Tüm tribün coşkuyla tezahürat yapıyordu. Hep birlikte sesleri kısılacak şekilde o yarışçının adını bağırıyorlardı.
" Kim Kai! ... Kim Kai !... Kim Kai!"
Yarışın yapıldığı alan da onlarca insan vardı ve sadece onu izlemek için gelmiş gibiydiler. Araba yarışları dışarıdan bakıldığında erkeklerin izlediği bir spor gibi gözükse de, bir o kadar da kadın izleyici bulunuyordu. Bunun sebebi ise kesinlikle o yarışçıydı.
************
KIMKAI ( **** Dergisi .2010 Nisan Sayısı)
Yaş:22
Boy:1.82 cm
Kilo:63 kg
Tecrübe: 16 yaşından beri yarışıyor. Profesyonel yarışlara, 18 yaşında katılmaya başladı. 4 yıldır profesyonel olarak katıldığı yarışların çoğunda ilk üçün içinde olmayı hep başaran, bir hız tutkunu.
Muhabir: Kendini nasıl tanımlarsın? Hayranların, özellikle bayan okuyucular bu soruyu senden duymayı çok istiyor.
Kai: Aaaa!* Burada biraz düşündü. Sanırım zor bir soru sorduk* aslında şey insan kendini nasıl anlatabilir emin değilim ama sanırım olgun birisiyim diyebilirim. *Mahcup oldu. Çok ciddiyim. Yarışların efendisi biraz önce utandı* Arkadaşlarım genellikle az konuştuğumu söylerler ama ben katılmıyorum. Gerektiği kadar konuşan birisiyim.
Muhabir: Kai ... Yarışların efendisi ... ya da lollipop tanrısı, hayranların seni bu şekilde çağırıyor. Onların sana bu lakabı vermesinin nedeni, ne olabilir sence?
Kai: *İlk önce sesli bir şekilde güldü* Ne ? Beni o şekilde mi çağırıyorlar?
Muhabir: Evet , bilmiyor muydun?
Kai: Aslında bir kaç kere duymuştum ama diğer yarışçılardan birine dediklerini düşünmüştüm. Bana bu lakabı taktıklarını şimdi öğreniyorum. Yarışların efendisi, bu lakap için daha uygun olduğumu sanmıyorum. Hala kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Eksik olduğum bir çok konu var. Lollipop tanrısı derken?? *Cebinden kağıdı daha açılmamış olan bir lollipop çıkardı* Sanırım , bunu kabul edebilirim. Şekerli şeyleri severim.
Burada hem ben hemde Kai gülmeye başladık.
Muhabir: Böyle düşünmen alçak gönüllü olduğunu gösterir; yani Yarışların efendisi lakabını kabul etmemen ve hala çok gençsin. Senden daha tecrübeli olan yarışcılardan kendine örnek aldığın birisi var mı?
Kai: Hmmm . Aslında birisi var . Gerçekten saygı duyduğum bir büyüğüm. O da benim gibi erken yaşta araba kullanmaya başlamış. Kişiliği ile de herkese örnek olacak bir insan. Bende onun sayesinde yarışlara ilgi duymaya başladım ve elimden geldiğince en iyisi olmak için onu kendime örnek alarak çalışmalarıma devam ediyorum. Kendisi 90 lı yılların şampiyonu ''Oh Siwan''.
Muhabir: Anlıyorum. Kendine harika bir örnek seçmişsin. Oh Siwan , rüzgar lakabıyla tanınan dünyaca ünlü yarışçı. Ama şu an hayatta olmaması büyük bir şanssızlık. Senin gibi bir yarışçının kendisini örnek aldığını bilseydi , kesinlikle gurur duyardı.
Kai: Evet. Onun gibi bir yeteneği kaybetmek, cidden çok ağır oldu. Benim içinde çok üzücüydü. Umarım ona layık bir yarışçı olabilirim. Bizi yukarıdan izliyordur değil mi?
Muhabir: Sanırım izliyordur. *Burada biraz sessizleştik. İkimizde saygımızı bu şekilde dile getirdik sanırım* Peki Kai , önünde büyük bir yarış var ve bizler seni izlemeyi merakla bekliyoruz. Bu yıl ki yarışta birinci olabilecek misin?
Kai: *Tebessüm etti burada* Herkesin beklentisi bu yönde sanırım. Söz vermeyeyim ama elimden gelenin en iyisini yapacağım. Beni bekleyin.
Muhabir: Sanırım röportajın sonuna geldik. Son olarak hayranlarına ve rakiplerine söylemek istediğin bir şeyler var mı?
Kai: * ilk önce derin bir nefes aldı. Söyleyeceği şeyleri kafasında sıraya koydu galiba* İlk önce hayranlarıma bir şeyler söylemek istiyorum. Millet beni desteklediğiniz ve izlediğiniz için teşekkür ederim. Hepinizi teker teker göremesem bile sevginize layık olmak için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Umarım beni sevip, desteklemeye devam edersiniz. Son olarak da rakiplerime , 'Üzgünüm ama ben birinci olacağım' .
Röportaj ekibi de dahil olmak üzere herkes güldü burada.
Muhabir: İddaalısın . Bizi kırmayıp , bu röportajı gerçekleştirdiğin için teşekkür ederim. Ekibim ve dergi adına.
Kai: Bende teşekkür ederim.
