DİFFERENT | PARK JİMİN

By TAEKOOKER09031993

6.1K 98 17

18+ Çok fazla smut içerir! Boy, I hate the thought Of you with Somebody else Somebody else And I know that... More

|Giriş|Bölüm 1.
|BÖLÜM 2
|BÖLÜM 3
|BÖLÜM 4
|BÖLÜM 5.
|BÖLÜM 6
|BÖLÜM 7.
|BÖLÜM 8
|BÖLÜM 9.
|BÖLÜM 10.
|BÖLÜM 11.
|BÖLÜM 12.
|BÖLÜM 13.
|BÖLÜM 14.
|BÖLÜM 15
|BÖLÜM 16.
|BÖLÜM 17.
|BÖLÜM 18.
|BÖLÜM 19.
|BÖLÜM 20.
|BÖLÜM 21.
|BÖLÜM 22.
|BÖLÜM 23.
|BÖLÜM 25.
|BÖLÜM 26.
|BÖLÜM 27.
|BÖLÜM 28.
|BÖLÜM 29.
|BÖLÜM 30.
|BÖLÜM 31
|Bölüm 32.
|Bölüm 33
|BÖLÜM 34.
|Bölüm 35.
|BÖLÜM 36.
|BÖLÜM 37.
Duyuru!
BÖLÜM 38|2.SEZON|AS EVERYONE.
|BÖLÜM 39.
|BÖLÜM 40.
|BÖLÜM 41.
BÖLÜM 42.
BÖLÜM 43.
Bölüm 44.
BÖLÜM 45.
BÖLÜM 46.
BÖLÜM 47.
BÖLÜM 48.

|BÖLÜM 24.

109 1 0
By TAEKOOKER09031993


BEYENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.İYİ OKUMALAR.

(Wendy'nin dilinden)

Salondakı sehpadan sigara ve çakmağı alıp bahçeye çıktım.Ağır adımlarla bahçedeki kameriyeye doğru yöneldim.Kanapeye oturup bir sigara yaktım.Dumanı dışarı üfleyip kanepeye geri yaslandım.

Ona karşı hiss ettiklerimden şüphe duyuyor.Ben de benim gibi geçmişi olan biriyle çıksam güvenmem zor olurdu her halde.Ama çabalarını da görürdüm.Jimin sanki görmek istemiyor.Ya da görse bile bu ona yetmiyor.Tamamen geçmişten kopmak çok zor bir durum.Ben her ne kadar buna engel olmaya çalışsam da bir yerlerden geçmişin kırıntıları aydınlığa çıkıyor.

Ve şimdi başka bir problemimiz daha var.Eun söyledikleriyle Jiminin kafasını karıştırmıştı.Kafasının karıştığını bilsem bile kırgınım ona.Nasıl psikolojik sorunum olduğunu düşünür?Hem de esassız bir konuda.Yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmemin neresi kötü ola bilir?

Bir az sonra Jimin geldi.Karşıma geçti.

J:Uyuyamıyorum.

Umursamadan ikinci sigarayı alıp yaktım.

(Jiminin dilinden)

Umursamıyordu beni.Yüzüme bile bakmadı.Yaktığı sigarayı dudakları arasından çekip aldığımda kafasını kaldırıp ters-ters bana baktı.Bir az öne doğru eğilip dirseklerini dizine koymuş siyah gözlerini gözlerimden ayırmamıştı.

J:Uyuyamıyorum dedim.

W:Beni ilgilendiren kısmı ne?

Umursamaz tavırla bunu söyleyip geri yaslandı.Gözlerini bahçede gezdirdiğinde derin nefes alıp sorusunu cevapladım.

J:Sensiz uyuyamıyorum...

Beni takmadan başka sigarayı kutusundan çıkardı.Sigarayı yakıp damağına koydu.Dumanı dışarı üfleyip iki parmağı arasına aldı.Bacaklarını açıp tamamen gevşeyerek geri yaslandı.

Yapma dedikce aksini yapmaya devam ediyor.Lucas beyin dediği gibi suyuna gitmem lazım.
Kanapenin arkasına geçtim. Wendynin omuzlarına masaj yapmaya başladım.Gözlerini kapatıp artık rahatlamaya başladığında konuşmanın tam vakti diyerekten dudaklarımı araladım.

J:Sevgilim çok sigara içmiyor musun?Ara vermek ister misin-

W:İstemem.

Hala gözleri kapalıyken otoriter tonda verdiği cevapla bir süre susmam gerektiğini anladım.Masaja devam ediyordum.Bir az sonra tekrar konuştum.

J:Odamıza çıkalım mı?Hem hava esiyor hem de uykum var.

Gözlerini açıp ayağa kalktı.Sigara külünü ayağının altında ezdi.Bana bakmadan:

W:Git uyu.Ben televizyon izliycem.

Cam kapıdan salona geçtiğinde ben de onu takip ettim.Sehpadakı kadehe şaraptan koyup televizyonun sesini açtı.
Ama ben uyumak istiyorum.Onunla uyumak istiyorum.Dün gece onsuz uyuduğum için kendimi eksik hiss ettim.Bu gün de onsuz uyumak istemiyorum.Mümkünse hiç bir zaman onsuz uyumak istemiyorum.
İlla televizyon mu izliycen?!İyi!Ben de kendi bildiğimi yaparım.Odaya çıkıp battaniye aldım iki tane.Tekrar salona döndüğümde sehpanın üstünde 2 tabak gördüm.Az önce yemediğimiz cheese kekti.Wendye baktığımda televizyon izliyordu .Mafya filmi.Tam da ona göre!
Wendynin omuzuna battaniyeyi attım.Elinde kadeh bakışları benim üstümdeydi.Kanapeye uzanıp kafamı dizine koydum.Kendi üstümü de örttüm.Televizyonu izlemeye başladım ben de ama Wendynin bakışlarını hala üstümde hiss ediyordum.

W:Ne yapmaya çalışıyorsun?

J:Ne yapıyormuşum?

Sıkkınca nefes aldığını duydum.

W:Ben de onu öyrenmeye çalışıyorum.

J:Bir şey yaptığım yok.Televizyon izleyeceğimizi söyledin.İzliyoruz.

W:Ben benim televizyon izleyeceğimi söyledim.Sen de uyuyacaktın-

Yüzünü göre bileceğim şekilde baktım ona.
J:Daha kaç defa sensiz uyumak istemediğimi tekrarlamam gerekiyor?

Hiç bir tepki vermedi.Boş kadehi tekrar doldurup geri yaslandı.

W:Sen bilirsin-

Arama gelmişti telefonuna.Ekrana çatılı kaşlarıyla baktığında meraklanmıştım.
Hala kim araya bilir ki gece vakti..?Gece gelen arama ne için gelir ki?Ahh!Lanet olsun!Yine başlıyoruz!

J:Kim..?

Sesim kırgın ve kısık çıkmıştı.Hiç bir şey demeden ekrana bakmaya devam ediyordu.Bir şeyler hatırlamaya çalışıyor gibiydi.
Başımı koyduğum dizinden kaldırıp dikleştim.

J:Kim dedim Wendy...

Telefon çalmayı bırakmıştı.Anlık bana bakıp telefonu tekrar cebine koydu.

W:Bilmiyorum,numara kayıtlı değildi.

En son kayıtsız numaradan arayan eski kırıklarındandı.Acaba yine öyle biri mi?Off!Bıktım bu düşüncelerden.

J:Neden geri aramadın?

Ciddi bir şey soruyoruz burda ama hanımefendinin gözü televizyonda!Elindeki kumandayı alıp televizyonu kapattım.Wendye baktığımda kafasını yukarı kaldırmış gözlerini kapatmıştı sabır diler gibi ya da sakinleşmeye çalışarak.Elini yumruk yapmıştı.

J:Neden-geri-aramadın?

Her sözü vurgulayarak söylediğimde gözlerimin içine baktı.Ama elini hala sıkıyordu.Tırnağı uzun. Avuç içini yaralıycak.Elini açmaya çalıştığımda ısrarla aynı şekilde tutuyordu.

J:Elini aç.Tırnağın avuç içini acıtacak-

W:Senin derdin ne yaa?Hah?
Gazapla bakıyordu gözlerime.Şakağındakı damarlar belli oluyordu.
Elini acıtmadan açmaya çalışıyordum.Bir az daha güç kullansam acıyıcak eli.

J:Açar mısın elini-

Bileğimden sıkıca tutup kendine çektiğinde üstündeğdim.Bileğimdeki elini boşaltsa bile bileğimden tutmaya devam ediyordu.Bana hem sinirli hem de kırgın gibi bakıyordu.

W:Bir sıcak bir soğuk senin yaptığın olsa gerek!Ben yanında hiç bir şey kalıyorum çünkü!

Sinirli ve de kırgın görünüyordu.Kırgınlığı hemen geçmesede sinirini yatıştıra bilirim.
Belinden yön vererek kanapeye uzanmasını sağladım.Bileklerini kanepeye bastırıp dudaklarını nazikce öpmeye başladım.Ama karşılık vermiyordu.Bu yüzden geri çekilmeli oldum.Gözlerimi açıp baktığımda hala gözleri kapalı ama şakaklarına damlalar süzülüyordu.Onu öyle gördüğümde benim de gözlerim dolmuştu.Yavaşça
göz yaşlarının çizdiği yolu siliyorken:

J:B-bebeğim-

W:Çekil...

Gözleri kapalıyken yorgunca bu söz çıkmıştı ağzından.

J:Telefonunu ver.Arayan her kimse geri arayacağım.

Gözlerini açtı.Kısık sesle:

W:Ne istersen yap.Ama kalkmama izin ver.

Üstünden kalktığımda ayağa kalktı.Cebindeki telefonu çıkarıp bana uzattı yorgun gözlerle.Telefonu aldığımda salondan çıkıp merdivenlere yol aldı.Odanın kapısının kapandığını duydum.

Elimdeki telefona bakıyordum.Saat 02:13.Gecenin bu vakti arama niye gelir ki..?
Geri arasam mı?Yoksa tatsız şeylerle mi karşılaşırım..?
İçimde öyle korku vardı ki...
Aramamaya karar verdim.Ne olduysa oldu.Ya da ne olacaksa olsun.Sonunda döneceği yer yine benim yanım.
Kafama takmamaya çalışacağım.

Telefonu da alıp yukarı odamıza çıktım.Wendy üstündeki geceliği ile arkasını dönüp uyumuştu.Gardrop odasına girip pijamamı giydikten sonra odamıza döndüm.Arkadan beline sarılıp
açıkta kalan omuzuna bir kaç öpücük kondurdum.Gözlerimi kapatıp uyudum.

(Wendy'nin dilinden)

Uyandığımda Jimin belime sarılmıştı.
Belime sardığı kolunu uyandırmamaya çalışarak kaldırdım.Ayaklandığımda çekmecenin üstünde Jiminin telefonunu gördüm.Benimkini alt katta bırakmış olmalı.Neyse.
Duvardakı saate baktığımda saat onu çeyrek geçiyordu.Banyoya duşa girdim.

(Jiminin dilinden)

Kalktığımda Wendy yanımda değildi.Duştan su sesi geliyordu.Orda olmalı.Duştan sonra giyeceğim kiyafetleri gardroptan aldım.Diğer odadakı banyoyu kullanmak için odadan çıktım.

1 saatlik duşun ardından banyodan çıkıp odamıza geçerken mutfaktan sesler geldi.Alt kata indim.Mutfağa girdiğimde hizmetli vardı.

Hizmetli(H):Günaydın efendim.Kahvaltı hazır.

J:Wendy çıktı mı?

H:15-20 dakika önce çıktı efendim.Ve de hazırlanıp şirkete gitmenizi rica etti.

Kafamı tamam anlamında sallayıp kahvaltı masasına kuruldum.
Kahvaltımı yaparken taxi çağırdım.O gelene kadar kahvaltımı yapar çıkardım zaten.

Arabanın sinyal verdiğini duyunca telefonu alıp çıktım evden.
Yarım saat kadar sonra şirkete varmıştık.Asansörün en üst katına bastım.Asansörden indikten sonra Wendynin ofisinin kapısını çaldım.Gel sesini duyunca içeri girdim.Gülümsememi yüzüme takınıp dudaklarımı araladım.

J:Günaydın hayatım.

Anlık bana bakıp:

W:Günaydın.

Tekrar okuduğu kitaba geri döndü.Çalışma masasının önündeki sandalyeye oturdum.

J:Wendy,bu akşam yemeye çıkalım.Mekanı ayırttım-

W:Vaktim yok.

J:Ne işin var?

Göz teması kurmamaya devam ediyordu.

W:İş güç işte.

Umursamaz tavırla bunu söylediğinde oturduğum yerden kalkıp yanına geçtim.

J:Bu günlük iptal etsen?

Derin nefes alıp kitabı kapattı.Ayağa kalkıp:

W:Kitabın yetmişinci sayfasına kadar oku.Yoongi işin temel konusunu anlatacak.Sen okuyana kadar ben çıkıyorum.

Kapıya doğru giderken sorumla bana döndü.

J:Nereye?

W:Abim işi için bir kaç saatliğine Bongkooka gelmiş.Onunla görüşücem.

J:Kahvaltı etmemişsin sabah.Yemeyini atlama.

Kafasını salladı.
W:Sen de öyle.Çıkıyorum ben.

Ofisden çıktığında kitabı alıp koltuğa geçtim.Okumaya başladım.

Bir süre sonra 10-15 sayfa okumuştum.Ama hiç bir bok anladığım yoktu.Çünki Wendynin nasıl gönlünü alıcam diye düşünüyorum.Her ne kadar benimle konuşsa da, sorularımı cevaplasa da tavrı soğuktu.Arayı düzeltmem lazım.Ama nasıl?
Sinirle kitapı fırlattığımda kapı çalındı.

Sinirli olduğum sesime yansımıştı.

J:Gel!

İçeri Lucas beyin sekreteri Rose hanım ve yanında 23-24 yaşlarında bir kadın girdi.Sarışın 160 boylarında bir kadındı.

R:Jimin bey merhaba.

J:Merhaba.

Yanındakı kadını göstererek:

R:Becky hanım.Kendisi Yoongi beyle öğrenme prosesinize liderlik edicek.

Rose odaya göz gezdirip tekrar bana baktı.
R:Wendy hanım çıktı mı?Becky hanımla tanıştıracaktım.

B:Ah...Biz tanışıyoruz aslında.Dün gece aradım ama açmadı.

Bu muymuş gece bizi rahatsız eden?😒

J:Sevgilimin şu an işi var.Yarım saate gelir.

Bastırarak sevgilim dediğimde kızın rengi attı.Yüzündeki kan çekildi sanki.Daha neler olucak sizin gibi sürtüklere bak gör sen!Hiç birinize kaptırmıycam sevgilimi.

Kız üzgünce gözlerini etrafta gezdirdiyinde Rose baş selamı verip:

R:Biz çıkalım o zaman.

Kafamı onaylar gibi salladım.Çıktıklarında sinirle yerden kitapı alıp koltuğa attım kendimi.
Bir bitmedi şu sürtükler!Size bırakır mıyım ben sevgilimi?!Asla!Baka-baka kalıcaksınız hepiniz!

12 gün sonra sevgililiyimizin birinci ayına giricez.Sürpriz olarak yeni eve taşınalım istiyorum.Güzel bir akşam yemeyi hazırlattırırım.Aldığım kolye setinden başka bir hediye de düşünürüz.Çiçekler filan.Güzelce kutlarız ilk ayımızı.

Gelecek hafta zaten Lucas bey şirketteki işimin karşılığını ödiyecek.Wendye sürpriz yapmak istediğimi söyler 2 ayın maaşını alırım.Böylece evi de almış olurum.

Bir az sonra kapı çalındı.

J:Geell.

İçeri Yoongi girdi Becky denen kızla.

Y:Naber Jimin?

Yoonginin dudağındakı gülümsemenin aksine kız kolunu göğsünde birleştirmiş ağız burun eyerek bakıyordu bana.

J:İyi.Senden naber?

Y:Ne olsun?İş güç işte.

Kıza bakıp bana döndü tekrar.

Y:Becky Wendynin ofisinde olmadığını söyledi az önce.Gelmiş mi diye bakmaya geldik.

J:Yok daha-

Demeye kalmadan Wendy girdi içeri.Hepimize tek-tek göz gezdirdi.Ama gözü kızda takılı kaldı.Bir paniklemişti.

W:Ne oluyor burda?

Kız Wendye bir adım attığında Wendy geri çekildi.Yoongiyle ben olanları izlerken Wendy kıza gözlerini dikmiş bakıyordu.Gerginlik vardı ortamda.
Yoongi gülümsemeye çalışarak araya girdi.

Y:Beckyle tanışıyorsunuz.Benimle birlikte size öğrenme sürenizde önderlik edicek.

B:Dün gece aradım seni.Ama açmadın-

Becky üzgün ifadeyle bunu söylediğinde Wendy uyarıcı tonda:

W:Sevgilimleyken rahatsız edilmekten hoşlanmam.

Wendy bunu söylediğinde dudağımda küçük gülümseme oluştu.

B:Geliceğimi haber vermek istemiştim sadece.

Wendy göz devirip çalışma masasına doğru yürürken dudaklarını araladı.

W:Gördük işte.Önemli bir şey olmadıkca aranmaktan hoşlanmam.

Wendy koltuğuna yerleştikte kız sırıtarak dudaklarını araladı.

B:Ben iyi bilirim seni.Özellikle meşkulsen...

Son cümlesinden ne ima ettiği anlaşılırdı.
Wendy sinirle kıza baktığında Beckyinin dudağındakı sırıtma aynen olduğu şekilde duruyordu.

Duyduklarımı aldırmamak için büyük bir çaba sarf ediyordum.Hepsi geçmişte kaldı. Wendynin yanındakı benim ve bu hep böyle devam edicek.

Sırıtıp kıza cevap veren ben oldum.

J:Dün de meşkuldu...Meşkulduk yani.Rahatsız olduğu için öyle tepki gösterdi.

Beckynin yüzü bize gıcık olmuş hal aldığında Wendy de sırıtıyordu.Dediğimden memnun olmuş gibi.
Yoongiyse öylece olanları izliyordu ta ki Becky bir şey söylemeye çalışanadek.

Y:Wendy bir az sonra şirketin yakınındakı o kafede buluşalım.

Sonra bana dönüp:

Y:Kitapı sen de okudun değil mi Jimin?

Okumamıştım.Daha doğrusu kafamı toparlayıp okuyamamıştım.

J:Dinleyince anlarım zaten.Kafede görüşürüz.

Kafasını salladı.

Y:Peki.

Wendye dönüp:

Y:Eh,biz çıkalım o zaman.1 saate kafede görüşürüz.

Wendy onaylar gibi kafa salladığında odadan çıktılar.
Wendy sıkkınca nefes aldı.Gözlerini kapatıp koltuğunda geri yaslandı.

Çalışma masasının önündeki deri koltuğa geçtim.Sesimin asta tonda çıktığına dikkat ederek Wendye seslendim.

J:Güzelimm...

Hala gözleri kapalıyken mırıltılar çıkardı.

W:Hmm?

J:O kız Yoongiyle birlikte bize öğreticekmiş.Doğru mu?

Gözlerini açıp oturduğu yerde dikleşti.Rahatsız yüz ifadesiyle:

W:Yoongi de onayladığına göre evet.

J:Neden geldiğini biliyor musun peki?

Wendy kafası karışmış gibi baktı.

W:İşi öğretmek için ya.

J:Öyle değil...Yani başka bir maksat için gelmiş ola bilir mi?

Umursamazca omuzunu silkti.

W:Ne bileyim ben.Beni ilgilendirmez zaten.

J:Dün gece arayan oymuş...

Sesim üzgün çıktığında gözünü etrafta gezdirdi.Kısık sesle:

W:Evet,öyleymiş...

J:Geçen gün kahvaltıda arayan kız mı?

W:Evet-

J:Hatırlıyorsun...

Hayal kırıklığına uğradım resmen.Bir de hatırlıyor mu?
Ona baktığımda başını eydi.

W:Hatırlamıyordum kahvaltıda aradığında.

Başını kaldırıp tekrar yüzüme baktı.

W:Numaramı kimin verdiğini öğrenmeye gittiğimde yüzünü hatırladım sadece.İsmini de az önce öğrendim zaten.

Yutkunamıyordum bile.Onunla buluşmuş...

J:Ne zaman buluştunuz..?

W:Buluşma filan değildi sadece numaramı nereden bulduğunu öğrenmek için gittim-

J:Ne zaman dedim Wendy...

W:Arama geldiği gün sen odamıza çıktın.Bir az sonra da ben çıktım evden.

J:E-evine mi gittin?

Görüntüm bulanıklaşıyordu artık...Ağlamamak için kendimi tutuyorum şu an.

W:Evet.

J:Ve hiç bir şey olmadı,öyle mi?

Wendy kaşlarını çattı.

W:Elbette olmadı-

Burnumdan güldüm.Alaylı bir gülmeydi bu.Kızın telefonda ne dediğini duymuştum.Kız açıkça Wendyle birlikte olmak istediğini belirtmişti.Wendynin gideceğini söylediğini de duymuştum.Sadece ihtimal verememiştim...

J:Kız telefonda seninle yatmak istediğini dedi.Sen evine gittin ve hiç bir şey olmadı mı?

Kendinden emin şekilde :

W:Aynen öyle.

Ona inanmak istiyordum.Hala bana ait olduğuna inanmak istiyordum.

Bir süre bir birimizin gözlerine baktık.Şüpheler yavaşça beynimi ele geçiriyor ve gözlerim doluyordu.Göz kontağını ilk kesen ben oldum.Wendynin bakışları hala üstümdeydi.Bir az sonra camın önüne geçip manzarayı izlemeye başladı.Arkası bana dönüktü.Bu yüzden rahatça göz yaşımın akmasına izin verdim.

Bir süre sonra kendimi toparlayıp dudaklarını aralayan ben oldum.

J:Ben kitabı okuyayım.O kız dalga geçmesin sonra-

Hızla bana dönüp otoriter tonda lafımı kesti.

W:Kimse benim olanla dalga geçemez.Yaşatmam.

Soğuk gözlerle söyledi bunu.
Benim olan...Ne güzel söyledi öyle.
Dudaklarım anlık yukarı kıvrıldı.

Karşıma oturup gözlerini kısmış söyleyeceklerine devam etti.

W:Sana karşı olan saygısızlık bana yapılmış demektir.En ufak kabahetlerinde cezalarını keserim.

Gülümsemeye çalışarak:

J:Kimsenin hiç bir şeyine ihtiyacım yok.Senin sevginden başka...

Wendy bir süre gözlerimin derinliyine baktıktan sonra:

W:Benim de öyle.Sadece senin bana olan sevgini ve sevgime inanmanı istiyorum.

Kafamı eydim son kelimesiyle.Sevgine inanmak...Bunu o kadar isterdim ki.Diken üstünde olmamayı,acaba bir şeyler oldu mu diye düşünmemeyi...

W:Zor galiba...

Başımı kaldırıp ona baktım.
İç çekip devam etti.

W:Sevgime inanmak zor olmalı öyle değil mi?Kalbin ve beynin savaş halinde ...Bu yüzden benden ayrı kalmamakta ısrar ediyorsun.Ama her zaman birlikte olamayız ki-

J:Niye?Niye olamayız Wendy?

W:İlişkimiz olsa bile bu bir birimizin kişisel alanına girmek değildir Jimin.Bu alanı korumamız lazım.İyiliğimiz için.İlişkimizin devam etmesi için.

Hiç bir şey demediğimde devam etti.

W:Diyeceğim o ki birini sadece yanında tutarak ona mani olamazsın.
Yapmak isteyen yapar Jimin.
Ve senin bu durumda yapa bileceğin bir şey yok.

J:Ne yapmam gerek o zaman..?Sevdiğimi bile yanımda tutamıyorsam-

Konuşmaya devam edemiyordum artık.
Nasıl böyle şeyler düşünür?Neler geçiyor aklından?

Ayağa kalktı.Bardağa su doldurup bana uzattı.Suyu içtiğimde devam etti.

W:Başka şeyleri düşünmeden benim sana karşı hiç bir yanlışımın olmayacağını düşünüp rahatlaya bilirsin mesela.

Bardağı çalışma masasına koydum.
Ona baktım tekrar.Gözlerimi alamadığım gözlerine.

J:Bunun garantisini veremezsin ki...Mesela çok sarhoş olduğunda biriyle birlikte olman olası bir durum-

W:Olamaz Jimin.Eğer bir insan gerçekten seviyorsa başkasına o gözle dokunması mümkün değil...En azından benim için.Senden başkasına başka niyetle dokunamayacağım ve bakamayacağım gibi...

İçimi rahatlatmaya çalışması beni memnun ediyordu.Ama bir taraftan da bunların bir hayal olduğunu biliyordum.

Wendye sarıldım.Bu gün hiç sarılmamıştık bir-birimize,öpmemiştik bir-birimizi.
Beline sarılıp burnumu boynuna gömdüm.Ellerini boynumda birleştirerek karşılık verdiğinde boynunu öpdüm.Ve kokusunu içime çektim.

J:Beni rahatlatmaya çalıştığın için teşekkür ederim güzelim...

W:Sana karşı hiç bir yanlışım olmuycak.Sana kendimden de fazla güvenerek bana karşı hatan olmayacağını biliyorum.

Ellerim hala belindeyken yüzümü görücek şekilde geriledi.Göğsüme ellerini yaslayarak yaklaşıp dudağıma öpücük kondurdu.

W:Bir az okumaya çalış.Ben de o zamana kadar kanapede dinleneyim.

Kollarım arasından ayrılıcakken sıkıca tutmamla gözlerini gözlerime çıkardı.

J:Bu sıralar çok yoruluyorsun Wendy.Hem işin yüzünden hem de alkol enerjini alıyor.Bir az ara vere bilir misin?

Endişeyle bunu söylediğimde Wendy derin nefes aldı.

W:Rahatlamama yardımcı oluyor.Ara vermek istemiyorum.

İstemediği şeye zorlayamam neticede.Kafamı tamam anlamında salladım.Wendy kanapeye geçip uzanınca ben de koltuğa geçtim.
Çalışma masasının üstündeki kitabın ilk sayfasını açtım.Odaklanmam gerekiyordu.Kurşun kalem alıp önemli olduğunu düşündüğüm yerlerin altını çizdim.

Bir süre okudum kitabı.Sıkılmıştım artık.Saate baktığımda saat 14:35 olduğunu gördüm.25 dakikaya kafede buluşmamız lazımdı.
Oturduğum yerden kalkıp kanapeye yaklaştım.Wendy uyumuştu galiba.
Yanındakı boşluğa oturup uyanması için ona seslendim.

J:Wendy...Wendy,uyan hadi.

Gözleri hala kapalıyken mırıltılar çıkardığında üstüne eğilip boynunu öpdüm.

J:Sevgilimm...

W:Hmm?

Sesini çıkardığında kafamı tamamen boynuna gömdüm.Elini belime koydu.

J:Bir azdan çıkmamız lazım.

Diğer elini omuzuma attı.Beni bir az kendine çekip burnunu boynuma sürttüğünde kıdıklanmıştım.Kıkırdadığımda Wendy de güldü.Boynumu öpdüğünde dudak kenarlarının kıvrıldığını hiss ediyordum.Bir az sonra:

W:Bu akşam saat 22:00 da toplantı var.Beklemeden uyursun.

Onu göre bileceğim şekilde geriledim.Dudaklarımız çok yakındı.

J:Wendy...Bu gece birlikte vakit geçiririz diye düşündüm.

Utana-sıkıla bunu söylediğimde yüzünde sırıtış belirdi.Çenemden nazikce tutarak dudaklarımız arasındakı mesafeyi sıfıra indirdi.Zevkle dudaklarımı öpmeye başladığında karşılık verdim.Dilimi ağzına gönderdiyimde öpüşmemiz daha da tutkulu hal almıştı.Belimdeki elini yavaşça t-shirtümün eteğine getirdi.Elini içeri sokup tekrar belime çıkardı.Belimi yavaşça okşuyordu.Dudağını ısırdığımda küçük inilti bıraktı.

W:Mmıhh...

Bir az daha öpüştükten sonra nefes-nefese ayrıldık.Ancak çok geri çekilmedim.Nefeslerimiz bir-birine karışmaya devam ediyordu.Bu sesler onu daha çok istememi sağlıyordu.Şu an beni rahatlatmasına çok ihtiyacım var.Alttakı kalkmıştı bile.

J:E-eve gidelim.

Ateş basmıştı beni.Ağlamaklı sesimle bunu söylediğimde Wendynin belimdeki elini pantalonumun üstüne getirdim.Elimi elinin üstüne koyarak penisime baskı uygulamasını sağladım.Gözlerindeki şehvetle yutkunduğunda daha da bastırdım.

J:IMMHH!W-Wendy...

Yüksek sesle inlediğimde Wendy gözlerini sıkıca kapatıp kısık sesle küfür savurdu.

W:Hassiktirr!

O da beni istiyordu.İnlemelerime dayanamaz zaten.

Hemen birlikte olmamızı istiyordum.Çünki yavaştan yanıyordum.Acımaya başlamıştı.
Gözlerim akıyordu.
Wendynin nefes alış-verişleri artmıştı.

( Wendynin dilinden)

Kulağıma yaklaşıp yalvararak ve nefes-nefese kısık sesiyle söyledi.

J:Eve gidelimm.Lütfen...

Yerinde duramıyordu.Elimi daha da bastırmamla kulağıma inledi.

J:Ahmm W-Wendy...

Lanet olsun!Benim de durumum iyiye gitmiyordu.Böyle inlemeye devam ederse Yoongilere yetişemeyiz.

Uzandığım kanapede bir az dikleştim.Jimine omuzundan destek verip kaldırdım.Gözleri akıyordu ve boncuk-boncuk terlemişti.Başını dik tutamayarak omuzuma yaslandı.
Yanaklarına yavaşça vurarak kendine gelmesi için sesleniyordum.

W:Jimin, lavaboya götüreyim hall et işini-

Omuzuma koyduğu kafasını hayır anlamında salladı.Elini kulağımla boynum arasındakı yere yerleştirdi.Açık tutmaya zorlandığı gözlerle alttan yukarı bakıyordu bana.Nefes-nefese:

J:Orda yapalım o zaman.

İyice kayb etti kendini.Kalkmasına yardımcı olmak için bir kolunu omuzuma attım.Belinden destekleyerek ayağa kaldırdım.

W:Sen lavaboda işini hall ediyorsun ben de seni bekliycem.

Beni duyup-duymadığını bilmiyordum.Duysa bile şu an anlayacak durumda değildi.
Ofisimden çıkıp bu kattakı erkekler tualetine götürdüm.Şimdi içerde birilerinin olup-olmadığını kontrol etmem lazım.

W:Jimin, düzgünce durmaya çalış.

Yavaşçca kendimden ayırdım.Kapıya yaslanıp kafasını geri attı.Gözlerini kapatmıştı. Tek-tek kapıları açtım.İçerisi boştu.

W:Boş, Jimin.
Ofise geçiyorum ben.Bitirdiğinde odama gelirsin.

Çıkmam gerekiyordu.Kapıdan uzaklaştırmak için belinden tutup
kendime çektim.Alt bedenlerimizin bir-birine sürtmesiyle küçük inilti çıkmıştı ağzından.

J:Mhh...

İnlemesi beni deli ediyordu.Kendimi kontrol altına almakta zorlanıyordum.

Jimin elini belime koyup beni kendine bastırdı.Çıkardığı hırıltılı sesler durumumu daha da kötüleşdiriyordu.Nefes-nefese kalmıştım.Hemen geri durmazsam bundan sonra duramazdım.

Kendimi geri çektim.

W:Ofiste bekliyorum-

Açık tutmaya çalıştığı gözleriyle kafasını hayır anlamında salladı.Nefeslerimiz bir-birine karışırken eli pantalonumun düymesine gitti.Açmaya çalışırken kulağıma fısıldadı.

J:Y-yardım ett.

Ellerini tutarak onu durdurdum.

W:Burda olmaz.Söz veriyorum bu gece ilgilenicem senle.

J:Şimdi istiyorum-

W:Şşt...Bu gece dedim.

Geriledim.

W:Anlaştık mı?

Kafasını onaylar gibi salladığında
lavabodan çıkıp ofisime hızlı adımlarla girdim.Ben de terlemiştim.Ateş basmıştı.Nasıl idare edicem geceye kadar!?
Kanapenin karşısındakı sehpanın üstünden su dolu bardağı alıp kafama diktim. Hala bedenim sıcaktı.Kendimi kanapeye atıp kafamı geri atıp bacaklarımı aralı tutacak şekilde araladım.Gözlerimi kapatıp nefes alış-verişlerimi düzene sokmaya çalışıyordum.

Jiminin inlemeleri kafamda dönüp duruyordu.Göğüs kafesim yavaşça inip kalkıyordu.Aklımdan çıkarmam lazım.Ama sesi kulaklarımdan gitmiyor.
Bir bardak daha su içtim.Ama gömleğimin üstüne bir az dökülmüştü.
Boş verip tekrar başımı geri atıp gözlerimi kapattım.

(Jiminin dilinden)

Odaya döndüğümde Wendynin kafasını geri atmış gözlerini kapadığını gördüm.Bacaklarını açmış kanapeye yayılmıştı.Gömleğine ve bir az da kravatına su dökülmüş olmalı.Sehpanın üstü de bir az su olmuştu.
Nefes almakta zorlanıyor gibiydi.Bacakları arasına girip üstüne bir az eğilip kravatını genişlettiğimde kafasını kaldırıp bana baktı.Gözleri akıyordu resmen.

W:İyi misin?

J:Asıl sen iyi misin?Nefes alamıyorsun resmen.

Derin nefes alıp kafasını salladı.Sonra kravatında olan elime bakıp tekrar bana baktı.Öyle bakıyordu ki sarhoş olmuştu sanki.

W:Bu gece seninle ilgilenicem dedim ya.Şimdilik geçmedi mi?

Kravatını genişlettiğimde gözlerinin üstümde olduğunu biliyordum.Ağır-ağır nefesler alıyordu.Gömleğin ilk iki düğmesini açtığımda elimi tuttu.Gözlerindeki şehvetle dudağını yalayıp konuştu.

W:Sabrımı zorluyorsun-

Kapı tıklanmasıyla içeri Yoongi girdi.Şaşırmış gibiydi.Gözlerini etrafta gezdirdi.

Y:Ben özür dilerim.Birlikte çıkalım diye gelmiştim.

J:Siz önden çıkın.Geliyoruz biz de.

Y:Peki.

Kafasını sallayıp odadan çıktı.Kafamı çevirip Wendye baktığımda beni süzdüğünü gördüm.

W:Bacağım arasına girmiş ne yapıyorsun öyle?

J:Çıkalım mı?

W:Beni zor durumda bıraktığın için cezanı çekiceksin.

Şaşırmakla karışık cevap verdim.

J:Ben mi seni zor durumda bırakıyorum?Bana eşlik etmeni istediğimde ısrarla ofise döneceğini söyledin.Ben ne yapayım?

Ayağa kalkmak için haraketlendiğinde bacakları arasından çıktım.Aramızda zaten mesafe yokmuş gibi dibime kadar girdi.

W:Kulağıma kısık-kısık inleyen sendin.

Yanaklarım yanmaya başlamıştı.Yüzüne bakamıyordum.Gözümü gömleğine dikmiş dudaklarımı araladım.

J:B-ben özür dilerim.Hoşlanmadığını bilmiyordum-

Kötü hiss ettim bir an.Bu benim kontrol altına ala bileceğim bir şey değil sonuçta.
Ve sesimi duymaktan zevk aldığını sanmıştım...

Tek elini belime çıkarıp kendine çekti.Onun yanındayken kendimi sıkıca tutmama gerek yoktu.En ufak temasımız beni havalara uçuruyordu.Bedenimiz bir birine temas ettiğinde dudaklarını boynuma bastırdı.Kokumu içine çekerken dudaklarının kenarının kıvrıldığını hiss ediyordum.

W:Hoşlanıyorum...O kadar hoşlanıyorum ki inlemelerin kulaklarımdan gitmiyor.

Bu inlemelerimi duymaktan zevk aldığı anlamına mı geliyor?

Ellerimi boynuna sardım.
Tekrar boynumu öpdü.

W:Ama şirkette olmaz Jimin.Kendimi kontrol etmekte çok zorluk çekiyorum.Ve burda da bir şey yapamayız.

J:Peki...Şirketteyken temas kurmam senle-

W:Hayır.Onu demiyorum.Sadece şirkette beni tahrik edecek şeyler yapma diyorum.

Onaylar mırıltılar çıkardım.
Boynumu ardı ardına öperken ısırmasıyla ağzımdan küçük inilti çıktı.

J:Mmh..!

Beni kendine bastırdı.Otoriter sesi kulağıma doldu.

W:Az önce ne konuştuk?!

Yavaşça omuzuna vurdum.
J:İnlememe sebep sensin!Ne yapmamı bekliyorsun?!

Yüzümü görücek şekilde geriledi.Dudağındakı sırıtış ve gözlerindeki şehvetle bakıyordu bana.
Burnundan gülüp:

W:Evet sebep benim.Duyan ve duyacak olan tek kişi de benim.Değil mi sevgilim?

Gülümseyip dudağını öpdüm.

J:Elbette sensin sevgilim.

Verdiğim cevaptan memnun olmuş ki gülümseyerek dudakları dudağımı örttü.1-2 dakika öpüştükten sonra dudaklarımızı ayırdı.Alnını alnıma yasladı.Gözlerimiz hala kapalıydı.Nefesi dudağıma vuruyordu.

W:Seni şu an istiyorum.Gece geç gelicem.O zamana kadar uyumuş olursun sen.

J:Beklerim...

W:Olmaz.Senin de dinlenmen lazım.

J:Seni tatmin ede bilirim-

Alnını yasladığı alnımdan ayırdı.Kaşlarını çatarak dudaklarını araladı.

W:Daha kaç defa böyle söyleme dedim?!Sen benim sevgilimsin!Saçma sapan şeyler söyleme.

Benim ismim ve tatmin olmak kelimesi onun için aynı cümle içinde geçemezdi.Şikayetçi miyim?Asla!Bu durum beni çok mutlu ediyor.Ama başka türlü nasıl söylenilir bilmiyorum ki.

J:Ne diyim?

W:Bilmiyorum.Sevgilim olduğunu unutma.Ona göre kullan ifadelerini.Özellikle seninle ilgiliyse daha dikkatle seç sözlerini.

J:Anladımm.

W:Aferin.Çıkalım o zaman.

Yanımdan geçip koltuğun başına astığı ceketini aldı.Telefon ve çantasını da aldıktan sonra kapıya adımladığında kapıyı açtım onun için.

W:Teşekkürler.

Ardından ben de çıktım.Asansörü çağırıp bekledik.Asansörün gelmesiyle önden Wendy bindi.Sonra da ben.En alt katın düymesine bastım.

J:Bu gün gerçekten geç mi geliceksin?

W:Evet.Yeni bir görev var.Planı yapıcaz.Ödenişi önceden alıp bir şeyler içeriz muhtemelen-

Elini tuttuğumda bir tuttuğum eline bir de bana baktı.Alkol almasını istemiyordum.

J:İçki içme.En azından bu gece.Lütfen.

Asansörün alt kata geldiğini bildiren ses geldiğinde tuttuğum elini sıkıca tuttu.Şirketin çıkışına doğru giderken dudaklarını araladı.

W:Her zaman yaptığımız bir kutlama Jimin.Merak edilecek bir şey yok.

Şirket binasından çıktık.

J:İçkiyle kutlamayın o zaman.

W:Jimin,küçük kız çocukları gibi pijama partisi vermiycez her halde.Kutlama içkiyle olur.

Dediğinden dönmeyecek yine.Karar vermiş.Sakince kabul etmek düşüyor.

W:Geldik.

Etrafa göz gezdirdiğimde Yoongilerin arka masalardan birinde olduğunu gördüm.

J:Burdan Wendy.

Ben önden o arkadan tutuğum elini bırakmadan masalarına doğru ilerledik.O kız gözünü kısmış kenetli ellerimize bakıyordu.
Masaya vardığımızda Yoongi dudağına sahte tebessüm takındı.

Y:Hoş geldiniz.

J:Hoş bulduk.

Becky gözlerini Wendy'nin üstünden ayırmadan:

B:Hoş geldin Wendy.

Kızı umursamıyordu bile.Ben Wendynin sandalyesini çektim oturması için.Bana gülümseyip:

W:Teşekkür ederim sevgilim.

Kendi sandalyemi de çekip oturdum.

J:Bir şeyler sipariş verdiniz mi?

Y:Yok sizi bekledik.

J:Tamam.Karar verelim sonra da garsonu çağıralım.Ne alırsın hayatım?

Wendy menüden bir şeyler seçmeye çalışıyordu.

W:Latte alıyım ben-

Becky hemen heyecanla ve gülerek:

B:Aynısından!

Yoongi ve Wendy kıza garip bakıyordu.Benim bakışlarım ise tamamen öfke ve kıskançlık doluydu.
Benimle göz-göze geldiğinde toparlanmaya çalışarak:

B:Ahh...Yani ben de onu sipariş etmek istiyorum.

Bu açıklamasına Wendy göz devirdi.Karşı karşıya oturuyordular.Wendy Beckyle göz-göze gelmemek için etrafa bakıyordu.

J:Neyse...Siz ikiniz latte alıyorsunuz.Sen Yoongi?

Y:Mocha alıcam ben.

J:Peki.

Elimi kaldırarak garsona seslendim.

J:Bakar mısınız lütfen?

G:Buyurun efendim.

J:2 latte,1 mocha ve 1 flat white lütfen.

Garson baş selamı verip çekildi.

Y:Başlayalım mı artık?

J:Evet.Dinliyoruz.

Yoongi anlatmaya başladıktan 5 dakika kadar sonra kahvelerimiz geldi.

Kahvelerimizden bir kaç yudum aldık.Yoongi devam edecekken Wendy dudağının altında bir şeyler dedi.Yüzü de ekşimişti.

J:Beyenmedin mi Wendy?

W:İyi ama yanına mozaik kek iyi gidecektir.Menüde var mı?

J:Var.Sipariş verelim hemen.

Sonra Yoongilerin de burda olduğunu hatırlayarak onlara da bir şey isterler mi diye sordum.

J:Siz bir şey ister misiniz?

Y:Ben iyiyim böyle.Becky sen ister misin?

B:Yok,teşekkürler.

Garsonu tekrar çağırdım.Sipariş verdim.Bir az sonra kek gelmişti.

Yoongiyle Becky sırayla anlatıyordular.Ama görünen o ki Yoongi konuşmaktan bıkmış ve Wendy de dinlemekten.Elleri kolları bağlıymış gibi oturuyordular.

Bir az sonra Wendye arama geldi.Sandalyeden kalktı.

W:Buna bakmam lazım.

Kafenin çıkışına doğru giderken telefonu kulağına götürmüştü.Kafenin önündeki küçük gölgelik alana geçtiğini gördüm.

Y:Jimin,bu akşam bir şeyler içer miyiz?

Yoonginin bana seslenmesiyle kafamı ona çevirdim.

J:Olur aslında.Zaten Wendy eve geç geliyor.Zaman geçmiş olur.

Beckye baktığımda Wendyi izliyordu.Şu sürtüklerde bir gram utanma yok.Sevgilisinin önünde açıkça izleme bari gerizekalı.

Y:O zaman bu akşam saat 8de bara gelirsin.İçkiler benden.

Gülümseyerek söylediğinde ben de kibarlık olsun diye gülümsedim.
Kendisinin davet etmesi iyi oldu.Wendynin numarasını niye bu sürtüğe verdiğini öğrenmiş olurum.

Y:Biz devam edelim o zaman.

J:Dinliyorum.

(Wendy'nin dilinden)

Kafeden çıktım.Gölgelik bir yere geçip konuşmaya devam ettim.

W:Nasıl yapalım o zaman abi?

H:Avukat Joyun yaşını 2 yaş büyük yazmayı önerdi.Başka yolu yokmuş.2 hafta sonra Amerikadan Koreye dönecekmiş.

Joy'a göz kulak olmasını istediğim Koreli avukat Seokjin 2 hafta içinde ülkesine döneceğini söylemiş.Ve de Joy'un pasaportunu illegal yollarle değişmeyi önermiş.
Başka çözüm yolu yok galiba.Avukat bile bunu söylemek durumunda kalıyorsa demekki.

W:Diyelim ki 2 yaş büyük yazdırdık.Peki o zaman üniversite işi nasıl olucak?Şu anki liseyi bitirmiş gibi yazdırmamız mümkün mü?

H:Evet.Okuduğu liseye para verip sanki o lisenin 2 yıl önceki öğrencisi gibi göstermek mümkün.

W:Ne kadar gerekli bunun için?

H:70.000 dolar.

W:O zaman avukat önceden hesabına gönderdiğim para ile hall etsin şu işi.Yapa bilir değil mi?

H:Evet,evet.Hall ede bileceğini söyledi.

W:Tamam.Lise işini hall olmuş sayalım.Peki üniversite?Yani 2.ci yıl üniversite öğrencisi nasıl yapa biliriz?Ayrıca okuyup yetişe bilir mi?Zor olur onun için.

H:Endişelenme Wendy.Joyu ailesine geri göndermemekle yaptığın iyiliğin farkında.Küçük kız değil sonuçta.Çalışıp konulara yetişir.

Yetişe bilir mi gerçekten?Onu zor durumda bırakmak istemiyorum.Sonuçta o kadar da kolay bir şey değil okumak.

Sessiz kaldığımda Hoseok devam etti.

H:Normalde lise 1in ikinci döneminde olması gerek.Değil mi?

W:Evet.

H:Okey.Sorun yok.Dönem daha yeni başlamış.Şubata yeni girdik.Sahte senet işlerini hall eder liseyi bitirmiş gibi yazdırırız.Zaten üniversiteye yılın ortasında gidemez.
Üniversitenin ikinci yılına daha var.Hazırlana bilir.Eylüle kadar vakti var.Nereden baksan 8 ay.Neredeyse 1 yıl.Bu yüzden merak etme.Özel profösörle hazırlanması ona yardımcı olucaktır.

W:Onu zorlamak istemiyorum Hoseok-

H:Böyle yapman gerek ama kardeşim.Bir kaç ay kendine eziyet vermesi onun da senin de geleceğinin yararına olucak.

Sıkkınca nefes aldım.Onu zor durumda bırakmak istemiyordum.Okumak çok kolay bir şey değil.Yapamadığında depresyona düşmesi olası bir durum.Kendine zarar bile vere bilir.
Bu yüzden önce Joy'un rızasını almam gerek.Eğer onaylarsa ne kadar güzel.Onaylamazsa da başka bir avukat ayarlamak zorunda olacağım.Ki bu da Joy'un masraflarından daha çok para talep ediyor.

W:Ben Joyla konuşucam.Yarın akşam arar haber veririm sana da.

H:Peki.Bye o zaman.

W:Bye.

Aramayı sonlandırıp içeri geçtim.

(Jimin'in dilinden)

Yoongi bir şeyler anlatıyorken gözüm Wendynin üstündeydi.Canı sıkkın gibi gelip yerini aldığında hala ona bakıyordum.

J:Her şey yolunda mı?

Kafasını sallamakla yetindi.

B:Wendy iyi görünmüyor.Yarın devam etsek iyi olucak.

Becky bunu söylediğinde Wendynin dikkatini çekmiş olmalı ki ona baktı.

Y:Saat 4 oluyor zaten.İş vaktiniz bitti.Yarın öğlen 12de toplantı odasında devam ederiz.

Wendy nihayet gözlerini kızdan çekti😒.
Niye öyle baktığı gözlerinden anlaşılmıyor.Aklından neler geçiyor ki?

J:Yarın görüşürüz o zaman.Kalkalım biz.

Y:Görüşürüz.

Masadan kalkıp kafeden çıktık.

J:Anlatmak ister misin?

Yürürken anlık bana bakıp tekrar kafasını çevirdi.

W:Yok yaa...Önemli bir şey değil zaten.

Canı sıkkın gibi söyledi.

J:Konuşmak istersen burdayım sevgilim.

Gülümseyip ellimi tuttu.

W:Teşekkür ederim.

Arabayı park ettiği yere doğru gidiyorduk şu an.Anahtarın düymesine basıp kilidi açtı.Wendy için sürücü kapısını açtım.O bindiğinde yolcu koltuğuna geçip kemeri taktım.
Arabayı çalıştırdı.Yolculuğumuz sessiz geçiyordu ta ki ben konuşana kadar.

J:Wendy, akşama toplantın var.Ama en azından şimdi birlikte bir şeyler yapalım.Alışveriş,sinema,acıktıysan yemeye gide biliriz hatta.Ama birlikte vakit geçirelim.

Gözleri hala yoldayken gülümsedi.

W:Ruh halimi düzeltmeye çalıştığını anlaya biliyorum.

Anlık bana bakıp elimi tuttu.Sonra bakışlarını yola çevirdi.

W:Çok teşekkür ederim sevgilim.Alışveriş iyi gelecektir.AVMye gidelim.

J:Sorun her neyse dinlerim.Yardımım dokunmasa bile dinleye bilirim.

W:Önemli bir şey değil hayatım.Yormayayım seni böyle şeylerle-

J:Yormuyosun Wendy.Sevgilimsin.Elbette dinlemeliyim.Bu yüzden lütfen çekinmeden benle konuşa bileceğini unutma.

W:Tamamdır canım.Konuşmaya ihtiyacım olursa sana söyleyicem.

J:Güzel.

Bir az sonra alışveriş merkezine varmıştık.

...

Zaman aşımı

Aldığımız son kiyafetlerin de parasını ödedim.Şu an elimde 7-8 alış veriş torbasıyla Wendyle arabaya doğru gidiyorduk.
Bolca alışveriş yaptı.Kendime de bir şeyler almam için ısrar etti.Bu yüzden 4-5 kombin de kendime yapmış oldum.
Arabanın arka kapısını açtı torbaları koymam için.Ben torbaları yerleştirirken Wendy direksiyonda yerini aldı.İşimi bitirdikten sonra ön koltuğa bindim.Rahatça nefes aldım.Çok yorulmuştum.Kolumdaki saate baktığımda saat yedi buçuktu.

Wendy dudağındakı küçük gülümsemeyle bakıyordu bana.

W:Yoruldun mu?

Yoruldum diyemem.Sonuçta kendisini iyi hiss ettirecek bir aktivite yaptı.Bir dahaki sefere böyle bir şey isterken çekinmesini istemiyorum.

Genişçe gülümsemeye dikkat ederek sorusunu cevapladım.

J:Hayır güzelim.Her şey yolunda.Yemeye gidelim mi?

Wendy kıkırdayarak:
W:Bu gün kredi kartını patlattım neredeyse.Devam etmemi istiyor musun gerçekten?

J:Sana her şey kurban olsun güzelim.İstediğin kadar harcaya bilirsin.

W:Gerçekten çok iyi geldi sevgilim.Teşekkür ederim.

J:Rica ederim bebeğim.Şimdi yemeye gitmemizi ister misin?Ya da sinema da olur.

Heyecanla gülümseyip:

W:Evet!Gidelim.Yeni film gelmiş.Sosyal medyada çok çıkıyordu karşıma.Onu izleyelim.

Çocuk gibi gözlerindeki heyecanla bunu söylediğinde gülümsememi saklayamadım.Nasıl tatlı bir şey öyle.

J:Gidelim sevgilim.

Arabayı çalıştırdı.10-15 dakikanın ardından sinemaya gelmiştik.Bilet ve atıştırmalıklar alıp içeri geçtik.
Film 5 dakika sonra başlayacaktı.

J:Wendy bu film kaç dakika?

W:40 dakikalık bi şey.

J:Tamam,güzel o zaman.

W:Bi yere mi gidiceksin?

J:Yok,ben sen toplantıya vaktinde hazırlanıp gidesin diye söyledim.Ve ayrıca evet.Yoongiyle bir şeyler içicez.

W:Anladımm.Kaçta buluşmanız gerekiyor?

J:8 de beni bekleyeceğini söyledi.

W:Tamam o zaman.Sen de vaktinde yetişe biliyorsun değil mi?

J:Evet,evet.Sıkıntı yok.

Salondakı ışıkların gitmesiyle film başladı.

...

Film bitmişti.Salondan çıktık.

W:Güzel filmdi.Sen beyendin mi?

Elini tuttup konuşmamıza öyle devam ettim.

J:Çok eylenceli ve romantik filmdi.Şaşırdım açıkçası.Romantik şeyler izlemeyi sevdiğini bilmiyordum.

W:Romantik-komedi olmasaydı izlemezdim.Dramayı bünyem kaldırmıyor.

Şımarıkca bunu söylediğinde küçük kahkaha attım.Onun şımarık hallerine hiç alışık değildim.

J:Dramayı bünyenin kaldırmadığı belli.Devamlı eylence ve aksiyon istiyorsun.

W:Hayat dramayla filan geçmez.Eylenmemize bakalım.

J:Haklısın.

Arabaya vardığımızda kapıyı açtım onun için.Arabaya binmeden :

W:Buluşmaya geciktiğin için özür dilerim.Filmin bir buçuk saat olduğunu bilmiyordum.

