Önceki bölümü okuduğuna emin ol ve oy ver cnm
Jisung'ın tamamen iyileşip eve dönmesinin ardından iki hafta geçmişti. Bu süreçte omeganın toparlanması zaman alsa da şu an gayet formundaydı. Hatta...fazla formundaydı.
"Jisung, mülakata gireceğim bebeğim."
Minho, seneye mezun olacağından dolayı iş arayışlarına şimdiden başlamıştı. Eh, bir de Jisung'la bebekleri olacağı için para kazanmaya ne kadar erken başlarsa o kadar iyi olacağını düşünüyordu. Şu an ise evlerinde kucağında üzerinde sadece uzun bir tişörtle oturan omegayla uğraşıyordu.
"Mülakatı boşver, onun yerine girebileceğin daha güzel yerler var."
Jisung, hamileliğinin ilerlemesiyle cinsel isteğinin tavan yaptığı aylarındaydı. Hoş, Minho için hiçbir sıkıntı yoktu tabii ancak olur olmadık yerlerde onunla sevişmesini istiyordu omega.
"Aşkım şu mülakat bitsin, söz ilgileneceğim seninle."
"İstemiyorum, şimdi ilgilen." Alfanın yanaklarını iki yandan bastırarak büzülen dudaklarına uzun uzun öpücükler kondurdu. Geri çekildiğinde yakınındaki surata baktığından şaşı gibi gözükmesine Minho gülmüştü. Damarlı kollarından biri omeganın beline usulca sarıldı. Diğeri ise tişörtün altından çıplak bacağına indi.
"Lütfen." dedi Minho. "Beni de zora sokuyorsun. Bu mülakat çok önemli."
"Benden önemli yani?" Omega dudaklarını büzüp alfanın kucağında hareketlenmişti. "Sung, dur." Minho, Jisung'ın belindeki kolunu sıkılaştırarak onun durmasını sağladığı sırada ekranda beliren online mülakat penceresi ikilinin dikkatini dağıtmıştı.
Minho ona gelen aramayı cevaplamadan önce omeganın bilgisayara bakan yüzünü çenesinden tutup sertçe kendine çevirerek dudaklarını birleştirdi. Saniyeler sürse de Jisung'ın aklını başından alan bu öpüşme onu biraz olsun idare eder diye düşünüyordu Minho. "Hadi, güzelim." dedi. "Bunu halletmem lazım."
Jisung oflayarak Minho'nun kucağından inip çerçeveden çıktı. Alfa ise dağılmış saçlarını ve üzerindeki lacivert gömleğin yakasını düzeltip ekrandaki aramayı cevaplamıştı. Bir grup toplantısının ortasındaydı şimdi. Karşısında şirketteki jürilerin görüntüleri vardı. "Merhaba. İyi akşamlar." diye girdi cümleye, ince çerçeveli gözlüklerini takarken.
Omega, yaklaşık yarım saat boyunca kendi kendine oyalansa da sıkılmaya başlamıştı. Minho'yu istiyordu ancak sevgilisi hala meşgul bir şekilde masanın başında oturuyordu. Önce sesli bir şekilde ofladı ancak alfanın dikkatini bile çekememişti.
Yavaşça oturduğu koltuktan kalktı ve alfanın oturduğu masanın karşı tarafına doğru yürüdü. Böylelikle Minho'nun bakışları kendisini bulabilmişti sonunda. Jisung, az sonra yapacaklarından habersiz olan alfaya bir sırıtış bahşettiğinde Minho tek kaşını kaldırarak sorgular biçimde baktı ona. Omega omuz silkti ardından dizleri üstünde yere oturup emekleyerek masanın altına girdi.
Alfanın açık bacaklarını kapatmasına fırsat tanımadan ellerinden birini onun kalın uyluklarına diğerini ise pantolonunun üzerinden kasıklarına koyarak okşamıştı. Alfa irkilse de ekrandakilere belli etmemek için elinden geleni yapıyordu.
(⚠️Ayıplı şeyler, bittiği yerde işaret var.)
