Gölgenin Aşkı ლ

By Elizabethstark1

19.5K 1.8K 2.8K

❤WattpadRomanceTr Tarihi Baştan Yazan Kurgular Kategorisi❤ Demir ve Ametist'in aşk için verdikleri mücadele... More

Tanıtımლ
YENİ KİTAP DUYURUSU: AYRIK (01.03.2023)
Bilgilendirme ve Harita ლ
Siyah Gözlerin Sahibi ლ
Hayatın Hediyesiლ
Kalplerin Birliğiლ
Aşk Bir Delilik ლ
Beklenmeyen Kişi ლ
Altın Kafesლ
Hak Ettiğim Hayatლ
Gölgeler ve Işıklarლ
Hastalıklı Korkularლ
Tutulmayan Sözler ლ
Kıskançlık Tohumları ლ
Sorunlardan Kaçışლ
Kan Gölü ლ
Doğruları Kaybetmek ლ
Belirsizliğe Mahkum Olmakლ
Aşk İçin Kurulan Şehirლ
Kudretin Yetmediği Şeyler ლ
Yanlış Zamanლ
Acımayacağım ლ
Ölümün Yüzüლ
Merhametin Çığlığı ლ
Yanlış İsimლ
Doğru Zamanლ
Zarar Veren ლ
Bedelლ
Gerçeği Ortaya Dökmek ლ
Yaşamak ve Yükselmek ლ
Hiçbir Şey Bitmediლ
İmrenmekლ
Bir Şans ლ
Kendini Kaybedenლ
Karamsarlıkლ
Sevmek veya Sevilmek ლ
İçimdeki Fırtınaლ
Yas Tutmaya Hakkım Yok! ლ
Yaklaşan Tehlikeლ
Aileლ
Bir Hayalden İbaretsin ლ
Parçalanmışლ
Zafer İçin Ödediğim Bedelლ
Işığın Boğulmasıლ
Her Şeye Hakim ლ
Yaşam Işığı ლ
Yürekten Kayıp Giden ლ (FİNAL)
Kapaklarლ

Sevilmekლ

132 16 0
By Elizabethstark1

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemezseniz, çok mutlu olurum.

Bölüm Şarkısı:Selena Gomez - People You Know

Yayın Tarihi:13.12.2022 (23:23)

Bölüm hakkında düşüncelerinizi, yorumlarınızı bekliyorum! ^^

Maralay – Başkent : Nahir

Aşina

Annemin istediği gibi düğün hazırlıklarına kendimi vermiştim. Her şeyin güzel olmasını istiyordu. Onun bu isteğini yerine getirecektim. Mektubumaysa cevap yoktu ve bu durum canımı sıkmıştı. Batur yanıt yazacağına adım kadar emindim. O mektuba mutlaka dönerdi. Şimdi değişen şey neydi? Düğün günüme bu sıkıntıyla uyanmıştım. Sanki ilk evliliğim olacak gibi bir telaş vardı. Banyoda güzel çiçekler eşliğinde yıkanmıştım. Elbisemi de giymiştim. Önceki gelinliğim gibi değildi. Farkı daha gösterişli olmasıydı. Sırt kısmım inci zincirlerle kaplıydı. Bembeyaz elbise incilerle, pırlantalarla işlenmişti. Saçlarım toplanmış ve beyaz güller yerleştirilmişti. İncilerle süslü kumaş, saçlarımdaydı. Makyajımla beraber tamdım. Şimdi bekleyecektim.

Kız kardeşlerim ve annem kırmızıydılar. Gülümsüyorlardı. Annemin gülümsemesi daha gerçekçiydi, samimiyetini hissediyordum ama kardeşlerimde o yoktu. Kapı açıldı ve içeri Zülal geldi. O da kırmızılara bürünmüştü. Sade bir törenle abimle evlenmişti. Üzgün bir ifadeyle bana bakıyordu. Neden üzgündü ki? Bana özel konuşmamız gereken bir şey olduğunu demişti. Ben de gelin alayını bırakıp, onunla ikizlerin odasına geçtim.

Zülal "Aşina, çok güzel bir gelin olmuşsun. İlter için çok fazla bu güzelliğin."

"Zülal, teşekkür ederim. Sen de çok güzel gözüküyorsun ama yüzünde burukluk var. Ne oldu?" dedim.

Zülal dudaklarını ısırdıktan sonra başını iki yana salladı. "Şimdi diyeceklerim seni üzmesin. Böyle bir günde söylemek istemezdim ama mecburum. Bilmeye hakkın var."

"Ne oldu?"