Yaklaşıp alnını öptüm.

J:Hiç bir sorun yok güzelim.Seninle geçirdiğim her dakika benim için çok değerli.

Yanağıma küçük öpücük kondurup geri çekildi.

W:Benim için de öyle sevgilim.
İyi eylenceler sana.
Artık gidip hazırlanmam gerek.

J:Peki canım.

Direksiyona geçti.Kapısını kapattım.Arabayı çalıştırıp uzaklaştı.
Telefondan saate baktığımda 20:40dı.Çok geciktim.Ama olsun.Wendy şu an kendini iyi hiss ediyor.Önemli olan bu.
Uygulamadan taksi sipariş verdim.5 dakika kadar sonra geldiğinde binip adresi verdim.

(Wendynin dilinden)

Eve vardığım gibi Joyun numarasına tıklayıp onu aradım.Bir kaç saniye sonra cevapladı.

Joy:Wendy!

Heyecanla ismimi söylediğinde güldüm kendi kendime.

W:Nasılsın ufaklık?

J:Senden 1 yaş küçüyüm.Ufaklık deme lütfen.

Şu an somurttuğu yüzü gözümün önüne geliyor.

W:İyi misin?

J:Evet.İyiyim.Sen nasılsın?

W:İyi ben de.Bir şeye ihtiyacın var mı?Avukat istediğin parayı veriyor mu sana?

J:Şu anlık bir şeye ihtiyacım yok.Sadece evde sıkılıyorum.

W:Lisede arkadaşlar edinmedin mi kendine?

J:Doğrusu utanıyorum sohbet açmaya.Ve bazen söylediklerini anlamıyorum.Özellikle şakalarını.İngilizcem o kadar mükemmel değil.

W:Bir az zaman ver kendine.Anlayacaksındır.

J:Umarım...Sen neden aradın-Yani aramazdın sanıyordum!O anlamda.

Panikle kendini düzeltdiğinde kıkırdadım ister-istemez.

W:Seni arayamaz mıyım ?

J:Hayır.Sadece sen aramadıkca benim aramamı istemiyordun.

Sesi üzülmüş gibiydi.

W:Hala öyle.Ama şimdi konuşmamız gerektiği için aradım.

J:Bir şey mi oldu?

Nasıl anlatmam gerektiğini bilmiyordum.Derin nefes alıp konuşmaya başladım.

W:Hoseokla konuştunuz mu?Ya da Taehyungla?

J:Ha şu mesele.Evet.Hoseok abiyle dün akşam konuştuk.

W:O zaman ne söyleyeceğimi biliyorsun?

J:Hazırlana bilirim Wendy-

W:Seni zor durumda bırakmak istemiyorum Joy...Omuzunda yük hiss etmeni istemiyorum.

J:Biliyorum...Ama gerçekten bunu senin için yapa bilirim.

W:Mecburiyet hiss edip yapmanı istemiyorum.

J:Hazırlanıcam Wendy.Ama senden tek isteğim var.

W:Nedir?Yapa bileceğim bi' şeyse.

J:Amerikaya gel.Üniversitenin yeni yılı başlamadan önce beni ziyarete gelmeni istiyorum.

W:Joy buna söz veremem ama gelmeye çalışırım.

Titrek nefes alışını duydum.
J:Çok yalnızım Wendy...En azından üniversite başlamadan önce yanıma gelemez misin?

W:Kendini yalnız hiss ettiğin için üzgünüm.Sanırım seni göndermemeliydim-

J:Böyle düşünmen için demedim bunu.Sadece yanıma gelmene ihtiyacım var...Bir sürelikte olsa yanımda kalmana ihtiyacım var...

W:Anlıyorum...Gelicem o zaman.Ağustosun sonu gibi.

J:Gerçekten mi?!Benimle dalga geçmiyorsun değil mi?!

Heyecanla karışık mutlu sesiyle bunu söyledi.

W:Elbette dalga geçmiyorum.Sen sadece derslerine odaklan.Ben yanına gelicem.

J:Çok teşekkür ederim!Beni çok mutlu ettin!

W:Derslerini aksatma olur mu?Yemene içmene ve uykuna da dikkat et.

J:Merak etme sen.Derslerim mükemmel olucak.

W:Kendine dikkat et Joy.Sağlığına çok dikkat et.

J:Sen de öyle...Beni aradığın için teşekkür ederim.2-3 hafta sonra biriyle düzgün iletişim kurmak çok iyi geldi.

W:Kabul ettiğin için ben teşekkür ederim asıl.Şirketin başına geçtikten sonra seni yanıma alıcam.

J:Şirketin mi var!?Wooww!

W:Benim değil.Patronumun.CEO olucam ama.

J:Bu mükkemmel bir şey!CEO'nun avukatı olmak!

W:Olucaksın elbette.Seni bekliyor olucam.

J:Yüzünü kara çıkarmıycam Wendy.Benim için harcadığın para boşa gitmiycek-

W:Sağlığına ve psikolojine dikkat et.Para senin mental sağlığından önemli değil.Sadece denemeni istiyorum.

J:Yapıcam Wendy.

W:Sana inanıyorum Joy.
Kapatıyorum o zaman?

J:Ara-sıra ara beni olur mu?Seninle konuşmak iyi geldi.

W:Ararım.

J:Bye bye o zaman.

W:Bye.

Aramayı sonlandırdığımda saate baktım.21:35 olmuş.
5 dakikaya çıkmam lazım.

Odama çıktım.Kasanın kodunu girip silahı aldım.Belimdeki silahı çıkarıp kasaya koydum.Kasayı kapatıp gardrop odasına girdim.Bu gün şirkete gittiğim için takım elbisemi siyah stilettoyla kombinlemiştim.Ama şimdi Lucas bey ve listeği veren adamla toplantıya gidiyordum.Bu yüzden beyaz takımımı değişmeden altına kremsi babet ayakkabımı giyicem.Saldırının nereden geleceği belli olmaz.Rahat giyineyim.Bir arıza çıkarsa sorunsuz hall etmiş olurum.

Aynada rujumu yeniledikten sonra ayakkabımı elime alıp kapıya yöneldim.Ayakkabımı giyinip evden çıktım.Her zamankı mekanda toplantı olacaktı.Arabayı çalıştırıp yola çıktım.

(Jimin'in dilinden)

Bara varmıştım.Saat şu an 21:25di.
Taksinin parasını ödeyip girişe doğru adımladım.Kapıdakı görevli geçmemi engelledi.

J:Yoongi beye Park Jimin'in geldiğini söyle.

Görevli(G):Bir dakika lütfen.

Görevli telefonla konuştuktan sonra önümden çekildi.

G:Buyurun.

İçeri geçip bar tezgahına doğru yol aldım.İçki ve sigara kokuyordu her bar gibi.Müziğin sesi iyiydi.Abartılacak kadar çok değildi.
Barmene viski alıcağımı söyledim.Barmen içkimi önüme koyarken Yoongi geldi.

Y:Jimin,gelmiyeceğini sanmıştım.

J:Bir az geç kaldım kusura bakma.

Y:Önemli değil.Ee?Nasıl buldun bu günkü "dersimizi"?

Alayla dersimizi dediğinde göz devirdim.O kızla olan bir dersin iyi olma ihtimali mi var?😒

J:Becky denen kızla 1 saat geçirdik.İyi olduğumu söyliyemem.

Yoongi cevabıma küçük kahkaha attı.

Y:İşinde iyi yaa.İdare et 2 sene-

J:Koca 2 sene nasıl dayanayım ben ona?!Wendye nasıl baktığını görmedin mi-Birden aklıma Yoongiyle Wendynin numarasını neden Beckye verdiğini sormak geldi-Yoongi sen neden Wendynin numarasını o kıza veriyorsun ki?Bir ilişkide olduğumuzu sen de biliyorsun.Böyle önüne gelen sürtüğe Wendynin numarasını verme.

Yoongi gözlerini kısıp bana bakıyordu.

Y:Kızın sürtük olduğunu kim söyledi?Sadece Wendyle tek gecelik bir ilişkisi varmış-

Elimi durması için kaldırdım✋️.Bunları duymaya gelmemiştim.Nasıl bir ilişkileri olduğu umurumda değil benim yanımda olduktan sonra.

J:Geçmişte ne oldukları beni ilgilendirmez.Sadece sana Wendynin numarasının kimseye verme diyorum.

Yoongi rahatsız yüz ifadesi takındı.

Y:Kusura bakma da Wendynin ne yaptığı belli değil.Becky beni arayıp numarasanı istedi.Ne için olduğunu sorduğumda da yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.E Wendy de gözümün önünde bir kızın borcunu ödemiş biri olarak Beckynin Wendye gerçekten ihtiyacı olduğunu düşündüm-

J:Hangi kız?!Ne zaman?!

Sinirle oturduğum bar taburesinden kalktığımda Yoonginin gözleri üstümdeydi.

Lanet olsun!Nerden çıktı bu böyle?O kızla nasıl bir ilişkisi oluyor da borcunu ödüyor!

Y:Sakin olsana.Wendyle bara gelmiştiniz ya.Kamera kayıtlarına bakmak için.O kızı diyorum işte.

J:O kız hala buralarda mı?Bir de onun dilinden dinleyelim neden borcunu ödediğini.

Y:Yok.Wendyle bardan çıktıktan sonra bir daha hiç görmedim.

Yerime oturdum tekrar.Bir viski daha söyledim.

J:Sen içmiycek misin?

Y:Hall etmem gereken işler var.Uyanık kalmam lazım.

Kafamı tamam anlamında salladım.

J:O zaman sen işlerini hall et?

Oturduğu yerden kalktı.

Y:Kusura bakma o zaman.Gelmeyeceğini düşünüp toplantı ayarladım.

J:Önemli değil ya.İşine bak sen.

Y:Görüşürüz o zaman.

J:Görüşürüz.

Kalkıp bardan çıktı.Bir az içip ben de çıkacağım bir azdan.Önümdeki viskiyi tek seferde kafama dikip bar tezgahına koydum.Boğazım yanmıştı tek seferde içtiğim için.Ve de çabucak sarhoş ediyordu.Boğazımın yanmasını hafifletmek için lager bira istedim.
Birayı yavaş-yavaş boğazımı yakmadan içiyordum.İçkimi yudumlarken bir kız gelip oturdu yanıma.Dudağındakı iğrenç sırıtışla elini dizime koyduğunda sinirle ittim elini.Kaşlarımı çatıp sesimi yükselttim.

J:Kim olduğunu sanıyorsun yaa?!

Hemen süt dökmüş kedi gibi kekelemeye başladı.

X:B-ben yalnızsın diye geldim.Eyleniriz diye-

J:Evliyim ben!Yıkıl karşımdan!

Alkolün de etkisiyle daha yüksek sesle bağırdığımda kız yanımdan koşar adımlarla uzaklaştı.Yakınımda olan bir kaç kişi sesimi duymuş olmalılar ki bana bakıyordular.

J:İşinize bakın siz de!

Bakışlarını üstümden çektiklerinde barmenden kırmızı şarap vermesini istedim. Şarabımı yudumlarken taksi çağırdım.3-4 dakika sonra barın önünde olur.Bu yüzden hesabı şimdiden ödedim.Son bir kaç yudum alıp bardan çıktım.

Taksi gelmişti.Binip adresi söyledim.

(Wendy'nin dilinden)

Lucas ,listeyi veren adam ve onun sağ koluyla içkilerimizi yudumluyorduk şu an.İşi almıştım ve parada da anlaşmıştık.
Görev narkotik nakliyatı yapan adamı ortadan kaldırmaktı.Patron bu adama sıra geldiği için çok memnundu.Bizim narkotik işini gölgede bırakmasından rahatsız olmuştu anlaşılan.

Listeyi veren bay Pete ayağa kalktığında sağ kolu Fluke da hemen ayaklandı.

Pete(P):İşi size bırakıyorum Lucas bey.

Patronla ben de ayaklandım.

Bay Pete elini uzattı Lucas beye.
El sıkışırlarken Lucas bey gülümsedi.

L:Hiç şüpheniz olmasın bay Pete.

P:Başarılar dilerim.

El sıkışmayı bıraktılar.

P:İyi geceler size.4 gün sonrası için iyi haberlerinizi bekliyorum.

L:Merak etmeyin.İyi yolculuklar.

Bay Pete ve sağ kolu çıktığında vodkamdan bir kaç yudum daha almak isterken Lucas beyin sesi doldu kulağıma.

L:Yeter Wendy.2 shot içtin.Sarhoşsun.Gözlerin akıyor.

W:İyiyim patron.Sorun yok.

L:İyi değilsin.Adamlara seni evine götürmelerini söyliycem.

Ayağa kalktım.Ama pek ayak üste dura bildiğim söylenemezdi.
W:Ben kullanırım patron-

L:Olmaz kızım.Söz dinle.Çıkalım biz de artık.

W:Peki...

Patron önden çıkarken ben de onu takip ettim.Depodan dışarı çıktık.Patron arabasına binmeden önce bana döndü.

L:2-3 gün sonra operasyondasın Wendy.Dikkatli ol.

W:Anlaşıldı patron.İyi geceler.

L:Sana da.

Arabasına binip uzaklaştı.Paketden 1 dal sigara alıp yaktım.O sırada geri kalan 2-3 kişi deponun kapısını kapatıyordular.
Sigaranın sonuna geldiğimde arabamın arka koltuğuna bindim.Saat 00:20di.
Sonra adamlardan biri sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı.Eve doğru yola çıktık.

(Jiminin dilinden)

Eve vardığımda salonun ışıklarını açmadan yukarı odamıza doğru ilerledim.Merdivenleri dikkatle çıkmaya özen gösteriyordum.Çok içmiştim.Ve görüntüm bulanıklaştığı için net göremiyordum.Sonunda odaya varıp
banyoya ilerledim.Üstümdekilerden kurtulup duşa girdim.

(Yazarın dilinden)

Jimin banyodayken Wendy eve varmıştı.
Genç kız geldiği gibi kırmızı şarap ve 2 kadeh alıp odasına çıkmıştı.Sevgilisinin odada olmadığını gördü ve banyodan gelen su sesiyle oflayıp geniş yatak odasındakı kanapeye attı kendini.Şarap şişesini ve kadehleri sehpaya bıraktı.Kadehin 3/1-ni dolduracak şekilde şarap koydu.İçkisini yudumlarken kolunu kanapenin başına atmıştı.

Wendy 1-2 kadeh daha içtikten sonra gözlerini dinlendirmeye karar verdi.Bu yüzden elindeki kadehi sehpaya bırakıp geri yaslandı.

10-15 dakika sonra Jimin üstündeki bornozuyla duştan çıkmış Wendyle karşılaşmıştı.Aynadan nemli saçına bakıp mümkün olduğunca şekil verdi.Kızın uyumuş olduğunu düşünen sevgilisi yavaş adımlarla Wendynin yanında yerini almıştı.Genç oğlan burnunu sevgilisinin boynuna gömüp derin nefes aldı.Sevgilisinin kokusu, sigara ve alkol kokusu bir birine karışsa bile bu kokuyu seviyordu.
Jimin gülümseyip Wendynin boynuna öpücükler kondurdu.Kızın memnun mırıltılarını duyunca nazikce kolunu önden karnına sardı.Jimin yatıştırıcı sesiyle sevgilisine seslendi.

J:Sevgilimm...

Genç kızdan ses gelmeyince çocuk kızın boynuna daha baskın öpücükler konduruyordu.

J:Sevgilimm.

Kız yavaşça gözlerini açtığında sevgilsinin kolları arasında olduğunu görüp gülümsedi.

W:Güzelimm.

Kızın huzur dolu sesini duyduğunda Jimin kafasını gömdüğü sevgilisinin boynundan kaldırdı.Jimin gözlerindeki ışıltı ve aşkla sevgilisine bakarken Wendy kendisini Jimine hayran kalmaktan alı koyamıyordu.Jiminin nemli saçlarını ve üstündeki bornozla
sevgilisinin kolları arasına girmesi Wendyi heyecanlandırmıştı.Kız bir süre sevgilisini baştan ayağa süzerken sonunda genç oğlanın sesinin kulaklarına dolmasıyla bakışlarını gözlerine çıkardı.

J:Çok içmişsin sevgilim.

W:Koku rahatsız mı ediyor?

Kız haraketlenip banyoya gitmek niyetindeyken genç oğlan kızın karnındakı kolunu sıkılaştırdı.
Ve usulca kafasını sevgilisinin boynuna gömdü tekrar.

J:Hayır.Yanımda kal...

Genç oğlanın bu söylediğiyle daha da haraket etmedi.Wendy elini Jiminin nemli saçları arasında gezdirirken bir taraftan da gülümsüyordu.Jiminin kendisine böyle yaslanması kıza huzur veriyordu.Genç oğlana da öyle.Ayrıca Jimin sevgilisinin bu tür davranışlardan hoşlandığını biliyordu.

Kız hala sevgilisinin bedenini süzüyordu.Jimini izledikce heyecanlanıyordu.Artık dayanamayacağını anlayıp Wendy elinin tersiyle Jiminin bornozundan açık kalan bembeyaz tenini okşadı.
Jimin tenindeki dokunuşlarla gözlerini açtı.Wendynin en küçük dokunuşları Jiminin kalbinin küt-küt atmasına neden olmuştu.Jiminin ağır nefes alış-verişlerini duyan Wendy sırıttı.

W:İyi misin?

Wendynin alaylı çıkan sesine karşılık Jimin kafasını sevgilisinin boynundan kaldırdı.Aralarına çok mesafe girmeyecek şekilde geriledi.Jiminin kızarmış yanaklarla ona baktığını gören Wendy sevgilisinin yanağını nazikce okşadı.Kız yine dudağında aynı sırıtışla izliyordu biricik sevgilisini.Bu halleri onu çıldırtıyordu.

W:Ofisteyken elimi tutup kendine bastıran Jimin mi utanıyor şu an karşımda?

Jimin yutkunduğunda Wendynin gözleri otomatikmen Jiminin adem elmasına kaydı.Aldığı ağır nefeslerle göğsünün inip kalkması Wendynin Jimine hemen ulaşmasını istemesine neden oluyordu.Ama ağırdan almak istiyordu.Geceyi yavaş ve zevkle yaşamak istiyordu.
Jimin Wendynin ona sarhoş ve arzu dolu bakışlarından cesaretlenerek belindeki elini yavaşça Wendynin kravatına getirdi.Kravatını açarken gözlerini Wendyden ayırmıyor ve aralarında olan mesafeyi azaltarak daha da yaklaşıyordu Wendye.Kız sadece Jiminin yapmak istediğini yapmasına izin veriyordu.

Wendynin kravatını çıkarıp kenara attı.Gömleğinin düğmelerini açarken eli titriyordu.
Kız bu durumdan çok memnunmuş gibi sırıttı.Jimin kızın gözlerindeki şehvetdolu bakışlardan gözlerini yayındırmaya çalıştığında kızın derin ve otoriter sesi doldu kulağına.

W:Gözünü benden ayırmadan yap.

Jimin hala kıza bakmadan yavaşça düğmeleri açarken Wendy Jiminin çenesinden tutup bakışlarını birleştirdi.
Bir kaç saniye bir-birinin gözlerinin içine baktılar.Jimin masum bakışlarla sevgilisinin gözlerine bakıyordu.Ama içindeki şehvet ve arzu hissi taşıyordu.Kız ise sevgilisine arzu dolu gözlerle bakıyor , bunu saklayamıyordu.Saklamak niyetinde de değildi açıkçası.
Güzel kızın eli hala Jiminin çenesindeyken dudağını sevgilisinin kulağına yaklaştırdı.Sarhoşluğunun da verdiği etkiyle derin ve celpedici sesi genç oğlanın kulaklarına doldu.

W:Şşt...Dinlemiyor musun beni güzelim?

Kızın sesiyle gözlerini sıkıca kapattı çocuk.An be an isteği daha da artıyor,kontrol edilemez hal alıyordu.
Nefes alış verişlerinin hızlanmasını umursamayarak düğmeleri açtı.Kızın nefesi hala kulağına vuruyorken kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

Kızın kadife gibi çıkan sesini duydu.

W:Nefesini kontrol etmeye çalışma.Nefes alış verişlerini,inlemelerini duymayı seviyorum.

Bunları söyledikten sonra Jiminin boynuna sulu öpücükler kondurmaya başladı.Jimin gözlerini kapatmış anın tadını çıkarıyordu.Wendynin birden boynunu koparırmışçasına ısırmasıyla
yüksek sesle inledi ve Wendynin açıkta kalan sinesine azıcık uzamış tırnaklarını geçirdi.

J:IHHM!W-WENDY..!

Kız umursamadan devam etmek istiyordu.Ancak genç çocuk sevgilisinin tenine zarar verdiyinden dolayı gözlerini hemen açtı.
Wendyi omuzundan bir az geri iterek durmasını sağladı.Gözleri Wendynin göğüs arasına gitti. Kız da gözlerini indirip Jiminin baktığı yere baktı.
Jimin telaşlanmıştı.

J:B-ben özür dilerim.

W:Olur öyle şeyler.Biz devam edelim.

Kız tekrar sevgilisinin boynuna yönelirken çocuk onu durdu.

J:Hemen ilk yardım çantasını alıp geliyorum.

Wendynin bir şey demesine izin vermeden koşar adımlarla banyoya gittiğinde Wendy derin nefes alıp verdi.Sabrı tükeniyordu.Jimini hemen istiyordu ama bir türlü olmuyordu.
Kafasına koymuştu ama.Bu gece her ne olursa olsun birlikte olucaktılar.Ayaklanıp üstündekilerden kurtuldu.İç çamaşırlarıyla kaldığında yatağa oturdu.
Jimin elindeki ilk yardım çantasıyla odaya tekrar döndüğünde sevgilisini böyle görüceğini düşünmemişti.Donup kalmıştı.Wendynin sarhoş gözlerle yanını pat-patlamasıyla yavaş adımlarla geçip yatağa oturdu.Jimin küçük izlere hafiften pansuman yapmak için çaba sarf ediyordu.Ama pek yapa bildiği söylenemezdi.Çünki Wendynin karşısında bu şekilde oturması onu heyecanlandırıyordu ve eli titriyordu. Wendy Jiminin elini tutdu.Kızın sabrı yoktu artık.Onu istiyordu.

W:Daha böyle uzatıcak mısın?

Jimin de sabırsızlanıyordu.
Yataktan kalktı ilk yardım çantasını aldığı yere geri koymak niyetiyle.Ancak aniden Wendy Jiminin bileğinden tutup yatağa çekti ve sinirle sevgilisinin üstünde yer aldı.Wendy Jiminin bileklerini kafasının yukarısında birleştirmiş üstüne eyilmişti.
Kız kuvvetle sevgilisini çektiği için ilk yardım çantası yere düşmüş yükses sese neden olmuştu.Yüksek seslerden rahatsız olan Jimin tiksinerek gözlerini kapatmıştı.O sırada Wendy Jiminin bilekleri yatağa bastırıp dişleri arasından sesinin yüksek çıkmamasına dikkat ederek konuştu.

W:Benim sabrımı zorlama Jimin.

Jimin gözlerini açtı.

J:Niyetim seni zorlamak değil.Ben de sabırsızlanıyorum ama-

Wendynin dudağına yapışmasıyla anlık şoka uğrasa da kendine gelip karşılık vermeye başladı.Ellerini Wendynin belinden yavaşça kalçasına doğru getirip sıktı.Wendy Jiminin ağzına boğuk inleme bırakmasıyla Jimin kızı altına aldı bi çırpıda.Öpüşmeleri Jiminin dilini Wendynin ağzına göndermesiyle daha da tutkulu hal alırken kız ellerini ona ait olan bedenin boynuna doladı.3-4 dakikalık uzun öpüşmenin ardından nefes-nefese kalmıştı iki genç.Ayrıldıklarında nefeslerini bir-birilerinin dudağında hiss ediyordular.Kız gözlerini sevgilisinin dudağından alamıyorken Jimin Wendynin nefes alış-verişlerini dinlemeye odaklanmıştı.Jimin Wendynin dudağına öpücük kondurup burnunu kızın tenine sürterek boynuna geldi.Baskın ve sulu öpücükler kondururken Wendy kendinden geçmişçesine boynunu öpmesi için alan açıyordu.Jimin hem öpüyor hem de ısırıyorken kızın boynuna doladığı ellerini yatağa bastırdı.Boynunu sertçe ısırdığında Wendynin yüksek sesle inlemesiyle bir birine kenetlediği ellerini yatağa bastırdı.

W:AHHMM!

Kızın inlemeleri genç oğlanın kulağına doldukça içindeki şehvet ateşleri daha da çoğalıyordu.Boynundan göğsüne kadar diliyle yol çiziyordu.Sütyenden taşan yerlere sulu öpücükler kondururken bir taraftan da kızın belinden destek vererek onu dikeltti.Tek eliyle sütyenin kopçasını açtıktan sonra odanın bir kenarına fırlattı.Wendynin artık tamamen çıplak göğsünü bir kaç saniye süzüp başını göğsüne gömdü.Göğsünün birini emip ısırıyorken diğerini avuç içine almış yoğuruyordu.Wendy elini Jiminin saçları arasından geçirmiş kafasını göğsüne daha çok bastıyorken kısık kısık inliyordu. Daha fazla dayanamayacağını anlayan Jimin bir hışımla kilodunu çıkarıp attı.Kalkıp üstündeki bornozu ve boxerini yerle buluştururken Wendy tepeden tırnağa sevgilisini süzdü.Genç oğlan tekrar kızın üstünde yerini alırken iki parmağını Wendynin ağzına getirdi.Hemen ağzını açmış parmaklarını yalamıştımıştı.Jimin vakit kaybetmeden parmaklarını kızın deliğine uyarı yapmadan soktuğunda kız acıyla karışık zevkle inledi.

W:Ahhm!

Parmakları deliyinin içindeyken makas haraketler yapıyordu.Wendynin inlemeleri kesmiyordu.Bir az böyle oyalandıktan sonra parmaklarını çıkardı.Yatağın yanındakı çekmecenin üstündeki prezervatifi kullandı. Organını çekiştirip Wendynin deliyine konumladı.
Nefes-nefeseyken uyarısını yaptı.

J:Giriyorum.

Gözleri kapalı kafasını salladı.Aniden içinde doluluğunu hiss etmesiyle yüksek sesle inledi.

W:AHHMM JIMINN!MMMHH!

Adıyla inlemesiyle hızlanmaya başladı.Uzun tırnaklarını sırtına bastırırken inlemeyi ihmal etmiyordu.Bir az sonra Jimin zevk aldığı noktayı bulmuştu.
Kızın ağlamaklı ve nefes-nefese çıkan sesi doldu oğlanın kulaklarına.

