ALABORA

By kursunirenkleeer

180K 7K 5.1K

Neden bence yardıma ihtiyacın olabilir hem kocalar ne için var karıcığım " dedi tırnağını ensemde gezdirip... More

Bolum 1
Bölüm 2
Bölüm 3
BÖLÜM 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bolum 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
Bölüm 23
BÖLÜM 24
Bolüm 25
ALINTI
BÖLÜM 26
Bölüm 27
Bölüm 28
28 .BÖLÜM ALINTI
BÖLÜM 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
BOLUM 34
BÖLÜM 35
BÖLÜM 36
BÖLÜM 37
BÖLÜM 38
BÖLÜM 39
Bölüm 40
BÖLÜM 41
Bölüm 42
BÖLÜM 43
BÖLÜM 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
BÖLÜM 49
BÖLÜM 50
BÖLÜM 51
Bölüm 52

Bölüm 22

3.5K 115 80
By kursunirenkleeer

Son günlerim hep aynı rutinde devam ediyor.
Genelde ya salonda ya kütüphanedeyim,sonbahar iyice kendini göstermeye başlamış, son bir hatta neredeyse bir buçuk ayım hastanede geçince günleri hatta mevsimleri bile unutmuştum.
Şimdi kütüphanede cama vuran yağmur damlalarını izliyorum.
Boran çok yoğun sürekli çalışıyor, hastanede geçirdiğimiz dönemdeki boşluğu kapatması gerekiyor büyük ihtimalle.
Sabah bazen birlikte zor kahvaltı yapma şansımız oluyor,akşamları yemeğe gelse bile yemekten sonra tekrar çıkıp kulübe gidiyor.
Hala fizik tedaviye gidip geliyorum.
İlk bir kaç gün Boran götürüp getirdi ama şimdi Ahmet, Karan, Selin kim boşta ise onlar gelip götürüyor ama asla tek başıma gitmeme izin yok.
Her zamankinden daha sıkı bir koruma ordusu var etrafımda.
Boran'ın en azından geçmişinde ki olayları az da olsa artık bildiğim için ona da hak veriyorum.
Ne diyebilirim ki zaten istesem de değişen bir şey olmayacak, o yüzden nasıl rahat edecekse öyle olsundu..

Elimdeki kitabın sayfalarını çevirip duruyorum ama ne okuduğumu asla anlamıyorum.
Aklım hastaneden çıkış gününe kayıyor sürekli.
Çok guzeldi .
Kapının açılması ile herkesin Hosgeldin diye bağırması bir anda oldu.
Boran'a ve salondaki insanlara şaşkınlık ve mutluluk içinde baktım.
Karan ,Selin, Hatice Abla ,Elif, Ahmet, Hasan ,Hamza herkes salonda duruyordu.
Boran beni kolundan indirip yere bıraktı ona tutunarak ayakta durdum.
Karan hemen koşup diğer koluma girdi.
"Evine ,aramıza tekrar Hosgeldin ne iyi ettin de geldin güzel kız " dedi ve eğilip bana sarıldı.
Bende hemen diğer kolumu Boran'dan kurtarıp ona sarıldım.
Boğazım düğümlendi, konuşamadım..
Karan'dan ayrıldıktan sonra Selin gelip bana sarıldı ve kulağıma " Sayende unutup sandıklara kapattığımız sevginin ne demek olduğunu yeniden hatırladık,iyi ki geldin " dedi.
" İyi ki "diyebildim sadece .

Elif, Hatice Abla ile sarıldıktan sonra Ahmet yanıma gelip bana baktı,Önce Boran'a baktım sonra Ahmet'e o konuşmadan ben konuşup "İyi ki o gece Fatih'i dinlemeyip bana elini uzattın çok kıymetlisin Ahmet " dedim.
Ahmet Boran'a baktı önce, Boran başını sallayınca kollarını açtı bende hemen kollarının arasına girip ona sarıldım.
" İyi ki geldin Efnan,ölüm sessizliği yaşayan bu eve ses oldun can oldun kardeşim "dedi.

"Tamam Bu kadar yeter " dedi Boran beni çekerek Hasan ve diğerleri ile sadece baş selamı ile hosgeldiniz faslı oldu.

Boran bana bakıp " Unuttuğum bütün duyguları bana yeniden yaşattığın için sana ne kadar teşekkür etsem az Sevgilim " dedi.
Son kelimesi ile gözlerim bir anda açılırken kimseyi umursamadan parmaklarımın üzerinde yükselip dudaklarına yapıştım..

Herkes " aile var ayıp oooo derken " dudaklarından ayrılıp "Seni seviyorum Sevgilim " dedim .

Boran gülümseyip " Hadi içeriye geçelim artık bence herkes fazlasıyla aç olmalı " dedi başımı salladım.
O an kimseyi umursamadım  ama şuan çok utanıyordum.
Boran'ın desteği ile yürürken başımı yerden kaldırmadım.

Boran kulağıma eğilip "Ne yaparsan yap ,yaptıklarının arkasında duracak kadar cesur ol Efnan " dedi başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım.
" Şimdi başını sakın önüne bir daha eğme, yapman gerekeni yaptın ve bitti kaldı ki kocanı öpmen dünyadaki en doğal hareket ,adam dahi öldürsen başını eğmeyeceksin hak etti yaptım diyerek yoluna devam edeceksin ,çünkü sen Boran Karadağ'ın karısı Efnan Karadağ'sın "

" Sana aşığım Boran Karadağ " dedim.

Boran bana bakıp gülümsedi.

" Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz fısır fısır ,masaya bir varamadınız " dedi Selin.

" Karım bana ne kadar aşık olduğunu itiraf ediyordu " dedi Boran ,hiç onluk olmayan bir hareketti ama bilerek yaptığına adım kadar emindim beni test ediyordu.
Demin söylediklerini uygulayıp cesur mu olacağım yoksa başımı eğip gülerek geçecek miyim ? Gözlerinin içine baktım sonra Selin'e bakıp " Hatta aşktan daha büyük daha özel bir duygu var mı onu soruyordum  ,çünkü ona olan duygularımın tarifi yok " dedim.

Selin " Vay arkadaş, sahi neydi aşk ?"dedi gülerek.

Boran yürürken sessizce " İşte Benim kadınım "dedi Karan'ın benim için çektiği sandalyeye oturtup kendi de hemen yanımdaki sandalyeye geçti.
Bu sefer sofrada Hatice abla ve elif'te vardı.
Hep birlikte sohbet ederek yemek yerken, aile olmanın ne kadar güzel ve değerli olduğunu anlamıştım.
Yemekler yendi ,kahveleri terasta içmek için ayaklanıp terasa geçtik.
Karan ve Selin birbirinden uzakta dururken ,Selin ara ara hasretle Karan'a bakıyordu.
Bir süre sonra Boran ve Karan iş ve iş politikaları gibi konular hakkında konuşmaya başladı.
Bende Selin'e bakıp " Ne düşünüyorsun diye sordum ,ayrıca bu kadar seviyorken neden bu kadar uzaksınız?"

"Bence sadece ben seviyorum, Karan bana daha çok vazgeçmiş gibi geliyor "dedi.

" Bu kanıya nasıl vardın ?"

"Çünkü Karan ne olursa olsun ,ona aleni şekilde yürüyen bir kadına fırsat vermezdi ,bunu benim gözümün içine baka baka yapmazdı,Burcu hemsireye göz yumdu "

"Yani bilmiyorum Selin ama bence kuruntu yapıyorsun ?"

" Neyse ya bosver ,sonunda nihayet evdesin "

Gülümsedim " Evet nihayet evimdeyim ve sevdiğim adamın sizlerin yanındayım " dedim Selin elini omzuna vurup gülümsedi bende ona kollarımı açıp sarıldım ve birbirimizden ayrılıp konuşmaya devam ettik bir an aklıma gelince;

" Biliyor musun aslında sana çok kırgındım, sergide fotoğraflarımı sergilemen beni çok üzdü, neden yaptın Selin? Üstelik Boran'ı bildiğin halde ,Boran odalarımızı ayırdı benimle günlerce konuşmadı "

" Efnan ben onu kötü niyetle yapmadım, sadece Boran'ın ne kadar güzel bir kadına sahip olduğunu görüp gururlanmasını istedim ve etrafında dolaşan şu kadınların Boran'ın karısını fark etmelerini ,o fotoğrafların  sergide ilk satılanlardan olacağını hiç düşünmemiştim, ben aslında iyi bir şey yapmak istemiştim ama sonuçları senin İçin ağır oldu, özür dilerim. "

Omuz silkip " Boşver nasılsa geçti gitti, sadece bir daha böyle bir şey yapacaksan Boran'ın yapabileceklerini düşünerek yap,çünkü Boran sinirlendiği zaman gözü hiçbir şeyi görmüyor, herşey önemini kaybediyor "

" Haklısın " dedi üzgün bir şekilde sonra da " Bak aklıma ne geldi ,şu doktor Emir'in olayı ne adam Boran'a rağmen fazla rahat değil mi ?"