"Abimden özel bir mektup aldım. Kısa bir not yazmış. Kendisi iyiymiş ve bir daha senden haber almak istemiyormuş. Bir başkasına yâr olan, bana yazmasın demiş. Ayrıca Nazan hamileymiş," dedi. Tek kaşımı kaldırdım. Benim hissettiklerimle Batur'un hissettikleri aynı değildi. Ben ona acımıştım. Fakat o bana acır mıydı? Asla!

"Bunları o mu yazdı? Bana bunları nasıl diyebilir?"

"Bunu bil diye söylüyorum. Ona bir şey yazmışsın, cevap olarak bana bunu iletti. Üzgünüm, gerçekten üzgünüm," dedi. Derin bir nefes alıp yüzüklü ellerimi tuttu. "Aklım almıyor. Senin için intihar eden bir adam nasıl böyle der bilemiyorum. Abim aklını kaçırmış olmalı."

Başımı iki yana salladım. Öfkeyle "Ona üzülmeyeceğim, kendime kızıyorum bir kez daha. Düğün günümü onun gibi sefil birisi için mahvedemem!" dedim.

"Unut onu! Herkes kendi yoluna gitsin."

"Herkes kendi yoluna gidecek. Ona üzülmekle, ne kadar büyük bir hata etmişim! Ben aptalım, kocaman bir aptal."

"Belki abim yazmamıştır. Senin için intihar eden adam, bunu yapamaz," Diye mırıldandı.

"Zülal, bu dediğine inanacak değilim. Aynı adam gitti Nazan'la yattı. Artık Batur beni şaşırtmıyor."

"Bir şey yazmamı ister misin?"

"Hayır! Bundan sonra Batur hayatımda yok. Ne yaşadığımızı bir kez daha hatırlattı. Hadi düğün başlasın, zira İlter fazla beklemeyi hak etmiyor," dedim.

Batur bir kez daha canımı acıtmıştı. Bir yanım buna inanmak istemiyordu ama gerçekti. Beni istemiyordu. Ben ona tüm iyi niyetimle yaklaşmıştım ama karşılığı buydu. Hata bendeydi. Neden mektup yazıyordum ki? Aptaldım. Batur'a acırsam ondan daha beter duruma düşerdim. Bunun güzel bir hatırlatması olmuştu.

Üstelik çok sevgili karısı da hamileydi. Nazan'la kendi yolunda ilerliyordu. O da benim gibi tüm yaşananları gerisinde bırakmıştı. Bunu görmeliydim. Bizim yaşadıklarımız, bir heyecandan ibaretti. Tatlı bir gençlik heyecanıydı. Ben onun için bir heves olmuştum ve öyle kalacaktım. O da benim için bir macera. Kendimi toplamalı ve onların ülkesini yıkmak için kendimi hazırlamalıydım. Batur benim acımamı, merhametimi hak etmiyordu. Bunu birçok kez kanıtlamıştı.

Nikahımız kıyılmıştı. Elimden geldiğince, İlter'e güler yüzlü olmaya çalışıyordum. O da halinden mutluydu. İçimdeki fırtınayı bilmeden etrafa neşe saçması güzeldi. Bundan sonra onun sevgisine sığınacak olmam da güzeldi. Beni hak eden adamla olacaktım. Tek tesellim buydu. Doğru bir karar vermiştim.

İlter'le dans eden insanları izliyorduk. Elimi tutup öptüğünde ona baktım. Sıcak bir sesle. "Aşina," dedi.

Sakin bir sesle "Efendim," dedim.

"Neden bu kadar düşüncelisin?"

"Hiç!" dedim ve omuzlarımı silktim.

"Gözlerinde bir hayal kırıklığı var, canın bir şeye sıkılmış gibi. Acaba benimle evlendiğin için memnun değil misin?"

"Hayır, canım. Yanlış bir düşünce bu."

"Biliyor musun, hep bugünü bekledim," dedi. Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde ona baktım. O ise rahattı. Kendinden emin bir şekilde duruyordu. "Seni gördüğüm andan beri bugünü bekledim."

"İlk tanıştığımızda ben evliydim. Buna rağmen mi?" dedim. Bu cümlem onun biraz bozulmasına neden olsa da dediğim için pişman olmamıştım. Gerçek ve yaşananlar değiştirilmezdi.

"Orada gerçekten kuzenimin eşi miydin, merak ediyorum. Gerçek bir evliliği benimle yaşayacaksın."

Şakacı bir sesle "Bu sefer de ayrılırsam, kendimi bir tapınağa kapatacağım ve lanetli olduğumu düşeceğim," dedim. İlter bu dediğime gülünce rahatlamıştım. Düğün günümüzde onu üzmeye hakkım yoktu.

