan morluklarını kapatıcıyla kapattı.Jimin sevgilisini izliyordu aynadan.Kızın gözü aynadan sevgilisine kaydığında çıplak üstüne bakıp sırıttı.Çünki bedeni tamamen morarmıştı.Ve bu izler tümüyle Wendye aitti.Jiminin yumuşak sesi duyuldu.

J:Niye öyle bakıyorsun?

Kız iki elini de makyaj masasına dayayıp aynadan sevgilisine baktı.Beden dili dominantlığını haykırırken dudağındakı sırıtma ile Jiminin bedenini süzmeye devam ediyordu.

W:Bedenindeki morluklar "Wendye aitim" diye bağırıyor da ondan😏

Jimin gözlerini indirdi utancından.Wendynin bu ani tavırları onu hazırlıksız yakalıyor ve düşünüp bir şey söylemesine engel oluyordu.

Makyaj masasından kalktı.Banyoya gidip doğum kontrol hapını alırken bir tane de morluklara iyi gelecek kremi aldı.Tekrar odalarına döndüğünde öncelikle hapı içti.Yatakta Jiminin yanına oturdu.Kremden bir az parmağına sıkıp çocuğa yaklaştı.Boynundakı morluklara sürerken Jiminin gözleri onun üstündeydi.Kız hiç bir şey söylemeden krem sürüyordu.Ama az önce ona sesini yükselttiğini hatırlamıştı.Yine de sustu.Ön tarafa sürmeyi bitirmişti.

W:Arkanı dön.

Sessizce dediğini yaparken diğeri içten içe özür dilemesi gerektiğini iyi biliyordu.Elini arkadan Jiminin karnına sardı ve bir az haraket ettirdiğinde genç çocuk sevgilisinin ne yapmak istediğini anladığında kendini ona itti.Kız dudaklarını Jiminin ensesine bastırdığında genç çocuk elini kızın önden karnına doladığı elinin üstüne getirerek
okşadı.Wendy gözleri kapalı sevgilisinin ensesine öpücükler bırakırken Jiminin dudağında gülümseme oluştu.Gözlerini kapatıp anın tadını çıkarıyordu.

W:Az önce sesimi yükselttiğim için özür dilerim.

Jimin gözlerini açmış , ne zaman sesini yükselttiğini düşünüyordu.

J:Hangi konuda?

Sıkkınca nefes aldı.
W:Karşılık vermen konusunda.İstemediğin halde yaptıyasam özür dilerim-

J:Sevgilimmm...

Kızın karnına sardığı ellerini daha da sıkılaştırdı ve sırtını Wendye yasladı.Güzel kız sevgilisinin boynuna öpücükler kondurdukça Jimin tebessüm ediyordu.

Jiminin içten bir şekilde böyle seslenmesiyle güzelliğin dudağına küçük gülümseme yerleşti.

W:Efendim bitanem.

J:Sorun değil böyle şeyler.S-sadece anlık şoka girdim.O yüzden karşılık veremedim.

Sırtı güzelliğe dönük olsa bile Wendy utandığını anlaya biliyordu.Ve neyden bahs ettiğini de hemen anlamıştı.Dilini sakso çeker gibi emdiğinden bahs ediyordu.Dudağındakı sırıtmayla nefesini Jiminin kulağına üfleyerek konuştu.

W:Niye şok oldun bebeğim?
Derin sesini duyduğunda gözlerini kapattı.Dudaklarını bir-birine bastırıp durmasını bekliyordu.Ama kız duracak gibi değildi.Jiminin boynuna ve ensine sulu öpücükler bırakıyor arkadan beline daha sıkı sarılıyordu.


Daha fazla dayanamamış memnun mırıltılar eşliğinde güzelliğin ismini söylemişti.

J:Wendyy...

Hala sulu öpücükler bırakırken etkileyici tonda konuştu.


W:Bana ne istediğini söyle...Görevden sonra isteğini yerine getiricem.

Jimin yutkunup titrek nefes aldı.

J:Şimdi yap.

W:Görevden sonra dedim.

Net çıkan sesiyle Jimin sevgilisine yaslanmayı bırakıp ona döndü.

J:O zaman isteğimi de görevden sonra öğrenirsin canım.

Sakince bunu söylerken sesinde hiç bir art niyet ve ima yoktu.Duvardakı saate bakıp tekrar kıza döndü.

J:Gecikmiyor musun ?

W:Sırtını dön.Daha oraya krem sürmedim.

Dediğini yapıp sırtını döndü.Kremi sürüp yataktan kalktı.

J:Teşekkür ederim hayatım.

W:Rica ederim.

Makyaj masasının önüne geçip hafif pembe tonda olan rujunu sürdü.Makyaj masasının üstündeki telefon ve şarj aletini aldı.Kapıya doğru yönelirken kız konuştu.

W:Akşam maçın vardı değil mi?

Wendy önden Jimin arkadan onu izleyerek merdivenleri iniyordular.

J:Evet.

W:Kaç gibi gelirsin?

Evin dış kapısına gelmiş ayakkabılarını giyiniyordu.
Jimin gülümseyip konuştu.

J:Eğer akşam da geliceksen gitmem.

Kız kıkırdadı.

W:Ahh ne yapıcam senle ben?

Jimin yaklaşıp kollarını kızın beline doladığında Wendy ellerini boynunda birleştirdi.İkisinin de gözleri kapalı, genç çocuk burnunu ait olduğu güzelliyin burnuna sürtüyordu tatlı tatlı.Dudağındakı gülümseme ve flörtöz edayla konuştu.

J:Hmm...Ne yapmak istersin?

Sevgilisinin dudağına öpücük bıraktı.

W:Evden çıkarken bile aklın fikrin havada.

J:Seninleyken başka şeyler düşünmek zor bebeğim.

Dudağına buse kondurdu;sarıldığında boynunu koklayıp öpüyor,uzun siyah saçlarını nazikce okşuyordu.

W:Ayağını filan kırma Jimin.Dikkatli oyna tamam mı?

Güzel çocuk hala Wendye sarılırken kafasını yavaşça salladı.

J:Merak etme.Dikkatli olucam sevgilim.

Kız dudağını sevgilisinin boynuna bastırıp yerdeki sırt çantasını aldı.

W:Seni araya biliceğimi sanmıyorum.Ama eğer ararsam vaktinde aç Jimin.

Jimin Wendynin yanaklarına dudağını bastırıp geri çekildi.

J:Tamam canım.

Arabasına kadar yolcu etti.Bindiğinde yüzündeki gülümsemeyle el salladı.Kız da aynı şekilde karşılık verip arabayı çalıştırdı.
Bahçeden çıktığında Jimin eve girip odalarına çıktı.Duvar saatine baktığında daha saatin 08:20 olduğunu gördü.Bu gün yapılacakları hatırlayarak yatağına uzandı.
Akşama maç vardı.Ve football forması eski evlerindeydi.Bu yüzden duş alıp öğlen 12:00 gibi AVM-ye gidicekti.Öğlen 14:00da satın almak niyetinde olduğu villanın sahibiyle görüşücekti.
Akşam 7'de toplanacakları football sahasında olması gerekiyordu.
Saat daha çok erken olduğu için uyumaya karar verdi.

Diğer taraftan kız artık depoya varmıştı.Arabadan inip arka koltuktan sırt çantasını aldı.Arabayı kitleyip içeri girdiğinde team'in atış tabelaları karşısında pratik yaptığını gördü.Adamların hepsi deponun gürültülü şekilde açılması sesiyle arkasını döndü. Wendyi gördükleri gibi saygıyla eğilip hepsi bir ağızdan selamladı."Günaydın efendim!".

W:Günaydın.
Ne zamandır pratik yapıyorsunuz?

Team'e önderlik eden iriyarı adam cevapladı.

X:Yaklaşık 3 saatdir efendim.

W:09:30-a kadar devam edin.Dinlenin,sonra öğlen 12 için hazır olun.Yola çıkıcaz.

X:Emr edersiniz efendim.

Adam baş eyip takım arkadaşlarına pozisyon almalarını emr etti.Wendy sırt çantasını eline alıp merdivenlere yöneldi.Merdivenleri çıkarken bir taraftan da üstündeki bordo ceketini çıkarıyordu.Odasının önüne yaklaştığı sırada Yoongi banyodan çıktı.

Y:Günaydın.

W:Günaydın.Erkencisin?

Büyük olan boynundan astığı havluyla saçlarını karıştırırken cevapladı.

Y:Uyuyamadım hiç.

W:Kahve mi içtin benden sonra?

Y:Evet.Canım kahve çekti.

W:Uyuyamaman normal o zaman.

Kız bunu söyleyip arkasını dönüp kendi odasının kapısına yaklaştı.Yoongi kızın sırtındakı kurumuş kan damlacıklarını görmüştü.Kaşları çatılırken yaklaşıp kızın bileğinden tuttu.Wendy ona "ne oldu?" der gibi baktı.

Y:Sırtında kan var.

Duyduklarıyla kızın da kaşları çatıldı.

W:Ne kanı?

Odasına girdiğinde Yoongi de onun ardından odaya girdi.Odaya girdiği gibi boy aynasına baktı.Yoongi Wendynin yatağına oturdu.

Aynadan sırtını göre bileceği kadar baktı.Tırnak ve kan izleri vardı.
Jiminin yaptığını anlamıştı.Bir az utanmıştı.

Y:Nasıl oldu bu?

Nasıl olduğunu tahmin ediyordu.Laf olsun diye konuştu sadece.Ama kızı utandırdığını bilmiyordu.

Aynanın önünden çekilip az önce yere attığı sırt çantasını aldı.Yatağının üstüne bırakırken Yoongiye bakmıyordu.Ama onun gözleri Wendynin üstündeydi.Omuz silkip umursamazca cavap verdi.

W:Önemli bir şey değil.

Wendy sırt çantasından sigara ve çakmağını alıp büyük olandan çok uzak olmayacak şekilde yatağa oturdu.Sigarayı dudakları arasına alırken çakmakla yaktı.Derin bir nefes çekip sigarayı iki parmağı arasına sıkıştırdı.Dumanı dışarı üfledi.Adamın gözleri hala kızın üstündeyken konuştu.

Y:Çantanda merhemin var mı ?Sırtına süreyim.

W:Kendiliğinden iyileşir.Önemli değil.

Yoongi genç kızın ona yardım etmesini istemediğini az çok anlıyordu.Ama yapmak istiyordu.Kalkıp kendi odasına gitti.Çantasından yaralara iyi gelecek merhem ve sulu ıslak mendil paketini alıp tekrar odasına girdi.Wendy Yoonginin elindekileri gördüğünde derin nefes aldı.

W:Vaktini boşa harcıyorsun Yoongi.Şu an dinlenmen gerek.Bir azdan yola çıkıcaz.

Dediklerini duymamış gibi az önceki yerini aldı.Islak mendilden bir kaç tane çıkarırken ona bakmadan konuştu.

Y:Sırtını dön Wendy.

Wendy Yoonginin onu duymamazlıktan gelmesine göz devirip arkasını döndü.
Mendille sırtındakı kan izlerini silmeye başladı.Parmaklarının güzelliğin tenine değmesiyle Yoonginin içi titremişti.Yutkunup yavaş tonda konuştu.

Y:Hani tatlı ve zevkli sex severdin?Şimdi sırtının bu hali ne?

Kız utançla gözünü sıkıca kapattı.Yanakları kızarıyordu.Ama Yoongi onun arkasında olduğu için görmüyordu.Wendy umursamamış gibi hal takındı.

W:Olur bazen öyle şeyler.Abartılacak durum yok.

Y:Sert davranmış olmalısın.Baksana sırtında tırnak izleri ve kan var.

Adamın aklına gelen şeyle gözleri irileşti.Elini durdurmuş sesindeki şaşkınlık belliymişcesine konuştu.

Y:Bir kızla mı yatdın?Hani eve gidicektin-

Sıkkınca nefes alıp omuz üstünden ona baktı.

W:Evimdeydim Yoongi.Saçmalama.

Bir az süren sessizlikde Wendy sigarasını bitirmiş çekmecenin üstündeki küllüğe bastırmıştı.O sırada Yoongi kanı temizlemiş merheme geçmişti bile.İncitmemeye çalışarak nazikce merhemi işaret parmağıyla yayıyordu.

W:Acıtmıyor.Rahatça süre bilirsin.

Fazlasıyla merak ediyordu güzelliğin yataktaki halini.Hatta meraktan fazla Wendyi deli gibi arzuluyordu.Yutkunup konuştu.

Y:Seni kızdırdığı için mi sert davrandın-

W:Yoongi!

Arkasını döndü sesindeki sinirle.Yoonginin pek umurundaymış gibi değildi ama.

Kaşları çatık ancak yüzündeki sert ifadeye tezat sakince sesinin çıkmasına izin verdi.

W:Yanlış şeyler soruyorsun Yoongi...Sorma.Bu konular ikimiz arasında konuşulacak şeyler değil.

Bunu söyleyip yataktan kalktı. Banyo kapısının kulpunu indiricekken Yoongi aniden kızı kendine çevirdi.Wendyi kapıyla arasına aldığında genç şoka girmişti.Daha şoku atlatamamışken büyük olan ellerini kızın omuzuna yasladı.Yaklaşıp nefesini vererek dudağına fısıldadı.

Y:Sormam o zaman.Yanlış şeyler sormuycam sana.Sadece yapalım Wendy.Lütfen-

Kendine gelip adamı hemen itti.Öfke kusuyordu resmen.

W:Delirdin mi?!Ne yaptığını sanıyorsun sen!

Y:Delirdim!Tamam mı delirdim!
Seni deli gibi arzuluyorum!

Yoongi de eş değer öfkeyle bağırdığında kız pes etmişti.Gerçek bir baş belasıyla takım arkadaşı olmuştu.Patronunun hangi akılla Yoongiyi ona yardım etmesi için gönderdiğini merak ediyordu doğrusu.

W:Daha dün böyle bir şey yapmıycağını söyledin ya.Niye hala devam ediyorsun?

Onu itmesine rağmen 1-2 adım yaklaştı.
Y:Kendime hakim olamıyorum.Yemin ederim başaramıyorum!Seni hayal etmekten kendimi alamıyorum anlıyor musun?!

W:Sevgilim var benim!Jimin var!İhanet edemem-

Yoongi hızla Wendynin ellerini elleri arasına aldı.Kafasını sağa sola sallarken oyun oynayarak sanki ordaca oturup ağlıycakmış gibi maskelendi.Wendynin böyle şeylere dayanamayacağını tahmin ediyordu.

Y:Haberi olmaz.Yemin ederim söylemiycem.Hiç kimse bilmiycek.Tek gece Wendy...Sadece bir gecelik beni koynuna kabul et.

Kız inanamaz bakışlarla karşısındakı adamı izledi.İnsanların sadece yatmak için bu kadar küçüle bileceğine inanamıyordu.Ve şu an bu durumda olanlardan biri de Yoongiydi.

Tiksinmiş bakışlarla onu süzerken elini hızla çekti.Pekala,planı işlememişti Yoonginin.

W:Sevgilim var.Ve onu üzmiycem!

Bir şeyler söylemesine izin vermeyerek banyoya girdi.Duş alıcaktı.

Adam pek şaşırmışa benzemiyordu.Onu redd edeceğini biliyordu;ama belki bir şans kanardı diye düşündü.

Wendyden çok etkileniyordu ve de arzuluyordu.Ama bu arzu öylesine bir arzu değildi.

Kızın odasından çıkıp kendi odasına girdi.Boynuna astığı havluyu hızla çekip yatağa fırlattı.Odasında turlarken Wendy için neden delirdiğini anlamıyordu.

Y:İstediğim sadece bir zevk!Lanet olsun neden o olmak zorunda!

Sinirle yatağa attı kendini.Sırt üstü uzanıp ellerini yumruk yapmıştı.Tavanı izlerken elini yatağa vurdu.

Y:Elbet elime düşüceksin Wendy...O zaman seni hiç kimse benden alamıycak!

Yataktan kalkmayıp dinlenmeye karar verdi.

Diğer taraftan hizmetli eve gelmişti.Geldiği gibi mutfağa geçip kahvaltı hazırlıycaktı.Ama zaten kahvaltının hazırlanıp öylece bırakıldığını gördü.Masada her şeyden 2 tane vardı.Çay bardağına baktığında pembe ruj izi gördü.

H:Wendy hanım pazar gününe kadar gelmeyecekti.Jimin beyin misafiri mi gelmiş?

Kendi kendine konuşurken Jimin inmişti alt kata.Çoktan hazırlanmış AVM'ye gitmek için taksi çağırmıştı bile.Mutfağa girdiyinde hizmetli saygıyla eyildi.