*********
''Evet sevgili araba yarışı tutkunları , yarışın son turuna giren arabalar biraz önce tribünlerin olduğu yoldan yerden geçti. Wooahh !! Demek istiyorum burada ki atmosfer cidden inanılmaz. Geride bıraktığımız 4 büyük yarışın da galiba Kim Kai 'ydi. Dostum sana sormak istiyorum. Bu yarışı da Kim Kai alırsa 'Ülkeler Arası ' düzenlenen turnuvanın galibi olacak. Böylelikle kendini efsaneler defterine yazdırmak için büyük bir başarı elde etmiş olacak''
''Çok doğru söyledin Sam . Senin de dediğin gibi o bir efsane olacak. Ama şu an da Kai ilk sırada ve ezeli rakibi Martin, onu bir araba boyu mesafe ile takip ediyor. Cidden çok heyecanlı bir yarış izliyoruz. İkisi arasında ki çekişme sürekli devam ediyor. ''
Yarışın sunucuları konuşmalarına devam ederken pistte ciddi anlam da bir sorun oluşmak üzereydi. Martin'in arabası Kai'nin arabasının, hemen arkasından geliyordu. İlerde çok büyük risk oluşturabilecek bir viraj yaklaşıyordu.
Martin'in bu yarışı da kaybetmek gibi bir düşüncesi olmadığından daha önce koçu ile kararlaştırdıkları gibi pistin bu bölümünde Kai'nin arabasına arkasından yaklaşacak ve yoldan çıkmasına neden olacak bir çarpma gerçekleştirecekti. Ve kararlaştırıldığı gibi de oldu. Martin aradaki farkı kapatıp , tam virajı alacakları sırada kendi arabasının burnunu , Kai'nin arabanın arka tarafına dokundurdu.
"Ooooo!!! Dostum bu büyük bir sorun . Kai'nin arabası pistin dışına çıktı. Bir dakika , üzülerek bu durumu sizlerle paylaşıyorum. Kai'nin kullandığı araba feci bir şekilde kaza yapmış. Ölüm virajı denilen yerdeyken, aracın kontrolünü bir anda kaybedip , taklalar atmaya başlamış. Şu an aracın bir alev topu haline geldiğini kameralar kaydediyor"
" Umarım Kai iyidir. O aracın içinden sağ salim çıkmak büyük bir mucize olacak "
" Çok haklısın Eddie , dua edelim de Kurtulmuş olsun"
********
Times Timmy "Feci Kaza" manşetini kullanarak bu kazayı haber yaptı.
Cars "Başarılı Yarışçının Başarısız Yarışı" manşetiyle haberi duyurdu.
Morning Day " Kim Kai ve Mucizesi" başlığını attı.
Bunun gibi onlarca gazete , Kai'nin yaptığı talihsiz kazayı ana sayfasında bu şekilde duyurmuştu. Kai, o feci kazadan kurtulmuştu. Ancak bir daha yarışlara katılamayacak derecede yara alarak , hayatta kalmıştı. Kimileri kazadan kurtulmasını mucize olarak adlandırırken , kimileri de aracın kokpitinin ve yarışçının giydiği kıyafetin onu yanmaktan ve ezilmekten kurtardığını söyledi.
Kai, o kazadan sonra neredeyse 9 ay boyunca hastanede tedavi altında kaldı. Kol ve bacaklarındaki kırıklar, çabuk iyileşsede , başına aldığı darbe yüzünden geç çıkmıştı hastaneden. Işte asıl sorunda buradaydı. Kai bedenen iyileşmiş olmasına rağmen, kafasına aldığı darbe onun reflekslerini kısıtlamıştı. Bu yüzden de tekrardan araba kullanamayacaktı. Hayatının anlamı olan şeylerden uzak kalmak , onun için ciddi bir yıkıma neden oldu. Psikolojik olarak çöktü. Sonuç olarak kendisini eve hapsetti. Arkadaşlarının, ailesinin ona moral verme çabaları bir işe yaramıyordu. Herkesi kendinden uzaklaştırmaya başlayıp , kendisini yalnız bırakmalarını istedi. Öylede oldu.
Kai, Yarışların efendisi zamanla unutuldu. Bazen araba programlarında feci kazalara örnek olarak gösterilen bir video kaydı olarak kaldı.
Ailesi , onun iyileşmesine yardım edecek başarılı bir doktor buldu. Araba kullanmasına tekrardan olanak verecek nitelikte bir tedavi aldı. Ailesi'nin zorlamasıylada olsa tedaviyi başarıyla tamamlandı. Ancak Kai hala araba kullanamıyordu. Yada kullanmak istemediği için o sürücü koltuğuna oturmayı istemiyordu.
Iki yıl boyunca süren tedavi , destek sadece Kai'nin normal sağlığına kavuşmasını sağladı. Buna rağmen Kai , tekrardan araba sürmedi. Süremedi.
Bunun yerine ailesi, onun istediği gibi bir tamirhane açtı. Kai , arabalardan uzak kalmak istemediği için onları kullanmak yerine tamir etmeye başladı.
Madem arabaları kullanamıyordu. O zaman onları tamir ederdi. Öylede oldu. Kai , o arabaları birer şahesere çeviren harika bir tamirci haline geldi.
Arabanızı Kai'nin tamirhanesinde , yenilemeye ne dersiniz!!! Evet mi ?? O zaman "El Dorado'' ya Hoşgeldiniz"
**********
Eeee nasıl sizce konu ???