BERZAN GÜMÜŞ

بواسطة yasemin_bella

6.2M 272K 45.8K

Kuma ve kadına şiddet aşağılama yoktur. "Sana bir seçenek sunmuyorum Gümüş sen benimsin bana aitsin ne kadar... المزيد

1.bölüm
2.bölüm
3.bölüm
4.bölüm
5.bölüm
6.bölüm
7.bölüm
8.bölüm
9.bölüm
10.bölüm
11.bölüm
12.bölüm
13.bölüm
14.bölüm
15.bölüm
16.bölüm
17.bölüm
18.bölüm
19.bölüm
20.bölüm
21.bölüm
22.bölüm
23.bölüm
24.bölüm
25.bölüm
26.bölüm
27.bölüm
28.bölüm
29.bölüm
30.bölüm
31.bölüm
32.bölüm
33.bölüm
34.bölüm
35.bölüm
36.bölüm
37.bölüm
38.bölüm
39.bölüm
40.bölüm
41.bölüm
43.bölüm
44.bölüm
45.bölüm veda
Özel bölüm

42.bölüm

88K 5K 713
بواسطة yasemin_bella

Bölüm şarkısı
Billie eilish - lovely

Bölüme yorum yapmayı beğenmeyi unutmayın
Okunmalar yüksek olsada oy ve yorum sayısı çok az bebekler beni motive eden şeylerden biri de yorumlar.

Resmen on gündür bu bölümü yazmaya çalışıyorum cidden çok saçma ya. Ve bu bölüm kısa oldu çünkü gripten yazamıyorum artık bebekler.

Beni takip ederek destek olabilirsiniz yasemin_bella

Instagram hesabı
Yasemin_bellaa
Tiktok hesabı
Yasemin_bellaa

Yazardan
__________________________________

Biri gelecek, şimdi değilse bile bir gün illaki gelecek.

Yaraların sarılacak, acıların dinecek.

Gözünden akan yaşını silen olacak, sana dert ortağı olacak.

Gümüş hep yanlız değil miydi, insanlar onun acılarına kulaklarını kapatmamış mıydı.

Herkes yatağına yattığında o, acılarla dost olmamış mıydı.

Kocasının yüzünü sevip üst üste öpücükler bıraktı.

" Bekir abi gitti dağ gibi kocam." Gümüş ağladı ağlayacakdı.

Berzanın başı dizlerine yaslı dururken eliyle yüzünü seviyordu.

Koca katili olduk Gümüş.

Gözünden akan yaş Berzanın yüzüne düştü.

" Gümüş ağlama Allah aşkına abim kalın kafalıdır bir şey olmaz da, sen dağ gibi adamı nasıl yıktın." Bekir eline aldığı kolonyayı abisinin bileklerine sürdü.

"Ay ne bileyim hırsız sandım indirdim kafasına tavayı." Gümüş Berzanın saçlarını okşadı.

Bekir gülecek olsada gülemiyordu.

Abisi aldığı baklavalardan Gümüş yesin diye tabak arıyordu.

Gelen seslerle mutfağa girince abisini yerde Gümüşü de elinde tavayla bulmuştu.

Berzan yavaşça kendine gelmeye başladı.

" Ah kocam evimin direği iyi misin kurban olduğum." Gümüş eliyle Berzanın yüzünü sevdi.

" Sen kimsin bacım." Berzan oturur hale gelip Gümüşün yüzüne baktı.

" Ne bacısı be sensin bacı, karınım ben senin." Gümüş sinirle Berzana baktı.

" Bekir ne diyor bu kadın." Berzan eliyle başının arkasını tuttu.

" Abi yengem o, evlendin sen hani halay çektik düğünde." Bekir bu sefer kendi bileklerine kolonya döktü.

" Bekir abi, ben çok sert vurdun galiba adamın feleği şaşmış kalk hastaneye gidiyoruz." Gümüş kalkarak Berzanın kolunu tuttu.

Diğer koluna da Bekir girip arabaya bindirip yola koyuldular.

Tabi ki kimse Berzanın bıyık altından sırıtmasını görmüyordu.

Sabaha karşı ancak hastaneden eve gelmişlerdi.

Berzan yatakta yatarken Gümüş odada volta atıyordu.

Sinirle elini saçlarından geçirdi, dizlerinin üzerinde yatağa oturdu.

" Şimdi sen beni hatırlamıyorsun." Gümüş bir umut sordu.

" Yok hatırlamıyorum ayrıca ben namuslu bir erkeğim benim odamda kalmasan iyi olur." Berzan gülmesini bastırıp ciddiyetle baktı.

