BEYENİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.İYİ OKUMALAR.
Yıl 2020
(Wendy'nin dilinden)
Jimin'e odasını gösterdikten sonra ben de duş alıp yattım.
(Jimin'in dilinden)
(Sabah)
Kapı zili çalıyordu.Wendy hala uyuyordu her halde.Zil çalmaya devam ediyordu.Kalkıp ben baktım.
Kapıyı açtığımda siyah takım elbiseli elinde poşetlerle biri bekliyordu.
(Kai (K).Korumalardan biri.)
Beni kenara itip elindeki poşetlerle mutfağa geçti.Ben de onu takip ediyordum.Poşetleri masaya bırakıp bana döndü:
(K):Wendy hanımın eski sürtüklerinden misin yoksa yeni mi?
Yeni olmalısın.Seni daha önce hiç görmedim.
Sinirlenerek:
J:Arkadaşıyım sadece!
K:Ha , evet.Ben de eski mi yoksa yeni kırıklarından biri olup olmadığını soruyorum.
J:Ne kırığı!Ne diyorsunuz siz!
K:Bak ,koçum.Buraya hangi cinsten erkeklerin girip çıktığını biliyorum.Merak etme sen.Wendy hanım iyi işinin karşılığında fazlasıyla para ödeyecektir .
Yanlış anlamıştı.Ve kullandığı ifadeler de çok gurur kırıcıydı!
J:Bey efendi,bakın, yanlış anlıyorsunuz-
Cümlemi tamamlamadan Wendy merdivenlerden sabah çekiciliği ile indi:
W:Ne bu gürültü?Ne oluyor?
K:Bir şey yok ,efendim.Günaydın.
W:Günaydın.
K:Efendim,hizmetçi bu gün gelsin mi?Yoksaa-ikimize bakarak devam etti-yalnız mı kalmak istersiniz?
W:Gerek yok.Ben hall ederim.
Koruma baş eyip evi terk etti.
Wendy'ye dönerek:
J:Sen ne işin varsa hall et,ben kahvaltı hazırlarım.
W:Gerek yok.Sen üstünü deyiş,in. O zamana kadar hazır olur.
J:Wendy...İzin verirsen ben hazırlamak istiyorum.
W:Peki.Bir azdan aşağı inerim.
Odasına çıktı.Ben de güzelce kahvaltı sofrası hazırladım.Masayı gördüyünde gülümseyerek:
W:Ellerine sağlık,çok güzel görünüyor.
J:Afiyet olsun ,hadi başlayalım.
Sessiz geçen kahvaltı sırasında diğer telefonundan arama sesi geldi.
Masadan kalkıp telefonu cevapladı.Verdiği cevaplar aydın işitiliyordu.
(Wendy'nin dilinden)
Arama diğer telefonuma geliyordu.
Takıldığım çocuklardan biri arıyordu.İsmini kayd etmemiştim bile.
W:Alo?
Bobby(B):Wendy,seni özledim!Seni göre bilir miyim?!
Sürtük...Sanki neyi özlediğini bilmiyorum.
W:Hayır,şu sıralar meşkulum.Ben seni aradığımda gelirsin.
B:Başkası mı var yanında ?
W:Evet.
B:Onu ne zaman göndereceksin yanından?
W:Sıkıldığımda.
B:Peki...
Telefonu yüzüne kapattım.
(Jimin'in dilinden)
Wendy masaya döndükten sonra kahvaltıya sessiz şekilde
devam ettik.
Sessizliği ben bozdum:
J:Wendy, işin varsa sonra konuşa biliriz.
W:Yok ya ,önemli bir şey değildi zaten.Bu gün izinliyim.Sadece bu gün seni dinlemek için vakit ayıra bilirim.
J:Peki.Ama akşam 8'de benim işte olmam lazım.
Bunu söylediyimde elindeki çatalı sıkıyordu.Yine başlıyoruz işte...