Omega, alfanın elinin altında titremesine gülerken çekici kahve kokusunu hafif hafif ortama bırakmayı ihmal etmiyordu. Elini yavaş yavaş hareketlendirerek elinin altındaki şişliğin büyümesini zevkle izledi. Ardından zarif elleri alfanın pantolonunun düğmesini buldu.
Minho, bir elini masanın altına sokarak Jisung'ın elinin üzerine koyup onu durdurmaya çalışırken omega buna izin vermemiş ve hızla pantolonunun düğmesini ve fermuarını açmıştı. Beklemeden elini Minho'nun iç çamaşırının açıklığından sokarak penisini dışarı çıkardı. Minho eğer onun yüzünü görebilseydi parlayan gözlerini mutlaka fark ederdi.
Jisung, soğuk parmaklarını alfanın sıcak penisine sarıp yukarı aşağı hareketlerle sıvazlamaya başladığında aynı anda dudaklarını yalayarak ıslatmış ve penisinin başına küçük bir öpücük bırakmıştı. Minho'nun sert bir nefes vermesiyle gülümsedi ve bu sefer pembe dilinin ucunu alfanın penisinin aynı tondaki baş kısmına değdirip geri çekti. Elinde git gide sertleşen ve büyüyen alet iyi hissettiriyordu. Okşamaya devam ederken diğer elini de alfanın testis keselerine koyup avucunun içinde yuvarlamaya başladı.
Alfa tamamen sertleştiğinde ise dudaklarını yalayıp oturduğu yerde biraz daha yükseldi Jisung. Dilinin ucunu diğerinin penisinin ucuna yuvarlaklar çizecek şekilde değdirdi. Ardından diliyle gövdesindeki belirginleşmiş damarları takip ederek yaladı.
"Ah, evet. Seul Üniversitesi." Minho, sıktığı dişleri arasından olabildiğince belli etmemeye çalışarak söylediğinde Jisung gülüp diğerinin sızdıran aletinin başındaki yarığı dilinin ucuyla yaladı ardından başına dudaklarını kapatıp emmeye başladı. Minho tek eliyle gözlüğünü düzeltip derin bir nefes almıştı. Diğer elini ise masanın altından omeganın saçlarına götürdü. Parmaklarını kahve tutamlara sarıp uyarırcasına hafifçe çekse de Jisung onu dinlemenin tam tersini yapıp yanaklarını içine çekmişti.
Minho dudaklarını birbirine bastırdı. Kendini sıkmaktan boynundaki damarlar belirginleşmişti.
"Lee Minho-sshi? İyi misiniz?"
"İ-iyiyim, efendim!"
Jisung tam Minho'nun cevap vereceği anda cümlesinin yarıda kesilmesine sebep olarak penisinin alabildiği kadarını ağzına aldı. Gırtlağına baskı yapan aletle öğürmemek için oldukça çaba sarf etmişti. Minho ise cümlesinin sonunda inlememek için uğraştığından sesi sonlara doğru biraz yüksek çıkmıştı.
Jisung kesinlikle fazla eğleniyordu. Hareketlerini hızlandırıp ağzına gelen ekşi tadı artırmaya çabaladı. Minho, sandalyesini biraz geri itip masanın altındaki eşine baktı. Omega, kızarmış yanakları ve cüretkar bakışlarıyla mükemmel gözüküyordu. Alfa, bir yandan jürinin sorularına cevap vermeye çalışırken diğer yandan Jisung'a kaçamak bakışlar atıyordu.
"Pekala, Minho-sshi iki gün içinde olumlu veya olumsuz sonuç vermek üzere sizi arayacağız. İş birliğiniz için teşekkürler."
Yutkundu Minho. Jisung'ın ıslak ve sıcak ağzı penisini sarmalarken omeganın saçlarını avucunun içinde sıktı ve ekrana dönüp gülümsedi. Şakağından akan bir damla teri boştaki elinin tersiyle silerken "Ben teşekkür ederim efendim. İyi günler." diyerek sonlandırmıştı çağrıyı.