H:Günaydın efendim.

J:Günaydın.Bana hemen bir kahve yap.Acelem var.

H:Hazırlıyorum hemen.

Jimin masaya geçmiş kahvesini bekliyordu.Hizmetli Jimin beyin kimi misafir ettiğini düşünüyordu.Eğer Wendy hanım bilmeden arkadaşlarından birini eve davet ettiyse çok sinirleneceğini düşündü.Çünki Wendy ondan habersiz birilerinin eve girip çıkmasından hoşlanmazdı.Hizmetliyi bile gece olmadan evden gönderir , evde çok kalmasına izin vermezdi.

Hizmetli kahveyi önüne bıraktıktan sonra masayı toplamaya devam etti.Jimin kahvesini bitirmiş hızlı adımlarla önce mutfaktan sonra evden çıktı.Taksi kapıdaydı.Atlayıp AVM'ye sürmesini söyledi.

Hizmetli yatak odasına çıktığında kiyafetlerin bir taraflara sepildiyini gördü.Şokla gözleri açılmışken ağzını eliyle kapattı.

H:Aman Tanrım!Dün gece başkasıyla birlikte olmuş!

Hala şokla odayı izlerken gözüne yerdeki sütyen takıldı.

H:Ben bunu Wendy hanıma nasıl söyleyeyim!Öldürür vallaha!

Yakınarak bunu dediğinde vakit kayb etmeden ortalığı toparlamalı olduğunu hatırladı.İşini görürken Wendy hanım şüphelenmedikce ona hiç bir şey söylememe kararı aldı.İşinden olmak istemezdi sonuçta.

Yatak odasını topladıktan sonra diğer odaları da hall etmişti.Aşçı geldiğinde ona hiç bir şey çaktırmamış normal davranmıştı.

Depoda olanlara dönücek olursak Wendy sert ifadesiyle birlikte team'e emirler yağdırıyordu.Yoongi de timle birlikte emirlere uyuyordu tabi.Az önce olanlardan sonra uymama gibi bir lükse sahip değildi zaten.
Wendy ellerini arkada birleştirmiş düz kametiyle yetkili bir asker ve ya yüzbaşını anımsatıyordu.

W:Hedef al!

Team hedef alıp Wendynin kumandasını bekliyordu.

W:Ateş!

Hepsi aynı anda ateş ettiğinde Yoongi timden bir kaç saniye geç ateş etmişti.Yüzündeki sert ifadeyle sesini yükseltti.

W:SİZE EMR ETTİĞİM ZAMAN ATEŞ EDİCEKSİNİZ!

Çok iyi biliyordu gecikenin Yoongi olduğunu.Ancak her kesin içinde rencide etmemeyi tercih etdi.Ama şimdilik.Daha fazla sabrını zorlarsa bunu yapmaktan kesinlikle çekinmeyecekti.

W:Pozisyon al!

Her kes dediğini yaparken büyük olan bu kez onlardan geri kalmamaya kararlıydı.

W:Hazır!
Hedef al!
Ateş!

Hiç bir sorun olmadan devam ettiklerinde Yoongi de onlara ayak uyduruyordu.Yarım saat ara vermeden buna devam ettiler.Timin artık yorulduğunu ve çıkma zamanına 2 saat kaldığı için dinlenmelerini söyledi.

W:Şu an 10:00.2 saate yola çıkıyoruz.Hazırlanacaklar hazırlansın, her şeyi hazır olanlar dinlensin.
11:55'de her kes deponun önünde olucak.

Timden büyük bir bağırış duyuldu.
"Emr edersiniz efendim!"

W:Dağılın şimdi.

Her kes sırasıyla üst kata çıkarken alt katta sadece Yoongi ve Wendy kalmıştı.
Kız rahat nefes alıp kendini siyah deri kanapeye attı.Cebinden sigara ve çakmağını çıkarırken Yoongi kızdan çok uzak olmayacak şekilde yanına yerleşti.Wendy sigarasını dudakları arasına yerleştirdi.Yakmış derin bir nefes çekmişti.İki parmağına alırken damağındakı dumanı üfledi.
O süre zarfında büyük olan gözlerini bir an güzelliğin üstünden çekmemişti.
Sessizliği bozan adam oldu.

Y:Çok sigara içiyorsun Wendy.

Umursamadan bir nefes daha çekti. Dumanı üflerken çenesini hafif kaldırmıştı. Wendynin yan profilini hayranlıkla izlerken dudaklarını araladı.

Y:Küsmüyüz?

Wendy geri yaslanıp gözlerini kapattı.

W:Git dinlen.Hazır değilsen de hazırlan.

Y:Hazırım.Ve dinlenmek istemiyorum.

W:Bana karşı gelmek için yemin etmiş gibisin Yoongi.

Kızın yorgun çıkan sesi arasında hafif çarpık gülüşünü yakaladı Yoongi.
Onun da dudağından hafif gülümseme geçti.

Y:Hayır.Sadece seninleyken vaktim güzel geçiyor.

Gözlerini açıp kafasını kaldırdı.Parmakları arasındakı sigarayı tekrar dudakları arasına yerleştirdi.Bir az öne doğru eyilip dirseklerini dizlerine yasladı.Bir nefes çekip tekrardan uzaklaştırdı dudaklarından.Bir süre sessizlikten sonra Yoongi özür dilemeli olduğunu hatırladı.

Y:Özürüm hiç bir şey ifade etmese de özür dilemek istiyorum.Ama pişman olduğumdan değil.Sadece öyle gerektiği için özür diliyorum.

Kafasını hayıflanırca sağa sola sallayıp ona baktı.

W:Yanlış olduğunu bile-bile benden uzaklaşmıyorsun.Bu inadın seni çok yaşatmaz Yoongi.

Büyük olan şaşırmakla karışık alaylı çıkan sesine mani olamadı.

Y:Beni tehdit mi ediyorsun?

Genç kız anlamaz ifadeyle ona bakıyordu.Dudağından belli belirsiz gülümseme geçerken neden onunla muhattap olduğunu sorguluyordu kendi içinde.

W:Tehdit etmiyorum.Sadece çok inatçı olduğunu söylüyorum.İsteyin gerçekleşene kadar devam ediyorsun.Yanlış olsa bile.Üstelik bundan bir az olsun pişmanlık duymuyorsun.

Adam dudağındakı gülümsemeye engel olamadı.Wendynin ona bakmadığını ve umursamadığını düşünmüştü.Ama kız onu izlemiş ne tür biri olduğunu çözmüştü bile.

Y:Her kesi böyle müşahede eder misin?

W:Evet.

Y:Üzdün🥲

Yalandan üzülmüş gibi yaptığı yüz ifadesiyle ona baktığında güzellik bu baş belasıyla nasıl anlaşması gerektiğini sorguluyordu kendi içinde.Ama bir cevap bulamıyordu.
Wendyi usandırmıştı artık Yoongi.2 günde 20 yıl yaşlanmış gibi hiss ediyordu.

Pes etmiş gibi kafasını yavaşça sağa sola salladı.Tekrar geri yaslanıp gözlerini kapattı.Adam da geri yaslanıp bedenini yan döndürdü ona bakacak şekilde.
Sesinin asta tonda çıkmasına dikkat ederek konuştu.

Y:Sana sarılmak istiyorum...

W:Açık sözlülük iyidir.Ama bu kadarı fazla Yoongi.

Y:Sana yaklaşmama izin vermiyorsun.Bari konuşmama karışma.

W:Benden hoşlanmasan bile böyle konuşmaya devam edersen beynin dopamin üreterek benden hoşlandığını sanıcak.

Yoongi kırırdadı.

Y:Bilim adamlığına geçiş yaptın sanırım?

Adam kıkırdadığında kızın da dudakları gerildi.Gözlerini açıp kafasını çevirdiğine onu izlediğini gördü.Gülüşü yavaş- yavaş solarken kafasını çevirdi.Tavanı izlemeye başladı ona bakmamak için.

Y:Söylediklerimin hiç biri yalan değil Wendy...

W:Biliyorum.Ama bu bir şey ifade etmez.

Y:Keşke hayatında Jimin olmasaydı.Ondan önce seni tanımış olmayı ve birlikte zaman geçirmeği dilerdim.

W:Eski Wendyle senin zaman geçirme anlayışın çok uygundu.Jiminden önce gerçekten seni değerlendirirdim.

Başını çevirip ona bakarak konuşmaya devam etti.

W:Ama şu an aşık olduğum biri var.Bir gün aşık olduğunda sen de anlıycaksın Yoongi.Sevdiğin kişiyi üzmemek için elinden gelenin fazlasını yapıcaksın.

Y:Ben...-durakladı bir kaç saniye-Ben kimseye aşık olmak istemiyorum Wendy.Korkunç bir şey aşk.En yakın arkadaşım nişanlısı onu aldattığı için intihar etti.

Yoongi konuşmakta zorluk çekse de kızın onu kesmeden dinlediğini görüp devam etti.

Y:Düğünlerine çok az kalmıştı biliyor musun?Kızın hatası bir can aldı.Ama sadece en yakın arkadaşım değil onunla birlikte arkadaşımın kardeşi de öldü sanki.2 yıl onu toparlayamadım.Sonunda birinden hoşlanmıştı.Ama sonunun abisi gibi olucağından korktu.Bu yüzden hoşlandığı kişiyle daha fazla görüşmemek için Amerikaya gitti.

Kız sonuna kadar onu dinledi.Konuşmaya ihtiyacı olduğunu anlıyordu.İçinde tuttuklarını dışarı atmasıyla Yoongi rahat nefes aldı.Ama aynı zamanda gözleri de buğlanmıştı.Wendy sehpanın üstündeki bardağa su doldurup önüne koydu.Yoongi hemen suyu alıp içti.Boğazındakı yumru geçmişti.

Y:Teşekkür ederim.

"Rica ederim" anlamında kafasını salladı.Büyük olanın devam ediceğini düşünmüştü.Ondan ses çıkmayınca konuşmaya karar verdi.

W:Arkadaşının kardeşi hala Amerikada mı?İyidir umarım.

Y:Thailanda dönücek gelecek hafta.Ama bir kaç günlüğüne.Onu görmeye gidicem Chiang Mai'ye.
Daha doğrusu korumaya da neyse.

Wendy Hoseokun söylediklerini hatırladı.O da oraya abisinin bir arkadaşını korumak için gidiyordu.
Kaşları çatılırken aklında kalmasın diye sordu.

W:Bu arkadaşın adı Jeon olmasın?

Yoonginin de kaşları çatılırken sesine şok olduğu yansımıştı.

Y:Arkadaşımı nerden tanıyorsun?

W:Daha tanışmadık.Pazartesi tanışıcaz.

Y:Pazartesi tanışamazsınız.İşi var.

W:Evet.Kumar işi.

Adam işlerin daha da garipleştiğinin farkındaydı.

Y:Jeonla kumar oynayacaklardan biri de sen misin?

W:Hayır.Onu koruyacaklardan biriyim.

Y:Neden?Bu emri kimden aldın ?Lucas amca arkadaşımı tanımıyor.

Şüphe dolu bakışları kızın üstündeyken rahatsız olduğu sesinden belliydi.

W:Kimseden emir almadım.Arkadaşımın arkadaşı.Güvende olması için benim onu korumamı rica etti.Ben de kabul ettim.

Y:Her işin altından çıkıyorsun Wendy.

Kız umursamazca ona bakmadan cevap verdiği sırada az önce Yoonginin su içtiği bardağı alıp doldurdu.
W:Öyle mi?Ben de bunu senin için düşünmeden edemiyorum.

Suyu kafasına diktiğinde Yoonginin gözleri Wendydeydi.Onun bardağından su içtiğine şaşırmıştı.Ama kalkıp almaya tembellik ettiğini düşününce normal karşıladı.

Y:Jeonu koruman için seni arayan arkadaşının adı ne?

W:Bu kadar bilmen yeterli.

Ayaklandığında Yoongi bileğini hızla kavradı.

Y:Arkadaşın kim Wendy?

Wendy Yoonginin bileğini saran eline baktı.Elini çekerken yukarıdan aşağı ona baktı.

W:Çok fazla şey bilmek iyi değildir Yoongi.

Y:Ama sen biliyorsun.Bar odalarında narkotik kullananları polise benim ihbar ettiğimi bile biliyorsun.Bu durumda ben ne yapayım o zaman ?

W:İş işten geçti.Sen hiç bir şey yapamazsın.

Kız sehpadakı sigara ve çakmağını alırken Yoongi konuştu.

Y:Zaten Jeonu arayıp öğreneceğim.Ama şu an görevde olduğumuz için arayamıyorum.Görevi tehlikeye atmamı istemezsin değil mi?

Son cümlesini söylerken dudağında sırıtma vardı.Wendynin işine ne kadar düşkün ve disiplinli olduğunu biliyordu.Elbette bunu kullanacaktı.

Kızın sinirleri şakaklarına hücum ederken dişlerini sıkarak ona yaklaştı.

W:Beni tehdit edecek cesareti nerden buluyorsun Yoongi?Çok iyi davrandım sanırım.Kim olduğumu unutmuş olmalısın.

Yoongi yutkunurken kanapede bir az daha geriledi sanki yer varmış gibi.Kızın ürkütücü aynı zamanda dominant halleri adama hiç iyi gelmiyordu.Nefesi ağırlaşıyordu.

Y:S-senden sadece arkadaşının ismini istedim.Jeonu tehlikeye atamam.

Wendy geri çekildi.

W:Bilmen gerekseydi Jeon söylerdi.Demek ki gerekmiyormuş.

Öfkeyle ayağa kalktı.Sesinin yüksek çıkmamasına dikkat ederek konuştu.

Y:Benimle akıl oyunları oynama Wendy.

W:Niye?Yoksa n'aparsın?

Wendynin sesinden ona meydan okuduğu anlaşılırdı.Yoongi kendini dizginledi.

Y:Kumarhanedeki tanışıma söyliycem gözü senin üstünde olsun.

Gülücekti ama kendini tuttu.Wendy Hoseokun onun arkadaşı olduğunu Yoongi kumarhanadeyken öğrenmesine izin verecekti.Hem kız için de eylence çıkmış oldu.Takılır işte bir az.

Y:O arkadaşına da söyle.Jeonu ben korurum.Kardeşime bulaşmayın yeter.

W:Kimseye bulaştığım yok Yoongi.Sadece arkadaşımın ricasını yerine getireceğim.Yoksa ben de tanımadığım birini korumaya çok meraklı değilim.

Kız göz devirerek bunu söylediğinde Yoonginin gözleri kısılmıştı.

Y:O kız olayında seninle tanışmasaydık neredeyse söylediklerine inanıcaktım.

Wendy bıkkınca nefes aldı.Göz devirip kanapeye oturdu.

W:Ahh,yine bu kız olayı.Unutmayı düşünmüyor musun?

Y:Mesele arkadaşım.Senin sürtüklerin beni ilgilendirmiyor.Şimdi şu arkadaşının ismini söyliycek misin?

W:Sabırsızlanma.Görevi bitirdikten sonra Jeonu arayıp sora bilirsin.

Bunu söyleyip arkasına bakmadan merdivenlere yöneldi.Yoongi
telefonunu kullanamıyordu .Çünki Lucas bey görev zamanı telefon kullanmaması için sıkıca tembihlemişti.Ama bu Wendy için geçerli değildi.Nede olsa o her şeyin içinden sıyrılıp çıka biliyordu.Bunu Lucas bey de çok iyi bildiği için Wendyi çok kısıtlamazdı.

Wendy odasına çıktığı gibi abisini aradı.Hoseokun şaşkınlığı yüzünden belliydi ama daha fazla geciktirmeden hemen cevapladı.

H:Alo?Wendy?

W:Merhaba Hoseok,nasılsın?

H:İyiyim,sen?Görevde olduğunu sanıyordum.

W:İyi ben de.Görevdeyim ve konuşacak çok az zamanım var.

Hoseok heyecanlanarak yerinde haraket etti.

H:Ne oldu ki ?Sen iyi misin?

W:İyiyim.Benlik bir durum yok.Şu Amerikadan gelen arkadaşına Joy için benim pasaport hazırlattığımı söyledin mi hiç?

H:Hayır.Benim yaptırdığımı düşünüyor.

W:Güzel.Öyle bilmeye devam etsin o zaman.

Hoseokun kaşları çatılırken sesi endişeliydi.

H:Niye ki?Sorun ne?

W:Jeonun bir yakın arkadaşıyla şu an görevdeyim.Takım arkadaşıyız yani.Sorun şu ki bu adam Joyu kurtardığım barın sahibi.Ve Joy hakkında bir şeyler öğrenmesini istemiyorum.

