They say 'FrIeNdS'/ Minsung

Per jinijinijiniret

609K 75.1K 83.4K

TAMAMLANDI. -Omegaverse- Çok yakın arkadaş grubunuzda istemsizce sinir olduğunuz biri var mı? Han Jisung'ın v... Més

Omegaverse nedir?/Uyarılar
1
2
3
4 (M)
5
6
7 (M)
8
9
10
11
12
13
14
15
16 (M)
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49 |FINAL|

37 (M)

17K 1.4K 2.3K
Per jinijinijiniret

Önceki bölümü okuduğuna emin ol.

Jisung, derin bir nefes vererek önündeki dolaba bakıyordu.

Minho evde değildi, markete gitmişti. Omega ise oldukça gergin ve stresliydi. Çünkü alfanın rut dönemine birkaç gün kalmıştı ve mühür meselesini hala konuşmamışlardı.

Minho'nun ona olan davranışları Jisung için büyük bir yeşil ışık olsa da hala emin olamıyordu genç omega. Ancak yine de bir şeyler yapmak istiyordu artık. Eli kolu bağlı yalnızca beklemek onu fazla strese sokuyordu ve bebeği için endişelenmesine sebep oluyordu.

Dolapta aradığı şeyin olduğunu biliyordu ancak heyecan ve reddedilme korkusu sarmıştı bedenini.

Tam o anda ona yardımcı olan bir şey olmuştu. Bebeğinin feromonları yükselirken gülümsedi ve elini karnına koydu. "Evet bebeğim," dedi kendi kendine. "Babaya bir sürpriz yapacağız."

Ardından ayaklanıp dolabın kapağını açtı.

--

Minho, akşamüzeri elinde birkaç poşetle dönmüştü eve. Arabayı kilitleyip taşların ayakkabısının altında ezilirken çıkardığı sesler eşliğinde bahçeye, ardından da eve girmişti.

İlk katın karanlık olmasıyla kaşlarını çatsa da omeganın uyuduğunu düşünmüştü. Bu yüzden sessizce içeri girip kapıyı kapattı ve mutfağa doğru ilerledi.

Elindeki poşetleri bıraktıktan sonra ellerini yıkadı ve poşetleri yerleştirdi. Bunları yaparken de sessiz olmaya çalışıyordu.

Ancak merdivenleri çıkmaya başladığında yatak odalarının kapısının altından süzen sarı loş ışıkla kaşlarını çattı. Normalde beyaz ışık yanardı çünkü.

Adımlarını yavaşlatıp aralık kapıyı açtığında ise karşılaştığı manzara donup kalmasına sebep olmuştu. Yutkunmaya bile güç bulamadı. Dudakları aralanmıştı sadece.

Jisung, yalnızca Minho'nun beyaz gömleklerinden birini giymiş, alttan iliklemeye başladığı birkaç düğme sayesinde tek omzunu açıkta bırakmıştı.

Bilerek yana doğru taşırdığı koyu kırmızı ruj ve dağınık dalgalı saçları onu bir tanrıça güzelliğiyle süslemişti. Elindeki kadehte beyaz şaraba benzer bir içecek tutuyor, kadehi yavaşça zarif parmaklarının arasında döndürüyordu.

Dışarıdan gözüken özgüvenli duruşunun aksine içinde çok heyecanlıydı. Kalbi gümbür gümbür atıyor, alfanın bakışlarından bir anlam çıkarmaya çalışıyordu.

Minho ise kendine gelmek için kafasını iki yana sallamak zorunda kalmıştı. İçeri adımlarken gözleriyle yemişti sanki omegayı.

"Jisung..." dedi mırıldanarak. Gördüğü manzara kalbine zarardı. Omeganın yüzü kızarmış, görüntüyü olabilirmiş gibi daha da güzelleştirmişti.

O büyülenmiş gibi yatağa doğru adımlarken Jisung da elindeki bardağı hemen yanındaki komodine bırakıp ayaklanmıştı yavaşça.

Minho omegaya yaklaştıkça bakışları daha da kararmıştı. Kolunu uzatıp Jisung'ın ince belini kavrar kavramaz kendine doğru çekti ve başını boynuna gömdü. "Çok güzelsin." diye mırıldandı tenine dudaklarını sürterken.

Jisung ise baştan aşağı titremişti bu dokunuşla. Kollarını Minho'nun boynuna sarıp gözlerini kapatarak kendisini onun zarif öpücüklerine teslim etti. "Seviş benimle Minho."