W:Ihm! Jimin orası!H-hızlan!Ahhmm!

İçinde daha da sert vuruşlar yapmasıyla
inlemeleri de gittikçe artıyordu.Wendy Jiminin sırtına tırnaklarını öyle bir geçirmişti ki artık teninde küçük yaralara sebep olmuştu.
İkisi de aynı anda boşaldığında ter içinde kalmıştılar.Jimin penisini kızın deliyinden çıkarıp yana attı kendini.Wendyi kolları arasına alırken kız başını sevgilisinin omzuyla göğsü arasına gelicek şekilde koydu.

İkisi de artık nefesini düzene sokmuştu.Jimin Wendynin alnını öpüp gülümsedi.

J:Çok iyiydi güzelim.

Wendy sevgilisinin göğsünü okşarken memnun sesiyle:

W:Gerçekten öyleydin sevgilim.

Jimin kendinden gurur duymuş gibi gülümsedi.Kafasını göğsüne yaslayan sevgilisinin çenesinden nazikce tutup ona bakmasını sağladı.

J:Hoşuna gitti mi bebeğim?

Kız nedensizce birden yanakları kızarmıştı.
W:Evet...

Jimin de farkındaydı sevgilisinin yanağı pembeleşmişti.Önce dudağına öpücük kondurdu.Sonra da dudağını yanağına bastırdı.Elini kızın çenesinden çektiğinde gözlerini kapatmadan önce dudaklarını araladı.

W:Yarın erken kalkıp duş almam lazım.Uyuyalım artık.

Jimin Wendynin alnını öpüp gülümsedi.

J:İyi geceler sevgilim.

Aynı şekilde Wendy de karşılık verdi.

W:Iyi geceler.

Ertesi gün.

Wendy uyandığında Jiminin kafasını göğsüne yaslayıp uyuduğunu gördü.Eliyle saçlarına okşarken saçlarına bir kaç öpücük kondurup gülümsedi.Güne iyi başlamıştı.Dün gece sevgilisinin yaşattığı büyük zevkten gayet memnundu.Elinin tersiyle nazikce sevgilisin yanağını okşarken çok saf ve temiz olduğunu düşünüyordu.Jimine yenilmesinin sebebi de buydu ya zaten.

Wendy sürtükleri sevmezdi ;sürtükleri kimse sevmez de zaten ama onunku başka boyut.Onları insandan bile saydığı söylenemezdi.Ayrıca kurnaz insanları da sevmezdi kendisi öyle birisi olmasına rağmen.Bu yüzden birlikte olduğu kişide iki özellik aradığı söylene bilirdi.İlişkide olduğu kişinin temiz kalpli ve onu çok sevmesi onun için yeterliydi.Bunları düşünürken gözleri sevgilisinin pembe dolgun dudaklarına takılmıştı. Nazikce dudağına bir kaç öpücük kondurdu.Sonra uyandırmamaya dikkat ederek kendinden ayırıp yataktan kalktı.Duvardakı saate baktığında saat 06:10du.Banyoya girmeden önce dün geceki karışıklığı topladı.İç çamaşırlarını ,kiyafetlerini de yerden alıp banyoya girdi.Giysileri kirli sepetine atıp suyu açtı.

Jimin uyandığında yine Wendy yanında değildi.Banyodan su sesi geliyordu.Yataktan kalkıp gardrop odasına gitti.Dar kot pantalon ve üstüne de oversize gömlek geçirip mutfağa kahvaltı hazırlamak için indi.

Wendy duş almayı bitirdikten sonra bakım rutinini yapıp saçlarını şekillendirdi.Gardroptan takımını alıp giyindi.Yüzüne hafif makyaj yaptı.Boynundakı Jiminin bıraktığı morlukları kapatıcıyla kapattı. Takımını bir kaç aksesüarla tamamladığında artık hazırdı.

Mutfağa indiğinde sevgilisinin masayı kurmuş çay koyduğunu görmüştü.Gülümseyip:

W:Günaydın sevgilim.

J:Günaydın canım-

Bir anlık Wendye bakmasıyla kaynar su elinin bir hissesine dökülmüştü.

J:Ayhh!

Wendy hemen endişeyle yanına ulaşıp çaydanlığı elinden aldı.Ocağın üstüne bıraktı.Sevgilisine döndüğünde acıdan yüzünü buruşturmuş eline baktığını gördü.Nazikce bileğinden tutup elini yavaşça suyun altına tuttu.Su ilk değdiğinde elini anlık çekti.Wendy Jiminin bileğinden hala tutarken Jiminin bir az arkasında durmuş elini beline koyarak rahatlatmaya çalışmıştı.

W:Şşt...

Wendynin nefesi Jimin boynuna vururken Jimin artık elinin acısını unutmuş mayışmaya başlamıştı.

W:Yeterli.Gel böyle.

Sesini duymasıyla kendine gelip masaya oturdu.

W:Yanık kremini getiriyorum hemen.

Deyip mutfaktan çıktı.Jimin elini Wendynin giyimi dikkatini dağıttığı için yakmıştı.Çok seksi görünüyordu.O yüzden bir anlık dikkati dağılıp elini yaktı.

Wendy masaya geçip Jimin elini eline aldı.Kremden bir az alıp elini acıtmayacak şekilde yanığa sürmeye başladı.O sırada Jimin sevgilisini hayranlıkla izliyordu.Giyindiklerini çok yakıştırmış gözlerini ondan alamıyordu.
Wendy Jiminin onu izlediğini biliyordu.Uzun süre izleyince ona bakmadan alayla sırıttı.

W:Çok mu güzel olmuşum?

J:Çoookk.

Jimin bir dakika bile gözünü sevgilisinin üstünden ayırmadan onu izliyordu.Wendy kremi sürmeyi bitirmiş gözlerini Jiminin gözleriyle buluşturup bu cevabına sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi.

W:Ama kendine dikkat etmen gerek canım.

Jimin kafasını tamam anlamında salladı.Wendy sevgilisinin yanağına öpücük kondurdu.Masadan kalkıp lavabonun üstünden bez aldı.Az önce su dökülen yeri silerken:

J:Ben yaparım-

W:Teşekkür ederim canım.Kahvaltına başla.Hall ettim ben.

Wendy masayı silerken Jimin işi bitirmesini bekliyordu.Wendy ellerini yıkayıp masaya oturdu.

W:Kahvaltı çok güzel sevgilim.Teşekkür ederim.

Jimin de aynı şekilde sevgilisine gülümsedi.

J:Afiyet olsun hayatım.

Kahvaltı sessiz geçiyordu.Jiminin aklına takılan bir soru vardı.Sormaya tereddüt etse bile yine de sordu.

J:Wendy?

Jiminin seslenmesiyle Wendy dikkatini ona verdi.

W:Efendim canım?

J:Bu gün bir işin mi var?

W:Şirketten başka bir şey yok.Sadece bu akşam silah talimim var.O kadar.

Jimin heyecanlanmıştı.Sevgilisini atış yaparken görmek istiyordu.

J:Ben de geleyim!

Jiminin aksine Wendy sakince cevapladı.

W:Hayır Jimin.Gelipte ne yapıcaksın?

J:Seni izlerim.

Kız sessizce kahvaltısına devam ediyorken Jimin Wendyi ikna etme çabalarındaydı.

J:Hadiii...Ben de geleyim.Seni izliycem sadece yaa.

W:Jimin elimde silah görmek hoşuna mı gidiyor?Dışarı çık eylen işte.

J:Elinde silah görmemde hiç bir sakınca yok.Sarıldığımızda belinde olduğunu hiss ediyorum zaten.Bu bahaneyi es geç bebeğim.

Kız bir süre sevgilisini süzdükten sonra kafasını onaylar gibi salladı.

W:Ahh...Gel tamam.

Jimin heyecanla karışık gülümsemişti.

J:Mükemmel!Saat kaçta?

W:Akşam 10 gibi çıkarız.

J:10 çok geç değil mi?Kaç saat atış yapıcaksın?

W:2-3 saat kadar.

J:Erken gidelim o zaman.Başka işin yok dedin.

W:Ne kadar erken?

J:Saat 6 gibi çıkalım.9-10 gibi evde olalım.Film izleriz.

W:Peki...Olur.

Kahvaltılarını bitirdiklerinde masayı toplamadan evden çıktılar.Hizmetçi zaten gelip hall edecekti.

Arabayı çalıştırıp şirkete doğru yola çıktılar.Şirkete vardıklarında saat 7 olmuştu.Normalde onların saat 9da şirkette olmaları gerekir.Ancak bu sefer toplantıdan önce onlara verilen kitap üzerinde çalışırlar diye düşünmüştüler.
Jimin arabadan inip sevgilisi için kapıyı açmıştı.Kız gülümseyip:

W:Teşekkür ederim hayatım.

Jimin de aynı şekilde gülümseyip kızın elini tuttu.Şirket binasına girince çalışanlar baş selamı verdiklerinde iki sevgili kibarca gülümseyip günaydınlarını iletiyordular.Asansöre binip oldukları katın düymesine bastılar.Yukarı kata vardıklarında Lucas beyin asistanı Rose karşıladı onları.Başını eyip:

R:Günaydın efendim.

W:Günaydın.

R:Saat 12de Yoongi beyle olan toplantınızı hatırlatayım dedim.

W:İyi yaptın.Başka bir şey?

R:Yok efendim.İyi çalışmalar.

Baş eyip asonsörü çağırdı Rose.Jiminle Wendy de odalarına yöneldiler.

Wendy masa başındakı yerine geçerken Jimin çalışma masasının önündeki koltuğa oturdu.

J:Ee?Bu gün hangi konuyu öğrenicez?

W:Dünkünü bitirmedik daha.Onu hall edelim sonra.

Wendy çalışma masasına baktığında okudukları kitaptan bir tane daha gördü.Onu Jiminin önüne koydu.

W:Bir tane daha verilmiş.

Jimin kitapı eline alıp en son kaldıkları sayfaya geldi.Bir süre ikisi de kesintisiz okudular.Yaklaşık yarım saat kadar.Sonra Jiminin aklına Wendynin dün toplantıdayken masadan kalkıp telefonla konuştuğu geldi.Konuya yetişe bilmiş mi diye merak ediyordu.
Wendyi uzunca izlemişti.Ve Wendy de bunun farkındaydı.Gözleri hala kitaptayken dudağındakı sırıtmayla:

W:Sen gerçekten ayvayı yemişsin.

J:Ayvayı yemesem seni bekler miydim?

Jiminin ses tonu çok masumca gelmişti Wendye.Gözlerini buluşturup içten bir şekilde gülümsedi.

W:Hadi hadi.Benim de konsantrosyonumu bozma.Kitabına dön.

Jimin sırıtarak Wendynin koltuğunun arkasına geçti.Omuzlarına masaj yapmaya başlamışken eğilip Wendynin kulağına nefesini verecek şekilde konuştu.

J:Konsantrosyonunu bozsam ne yaparsın ki..?

Wendy Jiminin nefesini boynunda ve kulağında hiss etmesiyle gözlerini kapatıp yutkunurken elini yumruk yaptı.Kendini kontrol altına almak ister gibi.

W:Jimin ateşle oynuyorsun şu an.

Jimin dudağındakı aynı sırıtmayla ancak etkileyici ses tonuyla Wendynin dudağına fısıldarken dirseğinden ellerine kadar tenini okşadı ve seviglisinin yumruk yaptığı elini açtı.

J:Ateşle oynamayı hep sevmişimdir...

Wendynin boynuna bir kaç sulu öpücük bırakmasıyla Wendy gözlerini açtı.

Kendisini kontrol etmeye çalışarak Jiminin omuzundakı ellerini indirdi.
Jiminse bunu beklemeyerekten bir az sürpriz gibi gelmişti.

J:Bana karşı gele bileceğini düşünmemiştim...

Üzgünce sesi çıktığında Wendy oturduğu koltuktan kalkıp Jimine döndü.Kalçasını çalışma masasına yaslarken bacakları arasında bir az boşluk vardı.Jimin bacakları arasına girip Wendye sarıldığında kız ellerini sevgilisinin beline sardı.Burnunu sevgilisinin boynuna gömüp kokusunu içine çekerken gözlerini huzur bulmuşçasına kapattı.Bir az sonra boğuk sesiyle cevapladı.

W:Sana karşı gelemediğim için durdurmak istedim seni.Çünki devam edersen ben duramam.

2 genç hala bir-birilerine sarılırken Jimin usulca kafasını sallayarak onayladı.Wendy sevgilisinin itiraz etmeden onaylamasını tatlı buluyordu.
Dudaklarının kenarı yukarı kıvrılırken boynuna bastırdı.Jimin bir az yaramazlıktan zarar gelmez diye düşünüp Wendynin bacakları arasında iyice yer edindiğinde kızın dudağında sırıtma belirdi.Nefesini Jiminin kulağına vererek ve etkileyici ses tonuyla:

W:Beni dinlemiyor musun sevgilim..?

Wendynin nefesi Jiminin kulağına ve boynuna vururken genç çocuk gözlerini kapatıp istemsizce omuzunu onu incitmeyecek şekilde sıktı.Jiminin nefes alış verişleri ağırlaşmıştı.
Wendy Jiminin bu durumundan fazlasıyla zevk alıyordu.

J:E-elimde değil ki Wendy.Seni istiyorum.

Jimin bir az daha yaklaştığında artık bedenlerinin alt kısımları bir-birine sürtüyordu.Wendy içinde oluşan arzuyla yutkundu.

W:Hiç zamanı değil Jimin.

Jimin dinlemeden Wendynin boynuna sulu öpücükler kondururken kız heyecanlanıyor ve nefes-alışverişleri artıyordu.Genç çocuk diliyle yavaşça sevgilisinin boynunda yol çizerken elini Wendynin giydiği yeleğe getirdi.İlk düymeyi açtı.İkincini açmak niyetindeyken Wendy kendine gelip Jimini omuzlarından durdurdu.Wendynin bacakları arasından çıkmadan elini omuzuna çıkardı.Genç çocuk sevgilisinin kulağına fısıldarken kız kendini kaybediyordu adeta.

J:Beni arzuluyorsun...

Jimin dudaklarını sevgilisinin boynuna bastırırken sıcak nefesiyle dudaklarını araladı.

J:İstediğini vere bilirim...Hemen,şimdi...

Wendynin heyecanı an be an artarken işi nasıl hall edeceğini düşünüyordu.Tek çare durmalarıydı ne kadar istemeselerde.

Kızdan ses gelmeyince
Jimin sırıtıp ellerini yaramazca Wendynin göğsünden pantolonunun düğmesine getirdi.Kızın kulak memesini diliyle ıslattı.Wendy kendini kayb ettiğini anladığınında yaslandığı yerden kalkmaya yeltendi.Ama o sırada bedenleri bir - birine çok fazla sürtmüştü.Güzel kız küçük inilti bıraktı.Jimin
dudaklarını arsızca sevgilisinin boynuna bastırırken Wendynin bakışları sarhoşmuş gibi hal almıştı.İhtiyaç duyuyordu iki gençte.
Kız toparlanmaya çalışıyordu.Söylemek istediği vardı ama nefesini düzene sokup söyleyemiyordu.
Sonunda güç toplayıp dudaklarını araladı.

W:Şimdi o-olmaz!

Jimin bir an duraksadı ama yine de dikkate almadan boynunu yalayıp öpmeye devam etdi.Wendy gecikmeden elini Jiminin göğsüne koyarak onu uzaklaştırdı.İkisi de nefes-nefese bir-birinin gözlerine bakıyordu.Jimin karşısındakı kızına arzuyla bakarken Wendy gözlerindeki ateşle,şehvetle bakıyordu.Wendynin duygusu daha yoğundu.Kana susamış vampir gibi bakıyordu ona ait olan bedene.Kız içinden bir siktir çekip yaslandığı masadan uzaklaşarak ağır nefeslerle kapıya yönelirken Jimin hızlıca ama nazikce kolundan tutarak durdurdu.

J:Nereye?

Kız yutkundu.
W:Benim lavaboyu kullanmam lazım-

J:Kendine dokunma.Ben varım.

Kız çileden çıkıyordu.Çünki ihtiyacı her geçen saniye daha da kabarıyordu.
Wendy kapı kolunu indirmek için arkasını döndüğünde Jimin aniden kızı kendine döndürüp kapıyla arasına aldı.Dudaklarını vakit kayb etmeden birleştirdi.Kapıyı kitledi.Öpüşmeleri yoğunlaşırken elini kalçalarına çıkardı.Diğeri ellerini sevgilisinin boynunda birleştirdi.Genç çocuk sevgilisini kucağına alırken öpüşmeye ara vermiyordular.Bir eli kalçasındayken diğerini beline çıkardı.Kızı kapıya yaslayıp dilini ağzına gönderdi.Öpüşme sesleri odaya yayılmıştı.Nefesleri bir birine karışırken Jimin kanapeye yol aldı.Kızı kanapeye uzandırıp üstüne çok ağırlığını vermeyecek şekilde çıktı.Hızlıca kızın yeleğini çıkardı.Altında sadece sütyen vardı.Ondan da hızla kurtulup kafasını kızın göğsüne gömmüş öpüp ısırıyordu.Wendy kısık-kısık inlerken ellerini Jiminin saçlarına geçirmiş çekiştiriyordu.Bir süre orda oyalandıktan sonra oğlan bir az haraketlenip Wendynin pantalonuyla birlikte iç çamaşırını çıkardı.Kız kanapede öyle çıplak kalırken Jimin üstündekilerden kurtuldu hızla.İkisi de çıplak kaldığında genç çocuk kızın dudağına yapıştı.Üç parmağıyla kızın deliyini okşuyordu.Wendy Jiminin altında kıvranıyordu.Hemen içine girmesini istiyordu.Jimin daha da uzatmamak için önce iki parmağını deliğine soktu.Ardından üçüncüyü sokarken Wendy Jiminin ağzına inledi.Boğuk-boğuk inilti bırakırken sırtını kötü kanatmıştı.Uzun tırnaklarını sırtına batırmış hem kanamaya hem çiziklere neden olmuştu.Jimin zevkten bunun farkında değildi.Ya da zevk aldığı şeylerden biri de buydu.Deliği genişlettikten sonra parmaklarını soktuğu yerden çıkarmasıyla Wendy kendini boşluğa düşmüş gibi hiss etti.Nefes-nefese:

J:Çok ses çıkarma bebeğim.

Kızın onaylamasını beklemeden ağzını eliyle kapattı ve doluluğunu içine gönderdi.

Wendy acı ve zevki aynı anda hiss ettiğinde gözleri bir an büyümüş sonra içindeki doluluğa alışmıştı.Jimin kızın içinde vuruşlar yaparken boncuk-boncuk terlemişti.Ve kız boğuk-boğuk inliyordu.Bir az sonra sonra Wendynin haz noktasını bulmuştu.Daha sert yapıyordu.Jimin boşalacağını anlamıştı.Bir az sonra kızın içine boşaldığında Wendy daha boşalmamıştı.Bu yüzden Jimin bir kaç dakika daha gel-gitlere devam etti.Wendynin boşalmasıyla aletini içinden çıkarmadan kendini Wendynin üstüne attı.Nefes-nefese kalmıştılar.Ancak yine de Jimin doyumsuzca kızın göğsünün birini ağzına alıp göğüs ucunu dişiyle çekiştirdi.

W:Ah-hmm!Rahat dur!

Wendynin böyle söylemesine rağmen Jimin umursamıyor devam ediyordu.Diğer göğsüne geçecekken:

W:Çık artık içimden.İşim gücüm var.

Jimin kafasını gömdüğü kızın göğsünden kaldırıp arsızca sırıttı. Wendynin kulağına yaklaşırken içindeki aletde haraket etdiğinde Wendy küçük inilti bıraktı.Jimin burnunu Wendynin boynuna ve kulağına sürterken dudağındakı sırıtması duruyordu.

J:Senin tek işin benim bebeğim.Sadece bana odaklan,ilgini benden çekme sevgilimm.

Kızın boynuna bir kaç sulu öpücükler bırakıyordu.

W:Yeter Jimin.Kalkmam lazım.

Jimin son kez öpüp kızın içinden çıktı.
Yerdeki giysilerini alıp önce kendi giyindi sonra da sevgilisini giydirdi.
Kız yorgunca geri uzandığında Jimin kanapede kendine yer edinip Wendynin başını göğsüne yatırdı.Saçına öpücükler kondurduğunda Wendy gözlerini huzurla kapattı ve dudağında gülümseme belirdi.

J:Kendine dokunmaya kalkma Wendy.Ben sevgilinim.İhtiyaçlarını anlıyorum ve gidere bilirim bebeğim.O yüzden benden çekinmeni istemiyorum.

Wendyden ses gelmeyince Jimin bir az eğilip sevgilisine baktı.Gözlerini kapatmış dinleniyordu.Genç çocuğun sesini duysa da dinlememişti çok yorgun olduğu için.Gülümseyip dudağını sevgilisinin yanağına bastırdı.Kolundakı elektron saatine baktığında 08:15 olduğunu gördü.Mesai saatine daha var diyerekten o da gözlerini kapatıp dinlenmeye karar verdi.

Gençler kanapede uykuya dalmıştı.Yaklaşık iki saat sonra kapının çalınmasıyla ikisi de gözlerini açtı.Wendy başını Jiminin göğsünden kaldırdı.Jimin kalkıp kapının kilidini açarken Wendy kanapede oturup gözlerini ovuşturdu.
Kapının ardındakı Yoongiydi.Dudağına küçük tebessüm takıp:

Y:Merhaba.

J:Merhaba.

Yoongi anlık Wendye bakıp Jimine döndü.

Y:Bu gün erken çıkmam lazım.Vaktiniz varsa şimdi başlayalım diyorum.

Jimin Wendynin yorgun ve uykusunu tam almadığını biliyordu.Wendye baktığında kollarını dizine yaslamış; başını elleri arasına almış masaj yaptığını gördü.Kafasını kaldırmadan:

W:Tamam.10 dakikaya toplantı odasında buluşalım.

Wendynin görünüşünden Yoongi de anlamıştı iyi hiss etmediğini.Ama yine de sesini çıkarmadı.

Y:Peki.

Deyip kapıdan ayrıldı.
Jimin endişeliydi.Kanapenin yanında diz çöküp elini Wendynin alnına koydu.Ateşi varmış gibi bi sıcaklığı yoktu.

J:Başın çok mu ağrıyor?

W:Hayır,sadece uykumu alamadım.

J:Tamam.Ayılman için ben kahve getireyim o zaman.

Jimin ayağa kalkarken Wendy onaylarca kafasını salladı.Odadan çıktıktan sonra Wendy kalkıp çalışma masasına geçti.Masanın üstündeki telefonuna baktığında Hoseoktan 3 cevapsız arama geldiğini gördü.Telefonu sessizde olduğu için duymamıştı.Numaraya tıklayıp kulağına götürdü.

H:Alo?Wendy,merhaba.

Wendy çatallaşmış sesiyle cevapladı.

W:Nasılsın abi?Aramışsın,sessizdeydi telefonum.

H:İyi,sen?

W:Ben de iyi.Joyun durumunda bir gelişme var mı?

H:Evet,her şeyin hall olduğunu haber vermek için aradım.Geriye sadece Joyun konulara yetişe bilmesi kaldı.

W:Teşekkür ederim Hoseok.

O sırada Jimin elinde kahveyle kapıya geldi.İçerden Wendynin sesi gelince durup dinlemeye başladı.

H:Rica ederim.Ee?Joyla ne konuştunuz?

W:Omuzunda yük hiss ederse benimle konuşmasını söyledim.İşte zorluk çekerse filan.O da hall ede bileceğini söyledi.Ama bir şartı var...

Hoseokun meraklı sesi geldi telefonun öbür tarafından.

H:Öyle mi?Nedir?

W:Onu Amerikaya ziyarete gitmemi istiyor.

Jimin kapı arkasında duyduklarına inanamıyordu.Amerikaya birini ziyarete gideceğinden söz etmemişti ona.Kırgın gibiydi.Jimin ona her şeyini anlatırken sevgilisinin bir şeyler gizlemesi onu üzüyordu.

Wendy devam ederken dikkatini verip söyleyeceklerini kapı arkasından dinledi.

Wendy Hoseokun derin nefes aldığını duyduğunda bu durumu onaylamadığını en başından anlamıştı.

H:Gidicek misin peki?

W:Evet,gidicem.Söz verdim.

H:Yanındakı adama da söz verdin ama Wendy.İki kalple de oynayamazsın-

Wendy son cümlesiyle sinirlense de kendine hakim oldu.

W:Hiç kimsenin kalbiyle oynadığım yok abi.Hayatımdakı Jimin ve sadece o olmaya devam edicek.

Jimin kapı ardında bunu duyarken içinde karışık duygular barındırıyordu.Bir taraftan duyduğu dudağında küçük tebessüme sebep olsa da içindeki endişeye engel olamıyordu.Daha doğrusu endişe ve korku.Wendynin ondan başkasıyla her hangi birliktelik yaşaması gibi...

H:Hiç bir şey olmayacağına nasıl emin ola bilirsin?

W:Eminim,çünki Jimini seviyorum.Başkası umurumda değil.

H:O zaman neden gidiyorsun Wendy?Cevabın var mı kendine?

Wendy hiç tereddüt etmeden cevapladı.

W:Amerikaya gitme sebebim ona bir az olsun motivasyon için.Kendisini çok yalnız hiss ediyormuş Hoseok.Böyle hiss etmesini istemiyorum.Ona iyi gelecekse 1-2 hafta kadar yanında kalmaya hazırım.

H:Sizin için iyi olmuycak kardeşim.Jiminin ne hiss edeceğini düşündün mü?Ben sana söyliyeyim.Kırgınlık...Kırgın olucak sana karşı.Jiminin başkası için yanından ayrıldığını düşünsene.Kabul eder miydin?

Wendy bir kaç saniye sessizliğe büründü.Ardından kararlı ses tonuyla:

W:Etmem.

H:E o zaman?Sen neden gidiyorsun?

W:Benim durumum başka.Hiç bir şey yapmıycam.Sadece 1-2 hafta yanında kalıp dönücem.

H:Her şeyi geçtim.Çok içiyorsun Wendy.Sarhoş adamın aklı başında olmaz.Ne yapacağın belli-

W:İçmem olur biter.Ayrıca içsem bile başkasına yaklaşmam, dokunmam söz konusu bile olamaz.Jimini sevdiğimi biliyorsun abi.Onu üzücek bir şey yapmam.

Jiminin gözleri dolmuştu.Birincisi gideceği için.İkincisi Wendynin yanında başkası olucağı için.Yanında derken her anlamda.Gece yattığında,sabah kalktığında,kahvaltısı ,akşam yemeyi hepsini Amerikadakı biriyle bölüşücek.
Ve insanlar birlikte bir şeyler paylaştığı birilerine karşı ister-istemez duygu üretir.Jiminin de korktuğu buydu ya zaten.