H:Jeonun arkadaşı olduğunu nasıl öğrendin?

W:Chiang Mai'ye arkadaşını korumak için gideceğini söylediğinde arkadaşının isminin Jeon olup olmadığını sordum.O da evet dedi.

H:İsim benzerliğidir belki?

W:Hayır.Amerikadan geleceğini ve kumar oynuycağını söyledi.

Hoseok düşünceli ifadeyle çenesini avuçlarken aklına gelen şeyle konuştu.

H:Jeonun benimle tanıştırdığı bir arkadaşı vardı.Kendi yaşlarında biri olmasına rağmen ona hyung diye sesleniyordu.Ama ismini tam hatırlamıyorum.

W:Yoongi ola bilir mi?

H:Hah!Evet!Süt beyazı bir adam.Siyah saçlıydı biz tanıştığımızda.Jiminden 1-2 santim kısa boyda biri.Ama bar sahibi olup olmadığını bilmiyorum.

Wendy artık tarif ettiği adamın Yoongi olduğundan emindi. Hayıflanırcasına kafasına sağa sola salladı Hoseok görmesede.

W:O zaman konuştuğumuz gibi.Joy olayını hiç kimse bilmiycek.

H:Merak etme.İkimiz arasında.

W:Kapatıyorum o zaman.Geldiğimde görüşürüz abi.

H:Görüşürüz.Byee.

Kız aramayı sonlandırdı.Kahve içmek istiyordu ayık kala bilmesi için.Dün geceden beri uyumadı.Ve görevini tehlikeye atmak istemiyordu.Mutfağa geçerken Yoonginin şarap şişesini kafasına diktiğini gördü.Yaklaşıp hemen elinden aldığında şişenin dibinde az kaldığını gördü.Bağırdı.

W:NE HALT ETTİĞİNİ SANIYORSUN SEN!

Yoongi sarhoş olmuştu bile.Gözleri akıyordu.Kıza çarpık gülümsemeyle bakıp kollarını boynuna doladı.

Y:Ne yapıyor muşum ben güzellik..?

Kız kendinden uzaklaştırmaya çalışsa da Yoongi bırakmıyordu.Wendy Yoongiyi vurarak kendinden uzaklaştıra bilirdi.Ama göreve çıkıcakları için sarhoşluğunun üstüne bir de bunu ekleyemezdi.Bu yüzden sadece itmeğe çalışıyordu.

Y:Bir az daha...Lütfen.

Yoongi gözleri kapalı kızın boynuna sarılmış Wendy uzaklaştırmaya çalışsa bile kıpırdamamıştı.

Wendy Yoonginin şu an sarılmaya ihtiyacı varmış gibi çıkan sesini takmayarak bir az daha itti.

W:Sarhoşsun.Bırak kahve yapayım sana.

Yoongi gözleri kapalıyken şımarıkca kafasına sağa sola salladı.Wendy derin nefes aldı.Sinirleri geriliyordu.Göreve 2 saat kalmış yapılacak işmiydi bu!

Y:Kollarını belime sar...

W:Bu doğru değil Yoongi.

Y:Doğru olup olmaması umurumda değil.

W:Sarılıcam.Ama sonra kahveni içip ayılman gerek-

Y:Bir elini belime sar , diğeriyle kahve yap.

Kız artık cidden yorulmuştu.Ayrıca şaşırmıştı da.Çocuk gibi haraket etmesi Wendyi gıcıklandırıyordu.
Ama söylediğini yapıcaktı.
Şu an sarhoş ve onunla tartışmak istemiyordu.

W:Bana zorluk çıkarmadan haraket et o zaman.

Y:Tamam.

Yoonginin yumuşak sesle tamam demesi Wendye bir anlık tatlı gelse de kendini toparlayıp kahve yapmaya başladı.Bir kolunu Yoonginin beline dolamış diğeriyle kahve yapıyordu.Yoongi kızın kolları arasında rahat olduğunu fark etmişti.Boynuna sardığı ellerini daha da sıkılaştırırken kızın duya bileceği seste mırıldandı.

Y:Teşekkür ederim...

W:Bebek gibisin Yoongi.

Kız göz devirip bunu söylediğinde Yoongi yanlış anlamıştı.Wendynin onu tatlı bulduğunu düşünerek kızın yüzünü göre bilecek şekilde gerilemişti.Kızın eli hala Yoonginin belini kavrarken Yoongi yüzündeki şaşkın bakışlarla ona bakmıştı.Ama içten -içe utanmıştı da.İçkinin etkisiyle kızaran yanakları daha da kızarmıştı.Hemen kızdan ayrıldığında Wendy anlamaz bakışlarla Yoongiyi süzdü.Yoongi kafasını kaldırıp kıza bakmaya cesaret edemedi.O kadar laf saydı Wendy.Ama sadece tek cümlesiyle kendinden uzaklaştıra bildi.Her ne kadar kız kendisi anlamasa da.
Yoongi masaya oturduğunda midesinde oluşan şeylere anlam veremiyordu.Sanki...Sanki kelebeklenme hissiydi.
Kız kendisine de kahve hazırlamış masaya geçmişti.Yoongininkini önüne koyduğunda ona bakmadığını fark etti.Her ne kadar bu durumu garipsese de işine geliyordu.Bu yüzden hiç bir şey sormayacaktı.Sessizliğin tadını çıkarıcaktı.
İkisi de kahvelerini içerken kız Yoongiyi izliyordu.Neden bir an da geri çekildiğini düşünüyordu.Tabi bu onun işine gelmişti.Ama Yoongi ona bulaştığı zamanlarda nasıl uzaklaştırması gerektiğini bilmeliydi öyle değil mi?

Yoongi kızın onu izlediğinin farkındaydı.Ama gözünü kaldırıp bakmadı.Kahvesini hemen bitirip ayağa kalktı.Başı döndüğü için masaya tutundu.Wendy hemen ayaklanıp yanına geçti.

W:Odana mı gidiyorsun?

Y:Hmm.

Kız elini beline sardı ,Yoonginin sağ kolunu omuzuna attı.Şaşırmıştı ama aynı zamanda erimişti kızın bu merhameti karşısında.
Wendyi rahatsız etse bile kız ona onun gibi cevap vermemiş,geçiştirmeye çalışmıştı.

Kafasını çevirdiğinde dudakları arasındakı mesafe oldukça yakındı.Yoonginin gözleri kızın dudağına kayarken kız kafasını çevirdi.Aklından geçenleri biliyordu ve böyle bir şeyin olmasına izin vermeyecekti.

W:Bana yaslana bilirsin.Sıkıca tutucam.

Yoongi hala kızı izlerken sessizce kafasını salladı.
Odasına sorunsuz şekilde gelmiş yatağına yatmasına yardım etmişti.Üstünü örtecekken Wendynin elini nazikce tuttu.

Y:Sıcak.Gerek yok buna.

Kız kafasını sallayıp battaniyeyi kenara koydu.Yoonginin ateşi olduğundan şüphelendi.
Yatağın ucuna otururken konuştu.

W:Ateşine baka bilir miyim?

Yoongi gülümsedi.

Y:Bana dokunmak için izin almana gerek yok.

W:Kahve ayıltmadı mı seni?

Yoongi kıkırdadı.

Y:Hayır.O anlamda demedim.Yani ateşimi ölçüceksen ölç.Ama diğer anlama gelicek olursak onun için de aynı şey geçerli.

Dudağına küçük gülümseme belirdi.
Y:Bana dokunmak için izin almana gerek yok.İstediyini yapa bilirsin.

Bir süre gözlerine baktı.Yoongi gözlerini kaçırmadan ona bakıyordu.
Kız yavaşça kafasını salladı.
Elini alnına koyduğunda Yoongi gözlerini kapattı.Dudağındakı küçük gülümseme kızın dokunuşunun ona iyi hiss ettirdiğinin belirtisiydi.Bir kaç saniye sonra elini çekti.

W:İyisin.Dinlen sen.

Kız kalktığında Yoongi hemen bileğini kavradı.Yumuşak ses tonu ve yanaklarındakı pembelikle çok tatlı görünüyordu.

Y:Sana sarılıp uyumak istiyorum...

Kız yavaşça kafasını sağa sola salladı hayıflanır gibi.
W:Bunun sonu hiç iyi yere gitmiyor biliyorsun değil mi?

Y:Ne gibi?

W:Boş ver.Bir az dinlenmen gerek.1 buçuk saatten az kaldı çıkmamıza.

Elini kurtardığında Yoongi kızın çıkışını izledi.Hiç bir şey düşünmeden gözlerini kapattı.

Wendy odasına girdiği gibi çantasını hazırladı.Arazinin iyice giriş çıkışını gözleriyle görmeleri gerekiyordu.Malların nakliyet saatini ve Wendylerin rahatlıkla içeri girmeleri için çoktan bir kaç kişi sızdırılmıştı içlerine.Bu yüzden pek sorun olmayacaktı.Sadece içeri girip çıkıcaktılar.Ama ihtiyatı elden veremezdiler.Çok dikkatli olmaları gerekiyordu.

Çantasını hazırladıktan sonra yatağın bir kenarına koydu.Kendisi de yatağa oturup ayakları bir az aralı şekilde oturdu.Telefon elinde Jimini arayıp aramamak arasında kalmıştı.Sesini duymak istiyordu sadece.Kendisi için motivasyon olur diye düşündü.Ama sonra çok sıkmaması gerektiğini hatırladı.Jiminle bir kaç saat önce birlikte olmuştular zaten.Çok kasmaya gerek yok diye düşünerekten telefonu çekmecenin üstüne koydu.

2 gün sonra/Pazar-Görev gecesi-saat 00:23.

Her şeyi hall etmiş arazideki büyük deponun etrafını sarmıştılar.Wendy ve Yoongi'yle beraber 12 kişilik takımdılar.Profosyonel oldukları için az sayıda adamın olması sorun çıkarmayacaktı.Tek sorun Yoongiydi Wendy için.Onun için endişeliydi.Göreviyle birlikte ona da dikkat etmek zorundaydı.
Team'i 2 gruba ayırmıştı.A ve B grubu.Yoongiyi kendine almıştı ama.Diğer adamları yavaşlatmasını istemiyordu.Onunla kendisi ilgilenecekti.

Oldukları
binanın çatı katında görünmeyecek şekilde adamları hedef almıştılar.

Y:Wendy madem burdan hedef alıcaktık neden 4 gün bana eziyet ettin?

Yoonginin yakınarak çıkan sesini duysa bile gözünü hedeften ayırmadı.Bir gözünü kısmış lensten hedefi gözetlerken yüzündeki ciddi ifadeyi saklıyordu.Yoongi onu izlemekten kendini alamıyordu.

W:Son anda plan değişikliği oldu.

Yoongi sıkkınca nefes aldı.

Y:Ne zaman operasyona başlıycaz ?

W:Doğru zamanı bekliyoruz.Sabırlı ol.

Kız Yoonginin ona olan bakışlarının farkındaydı.Bir süre sessizlikten sonra ona bakmadan konuştu.

W:Hedef ben değilim Yoongi.

Dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

Y:Benim hedefim sensin.Ve ben geç-tez hedeflerime ulaşırım.

Kız dediklerini duymamış gibi davrandı.Yoongi ondan karşılık bekliyordu aslında.İnatlaşıcağını düşünmüştü.Ama Wendy sessizliğe büründüğünde o da artık konuşmaması gerektiğini ve hedefe odaklanmalı olduğunu anlamıştı.

Baktıklarında ön tarafta 6 kişi vardı.Yoongiyle Wendy ön tarafı hall edecekken grup A arka taraftan depoya girecekti.Ve grup B içeri girenlerin arkasını kolluycaktı.Narkotik nakliyatının başındakı adamın içerde olduğu bilgisi verilmişti.Ondan başka içerde 10 kişi vardı.Ve onlardan 4ü Lucas beyin adamlarından depoya sızanlardı.Bu 4 kişiden ikisi arka kapıdan grup A-nın girmesine izin vericekti.

Kız kulağındakı küçük kulaklıkla grup A-ya sesi duyulacak şekilde konuştu.

W:A takımı.Öndekileri şimdi hall ediyorum.Emrimle birlikte içeri giriceksiniz.

A:Anlaşıldı.

Wendy deponun yan tarafına geçen iki adama anındaca sıktı.Susturucu kullanıldığı için hiç bir şey duyulmuyordu.Yoongi öndeki 2 adama Wendynin emrini beklemeden sıktığında kız öfkelenmişti.Ama durumu profosyonelce çözmesi gerektiğiniden diğerleri ne olduğunu anlamadan dördünün de kafasına sıktı.
Kulağındakı küçük cihazdan emir verdi.

W:Bundan sonrası sizde.Bizim adamlarımızdan başka içerde bir kişi bile canlı kalmıycak.Sonra depoyu iyice inceleyin.Bomba ve ya başka tehditedici durumlar karşısında ne yapacağınızı biliyorsunuz.

A:Anlaşıldı.

W:Takım A içeri.B arkasını kolla.

A;B:Anlaşıldı.

Adamların içeri girdiğinden emin olduktan sonra silahını öfkeyle fırlattı.

W:Ne yaptığını sanıyorsun sen!

Yoongi kızın ani çıkışına anlam veremedi.Ayağa kalkmış kaşları çatık konuştu.

Y:Sorun ne?Her şey plana uygun gidiyor işte.

W:Emirimi beklemeden nasıl ateş edersin!Görevde olduğunun farkında mısın?!

Y:Her şey yolunda.Senin derdin ne?

W:Ben hemen hall ettiğim için yolunda!
Ya ben ateş etmeden yerimizi tespit etselerdi?!

Yoongi kendi hatasının farkındaydı ama kızın bu denli sinirlenmesine anlam veremiyordu.
Yinde sakinleştirmek için yaklaşıp ellerini tuttu.

Y:Genelde emirleri veren ben olurum.O yüzden fark etmeden yaptım-

Kız ellerini hızla çekti.Gözlerini kısmış sertçe konuşmuştu.

W:Benim yanımdaysan ben ne emr edersem onun olduğunu sakın unutma.

Ay ışığının vuran yansımasından mümkün oldukça göre biliyordular işte
bir-birlerini.Kızın egolu davranışı Yoongiyi çileden çıkarıyordu.

Y:Niye emirlerine uymak zorundaymışım?

Sesindeki sakinlikle konuşurken içinde Wendye karşı öfke patlaması yaşıyordu.

W:Çünki benimlesin.

Y:İyi.Seninle olmam o zaman.

Göz devirip arkasını döndü.Ona ait eşyalarını yerden alırken kız kaşları çatık ne yaptığını izliyordu.Yoongi elindeki çantasıyla kapıyı araladı.Wendy Yoonginin durumu umursamadan haraket edişine şaşırmıştı.Sonra boş verip görevine döndü.Kulaklık adamlara ulaştı.

W:Her şey yolunda mı?

A:Evet,efendim.İçeriyi de kontrol ettik.Ters durum yok.

W:Güzel.Patronun adamları ne kadar mesafeden bizi bekliyorlar?

A:Arada mesafe çok az.Araca yola çıkmasını söyleyeyim mi?

W:Evet.Destek gelene kadar ordan ayrılmayın.Ayrıca çok dikkatli olun.

A:Emr edersiniz efendim.

W:Benim burdakı işim bitdi öyleyse.Size iyi şanslar.

A:Sağ olun efendim.

Kız sırt çantasını alıp eski binadan çıktı.
Ama bir ses duymuştu.Cam kırıklarına basan biri vardı.Gizlice ve görünmeyecek şekilde ara yola girdiğinde Yoonginin takip edildiğini gördü.Elini Yoonginin ağzına kapatırken karnından tutup kendine çekti.Yoongi tam bağıracakken kız ensesine yakın olan dudaklarını araladı.

W:Şşt.Sakinleş benim.

Yoonginin gözleri şokla açılmıştı.Aniden kızın onu neden çektiğini anlamamıştı.Ayrıca neden bu kadar yakın.Kızın nefesini ensesinde hiss ediyordu.

W:Takip ediliyorsun.Yanımdan ayrılma.

Yoongi usulca kafasını salladığında kız ağzına tuttuğu elini çekti.Yoonginin nefes alış verişleri artmıştı.Yutkunamıyordu bile.

Kız tamamen Yoongiden uzaklaşmış adama bakmıştı.Onu takip eden adama elinde silah, labirenti andıran bu arazide Yoongiyi arıyordu.Kız adam onu görmeden hedef almış göğsüne sıkmıştı.
Yoongi olanları hayretle izliyordu.Kız etrafa dikkatle bakıp elindeki silahla birlikte adım atacakken kızı durdurdu.Endişesi sesinden belliydi.

