Türk Vampir

By sweetfeel

203K 13K 3K

Her kitap gibi Hayat Felsefesi. Ama tüm kitaplardan farklı Yaşam Serüveni. Farklı anlar,İmkansız denilen Gerç... More

1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
-Bayram Özel-
17.Bölüm
18. Bölüm-Part 1:
18. Bölüm-Part2
19. Bölüm
20. Bölüm
21.Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
DUYURU.!
32. Bölüm

5.Bölüm

7.1K 522 65
By sweetfeel

Multi de WİLL ☺

Will düşünceli bir şekilde bana bakıyordu. Bir şeyi anlatıp,anlatmamak arasında gidip geliyor gibiydi.

"Will ben sana güvenip anlattım. Sence sıra sende değil mi.?"

"Peki. Tamam. Kafeye kadar beraber gidelim gel hadi." başımla onaylayıp yanında ilerlemeye başladım.

"Sen de benim sözümü kesmeden dinle. İlk olarak 26 yaşındayım..."

"Nee.!!! Şaka yapıyorum de." oha şaka gibi. İmkânı yok 26 yaşında olmasının. İlk olarak küçük gözüküyor. Bu çok saçma.

"Sözüme kesme dedim Sidar. Böyle yapmaya devam edersen gidicegim."

Elimi agzıma götürüp,fermuar varmış gibi çektim.

"Evet yaşımı göstermiyor olabilirim. Konumuz o değil zaten. Kulaklarını aç ve beni iyi dinle. Bundan tam 5 yıl önce SNC de gizli ajanlık yapıyordum. SNC bir nevi FBI gibi. 10 yıl orada egitim görmüştüm ve o zaman daha yeni mezun olmuştum. Birgün bir rapor geldi. Burada olan cinayetler hakkında. İlgimi fazlasıyla çekmişti. Bu göreve direk ben atladım. İlk başta benim gitmemi pek fazla istemediler. Çünkü daha acemiydim. Ama azmimi görünce görevi bana verdiler. Bu görevi o kadar çok istiyordum ki olayı çözmek adına ant içmiştim resmen. Sonra buraya geldim. Tüm herseyimi buna adadım. O zamanlar hayat o kadar tozpembe idi ki. Herşey istediğim gibi ilerliyordu. Araştırmalarım,delillerim herşey iyi sonuçlar veriyordu. Herşey bitise dogru ilerliyor sanıyordum,çözdüm sanıyordum ama yanılmışım. Aslında hersey yeni başlıyormuş..." sonlara dogru sesi kısılmıştı. Gözünü yumup derin bir nefes aldı ve tekrar anlatmaya başladı.

"... Sonra gecenin bir vakti oraya gitmeye karar verdim. Cinayetlerin olduğu sokağa. Madrek sokağı. Belki birseyler görürüm diye. Gittiğim orada biri vardı. Bembeyaz teni,kırmızın en hâki tonunu barındıran saçları ve ona uyum sağlayan yemyeşil gözlü bir kız vardı. İlk anlam veremedim bu vakitte böyle bir kızın orada işinin ne olduğunu. Sonra kızla göz göze geldik. Ben ona, o bana bakarken dönüşümü başladı. Vampire dönüyordu. Vampirlerin var olduklarını biliyordum. SNC de bize dünya da var olan herseyi ögretir,onlara karsı savunma dersleri verirlerdi. Kim insan,kim değil anlardık. Bunun için yetiştirildik biz zaten . Onu da anlamıştım. O yosun yeşilini anımsıtan gözlerini,cehennemin kırmızı tonu sarıyordu. Yüz hatları geriliyordu. Kendini kontrol edemez hale geldiğinde yere serildi. Vampirliğe dönüşen kişi ilk 1 ay gücünü kontrol edemez,kendine hakim olmazdı. Bunu bildiğim için evime aldım. Evimde bir cok alet vardı. Onun ilk zamanki hırçın hallerinde yanında oldum. Bunun sayesinde 1 ay boyunca yanımda kaldı. Nasıl dönüştügünü sorduğumda ise hatırlamadığını söylerdi. 1 ay tam 1 ay beraber vakit geçirdik. Adı Lora idi. İlk ve son sevdiğimdi o benim. Oda biliyordu. Ama nedensiz bir sekilde gitti. " sözleri bittiğinde üzgün bir sekilde ona bakıyordum. Birinin gelip 'Will aşk acısı çekiyor' dese kıçımla gülerdim herhalde. Ayakta o kadar dimdik duruyordu ki. Birşeyler bekliyordum ama bu kadarını beklemiyordum.