Yüzüme bakarak:
W:Jimin...Sen söylediklerimi gerçekten anlamıyor musun yoksa beni mi delirtmeye çalışıyorsun?
J: Wendy...İşten atılamam.Vaktinde işte olmam lazım.
(Wendy'nin dilinden)
Kontrol etmeye çalışıyordum kendimi.
Ama yine kötü durumdayım...
(Jimin'in dilinden)
Wendy derin bir nefes aldıktan sonra-W:Peki,peki...Kahvaltımızı yapalım konuşalım.
Kahvaltımızı yaptık.Salona geçtik.
W:Anlat ,dinliyorum.
J:Nerede kalmıştık?
W:O adamlar gelip cesedi ortadan kaldırmasaydı ...Ne yapacaktın?
Yine de polisi arar mıydın?
J:Hayır.Gelmeseydiler cesedi ben ortadan kaldıracaktım.
Yine o şübhe dolu bakışlar...Kimseye inanmaz mısın sen...?
W:Neden..?Neden yapmadığın bir suça karışasın ki?
J:O şerefsizi öldürmen benim rahat nefes almama sebebiyet verdi.Çok rahatlamıştım.Onun artık bu hayatta olmadığını gördüyümde çok rahatlamıştım.
W:Gelen adamları gördün mü?
J:Evet.Gelip gelmeyeceklerinden emin olmam gerekiyordu.Bu yüzden çatı katına çıkıp bekledim.Geldiklerinde başlarındakı adam cesede bir kaç kez ayağıyla vurdu.Sahi, ölü bedene neden vursun ki?
(Wendy'nin dilinden)
Lucas'ı görmüştü.Acaba sana zarar verecekler mi ki?Olayı araştıracaklarını söylemiştiler.Seni
unuttular mı ?Yoksa şimdiden gözden
çıkardılar mı?
W:Sonra?
J:Bu kadar.Cesedi arabaya taşıyıp gözden kayb oldular.
W:Peki...Sana ulaşmadılar mı bu adamlar?Nasıl hala başına bir iş gelmedi?
(Jimin'in dilinden)
Gerçekten o adamlarla bir alakası olmadığı için mi soruyordu?
Yoksa beni mi deniyordu?
Anlatmaya karar verdim:
J: 5 ay önce beni kaçırdılar. Sorgu sual edip bıraktılar.
(Wendy'nin dilinden)
Sorgu sual edip bıraktılar mı?Kimi kandırıyor bu ? En tepedeki adamı göreceksin ve o da seni sorgu sual edip bırakacak mıydı?Bana anlattı. Ama başkasına anlatmadığı ne malum?
Hem beni hem Lucası gördü.
Başına bir şey gelmemesi oldukça şüpheli ...
Ya da gerçekten ,Lucas'ın bir işi olmayacaktı.Ama ben ona bir şey yapmayacağımın garantisini veremezdim.Çünki, kendimi tehlikeye atamam.
Gözüm hep üstünde olacak ,güzel çocuk...Umarım yanlış bir şey yapıp beni zor durumda bırakmazsın...
W:Neden bıraktılar?
J: Sordukları her soruya cevap verdim.
W:Doğru söylediyin ne malum?
J: Wendy... Ne olduysa her şeyi olduğu gibi anlattım.Bü yüzden bıraktılar.
W: Ben de nasıl olurda öylece bırakırlar diye soruyorum . Sana mantıklı geliyor mu?Tecavüzcüyü görüyorsun, katili görüyorsun, yetmiyor cesedi ortadan kaldıranı görüyorsun... Ve hala hayattasın...
(Jimin'in dilinden)
Yine eski haline mi döndü? Başlıyor muyuz?
Gözlerini kısarak devam etti söylediklerine:
W: Her şeye şahit olmuşsun . Polisi bu işe karıştırmayacağına nasıl emin ola bilirim? Söylesene... Sen bu kadar çok şeye şahit olmuş birini öylece bırakır mıydın ?
J: Kimse hiç bir şey bilmeyecek.Bana güvene bilirsin.
W:Ben kimseye güvenmem.Sana güvenmem için bir sebep var mı ortada?
J:Wendy... Lütfen bana güven ... Olur mu..?
W: Benden böyle şeyler bekleme. Seni sadece bir şekilde bıraka bilirim.
Bırakmak... Bunu istediyimden hiç emin değilim ,güzellik ...Biliyor musun..?
Sonra devam etti:
W:Başka şehire taşınacaksınız.Annenle birlikte.Bundan sonra ne sen beni tanıyorsun ne de ben seni.
Bunları işitmek beni kırmıştı...
Kendi özgürlüğü için bunu yapıyordu.Hak veriyordum da ...
W: İş bulma meselesini de bana bırak.
Oradakı bir arkadaşımdan seni
işle temin etmesini isteyeceğim.
J:Tamam.Ne zaman gidiyorum?
W:Şimdi arayıp işini ve evini hall edicem . Yarın yola çıkarız.
J: Anladım.
Telefonunu alıp bahçeye çıktı.Sigarasını içerek telefonla konuşuyordu.
Sigara içtiğini bilmiyordum.Hiç görmemiştim.Gerçi ne zaman görecektim ki.Onu şimdiye kadar bir kaç defa görmüştüm.
Telefonu kapattıktan sonra da sigara içmeye devam ediyordu.Yanına gittim.
J:Sigara içtiyini bilmiyordum.
Yüzüme bakmadan:
W:İlacımı biliyorsun da sigara içtiğimi bilmiyor musun ?
J:Hayır,ilk defa görüyorum.
W:Çok fazla içmem zaten. Denk gelmemişsindir.
J:Öyle olmalı...
Bana taraf döndü.
Sonra yine gözlerinde o yaramaz bakışları belirdi. Bana böyle bakması beni sevindiriyordu. Yaklaştı .Yavaş -yavaş ... Beni yine geriye gidiyordum elbette.Duvarla arasına aldı beni.
W: Benim hakkımda daha bilmediğin bir kaç şey daha vardır...
Daha da yaklaşıyordu..Aramızda o kadar da boy farkı yoktu.
1.78 bendim. Wendy de 1.68-1.70 boylarında olurdu.Sıcak nefesini boynuma vererek:
W: Öyrenmek ister misi-
O sırada kapı açıldı. Benim boylarımda bir erkek girdi içeri . Bizi öyle görünce kaşlarını çattı.Wendy'nin söylediklerine bakılırsa sevgilisi yoktu. Ailesinden biri de olamazdı.Yetimhanede büyüdü.Kim o zaman ?Neden öyle bakıyor?
Kapı sesini duyduğunda Wendy yavaş -yavaş geri çekildi.Ama daha kapıya bakmıyordu.
Dudağının altında konuşuyordu, ama ben duyuyordum.
W: Bir rahat vermediler ...
Bunu söylemesi gülümsememe neden oldu. Gülümsediğimi görünce sırıtarak-
W: Güldüğüne göre sen de rahat olmamızı istoyorsun. Ama dün geceden beri bir türlü seni ikna edemedim...
J: Wendy , o adam kaşlarını çatarak bana bakıyor.
Wendy döndüğünde onun da kaşları çatıldı.Ne oluyor?
W: Neden buradasın? Misafirim olduğunu söylemedim mi?
Bobby(B) : Başkasıyla sıkılmışsındır diye düşündüm. Hem seni de özledim.
Sabah korumanın bahs ettiği sürtük bu olsa gerek...
Özlemişmiş.Hah!
Beni gururla göstererek :
W: Sence sıkılmış gibi mi görünüyorum?
Şu güzelliğe baksana!Keyfim gayet yerinde .Sen gide bilirsin.
B : Kızlardan da hoşlandığını bilmiyordum...