" Yani bilmiyorum aslında iyi niyetli bana çok iyi baktı "

" Ah Efnan çok safsın, adamın düpedüz sana ilgisi var ve evli olmanı pekte umursamıyor, bence eceline susamış ,birilerinin ona Google de Boran Karadağ'ı araştırmasını söylemeli "

" Şimdi bence sen de saçmalıyorsun, lütfen Boran'ın yanında da böyle şeyler söyleme " dedim .

"Ne söylemeyecekmiş benim yanımda?" Diye sordu Boran yanıma oturup elini arkama koltuğun kenarına atarken .

" Hiç Efnan ile tam İyileşince bir şeyler mi yapsak ,bir tatil mesela kız kıza diyordum "

" Efnan ve seni kız kıza tatile mi göndermek,Haklıymışsın karıcığım bence de böyle bir şey söylememeni tercih ederim, çünkü ikinizi başbaşa bırakmanın sonunu gördük ,bir daha asla " dedi .

" Boran " dedim.

" Konu kapanmıştır "

" Aman neyse saat geç oldu ben en iyisi kalkayım " dedi Selin,Karan da ona katılıp birlikte ayaklandılar.
İkisini yolcu ettikten sonra Boran ile başbaşa kaldık.

"Benim de çok uykum var Boran uyuyalım mı?"Dedim.

Boran bana bakıp gülümsedi "Sana arabada bu gece uyku yok demiştim "dedi sonra da bir anda beni kucaklayıp yatak odasına kadar taşıdı.
Gerçekten dediği gibi bütün gece kaç kez birbimizde kaybolduk sayamadım bile en son gözlerimi açık tutmaya zorlandığımda ,
" Seni çok yordum galiba hadi biraz uyu " dedi Boran kulağıma fısıldayıp son bir kaç şey daha ekledi ama hepsi sadece birer uğultuya dönüştü ve uykuya teslim oldum.
Düşüncelerimden sıyrılıp elimdeki okumadığım kitabı koltuğun kenarına bırakarak ayağa kalktım.
Fizik tedavi işe yarıyordu.
Son bir kaç seansım kalmıştı, sonrasında tamamen iyileşeceğimi söylemişti Emir.
Hastane kapısında karşılaştığım Lucas ise fazlasıyla kafamı kurcalıyordu.
Bu kadar tesadüfün normal olup olmadığını bilmiyordum.
Boran'a söylemem gerekip gerekmediğini de .
Ama kaç defa üst üste tesadüfi karşılaşmalar tuhaf bir hal almaya başlamıştı.

Bu sabahta hastane kapısının önünde karşılaşıp "iş yerim bu yolun üzerinde  geçerken seni gördüm ve çıkmanı bekledim ,belki bir kahve içeriz "dedi.

Yüzüklerimi gösterip " Ben evliyim bay lucas, sizinle oturup kahve içmem hiç uygun değil "dedim ve koruma yanıma gelince gidelim diyerek yoluma devam ettim.
Düşünmekten başıma ağrılar girmişti.
Etrafıma bakındım, üst kata çıkıp bir şeyler mi yapsam yada uyusam mı diye düşündüm.
Hava yağmurlu olduğu için, Zeus ve Gren'in yanına da gidemiyordum.
Camın önünde durup biraz bahçeyi izledim.
Yağmur çok güzel yağıyordu ve izlerken oldukça huzur veriyordu.
Aklımda ki şeylere o kadar takılmıştım ki bir anda belime dolanan kollar ile yerimden sıçradım.

" Sssshh Sakin ol benim,ne düşünüyordun bu kadar derin,geldiğimi duyamayacak kadar " dedi Boran boynumu öperken.

Ellerimi belime dolanan ellerinin üzerine koyup ,başımı başına yasladım " Hoşgeldin Sevgilim. "
Yanağıma bir öpücük koydu .
Güldüm " Nesin sen liseli falan mı ?"Dedim .

" Vay Efnan Karadağ bunu sana hiç yakıştıramadım, kocanı taklit etmek ,gerçi ilk kez yaptığın şey değil?"

"Saat kaç erken geldin bugün?"

" Evet güzel karımı yemeğe çıkarmaya geldim, kaç zamandır hastane ev sıkılmışsındır "

"Gerçekten mi ?"

" Evet ,hadi gel hazırlan çıkalım "

" Şey Boran ama ben hala rahat yürüyemiyorum ,çabuk yoruluyorum,senin icin sorun olmak yada seni utandırmak "

" Sakın cümleni tamamlama Efnan sakın, sen benim karımsın ve tekerlekli sandalyede dahi olsan seninle gurur duyarak her yere giderim hadi gel hazırlan çıkalım " dedi .

"Kollarının arasında dönüp kollarımı boynuna dolayarak ona sarıldım ve sonra da ondan ayrılıp dudaklarından öptüm.
Boran ile beraber üst kata yatak odasına çıktık.
Üzerime ne giysem diye düşündüm.
O arada Boran banyoya çoktan girmişti.
Dolaptan V yaka uzun kol belden korsajlı spor aynı zamanda şık duran önünde sarı düğme detaylı haki yeşili bir elbise alıp hemen üzerime geçirdim.
Dizin biraz yukarısında duruyordu .
Saçlarımı tarayıp düz bıraktım.
Boran banyodan çıkana kadar hafif bir makyajda yaptım.
Son zamanlarda biraz yüzüme renk gelmişti.
Artık hastanede ki gibi solgun görünmüyordum.
Saçlarımı önüme alıp baktım ve fazla mı uzamışlar,kestirsem mi diye düşündüm.
Boran duştan çıkmış belinde havlusu ile giyinme odasına girdi.
Makyaj aynası ve diğer bütün malzemelerim için de giyinme odasında yer açılmıştı genelde tamamen hazır halde burdan çıkıyordum.

Aynadan ona bakarak " Sıhhatler olsun sevgilim "dedim.

Başını sallayıp " Hazırlanmışsın bile " dedi.

Ayağa kalkıp saçlarımı düzelterek ;
" Sence nasıl, olmuş mu ?"diye sordum .

Baştan aşağı bana bakıp "Seni uzun zaman oldu eşofman dışında bir şeyle görmeyeli,gözlerimin alışmasını bekliyorum bir dakika "sonra elini yüzüne götürüp sıvazladı,
" boyu biraz kısa değil mi ?"

" Boran çok kötüsün " Dedim gözlerimi kısarak "Hem ben eşofmanlarımı seviyorum,ayrıca bence boyu iyi ,yakışmış mı diye soruyorum sadece ?"

Gülümseyip beni kendime çekip "Gel buraya " dedi biraz direndikten sonra kollarının arasına kendimi bırakıp,kollarımı beline sardım derin bir nefes cekerken ,Boran "Güzelim sen ne giysen yakışır ama bu ara yine fazla mı zayıfladın ,beslenmene dikkat et ,yemek yemeği hep unutuyorsun."

" Tamam ederim " dedim çıplak göğsünden kalbini öptüm ve kollarının arasından çıkıp,
" Hadi hazırlan kocacığım seni bekliyorum, birde kadınlar geç hazırlanır derler ,genelde bekleyen hep ben oluyorum"dedim gülerek.

" Baksen ,hayırdır küçük hanım bi laf sokmalar bir kafa tutmalar ,sana fazla yüz veriyorum galiba "

"Tehlikeli bölgeye giriş yaptın Efnan kaç " Dedim gülerek , öpücük yollayıp arkamı dönüp odadan çıkmak için yürümeye başladım.

" Kaç sen kaç görüşeceğim seninle daha sonra " dedi.

" Seni Seviyorum ve aşağıda bekliyorum Sevgilim " dedim ,gülümsediğini duydum ve odanın kapısını açıp çıktım.

Merdivenlerin üzerinde oturmuş telefonu kurcalarken Boran'ın gelmesini bekliyordum.
Odanın kapısının açılma sesini duydum ,sonra kokusu burnumu doldurdu.
Yavaş yavaş adım seslerine dönüp bakmamak için kendimi zor tuttum.
Üzerime eğilip "Neye bu kadar daldın,ayrıca neden burda oturuyorsun Efnan ?"dedi.
Sesi öfkeli değildi ama çok sakinde değildi.