" Hiç mi hatırlamıyorsun beni ya." Gümüş dizlerinin üzerinde biraz daha yaklaştı.

" Hiççç." Berzanın gözleri Gümüşün açılan bacaklarına kaydı.

" Ben senin karınım, nasıl beni hatırlamazsın sen." Gümüş eliyle yüzünü sıvazladı.

" Hatırlamıyorum ne yapayım yani, hem odamdan çıkar mısın artık, ilerde karıma hesap veremem ben." Berzan az biraz daha kendini sıkarsa patlayacaktı.

" Bana bak gerilir gerilir sana bir çarparım görürsün başka karıyı." Gümüş elinin tersini havada savurdu.

Berzan savrulan eli havada tutup Gümüşü altına aldı.

" Hep bir kocaya şiddet ayıp ayıp dağ gibi adamı yıktın." Diyerek boynunu ısırdı.

" Sen benimle dalga mı geçiyorsun." Gümüş tırnaklarını Berzanın omuzuna geçirdi.

" Sen benim kafamı yardın kafamı az bile yaptım sana Gümüş hanım, şimdi savaştığımıza göre sevişebileriz ha yavrum." Berzan Gümüşün gerdanını öptü.

" Kalk üstünden yok sana bir şey arsız." Gümüş Berzanı üzerinden atmak istesede Berzan hiç oralı değildi.

Elbette Gümüş gerçekten istemese uzak durur kendini kontrol ederdi.

Ama karısı şu an sadece nazlanıyordu.

Berzan da bunu bildiği için çok rahat bir şekilde üzerine gidiyordu zaten.

Karısına güzel sözler söylemekten onun vücudunu beğendiğini dile getirmekten hiç gocunmuyordu.

Çünkü Gümüş sevilmemiş bir kadındı, insanların gözünde eksik olan bir kadın.

Sevilmemiş karısını öperek koklayarak seviyordu Berzan.

Onunla birlikte yanıp onunla birlikte sönüyordu.

Gümüş biraz sonra kollarını kocasının boynuna sardı.

Ve tekrar Berzan Demirhanın ateşinde yanmaya başladı.

*

Saat erken olsada Gümüş göğsüne yatırdığı kocasının saçlarını seviyordu.

Birlikte duş almış Berzanın onun için getirdiği geceliği giymişti üzerine.

Elinin birini kocasının geniş sırtında gezdirdi.

Yine aklını bulandırmış istediği almıştı kocası.

Eğilip Berzanın uzun saçlarını öptü uzun uzun.

" Yavrum rahat dur, yürüyecek hal kalsın sende." Gümüşün göğsüne bir öpücük bıraktı.

Gümüş sadece güldü bu dediğine, kocasını çok seviyordu.

" Senden bir şey istesem olur mu hayatım." Gümüş tatlı sesiyle konuştu.

" İste yavrum." Berzan hafifçe yükselip Gümüşün boynuna gömdü başını.

" Şimdi bir haftaya abimle Melek evlenecek ya, biz İzmir'e gitsek tatil gibi üç günlüğüne.

Hem hazırlıklar da tamam Melek çok stres yaptı gezeriz olmaz mı."  Gümüş yanağını Berzanın saçlarına sürttü.

" Tamam yavrum benim işim yok zaten, Bekir de gelir abini bilmiyorum ama bir sor istersen." Berzan geri çekilip karısının yüzüne baktı.

" Abimler kahvaltıya gelecekti zaten hayatım, sen iyi misin başın ağrıyor mu." Berzanın alnını öptü.

" Biraz ağrıyor sen bol bol beni öpersen geçer yavrum." Berzan Gümüşün dudağına bir öpücük bıraktı.

" Pis fırsatçı." Gümüş gülsede Berzanın yüzünün her tarafını öptü.

Onlar bir yaranın izleriydi, birbirlerinde nefes alan iki candı.

Berzanın hafif bir baş ağrısı dışında bir şeyi yoktu.

Doktor da az biraz numara yapınca geçici hafıza kaybı demişti, kısa zamanda kendine gelir demişti.

Berzan da Gümüşe birazcık şaka yapmak istemişti.

Tabi şakayı kısa tutmuştu çünkü Gümüş ağladı ağlayacak duruyordu.

Hazırlanıp aşağıya indiklerinde herkesi sofra başında buldular.

Gümüş gidip önce Hamiti sonra da Harunu öptü.

Berzan bir baş selamı vererek yerine geçmişti.

" Hoş geldiniz, abi babam nerede." Gümüş etrafına bakındı.

" Hatay'da ki akrabalara kart götürmeye gitti güzelim, yarın gelecek inşallah." Harun Gümüşün yüzünü sevdi.

" Güzelimmiş densiz." Berzan ağzının içinden söylendi.

Kimse onu duymasada Gümüş az biraz biliyordu kocasını.

Başını sallayıp hemen Berzanın sol yanında ki sandalyeye oturdu.

" Abi biz üç günlüğüne izmire gidiyoruz, siz de gelir misiniz." Gümüş hevesle abilerine baktı.

Aynı heves Meleğin de yüzünde vardı, hafif tebessüm ederek bakıyordu Hamitin yüzüne.

" Olur abim her şey hazır zaten, düğünden önce güzel olur." Hamit Gümüşü onayladı.

Gümüş abisine gülerek önüne döndü, tabağı çoktan dolmuştu.

" İki saat bir işim var yavrum, siz o zamana kadar yapın hazırlığınızı gelince gideriz." Berzan kahvaltısını edip masadan kalktı.

O evin çıkışına giderken Gümüşte peşinden gitmişti.

" Çok yorma kendini gülüm." Berzan Gümüşün yüzünü avuçlarının arasına aldı.

Yüzünün her yerine dudaklarını bastırıp öptü.

" Sen de çok geç kalma hayatım." Gümüş parmak ucunda yükselip Berzanın sakallı yanağına bir öpücük bıraktı.

Berzan gülerek evden çıkmıştı, ne güzel bir şeydi ugurlanmak.

Hızlı kahvaltı edilip valizler hazırlanmıştı.

Melek heyecanla avlunun içinde dolaşıyordu.

Gümüş ve Serra bir köşede kahve içip fal bakıyordu.

" Bak gülüm üç vakte kadar büyük bir haber alacaksın." Serra elinde ki fincanı Gümüşe gösterdi.

" Ay ne ola ki acaba." Gümüş ciddi bir şekilde düşündü.

" Valla gülüm bir sıkıntı olacak demir parmaklıklar var burada ay bir şey olmaz inşallah." Serra dehşetle fincana baktı.

" Saçmalama Serra bizim ne işimiz olur oralarda." Gümüş elinde ki telefona baktı.

" Ne bileyim ben bakıyorum öyle." Serra fincanı bıraktı, kenarda ki tabaktan tatlı yemeye başladı.

" Melek gülüm gel sende hadi." Gümüş mutlulukla Meleğe baktı.

" Ben çok heyecanlıyım." Melek gelip ayağını uzattı, elini kalbine koydu.

Gümüş elinin üzerini sevdi usul usul, o da bu yollardan geçmişti.

Kapıdan giren adamla gülümsemesi büyüdü.

Berzanın gözleri avluda dolaşıp en sonunda onun gözlerinde durdu.

Gümüş ayağa kalktı iki adımla Berzanın yanına gelip göğsüne sarıldı.

" Hoş geldin." Yanağını Berzanın sert göğsüne sürttü.

" Hoş buldum yavrum, hadi geç kalmayalım Hamit bizi havaalanında bekliyor." Berzanın kollarını karısının beline sardı.

Berzan Gümüşün elini tutup avludan çıkarken korumalar çoktan valizleri almıştı.

Gümüş ve Berzan en önde ki araca bindi, Bekir Serranın kapısını açarak onu kendi arabasına bindirdi.

Melek Bekirin arabasının arka koltuğuna geçti.

Havalimanına gelince hızlıca uçağa binip İzmir'e doğru yola çıktılar.

Gümüş başını Berzanın omzuna yasladı.

Karşı koltukta Bekir ve Serra varken yan tarafta Hamit Melek ve Harun oturuyordu.

Berzan bir yandan avucunun içinde ki eli seviyor bir yandan da Bekirle konuşuyordu.

Gümüş şu anına binlerce kez şükretti.

Bazen elinden şükür etmekten başka bir şey gelmezdi çünkü.


Berzan Demirhan yeni güne gözlerini karısının sıcak teniyle açtı.

Hafifçe kayıp Gümüşün sırtına bir öpücük bıraktı. Teninden yayılan kokusu soludu.

Dün gelince uzun uzun gezmiş gece yarısı da otele dönmüşlerdi.

Gümüş geriye dönüp başını Berzanın boynuna soktu. Burayı seviyordu.

" Yavrum hadi kalk, güzel bir kahvaltı yapalım." Berzan Gümüşün çıplak sırtını okşadı.

Gümüş gözlerini açıp Berzanın yüzüne baktı, yanağını öptü. Dudaklarının adresi bu seferde çenesi oldu.

" Günaydın canımın içi." Gümüş Berzanın boynunu dudaklarını bastırdı, koklayarak uzun uzun öptü. Bu adamın kokusu mest ediyordu onu.

