They say 'FrIeNdS'/ Minsung

By jinijinijiniret

609K 75.1K 83.4K

TAMAMLANDI. -Omegaverse- Çok yakın arkadaş grubunuzda istemsizce sinir olduğunuz biri var mı? Han Jisung'ın v... More

Omegaverse nedir?/Uyarılar
1
2
3
4 (M)
5
6
7 (M)
8
9
10
11
12
13
14
15
16 (M)
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37 (M)
38
39
40
41
42
43
44
45
46
48
49 |FINAL|

47

6.1K 931 682
By jinijinijiniret

Önceki bölümü okuduğuna emin ol yavrum. Birkaç da yorum yaparsan çok makbule geçer. Regl ağrısından ölürken bölüm atıyorum iki yorum yapsan ölmezsin hade

Her ne kadar 'Acil mi?' diye sormak gelse de içinden alfanın, bu saatte buraya gelmesine bakılırsa önemli bir şey olduğunu anlamıştı.

"Olur." dedi arkadaşına. "Konuşalım." diye devam ederken el frenini indirdi ve cebindeki telefonu alarak Yunho'ya atarken konuştu. "Ama önce şurdan açık marketlere bak. Tercihen erik satan."

Sarışın alfa telefonu havada yakalamış ve şaşkınca arkadaşına bakmıştı. "Önemli bir konu konuşacaktım." dese de Minho'nun "Jisung daha önemli." demesiyle sinmişti oturduğu deri koltuğa. Ardından Minho'nun telefonunu açıp açık marketlere bakındı.

İkilinin sokak sokak erik arama serüveni telefon sayesinde kısa sürerken konuşmaları bayağı bir ertelenmişti. Minho arabasını evinin yanına park edip emniyet kemerini çıkardığında Yunho da onu taklit etti. Kahverengi saçlı alfa, poşette tuttuğu eriklerle birlikte evine doğru yürürken Yunho ise kalçasını arabaya yaslamış, arkadaşını beklemeye başlamıştı. Stresliydi, terleyen avuçlarını pantolonuna sildi.

Minho, Jisung'ın uyuyor olmasına karşın zile basmadan anahtarıyla girdi eve. Ancak hemen kapının önünde onu karşılayan parlak bakışlarla bunun olmadığını anlamıştı. "Eriklerim!" Omega, heyecanla alfanın elindeki poşete doğru bir hamle yaptı. Minho gülmüş, eşine poşeti verdikten sonra onun alnını öpmüştü. "İyice yıkamadan sakın yeme, tamam mı?" diye tembihledikten sonra Yunho'nun bahçede onunla bir şey konuşmak için beklediğini söyledi.

Jisung'ın gülümsemesi duyduklarıyla birazcık solarken bunu karşısındaki alfaya belli etmemeye çalıştı. Minho, onu evde bırakıp bahçeye çıktığında ise endişe tüm hücrelerine yerleşti. Umuyordu ki Yunho, Jisung'la ilgili olan mevzuyu söylemezdi. Minho bunu ilk Jisung'dan duymadığı için çok kırılırdı.

Omega, şimdi canının istemediği erikleri mutfağa bırakıp sol taraftaki bahçeyi gören odaya girdi. Pencerenin kenarında perdeyi hafifçe çekerek arkadaşına ilerleyen alfanın sırtını izledi. Huzursuzca bacağını salladığını fark etmemişti bile.

Konuşmalarını duyamamak daha da geriyordu onu. Minho'nun yüzündeki ifadeyi dikkatlice izledi. Alfanın kaşları çatıldığında Jisung'ın sanki kalbi teklemişti. Ancak dahası da vardı tabii, buna mütemadiyen Minho Yunho'ya bir yumruk atmıştı. Jisung ellerini ağzına kapatıp geriledi ve odadan çıkıp koşarak dışarı çıktı.

Minho'ya arkasından sarılıp onu sakinleştirmek adına dolu gözlerini sıkı sıkı yumdu. "Minho! Dur!"

"Jisung?" Alfa anında eşinin ellerini kendinden uzaklaştırıp tutuşundan kurtularak ona döndü. "Üşüyeceksin, ne diye çıktın dışarı?"

"Ben..." Omega kelimeleri toparlamaya çalışırken sevgilisine baktı. Yüzündeki ifadeyi anlamaya çalıştı. Şaşkın gibi görünüyordu, dikkati dağılmıştı. Ona kızmış mıydı?

"İşte bak." dedi Yunho. Kanayan dudağını elinin tersiyle sildi. "Aşk, insana her şeyi unutturuyor böyle." Gülerken söylediğinde omeganın gözleri büyümüştü. Ne yani, Yunho kendisine mi aşıktı?!

"Bak hala aşk diyor!" Minho tekrar arkadaşına doğru bir adım atsa da Jisung anında onun koluna koala gibi yapışıp engellemişti. "Minho, sakin ol lütfen."

"Nasıl sakin olayım Jisung? En yakın arkadaşım kardeşimi öpmüş, şimdi de gelmiş aşığım diyor!"

"Gerçekten söyleyecekti- kardeşini mi öpmüş?!" Omega şaşkınca karşılarında sırıtan Yunho'ya baktığında sarışın alfa omuz silkti. "Kardeşim ne yapayım ya?! Gönül ferman dinlemiyor."

"Delireceğim şimdi!" Minho boştaki eliyle alnını sıvazlarken Jisung rahat bir nefes almıştı. Sanki omuzlarından büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordu. "Minhoşum sakin ol."

"Minhoşum mu?" Yunho gülmeye başlarken Minho kaşlarını çatmıştı. Ardından omegaya döndü. "Şunun diline düşürme beni Ji." Omega da gülmeye başlarken sonunda ortam biraz durulmuştu. Jisung, Minho'nun elini tuttu ve boğazını temizledi. "Yunho, bize gelsene. Sakin sakin oturup konuşun bu konuyu."

"Can güvenliğimi garanti edebilirsen neden olmasın?" Yunho şakayla karışık söylediğinde Jisung Minho'yu eve doğru çekiştiriyordu. "Ederim ederim." Üçü birlikte eve doğru yürümeye başladılar. Minho ve Jisung önde, Yunho arkada eve girdiklerinde omega sarışın alfaya salonu gösterdi.

Yunho, diğer alfadan en uzak köşeye oturdu. Ortamdaki sessizliği Jisung'ın konuşması bozmuştu. "Çay, kahve falan. İçer misin bir şeyler?"

Yunho başını iki yana sallayarak reddetti. "Yok, almayım ben. Teşekkürler." Yine sessizlikti ardından odayı saran. Minho gözlerinden ateş çıkarırcasına arkadaşına bakıyordu. Jisung ise gülmek istese de dudaklarını birbirine bastırmıştı. Kimsenin konuşmayı başlatma niyeti olmadığını anlayınca "Ee," dedi. "Minju'yla çıkıyor musunuz şimdi?"

Omeganın cümleleri Yunho'nun koltuğuna sinmesine sebep olurken Minho dişlerini sıkmıştı. "Sanırım, yani." diye cevapladı sarışın alfa.

"Ne demek sanırım? Yok sen, ölmek istiyorsun galiba." Minho tekrar yükseldiğinde Jisung onun elini tutmuştu. Yunho'ya kaş göz yapmaya başladı. Sarışın alfa yutkunarak ellerini yüzüne kapattı. "Abi ne bileyim ya! Çok kötüyüm ben bu konularda, biliyorsun işte."

Minho derin bir nefes vermişti. Biliyordu, Yunho'yu en iyi kendisi tanıyordu. Şu zamana kadar Minju'ya oldukça iyi bakmıştı aslında. Alfanın aklına asla birlikte olacakları gelmemişti ama düşününce kız kardeşine en yakın arkadaşından daha iyi bir eş bulamazdı.

Minho'nun sessizleşmesiyle Yunho, oturduğu koltukta biraz dikleşmişti. "Minju'yu seviyorum." dedi bir çırpıda. "Bunu ondan sonra ilk olarak sana söylemem gerektiğini düşündüm. Kötü mü yapmışım yani?"

"Çok iyi yapmışsın." diye lafa atlamadan edemedi omega. Onları yan yana ilk gördüğünden beri yakıştırmıştı zaten birbirlerine. Minho, 'Şımartma şunu.' temalı bakışlarını Jisung'a gönderdiğinde omega omuz silkti. "Yunho'dan iyisi mi var Minhoşum?"

"Yok tabi Minhoşu." Yunho da gülerek Jisung'ı onayladı. Minho bıkkın bir nefes vermişti. Omeganın parlak gözleri sinirinin aniden uçup gitmesine sebep olmuştu sanki. "İyi." dedi. "Kardeşimi üzmesen iyi olur Jeong Yunho."

Yunho teslim olur gibi ellerini iki yana kaldırmış ardından ayaklanmıştı. İçinden sevinç çığlıkları atsa da dışına yansıtmamaya özen gösterdi. "Eh, abi onayı aldığıma göre ben gideyim artık. Geç oldu." diyerek kapıya yönelince ev sahipleri de onu takip edip yolcu ettiler.

Evin dışına çıkar çıkmaz "Yes be!" diye bir sevinç nidası kopmuştu alfanın dudaklarından. Yumruğunu kendine doğru çekerek birkaç kez sekerek attı adımlarını arabasına doğru. Ardından da evinin yolunu tutmuştu.

Minho ve Jisung ise onu gönderdikten sonra salonlarına geri geçtiler. Koltukta yan yana oturmuşlardı. Omega, alfanın kolunun altına girip kafasını onun göğsüne yasladı. Minho da kollarını sarmıştı ona. Birkaç dakika sessizlikten sonra alfa "Erikler güzel miymiş?" diye sordu. Jisung onları tamamen unutmuştu. Minho'nun sorusunu es geçti.

"Minho, sana bir şey söyleyeceğim." Kafasını hafif kaldırıp alttan alttan alfaya baktı. Önce Yunho'yla konuşmak istese de bugün yaşadığı korku ona yetmiş, bundan vazgeçmişti. "Söyle hayatım."