Y:Gitme Wendy.Tuzak ola bilir.

Yavaşça bileğini çekti.

W:Burdan ayrılma.Ve tetikte ol.

Tekrar elini tutmak isterken ayrıldı olduğu yerden.Etrafı kolaçan ederek yerdeki cesede ulaştığında Yoongi gözünü bir an olsun kızdan ayırmadı.Heyecanlıydı ve içinde anlamlandıramadığı vicdan azabı çekiyordu şu an.Kız yanından ayrılmaması gerektiğini söylediğinde onu dinlemeliydi.Yoksa şimdi tehlikeyle burun buruna gelmezdi.

Kız yerdeki cansız bedene yaklaştığında elindeki silahtan kendi adamlarından biri olduğunu anlamıştı.Kaşları çatılırken tekrar gözlerini etrafta dolandırdı.Başkası var mı diye bakınıyordu.Görünürde kimse yoktu.Omuzunun arka kısmında Lucas beyin adamları olduğunu bildiren dövmesi var mı diye baktığında vardı. İçinden bir siktir çektiğinde işleri batırdığını anlamıştı.

W:Siktir!

Yoongi endişeyle kızın ne yaptığını izliyordu. Wendy zor durumdaydı.Adamlardan birini sırf şüphelendiği için öldürdüyü bilinseydi başı belaya girerdi.Cebinden bıçağı çıkarıp cansız bedenin dövmeli olan yerine bastırdı.Lucasın adamlarından biri olduğunu kimse bilmemeliydi.Kan tüm yüzüne vururken Yoongi dehşetle kızı izliyordu.Wendy dövmenin olduğu yeri öyle bir kazımıştı ki belli değildi.
Ardından yüzüne de bıçakla çizikler attığında Yoongi daha fazla dayanamamış koşarak gidip kızı durdurmuştu.Wendynin ağladığını gördüğünde hiç bir şey söylemeden belinden tutup kalkmasına yardım etti.
Kızın tüm yüzü kan içindeydi.Elleri de öyle.Üstündekilere kan sıçramıştı.

Y:Kendine gel.Hall edicez.

Kızın ağlaması Yoongiyi daha da endişelendirmiş ve işlerin ters gittiğini anlamıştı.

Cesedin ayaklarından tutmuş kıza başa geçmesini işare etmişti.Wendy adamın kollarından tuttuğu.

Y:Arkadakı binanın bodrum katına atıcaz.

Hala ağlarken hızla kafasını salladı.Cesedi zorlukla arka binaya taşımış bodrum kata getirmiştiler.
Yoongi hemen oradan çıkacakken Wendynin haraket etmediğini gördü.
Hızla kızın kolundan kavrayıp dışarı çıkardı.Omuzlarından bir az sarsıp dikkatini ona vermesini sağladı.

Y:Kendine gel Wendy.Ne olduysa oldu.Şimdi gitme zamanı.

Ağlamaya devam etse de kendini toparlamıştı.Yoongi kızın elinden tutup arabaya doğru götürdü.Wendy sürücü koltuğunun kapısını açarken Yoongi onu durdurdu.

Y:Ben kullanırım.Dinlen sen-

W:Yolcu koltuğuna geç.

Başka bir şey söylemesine izin vermeden direksiyona geçti.Kızın gözlerinden yaş gelirken kemerini bağladı.Yoongi de arabaya bindiğinde anahtarı çevirip çalıştırdı.Gaza basıp hızla sürerken Yoongi konuştu.

Y:Bana gidelim.

W:Saçmalama.

Y:Böyle eve gidip Jimini korkutmak istemezsin değil mi?

Wendynin ağzından hıçkırık kaçarken direksiyonu yumrukladı.

W:Lanet olsun!Lanet olsuunn!

Yoongi elini kavrayarak kızı sakinleştirmeğe çalışıyordu.Ama nafile.

Y:Sakinleş,sakinleş.Hiç bir sorun olmayacak.

Direksiyona vurmayı durdurmuştu bir eli Yoonginin elindeyken.El ele tutuştuklarını fark ettiğinde kız elini çekti.

W:Evinin adresini tarif et.

Bir süre sonra Yoonginin evine varmıştılar.Yoongi arabadan inip evin anahtarını sırt çantasının cebinden çıkardı.Kız bir kaç saniye sonra inip arka koltuktan sırt çantasını eline aldı.
Ruhsuzca kapıya doğru yürürken Yoongi evin kapısını açık bırakıp kızın çantasını almak için yanına gitdi.

Y:Yardım edeyim.

Çantasını gözleriyle gösterirken kız hiç bir şey söylemeden eline verdi.Yoonginin gelmesini beklemeden içeri girmişti bile.Kız koridora vardığında bekledi çünki banyonun nerde olduğunu bilmiyordu. Yoongi önünden geçti.

Y:Sen yatak odamdakı banyoyu kullan.Gel göstereyim.

Hiç bir şey söylemeden onu takip etti.Odayı loş ışıklar aydınlatıyordu.Kız dev yatak odasına göz gezdirdiğinde kahve tonlarında dizayn edildiğini gördü.Büyük yatak, gardrop, aynanın üstündeki parfümler; her birinin ayrı havası vardı.

Yoongi banyo kapısına ilerlemiş kapıyı açmıştı.

Y:Banyo burası.İstediklerini kullana bilirsin.Üstündekileri çıkarıp makineye at.

Kızın çantasını banyo kapısına yakın yere bıraktı

W:Teşekkürler.

Bitkin sesi duyulduğunda Yoongi rica ederim anlamında kafasını sallayıp çıktı.

Kız duşa girdikten 40 dakika filan sonra çıktı.Üstünü değiştirmiş kanlı giysilerini
makineye atmıştı.Boynuna astığı havluyla saçını kurutmak istiyordu ama gücü tükenmişti resmen.Kendi adamlarından birini öldürmesiyle ruhu uçup gitmişti sanki.Yere çöktü.Sırtını yatağa yaslarken bacağının birini kırdı.Elinin birini dizinin üstüne atmış kafasını geri yatağa yaslamıştı.

O adamın sevgilisi ya da eşi, annesi, varsa çocukları ölümünü bildikten sonra nasıl olur diye düşünemedi.Belki ölümünden bile haberleri olmayacaktı.Cenazesi bile düzenlenemeyecekti Wendynin hatası yüzünden...

Yoongi duşunu almış hatta yemek de hazırlamıştı.Odaya kızı yemek masasına çağırmak için girdiğinde kızın yatağa yaslanmış ağladığını gördü.Wendy Yoonginin ona yaklaşmakta olan ayak seslerini duysa bile gözünü açıp bakmadı.Sessizce göz yaşı dökmeye devam ediyordu.
Karşısında oturdu.Elinin tersiyle kızın ıslak yanağını sildi.Hala gözünü açmaya niyetli değildi.

Y:Yemek hazırladım.Hadi masaya geçelim.

Sonunda gözünü açmaya karar verdiğinde Yoongi kırmızı gözlerle karşılaştı.

W:İçkin var mı?

Kızın sesi bitkindi resmen.Yoongi şu an onu nasıl toparlamalı olduğunu bilmiyordu.

Y:Yemek yemeden içemezsin Wendy.

W:İştahım yok.Sadece içmek istiyorum.

Y:Masaya geçelim.Sonra söz veriyorum içmene izin vericem.

Yoongi kızın öne gelen saçlarını yavaşça kulağının arkasına itti.Tamam anlamında kafasını salladığında Yoongi ayağa kalktı.Elini uzattı kızın tutması için.Elini tutup ayaklandığında elini bırakmadan Yoonginin onu salona yönlendirmesine izin verdi.
Masa güzel görünüyordu.Yoongi oturduktan sonra o da oturdu.
Wendynin sesi duyuldu.

W:Yemek pişire bileceğini düşünmemiştim.

Y:Yalnız yaşıyorum.Öğrenmem gerekiyordu.

W:Bir hizmetli ala bilirdin yanına.Varlıklı aileden geliyorsun.Senin için zor olmaz.

Yoongi kıza servis yaparken konuştu.

Y:Evime birilerinin girip çıkmasından hoşlanmam.O yüzden her işimi kendi başıma hall ederim.

Wendy anladığını belirten mırıltılar çıkardı.Yoongi kendisi için de tabağını doldurduğunda yemeye başladılar.
Gözleri kızın üstündeydi.Yemeyini beyenip beyenmediyi merak ediyordu.
Yüzünde hiç bir ifade olmadığı için anlayamıyordu.Bu yüzden dayanamayıp sordu.

Y:Nasıl?Yiyile bilecek gibi mi?

W:Güzel.Ellerine sağlık.

Y:Afiyet olsun.

Kız bir kaç lokma daha aldıktan sonra çatalı bıraktı.

Y:Güzel değilse başka bir şey hazırlarım-

Wendy kafasını sağa sola salladı.

W:Güzel.Sadece iştahım yok.

Y:Hemen mi içmek istiyorsun?

W:Hayır.Şimdi değil.Yemeyini ye sonra getirirsin.

Y:Bana eşlik eder misin?

W:Ama gerçekten iştahım yok-

Y:Sabahtan beri hiç bir şey yemedin Wendy...

Yoonginin sesinden ve gözlerinden onun için endişelendiği açıkça belliydi.Kız pes etmiş olucak ki derin nefes alıp kafasını salladı.

W:Çok az yiyicem.

Y:Peki.

Yoongi yemeyini neredeyse bitiriyorken kız çatalla tabakla oynuyordu.Yoongi gülümsedi.

Y:Yiyeceğin konusunda bana yalan söyledin.

W:İştahım olmadığını söylemiştim.
Şimdi içki ala bilir miyim?

Kafasını sallayıp mutfağa gitti.
2 kadeh ve şarap alıp geldiğinde kızın çoktan kanapeye geçtiğini gördü.
Bacaklarını aralamış kafasını geri atmıştı.Açıkta kalan boynu ve köprücük kemikleriyle inanılmaz görünüyordu.
Yutkunup yavaş adımlarla yanına oturduğunda elindekileri sehpaya bıraktı.Kızın kadehine şarap içki doldurduktan sonra kendisine de aynısını yaptı.

Wendy yerinde dikleşip kadehi kafasına diktiğinde Yoongi daha da endişelenmişti.

Y:Yavaş iç Wendy.

Kız umursamadan kendisine bir kadeh daha doldurdu.Ona bakmadan konuştu.

W:Sana evimdeki en mükemmel şarap şişesini hediye edeceğim.Merak etme-

Yoongi kıkırdadı.

Y:Hayır.Senin için söylüyorum.İstediğin kadar içe bilirsin yoksa.

Kadehi tekrar kafasına dikip bir kadeh daha doldurdu.Böyle devam ederken tamamen sarhoş olmuştu.Yoongi ayıktı ama.3 kadehten bir şey olmazdı ona.

Wendy kafasını geri atmış gözlerini kapamıştı.Yoongi elindeki kadehi sehpaya bıraktı.Kıza yaklaşıp kafasını kızın omuzuna koydu.Yavaşça kolunu önden kızın karnına sardı.
Wendy Yoonginin yakınlığının farkındaydı.Ama hiç bir şey söylemeden elini Yoonginin omuzuna sardığında Yoonginin dudağında küçük gülümseme belirdi.Sonra sorucağı şey aklına geldi.

Y:Wendy...

W:Hmm?

Y:O adama ateş ettikten sonra neden sırtında yara açtın?Delirmiş gibiydin Wendy...

Wendy gözleri kapalıyken yutkundu.Bu konunun üstüne gelmek istemiyordu aslında.Yine de cevaplayacaktı.

W:Patronun adamlarının sırtında Lucasın adamı olduğunu gösteren dövme olur.Ona ateş ettiğim bilinseydi başım derde girerdi.Bu yüzden dövmeyi tanınmaz hale getirmem gerekiyordu.

Kızın yanağına bir kaç damla düştü.Sessizce göz yaşları boşalırken Yoonginin bundan haberi yoktu.

Y:Keşke hemen ateş etmeseydin...En azından ne yapmak istediğini anlamış olurduk-

Kafasını kaldırıp kıza baktığında ağladığını gördü.Yavaşça yanaklarındakı nemi silerken bu gün kızı ilk defa ağlayan ve bu kadar çok ağladığını gördüğünü düşündü.Yumuşak ses tonuyla konuştu.

Y:Hala niye ağlıyorsun..?Hiç kimsenin haberi olmayacak.Lütfen ağlama...

Kız gözlerini açmış ona bakmıştı.

W:Onu bilerek öldürmedim.Sana zarar vereceğini sandım.

Yoongi ilk defa bu kadar değerli hiss etmişti.Yoonginin gözleri buğlanırken kız kafasını yavaşça sağa sola sallayıp kısık sesle konuştu.

W:Her hangi riski göze alamazdım...Benim yanımdaysan seni korumam gerekirdi.

Wendynin yanındakı her kesi koruma isteği kardeşi Jacksonun ölümünden sonra olmuştu.Etrafındakı her kesi kötülüklerden korumak istiyordu.Kardeşini koruyamadı bari yanındakıları hayatta tutmak istiyordu.
Bu yüzden yanındakıları korumak Wendynin hayat felsefesine ve prensibine çevrilmişti.

Gözlerini bir an bir-birlerinden ayırmadılar.Wendy karşısındakı adamın sorun çıkmadan sağ -salim dönmesini sağlayacaktı.Ve öyle de oldu.Ama kendi prensibi için başkasını kurban vermişti.Hem de patronunun adamlarından.Ve şu an çok büyük vicdan azabı çekiyordu.Yoongiyi koruduğu için değil,sadece yanlış kişiyi öldürdüğü için.

Yoongi kızın dudaklarına yaklaştı.Sesi titrerken konuştu.

Y:Öpe bilir miyim?

Kız kafasını çevirdi;bu istemediğini ifade ediyordu.Yoongi yavaşça geri çekildi.

W:Bir daha benimle göreve çıkmıycaksın.Bu konuda patronla konuşucam.

Yoongi anındaca kızın elini elleri arasına alırken tedirgince konuştu.
Y:Hayır .Lütfen Wendy.Seninle zaman geçirmeyi seviyorum-

Kız elini hızla çekip sinirle bağırdı.
W:Sikeyim zaman geçirmeyi!Senin yüzünden kendi adamımızı öldürdüm lan!

Öfkeyle ayaklandığında sarhoşluğun etkisiyle başı döndü.Hemen toparlayıp adım atacakken Yoongi ayaklanıp arkadan kızın beline sarıldı.Kafasını omuzuna yaslarken içindeki karanlığı anlamıyordu.Öyle ki uzun zamandır kimse için bu kadar kötü hiss etmemişti.Bu yüzden uzun aradan sonra böyle hiss etmesi onun için bile garipti.
Sesinden yalvardığı anlaşılırdı.

Y:Özür dilerim.Çok özür dilerim Wendy.Yemin ederim bir daha olmuycak.

Kız ağlıyordu.Öldürmemesi gereken birini öldürmüştü ve vicdan azabından kıvranıyordu resmen.
Titrek sesiyle konuştu.

W:Sana yanımdan ayrılma demiştim...Benimle inatlaşmasan olmaz mıydı?Sadece seni korumak istedim.

Yoongi artık hıçkırarak ağlıyordu.

Y:Koru o zaman Wendy...Beni her kesten koru.

W:Seni korumaya çalışırken vicdan azabı çekeceğim duruma düşeceğimi bilseydim yapmazdım Yoongi.

Yoongi kafasını kaldırmış gözleri irileşmişti duyduklarını anladıkca.Kızın karşısına geçip ellerini tuttu ağlarken.

Y:Böyle söyleme,böyle söyleme.Yine de beni korurdun değil mi?

Gözlerinde bir umut kıza bakarken kızın duygusuz bakışlarıyla karşılaştı.

Y:Öyle bakma...Yine de beni koruyucağını ikimiz de biliyoruz.Yanındaysam beni koruyucağını söylemişti Lucas amca.Korudun işte.Sorun ne-

Kız öfkeyle ellerini çekti.

W:Senin şımarıklığın yüzünden biri öldü!Yanımdayken beni dinlemek zorunda olduğunu söylemedim mi?!Neden öylece binayı terk ettin?!Senin için ne kadar endişelendiğimin farkında mısın!

Yoonginin ağlaması artarken ilk defa bu kadar suçlu hiss etmişti birinin karşısında.Küçük çocuk gibi gözlerini yere dikmiş ağlıyordu.

Kız daha fazla laf sarf etmeyerek yanından ötüp geçecekken Yoongi onu durdurdu.Anındaca boynuna sarıldı.

Y:Gitme, gitme Wendy!