" Günaydın yavrum, benim güzel karım." Berzan ondan gelen sevgiyi en içten şekilde kabul etti.

Berzan yataktan kalktı, yatağın örtüsünü düzeltmeye başladı, Gümüş yatağın üzerinde hafifçe zıplıyordu. Çocuk gibi oluyordu Berzanın yanında.

Berzan Gümüşün belinden yakalayıp omuzuna attı. Uzun boyuyla odayı dolduruyordu.

" İmdat adam kaçırıyorlar." Gümüş gülerek hafifçe bağırdı.

Berzan gülerek Gümüşün kalçasına vurdu. Eliyle vurduğu yeri okşadı.

" Duşa girelim yavrum." Berzan banyoya girip kapısını kapattı.

Gümüş bu sabahın sadece basit bir duşla kapanmayacağını biliyordu.

*

Gümüş aynanın karşısında saçlarını tarıyordu. Uzun zülüfleri göğsüne dökülüyordu her zaman.

Saçlarını omzundan geriye atıp kenarda ki kremi aldı. Bu evinde ki kremin küçük bir boyuydu.

Yüzüne güzelce yedirdi, sonra makyaj çantasından maskara alıp kirpiklerine sürdü, hafif allık sürüp fırçayı kenara bıraktı.

Dudaklarına da son kez açık renk bir ruj sürdü. En sevdiği parfümü boynuna ve bileklerine sıktı. Şimdi hazırdı işte.

Beline dolanan kollarla geriye doğru yaslandı. Berzan başını Gümüşün boynuna gömüp kokladı.

" Bu kadar güzel olunur mu, canıma kastın mı var hatunum." Berzan burnunu ince deriye sürterek kokladı.

" Kudurma Berzan herkes bizi bekliyor hadi gidelim." Berzanın kollarından çıkıp çantasını koluna taktı.

" Bu kadar güzel ol ondan sonra kudurma Berzan, hele bir akşam olsun sen görürsün kudurmayı." Berzan gelip Gümüşün belini sardı.

Gülerek kapıdan çıktılar, asansöre binip kahvaltı yapacakları kata geldiler.

Bekir çoktan masayı donatmış başında bekliyordu.

Gümüş yerine otururken Berzan saçının üzerini öptü.

Onlar yerine geçerken el ele Melek ve Hamit girdi içeriye.

Onların ardından Serra hızla gelip Bekirin yanına oturdu.

Bekir gülerek Serranın tabağına kahvaltılık koymaya başladı.

" Günaydın abi." Melek abisine bakarak gülümsedi.

" Günaydın meleğim." Berzan elinde ki ekmeği Gümüşün tabağına bıraktı.

Herkes kahvaltısını yaparken Gümüş kızlara baktı.

" Berzan bu gün kız kıza dışarıya çıksak olur mu." Gümüş heyecanla Berzana baktı.

" Yavrum birlikte vakit geçirelim diye geldik buraya ama olur, akşam çok geç kalmayın yeter." Berzan Meleğin üzgün yüzünü görünce tamam demişti.

Gümüş gözlerini kırparak Berzana öpücük attı.

Serra ve Melek sevinçle çaylarını içmeye devam ettiler.

Bekir ve Hamit de kızlarla birlikte gitmek isteselerde sessiz kaldılar.

Kahvelerin yanında ki tatlıları yerken kızların aklında akşam gidecekleri eğlence vardı.

Ve o eğlencede olanlar herkese büyük bir ders olacaktı.










Selammmmmmm

Bu bölüm kısa cidden gripten yazamıyorum artık. Bırakmadı peşini on gündür. İlerde telafi ederiz inşallah.

Neyse sınava gireceklere başarılar bende gireceğim hakkımızda hayırlısı olsun umarım.

Görüşürüz bebekler öptüm by

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

2.2K 243 51
Seviyorum mümkün değil Aramızda kurşun, yasak bölge var. Sen genç, sevdan ölünecek kadar güzel Kanunu yapanlar ihtiyar *** --'Özür dilerim. Özür d...
148K 8K 27
"Anlaşmayı kabul ettim diye her istediğini yaptırabileceğini sanıyorsan, bil diye söylüyorum. Öyle bir şey olmayacak." dedim meydan okuyan bir sesle...
1.2M 22K 20
Oysa ne çok hayal kurmuştum. Yeni bir hayatım olacak bu şehirden bu aileden uzak ve yalnız. Şimdi yine bu şehirde ait hissetmediğim o aileden birinin...
1.8K 250 46
Kendini karanlığa hapseden bir adam. Hayatını insanlara yardım etmeye adayan bir psikiyatrist. Peki bu adam babasının zoruyla gittiği psikiyatriste a...