H:İlişkini uçuruma sürükleme Wendy.Seni toparlayan birini bulmuşsun onun dağıntısı olma.

W:Jimine karşı hiç bir yanlışımın olmayacağından emin ola bilirsin.Yine de bana hatırlattığın için teşekkür ederim.

H:Umarım dediğin gibi hiç bir yanlışın olmaz...İyi günler.

W:İyi günler abi.

Arama bittiğinde Jimin göz yaşları içinde kapı ardında duruyordu.
Kendine hakim olamayıp hıçkırdığında elindeki kahve kutusuyla birlikte erkekler tualetine girdi.İçerde hiç kimse yoktu.Öfkeyle kahveyi çöp kutusuna attı.Aynaya baktığında gözlerinin bir az kızardığını gördü.Göz yaşları yanaklarını ıslatmıştı.Duydukları beyninde tekrar ediyordu sanki.Onu durduramayacağını bildiği için kendine kızıyordu.Sinirle elini lavaboya vurduğunda başını eyip bir kaç damlanın daha akmasına müsade etti.Ağlaması şiddetlenirken elini vurmaya devam ediyordu.Avuç içleri acısa da kalbindeki acıyı böyle sustura bileceğini sanıyordu.
Bir az olsun sakinleşirken suyu açıp yüzüne vurdu.Buz gibi suyu 3-4 kez yüzüne vurduğu sırada Yoongi girdi içeri.Kapanma sesini duyduğunda Jimin başını kaldırıp aynadan baktı.Yoongi yanına gelip suyu açtı.Jimine bakmadan ellerini yıkarken sorusunu yöneltti.

Y:İyi misin?

J:Evet.

Y:Ağladın mı?Gözlerin kızarmış-

J:Hayır.

Ellerini yıkamayı bırakıp suyu kapattı Yoongi.

Y:Neden böylesin o zaman?

Jimin bir şeyler uydurup çıkmak istiyordu hemen.

J:Midem bulandı.Kustum sadece.

Yoongi kaşlarını çatmış elini Jiminin alnına koyarken Jimin bir adım geriledi.

Y:Ateşin var mı diye bakıcaktım.

J:Yok bi şeyim.Teşekkürler.

Jimin hızlı adımlarla kapıya yönelirken Yoongi arkasından:

Y:Toplantı odasındayız.

Jimin söylediğini duydu,arkasını dönmeden lavabodan çıktı.
Jimin çıktıktan sonra Yoongi ona gıcık olmuş gibi bir hal takındı.Göz devirip:

Y:Sanki nasıl olduğunuz çokta umrumda.

Jimin toplantı odasına girdiğinde Wendynin kollarını masaya koyup kafasını yasladığını gördü.Becky telefonuyla meşkuldü.
Jimin Wendynin uykusu olduğunu biliyordu.Sinirine hakim olamadan kahveyi çöp kutusuna attığına lanet etti.Yanına oturup:

J:Kahve söyleyelim mi Wendy?

Sevgilisinin sesini duyduğu gibi kafasını kaldırdı.

W:Nerdeydin-gözlerindeki kızarıklığı fark edince Wendy masa altından Jiminin elini tuttu-İyi misin canım?

Jimin sahte gülümseme takındı.

J:İyiyim şimdi.Midem bulandığı için lavaboyu kullanmalı oldum-Wendy elini Jiminin alnına koydu.Ateşi olup olmadığını anlamak için.Beden sıcaklığı normal olduğu kanaatine geldiyinde elini çekti.-O yüzden kahveni getiremedim.

Becky gençlerin sohbetini dinliyordu.

W:Sabah yediğin bir şey dokunmuş ola bilir mi?

J:Bilmem.Neyse iyiyim şimdi.

W:İstersen bu gün toplantıya katılmaya bilirsin.

J:Sorun yok.İyiyim.

W:Peki...

Yoongi geldi odaya.Masadakı yerini alırken Jimine baktı.

Y:İyi misin şimdi?

Wendy bir şeyden şüphelenmiş gibi bir sevgilisine bir de karşısındakı adama bakıyordu.

W:Sorun ne?

Yoongi gözlerini Jiminden almadan cevapladı.

Y:Gözleri kızardığı için ağladı sandım.Ama midesi bulanmış.

Wendy içinden "Evet,ağlamış sanki..."diye geçirdi.Merak etse de şu an sormanın sırası değil diye düşündü.

W:İyi,sorduğun için teşekkürler.Başlayalım mı artık?

Yoongi başıyla onaylarken Becky sandalyesini masaya yaklaştırdı.

B:Dün nerde kalmıştık?

....

Toplantı bittiğinde saat öğlen üç oluyordu.Wendynin toplantı boyunca anlatılanları dinlediği pek söylenemezdi.Jimini izliyordu.Neden moodunun düştüğünü merak ediyordu.

Yoongi ayağa kalktığında bakışlarını Jiminden çekip Yoongiye baktı.

Y:Çıkmam lazım artık.Yarın saat 11 de başlarız.Öğlen 2 gibi mola verip 3de devam ederiz.

Her kes onayladığında Yoongi toplantı odasından çıktı.Becky de çantasını toplayıp çıktığında iki sevgili odada yalnız kalmıştı.Wendy Jimini izliyordu ve Jimin de bunun farkındaydı.Hiç bir şey söylemeden uzunca izlediğinde Jimin nefes alıp kafasını yana dönderdi.

J:Bir şey mi oldu?

W:Bunu benim sormam gerekmez mi?

Jimin başını dönderip karşısındakı boş masaya baktı.

J:Yok bir şey.

Konuyu değiştirmek adına devam etti.

J:Bu gün silah talimine gidicek misin?

W:Konumuz sensin-

Jimin bunu duymasıyla Wendye bakıp kararlı ifade ve ses tonuyla:

J:Benim de konum sensin.Şimdi gidip gitmeyeceğini söyle.

Wendy bu ani çıkışı beklemiyordu.
W:Dediğin gibi akşam 6da çıkarız.

J:Peki.O zaman eve gidip dinlenelim o zamana kadar.Uykumuzu almış oluruz.

Jimin ayağa kalkıp elini kapı koluna attığında Wendy Jimini izliyordu.
Kızın arkasından gelmediğini hiss edip ona döndü.

J:Gelmiyor musun?

W:Hayır.Sen eve git.Benim eczaneye uğramam gerek.

Jimin endişelenmişti.Her ne kadar içinde sevgilisine karşı kırgınlığı olsa da onun bir anlık kötü hiss etmesine bile dayanamazdı.
Yaklaşıp avuç içini Wendynin alnına koydu.Ateşi var mı diye.

J:Neden?İyi hiss etmiyor musun kendini?Hastaneye gidelim-

Jiminin bu halini tatlı bulmuştu.Küçük gülümsemeyle:

W: İyiyim hayatım.Doğum kontrol hapı almam lazım.

J:Ha,anladım.Ama iyisin değil mi?

Wendy ayağa kalkıp ellerini Jiminin boynuna sardı.Jimin de ellerini kızın ince belinde birleştirdi.

W:İyiyim,ama sen değilsin Jimin...

Kız üzgünce bunu söylediğinde genç çocuk daha sıkı sarılıp sevgilisinin boynuna öpücük kondurdu.

J:İyiyim canım.Uykum var sadece.

W:Gerçekten iyi misin?Yanlış giden bir şeyler yok değil mi?

Jimin dudağını bir-birine bastırdı.Yine sorun yokmuş gibi davranıcaktı.

J:Hayır,her şey yolunda.

İki sevgili hala sarılırken kız sevgilisinin boynuna doladığı ellerini omuzlarına düşürdü.Masum ve aynı zamanda endişeliydi bakışları.

W:Bir sorunun olduğunu anlaya biliyorum.Benimle paylaşa bilirsin sevgilim.Sorun her neyse hall ederiz.

Jimin kızın saçlarıyla oynarken yüzüne rahat ifade takınıp cevap verdi.

J:Hiç bir sorun yok güzelim.Uyumam lazım sadece.

Wendy bir şeyler sakladığını biliyordu.Ama üstüne gitmek istemedi.Kafasını sallayıp onaylar mırıltılar çıkardı.

W:Odadan çantamı alıyım ,öyle çıkalım.

J:Peki.

Kız sevgilisinin kolları arasından ayrılıp toplantı odasından çıktı.Jimin sıkkınca nefes alıp masaya yaslandı.
Duyduklarından haberi yokmuş gibi davranıcaktı.Zamanı geldiğinde sorun çıkarmayıp gitmesine izin vermeli olduğunu düşündü.Onu istediği şeyden mahrum bırakmayı aklından bile geçirmedi.Jimin için her ne kadar zor olsa da ne olursa olsun ona döneceğini biliyordu. Biriyle tek gecelik ilişki yaşasa bile...
Bunları düşünürken gözleri dolmuştu.Wendye karşı büyük sevgi besliyordu.Bu sevgi o kadar büyüktü ki başkasıyla olan cinsi birliktelik yüzünden ondan ayrılamayacağını biliyordu.Çaresizdi.Wendy onun ilk ve son aşkıydı.Onu bırakamayacağını iyi biliyordu.

Düşüncelere dalmışken Wendy kapıyı açıp içeri girmeden:

W:Çıkalım.

Jimin başını sallayıp Wendyi takip etti.Asansörü çağırıp beklediler.O sırada Wendynin bakışları yine Jiminin üstündeydi.Jiminse bunun farkında değildi.Dalıp gitmişti.Asansörün sesi geldiğinde kendine gelip asansöre bindiler.

Şirket binasından çıktılar.Birlikte park alanına doğru yürürken:

W:Yol üstünden bir eczaneye uğruycam.O yüzden benimle gel.

J:Peki.

Wendyi endişelendiriyordu Jiminin bu hali.Sessizdi ve bu sevgilisinin alışık olduğu bir durum değildi.Wendy Jiminin onunlayken ne kadar konuşkan ve mutlu olduğunun farkındaydı.
Bu yüzden nedenini çok merak ediyordu.Ama üstüne gitmemek adına hiç bir şey söylemedi.

Yola çıktılar.Wendy yol üstünden eczaneye uğrayıp gerekenleri aldı.
Sessiz geçen yolun ardından eve varmıştılar.Jimin zile bastığında hizmetçi açtı kapıyı.Baş eydi.

H:Hoş geldiniz efendim.

J:Hoş bulduk.

İçeri geçtiler.Jimin salona yol alırken Wendy mutfağa geçti.Ardından hizmetçi girdi mutfağa.

W:Söylediğim yemekler hazır mı?

Bardağa su doldurdu.İlacını içip bardağı tezgaha bıraktı.

H:Hazır efendim.Masayı da kurdum.

W:Güzel.Sen çıka bilirsin o zaman.

Hizmetli baş eyip evi terk etti.Wendy öfke kontrolü için kullandığı ilacı dolaptan alıp içti.Son 2-3 gün ilacı almamıştı yoğun işlerinden dolayı.

Salona geçtiğinde Jiminin kanepeye uzanıp dinlendiğini gördü.Yavaş adımlarla yanına ulaşıp diz çöktü.Jimin saçlarında Wendynin dokunuşlarını hiss ettiğinde gözlerini açtı.Jimin sevgilisine masum gözlerle bakarken Wendy ona şefkatle,incitmekten korkar gibi bakıyordu.Sesinin asta tonda çıkmasına dikkat ederek konuştu.

W:Bana söylemek istediğin bir şey var mı canım?

Jimin usulca kafasını hayır anlamında salladı.Wendy yaklaşıp sevgilisinin boynunu öpdü,kokladı.Jimin huzurla gözlerini kaparken Wendye sarıldı.

W:Seni rahatsız eden konu varsa konuşalım sevgilim.Sen anlatmadan ben hiç bir şey anlayamam ki.

Jimin hiç bir şey söylememekte kararlıydı.Hiç bir şey duymamış gibi davranıcaktı.Birlikte oldukları zamanı güzel anılarla doldurmak istiyordu.

J:Yok bi şey bebeğim.Yemeyimizi yiyip uyuyalım.

Wendy hiç bir şey söylemeyeceğini anlamıştı.Geri çekildi.

W:Peki...

Wendy masaya geçtiğinde Jimin de onu takip ederek yerini aldı.Wendy Jimin için servis yapacakken genç çocuk kibarca sevgilisinin bileğinden tuttu.

J:Ben yaparım canım.

Wendy kafasını sallayarak ikisine de servis yapmasına izin verdi.Yemek bir süre sessiz geçiyordu.Wendy her ne kadar bu durumdan hoşlanmasa da hiç bir şey söylemedi.

J:Wendy saat altı değil de 8-9 gibi çıkalım.O zamana kadar iyice dinlenmiş oluruz.

W:Peki hayatım.

Yemeyin ardından masayı topladılar.Odalarına çıktıklarında Jimin yatağa oturdu.Wendy banyoya yol alırken Jimine döndü.

W:Uyu sen.Benim elimdeki sarığı çıkarmam lazım.

Jimin telaşla ayaklanıp kızın yanına ulaştı.Elini yavaşça eline aldı.
Tirek nefes alıp konuştu.

J:Acıyor mu hala?

Kız sevgilisinin endişeyle eline baktığını gördüyünde rahatlatmak adına gülümsedi.Elini saçına çıkarıp okşamaya başladı.

W:Acımıyor canım.Sadece bu akşamki silah atışı için hazırlanmam lazım.Böyle bana engel olucaktır.

J:Ama acımıyor değil mi?

Kız yaklaşıp dudağını sevgilisinin yanağına bastırdı.Geri çekilirken dudağındakı gülümseme aynen öyle kalıyordu.

W:İyiyim canım.

Jimin tamam anlamında yavaşça kafasını salladı.Gözlerini buluşturdu.

J:Peki, ilk yardım çantasını alıp geliyorum.

Jimin kızın bir şey demesine izin vermeden banyoya girdi.Wendy yatağa oturdu.Jimin hemen odaya dönmüş sevgilisinin yanında yerini almıştı.
Kızın elini nazikce eline aldı.Makasla sarığı kesmeye başladı.Wendye Jiminin dikkatle ve incitmekten korkar gibi olan davranışları o kadar tatlı gelmişti ki sarıkta olmayan elini genç çocuğun yanağına çıkardı.Elinin tersiyle nazikce okşarken Jimin bir anlık gözlerine baktığında sevgilisinin derin bakışlarıyla karşılaştı. Dudağında küçük gülümseme işine döndü.Yumuşak tonda konuştu.

J:Ne düşünüyorsun canım?

W:Seni.

Wendy anındaca cevap verdiğinde Jimin güldü.Başını kaldırıp sevgilisine baktı aşk dolu gözleriyle.

J:Öyle mi?Neyimi düşünüyorsun hayatım?

Wendy hala sevgilisinin yanağını okşamaya devam ediyordu.Bir kaç saniye düşünüp kafası karışmış ifadeyle konuştu.

W:Bilmiyorum.Düşünüyorum işte.

Gülümseyerek kafasını salladı.
Elindeki parçayı çıkarmıştı.Eli iyi durumdaydı.Rahatlayıp derin nefes aldı.

J:Morlukların geçmiş.

Kız Jiminin ona seslenmesiyle yanağındakı elini çekti.Eline baktı.

W:Evet.İyi durumda.

J:Bitti o zaman.Dinlenelim mi canım?

W:Evet.Uyuyalım, çok yorgunum.

Yatağa uzandılar.Jimin kızı kolları arasına alırken Wendy başını sevgilisinin göğsüne yasladı.Gözlerini kapatıp uyudular.

...

Akşam saat 8 gibi ikisi de uyanmıştı.Wendy gardroptan üstüne rahat bir şeyler alarken Jimin hazırlanmış salonda bekliyordu.
Wendy de hazırlandığında salona girdi.

W:Çıkalım Jimin.

Wendy önden çıktı.Jimin de sevgilisini takip edip arabadakı yerini aldı.
30 dakikanın ardından depoya varmıştılar.Burası depo 33dü. Genellikle Lucasın adamları burda atış dersleri ve görevlerden önce ısınma yapardılar.Burası hem de Wendynin ilk zamanlar silah talimi aldığı yerdi.

İki genç gecenin karanlığında el-ele depoya yürürken Wendy ihtiyatı elden vermiyordu.Bir eli belindeki silahta etrafı kolaçan ederek depoya girdiler.İçerisi zifri karanlıktı.Jimin telefonunun ışığını açarken sordu.

J:Işığı nerden açıyorsun?

Wendy yanındakı gençin elini bıraktığında Jimin telefonun ışığını Wendynin yoluna tuttu göre bilsin diye.
Kız ışıkları açtı.Jimin etrafa baktı.Çok geniş depoydu burası.Neredeyse her şey siyah ve gri karışımıydı.Silahlar ve atış yapmak için tabelalar ve s. her şey Jiminde merak uyandırıyordu. Kulaklığı gördüğünde kafası karışmıştı.Silahları ve s. anladı.Ama bu ne için burda merak ediyordu.

Gözlerini sevgilisine çevirdiğinde Wendynin zaten onu izlediğini gördü.
Kulaklığı eline alıp merakla sordu.

J:Bu ne işe yarıyor?

Wendy bir kaç adımda sevgilisinin yanına yaklaştı.

W:Ateş ederken çıkan yüksek ses rahatsız ede biliyor.

Kafasını "anladım" manasında sallayıp atış sahasından bir az uzaklıktakı siyah deri kanapeye geçti.

J:Başla o zaman.Ben de seni izliyim.

Wendy kulaklığı takıp yerini aldı.Seçtiği silahta ayarlamalar yaptıktan sonra hedef aldı.Tam 12den vurmuştu ilkten.4-5 kez daha atış yaptıktan sonra Jiminin tepkisini ölçmek için arkasını döndü.Jimin kulağını tutmuştu depoda yankılanan yüksek sesten dolayı.Wendy sesten rahatsız olduğunu görüp ona başka bir kulaklık götürdü.

W:Ses çok yüksek değil mi?

J:Öyle ama izlemesi zevkli.
Ben de denemek istiyorum Wendy.

Wendy kaşlarını çatıp onaylamaz ifadeyle:

W:Eline silah almanı istemiyorum.

Jimin oturduğu kanapeden kalktı.

J:Sadece senin yanında.Bir şey olmaz.Hadii.Göster bana.

Jimin kızın bileğinden tutmuş ikna etmeye çalışıryordu.Ama Wendy istemiyordu. Bu yüzden elini kurtarıp göz devirdi.Arkasını dönmüş az önceki yerine doğru yürürken Jimin yanına ulaşıp elini tuttu.Kararlı ifadeyle:

J:Bana göstermeni istiyorum.

W:Sadece izleyeceğini söylemiştin.

J:Ama şimdi bana göstermeni istiyorum.Lütfenn.

Wendy gözlerini kısıp karar vermeye çalışıyordu.

J:Bir şey olmaz.Hadi.

Wendy kurtulamıycağını anlamıştı.Sıkkınca nefes alıp onaylarca kafasını salladı.

W:Ben provamı bitireyim sonra ama.

Jimin sanki maç kazanmış gibi sevindi.

J:Yess!


"Ahh... fazla ateşli" alt dudağını ısırarak mırıldanmış Wendyi izlemeye başlamıştı.

...2 saat sonra.

Jimin artık beklemekten sıkılmıştı.Her ne kadar sevgilisini izlemekten hoşnut olsa da artık o da denemek istiyordu.

Somurtarak Wendynin yanına gitti.Wendynin gömleğinin ucundan çektiğinde kızın dudağında gülümseme oluştu.Dudağındakı gülümsemeyi silip Jimine döndü.Kulaklığını çıkardı.

W:Efendim?

Jimin dudaklarını büzdüyünde Wendynin gözleri otomatikmen dudaklarına kaydı.

J:Sıkıldım Wendy.Ben de denemek istiyorum.

Jiminin söylediğini duyduğunda tekrar gözlerini gözlerine çıkardı.

W:Yarım saat kadar daha bekle.Sonra birlikte atış yaparız.

Sıkkınca kafasını tamam anlamında salladı.Kanapeye doğru gidip yerini alırken Wendy kulaklığı takıp provasına devam etti.

...

Artık yarım saatin dolduğunu düşünüp kulaklığını çıkardı.Jimin ayaklanıp yanına gitti sevgilisinin.

J:Oh, sonunda bana da sıra geldi!

Jimine döndü.

W:Hala eline silah almanı istemiyorum.

Elini tuttu. Endişesini gidermek adına dudağına gülümseme takındı.
J:Sadece bu seferlik.Senin yanında ilk ve son kullanışım olucak.Merak etme.

W:Peki.

Wendy gereken önlemleri aldı.İkisi de hazır olduğunda Jimin önde Wendy onun bir az arkasında duracak şekilde yerlerini aldı.Güzel kız sol kolunu arkadan genç çocuğun beline sardı.Sağ eliyle sevgilisinin tapancayı tuttuğu elinin üstüne koydu.Nefesi Jiminin boynuna vuruyordu.Jiminin titrek nefes almasıyla sırıttı. Wendy sevgilisinin ona her yaklaştığında olan heyecanını seviyordu.Jiminin içindeki saf çocuk heyecanını göre biliyordu.Ve genç çocuğun bu yanını sadece ona gösterdiğini de biliyordu.Bu ona karşı olan hislerinin daha da kabarmasına ve sevgilisine bağlanmasını sağlıyordu.

Nişan alıp attıklarında kırmızı daireye yakın vurmuştular.Jimin sadece bir kez deneyeceklerini sanıp elini indirecekken Wendy Jiminin tetikteki parmağına baskı uygulayıp ikinci atışı da yaptı.Jimin devam edeceklerini anlayıp elini çekmeden hedef aldı Wendy hala onu idare ederken.

Atış yaparken Wendy Jiminin belindeki elini sıkılaştırmasıyla bedenleri bir birine sürtdü.Jimin yutkunmaya bile vakit bulamazken Wendy tekrar Jiminin tetikteki parmağına baskı uygulayıp hedef aldı.Hedefe odaklanmış atış yapmaya devam ediyordu.Jimin Wendynin ısınma bile olsa bu kadar ciddi olmasına şaşırmıştı.Provayı ciddiye alacağını düşünmemişti. Ama bu hali ona çok çekici geliyordu.
Ve de içinde bu halini daha çok görme isteyi uyandırıyordu.Ancak Wendynin buna izin vermeyeceğini de biliyordu.Sadece bu seferlik müsade ettiğinin farkındaydı.

Tetiye bastıklarında ateş açılmamasıyla güllenin bitiyini anlamıştılar.Wendy geri çekilip kulaklığını çıkardı.Sevgilisinin geri çekilmesiyle Jimin bir anlık boşlukta gibi hiss etse de aldırmayıp Wendye döndü.Jimin de kulaklığını çıkardı.

W:Hevesini aldın mı?

J:Atış yapmakta güzel ama seni izlemek daha zevkliymiş.

Jimin gülümsemeyle bunu söylediğinde Wendy başıyla onaylayıp küçük gülümseme sundu.

W:İzleme bahanesiyle atış da yaptın.Hadi yine iyisin.

Wendy gülerek bunu dediğinde Jimin sevgilisinin ince bellerini kolları arasına aldı. Ellerini Jiminin omuzlarına
çıkardığında Jimin sevgilisinin boynuna bir kaç öpücük bıraktı.

J:Söylediğimi geri çevirmediğin için teşekkür ederim bitanem.

W:Rica ederim.Çıkalım mı artık?

J:Evet.Çok geç oldu.

Gençler sarılmayı bıraktılar.Jimin deponun kapısına doğru adımlarken Wendy ışıkları kapattı.
Depodan çıktıklarında Wendy eline belindeki silahını alıp etrafı dikkatle izliyordu.Ne kadar mümkünse artık.Sadece ay ışığı vuruyordu.Ama yine de bi şey sezse harakete geçmek için hazır konumdaydı.

Hiç bir problem olmadan arabaya ulaştılar.Wendy anahtarı çevirip arabayı işe saldı.Yol sessiz geçiyordu.Bir süre sonra konuşan Wendy oldu.

W:Jimin,saat kaç?

Jimin kolundakı saate baktı.

J:23:20.

Wendynin gözleri yoldayken tamam anlamında kafasını salladı.

J:Wendy aç mısın?

W:Aç değil de sadece bir şeyler atıştırsam iyi olur.

J:Pizza söyliyeyim mi?Biz eve varana kadar gelmiş olur.

W:Güzel olur.

J:Film izliycez dimi?

W:Elbette.

J:Tamam o zaman.Yol üstünden bir markette durursun.Çips kola filan alırım.

Wendy gülümsedi son cümlesiyle.

W:Peki.

Wendye çok hoş geliyordu Jiminin bu hali.Sanki hiç az önce silahla atış yapmak isteyen o değilmiş gibi şimdi film gecesi organize ediyordu.

Jimin görmüştü Wendynin gülümsediğini.Otomatikmen onunda dudağında gülücük oluştu.

J:Niye güldün canım?

Wendy anlık Jimine bakıp tekrar yola döndü.Hala gülümsüyordu.

W:Yok bi şey hayatım.

J:Hadii.Niye güldün yaa?

Wendy cevap vermediyinde Jimin aklına gelen fikirle sırıttı.Yaklaşıp elini Wendynin bacağına koydu.Ve kulağına fısıldarken bacağındakı elini yavaşça yukarı haraket ettiriyordu.Wendy bu duruma hem şaşırmış hem de heyecanlanmıştı.

W:A-araba kullanıyorum Jimin.

Kız titrek sesiyle bunu söylediğinde Jiminin kıkırtısı Wendynin kulaklarına doldu.Jimin etkileyici sesini kullanarak sevgilisini baştan çıkarırken kız kendini kontrol etme çabalarındaydı.

J:İstiyor musun?

Kız ağzından küçük küfür savururken Jimin Wendynin bu durumundan gayet zevk alıyordu.Kızın kulağına ismini fısıldarken bacağındakı eli rahat durmuyordu.

J:Wendy...

Kız market görüp arabayı ani frenle durdurdu.Wendy nefesi ağırlaşırken zorla dudaklarını araladı.

W:Git ne alıcaksan al.

Jimin geri çekildiğinde marketin önünde durduklarını gördü.Wendy gözlerini kapamış elini sıkıca direksiyonda tutuyordu.
Jimin Wendynin kulağına nefesini vererek etkileyici tonda lafını söylerken genç oğlan kızın dirseğinden başlayıp okşayarak elini elinin üstüne getirdi.

J:Tırnaklarını direksiyonda acıtma.Sırtım bunun için daha uygun bebeğimm.

Kız bunu duymasıyla kalp krizi geçirecekmiş gibi hiss etti bir an.Gözlerini açıp direksiyondakı elini genişletti.