Kız Yonginin kollarından tutarak uzaklaştırmaya çalışıyordu.Ama nafile.Kıpırdamadı bile.

W:Bırak!Gitmem gerek.

Yoongi hayır anlamında kafasını sallarken konuştu.

Y:Arabanın koltuklarına kan bulaşmış olmalı.Şu an gidersen tutuklana bilirsin.

W:Bırak.Bana ne olucağı umurumda değil.

Kız duygusuz ifade ve ses tonuyla söylemişti bunu.
Yoongi hıçkırarak ağladığında sesini yükseltti bir miktar.

Y:Benim umrumda!Hiç bir yere gidemezsin!Bırakmam.

Wendy yavaş yavaş güçsüz düşüyordu.Gözlerinden tekrar damlalar akarken sakince konuştu.

W:En azından arabamı yıkamam için izin ver.

Y:Ben yıkıycam hemen.Ama sen gidip uyumalısın.

W:İstemiyorum-

Y:Gidip uyumazsan sana sarılmayı bırakmıycam.

W:Tamam...

Yoongi geri çekilip kıza baktı
Kız düşündükce göz yaşlarına engel olamıyor, öylece yanaklarına düşmesine izin veriyordu.

Yoongi yanağını nazikce silerken titrek sesiyle konuştu.

Y:B-beni koruduğun için minnettarım Wendy.Çok güzelmiş biliyor musun..?Önemsenmek çok güzelmiş.

Dudağına acı gülümseme yerleşirken devam etti.

Y:Daha dün sevmekten korkarken bu gün senin tarafından sevilenlerin ne kadar şanslı olduklarını düşünüyorum...O şanslı kişiler arasına beni de alır mısın?

Kız duyduklarından bir az şaşırmıştı.Ama yüzünde buna dair hiç bir ifade yoktu.

W:Yanlış anlamıycaksan ve ileriyi düşünmiyceksen alırım.

Yoongi yavaşça kızın boynuna sarılırken Wendy beline sarıldı.Gözlerini kapamış dudağındakı küçük gülümsemeyle aklından geçenlerin dudağına dökülmesine izin verdi.

Y:Kolların arasında olmak bile çok özel hiss ettiriyor...Sarılman farklı Wendy.Sanki beni gerçekten seviyormuşsun gibi sarıp sarmalıyorsun.Hayatına aldığın her kese böyle davranıyor olmalısın.Bana özel olduğunu düşünsem büyük hata yapmış olurum değil mi?

W:Evet.Hiç bir zaman o hatalara düşme.Heleki karşındakı bensem.Sadece hayatıma aldıysam seni zamanla önemseyeceğimi bil yeter.

Y:Bunu bilmek bile çok güzel.

Bir az daha sarıldıktan sonra geri çekildi.Küçük gülümsemeyle konuştu.

Y:Hadi git uyu.Arabayı ben hall edicem.

Kız kafasını sallayıp odaya geçti.Yatağa uzanırken kendine gelmeli olduğunu hatırlatıyordu.Hiç kimseye çaktırmamalıydı.Yoksa işi biterdi.
Gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı.

Diğer taraftan Yoongi arabaya bakıyordu.Düşündüğü gibi koltuklara pek fazla kan bulaşmamıştı.Direksiyonda ve emniyet kemerinde vardı biraz.

Bir buçuk saat sonra sonunda kan olan yerleri yıkamayı bitirmişti.Odasına girdiğinde kızın giysileriyle birlikte yatağa girdiğini görmüştü.Çoktan uyumuştu.Yoongi banyoya girip elini yüzünü yıkadı.Banyodan çıktıktan sonra aynanın önündeki parfümlerden birini alıp sıktı.Gardroptan pijamasını alıp giydi.Kız uyuduğu için odadan çıkma zahmetine girmedi.Ordaca üstünü değiştirip yatağa girdi.Wendy yan tarafa uzanmış kolunun birini uzatmıştı.Yoongi yaklaşıp başını kızın koluna koydu.Sağ elini yavaşça kızın göğsüyle omuzu arası bir yere yasladı.
Bir az daha yaklaşıp kızın dudağına tüy kadar hafif öpücük kondurdu.Geri çekilirken dudağındakı küçük gülümsemeye engel olamadı.Şu an rahat ve huzurlu hiss ediyordu.Wendynin kolları arasındayken
çok huzurlu hiss ettiğinin farkına varmıştı.Kız uyku mahmuru elini Yoonginin beline koyup kendine çekti.Yoonginin yüreği ağzında atıyordu şu an.Kıza bakıp uyanık olup olmadığını anlamaya çalıştı.Ama uyuyor gibi görünüyordu.Uyuyordu da zaten.Wendy bu alışkanlığı Jimimle sevgili olduktan sonra edinmişti.Bilinçaltı yanındakının sevgilisi olduğunu sandığı için öyle davranşta bulunmuştu.

Yoongi gerçekten heyecandan ölmek üzereydi.Kıza yasladığı eli titriyordu resmen.Gülümsemesine engel olamayarak kıza sokulduğunda Wendynin belindeki eli daha da sıkılaşmıştı.Huzurla gözlerini kapattı.

...

Telefonun sesiyle uyandı kız.Yorgunlukla gözlerini açarken Yoongi hafif kıpırdadı..Wendy bir-birilerine sarıldığını fark ettiğinde kaşları çatıldı.Ama telefonun daha fazla sese sebep olup Yoongiyi uyandırmasını istemezdi.Yastığının altındakı telefonu alıp baktığında arayanın Jimin olduğunu gördü.Gözü saate kaydığında 10:20di.Şu an ona cevap veremezdi hatta mümkünse kız toparlanana kadar onunla görüşmek istemiyordu.Çünki hiss ederdi Jimin.Anlardı sevgilisinin can sıkıntısını.Bu yüzden Wendy telefonu sessize alıp tekrar yastığının altına koydu.

Yoongi tamamen olmasa da bir az ayılmış gibiydi.Fakat gözlerini açmak için kendinde güç bulamıyordu.Bir tür uyumuş numarası yaptığı sayılırdı yani.

Şu an Yoongiye sarılmaması gerekiyordu.Ama o başını koluna koymuş haraket etmesini engelliyordu.Elini göğsüyle omuzu arası bir yere yaslamıştı.Ve dahası kızın eli Yoonginin belindeydi.

Elini belinden çektiği anda Yoongi gözleri kapalıyken uykulu ses tonuyla konuştu.

Y:Sadece elinin belimde olmasıyla Jimini aldatmış olmuyorsun.Rahatla bir az.

Gözlerini açıp kıza baktığında Wendy gözlerini kaçırdı.

W:Şu an burada olmam bile yanlış...

Yoongi nazikce kızın çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladı.

Y:Bundan da vicdan azabı çekersin şimdi sen.Bir az rahatla Wendy.Bu kadar kendini kasmaya gerek yok.

Wendynin kaşları çatıldı merakla.

W:Sevgilin başkasının evinde olsa üstelik sarılıp uyusa gerçekten aynı tepkiyi mi verirsin?

Y:Aşk saçmalığına inanmadığımı söylemiştim.Ama inansaydım ve sevgilim senin gibi aldatmamaya takıntılıysa evet.

Gözlerini bir birinden ayırmadıklarında Wendy Yoonginin aklından neler geçtiğini merak ediyordu.
Bir kaç saniyelik sessizlikten sonra Yoongi sesinden belli olan merakla konuştu.

Y:Peki sen..?Yani Jimini böyle görsen ne yapardın?

Kız hiç tereddüt etmeden cevapladı.

W:Ayrılırdım.

Yoongi şaşırmıştı kızın duraksamadan verdiği cevaba.

Y:Çok acımasızsın Wendy.Ayrıca sen sarılıyorsun?O sarılsa ne olucak?

Kız sadece Jiminin başkasına sarılması ifadesini duyduğunda bile içinde kıskançlık ve öfke hiss etti.Sözünü tamamlamasına izin vermeden araya girdi hemen.

W:Aynı şey değil.Jimin sarılırsa o kişiye aşık olmuştur.Yani hayatında başkası olmuş oluyor.Fakat benimkisi sadece cinsellik içerir.Jimininkisi daha kötüsü.O yüzden banden başkasına sarılmasını istemiyorum.

Yoongi yutkunmuş;gözlerini kızın yüzünde gezdirmişti.Çekingen tavır takındı.

Y:Bu şu an benimle sarılmanın cinsellik içerdiği anlamına mı geliyor?

W:Güvende olmak istiyorsun şimdi.Sadece rahatlatmak amacım.

Kıza sokulurken omuzundakı elini okşar haraketlerle gezdirdi.Küçük gözleri bir az irileşmiş-"doe eyes" görünümü ve dudaklarının hafif aralıklı olması masum ve hoş duruyordu.

Y:Beni hoş bulmuyor musun?Aramızda hiç bir çekim hiss etmiyor musun?

W:Yakışıklısın,hoşsun Yoongi,inkar etmiycem. Ama niyetim gerçekten başka bir şey değil.Bu yakınlığımıza izin vermemi başka tür anlama.

Yoongi söylediklerini çok iyi anlamıştı.Aynı zamanda neden etrafındakı her kesin ondan etkilendiğini de.Kendisi dahil.

Y:Sana sarılırken dürüst düşüncelerini duymak garip hiss ettirdi.Ama dediğin gibi davranışların gerçekten güven veriyor Wendy. Sözlerinin aksine.

Yoonginin sona doğru dudakları yukarı kıvrılmıştı.Fakat kız ne dediğini anlamamıştı.

W:Bu da ne demek oluyor?

Yoonginin dudağında küçük gülümseme belirdi.

Y:Bana başımın çaresine bakmamı söylemiştin, korumuycağını.Ama beni korudun Wendy.Çok güzel hem de...

Sonlara doğru sesi kısılmışken gözleri kızın dudağına kaydı.Öpmek istiyordu ve kızla olan bu yakınlığını değerlendirmek istiyordu.Ama Wendyi hemen ürkütmek istemiyordu.Kendisinden uzaklaşmasını istemediği için gözlerini tekrar gözlerine çıkardı.Minnettar aynı zamanda mahçup bakışlarla bakıyordu.

Y:Tekrar teşekkür ederim Wendy...Karşılığını nasıl öderim bilmiyorum.

Elbette biliyordu😒.Kızla yatmak için bu 4 günde oynamadığı oyun kalmadı.Şu an da kurnazlık peşindeydi.Yüzündeki saf ve minnetar ifadeye tezat aklında kızla ilgili binbir fesat düşünceler dönüyordu.Ama sabr edicekti.Wendynin Jiminden ayrılmasını bekliycekti.Ve o zamana kadar kendini iyi biriymiş gibi tanıtmaya zamanı olucaktı.Böylelikle rahatlıkla kızın koynuna giricek ve istediğini alıcaktı.Bu plan çokça zaman talep etse de uyguluycaktı.Çünki o Min Yoongi.Ve istediğini elde edene kadar pes etmezdi.Eninde-sonunda isteğine ulaşırdı.

Wendy onun şu an ki melek görünümüne inanmıştı bile.Küçük gülümsemeyle karşılık verdi.

W:Hiç bir şey yapmana gerek yok.Aramızda sorun çıkmasın yeter.

Y:Hiç bir sorun olmayacak Wendy.

Yoongi kızın onu korumasına gerçekten minnettardı.Bu yüzden hiç kimseye cesetten bahs etmeyecekti.Ama Wendynin onu koruması Yoonginin kızdan pes ettiği anlamına gelmiyordu.Ne olursa olsun istediğini alıcaktı.

Kız kafasını salladı.

W:Güzel.Artık kalka bilir miyim?

Yoongi başını kızın koluna yaslayıp uyuduğu için öyle demişti.Ayrıca kolu uyuşmuştu.

Y:Şansım varken sana daha çok sarılmak istiyorum...

Yoongi içinden geçeni söylediğinde kız bozuntuya vermeden konuştu.

W:Dışarıdayken böyle davranma.Jiminin kulağına gitse üzülür.Onun yanındayken de dikkatli davran.Anladın mı?

Yoongi bir anlık kötü hiss etse de çaktırmadı.Yavaşça kafasını salladı.

Y:Peki...Şimdi mi gidiceksin?

W:Evet.Jimini çok beklettim.Telefonunu da açmadım zaten.Beni merak etmiş olmalı.

Wendy sıkkınca bunu dediğinde Yoongi aklına gelen şeyle dudaklarını araladı.

Y:Arabanın koltukları daha kurumadı.Kurumamıştır yani.Akşama kadar kal işte.

W:Ama daha fazla bekletmek istemiyorum.

Y:En ufak şeyi görmezden gelemeyiz.Biliyorsun değil mi?Daha kurumadan nasıl gidiceksin?

W:Taksiyle gideyim o zaman-

Yoongi kaşlarını çattı.

Y:Taksiyle gitsen demez mi nerde bu araba diye?Akşama kadar kal işte.Seni yemiycem ya.

Son cümlesini göz devirip söylediğinde Wendy kıkırdadı.Dudağının kenarı yukarı doğru kıvrılmıştı.

W:En son benim seni yememi diliyordun?

Y:Hala diliyorum...

Sesinden ve gözlerinden çok belliydi kızı ne kadar arzuladığı.Ama bu planına aykırı olurdu.O yüzden önce hayatında iyice yer edinmesi gerekiyordu.Jiminle ayrıldığı gibi yatağına girmek için kızı psikolojik olarak hazırlıyordu o fark etmeden.

Wendy gözlerini ondan ayırmadan onu izliyordu.Sakince konuştu.

W:Böyle konuşmaya devam edersen hayatıma girdiğin gibi çıkma ihtimalin çok yüksek.

Yoongi güldü. İçinden planının başlamadan bitmesi için neden olan söze.Kızın göğsü ile omuzu arasına yerleştirdiyi elini yavaşça haraket ettirdi.Parmaklarının ucuyla okşarken gözlerinin tekrar kızın gözlerine çıkardı.

Y:Seni rahatsız ediyorsa söylediklerimi ciddiye alma.Fakat aklımdan geçenleri söylememe izin ver.

W:Niye?Sana ne kazandırıyor?

Psikolojik olarak aklında yer edinicekti elbette.

Y:Hiç bir şey.Sadece söylemek istiyorum işte.İzin vereceksin değil mi?

Sondakı umutlu bakışları kızı işkillendirdi.Neden böyle gereksiz bir şey için izin aldığını düşündü.Sonra boş verip kafasını evet anlamında salladı.

W:Evet.Ama hiç kimse duymasın Yoongi.Jiminin rahatsız olmasını istemiyorum.

Yalandan "anlayışla" kafasını salladı sakince.

Y:Onu üzmek istemediğini anlıyorum. Bu yüzden yapmıycam.

Wendy onaylar mırıltılar çıkardı.

W:Ee şimdi kalka bilir miyim?Acıktım.

Wendynin somurtarak söylediği "acıktım"a bir kahkaha patlattı.Kızı hiç böyle görmemişti.Küçük kız çocuğu gibi somurtup acıktığını söyledi.O kadar eyleniyordu ki şu an.Wendy kaşlarını çattı.

W:Acıktım diyorum bana gülüyorsun.Koluma yatmasaydın ben kalkıp hazırlardım.Ama şu an kolum işlekliyini yitirmiş durumda .O yüzden sen hazırlıycaksın.Kalk ayağa.

Yoongi gülmesini durdurmuş kafasını kaldırmıştı sonunda.Ama Wendy gerçekten kolunu kıpırdatıcak durumda değildi.

Y:Hemen hazırlıycam.Masa hazır olana kadar duşa girmek ister misin?

Kız onaylar mırıltılar çıkardı.
Yoongi yataktan kalkmış aynanın önüne geçmişti.Kız yatak başlığına yaslandı.

Saçını taradı.Parfümünü sıkarken kızın ona baktığını aynadan görmüştü.

Y:Bir şeye mi ihtiyacın var?

Evet anlamında salladı kafasını yavaşça.

W:Dün sigaram bitti.Sen de var mı?

Yoongi derin nefes alıp yatağın ucuna oturdu.

Y: Wendy çok sigara içiyorsun.Alkol de öyle...

Sesinden endişesi belliydi.Öyleydi de zaten.Kızla geçirdiği 4 günde ne kadar
kötü alışkanlıklara yatkın olduğunun farkına vardı.Yoongi yapmıyor değildi.Ama dozunda kullanıyordu.Kız gibi ipin ucunu kaçırmamıştı.

Söylediklerini umursamazlıktan geldi.

W:Var mı yok mu?

Y:Şu an yok.Kahvaltıdan sonra gidicem markete.O zaman senin için alırım.

