Yalnız Popüler

Oleh ayseNurErdem

45.1K 2K 519

''Kabullen artık,biz geçmişte kaldık ve geleceğe ulaşamıyoruz Sam!'' Lebih Banyak

Yalnız Popüler
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
20

19

591 52 14
Oleh ayseNurErdem

Rachel

Alex babam ile konuşmasını bitirip elinde bir bardak su ile odama döndüğünde ben yüzümü yastığıma gömmüş uyuyor numarası yapmakla meşguldüm.

Duyduklarımı sindirmem biraz zaman alacak gibi duruyordu ve sindirdikten sonra ne tepki vermem gerektiğine karar verene kadar bilmiyormuş gibi yapmak benim için en iyisiydi.Aslında Sam ile olanlardan sonra yeniden bilmiyormuş gibi davranmak veya bu duruma yeniden düşmek benim için fazla acınası bir şeydi ama yapacak bir şeyim yoktu.Buradaydım ve içimden ağlamaktan başka bir şey gelmiyordu.Eğer ağlarsam da güçsüz biri gibi görünürdüm ve inanın böyle görünmektense ölmeyi tercih ederdim.

Gözlerim kapalı bir şekilde Alex'in odadan çıkıp ona hazırladığımız odasına gitmesini beklerken bardağı sehpaya koyduğunu duydum.Sonrasında yatağın sallanmasından yanıma uzandığını anladım.Ne yapacağını beklerken gözlerimi açmamak için direniyordum.Tanrı aşkına,şu lanet ışıkları kapa be!

Gözlerimi ucundan açıp ne yaptığına baktım.Bana arkasını dönmüş ve sehpanın üzerindeki lambayı kapamaya uzanmıştı.Sonunda lambayı kapayıp başını yastığa koyduğunda bende ona arkamı dönüp duvarı izlemeye başladım.Uyanık olduğumu belli etmemek için sakin bir şekilde nefes almaya dikkat ediyordum ama açıkça söylemek gerekirse gözlerim dolduğu ve kendimi tutmaya çalışmamdan dolayı bunu pek beceremiyordum.

''İyi geceler Rachel.Seni seviyorum.''

Alex'in mırıldanışına cevap vermek yerine gözlerimi sımsıkı kapayıp elimi ağzıma götürdüm.Damlalar yüzümden yol alıp yastığıma düşerken hıçkırmamak için kendimi zor tutuyordum.Ben ne yapacaktım bu kızla?

**

 ''Sizinle tanışmak büyük bir zevkti Efendim.'' Deyip babamın elini sıkan Alex'e yandan bir bakış atıp kapıyı açtım.Sabahtan beri Alex ve babam sanki dün aralarında hiç öyle bir konuşma geçmemiş gibi,sanki birbirlerini önceden tanımıyormuş gibi davranıyorlardı ve bu beni sinir ediyordu.Elbette farklı bir şey beklemiyordum ama koyuyordu be.Cidden çok fena koyuyordu.

Ayakkabılarımı ayağıma geçirip Fred ile Daisy'nin yanına gittim.Daisy her zamanki gibi ağlıyordu.O ağladığı için kalbimde bir sızı hissetmiştim ama o sızıyı umursamadan ona sarılıp saçlarını okşadım.Şuan duygusal bir histeri krizine giremeyecek kadar sinirliydim,ki uzun zaman sonra sinirimi birinden çıkarmak istemememde fazla şaşırtıcıydı.Önceden olsa Daisy'e kızar sinirimi ondan çıkarırdım.Fred'in dolmuş gözlerine bakıp hüzünle gülümsedim.

''Üzülmeyin.Sizin için en kısa zamanda yeniden buraya geleceğim.'' Dediğimde Fred hızlıca beni kendine çekip alnımı öptü.Ağlamayayım,ağlamayayım diyorum;bilerek mi yapıyorsunuz anlamadım ki?

Alex'in yanıma gelip sırtımı sıvazladığını hissetmemle sinirlerimin gerilmesi bir oldu . Fred'den ayrılıp Alex ' e döndüm . Attığım bakışla onda olan değişimi hissettim ve ne olursa olsun onu korkuttuğum için kendime kızdım.Hak ediyordu belki ama bunu yapmak beni kötü hissettiriyordu . Önceden olsa hiçbir şey hissetmezdim . Tanrı aşkına ne zaman eski Polyanna'ya dönmüştüm ben ? Sinirle arabaya yürürken kendimi yerden yere vurup ruhsuz halime geri dönmek istedim . Yeniden kötü biri olurdum , insanların kalbini kırardım ama kendi kalbimdeki ağrıyı görmezden gelebilirdim.