W:Lanet olsun...

Kız daha şoku atlatamamışken Jimin Wendynin boynuna sulu öpücükler bırakmaya başladı.Wendy anın verdiği hazla gözlerini kapatdı.

W:Y-yapma.Yine zorluyorsun Jimin.

Wendynin bacağını okşamaya devam ediyordu.
J:O zaman bana söylemeye ne dersin?Hmm?

Wendy yutkunup tek seferde cevap verdi.

W:Sadece tatlı olduğunu düşündüm.

Genç oğlan nefesini kızın kulağına vererek bacağındakı elini yukarı çıkardı.Wendy gözlerini kapatıp küçük inleme bıraktı.

W:Mmh.

Bunu duymasıyla Jimin sırıttı.
J:Hala tatlı olduğumu düşünüyor musun güzelim?

Wendy bir az daha devam ederse kendine hakim olamıycağını biliyordu.Bu yüzden bacağındakı eli durdurdu.Gözlerini açıp kafasını hafif yana çevirdi ağır-ağır nefes alırken.

W:Niye güldüğümü söyledim işte.Şimdi markete git.

Jimin dudağındakı sırıtışı silmeden:

J:Öyle olsun güzelim.

Sevgilisinin boynuna öpücük kondurup arabadan indi.Jimin markete doğru giderken Wendy arka koltuktakı su şişesinin kapağını açıp kafasına dikti.Jiminin dokunuşları aklına geldikce nefes almakta zorlanıyordu.Camı indirip derin nefes almaya başladı.Kendisini toparlamaya çalışıyordu.Wendy bu durumlarda kendisini kontrol etmeli olduğunu biliyordu.Yoksa sabah ofisteki gibi sexle biticekti.Bundan hiç biri rahatsız değildi.Hatta Jimin Wendynin ona karşı koyamamasından gayet memnundu.
Sadece Wendy içindeki şehvete mağlup olmamalı olduğunun bilincindeydi.
Başkasının yanında bu duruma düşse kendine hakim olamazdı.Nefsine sahip çıkmalı olduğunun gayet farkındaydı.

Jimin elindeki poşetlerle arka koltuğun kapısını açtı.Poşetleri arka koltuğa bıraktıktan sonra ön koltuktakı yerini aldı.Boş su şişesini ve camın açık olduğunu gördüğünde kahkaha attı.

J:Hemen azdın mı?

Hala gülmeye devam ederken Wendy daha kendine gelememişti.

W:Azgın sensin.Beni ne hallare soktuğunun farkında mısın?

J:Zevk almadığın yalanını söyleme bana.

Jimin gülümseyerek bunu söylediğinde Wendy anahtarı çevirip arabayı çalıştırdı.

J:Böyle şeylerden hoşlandığını biliyorum ve de senden söz almamın en iyi yolu bu.

Wendy gözlerini yoldan ayırmadan söylendi.

W:Azdırıcı hap gibi bi şeysin yemin ederim.Senin yanında azmamak mümkün değil.

Jimin bunu duymasıyla yanakları alev almıştı.Tabii ki iltifatı çok hoşuna gitmişti.Ama aynı zamanda da utandırmıştı.

J:Böyle şeyler söyleme Wendy.

Sesi kısık çıktığında Wendy şaşırarak bir anlık ona bakıp tekrar yola döndü.

W:Utandın mı?Yaparken utanmıyorsun ben söylerken mi utanıyorsun?Ahh,sen cidden...

Jimin hiç bir şey söylemedi utancından. Camdan dışarıyı izlerken Wendy anlık sevgilisine bakıp gülümsedi.Utandığını biliyordu ve onun utanmasını tatlı buluyordu.

Kısa süre sonra eve varmıştılar.
Jimin elindeki poşetlerle mutfağa girerken Wendy salona geçti.

J:Wendy sen film seç ben atıştırmalıkları hazırlıyorum.

Jimin mutfaktan seslenmişti.

W:Tamam.

Wendy tvden internete bağlanıp filmlerin kapaklarına bakıyordu.Bir kaç tane baktığı filmler vardı.Ancak onlara baktığı için tekrar izlemek istemiyordu.Diğerleri de ilgisini çekmemişti.

Mutfağa girdiğinde Jimin popcornu büyük kaseye doldurmuştu.

W:Jimin filmi sen seç.İlgimi çekecek bir şey bulamadım.

J:Tamam.

Jimin mutfaktan çıktığında kapı çaldı.Kapıyı açtığında pizzacıydı.Parasını ödeyip salona geçti.Kumanda elinde filmlere bakarken birini seçti.Wendy elinde popcorn kasesi ve bardaklarla gelirken Jimin kumandayı sehpaya bırakıp elindekilere yardım etti.

W:Seçe bildin mi?

J:Evet.

W:Tamam.İçkileri alıp geliyorum.

Kanapede yerini aldı.Pizza kutusunu açtı.Kokusundan lezzetli olduğu anlaşılırdı.

Wendy kola,şarap ve 2 kadehle salona geçti.

W:Kırmızı şarap içicek misin Jimin?

J:Olur,içeriz.

Wendy Jiminin yanına geçip kanapedeki yerini aldı.Kadehlere şarap doldururken diğeri kolayı bardaklara dolduruyordu.Filmi başlattılar.

J:Işığı da kapatalım.

Jimin kalkıp salonun ışıklarını kapatıp sevgilisinin yanına geçti.Pizzadan
bir dilim alıp ısırırken Wendy şaraptan bir kaç yudum içti.

J:Aç-aç içki içme Wendy.Hemen sarhoş olucaksın.

Jimin sevgilisine bakarken Wendy filmdeki baş rölleri görmesiyle içkisi boğazında kaldı.Wendynin sırtına yavaşça vurdu bir kaç kez.

J:Yavaş iç Wendy-

W:Bu filmi niye seçtin?Başka bir şey bul.

Wendy rahatsız ifadeyle söylendiğinde Jimin bakışlarını televizyona çevirdi.

J:Film işte.Nesi var?

Wendy Jiminin diğer tarafındakı kumandaya uzanırken Jimin kızın elini tuttu.Yakındılar.

J:Bunu izliycez Wendy.

W:Hayır.

J:Lütfen sakince oturup filmin tadını çıkarır mısın?İzleyelim işte.

Wendy Jiminin çok izlemek istediğini görüp geri çekildi.Ama bu filmi izlemek istemiyordu.18+ sahneler vardı. Wendy kendisini iyi biliyordu.Hele ki arabada olanlardan sonra kontrolden çıkıcağı kesindi.

Wendy 3-4 kadeh vurmuşken Jimin daha ikinci kadehi bitirmemişti.
Onu dinlemeyeceğini bildiği için hiç bir şey demiyordu.

Müstehcen sahneler gittikce artarken Wendy gözlerini kapatıp içinden küfürler savuruyordu.Jimin sırıtarak sevgilisine bakıyordu.Bu gece birlikte olucaklarının sinyalini almıştı bile.Bir bahaneyle odaya çıkıp koruyucuyu alması gerekiyordu.

J:Hemen dönerim.

Jimin odaya yönelirken Wendy ne dediğini duymamıştı bile.Sahneyi izliyordu.Daha fazla sese dayanamayıp televizyonun sesini aldı.Jimin odadan candomu alıp cebine koydu.Dolaptan bir tane çarşaf aldı.Salona inip kanapeye geçti ve çarşafı Wendy görmeyecek şekilde kanapenin kenarına koydu.Geri yaslandığında omuzu Wendynin kanepenin üstüne attığı koluna temas ediyordu.

Baş roldeki çocuğun ana karakter kızın adıyla inlemesiyle Wendy küçük küfür savurdu.

W:Hassiktir!

Jimin Wendynin tam kıvama geldiğini düşünerek yavaşça elini kızın bacağına koydu.Kısık sesle ve nefesini kızın kulağına vererek konuştu.

J:Birisi inlemeleri mi duymak istiyormuş?

Kız gözlerini kapatıp yutkundu.Jimin dudağından eksik etmediği sırıtmasıyla kızın bacağındakı elini yukarı haraket etdirdi.Gözlerini yavaşça açtı.İki genç göz-göze geldiklerinde derinlerdeki şehvet hissi daha da alevlenmişti.Bir kaç saniye gözlerini bir-birlerinden ayırmadan izlediler.Sonra Jimin keyifle Wendynin dudağına yaklaşıp sıcak nefesini verip meydan okurmuşcasına konuştu.

J:Adınla inletsene beni-

Kız lafını tamamlamasına izin vermeden ensesinden tutup çocuğun dudağına yapıştı.Challenge kabul edilmişti.Sesli şekilde öpüşürken Wendy Jiminin dudağını ısırmasıyla genç çocuk sevgilisinin ağzına boğuk inleme bıraktı.

J:MmH.

Jimin Wendynin bacağındakı elini göğsüğle omuzu arası bir yere çıkardı.
Öpüşmeleri derinleşirken Jimin geri çekilmeden kızın gömleğinin düymelerini açmaya başladı.Bir süre öpüştükten sonra Wendy Jiminin boynuna yöneldi.Sulu öpücükler bırakırken Jimin gözlerini kapatmış anın tadını çıkarıyordu.Wendynin aniden Jiminin boynunu ısırmasıyla inledi.

J:Mhh...Wendy.

Wendy Jiminin boynunda izler bırakırken bir taraftan da üstündekilerden kurtuldu.Boxeriyle kaldığında Wendyi soymaya başladı.Wendy iç çamaşırlarıyla kalmıştı.Jiminin kucağına çıkıp sürtünürken bir taraftan da öpüşüyordular.Kollarını sevgilisinin boynuna dolarken Jimin kucağındakı güzelliğin kalçalarını okuşuyor ve de sıkıyordu.Nefes-nefese kaldıklarında Wendy dudağından çekilmiş boynundan göğsüne doğru sulu öpücükler bırakıyordu.Jimin kafasını geri yaslayıp ağır-ağır nefes alıyordu.Penisi şişmişti ve hemen rahatlamak istiyordu.Wendy altındakı şişliği hiss ediyordu.Kucağından kalkıp elini boxerin kenarına getirdi.Jimin bir az haraketlenip boxerini çıkarmasına yardım etti.Geri yaslanmışken Wendy sevgilisinin iki bacağı arasında diz çöktü.Yaklaşıp aletini ağzına alırken Jimin zevkle gözlerini kapattı.

Wendy lolipop gibi yaladığında salyaları penisine karışıyordu.Bir taraftan yalıyor diğer taraftan ağzına alamadığı kısımları çekiştiriyordu.Jiminin ağlamaklı sesini duyduğunda daha sert çekmeye başladı.

J:Ahhm!Wendyy MMH!

Kafasını geri atmış Wendy diye inlerken kızın kafasını acıtmıycak şekilde güç kullanarak daha çok ağzına almasını sağlıyordu.10-15 dakika böyle devam etdi.
Jiminin zevkten gözlerinden yaş geliyordu artık.Boşalıcağını anladığında güçlükle dudaklarını araladı.

J:W-Wendy geliyorum!

Bir az sonra inlemeyle Wendynin ağzına boşaldı.Göğsü inip kalkarken Wendy iç çamaşırından kurtulup tekrar Jiminin kucağına çıktı.Jiminin yanaklarını sıkıp ağzını açmasına neden oldu.Ağzındakı menileri ağzına boşalttığında Jiminin aldığı yüz ifadesi bundan hoşlanmadığını belirtiyordu.Wendy otoriter sesiyle:

W:Yut onları.

Jimin kafasını hayır anlamında sallamak isterken Wendynin sesi tekrar duyuldu.

W:Yut!

Daha da tekrarlatmadan dediğini yaptı.Wendy sırıtıp ellerini Jiminin boynunda birleştirdi.Otomotikmen kalçalarını avuçlarken Wendy kulağına nefesini vererek fısıldadı.

W:Aferim bebeğime.Sıra sende.

Dudağını Wendynin boynuna bastırdı.Sulu öpücükler bırakırken sütyenin kopçasını açıp kenara fırlattı.


Belinden tutup yavaşça kanapeye yatırdı.Göğsünün birini ağzına alırken diğerini avuçluyordu.Wendy gözlerini kapatmış ellerini Jiminin saçları arasına geçirmiş inliyordu.Bir süre göğsünde oyalandıktan sonra göğsünden vajinasına kadar sulu öpücükler bırakıyordu. Jimin Wendynin bacaklarını omuzuna atıp dilini deliyine soktu.Wendynin çıplak bedeni inip kalkarken Jimin kızı diliyle beceriyordu.


W:Ahh!AHMM IMMH!

Bir süre böyle devam ettikten sonra Jimini koruyucuyu kullandı. Aletini konumlayıp deliğine girdi.Wendynin beli gerilerek büyük inleme bıraktı.

W:AHHMM JIMINN!

İçinde vuruşlar yaparken tırnaklarını üstündeki bedenin sırtına geçirmiş inliyordu.Bir süre sonra
Wendy boşalmıştı.Jimin rahatladığını anlayıp kızın içinden çıktı.Çarşafı alıp kızın üstüne uzandı.İkisi de nefes-nefese kalmıştı. Kafasını boynuna gömüp öptü.Wendy kolunu sevgilisinin beline sardı.

Kendine geldiğinde oyuna geldiğini anlamıştı.Condom kullanması ve şimdi de üstlerini örten bir çarşaf.
Taşlar yerine oturmuştu.

W:Çok tehlikelisin Jimin.

Jimin bunu duymasıyla gözlerini açtı.Masum ifade takınıp Wendyi göre bilmesi için kafasını gömdüğü boynundan kaldırdı.

J:Ben mi?Niye ki?

Wendy yüzündeki keyifli ifadeyle
güldü.

W:Bi de soruyor musun?Candom,çarşaf?

Wendy bunu sorduğunda Jimin içinden eyvah yakalandık diye düşündü.Düşüncesi yüzünden okunurken kız güldü.

W:Jeton düştü galiba?

J:Şey sadece öngörü diyelim.Planladığım bir şey değildi.

W:Tabii canıım hiç planlamamışsın.

Wendy alaylı şekilde söylerken Jimin gülüp burnunu sevgilisinin boynuna gömdü.Yaklandığı için utanmıştı.
Wendy Jiminin belindeki kollarını sıkılaştırırken sevgilisinin boynunu koklayıp öptü.Jiminin kokusunu ilk tanıştıkları günden çok beyeniyordu.Ama aşık olduktan sonra bağımlısı oldu adeta.

J:Wendy, operasyonun ne zamandı?

W:2-3 gün sonra bebeğim.Niye sordun?

Jimin Wendynin omuzunu okşarken dudaklarını araladı.

J:Eun ve Kai olmuycak yanında.Görevi nasıl tamamlıycaksın?Tehlikeli değil mi?

Wendy Jiminin boğuk aynı zamanda endişeli çıkan sesine karşılık saçlarını öptü.

W:Merak etme.10 kişilik grup halinde olucaz.

J:Dikkatli ol,tamam mı?

W:Tamamdır canım.

Wendy Jiminin belini okşarken bir taraftan da boynuna sulu öpücükler bırakıyordu.Jimin huylandığı için kıkırdamıştı.Wendy cezpedici sesini kullanarak Jiminin kulağına fısıldadı.

W:İçeceklerin içine azdırıcı bi şey atmadığına emin misin?

Jimin bunu duymasıyla sırıttı.Wendyi göre bilmesi için kafasını boynundan bir az uzaklaştırdı.Dudakları yakındı bu sefer.Parmakları kızın ensesini okşarken nefesini dudağına vererek konuştu.

J:Benimleyken buna gerek duymadığını söylemiştin.

Jimin kızın gözlerine bakarken Wendy bakışlarını sevgilisinin dudağından çekemiyordu.Belindeki elini sıkılaştırarak Jimini kendine daha çok bastırırken dudağını yavaşça öpmeye başladı.Genç oğlan dudağında gülümseme sevgilisini karşılıksız bırakmıyordu.1-2 dakika aşk dolu öpüşmenin ardından dudakları ayrıldı.İkisi de bir-birine sevgiyle bakıyordu.Jiminin yüzünde masum bir ifade vardı.

J:Devam etmemi istiyor musun Wendy?

Wendy bir elini Jiminin yanağına getirdi.Elinin tersiyle yanağını okşarken kafasını hayır anlamında salladı.İç çekip cevap verdi.

W:Dudaklarını esirim yapmak istiyorum.Bir dakika bile ayrı kalmak istemiyorum.

İçinde kelebek fırtınası hiss ediyordu.Çok heycanlanmış yüzünde güller açıyordu.Cevap verme gereksimi duyup konuştu.

J:Sadece dudaklarım değil, her şeyim sana ait sevgilim.Ruhum,bedenim,kalbim,aklım hepsi sana ait,varlığına esir.

Sevgilisinin romantik sözleri Wendynin kalbinin hızlı çarpmasına neden olmuştu.
Bu sefer öpen Jimin olmuştu.Yavaş ve aşkla öperken Wendy aynı hisslerle karşılık veriyordu.Bir az sonra geri çekildiğinde ikisi de bir birine gülümsedi.Jimin dudağındakı gülümsemeyle burnunu sevgilisinin boynuna gömdü.Koklayıp öptü.

J:İyi geceler hayatım.

Wendy Jiminin boynuna bir kaç öpücük bıraktı.

W:İyi geceler canım.

...

Sabah ilk uyanan Wendy olmuştu.Jimin Wendynin üstünde huzurla uyuyordu hala.Kız gülümseyip yavaşça dudağını sevgilisinin boynuna bastırdı. Huzurla gözlerini kapatıp kokusunu içine çekti.
Kalkmak istiyordu ama Jimini uyandırmak istemiyordu.Bu yüzden sevgilisi uyanana kadar öyle kalıcaktı.

Yarım saat sonra Jimin ayılmıştı.Wendynin saçlarındakı dokunuşunu hiss ettiğinde gülümsemişti.

J:Günaydın güzelim.

Wendy sevgilisinin uykulu sesini duyup gülümsedi.

W:Günaydın bebeğim.

Boynuna öpücük kondurmuştu.

J:Ne zamandır uyanıksın?

W:Yarim saat kadar ola bilir.

Jimin kıkırdadı.

J:Üstünde olduğum için kalkamadın di mi?Çok güzel.Bundan sonra böyle uyuycam.

W:Neden canım?

Jimin kafasını kaldırıp kıza baktı.

J:Çünki uyandığımda hiç bir zaman yanımda olmuyorsun😕

Kız gülümseyip sevgilisinin saçlarındakı elini yanağına getirdi.Yanağını nazikçe okşarken konuştu.

W:İşlerim çok yoğun hayatım.Ama söz.Yapacak çok şey olmadığında yanında kalıcam.

Jimin memnun ifadeyle gülümsedi.

J:Tamamdır sevgilim.

Tekrar başını sevgilisinin boynuna gömdüğünde Wendy kıkırdadı.

W:Kalkmama izin yok mu?

Jimin dudağındakı gülümsemeyle yavaşça başını sağa sola salladı hayır anlamında.

J:Wendy,bu gün yapacağın bir iş var mı?

Wendy sıkkınca nefes aldı.İşi çoktu.Ve bu 2-3 gün Jimini göremeyeceği anlamına geliyordu.Görev planlamaları,görev yerleri,arazinin planı ve s.hepsine çok dikkat etmesi gerekiyordu.10 kişilik grup halinde göreve çıkıcaktılar Wendynin liderliği altında.Bu daha çok sorumluluk,daha çok uykusuzluk demekti.

W:Görev için planlamalar filan var.2-3 gün eve gelmiycem-

Jimin son cümlesini duymasıyla kafasını kaldırdı.Yüzü sinirli hal almıştı.E normal.Jimin de eve gelmese Wendy kızardı.Jiminin rahatsız olmasını gayet iyi anlıyordu.Ama bir tarafdan kendi durumunu hep farklı görürdü.
Görevi için bir adamla bar odasına girdi*Benim durumum başka.
Joyun yanına Amerikaya gidicek*Sadece yalnız kalmasın diye gidiyorum.
2-3 gün eve uğramıycak*İyice plan yapmamız gerek.

Wendynin durumu hep Jiminden "farklı"ydı.Kendisine böyle hakk kazandırıyordu.Jiminin tarafından olayları düşünse de içten kabul ettiği söylenemezdi.Bu yüzden ara sıra anlaşmazlıklar yaşanıyordu.

J:Wendy.

W:Jimin görev var.Çok dikkatli olmamız lazım.İyice üstünde çalışmamız gerek.

J:Sana görevini yapma demiyorum.Eve gelmemezlik yapma diyorum.

W:En ufak dikkatsizliğimde hapsi boylarım.

Jiminin içine korku düştü.Elbet sevgilisine,canından çok sevdiğine zarar gelsin istemezdi.Eli yaralandığında sanki kendi canıymış gibi çok yanmıştı canı.Bu derde katlana bilir miydi ki?Hayır.Cevabı hayır.Şımarıklığı bir kenara bırakmalı olduğunu düşündü.Ve sessizce kafasını sorun çıkarmayacağını belli ederek salladı.

Aklına gelen fikirle kızın gözlerinin derinliyine baktı.Öyle ola bilir mi diye düşündü.Gözlerindeki kırgınlığı okuna bilinen türdendi.

J:Bu yüzden mi seninle birlikte olmak istediğimde terslemedin?

Jimin üzülmüştü.Çünki sevgilisi de onu arzuladığı için birliktelik yaşadığını düşünmüştü.
Wendy ne söyleyeceğini bilmiyordu.Kızın cevabı gecikti. Çünkü bu soruyu beklemiyordu.Jimin ayağa kalkmak için yeltendiğinde Wendy belindeki elini sıkılaştırdı. Gözlerini buluşturup elini genç çocuğun yanağında gezdirdi.Gözlerindeki aşktı.Her iki gencin.Ama çocuğunku kırgınlıkla karışık aşktı.Alışıktı bu duruma.Yadırgamıyordu artık.Sadece her zamankı gibi sevgilisini dinleyecekti.Jimin her şeyin bir açıklaması vardır kafasında biriydi.O yüzden hiç sorun çıkarmadan susup ne söyleyeceğine kulak vericekti.Böylelikle Wendy Jiminin kırılmadığından emin olucaktı.Jimin de kalbiyle beyni arasında kalmaktan bir süre uzaklaşmış olucaktı.

Wendy bir kaç saniye sessizliğe büründü.Elinin tersiyle sevgilisinin yanağını okşarken yüzünü taradı.Aşkla bakıyordu.Ama bir taraftan da gözleri dolmuştu.Bu dolu gözler sevgilisine bağlandığı içindi.Çünki tehlikeli bağlılık olduğunun farkındaydı.Her ne kadar normal davransa da,düşünse de bilinçaltında bağımlı olduğunu biliyordu.Wendyninki sevgiyi aşmış bir takıntı ve bağlılıktı.

Jimin Wendyi öyle gördüğünde kalbi parçalara ayrılmış gibi hiss etti.Masum gözlerle kızına bakarken Wendynin gözleri sevgilisinin pembe dudaklarındaydı.Wendy Jiminin dudağına yaklaşırken Jimin tereddüt etmeden gözlerini kapattı.Sevgilisinin sıcak öpücüyünü kabul ederken heyecanlanmıştı.1-2 dakikalık öpüşmenin ardından Wendy dudaklarını ayırdı. Jimin gözlerini açtığında Wendynin iyi olduğunu düşündü.Gözleri dolu değildi.Wendy zaten bu yüzden öptü Jimini.Sevgilisinin dudakları onun göz yaşlarını kurutuyor ve yaralarını sarıyordu.Wendynin bakışları tamamen aşkla doluydu bu sefer.

W:Sana karşı koyamıyorum ki ben sevgilim-tekrar gözlerini dudaklarına indirip baş parmağıyla dudağının kenarını okşadı.Wendynin içi gidiyordu sevgilisine baktığında,özellikle dudaklarına.Bal dudaklarının bağımlısı,hastası olmuştu-Her zerrene aşığım Jimin.Lütfen seni oyalamak için yaptığımı düşünme.Tek dokunuşunla beni bayıltacak güce sahipsin-gözlerini tekrar buluşturduğunda Jiminin onu hayranlıkla dinlediğini gördü-Bana her dokunuşun,her öpüşün içimde kelebek fırtınasına neden oluyor.Çok seviyorum ve bu yüzden arzuluyorum seni.Yanından ayrılmak istemiyorum Jimin.Seninleyken yataktan kalkmak istemiyorum.

Jimin duyduklarından o kadar mutlu olmuştu ki.Gözlerinde aşk dudağında geniş gülümsemeyle bakıyordu sevgilisine.

Jimin güldüğünde Wendynin gözü otomatikmen dudağına kaydı.Hayranlıkla iç çekerek:

W:Bir de bu gülüşün...Sonum olucak galiba...

Jimin yaklaşıp sevgilisini uzun bir öpücüğe boğdu.Öpüşürlerken ikisi de gülümsüyordu.Wendy gerilediğinde Jimin dudağından eksik etmediyi gülümsemeyle kıza bakıyordu.

J:Seni çok seviyorum hayatım.Canımdan çok hem de.Senin yanındayken içim kıpır-kıpır oluyor.Seninle aynı havayı solumak bile beni heyecanlandırmaya,gülümsetmeye yeterli sebep.Ama o kadar şanslıyım ki aynı havayı solumak ne kelime-gözlerini dudağına indirdi-dudaklarında nefes alıyor oldum.Nefesin nefesim oldu Wendy.Varlığın hayatı sevme sebebim oldu güzelim.

Kızın yüzünde güller açıyordu.Jimin sevgisini bir an bile eksik etmiyordu.Ama sözlere dökmesi Wendyi daha çok sevindirmişti.

Jiminin dudağı kızın dudağının üstünü örttü.Wendy nefessiz kaldığında geri çekilmek istedi ama Jimin dilini genç kızın ağzına gönderdiyinde kız tereddütsüz kabul etti.Wendy bacağını Jiminin iki bacağı arasına sokup dikleştirdiyinde Jimin Wendynin ağzına boğuk inleme bıraktı.Kız sevgilisinin belindeki ellerini daha da sıkılaştırıp kendine bastırdı.Wendynin araya soktuğu bacağı Jiminin organını eziyordu.Jimin daha fazla dayanamayıp Wendynin dudağından ayrıldı.Altında hiss ettiği acıyla karışık haz duygusuyla gözlerini sıkıca kapatıp başını kızın omuzuna yasladı.Nefes-nefese kızın kulağına inlediyinde Wendy gözlerini kapatıp yutkundu.

J:Ahmm Wendyy!

Kızın üstünde debelendikce çıplak göğüsleri daha çok bir birine çarpıyordu.

J:W-Wendy Ihm.