Alfa gömüldüğü boyuna kokulu bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekildi, yüzleri hizalandığında Jisung'ın kapalı gözlerine baktı ve onun davetkâr dudaklarına eğildi. Nefesini üfleyerek "Tüm gece sevişeceğim seninle." dedikten sonra belini okşadı ve onu öpmek için bir hamle yaptı.

Yumuşak dokular, bir anahtar kilit edasıyla birleştiğinde ani gelen hisle Jisung bacaklarını birbirine bastırmıştı. Minho'nun boynundaki kollarını sıkılaştırıp dudaklarını araladı ve onun dilini ağzının içine buyur etti.

Alfa beklemeden ıslaklaştırmıştı öpücüğü, tükürüklerinin birbirine karıştığına emin olarak Jisung'ın dudaklarını kanatırcasına öpüyordu.

Nefeslenmek için bir saniye öpücüğü bozsalar da dudaklarının tam olarak temasını kesmemişlerdi. Alfa ellerinden birini Jisung'ın karnına koyduktan sonra onu yavaşça geri geri yürütmek için ittirdi.

Omega onu dinleyerek yürümeye başlamıştı. En sonunda bacakları arkasındaki yatağa değdiğinde kendini serbest bıraktı ve sırt üstü yumuşak yatağa düştü.

Minho da onun üstündeki yerini aldığında beklemeden tekrar bir öpüşme başlatmışlardı. Jisung ellerinden birini alfanın ensesine çıkarıp oradaki saçları avucuna hapsederken bir bacağını kaldırarak Minho'nun beline yaslamıştı.

Alfa bunu bekliyormuş gibi Jisung'ın karnındaki elini çekmeden belindeki elini onun çıplak bacağına indirmiş ve kalçasına doğru bastırarak okşamıştı.

Omeganın şehvet kokulu feromonları alfaya bir cennet bahçesindeymiş gibi hissettirirken nefes nefese ayrıldılar. Minho, kızarık dudaklarını yalayıp altında dağılan bedeni bir kez daha süzdükten sonra "Çok güzelsin Jisung. Kafayı yiyeceğim." diyerek onun çenesine öpücüklerini bıraktı.

Oradan boynuna doğru ıslak bir yol çizerken elleri de boş durmuyordu. Gömleğin  altından pürüzsüz bacakları sert parmaklarıyla keşfe çıkmıştı.

Onun boynundaki ince deriyi dudakları arasına hapsettiğinde omegadan kısık bir inleme işitti. "M-Minho."

"Söyle bebeğim." alfanın yüzü omeganın boynuna gömülü olduğundan sesi oldukça boğuk çıkmıştı.

"M-mühürle beni."

Minho'nun sıcak nefesi, boynunda ıslattığı yerleri yakıp geçerken kıkırtısı çarpmıştı bu sefer tenine. "Mühürleyeceğim." dedi ince deriyi dişleri arasına alıp bıraktı. "Seni tamamen bana ait yapacağım."

M!!!! ⚠️

Cümlesini tamamlayan, omeganın yumuşak kalçasında patlayan sert tokattı. Jisung alt dudağını dişleri arasına alıp inlediğinde Minho memnunca sırıttı ve vurduğu yeri avuçları arasında sıktı.

Jisung'ın zarif elleri Minho'nun üstündeki tişörtün eteklerine gittiğinde onu tutup yukarı doğru parmak uçlarını tenine sürterek çekiştirmişti.

Minho karın kaslarında hissettiği tırnaklarla hırıltılı bir nefes verip bir saniyeliğine doğrulmuş ve üzerindeki tişörtü sıyırıp bir yere atmıştı.

Tekrar omeganın üzerine eğildiğinde Jisung dirsekleri üzerinde doğrularak kendini geri çekip tamamen yatağın üzerine çıktı. Minho da ellerini iki yanından bastırıp dizlerini de yatağa koyarak tüm vücuduyla onun üzerindeki yerini aldı.

Omeganın zarif elleri alfanın yanaklarını bulduğunda onu kendine çekmiş ve dudaklarını bir kez daha birleştirmişti. Jisung'ın tutkulu öpücüğü takip ederek aradan sızan küçük inlemeleri, Minho'nun ağzında kaybolurken eli ise onun eşofmanının üstünden sertleşmiş penisini buldu.

Yukarı aşağı hareketlerle okşadı avucuna sığmayan aleti. Minho'nun kesik kesik çıkardığı memnun sesler onu daha fazlası için zorlarken ıslak deliğini yatağa sürterek önce parmaklarını ardından elini Minho'nun eşofmanının içine sokmuştu.

İnip kalkan göğüsleri aldıkları nefesi hızla geri vermeye zorlarken ayırdılar dudaklarını. Jisung onu okşarken alfa ise ellerini omeganın üzerindeki kendi gömleğinin düğmelerine çıkardı. Tek tek açmaya başlarken dudakları boş durmamış, onun köprücük kemiğinden çıplak omuzuna doğru diliyle ıslak bir yol çizmişti.

"Mmh." Jisung alt dudağını dişleri arasına alarak eline sızdırmaya başlayan aleti sıktı hafifçe. Bu Minho'nun onun omzunu dişleri arasında sıkıştırmasına sebep olmuştu. Omega diğer elini de onun karın kaslarına çıkarıp parmak uçlarını gezdirdi. "M-Minho, hadi artık." dayanacak gücü kalmamıştı resmen, ıslak deliği onu bir hayli zorluyordu.

Alfa ısırdığı yerin üzerini yalayıp geri çekildi ve yukarıdan altında yatan omegayı süzdü. Dağılmış kırmızı ruju, terden alnına yapışmaya başlamış dalgalı saçları, Minho'nun onun boynuna bıraktığı kırmızı izler ve odanın sarı loş ışığında parıl parıl parlayan ıslak boynuyla Jisung, fazla etkileyici gözüküyordu.

Ellerini kendi eşofmanı ve iç çamaşırını çıkarmak adına geri çekti ve kıyafetlerini çıkarıp yere attı. Jisung dirsekleri üzerinde doğrulup baygın baygın Minho'yu izlemeye başladı. Üzerindeki gömleğin tüm düğmelerini açmıştı alfa. Böylelikle gömlek Jisung'ın dirseklerine kadar inmiş, yatağa dağılmıştı. Ancak hala üzerinde sayılırdı.

Omega alfanın dikleşmiş ve sert penisine bakarken dilini kendi dudakları üzerinde gezdirdi. Minho ise kalbinin yerinden çıkacakmış gibi atmasını görmezden gelmeye çalışırken tekrar omeganın üzerine eğildi. Jisung'ın bakışları Minho'nun şehvetin ateşiyle parlayan gözlerine çıktığında alfa bir elini onun dizinin altına yerleştirerek bacağını yana ve havaya doğru kaldırıp kendine yer açtı, diğer elinin ise işaret ve orta parmaklarına tükürüp ıslattı.

Dizlerinden destek alarak Jisung'ın üzerine eğildiğinde nefesleri tekrar karışmaya başlamıştı, alfanın saçları omeganın alnına değerek onun huylanmasına sebep olsa da Jisung deliğindeki baskıdan dolayı bunu düşünememişti bile.

"Hhmm..." Minho'nun parmakları onun ıslak deliğine kolayca girdiğinde başını geriye atarak inledi. Alfa ise bıraktığı izlere bir yenisini eklemek üzere Jisung'ın kafasını geriye atmasıyla açılan esmer boyuna yöneldi.

Jisung dirseklerini serbest bırakıp sırtının tamamen yatakla buluşmasını sağladıktan sonra kollarını hemen alfanın boynuna doladı.

Minho da o sırada üçüncü parmağını omeganın içine gönderip onu kendi için hazırlamayı bitirdi. Ardından elini çıkararak ıslaklıktan buruşan parmaklarını çarşafa sürtmüştü.

Jisung'ın boynunu rahat bırakıp hafifçe geri çekildi, bir elini penisine sarıp sıvazlarken derin nefesler alıp veriyordu. Jisung ise hissettiği boşluğu sevmemişti. Tırnaklarını Minho'nun ensesine geçirip hızlanması için uyarı verdi.

Minho sızdıran aletini omeganın ıslak ve pütürlü deliğine konumlandırdıktan sonra yavaşça kendini içeri ittirdi. Bununla birlikte ikisi de derince inlemişlerdi. Minho'nun Jisung'ın bacağını tutan eli sıkılaşırken omega ise onun omzunu çiziklerle doldurmakla meşguldü.

"Ah, Sung çok darsın." Minho dişlerini sıkarak kendini tamamen itmişti artık. Rut dönemi henüz gelmese de yaklaştığından içindeki kurt delicisine bu omegayı dağıtmak istiyordu. Ne var ki bu isteği zapt edebiliyordu Minho. Bebeğine olan sevgisi cinsel dürtülerine ağır basıyordu.

"Hareket et alfam, mmgh!" Jisung'ın cümlesi Minho'nun kendini geri çekip tekrar itmesiyle büyük bir inlemeye dönüşürken alfanın alnında boncuk boncuk biriken ter boynuna damlamaya başlamıştı.

Minho boştaki elini yatağa bastırarak içeri göçmesine sebep olurken dişlerini sıkıyordu. Gel gitleri belirgin şekilde hızlanmıştı. Omuzlarındaki acı onu daha da istekli hale getirirken hızlanmaya başladı.

Jisung aldığı zevkten dolayı kayan gözlerini kontrol edemezken Minho'nun tatlı noktasına ard arda yaptığı vuruşlar yüzünden istemsizce belini bir yay edasıyla büktü.

Alfa ise onun bacağını serbest bıraktı, bu sefer elini karnına koyup hafifçe aşağı doğru bastırarak yatakla tekrar temas etmesini sağladı. Jisung anında bacaklarını Minho'nun beline doladı.

Jisung'ın kaygan ve sıcacık olan duvarları Minho'nun aklını toparlamasına engel olurken baskın nane ve bergamot kokusu tüm odayı sarmıştı. "M-ah! M-mühür!"

Zar zor konuşma gücü bulan omega alfayı tetiklerken Minho hareketlerini iyice hızlandırmıştı. İkisi de sona yaklaştıklarını hissediyorlardı. Jisung'ın bedeni yatakta sabit kalamazken bunu yapmaları zor olduğundan Minho hareketlerini yavaşlamaya zorladı ancak sertliğinden bir şey kaybetmemişti.

İki elini de yatağa yaslayıp Jisung'ın şiş dudaklarına birkaç öpücük bıraktı. "Acıtacak." dedi önceden uyarırcasına. Omega kafasını onaylar biçimde sallarken ona sıkıca tutunuyordu.

Alfa, gözlerini kapatıp Jisung'ın boynuna doğru eğildi. Belirginleşen damarlarının üzerini yalarken köpek dişleri çoktan sivrileşmişti. Kendini son kez güçlü bir biçimde omeganın içine itti ve sarsılarak boşalmaya başladı. Eş zamanlı olarak dişlerini Jisung'ın şah damarına geçirmişti bile.

"Ah!" omegadan güçlü bir çığlık yükseldi böylece, o da boşaldı hemen ardından. Tırnakları Minho'nun sırtını kırmızıya boyarken dişlerini sıkarak boynundan yayılan keskin acının geçmesini bekliyordu. Dolan gözlerinden süzülen yaşlar yastığa damladı birer birer.

Minho içine doğan hisle yeterince kan emdiğini anlayarak yavaşça geri çekildi. Sivri dişlerinden damlayan kan, aktığı yerleri kirletirken dilini dişlerinde gezdirdi ve az önce ısırdığı yerin üzerinde oluşan mührü inceledi yüzündeki sırıtmayla, ardından mühür damgalanarak kaybolmuştu.

Minho derin bir nefes verirken Jisung da acının azalmasıyla sıktığı dişlerini gevşetti. Ardından alfa, biraz daha geri çekilip omeganın terden ıslanan saçlarını geriye doğru eliyle tarayarak alnına uzun sürebilecek bir öpücük bırakmıştı. "Bu kadar." dedi boğuk sesiyle. "Tamamen benimsin Han Jisung." Onun gözyaşlarını tek eliyle sildi ve ıslak yanaklarına da birer öpücük kondurdu.

Omeganın içinden yavaşça çıktıktan sonra kendini sırt üstü yatağa bıraktı. Jisung ise deliğinden yatağa süzülen menileri hissederken kendinde bulduğu son bir güçle yana doğru dönmüştü.

Minho onu belinden tutup kendine doğru çekti, böylece Jisung onun göğsüne yerleşmişti. İkisinin de nefesleri düzene girene kadar öylece beklediler. Jisung'ın gözleri yavaştan kapanmaya başlamıştı artık.

Bunu fark eden Minho ise onu bırakıp doğruldu ve tombul yanağını severken "Temizlenelim." dedi. Jisung şu an sadece uyumak istediği için olumsuz sesler çıkarınca Minho güldü ve ayağa kalktıktan sonra onu da kucakladı.

Odadan çıkıp banyoya doğru ilerledi ve kucağındaki beden ile birlikte küvete girdi. Daha çok Minho'nun ikisini birden yıkamasıyla geçen bir banyonun sonunda ilk önce alfa çıkmıştı küvetten. Beline beyaz bir havlu sardı ve Jisung'ın üşümemesi için ona daha uzun bir havlu çıkardı.

Elini hala küvette oturan omegaya uzattığında Jisung tutmuş ve yavaşça küvetten çıkmıştı. Hala yorgun hissetse de daha iyiydi. Minho elindeki havluyla onun bütün vücudunu sardıktan sonra tekrar kucaklamış ve odaya geri götürmüştü.

Yatak kirli olduğu için odada bulunan küçük koltuğa bıraktı omeganın bedenini. Ardından hemen dolaba ilerleyip Jisung ve kendisi için kıyafetler çıkardı.

Tekrar omeganın yanına ilerledi. Jisung sadece oturmuş, onu izliyordu. Minho onun için getirdiği kıyafetleri bıraksa da Jisung dudaklarını büzmüştü. "Sen giydir." dedi mızmızlanarak.

Bu teklifi reddetmeyi düşünmeyen alfa gülümseyerek onun önünde diz çökmüştü. Önce omeganın narin vücudunu dikkatle kurulamış ardından güzelce giydirmişti. Ayaklanmadan hemen önce onun yumuşak yanağını öptü.

Bu Jisung'ın yüzünde bir gülümsemeye sebep olurken giyinmeye başlayan alfayı izliyordu. Minho her zamanki gibi yalnızca altına iç çamaşırıyla birlikte bir pijama altı giymişti.

Alfa giyindikten sonra çarşafları da değiştirip yenisini serdi ve bedenini yatağa atıp elini Jisung'a uzattı. Koltuk yataktan pek uzak olmadığı için Jisung ayaklanarak yavaşça onun yanına yürümüştü.

Tertemiz kokular eşliğinde uzandılar yatağa. Jisung kollarını Minho'nun beline sarıp başını da onun göğsüne yasladığında alfa da onu iyice kendine çekmişti. İşaret parmağıyla Jisung'ın boynundaki mührü okşadı, hala kızarık olmasına bakılırsa sızlıyor olmalıydı.

Jisung bu dokunuşla gözlerini kapatmıştı. O kadar iyi hissediyordu ki, bunu kelimelere dökemeyecek kadar mutluydu şimdi. Kendini bir hamleyle alfanın üzerine atmıştı ardından. Boylu boyunca onun üzerinde uzanırken önce Minho'nun çıplak göğsüne bir öpücük bıraktı sonrasında ise kafasını kaldırıp bakışlarını birleştirdi.

İkisinin de gözleri pırıl pırıldı birbirlerine bakarken. Minho ellerini üzerinde uzanan bedenin beline sarmıştı gülümseyip. "Teşekkür ederim." dedi, omeganın şaşırmasına sebep olmuştu. "Dünyadaki en iyi hisleri bana bir bir yaşattığın için." diye tamamladı cümlesini.

Jisung da gülümsüyordu şimdi. Yerinde biraz kıpırdanıp ellerini Minho'nun yanaklarına koydu ve dudaklarına uzun sayılabilecek bir öpücük bahşetti. Ardından ne diyeceğini bilemediği için konuyu değiştirmişti.
"Yoruldum, uyuyalım artık."

Minho'nun gözleri hala komodinde duran kadehe kaydı ardından kıkırdadı. "Çabucak yorulacakmış gibi durmuyordun, bunu içmedin değil mi?" diye sordu. Jisung da gülüp kafasını onun göğsüne bıraktı ve gözlerini kapattı. "Elma suyuydu ki o." dedi uykuya dalmadan hemen önce.

Minho bununla birlikte kahkaha attığında hareketlenen göğsü yüzünden Jisung ellerini Minho'nun etrafındaki koluna yaslamıştı. Böylece derin ve huzurlu bir uykuya daldılar.

--

Continua llegint

You'll Also Like

195K 23.8K 45
jisung ev sahibi tarafından dolandırılır ve hiç tanımadığı minho ile iki sene aynı evde yaşamaya mahkum olur. !mpreg!
153K 14.9K 37
Jeongin ve homofobik sandığı oda arkadaşı Hyunjin 〃 texting + düz yazı #1 hyunjeong #1 hyunjin #1 fanfic #1 jilix #1 minchan
795K 65K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
95.8K 15.9K 24
-Omegaverse- "Tahta çıkacağın gün tacın yamulur umarım." Bakışlarını sarayın soğuk zeminine değdirirken mırıldandı omega. "Bir şey mi dedin Jisung?"...