Arabanın kapısı açıp ön koltuğa oturdum.Alex'te sürücü koltuğuna geçince kendimi uzun ve kasvetli bir araba yolculuğuna hazırladım.Umarım tek kelime konuşmaz ve eve çabucak döneriz,umarım.

...

Eve ulaştığımızda emniyet kemerimi açıp kapıya uzandım.Yolculuk fena geçmemişti.Alex ile pek bir etkileşimde bulunmadığımız için böyle olabilirdi.Yani arada camı açmak veya müziğin sesini kısmak istediğinde bağırmalarım ve kızmalarım olmuş olabilirdi ama genel olarak iyiydi.Sinirli olduğumu anladığı için bana dokunmuyordu.

Hakkında konuştuğumuz kişi Alex olmasaydı rahatlıkla bu durumu benimseyebilirdim ama konuştuğumuz kişi Alex'ti.Ne olursa olsun benimle konuşmaya çalışan,moralimi düzelten veya gururunu ayaklar altına alıp istediği şeyi başarana kadar durmayan kişiydi!!Neden bana sorular sormuyordu?Neden üzerime gelmiyordu?Evet sinirlenirdim ama en azından bu normal olurdu.Yani normal olanı buydu.O böyle davrandıkça benim içimdeki bir şey daha fazla geriliyordu.

''Rachel,konuşabilir miyiz?'' deyip kolumu tuttuğunda sakince bir nefes verip ona döndüm.Bir yanım cidden hiç ummadığım kadar rahatlamıştı.

''Daha sonra Alex.'' Moralini bozmak için ultra sinirli bir bakış attığımda şaşkınca bana baktığını fark ettim.Ona böyle davranmayalı uzun zaman olmuştu.Yadırgıyordu.Arabanın kapısını açıp kendimi dışarıya attım.Derin derin nefesler alırken kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.Aşırı sinirlenmem çok kırıldığımdandı ve ben bu duyguyu hissetmemek için yıllardır herkese uzak davranıyordum.Bu yüzden yalnız olmayı seçmiştim.Sanki kendi prensiplerimi çiğnemiş gibi hissediyordum.Böyle hissetmeme karşın Alex'e güvendiğim için pişman değildim ya o benim canımı sıkıyordu.Ne hissedeceğimi bilemez bir durumdaydım.

Ben kapıya ilerlerken Alex arkamdan geliyordu.Zile basıp hızlıca kapıya vurmaya başladım.Emma kapıyı açtığında sinirle tısladım;

''Tanrı aşkına,neredesiniz siz?!İki saattir ağaç olduk dışarıda.''Emma şaşkınlıkla bana bakarken kendimi eve atıp hızla merdivenlere yöneldim.Alex Emma'ya üzülmemesini söylerken Emma'nın sessizce mızırlanmalarını duymamak için kulaklarımı kapattım.Üzüldüğünü biliyordum ama şuan yapabileceğim hiçbir şey yoktu.Tükürdüğümü yalamak istemiyordum.

Odama girip yatağıma zıpladım.Sarah'nın bağırmalarını duymamak için kafamı yastığıma gömdüm.Onunla kavga edecek durumda değildim ki sinirlendiğinde kimse ona laf yetiştiremiyordu,motor gibi tak tak sözleri yapıştırıyordu.Yani konuşmaya çalışsam bile bir şeye yaramayacaktı.Bu yüzden kapımı kilitleyip telefonumu çıkardım.Müzik açıp sesini sonuna kadar açtığımda kapıma vurma seslerini duymamaya çalışıyordum.Vurur vurur giderdi zaten.

*Bir buçuk hafta sonra*

Neredeyse bir haftadır Alex ile konuşmamaya dikkat ediyordum ve okulda tabiî ki dedikodular tavan yapmıştı.Yani ne bekliyordum ki?İnsanların konuşmamasını mı?Aptal ben.Yine ve yine.Bazen nasıl bu kadar saf olabildiğimi anlayamıyorum.Cidden bu kadar saflık bana bile fazla.

Yalnız başıma yemekhanedeki masamda yemek yerken –aslında yemezken.çatalımla yemeklerle oynayıp duruyordum sadece- Sam ve Matt ile oturan Alex'e ister istemez gözlerim kaydı.Bana bakıyordu ve tabağından da anlaşılacağı gibi oda yemek yemiyordu.Bana bakışlarında kırgınlık görmem tüm vücudumu sarsarken insanların ne düşündüğünü merak ettim.Fakat bu merak duygusu çabucak geçti.Çünkü benim iyi taraf,haklı taraf olduğumu kimsenin düşündüğünü düşünmüyordum.Sam bile bana çok anlayışlı bakışlar atmıyordu.