Omega derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. Merdivenlerden yukarı çıkarak odalarına girdi ve komodinin üzerindeki okuduğu kitabın arasında duran tahta kitap ayracını aldı. Avucunda sıktıktan sonra tekrar aşağı inip salona girdi. Minho'nun meraklı bakışlarının altında, raftaki çerçeveye yürüyüp onu da eline aldıktan sonra alfanın yanına geri oturdu.

Elindekileri Minho'ya uzatıp hiçbir şey demeden öylece bekledi. Alfanın gözleri bir tahta kitap ayracında bir de resimde gezinirken büyüyen sessizlik Jisung'ı strese sokuyordu. Omega, dudaklarını dişlemeye başlarken Minho kaşlarını çattı. "Jisung." dedi sadece.

Genç omega, gözlerinin dolduğunu hissetmişti. Ortada ağlanacak bir şey olmasa da hamile olduğu için böyle oluyordu. "Ben...bunu kimin bana verdiğini bilmiyorum ama burada da aynı figürü görünce Yunho sanmıştım." diye açıklamaya girişti hemen.

"Yunho değildi."

"Gerçekten sana söyle-ne?" Jisung, alfaya şaşkınca bakarken Minho elindekileri üst üste koyup yanına, koltuğa bıraktı ve Jisung'a doğru döndü. "Yunho değildi, bunu dolabına koyan bendim."

Omega şaşkınlıktan küçük dilini yutma raddesine gelirken Minho onun kocaman açılan gözlerine ve tatlılığına kıkırdamıştı. "Ama...nasıl? Yani sen o zamanlar benden nefret ediyordun?"

"Yani..." dedi Minho. Ensesini kaşıyıp önüne dönmüştü, sanki eskileri hatırlamış gibiydi. "Ediyordum evet." dedi. "Minju yapmıştı bunları. Birisini bana birisini de Yunho'ya. Ben böyle şeyleri küçüklüğümden beri pek kullanmam. Seninle tanıştığımda...hem kullanmayı sevdiğini gördüm hem de seni bir sincaba benzetmiştim. O yüzden senin olmalı diye düşündüm ama tabii ki kimliğimi belirtemezdim." diye devam etti anlatmaya.

Omega şaşkınca dinlemişti eşini. Aynı zamanda içi rahatlamıştı duyduklarıyla. Ardından güldü. "İyi ki belirtmemişsin. Minju'nun güzelim emeği çöpte olurdu yoksa."

"Bak sen." Minho da gülerek omegaya yaklaştığında Jisung, ellerini önüne siper etti. "Demek çöpe atacaktın ha?" Alfa üsteledi, elleri omeganın iki yanından koltuğa dayanıp onu kolları arasına hapsetti. "Hmhm." diye onayladı omega. "Ortadan ikiye de kırardım büyük ihtimalle."

Alfa kaşlarını çattı, ardından eğilip omeganın dolgun yanağını ısırdı. "Ya! Minho!" Jisung bağırıp onun omzuna vursa da alfa bırakmıyordu. "Acıyor, köpek herif!" Bir elini Minho'nun saçlarına atıp arkaya doğru çektiğinde alfa da ısırdığı yanağı bırakmak zorunda kalmıştı.

Jisung'ın kızarmış ve diş izleri barındıran yanağına bakıp gülse de saç diplerindeki acının artmasıyla gülüşü acılı bir yüz buruşturmaya döndü. "Jisung, bırak saçımı!" Omega diğer elini de alfanın yanağına çıkarıp onu kendine çekti ve dudaklarını birleştirdi. Alfa, dizlerinden destek alarak bir elini omeganın beline sarmıştı anında. Öpücüğüne de karşılık vermeyi unutmadı.

Jisung'ın dolgun alt dudağını keyifle emerken omegadan beklemediği bir hamle almıştı. Jisung, Minho'nun üst dudağına, öptükten sonra dişlerini geçirdi sertçe. Alfa tıslayıp geri çekilince omega bulduğu boşluktan gülerek kaçtı ve merdivenleri çıkmadan hemen önce ona sinirle bakıp eliyle dudağına bastıran alfaya dil çıkardı.

"Han Jisung!"

Oy ver cnm

Continue Reading

You'll Also Like

39.1K 3.4K 25
"Bana bak!" derken beni sallayan sarışınla kafamı hafiften kaldırıp sinirli yüzüne baktım"Taşşaklarını koparmamı istemiyorsan ağzının ayarını bil" di...
195K 23.8K 45
jisung ev sahibi tarafından dolandırılır ve hiç tanımadığı minho ile iki sene aynı evde yaşamaya mahkum olur. !mpreg!
137K 17.1K 31
Seungmin daha 6 yaşındayken Chan'a bağlanmıştı kaderi. Henüz küçükken bir kahraman olarak gördüğü, büyüdükçe hayal meyal hatırladığı ve her yerde ar...
216K 20.3K 27
010 ***: hamileyim jungkook: sen kimsin