Laptopunun kapağını biraz sert bir şekilde kapattıktan sonra boştaki eliyle masayı ittirerek Jisung'ın gözler önüne serilmesini sağladı. Kafasını geriye atıp "Siktir, ne yapıyorsun?" diye inledi. Jisung omuzlarını silkip alfanın penisini ağzından çıkardı. Tükürükleri çenesine akmıştı, Minho anında doğrulup bu manzarayı görmek için bakışlarını indirdi.
Omega, bir eliyle sarmaladığı alete dolgun yanağını sürtmeye başlamıştı. Minho alt dudağını ısırdı ve boştaki elini omeganın çenesine koydu. Sızdıran aleti seğirmeye başladığında damarlı elinin baş parmağı Jisung'ın ıslak dudaklarını okşadı. Omega eliyle sıvazladığı penisin ucundaki sıvıyı diliyle bir kez daha yaladıktan sonra yanağını tekrar alete sürttü.
Minho resmen titremişti, baş parmağıyla Jisung'ın alt dudağını aşağı doğru çekiştirdi ardından omeganın aralanan dudakları arasına itekledi baş parmağını yavaşça. Diline ufak bir baskı kurarken "Güzel omegam." diye mırıldandı. Ortama yayılan ağır feromonları Jisung'ı olabilirmiş gibi daha da baştan çıkarıyordu. Omega dudaklarını kapatıp alfanın parmağını emmeye başlarken penisine yanağını sürtmeye devam ediyordu.
Minho, Jisung'ın saçlarındaki elini çekip kendi penisine sararak sıvazlamaya başladı. Çok geçmeden de omeganın yüzüne menilerini sıçratmıştı. Jisung gözlerini kırpıştırarak yutabildiğini yutmuş, yüzündekileri de parmağıyla ağzına götürüp yalamıştı.
(⚠️Ayıplı şeyler bitti.)
Alfa derin bir nefes verirken omeganın cüretkarlığına güldü ve pantolonunu düzeltti. Jisung ellerini dizlerinin arasına, yere koymuş bir şekilde hala yerde oturuyor; Minho'yu izliyordu.
"Mutlu musun şimdi? İki dakika dayanamadın." dedi Minho. Jisung ise kocaman gülümsemiş ve kafasını onaylar biçimde sallamıştı. Ardından dudaklarında kalan tadı tekrar almak istercesine dudaklarını yaladı ve parlak gözleriyle alttan Minho'ya baktı. "Minho." dedi heyecanla.
Alfa olan merakla tek kaşını kaldırarak ona döndü. "Hm?" dedi. Az önce aceleyle kapattığı bilgisayarı doğru düzgün kapatmak için tekrar açarken. "Canım erik çekti, böyle ekşi ekşi." Omega iştahla yüksek bir ses eşliğinde dilini damağına vurdu. Minho ise gülüyordu. Eğilip yerde oturan eşini kaldırdı önce.
"Güzel bir duş al ve üstünü giyin. Bu saatte eriği nerden bulacağım bilmiyorum ama gidiyorum." Jisung'ın kaşının üzerindeki kendi yapışkan sıvısını baş parmağıyla silerken söyledi. Omega hızla onu onaylayıp merdivenlere yönelmişti. O gözden kaybolana kadar onu izleyen alfa ise elini yüzünü yıkayıp zaten giyinik olduğundan arabasının anahtarlarını, telefonunu ve cüzdanını alarak çıkmıştı evden.
Bahçe kapısının rahatsız edici gıcırtı sesinden sonra arabasının kilidini açarak farlarının yanıp sönmesine neden oldu. Sürücü koltuğuna yerleşti ve anahtarı kontak kilidine takıp çevirerek motoru çalıştırdı. Emniyet kemerini taktı. Yola dönüp el frenini indirdiği anda yolcu koltuğunun kapısı açılmış içeriye birisi girmişti.
"Yunho?" Alfa şaşkınca arkadaşına bakarken Yunho dudaklarını birbirine bastırıp burnundan kararlı ve derin bir nefes vermişti.
"Seninle bir şey konuşmam lazım."
—
Oy ver cnmmm bir de yeni Hyunlix fici yayımladım ona da bak bence bai