Zil çalana kadar öylece yemeğimi çiğnedim.Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu,bu yüzden sanırım bir ilk yapıp matematik dersine girmeyecektim.Yemekhane boşalırken önümdeki tepsiyi ittirip masadaki çiziklerle oynamaya başladım.Oturduğum masaya bir sandalye çekilince başımı kaldırıp karşıma oturana baktım.Sam'den başkası değildi.Hiçbir tepki vermeden birbirimize bakmaya başladık.Yemekhane boşalmış sadece ikimiz kalmıştık.

Uzun süre bakışmanın sonunda dayanamayıp yüzümü buruşturdum.

''Ne var?''Omuz silkip anlamsızca gözlerime bakmaya devam etti.''Sadece ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.Alex aranızda hiçbir şey geçmediğini,hala eskisi gibi olduğunuzu söylüyor ama eskisi gibi değilsiniz ve bunu o da görüyor.Bir şeyleri görmezden geliyor.Bende ne olmuş olabileceğini düşünüyorum.Düşünmekle bir sonuca varılmadığı için seninle konuşmaya geldim.''

''Peki senin bu düşüncelerine bir açıklık getireceğimi düşündüren şey nedir sana?''

''Çünkü yalnızsın.Çünkü konuşmak istiyorsun.''dediğinde kahkaha attım.

Kaşımı kaldırıp ciddi bir ifade koydum yüzüme.Bu dediklerine o bile inanmıyordu.Yani evet yalnız olduğum gerçekti ama konuşmak istediğim...Asla.İstesem bile bu kişi Sam olmazdı.Dünya da yaşayan son insan olsa bile bu kişi Sam olmazdı.

''Sam ben kimseyle konuşmadan,yalnız başına üç yıl geçiren insanım.Bana böyle şeylerle gelemezsin.''dediğimde yeniden omuz silkti.İkimizde yeniden susmaya başlayınca derin bir nefes verip arkama yaslandım.Öylece birbirimize bakarken kalbim yeniden kulaklarımda atıyordu.Duymamaya çalışmak pek etki etmiyordu.Ya Alex'e olan kırgınlığımı düşünecek ya da Sam'in yanında fazla çarpan kalbimi duyacaktım.Ki ikisi arasından birini seçmek gerekiyorsa kalbimi duymak daha iyiydi.Şu sıralar Alex'i düşünmek bile bende ağlama isteği yaratıyordu.

''Biliyor musun?''Sam öne eğilip bana yaklaştı.''Bazen gerçekten seni özlüyorum.''dediğinde kalbim birden acımaya başladı.Tepki vermemeye çalışırken ne yapacağımı bilemez bir şekilde ona bakıyordum.''Yani biliyorum bu çok bencilce sana yaptıklarımdan sonra.Ama insan oğlu bencil işte.''

Konuşmadan ona bakarken masanın üzerinde duran telefonum titremeye başladı.Heyecanla telefonumu alıp gelen mesaja baktım.

Ders çıkışı bir şeyler yapmaya ne dersin güzel kız ;)

Jack'in mesajı ile kendime gelip ayağa kalktım.Sam'den uzak durmalı ve Jack'le ilgilenmeliydim.Jack'e aşık olmalıydım.

''Ben gitmeliyim.''deyip Sam'in yüzüne bakmadan kapıya ilerledim.Sonrasında aklıma bir şeyin gelmesi ile ona döndüm.Bana bakıyor,şaşkınca neden gittiğimi anlamlandırmaya çalışıyordu.

''Bu arada seni ilgilendirmeyen konulara çok fazla girme Sam.Çok düşünmek sana yaramıyor çünkü.Beynin arıza veriyor sonra saçmalamaya başlıyorsun.Beynin arıza verdiği sırada bana yaklaşma bence.Hatta bana hiçbir zaman yaklaşma.İkimiz içinde en iyisi bu.''

Kapıya ilerlerken telefonuma dönüp Jack'in mesajına cevap yazdım.

Ders çıkışını beklemesek şuan bir şeyler yapsak nasıl olur ;)

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

815K 26.3K 55
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
826K 57.4K 35
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
1M 67.3K 52
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
2.4M 77.6K 59
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...