"Sonra." diyip devam ettim." Niye tekrar burdasın."

"İntikam için."

"Neyin intikamı.?"

"Onunda beni sevdiğini biliyordum. Biri yaptırdı ona. Beni bırakmasını biri istedi. 5 yıl tam 5 yıl boyunca daha çok güçlenip,onlar hakkında bilgi topladım. Herseyimi onları bulmaya adadım. Artık geri dönüş vakti. Kaybedilenler geri alınacak,onu alanlar kaybedecek. Ve sen de burada devreye girip bana yardım edeceksin. Benim sana edeceğim gibi."

"Nasıl.?" diye sordum şaşkınlıkla nasıl yardım edebilirdim ki.

"Vampirlerin olduğunu biliyorsun artık. Beraber seninle bulucaz. Buluncada o vampirler sayesinde Lora'yı bulucagız. "

"Peki tamam. Ama kızlara ne diyecegim."

"Herşeyi anlat. Onlarda bizden. Sadece 5'imiz bilecegiz Sidar. Kimseye demek yok. Neyse geldik kafeye. Ben gidiyim artık. Yarın görüşürüz."

"Will.?"

"Efendim."

"Birsey soracam."

"Sor bakalım."

"Seni ilk gördüğüm de niye meclisi sordun. Zaten buraları biliyormuşun."
Hafifçe tebessüm edip konuştu.

"Kendin dedin biliyorsun diye. Buradaki herkesi tanırım. E sende 5 yılda 19 yaşına gelemeyecegin için Seni daha önce görmediğim için sordum. "

"Lan ne zeki cocuksun sen ya."

"Fazla konusma atılcaksın işten. Hadi tanrıya emanet." diyip gitti. Bu çocuğu müslüman yapasım var. İyi ki Will'e güvenmişim. Şu anda tam bir ekip olmuştuk. Kafeye girdiğimde müşteri vardı.

"Merhaba."

"Ah hoşgeldin tatlım. Çıkar üstünü kasanın önüne geç. Kalabalığız bugün."

'Yardım edeyim."

"Yok yok. Sen kasaya geç. Ben ilgilenirim onlarla." kasaya geçtim. Etrafa göz gezdirdim. Sağ tarafta en köşede-buradan bakınca bile zor görünen-yerde grubun biri oturuyordu. Sadece siparişlerini görebiliyordum. Aslında göremiyordum. Çünkü içecekleri karton bardakta idi. Ve üstü kapalıydı. Daha fazla dikkat çekmemek için kafamı oradan çevirdim. Bir çift kasaya doğru geliyordu. Adisyonu alıp ödeyecekleri miktara baktım.

"8 dolar." cocuk 4 dolar kızda 4,dolar çıkarıp verdiler. Ee yuh ama yanında erkek var ama kız kendi payını ödüyor. Bir kez daha anladım Türk farkını. Bizim erkekler 'biz varkene size düşmez' der bunlar utanmasa 'aşkım cüzdanım evde sen öder misin.? ' diyecek. Vay anasını be. Ama istisnalarda var tabi. Tekrar kösede ki masaya baktıgım da masa boştu. Kaşlarımı çattım. Kaçtılar mı lan bunlar. Ekmek paramı yedirtmem ben.

"Kate Teyze.?"

"Efendim tatlım."

"Şu masadakiler neredeler. Kasaya gelmediler mi."

"Ha. Sey. Onlar parayı bana öderler. " niye biz insan değil miyiz.

"Neden.?"

"Öyle işte. Hadi kasayı boş bırakma." manyak bu karı ya. Cidden. Zaten bi tuhaf. Kafesi ayrı bir tuhaf. Mutfaga sadece Kate'in el iziyle giriliyor. Ne bu seri katil falan mı.? Töbe ya. Birinin masaya vurmasıyla yerimden sıçradım. Ne oluyor lan.

"Artık bi baksan." sese dogru baktığım bugün okulda ki zengin çocuk SETH ve EKİBİ.! vardı.