Jimin inledikce Wendy kendinden geçiyordu.Kız üstündeki bedenin boynuna sulu öpücükler kondururken Jiminin göğsü inip-kalkıyordu.Ağlamaklı sesiyle kızın omuzunu sıktı.

J:A-acıyo Wendy.Ihmm!

Kız yavaşça bacağını indirirken Jiminin boynuna sulu öpücükler bırakmayı ihmal etmiyodu.Jiminin nefes alış-verişleri Wendynin kulağına vuruyordu.Jiminin adıyla inlemesi,nefes alış-verişleri,kulağına fısıldaması Wendyi çıldırtıyordu.

Wendy sevgilisinin boynunu koklayıp kendine bastırdığında Jimin gözlerini sıkıca kapattı.

J:Wendyy.

Bir kaç saniye sessizliğin ardından kızın derin sesi duyuldu.
W:İnlemelerin zaten aklımdan çıkmıyor.Adımla inleyip beni daha çok azdırmak derdinde misin?Hmm?

Jimin kızın ses tonunu duyduğunda yutkundu.

J:B-bilerek yapmıyorum.

Kız kıkırdağında Jimin gözlerini kapattı.

W:Öyle mi bebeğim?

Wendy burnunu Jiminin kulağına sürttüğünde Jimin kızın omuzunu sıktı.Her lafı onu başka dünyaya götürüyordu.Titrek nefes aldığında Wendy sırıttı.

J:Şirkete gidiceksek kalkalım.Daha fazla devam edersen kalkmıycaz.

W:Sabaha kadar inlemelerini dinleye bilirim Jimin.Biliyor musun?

Jimin kafasını kızın boynundan omuzuna getirdi.Elini kızın çenesine koyup nazikce kendine bakmasını sağladı.Masum ifadeyle sevgilisine bakarken Wendynin gözleri Jiminin dudaklarındaydı.Jimin kızın çenesindeki elini boynuna düşürdü.

J:Şimdi mi istiyorsun peki?Görevin yok muydu?

W:İşlerim var.Ama seni çok istiyorum.

Gülümseyip dudaklarını araladı.
J:Evimizde seni bekliyor olucam güzelim.

Dudağını sevgilisinin dudağına yaklaştırdı.İki gençin de gözleri bir-birinin dudağındaydı.Jimin Wendynin dudağına fısıldadı.

J:Ve belki de daha iyi halde...

Wendy Jimin dudağına öpücük kondurdu.Dudağındakı sırıtışla:

W:Adımla daha çok mu inliyceksin?

Jiminin dudağında gülümsemeyle kızın kulağına fısıldadı.

J:Beni inleticek tek kişi sensin.Ama evet meydan okuyorum.Daha çok inlet beni...

Kızın gözleri kararmış gibi oldu bunu duymasıyla.Kız bir süre tepki vermediğinde Jimin başını kaldırıp kıza baktı.Wendynin gözleri dudağına kaydığında Jimin sırıttı.Gerçekten dediği gibi ona karşı koyamıyordu.Ve Jimin bundan oldukça zevk alıyordu.

J:İnletemiyceksin anlaşılan-

Kız aniden Jiminin iki bacağı arasındakı bacağını kaldırdı.Jiminin aleti sıkışmıştı.
Acıyla gözlerini kapatıp alnını kızın omuzuna yasladı.

J:Wendy acıyo.

Kız çok az haraket etdiğinde göğsü-inip kalkmaya başladı.

J:Ihhmm W-Wenddyy!

Wendy sırıtıp diliyle Jiminin kulağını yaladı.Etkileyici ses tonuyla:

W:Bana böyle bi şeyde meydan okuman güzel.Ama zararlı sen çıkarsın bebeğim.

J:Ahmm tamam!İndir bacağını artık!

Kız yavaşça bacağını indirirken Jiminin boynuna sulu öpücükler konduruyordu.Jimin rahatlayarak nefesini düzene sokarken Wendy sevgilisinin boynunu ısırdı.

J:Ahh!Wendy!

Wendy gözlerini açtı.Dudağını kulağına yaklaştırdı.

W:Dinliyorum bebeğim.

Jimin kızın nefesi kulağına vurdukça bayılacakmış gibi oluyordu.

J:Daha fazla oyalanırsak şirkete gidemeyiz.

Wendy dudağını sevgilisinin boynuna bastırdı.

W:Bana bak.

Jimin kafasını kaldırıp kıza baktı masum gözlerle.Wendy Jiminin ona böyle bakmasına dayanamıyordu.Yavaşça dudaklarını birleştirip belinideki elini yavaşça haraket ettirerek belini okşuyordu.
Sulu ve sesli öpüşmenin ardından kız
geri çekildi Jimini göre bileceği şekilde.
Jimin gülümseyip kızın dudağının kenarına öpücük kondurdu.

J:Bu gün kalkamıycaz anlaşılan.

Kız iç çekip Jiminin saçlarını okşadı.

W:Hmm...Kalkmak istemiyorum.

J:Ben de istemiyorum.
Ama ikimizin de yapacak işleri var canım.

Wendy kaşının birini kaldırıp sorgulayıcı ifadeyle sevgilisine baktı.

W:Kalkmaya meraklısın bakıyorum?!

Jimin Wendynin bu dediğine güldüğünde kızın gözleri sevgilisinin gözlerindeki parıltıya takıldı.Hayranlıkla sevgilisine bakarken eriyordu sanki.Yavaşça genç çocuğun yanağını okşarken Jiminin gülüşü durmuş kızın ne istediğini anlamaya çalışıyordu.

W:Bana baktığında gözlerinde hep ışıltı görüyorum Jimin.Karanlık dünyamı aydınlatacak türden ışık,tünelin sonundakı aydınlık gibi...

Jimin duyduklarıyla kalbi durmuştu sanki.Bir-birine kenetli gözleri kalbine hiç iyi gelmiyordu.

J:Devam edeceğim...Sonumuz ne olursa olsun senin için tünelin sonundakı aydınlık olucam.Gittiğin karanlık yolda ışığın olucam.

Jiminin söyledikleri genç kızın kalbine dokunmuşti.Duygusallaşmıştı.Gözleri dolduğu anda Jiminin dudağına yapıştı.Tek sakinleştiği,tek nefes ala bildiği dudağa bastırmıştı dudaklarını.Jimin sevgilisinin onun dudaklarıyla sakinleştiğini biliyordu.Nazikce öpüşürlerken genç çocuk kızın saçlarında gezdiriyordu parmaklarını.Uzunca öpüşmüştüler.Çünki Jimin sevgilisi sakinleşmeden dudağından ayrılmasını istemiyordu.Bu yüzden o ayrılana kadar öpüşüne karşılık verip onu sakinleştirdi.
Kız geri çekildiğinde Jimin artık iyi olduğu sonucuna varmış gülümsemişti.

J:Şimdi iyi misin bebeğim?

Usulca kafasını evet anlamında sallarken Jimin sevgilisinin alnını öptü.
Wendynin üstünden kalktığında, kız kanapede oturup giyine bilmesi için bacaklarını kırdı.

J:Kahvaltı yapıp çıkmamız gerek güzelim.

Jimin pantalonunu giymiş fermuarını kapattı.Wendynin yerdeki iç çamaşırını almış giydirmişti.Sütyenini giydirmeden kendi gömleğini kızın omuzuna atmış bir kaçını düğmelemişti.
Kızın gülümseyerek ona baktığını fark etmiş bir anda heyecan basmıştı.

J:Öyle bakma.Kalpten gidicem bi gün.

Kız bu dediğiyle burnundan gülmüş elini sevgilisinin saçlarına getirmişti.Parmaklarını saçları arasında gezdirirken:

W:Gidersek ikimiz birden gideriz.Geride kimseyi bırakmak yok!

Son cümlesini şakayla karışık yüksek sesle söylediğinde Jimin sıcak gülümseme sunmuştu.

J:Beni bırakmıycaksın dimi?

Yumuşak ses tonunu duyduğunda kızın dudağının bir tarafı yukarı kıvrıldı.

W:Ne olursa olsun döneceğim tek yer senin yanın olucak.Sadece bekle beni.Sabırla bekle beni sevdiğim.

Jimin gülümseyip dudağını sevgilisinin dudağına bastırdı.

J:Her koşulda bekliycem seni.Seni çok seviyorum güzelim.

W:Ben de seni seviyorum canım.

J:Ben kahvaltı hazırlayayım.Sen de çık hazırlan bebeğim.

Kafasını salladığında Jimin sevgilisinin alnını öpüp salondan mutfağa yol aldı.
Wendy Jiminin sırtındakı kasları gördüğünde sırıttı.Tüm varlığıyla ona ait olan bedeni salondan çıkana kadar izledi.Sehpanın üstündeki telefonunu alıp saate baktığında 08:40 olduğunu gördü.Saat 11de Yoongilerle olan toplantılarına katılmaları gerekiyordu.Perşembe günüydü.Haftanın 4 günü şirkette olmaları gerektiği için Cuma,Cumartesi günü işe gitmeyecektiler. Pazar zaten her kesin dinlenme günüydü.Telefonu sehpanın üstüne bıraktı.Salondan çıkıp merdivenlere yöneldi.Odasına girdiği gibi banyoya yol aldı.30 dakikalık duşun ardından çıkıp kombinini giydi.Saçını şekillendirmiş makyajını da yaptıktan sonra duvar saatine baktı.09:20di. Son bir kez aynaya bakıp sonra mutfağa inmişti.

Jimin neredyse işin yarısını yapmıştı.Salatalıkları doğrarken kız beline sarılıp sevgilisinin omuzunu öptü.

W:Devamını ben yaparım bebeğim.Git duşunu al.

Jimin omuz üstünden Wendye bakıp gülümsedi.

J:Peki hayatım.

Kız son bir kez sevgilisinin ensesine öpücük kondurup belindeki elini çekti.
Jimin çıkınca Wendy kahvaltı hazırlamaya devam etti.

Bir az sonra artık her şey hazır Jimini bekliyordu.Sıkıldığı için salona geçip sehpanın üstündeki telefonu alıp mutfağa döndü.Eundan arama gelmişti.Numarasına tıklayıp telefonu kulağına götürdü.Eun hemen telefonu açmıştı.

E:Wendy!Nasılsın?!Aramalarımı açmıycaksın sandım!

Wendy arkadaşının heyecanlı sesini duyunca dudağında belli-belirsiz gülümseme oluştu.Eunun aksine sakince konuştu.

W:İyiyim Eun.Sen nasılsın?İşler iyi gidiyor mu?

E:Biz iyiyiz.Görevin daha başındayız.Ama şimdilik iyi gidiyor.

Wendy Eun görmese de kafasını salladı.Bir kaç saniye sessizlik olduğunda Eun konuştu.

E:Patron göreve çıkıcağını söyledi...

Eunun üzgün sesini duyduğunda o da bir anlık üzüldü.Ama belli etmedi.Arkadaşları olmadan ilk defa göreve çıkıcaktı.Onlarsız eylencesi olmuycak diye düşündü.Ama bu da görev sonuçta.Görevini tamamlaması gerekiyordu.

W:Hmm.

E:Çok dikkatli ol.Olur mu..?

Eunun şefkatle dediği şeyle gülümsedi.
W:Olurum.Siz de dikkat edin kendinize.

E:Operasyon ne zaman?

W:İki gün sonra.Gece başlıycaz operasyona.

Eundan bir süre ses gelmedi.

E:Bu bir kaç gün seni arayamayacağım anlamına mı geliyor?

W:Evet.Görev olunca tam konsantre olmak istediğimi biliyorsun.

E:Biliyorum...Başarılar o zaman.

W:Ben de size başarılar diliyorum.

Bir süre sessizlik olduğunda kız derin nefes alıp konuştu.

W:Ben görevden döndükten sonra seni arıycam o kızla ilgili.

Eunun meraklı sesi doldu kulaklarına.

E:Konu nedir?

W:Hiç bir şey.Sadece gelişmeleri öğrenmek için.

E:Neden şimdi konuşmuyoruz?

W:Şirkete gitmem gerek.

E:Evet,unutmuşum.Peki o zaman.Müsait olunca ararsın.

W:Ararım.Bye.

E:Byee.

Arama bittiğinde Wendy sıkkınca nefes aldı.Kendi takımı olmadan göreve çıkması işin eylencesini kaçırıyordu ona göre.

Bir süre sonra Jimin girdi mutfağa.Saçları nemliyken gelip masaya oturdu.Wendy Jimini öyle görünce yutkundu.Çok seksi görünüyordu.Çayı bardaklara doldururken sevgilisine bakmamaya özen gösteriyordu.

J:Keşke kahvaltına başlasaydın canım.

Wendy çayından bir yudum alırken cevapladı.

W:Seni bekledim.Kahvaltımızı yapalım sonra çık saçlarını kurut.

Jimin gülümseyip eliyle nemli saçlarını karıştırdı.

J:Kurutmaya gerek yok ya.

W:Hastalanırsın canım.Başla kahvaltına.

Jimin onaylar mırıltılar çıkarırken kafasını tamam anlamında salladı.
Bir süre sessiz geçen kahvaltıdan sonra Jimin aklına gelen soruyla konuştu.

J:Eve ne zaman geliceksin Wendy?

Bunu söylerken sesi morali bozuk gibi çıkmıştı.Wendy bir anlık sevgilisine bakıp tekrar kahvaltısına döndü.

W:Pazar sabaha karşı 4-5 gibi evde olurum.

Jimin kafasıyla onayladı.
Genç çocuk iç çekip tabağındakilerle oynamaya başladığında Wendy sonunda gözlerini kaldırıp baka bilmişti karşısındakı adama.Bir süre sevgilisinin onu izlediğini fark eden Jimin masum gözlerle Wendye baktı.

J:Niye öyle bakıyorsun..?

Wendynin dudağında küçük gülümseme belirdi.

W:Çocuk gibisin Jimin...

Jimin iyi anlamda mı yoksa kötü anlamda mı dediğini anlamamıştı.Tedirgince yerinde kıpırdadığında dudaklarını araladı.

J:B-bu seni rahatsız mı ediyor?

Wendy yavaşça kafasını hayır anlamında salladı.

W:Çok tatlısın.Nasıl ayrı kalıcam ben senden?

Jimin rahatlamış gibi nefes alıp gülümsedi.Kötü bir cevap duyucağını sanmıştı.Ayrıca Wendynin dedikleriyle de utanmıştı.İçi kıpır-kıpır olurken bacağı titremeye başladı.
Wendyse karşısındakı manzaranın tadını çıkarıyordu.Jiminin kızarmış yanaklarını gördüğünde yerinden kalkıp Jiminin yanındakı sandalyeye yerleşti.Meraklı gözlerle ne yaptığını anlamaya çalışırken Wendy gücü yettiği kadar Jiminin sandalyesini kendisine çevirdi.Elinin tersiyle nazikce yanağını okşuyordu.Kız yavaşça Jiminin dudağına yaklaşırken genç çoçuğun yanağını alev almıştı.
Jimin gerilirdi hep Wendynin ani yaklaşımlarından.Oldukca heyecanlanırdı.

J:W-Wendy...

Gözlerini kapatmış ismini söylediğinde kız dudaklarını sevgilisinin dudaklarına bastırdı.Wendy Jiminin gergildiğini titreyen bacaklarından anlaya biliyordu.Onu sakinleştirmek için bir eliyle bacağını tutdu.Ancak Jimin aksine daha çok heyecanlanmıştı.Öpüşürlerken kızın dudağının kenarı yukarı kıvrılmıştı.Jiminin bu halleri ona hiç iyi gelmiyordu.Bağlandıkça bağlanıyordu.
Wendy geri çekildiğinde Jimin gözlerini açtı.Wendye baktıkça kızarıyordu ama gözlerini de ondan alamıyordu.
Jimin elini kızın elinin üstüne koyup yumuşak tonda konuştu.

J:Çok dikkatli ol ve bana çabucak dön,olur mu?

Wendy gülümseyerek kafasını tamam anlamında salladı.Jimin kafasını kızın omuzuna yaslayıp kızın elleriyle oynamaya başladı.

J:Gitmeni hiç istemiyorum Wendy.Yanındayken bile seni özlüyorum.

Kız sevgilisinin saçlarını öptü.Kolunu omuzuna atıp sarıldı.

W:Ben arayınca aç tamam mı?

J:Ben seni sen beni aramadan önce arıycam-

W:Sakın!

Jimin sevgilisinin bu ani çıkışından tedirgin olup kafasını omuzundan kaldırdı.

J:Sorun ne..?

Wendy sesini yükselttiği için içinden kendine küfürler yağdırdı.Sakinleşip sorusuna cevap verdi.

W:Ben görevdeyken aramaman gerektiğini bilmelisin Jimin.

Jimin kırılmıştı Wendye.Gözlerindeki hayal kırıklığıyla karışık kırgınlıkla sevgilisine baktığında Wendy de onu izliyordu.Söyleyecek hiç bir şeyi yoktu tabi.Uyarısını yapmış Jiminin her zamankı gibi onaylamasını bekliyordu.

Jimin nefret ediyordu Wendynin görevlere çıkmasından.Ondan ayrı kalmasına neden olacak her şeyden nefret ediyordu.Wendy de Jiminin bu durumdan rahatsız olduğunu biliyordu.Ama işi Jiminin onun için endişelenmesinden daha önemliydi.Bu yüzden ya görmezden geliyor ya da oyalıyordu.
Jimin gözleri dolarken dudaklarını araladı.

J:Yine beni hem varlığından hem de sesinden mahrum bırakıyorsun.

Sesi titrek çıktığında Wendy onu incitmeden yola getirmeli olduğunu anladı.Jimin hala kızın elini tutarken tekrar dudaklarını araladı.

J:Sadece sesini duysam nolur ki?Sana görevini bırak bana gel demiyorum yaa.

Jiminin yanağına tek damla düştüğünde Wendy hemen gözlerini indirdi.Tek damla göz yaşını görmekten gerçekten nefret ediyordu.

W:Ağladığını görmek istemiyorum Jimin...

Jimin yanağındakı nemi silip konuştu.

J:Ben de en azından sesini duymak istiyorum.Çok mu şey istiyorum..?

Bir süre sessiz kaldı.Jimin sabırla cevabını bekliyordu.Kız sonunda kafasında ne söyleyeceğini toparlamış konuşmuştu.

W:Bak Jimin.Ben de senden ayrı kalmak istemiyorum,sesini duymak istiyorum.Ama şartlar bunu gerektiriyor.Bir az katlan lütfen.Telefonla konuşursam görev zamanı telefon sinyali radara düşer.Bu da görevimin başarısız olması demek.

Jimin dikkatle kızı dinlerken Wendy derin nefes alıp devam etti.

W:Hatalı ve başarısız görev hapis demek Jimin.Anlıyor musun?Senden bir kaç gün uzak kala bilirim.Ama hapise girersem bir ömürlük uzak kalıcaz.Böyle olmasını ikimiz de istemeyiz.

Wendy konuştukça damlalar gözlerinden firar ediyordu.Jimin kendisini zor tutuyordu ağlamamak için.Wendyi sakinleştirmesi gerektiğini düşünüyordu.Bir eliyle yavaşça kızın yanağındakı yaşları silerken diğeriyle kızın elinde olan elini okşuyordu.

W:Ortadan kaldırdığım insanlar öylesine birileri değil.Olaylar arasında bağlantılar kurup beni bulmaları an meselesi olur.

Genç çocuğun aklına kötü senaryolar geldikce göz yaşları sel oluyordu.Wendy sakinleştirmeye çalışıyordu kendini.Durumu iyice anlatması lazım.Hata yapmamalı olduğunu Jiminin iyice anlaması gerek.Aksi takdirde Lucas bey,Eun,Kai ve diğer adamlar parmaklıklar arasına girer.Daha da önemlisi içeri atmasalar bile Lucas bey ve adamlarının-yani Wendygilin onlara rakip ve ya düşman birlikler tarafından-öldürüle bilmesi ihtimali.
Ama Wendy bunun hakkında bir şey söyleyemezdi.

W:Eskiden umurumda değildi.Ama şimdi korkuyorum Jimin.Sen varsın hayatımda.Artık sorumsuz davranamam.Attığım her adımda dikkat etmek zorundayım.Nefes alırken bile elim tetikte.Bizim için.Seninle kala bilmem için.Lütfen sabr et ve beni bekle.

Jimin sevgilisinin ilişkilerini devam ettire bilmeleri için ihtiyatlı ve dikkatli davrandığını anlıyordu.Yine kendi düşüncelerini bir kenara bırakıp Wendynin söylediklerine kulak vermişti.Bir kaç damla daha düşerken konuyu fazla uzatmamak için yavaşça kafasını salladı.

Bir süre sessizlik hakim oldu ortamda.Jimin kızın elleri arasındakı eliyle oynarken sakinleşmişti tamamen .Kafasını Wendynin omuzuna yaslayıp gözlerini kapattı.
Wendy Jimin bir şey söyleyene kadar susmayı tercih etti.Söylediklerini anlamasını ve kabul etmesini umuyordu.Jiminden ses çıkmayınca kafasını hafif yan çevirip ona baktı.Kızın ona bakışlarını üstünde hiss edince gözlerini gözleriyle buluşturdu.İki gençin dudakları arasından tek bir kelime çıkmazken gözleri konuşuyordu sanki...
Nutku tutulmuşçasına dibindeki güzelliği izlerken Wendy konuştu.

W:Kalbime hiç iyi gelmiyorsun Park Jimin...

Jimin zorla dudağına gülümseme takıp baktı sevgilisine.

J:Ama sinirine iyi geldim değil mi..?

Kızın gözleri sevgilisinin dudağına inerken baş parmağıyla Jiminin dudağını okşadı.Yutkunup cevap verdi.

W:Dudakların...ilacım oldu sanki...Beni sakinleştiriyor.Öptüğünde sinirlerim ortadan kalkıyor,tüm problemlerimi unutuyorum.O yüzden çok değerli.

İç çekip iyice dudağına yaklaştı.Jiminin kalbi dudaklarında atıyordu sanki.Wendynin söyledikleri,Jimine sadace yataktayken değil günün geri kalanında da değer verdiğinin kanıtıydı.
Jimin oldukça hoşnuttu bu durumdan.İki sevgilinin bir-birine çekinmeden yaklaşması onları daha çok bir birine bağlıyordu.Kız fiziksel olarak uzun süre Jiminden uzak kalmayı göze alamazken, Jiminin ki duygusal bağlılıktı.Bunlar her ne kadar farklı bağlılıklar olsa da bağlılıktı sonuçta.

W:Ve bir de dudağın benden başka kimsenin dudağına derman olmıycağı için çok değerli.Onları kirletme olur mu?Benim için nasılsa öyle kalsın.

J:Her şeyimle sana aitim Wendy...Sana ait olan en ufak parçamı bile kirletmeyeceğime yemin ederim.

Wendynin dudakları yukarı kıvrılırken elini kulağıyla boynu arasında bir yere yerleştirip dudağını genç çocuğun dudağına bastırdı.1-2 dakikalık aşk dolu öpüşmeden sonra dudaklarını ayırdılar ama geri çekilmediler.Nefesleri bir birinin dudağını okşarken iki sevgili gülümsedi.

W:Seni çok bekletmiycem sevgilim.

J:Beni çok bekletme sevgilim...

Jimin tekrar kızın dudaklarına asılırken çekinmeden elini kızın gömleyinin yakasına getirdi.Fazlasını istiyordu.Kıza daha çok sokulduğunda ağır-ağır öpüyordu. Wendy bir süre sonra
geri çekildi dudakları arasında çok mesafe olmadan.Kadife sesiyle konuşurken gözleri kapalıydı.

W:Yine beni baştan çıkarıyorsun...

Jimin sesli şekilde yutkunurken kızın dudaklarında sırıtma meydana geldi.

W: Wendyi ayartayım derken kendin mi kontrolünü kayb ediyorsun..?

Jimin gözleri kapalı dudağını yavaşça kızın dudağına sürttü.

J:Sevişelim Wendy...

W:Seninle görevden sonra ilgileneceğim bebeğim-

Jimin sözünü tamlamasına izin vermeden yakasındakı elini sıkılaştırıp tekrar öptü.Kızın kolu yavaşça Jiminin beline yol alırken genç çocuk dudağının üstüne kısık sesle konuştu.

J:Şimdi ilgilen...

Wendy gözlerini açıp geriledi.Jimin kızın nefesi dudağına vurmadıkta gözlerini açtı.Masumane bakışlar vardı gözlerinde bir kaç saniye önce dudaklarından dökülen sözlerin aksine.

J:En azından gitmeden önce özlem giderseydik?

Wendy kıkırdadı.

W:2 gündür yatıyoruz Jimin.Dinlenmedik neredeyse.

Kızın ses tonunda alaycı ifade vardı bir az.Jimin rahatsızca kaşlarını çattı.

J:Bu özlem gidermemize engel değil.

W:Söz veriyorum.İşimi hall ettikten sonra güzelce vakit geçireceğiz.

J:Akşam yemeyine çıkarız Wendy.En son sevgili olduğumuz gün gitmiştik.3 hafta geçti aradan neredeyse.Arada bu kadar zamanın olması iyi değil.

Wendy dudağında sırıtma;alaycı sesle konuştu.

W:Günleri mi sayıyorsun?

Jimin yakalanmıştı yine.Utancından hiç bir şey söyleyemezken gözlerini kızın gömleğinde gezdirdi.Wendy onunla uğraşmaktan zevk alıyordu.Yine dudağındakı sırıtmayla konuştu.

W:Hem yatağımızdayken güzelce vakit geçiriyoruz zaten?

Jimin bir az sonra usulca kafasını sallayıp konuştu.

J:Evet ama dışarıda da vakit geçirelim.

Genç çocuğun bir eli hala Wendynin yakasındayken Wendy dudakları arasındakı mesafeyi neredeyse sıfıra indirip sırıtarak konuştu.

W:Sen benden de yaramaz çıktın Jimin.Yataktan kalkmama izin vermiyorsun ki.

Jimin güldüğünde Wendynin gözleri dudaklarına indi.Sevgilisinin dudaklarına baktığını gören Jimin tereddüt etmeden dudaklarını birleştirdi.Jiminin öpüşü tutkulu hal alırken kız genç çocuğun belinden destek verip daha da kendisine yaklaşmasını sağladı.Jimin daha çok kızına sokulurken içindeki heyecana engel olamıyordu.Wendynin bakışları,dokunuşları,onunla konuşurken yumuşak ses tonu,sadece Jimine özel olan "güzelim" hitabı genç çocuğu ütopik diyarlara götürüyordu.Wendy her durumda Jimine özel olduğunu hiss ettiriyordu.Jimin de bundan eksik kalmıyordu tabiki.Sonuçta Wendy Jiminin aşk hayatında ilk ve son kadındı.Ömrünün sonuna kadar Wendyle kalmak istiyordu Jimin.Ve bunun için çabalıyıcaktı.Wendyi kayb etmemek için şimdikinden daha çok çaba sarf edicekti.