"Haberlere bakıyordum, ayrıca odaya gidip gelmektense burada beklemek daha kolay geldi "

" Gerçekten kendine eziyet etmeyi seven tek insan olabilirsin" dedi merdivenlerden inip önümde durdu.

Bana yaptigi gibi bende onu baştan aşağı inceleyip "Siyahların efendisi " dedim.

Gömleğini gösterip " Bak beyaz giydim içine "dedi.

Siyah pantolon ceketin içine beyaz bir gömlek giymiş üstten bir iki düğmesini açık bırakmıştı.
Siyah deri kemer, ayakkabı saatine kadar hersey yine siyahtı .




"Çok fark etmiş ,çok yakışmış "dedim uzattığı elini tutarken.
Ayağa kalktım, ondan iki basamak yüksekte ancak onunla aynı boyda oluyordum.
Ayağıma rahat yürüyebilmek için siyah babet ayakkabı giymiştim.
Gözlerinin içine bakıp gülümsedim ve " İyi ki sen " dedim.

Gülümsedi öyle içten ve samimi bir gülüştü ki bu ,kalbim eridi.
Basamaklardan inip el ele evden çıkıp arabaya bindik .
Eve geldiğimizden beri Boran ile bir yere gitmemiştik hastane dışında.
Önümüzde ve arkamızda iki araba ile ilerliyorduk.
Şu koruma ve etten duvarla ilgili canım çok sıkılıyordu Boran'a bu konuyu açmak için " Boran " dedim.

" Hayır " dedi.

" Ne diyeceğimi nerden biliyorsun hemen hayır dedin ?"

"Seni ve bu ses tonunu çok iyi tanıyorum Efnan kesin hoşlanmayacağım ,kabul etmeyeceğim bir şey söyleyeceksin o yüzden ne kendini yor nede beni ger cevabım hayır "

" Boran "

" Efnan hayır tek bir kelime dahi etme !"

"Ya hiç mi merak etmiyorsun ne diyeceğimi?

" Efnan bildiğim bir şeyi merak etmem ,ne diyeceğini biliyorum, yola çıktığımızdan beri öndeki ve arkadaki araçlara bakıyorsun, sabah hastaneye giderken de hepinize ne gerek var bir kişi gelse yeter demişsin ,korumalar azalmayacak bu konuda konuşmayacağım, sende sakın bu konuyu dillendirme bile ,aksi takdirde bırak korumasız korumalı kapının önüne dahi çıkamazsın "

Ağzım açık şaşkınlıkla ona bakıyordum, bu adam neydi böyle  düşüncelerimi bile okuyordu resmen .
İçimden ona pis şeytan derken bana bakıp "Hayır aklını okumuyorum sadece seni iyi tanıyorum, şuan bana şeytan dediğine yemin edebilirim " dedi tükürüğüm boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım.

Boran eliyle sırtımı sıvazlamaya başladı.
Gözlerim yaşarırken ona baktım " Doğru tahmin ettim değil mi ?" Dedi .

"Seninle konuşmuyorum "dedim.

" Üzgünüm karıcığım böyle bir lüksün yok ,hadi gel inelim" dedi o söylemeyene kadar arabanın durduğunu fark etmemiştim.
Ahmet'in açtığı kapıdan önce Boran indi ardından ben ,koluna girmem için yaklaştı hemen koluna girdim  ve benim bacağım yüzünden yavaş yavaş restorana doğru ilerledik.
Biz daha kapıya varmadan kapılar açıldı ve kapıda karşılandık.
Boran'ın rezerve ettiği masaya yönlendirildik.
Boran önce bana çekilen sandalyeye oturmamı sağladı.
Ardından karşımdaki sandalyeye geçip oturdu.
Başımı çevirip manzaraya baktım.
Boğaz köprüsü ışıl ışıldı,deniz çok güzel görünüyordu.
Boğaz manzaralı son derece şık bir yerdi geldigimiz restoran.
Garson masaya tadım için şarap getirdi Boran "Teşekkürler"diyerek geri çevirdi.

" Neden geri çevirdin?"

" İkimiz de alkol almayacağız çünkü, sana zaten tüm hayatın boyunca yasak ,bende senin için içmeyeceğim "

" Ne kadar incesin Sevgilim Teşekkürler " dedim alaycı bir tavırla  Boran bir kahkaha atıp " Ne demek güzelim her zaman" dedi kesinlikle oda benimle dalga geçiyordu.
Ona gülünce oda bana göz kırptı, menüden yemek seçip siparişleri verdikten sonra, sohbet etmeye başladık.
Son zamanlardaki yoğunluğundan ,yokken işlerin üst üste çok yığıldığından ve yakında Kıbrıs'ta yeni bir şube daha açacaklarından  bahsetti.
Boran ile normal bir çift gibi ilk kez sohbet ediyor ,ilk kez başbasa vakit geçiriyorduk.
İlk kez gerçekten birbirini seven gerçek iki aşık, gerçek karı kocalar gibiydik.
Boran hastaneden sonra bir daha beni sevdiğini hiç söylemedi, ama ilgisi tavrı ve ince düşünceleri ile bunu iliklerime kadar hissettirdi.
Fakat bazen bana yetmiyordu,duymayı çok istiyordum benim her fırsatta ona söylediğim o iki kelimenin onun için söylemesi neden bu kadar zor hiç anlamıyordum.
O konuşup gülerken ben onu seyrediyordum.
Kim bilebilirdi ki celladım  gibi gördüğüm adama böyle aşık olup canımdan çok sevecegimi.
Boran sert ,öfkeli, sınırları ,aşılması zor duvarları olan bir adamdı.
Başlarda elinden kurtulmak için can atarken şimdi onsuz nefes alabileceğime dahi inanmıyorum.
Beni kalbine alması, bu kadar sevip sayması çok kiymetli.
Hele ki benim gibi sevgiden yoksun büyümüş, sürekli hırpalanmış bir kız için.
Yemeğimden bir çatal alıp Boran'a yemesi için uzatırken telefonum çaldı.
Boran dışında beni bu saatte arayan hiç olmazdı.
Selin ile de evden çıkmadan önce mesajlaşmıştık.

Boran " Telefonun çalıyor bakmayacak mısın?" Dedi .

" Bunu ye bakacağım " dedim ve çatala uzanmasını bekledim.

Başını çevirip " Beni değil kendini beslemen gerekiyor Efnan ve şu durmadan çalan telefona baksan iyi olacak "

" Yani geri çevirmesen  ne olacaktı " dedim çatalı tabağa koyup  telefonu çıkarmak için çantamı açarken.

Telefonu elime alıp arayana baktım, hemen telefonu ters çevirip sesinin kısılmasını sağladım ve telefonu çantadan çıkarmadan çantayı yerine bıraktım.

" Ne oldu kim arıyor?"dedi .

" Şey bilmiyorum telefona bakana kadar sustu bakmadım sonra bakarım "

" Efnan seni bu saatte kim arıyor?"

" Boran hadi yemeğimizi yiyelim "

" Efnan " dedi sıkılı dişlerinin arasından " Bir daha sormayacağım benim bir şeyi iki kere sormadığımı biliyorsun karıcığım " dedi .

Sustum konuşamadım, yemin ederim bana bu dünyada huzur haramdı.
Tekrar telefonum çaldı ve Boran " Ver şu telefonu "dedi.

" Boran "

Masanın üzerinden uzanıp çantamı aldı ,açıp arayana baktı ve ekranı çevirip bana bakmam için gösterdi.

" Bu lavuk seni neden arıyor bu saatte Efnan " dedi , cevaplamak için telefonu açtı kulağına götürüp;

" Doktor hayırdır bu saatte karımı üst üste aramak için umuyorum ki önemli bir  sebebin vardır?"

Emir ona ne söyledi bilmiyorum ama Boran masadaki peçeteye sıktı ve bana baktı.

"Boran" dedim bana parmağı ile sus dedi yutkunup sustum.

" Bak Doktor ,seni uyarmıştım sadece işini yap demiştim, şimdi bana kemiklerini kırmamam için bir neden söyle?"

Sustu ,emir ne diyorsa onu dinledi " Bu atasözünü bilir misin doktor Eceli gelen it cami avlusuna işermis,şu saatten sonra değil karımı aramak yanlışlıkla onun geçtiği yoldan dahi geçsen sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın " dedi ve telefonu kapatıp ayağa kalktı.
O kalkınca reflesk olarak bende ayağa kalktım.
Yanıma gelip tutmam için elini uzattı, elini tuttum ,telefonumu cebine koymuştu, çantama uzanıp aldım ve onun öfke ile attığı adımlara sakat ayağımla yetişmeye çalıştım.