Aslında vardı.Ancak kızın dün gece güçten düştüğünün farkındaydı.Yoongi yüzündendi.Bu sebepten Yoongi en azından kendi içini rahatlatmak için kızın yeyip içmesine dikkat ediyordu yanında olduğu sürece.

W:Peki.

Yataktan kalktı.

W:Duşa gireğim ben o zaman.
Arkasını dönmüş banyoya yol alırken söyledikleriyle durdu.

Y:Yardım etmemi ister misin?

Bu kez gerçekten kötü niyetle söylememişti.Kızın koluna yattığı için incindiğini biliyordu.Yani masumca bir teklifti.İlk defa.

Wendy arkasını döndü kaşları çatılırken.

W:Sana böyle konuşma demedim mi?

Yoongi kendini açıklama ihtiyacı duyarak dudaklarını araladı.

Y:Kolunun acıdığını söylemedin mi?O yüzden soruyorum.Sen de amma fesatsın.

Sona doğru dudağının kenarı hafif yukarı kıvrıldı.

Wendy bunu fark etmişti.

W:Aynen.Çünkü sen de en az benim kadar safsın(!) yaa.

İroniyle karışık laf sokmasına Yoongi güldü.

Y:Ben senin hızına yetişemem Wendy.

W:Hmm belli. 5 dakika çeneni kapalı tutamıyorsun.Ve aklın fikrin hep ibnelikte.

Kahkaha atıyordu bu sefer.Kızın onu hemen çözmüş olmasına bir taraftan hayıflansa da şaka anlayışı aynı olan biriyle konuşmak ona iyi geliyordu.

Y:Seninle şaka anlayışımızın aynı olduğunu barda işletmeciye sürtük muammelesi yaptığın geceden beri biliyordum.

W:Sürtük zaten-göz devirip devam etti-çok sarhoş olduğum gecede adam resmen yatağıma girmek için her yolu denedi.Hatırlamadığımı sanıyordu ama hatırlamıştım.

Yoonginin duyduklarıyla kaşları çatılmıştı ve içinde bir yerlerde anlamlandıramadığı kıskançlık kıvılcımı hiss ediyordu.

Y:Sana senin rızan olmadan bir şey mi yaptı?!

Wendy Yoonginin verdiği tepkiyi garipsemişti.

W:Hayır elbette.Kim bana istemediğim bir şeyi yapmaya cüret ede bilir😏

Wendy tekrar banyoya yol aldığında mırıltısını duymuştu.

Y:Güvende olmana sevindim.

Duymamış gibi davranıp duşa girdi.Yoongi aklındakı düşüncelerle birlikte mutfağa yol aldı.

"Ben de onunla birlikte olmaya çabaladım.Devam edicem de.Ama bu beni onun gözünde sürtük durumuna mı düşürür?Ya da çoktan o duruma düştüm mü?"

Kahvaltı hazırlarken aklındakı düşüncelere engel olamıyordu.
O kadar aklını kurcalamıştı ki şu an içi rahat etmiyordu.Salatalığı doğrarken sinirle bıçağı tahtaya dik olucak şekilde sapladı.Yüzünden umursamaz aynı zamanda öfkeli ifade geçerken iki elini de aralı şekilde tezgaha yasladı.

Y:Siktir et!İstediğim sadece onunla yatmak değil mi?Yatıcam.Beni ne olarak gördüğü sikimde değil!

Bu kez sesli şekilde kendi kendine konuştuğunda bir az ferahlamıştı.Ama tamamen içinin rahat olduğu söylenemezdi.Ayrıca dediğinin aksine bir azcık bile olsa umursamıştı.Ve içinde azacık bile umursama kırıntısının olması moralini düşürmüştü.
Boş verip işine geri döndü.

Kısa sürede kahvaltıyı hazırlamış o sırada kız mutfağa girmişti bile.Beyaz atlet ve siyah paraşüt pantalonu kombinlemişti.Boynundan bir azcık açıkta kalan göğsüne süzülen su damlacıkları Yoonginin baş dönmesine neden olmuştu sanki.İçinden küçük küfür savurup yavaşça kızın karşısına yerleşti.

Wendy masaya oturduğu gibi telefonuyla ilgilendiğinden Yoonginin ona olan susamış bakışlarından haberi yoktu tabi.Başını telefondan kaldırmadan işine devam ettiğinde Yoongi planını aklına getiriyordu.İçten içe kendini ele alması gerektiğine dair uyarılar yapıyordu.Avı tam karşısında oturuyordu ve onu avlamak için doğru zaman gelene kadar ciddi ve ya kızı aşırı rahatsız edecek adımlar atmaktan kendini çekindiricekti.Artık ne kadar mümkünse.
Sadece küçük dokunuşlar ve sarılmalara yer verecek böylelikle bir süre sonra kızın bunları normal karşılamasını sağlıycaktı.Fiziksel olarak kızı hazırlayamasa da aklına nasıl gireceğini ve psikolojik olarak onu nasıl ele geçirmesi gerektiğini çok iyi bilen biriydi Yoongi.İstediği kızla bir gece geçirmek ve zevkin dibine vurmaktı.Sadece bu anı bekliycekti sabırla.

Wendy sonunda gözlerini telefonundan ayırıp ona baktığında Yoongi içindeki tedirginliğin aksine cool davrandı.

Y:Kahvaltını yap Wendy.

W:Sanırım sana bir kahvaltı ve akşam yemeyi borçluyum.

Wendy minnettar ifadeyle bunu söylediğinde Yoongi bu durumu fırsata çevire bilecek yeşil ışık yakmıştı beyninde.Yerinden kalkıp kızın yanındakı sandalyeye geçtiğinde kızın meraklı gözleri Yoonginin üstünde gezindi.
Yoongi kızın nazik ve kibar davranışlardan hoşlandığını çok iyi biliyordu.Dudağında küçük gülümseme boynuna sarılırken Wendy onun ani fakat çok yumuşak olan sarılışına şaşırdı.Yoongi sesinin asta ve yumuşak çıkmasına dikkat ederek konuştu.

Y:Bana hiç bir şey borçlu değilsin Wendy.Asıl benim sana bir can borcum var.İyiliğinin karşılığını nasıl öderim bilmiyorum-

Wendy elini Yoonginin beline sararken lafını böldü.

W:Görevden benimle birlikte sağ dönmen yeterli benim için.

Yoongi duyduklarıyla aklındakı düşünceler tuzla buz olmuştu sanki.Sıcacık hiss etti.Kalbi hızla çarpıyordu şu an.Her ne kadar istediği sadece kızla yatmak olsa da onun Yoongiyi değerli hiss ettiren lafları tamamen başka dünyaydı Yoongi için.

Kızı göre bilecek kadar gerilerken ellerini omuzuna yasladı.Wendynin tek eli hala Yoonginin belini sarmalarken karşısındakı adamın gözlerine masum ifade indiğine şahit olmuştu.

Y:Bedenim deli gibi seni arzularken şimdi de kalbimin senin için atmasını mı hedefliyorsun..?

Yoongi en başta da dediği gibi aşka filan inanmazdı.Ama Wendynin onu değerli hiss ettiren davranışları büyük olanı yumuşatıyordu.

Yoongi o an gerçekten çok çaresiz hiss etmişti.Ve bu gözlerine de yansımıştı.
Dudaklarına yaklaşırken yutkundu.Omuzundakı elinin birini kulağıyla boynu arası bir yere çıkardı usulca.

Y:Beni de diğer aşıkların gibi süründürmek istiyorsun değil mi?Sadece bedenini değil ruhunu da arzulamamı istiyorsun...

Kızın dudağından belli-belirsiz sırıtma geçti.Aralarındakı yakınlıktan etkilenmemişti çünkü artık bir bedene sahipti ve açgözlük edipte başkalarına dokunma fikrinde değildi.Sadece zevk alıyordu şu an ki durumdan.İnsanlar üzerinde etkisi olduğunu biliyordu.Ve izlemekten oldukça keyif alıyordu.

W:Bence buna ihtiyacım yok.

Derin sesiyle konuştuğunda Yoonginin adem elmasının inip kalktığına şahit olmuştu.Şu an öyle bir zevk alıyordu ki olduğu durumdan.İnsanlara hiç bir şey yapmasa bile karşısında kıvranmaları onu deli gibi eğlendiriyordu.
Jiminle Chiang Mai'deki evlerine gittiğinde Jiminin
"Narsist miyiz 'bir az'?" sorusu şu an burda geçmeliydi.Evet , Wendyde eskiden de narsistlik vardı ama zaman geçtikçe daha da artıyordu.Ve bu kızın duygusal zevk tatmini talep etmesini tetikliyordu.

Yoongi gözlerini kapatmış yavaşça burnunu kızın burnuna sürttü.Nefesi ağırlaşırken kısık sesinden yalvardığı belliydi.

Y:Yatalım Wendy...Lütfen...

Yoongi kızın kendi izni olmadan onu öpmek istemiyordu.Çünkü o zaman daha oyununa başlamadan kayb ederdi.Artık ne kadar onun oyunu denirse.Çünkü kız Yoonginin ona oyun oynadığını anlamadan koça çevrilmişti bile.

"İf you are a player , nice to meet you.I am THE COACH."

Wendyi ifade edecek bir cümle varsa o da tamamen bu olurdu.

Wendy Yoonginin belindeki elini yavaşça yukarı aşağı haraket ettirirken Yoongi daha fazla dayanamayarak alnını kızın omuzuna yasladı bir eli hala Wendynin boynunda dinlenirken.Yoongi gözlerini kapatmış, titrek nefes aldı.

Y:B-benimle oynamayı bırak Wendy.

Sanki oyunu başlatan kendisi değilmiş gibi üste çıkmıştı.

W:Ben hiç bir şey yapmadım.

Derin çıkan sesi Yoonginin kulaklarına ulaştığında kızın boynundakı elini yavaşça omuzuna düşürdü.Gözlerini daha sıkı kapatırken omuzunu sıktı.
Wendy Yoonginin durumunun kötüye gittiğini anlıyordu.Belindeki elini çekti.

W:Bence lavaboya gitmelisin.

Yoongi yavaşça kafasını kaldırdığında kız şehvetten kararmış gözleriyle karşılaştı.Ama tepki vermedi.
Yoongi dudağına fısıldadı.

Y:Şu an sana ihtiyacım var Wendy...

Wendy bu sefer etkilendiğini içinde kendisine itiraf etti.Fakat tabii ki bunu belli etmedi.
Yoongi o kadar zor duruma düşmüştü ki bacaklarını bir birine sıkıştırmıştı.Bu kızın dikkatini çekti.

W:Yardım etmiycem.Bu yüzden hala yürüye biliyorken banyoyu kullansan iyi olur.

Yoongi bir kaç saniye kızla bakıştıktan sonra hiç bir şey demeden hızla mutfaktan çıktı.Odasındakı banyoya girdi.Kız kahvaltısına devam etti.

10-15 dakika sonra kahvaltısını bitirmiş salona geçecekken Yoongi girmişti mutfağa.Kıza anlık bakıp masaya oturdu.Kızarmış yanakları kızın dikkatini çekmişti.

W:İyi misin şimdi?

Normal şekilde sormuştu sorusunu.Hiç bir alay ve ya başka bir şey içermiyordu.Yoongi kahvaltısını yaparken kıza bakmadan yavaşça kafasını evet anlamında salladı.

W:Kahvaltı için teşekkürler.

Y:Rica ederim.

Kız Yoongiyi mutfakta bırakıp salona gitti.Elinde telefon kanapeye yerleşti.
2 gündür Jiminle konuşmamıştı ve sesini deli gibi özlemişti.Ama şu an arayamazdı.Çokça soru sorucağını biliyordu.O yüzden ne uydurucağını düşünmeliydi.Yalanını yakalarsa aralarında sorun çıkardı.Ve Wendy Jiminle tartışmak ve ya onu üzmek istemiyordu.Bu yüzden iyi bir bahane bulmalıydı.

10-15 dakika düşündü. Ama içten-içe ona yalan söylemek istemiyordu.Fakat Yoonginin evinde kaldığını da söyleyemezdi.Eğer öğrenseydi Jimin Wendyden ayrılırdı. Yani en azından Wendye göre.Jiminin ondan ayrılıcağını tahmin ediyordu.Ayrılmasa bile bir süre probleme sebep olurdu bu durum.O yüzden bilmeyecekti.

Yoongi kahvaltısını yapmış salona kızın yanına oturmuştu.Ama Wendy o kadar düşüncelere dalmıştı ki geldiğinin farkında değildi.Yoongi kızın rahatsız ve endişeli yüzünden bir şeylerin onun için ters gittiğini anlamıştı.Kıza yavaşça seslendi.

Y:Wendy.

Dikkatini çekemediğinde kibarca kızın koluna girdi.Wendy dokunuşuyla daha şimdi onun burada olduğunu fark etmişti.Kafasını ona döndürdüğünde
yakındılar.Ve Yoongi tedirgin olmuştu ani yakınlıklarından.Fakat hiç bir şey olmamış gibi davrandı.Sesinin yavaş ve rahatlatıcı tonda çıktığından emin oldu.

Y:Sorun ne?Çok düşünceli görünüyorsun.

Kız derin nefes alıp geri yaslandığında Yoongi elini çekti.
Kafasını geri atıp gözünü kapattı.Düşündüğü tek şey Jimindi.Ne söyleyeceğini bilmiyordu.Yalan söylemek istemiyordu.Ama başka çıkış yolu yok gibi görünüyordu.

Yoongi başını kızın omuzuna koyup diğer elini boynuyla göğsü arasında bir yere yasladı.Wendy refleks olarak Yoonginin omuzuna sarıldığında Yoonginin dudağından küçük gülümseme geçti.

Y:Konuşmak ister misin?

Wendy sıkıntılı çıkan sesiyle konuştu.

W:Jimine ne söyleyeceğimi bilmiyorum.Ayrıca yalan da söylemek istemiyorum-

Yoongi hızla kafasını kaldırıp kıza baktı.Wendynin kendini yakacağından korkuyordu.Zaten Yoonginin yüzünden şu an bu haldeydi.Bu yüzden daha fazla batmasına izin veremezdi.

Y:Hiç kimseye hiç bir şey söyleyemeyiz Wendy.Kendini düşün.

Endişeyle ve sesinden de belli olan korkuyla konuştuğunda Wendy kafasını kaldırıp gözlerini Yoongininkilerle buluşturdu.Yüzleri yakındı.Yoongi derin nefes alıp devam etti.

Y:Kimse senden önemli değil.Sırf doğruyu söylemek için hayatını riske atamazsın.

Yoongi gerçekten korkuyordu Wendy için.Adamını zaten onu korumak için vurdu.Daha fazla vicdan azabıyla uğraşamazdı.

Wendy Yoonginin gözlerindeki korkuyu göre biliyordu.Gözlerini ondan ayırmadan bir süre onu izledi.Yoongiyi heyecan basmıştı.Bir an gözlerini indirip tekrar kıza baktı.

Y:Söylemiyceksin değil mi?

Yoonginin gözlerinde umut parçacıklarını göre biliyordu.Sırtındakı elini yavaşça beline düşürürken bir az baskı uygulamasıyla Yoongi kıza bir az daha yaklaştı. Omuzundakı elini bir az daha sıkılaştırdı yutkunurken.Kızla aralarındakı mesafe azdı.Konuşurken yüzüne vuran nefesi Yoongiyi mest ediyordu.

W:Ne zamandan beri beni merak eder oldun?

Y:Sana hiç bir şey olmayacağına söz ver Wendy...
Çaresizce çıkmıştı sesi.Gerçekten Wendynin başına bir iş gelmesini istemiyordu.

Kızın dudağında küçük gülümseme oluştu.

W:Söz veriyorum.

Y:Sözünde duracaksın değil mi?
Gözleri parlamıştı resmen.

Kız yavaşça kafasını salladığında Yoongi kızın boynuna sarıldı.Gözleri kapalıyken dudaklarını araladı.

Y:Davranışların güven verici olsa da lafların için hiç bunu söyleyemeyeceğim Wendy.

Wendynin ağzından küçük kıkırtı çıktı.

W:Bu gün bunu senden ikinci defadır duyuyorum.Bana güvendiğinden şüpheliyim açıkçası.

Y:Güveniyorum...Lütfen kendine dikkat et olur mu..?

Kız Yoonginin belindeki elini sıkılaştırdı.

W:Dikkatli olucam.

Wendynin telefonuna arama gelmesiyle Yoongi kızdan uzaklaştı.Arayan Eundu.
Kız bekletmeden açtığında telefonun diğer tarafından gelen ses aydın işitiliyordu.

📞E:Wendy!

Neşeli ve heyecanlı sesini duymasıyla kızın yüzünde gülümseme oluştu.Onun aksine sakince konuştu.