"Adisyon lütfen."

"Gerek yok al şu 200 doları üstü kalsın. Bahşiş." dedi havalı bir sekilde.

"Nereden biliyim 201 dolarlık hesabınızın olmadığın. Simdi alayım lütfen." dedim. Sonra bir anda hepsi gülmeye başladı.

"Duydunuz mu.? Bize resmen yalancılık ve fakirlikle suçladı. Bana bak kızım ne bokuma güveniyorsun bilmiyorum ama ben yalan söylemem.! Şimdi işinden olmak istemiyorsan özür dile." çattık ya. Resmen şu an kötü çocuk masum kız kitaplarında olan olaylara döndü.

"İşimi yapıyorum. Özür dileyecegim bir adam göremiyorum karşımda. Şimdi izinizle işime dönmem gerek." dediğim lafla öfkelendiği belliydi. Atara atar gülüm.

"Bana bak ufaklık. Bacagıma kadar boyun var ezmeyeyim seni. "

"Kendinde o gücü görmen gözleri yaşartacak cinsten. "

"Bekle ve gör o zaman." dedi ve kapıyı çarparak gitti. Arkadaslarıda peşinden gitti. Allah'ım sen beni ne ile sınıyorsun.

"Sidar mesain bitti canım gidebilirsin artık sen. " dedi Kate. Saate baktıgım da geleli 1 saat olmamıştı.

"Ama daha var."

"Yok yok. Git sen. Hem az kişi var. Kızları bekletme." kısaca siktir git diyor arkdslr. Aman benimde işime gelir. Önlüğü çıkarıp eşyalarımı aldım. Kapıdan çıktıgımda yağmur beni karşıladı. Yine.! Zaten burada güneş falan açmasını bekleyemezdim. Yavaş yavaş yagmurun tadını çıkararak yürümeye başladım. Atıstırıyordu zaten. Çok ıslanmazdım. Kulaklığımı takıp Gülben Ergen ve Oguzhan Koç'un yeni dueti aşkla aynı değili açıp dinlemeye başladım. Türkiye'de olmamam müziklerini takip etmiyeceğim anlamına gelmez. Zaten çok severim ikisinide. Favorilerimden birileri diye bilirim. Özellikle 3 Adam'a aşığım. Ama burada Tv8 de yok.! Of of. Dünyanın unuttugu bir yere düştüm. Bu sırada telefonum çaldı.

"Alo."

"Sidar."

"Efendim Elif."

"Nerdesin."

"Eve gidiyorum ne oldu.?"

"İşte olman gerekmiyor mu.?"

"Erken çıkmam gerekti. Ne oldu.?"

"Okula gider misin diyecektim.? Selda çantasını unutmuş."

"Ne. Çantasını mı.? Şaka mı yapıyorsun. "

"Hayır. Git ve al hadi bay.?"

"Ama El-" dıt dıt. Beni seni dıt dıtlayacam da. Allah'ım bir insan nasıl olurda çantasını okulda unutur. Zekâna edeyim ben. İyi ki okul buraya yakın. Yol gözüktü bize birader.

****†******
Sonunda be. Okula geldim. Sadece güvenlik vardı o kadar. İzin almaya gerek duymadan içeri girdim. Birsey demedigine göre iceride birilerin olma olasılığı vardı.
Koridor da sadece ayak seslerim yankılanıyordu. Uvv. Su anda kendim dabbede gibi hissediyorum. Arkamda biri arapça konuşacakmış gibi. Allah'ım sen koru amin. Kamu yönetimi sınıfına girip çantasını aldım. Sınıftan çıkarken okulda tek olmadığı mı fark ettim. Şimdi sıctım.
Ayak sesleri yaklasınca kapının arkasına girip konusulanları dinlemeye başladım.

"Bayan Rose anlıyorum sizi ama sizde bizi anlamalısınız. Okulda çok fazla dikkat çekiyolar. Herşeye karşı alınabilecek önlemlerimiz var. Gerekirse onlar icin farklı sınıf bile oluşturabiliriz." yeni sınıf oluşturacak kadar önemli kimler olabilir ki. Aaa haksızlık ayol bizde okul öğrencisiyiz onlarda bizim gibi okumalı. Her kim olursa olsun.