"Sen benden ayrılmak istemeyeceksin. Artık sen benim eşimsin. Ben de senin eşinim. Bir ömür böyle geçecek."

"Biz asla ayrılmayacağız, hiçbir güç bunu başaramayacak. Hiçbir şey yapacaklarımıza mani olamayacak," dedim. İlter'in elini sıkmıştım. "Seninle mutlu olacağıma inanıyorum."

"Aynen öyle olacak, benim vahşi güzelim. Ordularımızın başında beraber at koşturacağız, beraber savaşlara katılacağız."

"Sen benim kağanım olacaksın, ben de senin katunun."

"Elbette! Birçok çocuğumuz olacak."

Birçok çocuk. Geniş bir aile kurmak istiyordu. Düşününce kulağa fena gelmiyordu. Güzel bir aile, güçlü bir soy demekti. "İyi bir gelecek."

"Göreceksin, tüm bunlar olacak. Ben seni her daim seveceğim."

"Ben de seni sevmeye çalışacağım. Bunu öğreneceğim," dedim ve güldü.

"Aşina, sen zaten beni seviyorsun ama ara ara bunu unutuyorsun. Neyse birimiz hatırlıyor. Ben seni seviyorum ve bundan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim," dedi. Başımı omzuna yasladım. Geleceğim çizilmişti.

Odamıza çekilirken şarkılar söylenmişti, bu şarkılar eşliğinde yürümüştük. Odamız güzeldi. İlk başta onun ceketini çıkardım, o da saçımdaki kumaşı çıkarmıştı. Çiçekleri yavaş yavaş sökmüştü. Saçlarımı özenle açmıştı. Gür saçlarım belime kadar salınınca gözleri parlamıştı. Bana olan bakışlarında, arzuyu ve şehveti hissediyordum. Tutkulu gözleri ilk önce dudaklarıma ardından bedenime yönelmişti. Nazikçe beni kendisine çekmişti. Eli belimdeydi ve bir rahatsızlık duymuyordum. Herhangi bir rahatsızlık hissi yoktu. Hoş, İlter'in belimi tutmasından rahatsız olacak durumda değildim. Onu ben istemiştim. Batur'un ardından yeni bir hayat kuruyordum. Batur beni silmişti, bende onu silecektim. Kendimi İlter'e bırakmaya karar verdiysem bu karara sadık olmalıydım. Onun aşkına bağlı kalacaktım.

İlter "Çok güzelsin. Kusursuzluğun beden bulmuş halisin," diye fısıldadı. Gözleri gözlerimleydi. Gülümsedim.

"Kalbin beni kusursuz görüyor," dedim. İlter'in parmakları önce dudaklarıma dokunmuştu. Yavaşça öptükten sonra parmakları boynuma geçmişti. Tuhaf bir sıcaklık hissediyordum. Dokunduğu yer alev alıyordu.

"İnsanlar sevdiklerini kalpleriyle görür. Bunu ben seninle öğrendim."

"Senin bu hayatta sevdiğin birisi var mıydı?"

Sessizce "Ben sadece ailemi sevdim. Her gece onları gördüm. Geri kalanlar birer yabancıydı," dedi.

"Bundan sonra senin ailen benim."

"Evet, sensin. Bundan sonra sen benim her şeyimsin," dedi. Gülümsedikten sonra ona yaklaştım, dudaklarımız buluştu.

Beni tutkuyla öpüyordu. Sanki kollarının arasından gitmemden korkuyordu. Onu kendime çekmiştim. Bir elim saçlarındaydı. Sanki bu anı uzun yıllardır bekliyorduk. Talhin'deki gizli öpücükten daha tutkuluydu. Ateşi gerçekten hissediyordum. Kıyafetlerimizden kurtulur kurtulmaz kendimizi yatağa bırakmıştık. Sarmaş dolaş bir şekilde. Ruhlarımız gibi bedenlerimiz bir olmuştu. İlter'in her dokunuşu, Batur'un kötü hatırasını gömüyordu. Bedenimi her öpücüğe boğuşu, Batur'un zehirli izlerini siliyordu. Tutku ve şehvetin kollarındaydım. Bedenim, aşka boğulmuştu. Batur'un dokunmadığı gibi dokunmuştu İlter. Onunla sevişmekte zorlanacağımı düşünüyordum ama hayır, olmamıştı. Belki de Batur'un hatıraları sonsuza kadar kilitli kaldığındandı.