İki sevgili dudaklarını ayırdığında gülümsedi bir-birilerine.Jimin burnunu Wendynin burnuna nazikce sürterken konuştu.

J:Kahvaltımızı yapıp çıkalım mı?

Wendy dudağına buse kondurup geri çekildi.

W:Evet , bitanem.

Kız kalkıp az önceki yerine geçti.Kahvaltılarını yaptıktan sonra masayı toplamadan kapıya doğru yönelip ayakkabılarını giyindiler.

W:Saçını kurutmadın Jimin.

Jimin eliyle saçını karıştırdı.

J:Kurumuş kendiliyinden.Bir az nemlik var sadece.

W:Peki.Çıkalım o zaman.

Garaja doğru giderlerken hizmetçi bahçeye girmişti.Baş eydi.

H:Günaydın efendim.

W:Günaydın.Aşçı bu gün öğlen 15:00 da gelicek.Yarından itibaren ise öğlen 12de.Ne yapman gerektiğini biliyorsun.

H:Emr edersiniz efendim.

W:Ve bir de ben pazar günü dönücem.Bu yüzden 09:30 da geliceksin yarından itibaren.Jiminin kahvaltısını sen hazırlıycaksın.Öğlen ve akşam yemeyini aşçı hall edicek.

H:Anladım efendim.

W:İşinin başına geçe bilirsin.

Hizmetçi tekrar baş eyip içeri girdi.Arabaya binip şirkete yola düştüler.Bir süre sessizlikten sonra Jimin konuştu.

J:Wendy bu gün mesai bitene kadar kalıcak mısın?Yoksa erken mi çıkıcaksın?

Kızın tek eli direksiyonda gözü yoldayken cevap verdi.

W:1 saat erken çıkıcam.

J:Eve gidip hazırlanıcak mısın?Bir şeyler alman gerekiyor mu?

W:Hayır,her şey hazır.Benimle göreve çıkacak grupla görüşücem direkt.

J:Nerede buluşucaksınız?

Wendy Jimine bakmadan konuşmaya devam ediyordu.

W:İşle ilgili daha fazla soru sorma Jimin.Detaylara giremem.

Jimin anladığını belirterek kafasını salladı.Bir az sonra şirkete varmıştılar.Toplantı odasına çıktılar.İçeri girdiklerinde sadece Becky odadaydı.Sahte gülümseme sundu.

B:Günaydın.

Wendy yüzüne bakmadan dudağının altında mırıldandı.

W:Sana da.

J:Yoongi şirkette mi?Ne zaman başlıycaz?

B:Evet şirketteydi.Gelir şimdi-

Yoongi içeri girmişti o sırada.Wendy ve Jimine bakıp konuştu.

Y:Merhaba.

W;J:Merhaba.

Masaya geçtiler.

B:Biz başlayalım.Kahvelerimizi söyledim.

Yoongi kafasını sallayıp konuya girdi.

...

Artık saat öğlen 3'e geliyordu.Yoongi saate bakıp ayaklandı.

Y:Benim çıkmam lazım artık.Pazartesi görüşürüz.

W:Görüşürüz.

Yoongi toplantı odasından çıktı.Diğerleri de toparlanıp çıktı.Becky kendi ofisine giderken iki sevgili Wendynin ofisine yol aldı.Wendy içeri girer-girmez kendini kanapeye attı.Geri yaslanıp gözünü kapattı.Jimin kapıyı kapatmış kıkırdayarak sehpanın önünde durdu.

J:Yoruldun mu canım?

Wendy gözlerini açmadan aynı pozisyonda yorgunca cevap verdi.

W:Hmm...

Bir kaç saniye sonra gözlerini açıp kafasını kaldırdı.Bir kolunu kanapenin üstüne attı.Dudağında belli-belirsiz gülümsemeyle yanını patpatladı.

W:Gelsene yanıma.Bir kaç gün görüşemeyeceğiz.

Jimin üzgün ifadeyle kanapeye oturup kafasını kızın boyun girintisine koydu.Elini kızın karnına sardığında Wendy Jiminin omuzundakı elini sıkılaştırdı.Genç çocuk gözleri kapalı kızın kokusunu içine çekerken Wendy sevgilisin saçına öpücükler konduruyordu.

J:Görevden sonra içme lütfen.Direkt eve gel.Daha fazla bekletme beni.Olur mu?

Wendy gözlerini kapatmış koynundakı adamın saçlarının kokusunu içine çekiyordu.Jiminin kokusuna karşı hassastı.Jiminin varlığı, dokunuşu,kolları arasında oluşu,Wendyle kibarca konuşması,kıza yaslanması,kedilenmesi Wendyi zayıf düşürüyordu.Ama sadece Jimine karşıydı bu zayıflığı.İki sevgili de bir-birinin hem zaafı hem de nefesiydi.

Gözleri kapalı burnunu saçlarına gömmüşken konuştu.

W:Nasıl istersen canım.

Jimin dudağında gülümseme kızın karnındakı elini sıkılaştırdı.Wendy kıkırdadı.

W:Çok mutlu oldun bakıyorum?

Jimin güldu. Kızın boynunu öpüp kokusunu derince içine çekti.

J: Elbette mutlu oldum.Görev için bir kaç gün görüşemiycez.Ama en azından kutlama yapmayıp bana erken dönüceksin.

Bir kaç saat erken dönmesi fikri bile genç çocuğu mutlu ediyordu. Wendy sevgilisinin bu küçücük şeyden bile mutlu olmasını tatlı buldu.Temizliği,saflığı genç kızın ona olan zaafını tetikliyor,kolları arasındakı çocuğun saflığını yıkma isteği uyandırıyordu.

Jiminin çenesinden nazikce tutup kendisine bakmasını sağladı.Dudakları çok yakınken genç çocuğun yanağını okşuyordu.Ama Jimini yine heyecan basmıştı.Yakınlıklarından dolayı yine Wendyi isteme duygusu belirmişti içinde.Kıza ona susamış gibi bakarken dayanamayıp dudağına yapıştı.Wendy anındaca gözlerini kapatıp karşılık vermeye başladı.Uzunca süren öpüşlerinin sonunda nefes-nefese dudaklarını ayırdılar.Ama çok geri çekilmediler.Aralarında mesafe çok azdı.Jimin gözleri kızın dudağındayken konuştu.

J:Hemen gitmesen olmaz mı? Bir az daha vakit geçirelim.

Wendy sevgilisinin onu bırakmak istemediğini anlayışla karşılıyordu.Ama görevini ertelememeli ve iyice hazırlanması gerektiğinin farkındaydı. Yumuşak ses tonuyla konuştu.

W:15 dakikaya çıkmam gerek sevgilim.

Jimin gözlerini gözlerine çıkardı.
Wendynin karnına sardığı elini yavaşça gömleğine çıkardı.Tek eliyle kravatını boşaltırken konuştu.

J:Bu bir az daha vakit geçire bileceğimiz anlamına mı geliyor?

Wendynin dudağında sırıtma belirdi.Jimin gerçekten azgındı.Ve bu azgınlığı sadece Wendye karşıydı.Wendynin ilgisini isterken çok nazik ve baştan çıkarıcı davranışlarda bulunurdu. Şu an gözlerini kızın gözlerinden ayırmadan gömleğinin düymesini açması gibi.Jimin Wendynin böyle şeylerden hoşlandığını biliyordu.Özellikle bunu yaparken gözlerini gözlerinden ayırmaması gerektiğini de biliyordu.Jimin bu tür davranışların güzel kızı azdırmasını umararak devam ediyordu.Ta ki kız dudaklarını aralayıp bir şey söyleyene kadar.

W:Yapmaa...

Wendy içindeki heyecanı bastırarak sonunda konuşa bilmişti.Sesi kısık ama ihtiyaçla çıkmıştı.Wendy şu an ondan ayrılması gerektiği için içinden küfürler savuruyordu.

Jimin kızın gömleğindeki elini çekip boynuna sarıldı.Wendy elini genç çocuğun beline düşürürken boynunu öptü.

W:Ben olmayınca neler yapmayı düşünüyorsun?

J:Bilmem...Sensiz ne yapılır ki?

Wendy gülümseyip Jiminin belindeki elini sıkılaştırdı.Kıkırdayıp konuştu.

W:Ağzın iyi laf yapıyor.

Jimin de kıkırdadı.

J:Tüh yakalandım!

W:Hadi hadi.Ne yapıcaksın söyle bakalım.

J:Şirket konularının üstünden geçerim her halde.Arkadaşlarla filan buluşurum.Spor yaparım.

W:Spora gerçekten ihtiyacın yok Jimin.Enerjini bana sakla.

Wendy dudağında sırıtma bunu söylerken Jimin kızı görecek şekilde bir az geriledi.Yalandan sinirlenmiş gibi yapıp konuştu.

J:Hem beni ayartıyorsun hem de dokunmama izin vermiyorsun!Görevden sonra cezalandırıcam seni!

Wendy dudağındakı sırıtmayı silmeden keyifle konuştu.

W:Memnuniyyetle...Cezamı çekmek için kendi ayaklarımla gelicem.

Jimin yaklaşıp kızın dudaklarına fısıldadı.
J:Yataktan kalkamaz hale getiricem seni.Ona göre hazırlıklı ol.

Wendyi öpmeye başladı.Yavaş ve tutkuyla öpüşüyordular.Bir süre sonra Wendynin geri çekilmek istediğini anladığında durdu.Geri çekilip gözlerini buluşturdu.

W:Şimdi çıkmam lazım bebeğim...

Jimin usulca kafasını salladı.Bunu yaparken alt dudağı bir az öne gelmişti.Bu sefer öpen Wendy olmuştu.Jimin zevkle karşılık veriyordu sevgilisine.Öpüşmeleri 1-2 dakika sürdü.Geri çekildiklerinde Jimin yumuşak tonda konuştu.

J:Kendine dikkat et güzelim tamam mı?

W:Ederim hayatım.

Jimin tekrar kıza sarıldı.İki gençte gözlerini kapatmış bir-birlerinin kokularını içlerine çekiyordular.Jimin kızın saçlarını okşarken Wendy Jiminin belindeki elini sıkılaştırıp boynunu öptü.Bir az sonra kapı çaldı.

W:Geell!

Yoongi içeri girdiğinde sarıldıklarını görmüştü.
Jimin kıza sarılmayı bırakmış gelene bakmıştı.

Y:Çıkmamız lazım Wendy.

Jimin rahatsızlıkla kaşlarını çatıp Wendye baktığında Wendy anlamaz bakışlarla Yoongiye bakıyordu.

W:Anlamadım?

Y:Göreve birlikte çıkıcakmışız.

J:Bana Yoonginin sana eşlik edeceğini söylememiştin.

Jimin rahatsızca bunu söylediğinde kızın gözleri hala Yoonginin üstündeydi.Gözlerini kısmış Yoonginin ne iş çevirdiğini anlamaya çalışıyordu.

W:Ben de şimdi öğrendim.Niye benimle geliyor muşsun?Benim zaten takımım var.

Y:2 haftadır pratik yapmaya gönderiyordu zaten.Sebebi seninle birlikte gelmemi istiyor olması gerek.

J:Ne pratiği?

Wendy Jimine baktı.

W:Eve gelince söylerim.

Wendy Yoongiye baktı.

W:Patron odasında mı?

Y:Evet.

W:Bir konuşalım o zaman.

Y:Ne konuşucaksınız Wendy?Alt tarafı birlikte göreve çıkıyoruz-

Kız soğuk ifadeyle konuştu.

W:Ben her kesle yola çıkmam.

Yoongi derin nefes alıp kafasını salladı.

Y:Ahh,peki.Benim de gelmem gerekiyor mu?

W:Hayır.

Yoongiyle Jimini ofiste bırakıp Lucas beyin odasının kapısını çaldı.
İçerden "gel" sesi gelince içeri girdi.
Baş selamı verdi.

L:Gel Wendy.

W:Patron Yoongi de benimle geliyormuş?Bize problem çıkarır mı?

L:Hayır.İçin rahat olsun.Sana uyum sağlayacağını söyledi.Ayak altında dolaşmaz yani.

W:Aldığım paranın ne kadarı Yoongiye gidicek?

Wendynin ciddiyetinin aksine patron bu soruyla gülmüştü.

L:Bunu sorucağını biliyordum Wendy.Gerçekten para senin işin.Neyse.Listeyi veren adama bir profosyonelin daha katılacağını söyledim.Fazladan para gönderdi.

W:Benim parama karışmıycak yani?

Lucas gülümsedi.

L:Hayır.Sen hakkın olan parayı alıcaksın.

W:Güzel.O zaman iyi günler efendim.

L:Dikkatli ol.

Wendy kafasını tamam anlamında sallayıp ofisten çıktı.

Diğer taraftan Jimin kıskançlıkla Yoongiye bakıyordu.Sevgilisinin yanında erkek kadın farketmeksizin her kesi kıskanıyordu.
Eun gitti yerine Yoongi geldi diye düşündü öfkeyle.

Yoongi Jiminin bakışlarından rahatsız olup sonunda konuştu.

Y:Öyle bakmayı keser misin?Sevgilini yemiyorum sadece takım arkadaşı olucam 1 haftalık.

J:Ona karşı tek bir yanlışın olmasın.

Tehditkar tonda bunu söylerken Yoongi şaşırmıştı.

Y:Wendy hastalığını sana da mı bulaştırdı?

Jimin soğuk ses tonuyla konuştu.

J:Ben söyleyeceğimi söyledim.Gerisini düşünmek sana kalmış.

Y:Sen de ne abarttın meseleyi.Anladık sevgilin!

Jimin sakince cevap verdi.Ve bu sakinliği Yoonginin içten-içe ürkmesine neden olmuştu.

J:Aynen öyle.Benim sevgilim.Ayağını denk alsan iyi edersin.

Yoongi sıkkınca koridora çıktığında Wendynin Lucas beyin odasından çıktığını gördü.

Y:Sonunda geldin.

Kız ofisine girerken Jimin kanapeden ayağa kalktı.

J:Birlikte mi gidiceksiniz?

Wendy anlık Jimine bakıp koltuğun başındakı ceketini almak için masaya doğru ilerledi.

W:Evet canım.

Jimin kızın ceketini giymesine yardım etmek için çalışma masasının yanına gitti.Ceketi eline almış giydirirken dudağında gülümseme yumuşak sesle konuştu.

J:Vaktinde yemek yemeyi ihmal etme canım.

Kızı kendine döndürmüş gömleğinin yakasını düzeltmişti.

J:Her hangi bir toplantın olucak mı sevgilim?

W:Hayır.Yani sanmıyorum.Patron öyle bir şey söylemedi.

J:O zaman kravatını çıkaralım.Rahatlarsın.

Jimin kızın kravatını çıkarırken Yoongi hayretle Jimini izliyordu.

"Az önce tehdit yağdıran şeytana bak.
Wendynin yanında melek kesiliyor.Onu el üstünde tutmasına şaşmamalı o zaman.Kendini ne kadar saf göstermişse😒"

Jimin kızın yanağına öpücük kondurup gülümsediğinde Yoongi göz devirdi.Wendy gülümseyip konuştu.

W:Dikkat et kendine.Kaçtım ben.

Hızlıca Jiminin yanağına öpücük kondurmuş çantasını alıp çıkmıştı.
Ardından Yoongi de çıktığında Jimin dudağındakı gülümsemeyi silip elini sinirle yumruk yapmıştı.İçinde öfke patlaması yaşıyordu.Yoongiyi en başından sevmemişti zaten.Sevgilisiyle aynı ortamda bulunacak olması onu daha da çıldırtıyordu.Öfkeyle nefes alıp-verirken masadakı suyu alıp tek seferde içti.Sakinleşmeyince ikinci bardağı da içip kendini koltuğa attı.Kafasını geri yaslayıp gözlerini kapattı.Kendisini oyalaması gerektiğini biliyordu.Günlerce bunu düşünüp kıskançlıktan patlayamazdı.

Sonra Lucas beyle maaş konusunu konuşucağını hatırladı.Ayağa kalkıp üstünü düzelttikten sonra Lucas beyin ofisine gitdi.Kapıyı çaldı."Gel" sesi duyulduğunda dudağına gülümseme takınıp içeri girdi.Saygıyla baş eyip konuştu.

J:Merhaba Lucas bey.

L:Merhaba evlat-elini oturması işare ederek uzattığında konuşmaya devam etti-Nasıl gidiyor?

Jimin gülümseyerek koltuğa oturdu.

J:İyidir efendim.Siz nasılsınız?

Lucas bey belli belirsiz gülümsedi.

L:İyi.Her şey yolunda.

Jimin kafasını sallayıp çekinerek söze girdi.

J:Aslında bir maruzatım için burdayım efendim.

Lucas bey meraklı ifadeyle söylendi.

L:Öyle mi?Nedir?

Jimin heyecandan parmaklarıyla oynarken kendisini toplayıp konuştu.

J:Wendyle birinci ayımız tamamlanıcak gelecek hafta.Sürpriz için yeni eve taşınmayı düşünüyorum.2 aylık maaşımın şimdi verilmesi mümkün mü diye sorucaktım.

Lucas bey dişleri görünecek şekilde gülerek kafasını salladı.

L:Elbette olur.Sonuçta harcadığın para kızıma gidicek.

Jimin heyecanla bir kaç kez kafasını eydi.

J:Çok teşekkür ederim efendim.Çok yardımcı oldunuz.

L:Onu üzme bana yeter.Hepimizin kıymetlisi.

J:Merak etmeyin efendim,üzmem.

Lucas bey kafasını onaylayarak salladı.Aklına bir şey geldiği gibi sordu.

L:Evi seçtin mi?Umarım şirkete ve benim evime yakın bir yerdedir.

J:Yakın.Onun için sorun çıkarmayacak.

L:İyi madem.Mühasebeden paranı ala bilirsin.Şimdi arayıp söyleyeceğim.Şimdididen hayırlı olsun o zaman.

Jimin ayağa kalkıp saygıyla baş eydi.

J:Anlaşıldı efendim.Tekrar teşekkürler.

L:Rica ederim.

Jimin odadan çıkıp ofise doğru ilerledi.Odadan sırt çantasını aldı.Asansöre doğru gidip alt kata bastı.Mühasebe yazılı kapıyı çaldı.Gel sesiyle içeri girdi.

Kim Namjoon:Bay Park?

J:Evet benim.

Paket dolu parayı Jimine uzattı.
Jimin sırt çantasına parayı yerleştirdi.

J:Teşekkürler.

N:Rica ederim.

Şirketten çıkıp taksi çevirdi.Evin adresini söyledikten sonra seçtiği evin satıcısının numarasını çevirdi.İlk aramadan açmıştı.

J:Alo?Merhaba.Ben ilandakı villayla ilgili aramıştım.

X:Merhaba efendim.Buyurun.

J:Yarın evi gelip canlı olarak görmek istiyorum.Anlaşırsak villayı almayı düşünüyorum.

X:Elbette efendim.Yarın kaç gibi gele bilirsiniz tahminen?

J:Öğlen 2 gibi gelmeyi düşünüyorum.Siz müsait misiniz?

X:Evet.Öyleyse yarın görüşürüz.

J:Görüşürüz.

Aramayı sonlandırmış bir az sonra eve varmıştı.Taksinin parasını ödeyip kapıyı çaldı.Hizmetli kapıyı açıp baş eydi.

H:Hoş geldiniz efendim.

İçeri geçerken ceketini çıkardı.
J:Hoş bulduk.Aşçı geldi mi?

Hizmetli elindeki jeketi alıp astı.
H:Evet.Mutfakta efendim.

Jimin kafasını sallayıp mutfağa yönelirken hizmetçi de onu takip etti.
Aşçı onların geldiğini fark etmemiş işine devam ediyordu.Hizmetli boğazını temizliyormuş gibi yaptığında sonunda kafasını kaldırmıştı.Aşçı bir anlık duraksadı.Sonra gülümseyip saygıyla baş eydi.

Mark(M):Merhabalar efendim.Ben Mark.Yeni aşçınızım.

Jimin adama baktığında nutku tutulmuştu.1.80-1.83 boylarında esmer kaslı biriydi.Jiminin içinde ister-istemez bir kıskançlık kıvılcımları yandı.Wendye sorduğunda "tipi hoş"demişti.Jimini kızdırmak için söylediğini sanmıştı.Ama tipi gerçekten hoştu.
J:Merhaba.Ben Park Jimin.

M:Memnun oldum efendim.

J:Ben de öyle.Sevgilim yemeklerinizi çok beyendiği için hemen sizi işe aldığını söyledi.

Mark mahçupca gülümsedi.

M:Umarım siz de tatmışsınızdır.Yemediyseniz de sorun yok.Bu gün tadıcaksınız.Umarım beyenirsiniz.

J:Yemeklerinizi yedim ben de.Özellikle salatayı çok beyenmiştim.

M:Afiyet olsun.Yemek bir azdan hazır olur.

J:Peki.Size iyi çalışmalar.

Mark baş eydiyinde Jimin mutfaktan çıkıp merdivenlere doğru yürüdü.Odalarına girdiğinde hizmetlinin yatağı toparladığını gördü.

J:Çık sen.Ben masaya oturduğumda gelip devam edersin işine.

H:Emr edersiniz efendim.

Hizmetli odadan çıktığında Jimin banyoya yöneldi.1 saatlik duşun ardından çıktı.Odanın kapısını kitleyip üstündeki bornozuyla birlikte kendini yatağa attı.Wendye yapıcağı sürprizi düşünüyordu.Gelecek hafta sevgililiklerinin birinci ayını kutlayacaktılar.Yarın villayı görmeğe gidecekti.Canlı şekilde villada hiç bir hasarın olmadığından emin olduktan sonra diğer şeylerle ilgilenicekti.Yemekleri Mark hall eder,çiçekçiden büyük buket çiçek sipariş verir diye düşündü.Güzel akşam yemeyi masası,bir süre önce aldığı elegant mücevher komplektinin yanına
marka bir çantayla tamamlayacaktı.

Düşüncelerinden kurtulup ayağa kalktı.Çekmeceden saç fenini alıp saçlarını kuruttu.Kuruduktan sonra giysi odasına girip rahat kıyafetler alıp giydi.Kapının kilidini açıp aşağı indi.Salona girdiğinde Markın masayı kurmuş kadehe içki doldurduğunu gördü.

Masaya doğru yürürken konuştu.

J:Şarap süzme.Meyve suyu yok mu?

Mark elini durdurup Jimine baktı.

M:Wendy hanım içiyordu.Sizin de şarap sevdiyinizi düşündüm.

Jimin baş köşeye otururken konuştu.

J:Severim.Ama şimdi meyve suyu istiyorum.

M:O zaman kadeh ve şişeyi kaldırıyorum efendim.

Jimin kafasını sallarken Mark kadeh ve şişeyi alıp mutfağa geçti.Evin hizmetlisine yönelik soru sordu.

M:Jimin bey yemek zamanı içmez mi?

H:İçer.Ama genelde Wendy hanım yokken içtiğini görmedim.

Mark şaşırarak gözlerini büyütmüş konuşmuştu.

M:Wendy hanım olmadan içmez mi ?Woow!Aşka bak bee.

H:Ben Wendy hanım olmadan içtiğini görmedim şahsen.

Mark duydukları karşısında ister-istemez hayranlık duydu Park Jimine.
Meyve suyunu bardağa doldurup içeri götürdü.Yemeye başladığını görmüştü.

M:Buyurun efendim.

J:Yemekler çok güzel.Ellerine sağlık.

M:Afiyet olsun.Başka bir isteğiniz var mı?

J:Yok her şey güzel.Tekrar teşekkürler.

Mark baş eydi.

M:O zaman ben çıkayım efendim.

Jimin Marka baktı.

J:Ah,öyle hemen çıkıyor musun?

M:Evet,Wendy hanım çalışanlarının çok uzun kalmasını istemiyormuş.O yüzden söyledim.

Sabahtan beri kaçıncı defa Wendy diyordu.Bu Jiminin sinirlerine dokunmuştu.Ancak her şeye rağmen sahteden dudağına gülümseme takınıp konuştu.

J:Evet,genelde ikimiz evde olduğunda rahatsız olmamızı istemez.

M:Anlıyorum...O zaman ben izninizle?

Jimin kafasını salladı.

J:Çıka bilirsin.

Mark baş eydi.

M:İyi günler efendim.

J:İyi günler.

Çıktığına dair kapı sesi geldiyinde yemeyine devam etti aklındakı düşüncelerle.
"Wendy evde ikimizin yalnız kalmasından hoşlanıyor dediğimde yüzünde hiç bir ifade okunmadı.Wendyle ilgileniyor gibi görünmüyordu ama kaç defa ismini andı."

Kafası karışık yüz ifadesiyle bunları düşünürken göz devirdi içinden.

"Umarım gerçekten ilgilenmiyordur.Bir baş belası daha alamam."

Bir süre sonra yemeyini bitirmiş televizyon açmıştı.Jimin televizyon izlerken hizmetli masayı toplamıştı.

H:Efendim bir şeye ihtiyacınız yoksa çıka bilir miyim artık?

Jimin hizmetliye bakmadan konuştu.

J:Gide bilirsin.

Hizmetli saygıyla baş eyip çıktı.

Artık karanlık düşmüştü.
Jimin kanalları gezerken sıkıntıdan patlıyordu.Bir süre sonra telefona baktığında saatin akşam 21:00 olduğunu gördü.Bildirimlere baktığında Wendyden bir arama gelmediğini gördü.Bıkkınca nefes alıp telefonu kenara attı.Bir süre sonra arama gelmişti.Heyecanla eline telefonu alırken Hoseok beyin aradığını gördü.Wendynin aramasını bekliyordu.Sıkkınca nefes alıp aramayı cevapladı.

J:Alo?Merhaba Hoseok bey.

H:Merhaba Jimin.Wendy aramalarımı açmıyor.Yanındaysa telefonu verir misin?

J:Göreve çıktı.O yüzden cevap vermemiş olmalı.Benim yardım ede bileceğim bir şey varsa söyleyin.

H:Yok.Wendyle sonra konuşuruz o zaman.Ne zaman döner bu arada?

J:Pazar eve gelicek.

H:Peki.İyi akşamlar.

J:İyi akşamlar.

Continue Reading

You'll Also Like

6.5K 66 5
⚠️UYARILAR!': Dikkat bu hikayede gxg ve gxb smutları bulunmaktadır okumak istemeyen veya rahatsız olan varsa lütfen okumayınız :3 ₊˚⊹♡ Tumblr'den çe...
12.1M 588K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
284 201 5
"Senden geriye kalan tek şey notaların.."
150K 15.8K 53
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...