O kadar hızlı yürüyordu ki sendeledim ve düşmekten son anda kurtuldum.
Dönüp bana baktı hiçbir şey demeden toparlanmamı bekledi.
Ağzımdan tek kelime dahi çıksa beni restoranın ortasında ya sözleri ile kıracaktı  yada öylece bırakıp gidecekti ikisi de olmasın diye hiç konuşmadım ve toparlanmaya çalıştım.
Boran bana baktı ,konuşmadan yürümeye devam etti artık  daha yavaş yürüyordu .
Restorandan çıktığımızda arabalar kapıda hazır bekliyordu.
Bizi gören Ahmet hemen arabadan inip koşup kapıyı açtı.

Boran önce beni bindirip " Ahmet Efnan'ı eve bırak " dedi.

" Boran sen eve gelmeyecek misin nereye gidiyorsun ?"dedim .
Bana baktı ve hiçbir şey söylemeden kapıyı kapattı.
Kapıyı açtım Boran daha kapının önündeydi.
Arabadan inmek için adımımı atmamla " Sakın sakın o arabadan ineyim deme Efnan gir şu arabaya ve kapat şu kapıyı "dedi sinirle.
Ben hala öylece durmuş ona bakarken yanıma gelip kolumdan tutup beni arabaya yerleştirdi, sonra da kendi binip kapıyı kapattı.
Kolumu  o kadar sıkıyordu ki sıktığı yerlerin moraracağından adım kadar emindim..
Bana baktı bacağı sinirden titriyordu.

" Boran ne oluyor korkuyorum ve canımı acıtıyorsun " dedim.

Elini cama vurdu Ahmet hemen arabanın sürücü tarafının kapısını açıp arabaya yerleşti.
Emniyet kemerini takıp arabayı çalıştırdı, tam hareket edecekken Boran sıktığı kolumu bıraktı ve arabanın kapısını açıp " Eve Ahmet hemen "dedi ve benim bir şey dememe izin vermeden arabadan inip kapıyı arabanın camlarının bile sarsılacağı  şiddette kapattı Ahmet gaza basıp yola çıkarken ben göz yaşlarına boğuldum.

" Efnan ne oldu ?"Dedi Ahmet .

" Bilmiyorum Doktor Emir aradı, Boran onunla konuştu adam ne dedi bilmiyorum ama sonuç bu işte "dedim hıçkırarak.

" Tamam sen ağlama sakin ol "dedi .

Aklıma Karan geldi onu aramak icin çantamı açtım kahretsin Telefonum da Boran'da kaldı.
Bütün yolu ağlayarak geçirdim halbuki bu gecenin sonunu hiç böyle düşünmemiştim, Boran ile başbaşa yemekten sonra güzel bir gece geçirip kollarında uyumaktı hayalim .

Araba kapının önünde durdu ve kapıyı açıp arabadan indim.
Ahmet bana yetişip yürümem için koluma girmek istedi.
" Ben hallederim Ahmet " dedim ve yavaş yavaş yürümeye başladım.
Kolum da bacağım kadar sızlıyordu dahası kalbim paramparçaydı.
Uzun zamandır Boran'ı böyle görmemiştim bana karşı son derece nazikti .
Bırak bedensel zararı konuşurken bile çok özenli davranıyordu.
Ne olursa olsun huylu huyundan vazgeçemiyordu demek ki ,karısı olmam veya diğer duyguları hiç bir şeyi değiştirmiyordu  Boran öfkelenince gözü kimseyi görmüyordu.
Bahçeyi geçip eve girmiş ve nereye gitsem diye düşünürken öylece evin ortasında durdum .

" Hayırdır Efnan kızım ne oldu ?" Diye telaşla yanıma gelen Hatice ablaya baktım, onu görünce gözyaşlarım tekrar akmaya başladı kollarımı açıp boynuna sarıldım ve ağlamaya devam ettim.

" Yavrum ne oldu Boran bey nerde ?
İyi misin ?
Neden ağlıyorsun?"dedi.

" Hatice abla cok kötüyüm kalbim ağrıyor "dedim ve hıçkırıklara boğuldum.

" Oyyy güzel kalbinden öperim kızım senin, hadi ne oldu anlat" dedi .

" Tamam ben terasa geçeceğim bana bir battaniye getirir misin? Orda konusalim "

"Olur kızım geç sen geliyorum hemen "dedi ondan ayrılıp adımlarımı salona yönelttim.
Terasa geçmek icin salona gitmek gerekiyordu.
Terasın kapısını açıp içeriye geçtim
Havalar soğudugu için terasın üstü ve etrafı camlarla kapalıydı.
Koltuğa geçip başımı sırt kısmına yasladım.
Hatice abla battaniyeyi üstüme örtmeyene kadar geldiğini bile anlamamıştım.
Yanıma gelip oturdu ellerimi ellerinin arasına alıp " Ne oldu anlat bakalım güzel kızım " dedi.
Bende olan biten her şeyi ona anlattım.
Bana bakıp " üzülme Yavrum senin bir kabahatin yok ,ama keşke başta söyleseydin Boran beye doktorun aradığını ona söylememen yanlış olmuş ama olsun ,Boran bey siniri geçince gelir eve ,seni kırdığınada şuan pişmandır emin ol " dedi.

" Gelir değil mi ?
Kötü bir şey yapmaz "

" Gelir elbet karısı, sevdigi kadın burda "dedi Hatice abla.
Ona sarıldım sonra da uzanıp başımı dizlerine yasladım.
Hatice abla ile ne kadar öyle kaldık bilmiyorum üzerimde battaniye ,Hatice abla saçlarımı okşarken gözlerimi kapatıp ara ara gözlerimden akan yaşları umursamamaya çalıştım.
Hatice abla uyuduğumu zannedip başımı hafifçe kaldırıp altına bir yastık koydu ve battaniyeyi  omuzlarıma kadar çekti.
Saçlarımdan tekrar okşayıp saçlarımdan öptü.
Sesimi çıkarmadım uyumuyorum da diyemedim o kadar iyi gelmişti ki bana.

" Hatice abla " Diyen Boran'ın sesi ile gözlerimi daha fazla sıktım ve derin bir nefes çektim.
Saat kaç bilmiyordum ama sonunda eve gelmişti.

" Bütün odalarda Efnan'ı aradım,burda ne işiniz var, uyuyor mu ?"

" Ne oldu Boran oğlum, kız saatlerdir ağlıyor yeni uykuya daldı "dedi Hatice abla sanki ben ona hiç bir şey anlatmamışım gibi konuşuyordu.

"Önemli bir şey yok abla " dedi .

" Önemli olmayan bir şey yüzünden mi bu kız saatlerdir helak oldu Boran "dedi Hatice abla .

Boran konuşmadı ,şuan ellerini sakallarının arasından geçirdiğini hayal edebiliyordum.
Ve ilk kez Hatice ablanın onunla böyle samimi konuştuğunu duyuyordum.
Demek kimse yokken aralarındaki hanım ve bey sınırı kalkıyordu.

" Abla yok bir şey diyorum sen dert etme karı koca arasında ,neyse ben onu odaya götüreyim rahat uyusun " dedi Üzerimdeki battaniye hafifçe kaldırıldı ve Boran bir anda beni kucakladı sesimi çıkarmadan beni taşımasına izin verdim.
Zorlanmadan beni üst kata yatak odasına çıkarıp odanın kapısını açarak yatağa yatırdı.
Odanın içinde gidip geldiğini adım seslerinden anlıyordum ama ne yaptığını kestiremiyordum, kapalı gözlerim gittikçe ağırlaştı ve uykuya sonunda yenik düştüm.

Sabah gözlerimi açtığımda yatakta yanlızdım ve üzerimde hala dün geceden kalma elbisem vardı.
Ağlamaktan yanan gözlerimi ovup yataktan çıktım.
Boran dün gece burda mı uyudu başka yerde mi bilmiyordum.
Dahası şimdi neredeydi?
Etrafıma baktım ve etajerin üzerinde duran telefonu gördüm.
Elime alıp onu arayıp aramamakta kararsız kaldım korkuyordum, bana hak etmediğim bir şeyler söylemesinden ve durduk yere kalbimi daha çok  kırmasından.
Dahası bugün fizik tedavim vardı ve gidip gitmeyeceğimi de bilmiyordum.
Yataktan çıkıp önce banyoya gidip üzerimdeki elbiseden kurtuldum ve suyu açıp altına girdim.
Hızlı bir duştan sonra üzerime bornozu çekip saçıma havluyu doladım ve banyodan çıktım.
Saçlarımı kurutmak hiç içimden gelmiyordu.
Giyinme odasına geçip odadaki pufun üzerine öylece oturdum.
Duş yaparken ayakta kalmak beni fazla yormustu ve dengesiz bir şekilde yürüdüğüm icin bacağım biraz sızlıyordu.
Elimi koluma götürdüm ve bir anda acısıyla irkildim.
Bornozu hafifçe açıp ağrıyan yere baktım, Boran'ın sıktığı yer morarmıştı.
O kadar sıktı ki ezmiş dahi olabilir.
Yerimden kalkıp önce çamaşırlarımı üzerime geçirip elime ilk gelen şortu ve atleti giyip saçlarımı tepemde bağlayıp ayağıma bir şey geçirmeden odadan çıktım.
Etajerin üzerindeki telefonumu alıp yavaşça yürümeye başladım .
Kapıyı açıp merdivenlerin başında durdum ve ne yapsam acaba diye düşündüm telefona bakıp Boran'ı aramak içimden geçti ama sonra vazgeçtim, tamam Emir'in aradığını söylemedim ama onun bu tepkisinden korktuğum içindi, bu tavrı haketmiyordum, kolumda resmen parmaklarının izi çıkmıştı.
Ve bütün gece beni hırpalayıp durdu sabahta hiç bir şey demeden çekip gitmesi çok kırıcı.

