6.Bölüm

7.6K 482 77
                                    

Multimedia'da (baştan) Selda ve Elif

Karanlık. Etraf zifiri karanlıktan ibaretti. Küçük bir delikten giren loş bir ışık vardı sadece. Tek bir yere odak noktası gösteriyordu. Bir oğlan. Karanlığın sonsuzluğuna kendini adamış bir oğlan. Sanki birşeylerden kaçarcasına ilerliyor karanlığa. Durdurmak istiyorum. Neden mi.? Bilmiyorum. Ne kadar bagırsamda duymazlıktan geldi. Ne kadar koşsamda yetişemedim. Bir defa bile arkasına bakmadı. Sadece arkasından bakmakla yetindim. Gecenin bir vakti amansız uykumdan uyandıran rüyaya lanet ettim. Bana yıllarca gelen ama sabaha az bir süre zaman zarfında uyandım. Düşündüm. Tanımadığım oglanı. Hayatımda belki de hiç görmediğim ama rüyama giren oğlanı düşündüm. Ama sadece düşündüm. Ne bir kanıt buldum ne de bir delil. Tanyeli ağarmak üzereydi. Sabahın huzurunda bir kitap alıp okumaya başladım. Ama bir türlü kitaba adapte olamıyordum. Sürekli aklımda rüya vardı. En iyisi kafa dagıtmaktı. Ve bunun içinde vazgeçilmezim olan ; müzik ve hayallerimdi.

*****†*********

"Elif bana bir tane Soda al."

"Tamam." okulun kafeteryasında oturuyordum. Sabahı nasıl getirdigimi bırakın okula gelip derslere nasıl girdiğimi dahi hatırlamıyorum. Kızlar eşyaları almak icin gittiklerinde bende etrafa göz gezdirdim. Dikkatimi bizim sınıfta olan Jess çekti. Kız buralı olduğu halde bizden daha yabancıydı. Kalkıp yanına gittim.

"Hey Jess naber." kafasını kaldırdıgında şasırarak bana baktı. Kız yabaniyse ben ne yapabilirim.

"Me-merhaba Sidar."

"Baktım yalnız oturuyorsun canın sıkılmasın diye yanımıza çagırayım dedim. Gelsene."

"Ben rahatsızlık vermeyeyim."

"Yok canım ben çagırdım hem. Gel hadi." elimle gel işareti yapıp masamıza doğru yürümeye başladım. O da hemen arkamdan geldi.

"Kızlar bu Jess. Digerleri de Selda,Elif ve Dilan."

"Memnun olduk Jess."

"Bende kızlar." hepimiz önümüzdekilerle ilgilenmeye başladık. Bu sırada kafeteryanın -bahçe- kapısı açıldı. Bir grup girdi. Ne grup ama.! Hayatımda bu kadar taşı aynı anda görmedim. Kızlı erkekli hem de. Fazla kalabalıktılar. Ve fazla derecede dikkat çekiyorlardı. Neredeyse tüm okul onlara bakıyordu. Neredeyse degil hepsi hatta.

"Bunlar kim ki.?" dedi Dilan fısıldayarak.

"Bunlar MOORE Ailesi. Duymuşunuzdur illa ki." diye cevap verdi Jess. Duymamak mümkün mü. Seth ve ekibinin ezeli düşmanı. Kendinden fakirlerle ilgilenmeyen grup.

"Sarışın olan kesin benimdir." dedi tekrar Dilan.

"Dur daha ben bakmadım. Bende bakayım öyle." dedim. Gruba daha dikkatli baktığımda onu gördüm. Hani Selda'nın çantasını almaya geldigimde beni resmen yere fırlat oğlan. Pardon yakışıklı oğlan.!

"Esmer olan var ya siyah bluzu olan. O benim ." agzımdan çıkan kelimelerin farkında bile degildim. Bir an da çıkıverdi. Allah söyletti.

"Kızlar burada burslu gibi birseysiniz. Kusura bakmayın ama bunlar size bakmaz. Hele ki buralı bile değilsiniz. Zaten buradakilerin hiçbirini sevmez onlar. " dedi Jess.

"Zaten bizde lafın gelişi dedik. Bizim sevgililerimiz var." söylediğim sözü sonradan algıladım. Resmen kıza sevgilimiz var dedim. Ah gaza gelince yalan yalnış herseyi derim ben. Bizim kızlar bana öyle bir bakıyordu ki çıktığım yere tekrar gitmek istedim. Tekrar gruba döndüğüm de hepsi gülüyordu. Biri hariç. Çarptığım ve laf atıp kaçtığım oğlan bana sinirli bir sekilde bakıyordu. Aman sanki egosu kırıldı.

Türk VampirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin