SanZo

By jarwolet

8K 635 969

SanjixZoro More

< 1. Bölüm >
< 2. Bölüm >
< 3. Bölüm >
< 4. Bölüm >
< 5. Bölüm >
< 6. Bölüm >
< 7. Bölüm >
< 8. Bölüm >
< 10. Bölüm >
< 11. Bölüm >
< 12. Bölüm >
< 13. Bölüm >
< 14. Bölüm >
< 15. Bölüm >
< 16. Bölüm >
< 17. Bölüm >
< 18. Bölüm >
< 19. Bölüm >
Fi< 20. Bölüm >nal

< 9. Bölüm >

380 28 59
By jarwolet

Tahmin edin bakalım, hangi ağzına sıçtığımın malı sabahın köründe, en güzel uykumdayken, hayvan gibi kapıyı tekmeliyor?

Evet doğru cevap, piç Mikey.

İçimden özlü küfürlerime devam ederken bi yandanda kapıya doğru gittim. İt gibi adımı bağırarak kapıyı tekmeliyordu. Sinirli bir şekilde kapının kolunu aşağı indirip bağırarak konuştum.

"Ulan orospu çocuğu. Pardon annene haksızlık etmeyelim. Lan piç niye sabahın bu saatinde kapıyı sınır kapılarına dayanmış alacaklı askerler gibi tekmeliyosun lan!?"

"Lan bi sakin. Bu ne sinir evladım. Bi sakinleş, durul, nefes al. Sağlığa zararlı bunlar."

"Yemin ederim elimde kalıcaksın."

"Ya olm bi bi sakin bi calm down ol. Relax bi."

"Sikerim ingilizcenide senide. Niye geldin söylsene?"

"Şimdi öncelikle ölüm riskimi göze alarak bir iki adım geriye çekiliyorum."

İki adım geriye attıktan sonra konuşmaya devam etti.

"Şey...ummmm..."

"Ne var lan söylesene?"

"Canım sıkıldı."

Ellerini önüne siper edip saldırmamı bekledi. Benim hâlâ yerimde durduğumu görünce ellerini indirip gülümsedi.

"Ayy canım ya biliyodum dövmi-"

Üstüne atlamamla yarım kalan cümlesi bağırışlarıyla devam etti. Biraz dövüp sinirimi attıktan sonra üzerinden kalktım. Saçlarımı düzelltikten sonra yerde yatan ona bakıp elimi uzattım, kalkmasına yardım etmek için.

Önce elime sonra bana baktıktan sonra tutup ayağa kalktı.

"Eyvallah ya."

"Sen kaşındın oğlum."

"Evet, doğru. Tamam her neyse hadi kahvaltı yapalım. Çok açım valla. Senin yemekleri de özlemişim."

Gülümseyip mutfağa girdim. Ona gerekli malzemeleri söylerken usta çırak ilişkisi gibi o da elime veriyordu. Birlikte yemek hazırladıktan sonra o fark etmeden tadını güzelleştiren özel malzemelerimden atıyordum içine. Onca senedir bir türlü görememişti.

Kahvaltıyı hazırlarken yaptığımız şeylerin sadece ikimize çok çok fazla geleceğini görüp Mikey'e baktım.

"Lan. Bunlar bize çok fazla gelir. Hepsini bitiremeyiz ki. Söyle bizimkilere gelsinler, çöpe gitmesin bunlar. Her türlü buraya geleceklerdi zaten."

"Tamam, sen devam et ben hepsine haber verip geliyorum."

Kafamı sallayıp yaptığım işe geri döndüm. 5 dakika falan sonra da Mikey gelince yapmaya devam ettik. Ben son kalan şeyleri hazırlarken o da sofrayı kurdu. Çalan kapının sesini duyduktan sonra salona doğru bakmaya çalıştım.

"Ben bakıyoruuuumm."

Mikey'in sesini duyunca son kalan yemekleri hazırladım. Herkes gelince yemeklerde bitmişti. Masaya oturup kahvaltıyı yerken bizimkilerden onaylar mırıltılar çıkıyordu. Luffy tabağındaki şeyleri nefes almadan yerken kısa bir ara verip konuştu. Daha doğrusu konuşmaya çalıştı.

"Olom sonjo nosul bo kodor gözol yopuyosun lon?"

Dediği şeyleri anlamaya çalışırken onun tam tersine yavaş yavaş yiyen Usopp tercümanlık yaptı.

"Nasıl bu kadar güzel yapıyorsun diye soruyor."

"Cidden lan. Ne zaman yesem mükemmel oluyor."

Draken'in söylediği şeylerden sonra Mikey'de ortaya atlayıp konuştu.

"Harbi oğlum. Çoğu zaman yaparken yanında oluyorum yine de göremiyorum ne attığını amına koyim. Kesin ben bu gereksizlere ~Ken -kun sen hariç~ haber verirken yaptın dimi?"

"Lan salak. Sen çağırırken pişiriyordum. Pişen yemeğe özel birşey mi katılır gereksiz. Sen tam yanımdayken, yaptığım şeyleri izlerken koyuyorum onu."

"Nasıl amına koyyim? NASIL YAĞ?"

"Bağırma lan. Körsen benim suçum mu?"

Mikey, ağlayarak yemeğine devam ederken bende gülerek ağzıma bir lokma daha attım.

"Abartmayın bence o kadar da güzel değil. Normal bir yemek tadı işte."

Peki sizce bunu söyleyen kimdi?
TABİKİ DE MARİMO.

Herkes gözlerini sonuna kadar açmış -hatta Luffy yemeyi bile bırakmıştı- Zoro'ya bakarken ben geçen seferde aynısını yaptığı için gülüyordum. Ve sözü tamamen yemek için ölüp biten Luffy'e bırakıp yemeye devam ettim.

"Ulan sakat, gerizekalı, mal. Sen böyle bi yemeği başka nerde yedin amına koyyim? Doğer yemekler gibiymiş. Bak ben bütün yemeklerin dilinden anlayan, yemediği yemek kalmayan -ki hepsi başka başka insanların elinden yapılmış- biri olarak Sanji'nin yemeklerinin dünyada best olduğuna kalıbımı basarım. Bu yemeklere kötü diyen nefes alırken tuvalete ekmekle girmiş gibi çarpılır. O yüzden şimdi sus ve şu mükemmel ötesi yemeye devam et. Ha eğer yemek istemiyorsan gönül rahatlığıyla tabağını bana verebilirsin."

"Hayır, yicem."

Fark ettirmemeye çalışarak güldüm. Ama benim aksime Mikey, hayvan gibi kahkaha atmıştı.

"Ulan Luffy. Hayatında bu kadar uzun cümle kurmamışsındır sen. Konu yemek olunca nasıl Sabahattin Ali'ye dönüşüyo."

Baji'nin söylediğiyle Mikey, daha fazla güldükten sonra zorla durulup yemeğini yemeye devam etti. Sonunda herkes doyup daha fazla birşey yemediğinde hep birlikte masayı topladık. Bulaşıkları yıkamak için mutfağa geçtim. Öküzlerin hepsi koltuklara yayılıp yardım etmeyeceklerini belli ederken Zoro ayağa kalkıp yanıma geldi. Mutfakta bulaşıkları köpüklerken yanımda durup beklediğinde ona döndüm.

"Birşey mi oldu?"

"Hayır, sadece yardım etmeye geldim. Sen sudan geçirip bana ver bende kurutur dizerim."

Önce şaşırıp sonra kafamı, aşağı yukarı salladım.

"Tamam, kurutma havlusu orda."

Elimle işaret edip bulaşıkları yıkamaya başladım.

Elimdeki tabağı sudan geçirdikten sonra Zoro'ya uzattım.

"Al Zoro."

"Evet."

diyip elimden aldıktan sonra havluyla kuruturken başka bir tabağı yıkayıp ona uzattım.

"Al Zoro."

"Evet."

Başka bir tabak

"Zoro."

"Evet."

Bir tabak daha

"Zo-ro."

"Hm hm."

Diğer tabak

"Zooo-roo."

Tabağı elimden almayıp bana dönünce bende ona ona döndüm.

"Birşey demeden veremiyor musun?"

Gülüp önüme döndüm. Elimdeki tabağı alıp kuruttuktan sonra diğer tabağı verdim. Arada gıcıklık olsun diye uzatırken adını söylüyordum. O sinirlenince gülüp yıkamaya devam ediyordum.

Sonunda mutfaktaki işimiz bittikten sonra salona geçip yayılan ayıların arasına oturduk. Mikey bizi görünce heyecanla Draken'in dizinden kalkıp ellerini birleştirdi.

"Siz mutfaktayken biz planı yaptık. Önce dışarı çıkıp dolaşıcaz sonra ordan avm lere giricez. Bişeyler alıp eve döneriz. Yani buraya ehe."

En azından Mikey'in yarım saat neler yapalım diye konuşmasını çekmemiş olduk. Buna da şükür.

"E tamam o zaman. Çıkarız birazdan. Siz hazırsınız zaten bende üstümü giyiniyim çıkarız."

Ayağa kalkıp odama çıktım. Dolaptan giyeceğim kıyafetleri çıkarıp yatağın üstüne attım.

Düz beyaz bir kazağın üstüne çizgili t-shirtümü altınada jean, dizi yırtık pantolonu giydikten sonra zincirleri ve yüzükleri takıp aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı elimle dağıtıp fazla uğraşmadan odadan çıktım.

Bizimkilerin yanına indiğimde bahçede olduklarını gördüm. Kapıları kilitleyip yanlarına gittim. Evden çıkıp önce dolaştık. İçecek alıp avm ye gittik. Mağazalara girip girip çıkarken zincirlerin ve yüzüklerin olduğu bir mağaza görmemle oraya doğru hızlı hızlı yürüdüm. Vitrindekilere bolca bakıp içeri girdim. Haber vermeme rağmen bizimkilerde beni görüp peşimden geliyorlardı. Zoro hariç hepsi zincir ve yüzüklere takıntılı olduğumu biliyordu. Artık Zoro'da öğrenmişti.

"Oğlum bu çocuğun zincir ve yüzük takıntısı beni öldürüyo."

"Onun yüzünden bende yüzük takmaya başladım lan  hayır güzelde duruyo."

Luffy ve Baji'nin söylediklerini görmezden gelip yüzüklere bakmaya başladım. Set halindekilerin arasında gezerken bizimkiler benim hakkımda konuşuyordu. Baktıklarımdan hiçbirini beğenmeyince yüzüm ister istemez düşmüştü. Usopp farke edip sordu.

"Ne oldu? Niye suratın düştü lan?"

"Yine istediği seyi bulamamıştır."

Mikey'in söylediğiyle kafamı olumsuz sallayıp cevap verdim.

"Hayır, istediğim değil de güzel bi set bulamadım."

Surat asmaya devam ederken Baji konuştu.

"E oğlum sende zincirlere bak. Başka yerden bulursun yüzükleri."

Surat asan yüzümle kafa sallayıp zincirlere doğru döndüm. Mutsuz bir şekilde zincilere bakarken öylesine bakıyordum. Hiçbirini incelemeden aralarında geziyordum. Evet takıntılı bi manyak olduğum için tüm gün surat asıp doğru düzgün birşey bakmayacağım.

Hepsi bunu fark edip beklerken ben yürümeye devam ettim. Bi anda gözümün önün gelen şeyle hafif kafamı geriye çekip ne olduğuna baktım. Gördüğüm şeyle gözlerim fal taşı gibi açılırken önümdeki muhteşem ötesi yüzük setini elime aldım.

Yüzüklere bakarak arkamı dönerken bunu kimin bulduğuna bakmak için kafamı kaldırdım. Zoro karşımda hafifçe gülümserken hâlâ sonuna kadar açık gözlerimle ona bakıyordum.

"Bunlar nasıl?"

Sorduğu soruyla açık ağzımla güldüm. Ne yaptığımın farkında bile olmadan ona sarılırken cevap verdim.

"Şaka mısın sen? Mükemmel ötesi bunlar."

Sarılmaya devam ederken yerimde zıplayıp durduğumu onun omzuma koyduğu elleriyle fark ettim. Gülerek konuştu.

"Sakin olsana düşüceksin şimdi."

Ona sarıldığımı daha yeni fark edip hızla ayrıldım. O bana gülümseyerek bakarken bende gülüp elimdeki yüzük setine baktım.
Kalbim niye bu kadar hızlı atıyo aq?

Yine de gülmeyi kesmeyip elimdeki yüzük setiyle zincirlerin arasında dolaşmaya başladım. İçimde bu yüzükleri sonsuza kadar saklayacağım hissi olurken zincirlere bakmaya devam ettim.

4 tane çok güzel zincir modelleri bulduktan sonra hepsini alıp mağazadan çıktım. En az 1 saat boyunca mağazada gezip durduğum için Baji ve Luffy şikayet ediyordu. Ben önde onları umursamadan yüzümdeki gülümsemeyle yürürken Mikey onlara cevap veriyordu.

"Oğlum buna itiraz ediyorsunuz da bu daha hiçbirşey. Bu manyağın sabahın köründe bu tür bi mağazaya girip anca akşam çıktığını biliyorum. Yani inanın bana 1 saat hiçbirşey. Hatta ben bu kadar erken çıkmasına şaşırıyorum."

Aklıma Zoro'ya teşekkür etmeyi unuttuğum gelince arkamı dönüp Zoro'ya baktım. Ama Zoro dışında ki herkesi görünce durup etrafa baktım. Onlarda yanıma gelip durunca konuştum.

"Zoro nerde?"

Hepsi etrafa bakıp göremeyince Luffy elini alnına vurup ofladı.

"Yine mi ya?"

Woaaaaaa çok uzun olduuu.

Bi kaç gündür ilham gelmediği için yazamıyordum ama bugün şükür geldi. Hemde dost kazığı yedikten sonra jsodkwodkq9elx

Keşke benimde güzel bişey bulamayınca şak diye önüme mükemmel bisey koyan bi Zorom olsaydı. Hüüüğğ.

Neyse artık biz güzel bişey bulamayınca surat asmaya devam edicez.

Bi gün Sanji'nin yaptığı yemekleri yeme dileğiyle...

Hüüüüüğğğ


Bu arada Sanjinin giydikleri bunlar hüüü

Continue Reading

You'll Also Like

10.9K 942 8
cekafayibulanani : hayirli aksamlar guzelim durusun bakisin cok tatli bu guzellik nerden geliyo acaba anan seni ballanmi yogurdu cok cok tatlisin bak...
2.3K 152 14
A- ne yazcam bilemedim. Neyse Aslında gecenin bir buçuğunda wattyde düzgün sasunaru fanfic ararken aklıma kendim yazmak geldi. Sonra dedimki neden o...
213K 22.2K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
28.3K 1.9K 20
"Bana iğrenerek bakman çok canımı yakıyor "