"Anlıyorum tabi ki. Merak etmeyin. Bundan sonra aksatmadan devam edeceklerdir. Yeni sınıf gibi bir konu da konuşmadık var sayıyorum. Her öğrenci gibi eşit şartlarda okumalıdır..."devam eden konuşma ve uzaklaşan ayak sesleri. Vay be. Bu kasabada bile değerli insalar varmış ya. Ölsemde gam yemem. Ah Selda Ah ne hale koydun beni. Bildigin pisliklerini topluyorum. Off. Ses yapmadan dışarı kaçmaya çalıştım. Ki başarılıda olamadım. Önüme dönmem ile bir şeye çarptım. Ben diyim demir siz diyin Odun.

"Yavaş gel." anam ne oluyor. Nasıl bir ses tonudur o. Kalın olduğu halde o zarafet nasıl oluşur. Amann genelde sesi çok güzel olanlar tipsiz oluyorlar. Cevap vermek için kafamı kaldırdım. Kaldırmaz olaydım. Çok erken konuştum. Büyük lokma ye büyük konuşma demişler. Bu nasıl bir İnsandır. O nasıl bir göz rengidir. O nasıl bir vücuttur. Esmer oldugu halde beyaz cildi resmen gel beni al diyordu. Hele o zifiri karanlığı anımsatan gözleri. Dilim Lâl olmus bir şekilde çocuğa pardon -yakışıklı- çocuga bakmaya devam ettim. Peki o ne yaptı biliyor musunuz.? Tahmin etmesi hiç zor değil. Elinin tersiyle kenara fırlattı. Ben sana gösteririm ama. Yüzünde takılı kalmazsam tabi.

"Orantısız güç sahibi yılan boğası. Yavaş be. Ananın kızı yok burada. " diye arkasından bağırdım. Lan bunun popusuda seksi. Su filmlerde kız sevdigini söyler oğlanda yavaş bir şekilde kıza döner ya işte şu an bu durumdaydık. Ama ortada ne seven var, ne de sevilen. Yavaş bir şekilde yüzünü döndürünce zifiri karanlık olan gözleri açık bir renk almaya başlıyordu. Hassiktir. Baya sinirlendi galiba. Eee bende de olan göt korkusundan tabana kuvvet koşmaya başladım. Koş koş koş -arkana bak kimse yok- devam koş koş ve bitiş çizgisi. Okulun binasından kendimi nasıl attığımdan bi haberdim. Hemen yoldan bir taksi cevirip bindim. Evin adresini de verince adam yola koyulmaya başladı. Ne gündü ama. Vampirlerin var olduğunu görmesemde artık emindim. Geriye bir tek bulmak kalıyordu.

******†*******

Merhabalar. . Durmak yok tam gaz yeni bölümlere devam. Sizi hiç bekletmeden yazıp koyuyorum. Günden güne azda olsa büyüyoruz ve bu çok mutluluk verici. Oy ver yorumlarınız benim için çok önemli. Düşüncelerinizde öyle. Kitap hakkında önerilerinizi yazarsanız mutlu olurum. Unutmadan kitabı tanıdıklarınıza önermenizi rica ediyorum. Büyümemiz sizin elinizde. Çok konuştum. Yazım hataları için özür dilerim. Kendinize iyi bakın. Vampirli kalın.
✨✨

☁☁☁☁

Continue Reading

You'll Also Like

185K 13.4K 59
18 yaşınıza kadar insan olarak yaşadığınızı düşünsenize, her şeyden habersiz sadece paranormal olayları araştıran ve doğaüstü şeylere merakı olan bir...
80.3K 4.2K 27
Annesi ölünce akrabası olmadığı için üvey babasıyla kalmak zorunda kalan Taner, kimsenin tahammül edemeyeceği şeyler yaşarken, yıllar sonra kurtarıla...
2.6M 123K 47
"Bir şey söylemeyecek misin?" Aidan'ın bunu demesiyle gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kırmızıya dönmüştü. Söyleyeceğim sözcüklerin harfleri birbirine...
847K 35.4K 33
Maral orman yolunda kaza yapar, ve gözleriyle görmese inanamayacağı şeyler yaşar. Artık doğaüstü bir varlığın tutsağıdır... Bu varlık onu zorla tutup...