Sabah gözlerimi İlter'in göğsünde açmıştım. Başım göğsündeydi. Bir kolumla onu sarıyordum. Kafamı kaldırdım ve ona baktım. Uyuyordu. Saçları darmadağınıktı ve gülümsedim. Sebebi bendim. Ellerim saçlarında çoğu kez gezinmişti. Yavaşça yataktan kalktım. Yan tarafta duran kısa geceliğimi hemen giymiştim. Ardından banyoya gittim. Güzelce yıkanmak istiyordum.

Banyodan sonra bedenimi havluya sardım. Saçlarımı da havluya sarmıştım. Yatak odasına geldiğimde İlter uyanmıştı. Etkileyici bir görüntü ile karşımdaydı. Yanıma gel dediğinde itiraz etmedim. Yataktaki yerime oturdum. Beni hemen yanına çekmişti. Bir an için havlu üstümden sıyrılacak gibi olmuştu.

"Hey, dikkat et! Havlu bedenimden ayrılmasını istemiyorum," dedim. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. O ise bu utangaç halime gülmüştü.

İlter "Benden utanıyor musun, sevgilim? Oysa dün gece minik ısırıklarıma karşı bir utancın yoktu," dedi. Kaşlarımı çatıp hafif bir tokat attım.

"Edepsizsin!"

Çapkın bir ifadeyle "Söz konusu sen olunca, edepsizleşiyor olabilirim. Ah, bu kıvrımlı bedene doyamadım biliyor musun?" dedi. Bir parmağı kolumda nazikçe daireler çiziyordu.

"Geceler seni doyurabilir," dedim. Sesim beklemediğim bir şekilde cilveli çıkmıştı.

"Yetmiyor, hiçbir zamanda yetmeyecek vahşi güzelim. Şurayı öpmek, çok güzeldi," dedi ve parmağı sol göğsüme çıkmıştı. "Gerçi her yerini öpmek çok güzeldi."

"Öyle mi diyorsun?"

"Bence daha çok öpülmelisin," diye fısıldadı.

"Eğer bu odadan bugün çıkmazsak, hakkımızda hoş dedikodular olmaz."

"Dışarıdakileri umursayan var mı? Ben burada sadece seninle olmak istiyorum. Dün gece bu yatakta olduğumuz gibi bir olmak istiyorum. Sana doyamıyorum, güzel karım."

"Hadi, hadi! Beni bu süslü laflarla yatakta tutamazsın!" dedim.

İlter nasıl yaptıysa bir anda havlu çözülmüştü, göğüslerimi açıkta bırakmıştı. Hemen kollarımla bedenimi sarmıştım. Utancımdan yanıyordum. İlter'se kahkahalara boğulmuştu. "Dün gece karşımda utanmıyordun ama bugün utancından domates gibi oldun," dedi kahkahalar içinde.

"Seni, seni..." dedim ama sonunda dayanamadım bende gülmeye başladım.

"Utanacak bir şey yok. Artık senin kocanım, sen de benim karımsın. Bir yabancı değilim."

"Tamam, tamam," dedim ve havlumu düzelttim. İlter'in şehvetli bakışlarını umursamadan yapmıştım.

"Ben de güzel bir banyo keyfi yapayım ve kendime geleyim. Nasıl olsa ömrümün sonuna kadar seninleyim. Bütün zaman bizim," dedi ve dudaklarıma öpücük kondurarak gitti.

Arkasından bakmıştım. Artık karı kocaydık. Her şeyimiz ortaktı. Beraber ağlayacak ve beraber gülecektik. Onu seviyordum ama Batur'a duymuş olduğum aşk gibi değildi. Kesin olan şey, İlter'in beni sevmesini sevmemdi. Bu da bir şeydi. İlter'le mutlu olmayı öğrenecektim ve Batur'u arkamda bırakarak yoluma devam edecektim.

Continue Reading

You'll Also Like

10.9K 705 17
Her biri birbirinden bağımsız AlGon hikayeleri...
Algon By cicek8899

Historical Fiction

30.9K 1.4K 29
iki düşman ailenin arasında filizlenen bir sevda meselesi🌼
7.1K 823 23
Cahiliyet, halkımızı yok etti. Bu savaşta, bu özgürlük savaşında binlerce Osmanlı kazığı üzerinde asker ve duygularımı kaybettim. Padişahların kurduğ...
AŞK-I DERUN By 👑

Historical Fiction

4.7K 379 13
Büyük bir sevda ile bir araya gelen iki gönlün büyük imtihanları. Kuruluş Osman karakterlerinden alınmıştır. Algon sevdasını birde kendi hikayelerimi...