" Offfff " Dedim ve daha iki basamak inmediğim merdivende oturdum.
Kollarımı dizlerime yaslayıp başımı üzerine koydum.

" Hayırdır yine merdiven basamaklarına tünemişsin ."

Başımı kaldırıp sesin sahibine baktım Boran üzerinde siyah şortu ve siyah atleti ile boynunda havlusu terden sırılsıklam olmuş bir şekilde tepemde dikilmişti.
Saçları dağılmış ve alnına dökülmüştü, konuşmadım ve tekrar başımı dizlerime yasladım.
Konuşmadı ben yukarı gittiğini zannederken yanıma oturdu.
Başımı kaldırıp ona baktım ,hiçbir şey söylemedi ,bu tepemin atmasına neden oldu ve bir anda ayağa kalkıp basamakları inmeye başladım..

İlgili koca gitti yerine şeytanla kılık değiştirmiş kocam geri gelmişti ne mutlu bana.

" Nereye gidiyorsun Efnan ,dikkatli ol düşeceksin "dedi .

Her ne kadar cehenneme gidiyorum gelmek ister misin ?
Demek gecsede içimden konuşmadım ve yürümeye devam ettim.

" Dur orda Efnan " diye sert bir şekilde bağırdı.
Gözlerimi kapatıp durdum ve bekledim.
Yanıma geldi ve önüme geçti.

" Sana nereye gidiyorsun diye sordum değil mi karıcığım ve ben bir şeyi iki kere sormaktan hiç hoşlanmam bunu sana kaç kere söylemem gerekiyor " dedi çenemden tuttu başımı kaldırıp ona bakmamı sağladı.

Gözlerimi gözlerinden kaçırıp "Mutfağa ordan da bahçeye " dedim ve geçip yürümeye devam ettim bir anda kolumdan tuttu
" Ayyyyyy " diye bağırıp kolumu tutuşundan kurtardım ve kolumu tuttum .

" Ne Oldu ?" yanıma gelip koluma bakmaya çalıştı.

" Bir şeyim yok bırak beni ."

" Efnan " dedi ve koluma baktı " Siktir koluna ne oldu ?" Dedi.

" Eserinle gurur duyman gerekiyor aslında dedim neden bu kadar şaşırdın ki ?"

" Bunu ben mi yaptım?"

Güldüm " Yapma Boran çokta takılma ben alışkınım nasılsa" dedim tutuşundan kurtulup yürümeye devam ettim.
Onu öylece arkamda bırakıp Mutfağa girdim.

" Günaydın hanımlar "  dedim Hatice ablanın yanına gidip ona sarıldım ve " Dün gece için teşekkür ederim abla " dedim eliyle sırtımı sıvazlayıp " Canım kızım "dedi .

Ondan ayrıldım ve Elif'e baktım Elif bir anda " Efnan koluna ne oldu böyle?"dedi.

Omuz silkip " önemli bir şey degil " dedim ve bahçe kapısına doğru ilerledim.
Bugün hava güzeldi biraz Zeus ve Gren ile oynayıp kış bahçesinde kitap okurum diye düşündüm.

" Kahvaltı hazırlıyorum "dedi Elif .

" Ben yapmayacağım Elif canım istemiyor ama Boran yapar ona hazırla " dedim ve kapıdan çıkıp külübeye doğru ilerledim.
Hersey değişti diyerek kendimi mi kandırıyordum ,yada bu adam böyle öfkelendiği zaman gözü hiçbir şeyi görmüyor diyip kabullenmelimiydim.
Zeus beni görünce havladı, çok kırılgan hissediyordum, yanlarına gidip sarılıp öperek kalktım ve kış bahçesine doğru adımladım .
Kapıyı açıp içeri girdim ve koltuğa yerleşip ayağımı uzattım .
Bir süre boşluğa gözlerimi diktim ve sonra da gözlerimi kapatıp kolumu üzerine koydum.
Kapının açılma sesini duydum ama kim geldi diye bakmaya bile gerek duymuyordum  ,daha o gelmeden resmen vücudum onu hissetmiş gibi karıncalanmaya başlamıştı.
Hain beynim ,mantığım, kalbim vücudum her şeyim ona endeksliydi sanki ,onu görmeden bile tepki veriyordu.

" Kahvaltı yapmayacağını söylemişsin "dedi kolumu tutup gözlerimin önünden çekerken, gözlerimi açıp yan döndüm ve ona baktım .
Yanıma oturmuştu.

" Canım istemiyor " dedim.

" Özür dilerim "dedi bir anda eliyle yüzümü oksamaya başladı.

Yüzümü okşayan elini tuttum Boran bir anda durdu elini sımsıkı tutup " Neden bize bunu yapıyorsun ?"Dedim.

" Efnan ben böyle bir adamım öfkelendiğim zaman kendime hakim olmakta zorlanıyorum, Emir'in seni aramasını söylememen sonra da o adamın telefonda gevşek gevşek konuşması,sinirliydim  ve farkında değildim, eğer seni eve yollamasaydım kalbini daha çok kırabilirdim çünkü öfkemin ve dilimin ayarı yok ,o yüzden senden uzaklaşmak dahası seni uzaklaştırmak en doğrusu gibi geldi bana ,baksana kolunu ne hale getirmişim. "

Hala elini tutarken ayağa kalkıp oturdum " Özür dilerim Emir'in aradığını söylemeliydim ama korktum anladın mı ,delirmenden korktum "

"Değişen bir şey olmadı değil mi ?"

" Evet sen yine delirdin ? Bak Telefonuma bakabilirsin onunla hiç görüşmedim, bir iki kere mesaj attı ben cevap vermeyince sadece tedavi saatlerini haber vermeye başladı.
Her şey duruyor telefonda hiç birini silmedim " dedim.

" Bakmama gerek yok Efnan ,sana güveniyorum ama başka bir doktora gideceksin tedavinin geri kalanı için, o adamla hiç bir şekilde iletişimde olmayacaksın " dedi.

"Tamam" dedim koltuğun kenarında duran kremi gösterip " Gel şimdi " dedi elimi bırakıp kremin kapağını açtı önce morarttığı kolumdan öptü sonra da kremi sürdü.

" Hayvanın tekiyim değil mi ?"

" Hayır değilsin ,sadece içine şeytan kaçınca " dedim ve Boran bir anda durup bana baktı.

" Ben az önce sesli mi konuştum ?" dedim boştaki elimle ağzımı kapatırken.

Boran başını sallayıp " Cümleni tamamla karıcığım " dedi .

" Şey Boran ben,off Boran tamam bazen içine şeytan kaçmış gibi davranıyorsun " dedim gülerek.

Boran bana bakıp "Cidden şu dilinin ucundan biraz kesmek şart "dedi yüzümü avuçlarının arasına alıp dudaklarımdan öpmeye başladı.
Öpüşüne karşılık verdim öpüşü derinleşip tutkulu bir hal alınca bir anda " Ahhh " dedim ve ondan ayrıldım.

" Dilimi ısırdın" dedim omzuna vurup " Gerçekten kesemeyeceğime göre "dedi gülerek.

" Konuşmuyorum seninle Boran " dedim .

" Tamam konuşma ,ama şimdi kahvaltıya "dedi

" Ac değilim. "

"Sormadım zaten aç mısın değil misin diye ?
Kahvaltıya Efnan sonra da seni hastaneye götüreceğim hadi kalk " dedi .

Oflayarak yerimden kalkıp peşinden sürüklendim.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra tekrar üstümü değiştirip aşağıya indim Boran arabanın önünde bekliyordu.
Sırf ona inat beyaz  derin V yaka kolları yarım ama yırtmaçlı mini bit tulum giydim .
Kolumdaki morluğu da fondötenle kapatmaya çalıştım.
Küçük çantama telefonumu koyup odadan çıktım.
Kapıya ulaşıp korumalara baş selamı vererek Boran'ın nerde olduğuna baktım.

" Boran Bey sizi bekliyor Efnan Hanım dış kapıda" diyen adını bilmediğim korumaya " Teşekkürler " dedim ve kapıya çıktım.
Ahmet beni görünce gülümseyip arabanın kapısını açtı.
Şansım vardı ki dünkü yağmura rağmen bugün hava yazdan kalma bir gün gibiydi .
Ahmet'in açtığı kapıdan arabaya bindim Boran dizindeki bilgisayara o  kadar dalmıştı  ki bana dönüp bakmadı.
Ahmet'te hemen yerini alıp arabayı çalıştırıp gaza bastı.
Hala ona tavır yaptığım için bende hiç konuşmadım ve camdan akan yolu izlemeye başladım.
Biraz telefonda oyalandıktan  sonra Boran'a baktım hala bilgisayarda bir şeyler yazıyordu.
Ön koltuğa uzanıp " Ahmet radyoyu açar mısın çok sıkıldım?"

" Tabi ki " dedi Ahmet ve radyoya uzanıp açtı.

"Dur ben değişirim kanalları dedim ve hafif ayağa kalkıp radyoya uzandım,bir anda kendimi arka koltuğa yaslı bir şekilde buldum .

" Ne yaptığını zannediyorsun, ne bu hal?"dedi .

" Radyo kanallarını değiştirecektim o kadar bilgisayara dalmışsın ki sıkıldım müzik açacaktım "

" Ahmet zaten açıyor Efnan sen neden uzanıyorsun,ayrıca bu üstündeki ne efnan plaja mi gidiyorsun hastaneye mi ?"

Üstüme baktım ve öne kayan saçlarımı iki elimle arkaya savurdum .
Şimdi göğüs dekoltem olduğu gibi ortadaydı.

" Ne ,ne var üstümdekinde  ayrıca bunları sen almıştın bana hatırlatırım "

" Ben sana böyle bir şey almadım,sen kesin Selin ile çıkıp
aldın "

"Yok senin ilk aldıklarından  ilk alışverişe çıktığımız zaman hemen bitsin diye üst üste yığdıklarından ,ayrıca en sevdiğim kıyafetlerin arasında yerini aldı hep giyerim artık ."dedim.

" Sen benim sonum olacaksın " dedi sinirle içten içe gülerken surat yaptım.

" Tamam asma suratını ,ayrıca bunu bir daha giymeyeceksin özellikle dışarı çıkarken varla yok arası bir şey bu "dedi elini çıplak bacağımda gezdirirken ,sonra başını saçlarımın arasına gömüp burnunu boynuma sürttü elimi boynuna götürüp onu saçlarını okşadım ne kadar tavır yapsamda bana dokununca her şey geçiyordu.
Hala dudakları boynumda dolanırken elini tulumun eteklerinin arasından geçirdi ve hemen elini tuttum.
Boynuma küçük ısırıklar koyarken elini eteğin arasında oynatmaya çalışıyordu.

" Boran dur yapma Ahmet " dedim kısık ve nefes nefese olan sesimle.
Boştaki eliyle bir düğmeye bastı ve çıkan cam ile aradaki bölmeyi kapatıp Ahmet'in bizi görmesini engelledi.
Hala boynumu öperken düğmeye bastığı elini tulumun yakasından geçirip sütyenin üzerinden göğsümü sıkıp okşadı.

Onu karşılık verip durdurma arasında bir yerlerde gidip geliyordum.
Mantığım ağır bastı .

" Boran dur lütfen ne yapıyorsun?"Dedim kulak mememi öperken kulağıma " Ulaşım yollarının kolaylığından faydalanıyorum "dedi ve öptüğü kulak mememi dişledi.

" Ahhh tamam dur söz bir daha giymeyeceğim " dedim.
Kulağımın içini gülme sesleri doldurdu.

" İyi bu konuda anlaştığımıza  sevindim " dedi ve boynuma derin bir öpücük koyup benden ayrıldı.

" Bilerek yaptın ,çok kötüsün "Dedim.

"Evde bana istediğin kadar giyebilirsin güzelim yatak odasının sınırlarında elbette üzerinden çıkarması oldukça zevkli olacak buna eminim "dedi.

" Eve gidince çöpe atacağım "dedim Boran bir kahkaha atıp beni kendine çekip saçlarımdan öptü.


Araba durdu ve Ahmet kapıyı açınca daha önce gelmediğimiz bir hastanenin kapısında indik .
Boran ile birlikte doktorun yanına çıktık.
Doktor ellili yaşlarda kibar ve düzgün bir adamdı.
Geçirdiğim ameliyatları bacağımın durumunu herseyi konuştuk.
Zaten biz daha gelmeden Boran bütün raporları doktora mail atmıştı .
Tüm kontrollerden sonra sadece bir kaç kez daha gelmem gerektiğini hatta söylediği hareketleri yaparsam gelmeme bile gerek kalmayacağını söyledi.
Sonra da fizik tedavi bölümüne geçtik ,yarım saatlik terapiden  sonra doktor evde yapmam gereken hareketleri gösterdi ve hastaneden çıktık.
Boran kapıda Ahmet'ten arabanın anahtarlarını aldı ve
" Bizi takip etsen ben süreceğim " dedi.

El ele arabaya yürürken yolcu kapısına uzandım sonra kapıyı açmadan durup " Ben sürebilir miyim ?" Dedim Boran'a.

"Hayır " dedi ve kapıyı açıp binmemi işaret etti .

" Neden ben süreyim en azından biraz "dedim.

" Hayır Efnan " dedi ve tekrar kafasını binmem için salladı.

" Neden şaşırmadım acaba?"dedim ve arabaya bindim.

Boran kendi tarafına geçti arabayı çalıştırdı ve gaza bastı.

" Madem sürmeme izin vermeyecektin neden ehliyeti aldırdın?"

" Güzelim sen daha tam sürücü değilsin ve bu araba sana göre değil ,ayrıca bu arabayı acemi bir sürücüye teslim etmem "dedi.

" Aman ne kıymetli araban varmış,istesen de sürmem artık " dedim.
Boran elini yüzüme atıp sıktı " Hiç bir şey senden kıymetli değil Efnan " dedi

" Bu araba hariç "dedim ve radyoya uzanıp müzik açtım " Camı açabilir miyim Boran bey Müsaadeniz var mı ?".

Boran bana bakıp kahkaha attı .

" Efnan şu an acil kulübe geçmem lazım, yoksa seni eve götürüp, tüm gün " dedi ve uzanıp ağzını kapattım.
Bu onun daha çok gülmesine neden oldu.

" Kaza yapacağım dur " dedi hemen elimi çekip koltuğuma oturdum.
Kendi aramızda şakalaşıp gülüşürken  araba kapının önünde durdu.

" Evet Bayan Karadağ bugünlük bu kadar "dedi eve bakıp ic çektim sonra dönüp emniyet kemerini çözdüm uzanıp Boran'ın dudağından öptüm , "Kolay Gelsin Bay Karadağ ,gün içinde beni özle işlerini çabuk bitir ve eve gel marvel serisinden belki bir film izleriz "dedim .

" Tamam Güzelim "dedi.

Sonra arabanın torpidosuna dokunup;
"Sana da iyi günler sevgili kumam ,kocamın benden çok değer verdiği Karadağ mülkü ,dikkat et kendine " dedim ve arabanın kapısına uzandım.
Boran kolunu belime atıp inmemi engelledi ,kahkahalarla gülüyordu.

Durup ona döndüm beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.
Hemen ona karşılık verip bende sarıldım.
Ondan ayrıldığımda bile hala yüzünden gülümseme silinmemisti.

Yüzümü avuçlarının arasına alıp " Ahhh Efnan sen nasıl bir şeysin "dedi dudağımdan öpüp ayrıldı "Sevgili kuma ve Karadağ mülkü iyiydi " dedi ve göz kırptı.

Başımı salladım " Tamam bu sefer kesin gidiyorum " dedim ve arabadan indim.
Ben bahçeye girmeyene kadar Boran kapıda bekledi.
Arkamı dönüp baktım kapıda ona el salladım, oda bana elini kaldırdı ve arabayı sürdü bende tekrar yürüyüp eve girdim.

Akşam gerçekten eve erken geldi ve birlikte film izledik,Boran üzerine rahat bir tişört ve eşofman giymişti, benim de üzerimde şort ve crop bir tişört vardı .
Boran bacaklarımın arasına girmiş başını göğsüme yaslamış bir şekilde film izliyordu.
Ara ara ağzına mısır yada cips veriyordum yemesi için.
Yada saçlarını okşuyordum.
Film bittikten sonra Boran'ın sessizliğinden uyuduğunu zannederken Boran burnunu göğüs çatalıma sürttü aynı zamanda eli ile çıplak bacağımı oksamaya başladı .


" Uyuduğunu zannediyordum "dedim başını kaldırıp çenesini göğsüme yasladı.

" Kuş tüyü yastıktan daha rahat olsa da göğüslerin onlar için üzerinde uyumak dışında çok başka planlarım var " dedi ve yakasını çekip  tişörtümün indirdi.
Sonrada açıkta duran göğsümden öptü.

" Planların olduğundan hiç şüphem yoktu Sevgilim, seninim " dedim.

"Her zaman sadece benim "dedi ve yükselip dudaklarımızı birleştirdi.
Sabah bir andan nefes nefese uyandığımda da her yerim sızlıyordu, sabaha kadar Boran uyumama izin vermedi şimdi de kendi horul horul uyuyor .
Lavaboya gitmek için yataktan çıktım banyoya gidip işimi hallettikten sonra hala uyuyan Boran'ın yanına uzanıp onu Uyandırdım .
Boran gözlerini hafif açıp " Ne oldu ?"Dedi.

" Sarıl bana " dedim kollarını açıp beni kollarının arasına sıkıştırdı ve gözlerimi onun verdiği huzur ile kapattım.

Son zamanlarda çok fazla kabus görüyordum ,gördüğüm kabuslar uyumama izin vermiyor sadece Boran'ın sıcaklığın da biraz uyuyabiliyordum.

Boran'ın " Tamam uzatma oğlum geliyorum " demesi ile gözlerimi açtım.

" Ne oldu saat kaç?" Dedim başımı yastıktan kaldırıp telefon ile konuşuyordu büyük ihtimalle.

"On bir  güzelim baya uyumuşum, sen istersen uyumaya devam et benim acil çıkmam lazım " dedi başımı sallayıp tekrar yastığa gömdüm ve uyudum .
Artık tedaviye doktorun verdiği hareketleri yaparak evde devam etmeye karar vermiştim .
Uyandıktan sonra bir şeyler atıştırıp  hareketleri yapıyordum.
Son bir kaç gündür bu şekilde rutin ilerliyordu.
Artık bacağım çok  daha iyi durumdaydı ve çok rahat hareket ediyordum.
Selin bir iki kez eve gelmişti ve çok mutsuz görünüyordu.
Karan'ın hayatında biri olduğundan şüpheleniyor ve onu tamamen kaybettiğini düşünüyordu.
Konuyu Boran'a açtığımda ikisi de yetişkin efnan istediklerini yapabilirler sen karışma diye beni uyarıp konuyu kapatmıştı.
Şimdi mutfakta Hatice abla ile birlikte yemek yapıyorduk.

" Efnan kaç defadır çalıyor "dedi hala çalan telefonumu bana uzatırken Elif ,elinden aldım arayanı tahmin etmek zor değildi.

" Kesin beni öldürecek "dedim ve hemen açma tuşuna basıp telefonu kulağıma götürdüm.

"Sonunda ,o telefonu neden taşıyorsun Efnan ,kaç kez aradım nerdesin ?"

"Sana yemek yapıyorum Sevgilim,telefon yanında değildi Elif getirdi şimdi "

"Tamam kapıdayım,seni bekliyorum gel çabuk "

"Ne oldu ,bir yere mi gidiyoruz ona göre üstümü değiştirip" Cümlemi tamamlamama izin vermeden " Hemen gel Efnan "dedi.
Sesi kızgın gibi değildi ama bir tuhaftı " Tamam "dedim ve telefonu kapattı.

" Ne oldu kızım? "

" Bilmiyorum ben bir gideyim kapıda bekliyormuş "dedim telefonu masaya bırakıp elimi suyun önüne verip yıkadım tekrar telefonu cebime attım.

Üstüme baktım neyse kendi bilir o kadar acele etmeseydi dedim üzerimdeki jean pantolon ve askılı crop tişörtüm ile ayağıma kapının önündeki spor ayakkabımı geçirip dışarı çıktım.
Genelde evin içinde sürekli çıplak ayakla yada düz taban terliklerle  dolaşıyordum.

" Boran nerde ?"dedim.

" Dışarda kapının önünde efendim "dedi biri başımı sallayıp kapıya gittim .
Boran kapının önünde daha önce hiç görmediğim bir arabaya yaslanmıştı.

"Sevgilim hayırlı olsun kendine yeni bir Karadağ mülkü almışsın " dedim yaslandığı siyah arabayı isaret ederek yanına gidip yanağından öptüm.
Boran da hemen beni öpüp "Beğendin mi ?"Dedi.

Arabanın etrafında dolaşıp elimi üzerinden geçirdim.

" Uuuu Audi a8 ,pek senin tarzın değil gibi ,sen yüksek arabaları daha çok seviyorsun anladığım kadarıyla ama buda muazzam güzel "dedim uzanıp arabanın ön kapısını açtım, içi harikaydı .
Deri koltuklar mükemmel dizayn arabadan çıkıp " Boran bu aşırı güzel ,güle güle kullan " dedim .


Yanıma gelip elimi tuttu ve ters çevirip " avucunu aç "dedi .
Dediğini yaptım anahtarı sallayıp avucumun içine koyup "Hayırlı olsun, güle güle kullan güzelim " dedi .
Önce avucumda ki araba anahtarına sonra Boran'a baktım.

" Bana mı aldın ,saka yapıyorsun?"

" Sana aldım güzelim ,iyi günlerde ama dikkatli kullan " dedi.

" Boran ben ne diyeceğimi bilemiyorum cok teşekkür ederim , bu çok güzel ama şey Bu şimdi " sonra arabaya bakıp gülümseyerek Boran'ın boynuna atladım.
Boran bunu beklemiyormuş gibi bir iki adım geriledi sonra beni tutup bana sıkı sıkı sarılıp benimle güldü.

Boran'dan ayrılıp arabanın kapısını açıp arabaya bindim ,koltuğu kendime göre ayarlayıp direksiyona dokundum ,araba aşırı lüks ve havalı görünüyordu ben arabayı incelerken Boran'da kapının önünde beni izliyordu ,ona dönüp;
"İstersen seni gezdirebilirim yepyeni Karadağ mülkümle " dedim Boran eliyle yüzümü avuclayıp sıktı ,yüzümü elinden kurtarıp
"Ne diyorsun bir daha teklif etmem bak " dedim.

Boran gülerek " İyi bakalım gezdir beni Karadağ mülkünle"dedi .

Bu Karadağ mülkü aramızda bir espriye dönüşmüştü artık.

Yan koltuğu işaret ettim Boran başını sallayıp kapımı kapattı ve önden yürüyerek yolcu tarafına bindi .

"Emniyet kemeri Efnan " dedi kemerini bağlarken bende kemerimi bağladım Boran cami indirip " Ahmet bizi takip edin " dedi anahtarı takıp arabayı çalıştırdım vitesi ayarladım gaza basmadan önce " Hazır mısın ?"diye sordum.

"Hazırım göster hünerini "dedi ve gaza bastım.

Evin yolundan Boran'ın gösterdiği yöne doğru sürdüm.
Başta sessizce ilerledik ama bu sadece beş dakika sürdü.
Efnan Böyle yap ,Efnan direksiyonu Şöyle tut ,Efnan çok gaza yüklenme, Efnan aynalara bak Efnan Efnan Efnan ,arabayı sağa çekip durdurdum ve başımı direksiyona yasladım.

" Ne oldu?" Dedi Boran .

" Offfff Boran adımdan nefret ettim ,sürekli şunu yap bunu yap dersen arabayı kullanamam ki " dedim ve kapıyı açıp arabadan indim.

"Bin şu arabaya " dedi Boran .
Omuz silktim " Efnan " dedi ve arabadan inip yanıma doğru geldi.
" Bin şu Arabaya " dedi önden ilerleyip yolcu tarafına geçtim.

" Ne yapıyorsun?"

" Senin yanında bir daha araba kullanmayacağım " dedim ve kapıyı açıp arabaya bindim .

Boran kapısı açık olan şoför koltuğuna geçip koltuğu ayarladı.
Kollarımı göğsümde bağlamıştım koltuğu öyle bir geriye çekti ki tam arabayı çalıştıracakken "Dur " dedim.
Etrafımıza baktım yol sakin ve ormanlık bir yoldu ve bizden başka kimse yoktu.
Kendi koltuğumda ayaklanıp onun koltuğuna geçmeye çalıştım.