📞W:Nasılsın Eun?

📞E:İyiyim,sen nasılsın?

📞W:Yorgunum bir az.Görevi sabaha karşı bitirdik.Onun yorgunluğu var üstümde.

📞E: Yoongiyle göreve çıktığını hatırladım.İyi olup olmadığını öğrenmek için aradım seni.

📞W:Merak edilecek bir şey yok.Sadece bir daha hatalar yapmayın ki ayrı düşmeyelim.

Yoonginin kaşlarının çatıldığını gördüğünde kız gülüşünü tuttu.

📞E:Yapmayacağım Wendy...

Eunun uslu çıkan sesine karşılık gülümsedi.
📞W:Aferin.Ülkeye döndünüz değil mi?

📞E:Evet.2 hafta tamamlandı yaa.

📞W:Doğru.Siz nerdesiniz şimdi?

📞E:Wendy...

📞W:Hmm?

📞E:Geleceğimi unuttun mu gerçekten..?

Eunun üzgün çıkan sesiyle kız tedirgin olmuştu.Unutmuştu çünki.Görev,Yoongi,kendi adamlarından birini öldürmesi ve daha fazlası kızın aklını başından almıştı.Elbette unutucaktı onca karışık durumların arasında.Ancak bunu söyleyip de kalbini kırmak istemezdi.

Yoongi kızın tedirginliğinin farkındaydı.Kaşları çatılırken neden öyle tepki verdiğini anlamaya çalışıyordu.

📞W:Unutmadım.Sadece yoğun olduğum için seni karşılamaya gelemedim.

📞E:Sorun değil o zaman.

Eunun sesinden neşesinin yerine geldiği belliydi.Kız rahatlamıştı anındaca.

Ve bu yine Yoongi tarafından fark edilmişti.Bir az üzgün gibiydi açıkçası.Wendy için kimsenin özel olmadığını düşünmeye başlamıştı.Hayatında her kese karşı aynı davrandığını söylediğinde doğruyu söylemiş olmalıydı.En azından şu an ki duydukları bunu destekliyordu.Gerçekten hayatında olan insanlara karşı çok dikkatli ve nazik.Her ne kadar bazen içinden canavar çıksa da.Bu halleri de etrafındakıların onun emirlerini yerine getirmediğinde gün yüzüne çıkardı.Normal günlerde arkadaş canlısı ve kibar biriydi ama.

📞E:Ne zaman görüşelim?

📞W:Bu akşam saat 7 gibi.Yarın Chiang Mai'ye gidicem.O yüzden önümüzdeki bir kaç gün buralarda olmayacağım.

📞E:Daha yeni görevden gelmedin mi?Bir tane daha mı var?

📞W:Hayır.Bu seferki görev değil.Bir arkadaşıma yardıma gidicem.

Yoongi arkadaşının ismini söylemesini dört gözle bekliyordu.Wendyden Jeonu korumayı kimin rica ettiğini bilmek istiyordu. Fakat yine öğrenemedi.

📞E:Anladım.Üçümüzde görevimizi başarıyla bitirdiğimize göre kutlama yapacağız değil mi?

📞W:Elbette yapıcaz.

📞E:Ah, bu arada İtalyadan senin için iki şişe Ocean eyes(içki) getirdim.En kalitelilerinden😎

Wendy heyecan ve aynı zamanda neşeyle çıkan sesine engel olamadı.

📞W:Gerçekten mi?Bak şaka yapmıyorsun değil mi!?

Yoongi kızın bir içki için heyecanlanmasına şaşırmıştı.Ama gözüne bu hali hoş gelmememiş değildi de.

📞E:İçki konusunda seninle şaka yapılmayacağını biliyorum Wendy.

📞W:Çok mutlu oldum.Teşekkürler.

📞E:Rica ederim.

📞W:Bu arada akşam Yoonginin barında buluşuyoruz.O da benimle görevdeydi.Bir kutlamayı hak etti.

Kızın bakışları onun üstündeydi.İlkte şaşırsa da sonra gülümseyerek kafasını salladı.Bu onları barında ağırlayacağı anlamına geliyordu.

📞E:Tabi.Sen nasıl istersen.O zaman 7de görüşürüz?

📞W:Evet 7de.Jimini de davet edicem.2 gündür yüzünü görmedim.

📞E:Anlaştık.

📞W:Görüşürüz.

Kız aramayı sonlandırdığında Yoonginin minnettar bakışlarıyla karşılaştı.

Y:Teşekkür ederim.Umarım Eun'larla iyi anlaşırız.Malum sizinle birlikte toplantılara katılamadılar.Bu yüzden pek tanımıyorum.

W:Merak etme.Anlaşılması zor insanlar değiller.Üçünüzün de bir-birinizle iyi anlaşıcağından eminim.

Kız sonda onu rahatlatmak adına dudağına küçük tebessüm takındı.
Yoongi kafasını salladı.

Y:Öğle yemeği saati geliyor.Pizza sever misin?

W:Hmm,severim.

Y:Peki,sipariş veriyorum hemen.Pizza,cola.Başka neler sipariş vereyim?Neler sevdiğini bilmiyorum.

W:Yeterli bu kadar.Fazla bir şey yiyemem zaten.

Yoongi dudağındakı sırıtmayla kızın bedenini süzdü.

Y:Bu fiziğin başka açıklaması olamaz zaten.

Kız içinden kıkırdadı.Ama bunun aksine gözlerini kısmış Yoonginin gözlerine dikmişti.

W:Çok yavşak adamsın Yoongi.

Y:E bi' zahmet bir imparatoriçeyi evimde ağırlıyorum.İzin verde yüriyim.

Kız bu defa kıkırtısını durdurmadı.

W:Sen yürümüyorsun.Koşuyosun resmen.

Y:İzin versen daha fazlasını yaparımda yüz vermiyorsun be Wendy.

Gülmeyle karışık yalandan yakınarak dediği şeyle kızı yine güldürmüştü.

W:İzin versem neler olucak acaba.

Dudağındakı küçük gülümsemeyle kafasını sağa solla salladı.

W:Neyse.
Hadi git siparişi ver.

Yoongi bu durumdan da istifade edicekti elbette.Eline geçen her fırsatı değerlendiricekti.

Yavaşça kıza yaklaşıp ellerini omuzuna yasladığında onun üstüne verdiği hafif ağırlığıyla Wendy geriye yaslandı. Yoongi dudaklarındakı gözlerini kızın gözlerine çıkardı.

Y:Görmek ister misin...?

Kızın baştan çıkarıcı bakışları Yoongiyi delirtiyordu.Bakışları böyleydi.Göz göze geldiği her kesi yakar geçer, ardında külünü bile bırakmazdı.

Yoongi yutkundu.Gözleri insanı edepsiz şeyler düşünmeye ve yapmaya teşvik edecek en esrarengiz gözlerdendi.

W:Neyi?

Y:İzin versen neler olucağını...

Yoonginin gözleri kızın dudaklarına kaydığında Wendy gözlerini Yoonginin gözlerinden ayırmıyordu.Güzel kız nefsine yenilip de sevgilisi olmayan birini öpmek istemiyordu.

W:Böyle davranma Yoongi.Sonunda olacaklar sana olucak.

Y:Mmm ne gibi mesela?
Yavaşça ellerini kızın ensesinde birleştirdi.İçinde kıza yaklaştıkça öyle fırtınalar kopuyordu ki.Dudakları bir-birine çok yakınken onu öpememek Yoongiyi çıldırtıyordu.

Kız derin nefes alıp konuştu.

W:İçindeki arzun büyüdükce zamanla hisler de oluşur.Bu yüzden durdur kendini.

Güzel kız büyük olanın aşka inanmadığını yine unutmuştu.Sadece dileği Jiminden başkasının onu romantik duygularla sevmemesiydi.

Yavaşça kafasını sağa sola sallarken yüzünden çaresizliyi belliydi.
Y:Nasıl yapıcağımı gerçekten bilmiyorum Wendy...

W:Beni daha çok arzu edersen bir şeyler hiss etmeye başlarsın.Anlıyor musun?

Yoongi bir az gerilerken kızın ensesindeki ellerini genişletti.
Y:Aşık olmamdan korkuyorsan aşka inanmadığımı hatırlatmak isterim.Ama evet yanındayken güvende oluşum bana iyi geldi.Bu da hislerden sayılır mı?Hem ayrıca sana yaklaşma çabalarım filan seni arzuladığmdan değil mi?

W:O kadarına ben değil sen karar veriyorsun.Basit olup olmadığına-

Yoongi sözünü kesti kafasını hızla sağa solla sallarken.

Y:Basit değil Wendy...Öylesine bir arzu değil.Çünkü senin için deliriyorum Wendy.Seni hayal etmeden duramıyorum.Dokunuşlarını bedenimin her zerresinde bulundurmanı istiyorum....

Wendy sözünü kesmeden sonuna kadar dinlemişti.Bu senaryo tanıdık geliyordu.Çünkü Jimine aynen böyle aşık olmuştu.Çok arzulamış sonunda duygular beslemişti.Tabii ki ondan önce Jiminin saflığına ve temizliğine yenilmişti.Ama onu arzulaması da ona aşık olmasına büyük etkenlerden biriydi.

Yoonginin söylediklerinde eski Wendyi görmüştü resmen.Ve Yoonginin ona karşı duygusal şeyler hiss etmesini istemiyordu.Adının aşk olmıycağını bilse bile belirsiz bir his dahi beslemesini istemiyordu.Bu yüzden uzaklaşmalıydı ondan.

Elini Yoonginin omuzuna yasladı elinin üstüne getirdi.Yavaşça Yoonginin elini kendinden uzaklaştırırken konuştu.

W:O zaman uzaklaşmamız en iyisi.

Yoongi panikle kafasını hayır anlamında salladı.

Y:İstemiyorum.Senden uzaklaşmak istemiyorum Wendy.

Omuzundakı ellerini indirmesini sağlarken Yoongi gerçekten bu defa söylediklerinden pişmanlık duymuştu.
Ama laf ağızdan çıkmıştı bir kere.Fakat toparlaması gerekirdi.Kızdan gerçekten uzaklaşmak istemiyordu.Anlamlandıramadığı bir yakınlık hiss etmişti ona karşı.Tabii ki güvenmesi ayrı mesele.Wendye güveniyordu.Ama içinde başka bir şeyler de vardı sanki.Devamlı güzelliğin etrafında olursa değerli hiss ediceğini;ailesinin bile gösteremediği kaygı ve sevgiyi Wendynin ona çok güzel şekilde hiss ettireceğine inanıyordu.

W:Senin iyiliğin için söylüyorum Yoongi...Üzülmeni istemem.

Y:Bunu yapa bileceğimi sanmıyorum...

W:Başara bileceğine inanıyorum.

Yoongi resmen hayal kırıklığına uğramıştı.Wendynin hayatına bir şekilde girmeği başarmış ve bundan mutluluk duymuştu.Ama şimdi sarf ettiği laflar yüzünden bu durumdaydılar.

Y:Hayatına aldığın birini hemen çıkarmak bu kadar kolay mı-

Sesinin titremesine engel olamadan konuştuğunda kız onun için kötü hiss etmişti.İstediği onu üzmek değildi.Sadece neler olucağını biliyordu.Duygu besleyip üzülmesindense böyle bırakmayı tercih ederdi.

Wendy ellerini elleri arasına aldığında Yoongi gözlerini kızın gözlerine çıkardı.Şaşırmıştı bir az.Wendyden bunu beklemiyordu.

W:Seni hayatımdan çıkarmıyorum.Sadece başkalarının yanında koruduğumuz mesafeyi ikimiz başbaşayken de koruyalım diyorum.

Yoongi boğazındakı yumruyla gözlerini birleşik olan ellerine indirdi.
Burnundakı sızıyla burnunu çektiğinde kız elini saçlarına getirdi.Okşarken Yoongi gözlerini kapattı.

W:İnan bana zamanla bana karşı her ne hiss ediyorsan  yok olucak.Anlaştık mı?

Y:Seni Jiminden ayırmıycam.Bundan dolayı mesafe koymak niyetindeysen yapma.Ben aşık filan ola bilecek biri değilim.Yanındayken hiss ettiğim şeyler bana çok uzak şeyler evet kabul.Ama bunun adı düşündüğün şey değil;sadece aramızda  güçlü bir bağ oluşucağını hiss ediyorum.Ve hiss ettiğim şeyin gerçekleşmesi için de elimden geleni yapmaya hazırım.Yeter ki sen izin ver.

Adamın söyledikleri her ne kadar Wendye hoş gelse de fikrinden taşındırmamıştı.İtiraz etmemeye çalışıyordu.Ama Jimini üzer diye yapmak zorundaydı.Dışarıdakının gönlünü hoş tutucak diye sevgilisini üzmeyi aklından bile geçirmedi.

Yoongi bir sürelik sessizlik söylediklerinin etki etmediğini anlamıştı.Gözlerini kapatıp bir kaç saniye nefes aldıktan sonra  usulca kafasını salladı.
Wendy kollarını açıp dudağına takındığı gülümsemeyle Yoongiyi kollarına çağırdı.

W:Gel buraya.

Yoongi yaklaşıp kollarını kızın beline sardığında Wendy de karşılık verdi.

Y:Bu bir veda mı?

Kız kıkırdadı.

W:Heyy,ne vedası?Her gün bir birimizi görüyoruz.Böyle veda mı olur?

Y:O zaman bu sana son sarılışım mı?

W:Evet.Öyle de diğe biliriz.

Y:Oysaki kollarında olmak çok özel hiss ettiriyordu.

W:İhtiyacın olduğunda yanında olucam Yoongi.Söz veriyorum.

Yoongi kız görmese de gülümsedi.

Y:Bu sözüne inanacağım.

W:Aferin.Yola geliyorsun.

Wendye yine arama gelmişti.Yoongi geri çekildi.Kız sehpaya bıraktığı telefonu eline aldığında Lucasın aradığını gördü.Tedirginliği yüzüne vurduğunda Yoongi kaşlarını çattı.Ekrana bakmak için uzandığında o da paniklemişti.Ama bildirmedi.

Y:Hiç bir şey olmamış gibi davran.

Kız başını çevirip ona baktığında Yoonginin kaygısız ifadesiyle bir az olsun rahatlamıştı.Tamam anlamında kafasını sallayıp telefonu açtı.

📞W:Buyur patron.

📞L:Nasılsın kızım?

Salonda sessizlik olduğundan Yoongi aydın işitiyordu.

Yoongi ilk defa Lucasın Wendye "kızım" diye seslendiğini duymuştu.Ve öyle hitap ederken içten söylediğini hiss etmişti.Şaşırmıştı açıkçası.

📞W:İyiyim,siz nasılsınız?

📞L:Ben de iyiyim.Hoseok beyle konuşmuşsunuz.Yarın Chiang Mai'ye gidicekmişsiniz.

Yoongi artık öğrenmişti Wendynin arkadaşı diye bahs ettiği kişinin Chiang Mai'deki lüks kumarhane ve barlar sahibi olan Jung Hoseok olduğunu.Ama bunun hakkında tek kelime etmeyi düşünmüyordu.

📞W:Öyle.Bir konuda yardımcı olmamı rica etti.

📞L:Bay Pete'le görüşme ayarlıycaktım yarın için.Hani şu listeyi veren adam.Ama sen yarın yola çıkıcağın için bir kaç saat sonraya toplantı ayarladım.Saat 5de benim evimde ol.

📞W:Anlaşıldı.

📞L:Yorgun olduğunu biliyorum, Wendy.
Ama işler çok.İdare et,tamam mı güzel kızım?

Sesindeki şefkat belliydi.Wendyi kızı gibi görür değer verirdi Lucas.
Kız da bu şefkati duyuyordu.Dudağında gülümseme belirdi.

📞W:Hiç bir sorun yok.Ne zaman çağırırsanız emrinizdeyim.

📞L:Aferin güzel kızıma.

Gururlu ifadeyle söylemişti bunu.

📞L:Ee anlat bakalım Yoongiyle takım arkadaşı olmak nasıldı?

Yoongi kıza dikkatini vermişti tamamen.
Wendy de fark etmişti bunu.
Kız yakınarak ama bir taraftanda gülerek konuştu.

📞W:Ahh, ben cazalı mıydım patron?Ne diye Yoongiyi gönderdiniz?

Yoongi kızın şaka yaptığını anlasa da yavaşça kızın eline vurdu ses çıkarmadan gülerek.

Lucas da gülmüştü.

📞L:Yordu mu seni?

📞W:Yormak ne kelime eziyet etti resmen bana.

Kız hala oyununa devam ediyordu.

📞L:Ben kulaklarını çekerim onun.Benim kızımı niye üzmüş?

Wendy yüzünde gururlu ifadeyle ona baktığında Yoongi dudağında gülümseme pes edermiş gibi alnına vurdu yavaşça.

📞W:Hiç emirlerimi dinlemedi patron.Cezalandırın onu.

Lucas hala gülmeye devam ediyordu.Wendy etrafındakı her kesi güldürmeyi çok iyi başarırdı.

📞L:Peki kızım.Merak etme sen.

W:İşte patron gibi patron😆Teşekkürler.

📞L:Hadi hadi.Bir para alınca bir de yemek yiyince duyuyordum bu sözlerini.Şimdi birini cezalandırmam için de söylüyorsun.İlerleme kayd ediyorsun kızım.Devam böyle😆

📞W:Peki patron.Üzerimde daha çok çalışıcam😆

📞L:Sen üzerinde çalışmaya devam et o zaman.Ben toplantıya giricem.

📞W: Vaktinde sizde olucam patron.

📞L:Görüşürüz.

Aramayı sonlandırdı.Yoongiye baktığında dudağında gülümseme onu izlediğini gördü.

Y:Her kesin seni sevmesine şaşmamalı.Baksana Lucas amcayı bile yola getirmişsin.

Wendy kendinden gurur duymuş ifadeyle kanapede geri yaslandı.

W:Ahh,öyleyimdir.😎

Kızın bu hali de onu güldürmüştü.

Y:Siparişi verdim.15 dakikaya burda olur.

Wendy kafasını salladı tamam anlamında.Sonra toplantı aklına geldi.Ve bu da yanında takım elbisesi olması demekti.Fakat Wendyde yoktu.Bu yüzden Yoonginin onu alışverişe götürmesini rica edecekti.

W:Yoongi yemekten sonra AVM'ye gide bilir miyiz?Toplantım var fakat yanımda takım elbisem yok.

Y:Takım elbiseyi sadece şirkete giydiğini sanıyordum.

W:Hayır.Şirketten kenar böyle toplantılarım için de giyerim.

Yoongi kafasını salladı.
Y:Tamam .Saat 3 buçukda çıkalım o zaman.

W:Teşekkürler.

Y:Rica ederim.

Kapı çalmıştı.Yoongi ayaklandı.

Y:Sipariş gelmiş olmalı.Wendy, mutfaktan bardakları alır mısın?

Yoongi cevabını beklemeden salondan çıkarken kız ayağa kaltı.Mutfağa girerken Yoongi çoktan pizzacının parasını ödemiş salona geçmişti.Kız bardakları alıp kanapeye geçti.

W:Film açsana.Kaç gündür televizyon yüzü görmüyorum.
Bardaklara cola doldurdu.

Y:Hangi tür seversin?
Yoongi kumandayı eline alıp film kapaklarına bakıyordu.

W:Gerilim-aksiyon izleyelim.Ya da beyin yakan bir film de ola bilir.

Y:Lütfen beyin yakıcı filmlere hiç girişmeyelim.Uğraşamam.
Gerilim-aksiyon iyi.

W:Olsun.Aç bakalım.
Kız eline bir dilim pizza alıp arkasına yaslandı.

Film başladı.Yoongi de eline pizza dilimini alıp kanaeye yaslandı.

...

1 saat 20 dakikanın sonunda film bitmişti.Kız eline bardakları aldığında Yoongi durdurdu.

Y:Git hazırlan sen.Buraları ben hall ederim.

W:Tamam.

Kız yatak odasına girip sırt çantasından siyah pensli paçası lastikli pantalon ve
ve siyah kolsuz bluzu çıkarıp giydi.
Bir azcık makyaj yapıp, saçlarını at kuyruğu topladı.Geri döndüklerinde hemen çıkıcağı için eşyalarını da toparladı.
Siyah fermuar detaylı jeketini giydi.Çantasından aldığı parfümü sıkıp tekrar geri yerine koydu.
İyi göründüğünden emin olduktan sonra cüzdanını alıp çıktı.

Salona geçtiğinde Yoonginin çoktan hazır olduğunu gördü.

W:Çıkalım.

Sesiyle birlikte dikkati üzerine çekmişti.Yoongi kıza baktığında ne kadar havalı olduğunu düşündü.Bir kaç saniye içinde kendine gelip ayaklandı.

Y:Tamam.

Yolcu koltuğunun kapısını Yoongi Wendy için açtı.

W:Teşekkürler.

Kapısını kapatmış direksiyonun başına geçti.Arabayı çalıştırıp yola çıktılar.Kız takım elbise alıcağı mağazanın web sayfasına girmişti.Bir kaç takım elbise ayırmaları için mağaza çalışanları ile irtibata geçmişti.Beyendiklerini onun için ayırmalarını mesaj atmıştı.Bir süre olan sessizlikten sonra Yoongi kızın neyle meşkul olduğunu merak etmişti.

Y:Bir sorun mu var?

Yoongi arabayı kullanırken anlık kıza bakıp tekrar yoluna döndü.Wendy kafasını ona çevirip konuştu.

W:Yok.Sadece bir kaç takım elbiseyi benim için ayırmalarını söyledim.

Y:Hep ordan mı alış-veriş yaparsın?

W:Takım elbiselerimi sadece ordan alırım.

Yoongi anladığını belirten mırıltılar çıkardı.Bir az sonra varmıştılar AVM'ye.
Brend mağazaya birlikte girdiklerinde kapıda iki kadın çalışan karşıladı onları.Onlardan biri Wendyi beyeniyordu.Ve Wendy de bunu uzun zamandır hiss ediyordu.Wendyden boyca küçük tatlı bir kızdı.Güler yüzle karşılamıştı Wendyi.Wendy de küçük tebessüm sundu.Çalışanlar saygıyla baş eydiler.

Yanındakı 30-u geçtiği belli olan kadın konuştu.
X:Hoş geldiniz Wendy hanım.

Sonra Yoongiyi de saygıyla selamladılar.

X:Siz de hoş geldiniz efendim.

W:Hoş bulduk.İstediklerim hazır mı?

X:Hazır efendim.Lana size yardımcı olucak.

Yanındakı küçük kız tekrar gülümseyerek elini önden buyurmaları için uzattı.

L:Bu taraftan efendim.

Kadından uzaklaştığında Wendy gülümseyerek kıza döndü.

W:Naber tatlım?

Kadından uzaklaştığında konuştu çünkü kızın kovulmasına neden olmak istemezdi.

Lananın yanakları hafif kızardığında Wendy gülümsedi.Aralarındakı diyaloğu Yoongi ne olduğunu anlamaya çalışarak izliyordu.

L:İyiyim efendim.Siz nasılsınız?

W:İyiyim.Teşekkürler.
Terzi burda mı?Takım elbiseler üstüme tam olmasa o hall etsin istiyorum.

L:Bir kaç saat önce çıktı.Ama ben yapa biliyorum.İhtiyacınız olsa yaparım.

Özel müşteriler için kiyafet değiştirme odasına girmiştiler.Yoongiyle birlikte kanapeye oturdular.Başka bir çalışan kahve getirdi onlara.Sehpanın üstündeki magazin jurnallarını üst-üste topladı.Kahveleri önlerine bırakıp geri çekildi.

Wendy gülümsedi.

W:Öyle mi?Yeni başlamış olmalısın?

L:2 aydır uğramıyorsunuz efendim.O zamandan beri işte.

Takım elbiseleri eline alıp kiyafet değiştirilmesi için ayrılan perdenin arkasına bıraktı.

Wendy kıkırdadı.Bu kızla uğraşmayı gerçekten seviyordu.Çok tatlı ve masum görünüşünü beyeniyordu.

W: Beni mi bekliyordun?

Lana cidden kızarmıştı bu sefer.Yoonginin kaşları daha da çatılırken çalışanın cevabını bekliyordu.
Lana çekinerek konuştu.

L:Gözlerim sizi aramadı değil yani.

W:Öyleyse arada çok zaman bırakmadan gelicem.

L:Mutluluk duyarız efendim.

W:Bu takımlara uygun bir kaç tane de ayakkabı seçer misin benim için?

L:Hemen efendim.

W:Bekliyorum.

Lana baş eyip çekildi.Wendy kahvesinden bir yudum alırken Yoonginin sesi kulaklarına doldu.

Y:Bu kızın sana karşı ilgisi var.

Wendynin yüzünde tatmin olduğunu bildiren ifade belirdi.Kahvesini sehpaya bırakıp kanepeye yaslandı.

W:Biliyorum😏

Y:Egon tatmin oldu bakıyorum?

W:Gibi gibi.

Yoongi yavaşça kafasını sağa sola salladı hayıflanır gibi.

Y:Her kese karşı aynısın...

W:Söylemiştim zaten.Ama yine de kendinin de fark etmen güzel.

Y:Bana karşı farklı olmanı dilerdim en azından.

Yoongi kızın gözlerinin derinliğine bakıyordu.Wendy kendine gelerek kafasını iki yana salladı.

W:Böyle hiss ettiğin için üzgünüm-

Yoongi dudağına yalandan tebessüm takınıp elini hayır anlamında salaldı.

Y:Üzgün olma.Sen de böylesin.Ne yapalım?

Kız onaylar mırıltılar çıkardı.Kahvesinden bir yudum daha aldığı sırada Lana güler yüzle ayakkabıları getirdi.

L:Öncelikle ayakkabıları dener misiniz?Ayağınıza hangisi uymazsa numarasını değiştirip getiririm siz takım elbiseleri deneyene kadar.

W:Olur.

Lana elindeki ayakkabı kutularını Wendynin yanına yaklaşıp yere bıraktı.Lananın kullandığı parfümün kokusunu duyduğunda Wendy güzel olduğunu düşünüp gülümsedi.Ama en son kullandığı parfümün bu olmadığını anladı.Wendy kokulara karşı oldukça hassastı.Koku hafızası da burdan geliyordu.

W:Parfümünü mü değiştirdin?

Yoongi sıkkınca nefes alıp dikkatleri üstüne çektiğinde Lana gerilmişti.

L:Evet.Her zamanki parfümümden bulamadım.

Wendy kızın gerildiğinin ve daha fazlası ortamın gerildiğinin farkındaydı.Fakat umursamadan kıza hitaben konuştu.

W:İsmini söyle ben bulurum senin için.

Yoongi Wendynin kızla flört etmesine gıcık olmuştu.Ah,pardon.O her kese karşı böyleydi.Yani flört sayılmıyordu Wendy için.

L:Bu kötü mü?

Lananın sesinden belliydi ne kadar Wendynin fikrini önemsediği.

W:Hayır.İyi.Fakat eski parfümünü daha güzel taşıyordun.

L:Bulucam o zaman.

Yanakları kızarmıştı yine.

W:Mağazadan çıkarken söylersin.Bulurum senin için.

Lana mahçup ifadeyle gülümsedi.

L:Çok teşşekkür ederim Wendy hanım.

W:Ayakkabıları deneyeyim.

Ayakkabıların ikisi ayağına büyük olmuştu.

L:Ben bunların bir küçük numarasını getireyim.Siz takım elbiselerinizi deneyin lütfen.

Wendy kafasını tamam anlamında sallayıp kiyafet değiştirilen perdenin arkasına geçti.

1 saatin sonunda Wendy alıcaklarını almış kartla ödemişti.Yoongi de bir kaç çift ayakkabı aldı kendine.Wendynin poşetlerini eline aldı.Çıkışa kadar Wendy Lanayla sohbet ederken parfümün adını zorla kıza söyletmişti.Alış-veriş merkezinden çıkmış arabaya bindiler.Wendy yolcu koltuğuna geçerken Yoongi elindeki poşetleri bagaja yerleştirdi.Yolda pek fazla bir şey konuşmamıştılar.Eve vardıklarında Yoongi bagajdakı poşetleri aldı.Evin kapısını açıp içeri girerken kız da onun ardından girdi.

W:Yardımların için çok teşekkür ederim Yoongi.

Kız dudağında gülümseme bunu söylerken Yoongi de aynı şekilde karşılık verdi.

Y:Rica ederim.Hadi git hazırlan.

Kız elinden poşetleri alıp Yoonginin odasına geçti.Saate baktığında 16:10 olduğunu gördü.Hemen kombinini yaptı.

Sırt çantasını da alıp odadan çıktı.Yoongi salondaydı.
Kızın adımlarını duyduğunda gözünü telefondan kaldırdı.Oldukça hoş görünüyordu Wendy.

Y:Çok yakışmış.

Wendy tebessüm takındı dudağına.

W:Teşekkür ederim.Bu gün senin barındayız.Akşam 7de.

Yoongi kafasını sallayıp kanapeden kalktı.

Y:Bekliycem.

Kız kapıya doğru yol aldığında Yoongi onu geçirdi.Yoongiye döndü.

W:Yaptıkların için gerçekten teşekkür ederim.Ne zaman bana ihtiyacın olsa sen de bana gele bilirsin.

Yoongi sıcak gülümseme sunup kıza sarıldı.

Y:Rica ederim.Sana geliceyimden emin ola bilirsin.

W:Çok güzel.

Kız ondan ayrıldı.

W:Çıkmam gerek artık.

Y:Dikkatli git.Ve akşam görüşürüz.

W:Görüşürüz.

Wendy sırt çantasını alıp arabasının anahtarının düymesine bastı.Arka kapıyı açıp sırt çantasını oraya bıraktı.
Sürücü koltuğuna yerleşti.Yoonginin hala kapı arasında olduğu gördü.Gülümseyerek el salladığında o da aynı şekilde karşılık verdi.Arabayı çalıştırıp Lucas beyin villasına doğru yola çıktı.Bir az sonra Jimini arayıp ona haber vermesi gerektiğini düşündü.Aradığında hemen Jimin açmıştı telefonunu.

J:Sevgilimm!

Hemen neşe ve enerjiyle çıkan sesi kızın tüm yorgunluğunu alıp götürmüştü.
Sakince konuştu.

W:Canım?Nasılsın ?

Jimin pek mutlu olmuştu kızın sesini duyduğunda.İçi içine sığmıyordu resmen.Ağzı kulaklarındaydı.

J:İyiyim,sen nasılsın ?

W:Ben de iyiyim güzelim.Akşam 7 için hazır olmanı istiycektim eğer başka planın yoksa.

J:Yok.Seni dinliyorum.

W:Eun ve Kai İtalyadan dönmüşler.Görevi başarıyla bitirdikleri için Yoonginin barında kutlama yapıcaz.Senin de gelmeni istiycektim.

J:Tabi.Ama sen şimdi gelmiyor musun eve?

W:Hayır Jimin.Patronla toplantım var.Barda görüşelim.

J:Peki...

Jimin üzülmüştü kızın eve gelmemesine.Bu yüzden sormak kararına geldi.

J:Wendy, sabah eve niye gelmedin?Görevinin sabah 4e kadar biteceğini söylemiştin.

Kız sevgilisine yalan söylemek istemese bile buna mecburdu.

W:Görevle ilgili bir kaç sorun çıktı.Geç hall ettiğimiz için eve gelemedim.

Jimin o görmese bile kafasını salladı.Üzgündü kız eve gelmediği için.Çünki sabah 6ya kadar beklemiş gelmediğinde uyumuştu.Fakat şimdi Wendye bunu söyleyip de endişelendirmek istemedi.

J:Anladım canım.

W:Seni özledim bebeğim.

Jiminin morali yerine gelmişti anındaca.Gülümsedi.

J:Ben de seni çok özledim sevgilim.

Bir kaç saniye sessizlik oldu.

J:Kutlamaya gelmemi istediğinden emin misin?Malum sizin konular farklı.

W:Seni çok özledim Jimin.Kutlama1-2 saat sürücek.O yüzden seni daha geç görmek istemiyorum.

Jiminin kalbi maratona çıkmış gibi çarpıyordu.Öyle heyecanlanmıştı ki.

J:Peki sevgilim.Vaktinde orda olmaya çalışıcam.

W:Tamamdır güzelim.Barda görüşürüz o zaman.

J:Görüşürüz.

Continue Reading

You'll Also Like

1.3K 141 5
arkadasıyla birlikte sehir dısına universite okumaya gidecek olan dazai kalabilecekleri bir ev ararken yakısıklı ev arkadası arayan bir palyaconun ev...
92.7K 3.8K 31
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
1.4K 68 5
"bizim için iki tane mezar kazdım sevgilim." Kim Jennie her gün ölen sevgilisi Lalisa'ya mektuplar yazıyordu. [5pages]
567 68 5
Lisa, konuşma engelliydi. Jungkook ise o konuşma engelli kıza aşık olmuştu. Bilinmeyen Numara: konuşmasan bile seni dinlerim ben fanfiction liskook.