" Güzelim hayırdır ne yapıyorsun, Araba seksi felan mı yapmayı düşünüyorsun "dedi yüzüne bakıp " Aklın fikrin hep başka şeyde " dedim .

Ic cekip " İnsanın böyle bir karısı olunca çok normal " dedi .
Sol bacağına yerleşip camı açtım, ayaklarım bacaklarının arasında idi .

" Efnan ne yaptığını anlamaya çalışıyorum "dedi .

" Radyoyu aç ve arabayı çalıştır " dedim.

" Saçmalama yerine geç öyle "

" Bak o tarafa geçersem camdan sarkmama izin vermeyeceksin, o yüzden burda senin kucağında olursam beni tutarsın biraz sür söz yerime geçeceğim " dedim.

" Efnan " dedi .

" Lütfen,çok istiyorum "

" Tamam Allahın cezası tamam ,tam bir baş belasısın " dedi.

" Bende seni seviyorum Sevgilim " dedim .

Boran ters ters bakıp arabayı çalıştırdı.

O kadar güzeldi ki saçlarım rüzgarda savruluyordu  ve Boran'ın bir eli sımsıkı belime sarılıydı çığlık atıp duruyor,durmadan Boran'a bir seyler söylüyor ve onu da güldürüyordum ,ben haraket ettikçe Boran'ın beni tutuşu daha da güçlü bir hal alıyordu.


Nihayet eve vardığımızda tüm yol boyunca kucağında kalmıştım.
Hatta bir ara camdan içeri geçip başımı boyun boşluğuna gömdüm .
" İstersen durdur arabayı yerime geçeyim " dedim ama Boran " Eve geldik zaten " dedi bende öylece kucağında başım boynuna gömülü kaldım.

Arabadan önce ben sonra Boran indi.
Anahtarı Ahmet'e verip beni kolunun altına sıkıştırıp yürümeye başladı bende hemen kolumu beline doladım.
Birlikte üst kata çıkıp duş aldıktan sonra yemek yedik.

" Evde misin?" Bu akşam dedim masadan kalkarken.

" Kalmamı ister misin ?"

"AHH kocacığım sorman bile hata,daha fazla isteyebileceğim  hiç birşey olamaz " dedim ve telefonu çaldı.
Boran'ın yanına oturup " Kesin gitmen gerekecek "dedim.
Hiçbir şey demeden telefonu cevapladı.

" Bu gece gelme planım yoktu Hare " Sustu dinledi .
"Tamam neyse geliyorum "dedi ve ayağa kalktı.

" Neden hiç şaşırmadım " dedim Boran parmağı ile burnumun ucuna vurup yüzümü sıktı.
Zeus'u sever gibi seviyordu beni resmen .
Sürekli yüzümü avuçlayıp duruyordu.
Telefonda bir kaç şey daha söyleyip telefonu kapattı.
Bende instagramda yeni hesap açmış hikayelere bakıyordum.

" Gitmem gerek " dedi Boran .

Başımı kaldırmadan " Hare çağırdı, gitmezsen olmaz " dedim ve hemen dilimi ısırdım Boran haklıydı bazen şu dilimi kökten kesmek geliyordu içimden.
Başımı kaldırıp " İç sesim dışıma vurdu yine değil mi ?" Dedim masum masum bakarak.

" Hare çağırdı diye değil işim olduğu için gidiyorum ,hem sen sürekli şu telefonda neye bakıyorsun?"dedi Telefonu elimden çekerek.

" Sosyal medya ,geçen Selin geldiğinde bana da hesap açtı, işte insanları takip ediyorsun ,özel anlarını paylaşıp resim koyuyorsun "

" Hiç işiniz yok değil mi ?"

"Yok ,benim tek işim evde oturup kocamı beklemek ,yani bana uygun bir işin varsa sevgili Boran Karadağ, kulüplerinde, otellerinde yada şirketinde çalışmaya hayır demem ."

Boran Telefonu elime verip " Yok sana göre hiç bir yerde iş yok ,Sen evde oturup kocanı bekle yada ders çalışmaya başla, bu seneki sınava anca hazırlanırsın,yani eğer hala okula gitmek istiyorsan tabi " dedi.

" Tabiki istiyorum " dedim.

"İyi bakalım,çalışman gereken ne varsa bak araştır alırız ,ayrıca şimdi kalk,karılık vazifelerini yerine getir kocan işe gidecek onu yolcu et ."

" Tamam sevgilim ben şimdiden suyunu hazır ederim gelince ayaklarını yıkamak için "dedim gülerek.

" Aferin,öğreniyorsun "dedi bu arada salondan çıkmış kapıya varmıştık bile ona sarılıp öptüm ve " hayırlı işler Sevgilim bol kazançlar " dedim.

"Efnan sen hayatıma girdiğinden beri hiç gülmediğim kadar gülüyorum "dedi ve beni öpüp el sallayarak kapıdan çıktı.

"Gelmeden ara hayatım ,suyu ocağa koyacağım " dedim.

Boran " Gir içeri Efnan " dedi kahkaha atıp " Allah'a emanetsin yiğidim" diye bağırıp kapıyı kapattım.

Elif merdivenlerin başında durmuş bana gülüyordu.

" Efnan suyu ocağa koyacağım nedir ya ?"

"Karılık vazifelerini yerine getir diye takılınca Boran, bende gelmeden haber ver suyu ısıtayım ,ayaklarını yıkayacağım dedim ondan takılıyordum "

Elif bu sefer kahkahalarla gülmeye başladı,bende dayanamayıp onunla güldüm.
Sonrasında kitap okumak için kütüphaneye indim.
Bir iki saat kitabı karıştırdıktan  sonra instagrama baktım ve gördüğüm resim ile birlikte siktir olamaz dedim.
Ağzımdan çıkan kelimeye bile şaşıracak durumda değildim.
Bu imkansızdı.
Bu bu aklım almıyordu nasıl olur dedim ve sayfadan çıkıp Selin'i aradım.
Umarım görmemiştir .
Selin bu resimi gördüyse eğer yıkılmıştır.
Açmıyordu.
Boran'ı aradım telefon çaldı çaldı kapandı.
Tekrar Selin'i aradım yine açmadı.
Telefona bakmayan İnstagrama da bakmaz diye düşünüp rahatladım ve tekrar sayfaya girdim.

Resme bakıp bunu yapamazsın be Karan dedim ve fotoğrafı beğenenler arasında Selin'i de gördüm hemde kaç saat önce.
İnanmıyorum Selin de görmüştü.
Burcu ve Karan son derece şık bir yerde başbasa yemekteydiler  ve Burcu fotoğrafın altına ,
Belki de güzel günler çok uzak değil yazıp Karan'ı etiketleyerek paylaşmıştı.
Ve fotoğrafın altına kalp koymuştu.
Odada gidip geldim ve tekrar Selin'i aradım ne cevap veriyor nede dönüş yapıyordu.
Aksi gibi Boran da cevap vermiyordu.
Daha fazla dayanamadım ve odadan çıkıp kapıya koştum.
Önce Boran'a sonra Selin'e ulaşmalıydım.
Eğer Selin şuan dağıldıysa onu Boran'dan başkası toparlayamazdı.
Karan'ı aradım Allah'ın cezası oda  cevap vermiyordu.

" Ahmet nerde ?"dedim kapıdaki adama .

" Hemen çağırıyorum "dedi Koruma ve beş dakika sonra Ahmet geldi.

"Ne oldu Efnan "dedi.

" Ahmet beni hemen Boran'ın yanına götürür müsün, çok acil ,arıyorum açmıyor."

" Sen iyi misin ?"

" Vaktimiz yok arabada anlatırım Beni Boran'a götür Lütfen " dedim.
Ahmet " Gel o zaman " dedi ve birlikte bahçeden çıkıp kapıda duran arabaya bindik.
İki araba arka arkaya yola çıkarken kısa süre sonra kulübün kapısına varmıştık.
Yolda bir kaç kez Selin'i ve Boran'ı aramıştım ama ikisi de cevap vermiyordu.
Ahmet ile beraber arabaya binip kulübe ilerledik..
Vip girişten içeri girdik .
Etrafta gözüm Boran'ı aradı ve hiç bir yerde göremedim.

" Ofiste olabilir mi ?" Dedim.

Ahmet "Bakalım " dedi ve kalabalığı geçerek ofise doğru ilerlemeye başladık.
Ofise varmadan Hare ile karşılaştık.

"Efnan merhaba, hayırdır burda ne işin var ?" Dedi.
Baştan aşağı ona ve giydiği mini elbiseye baktım.
"Boran ofiste mi ?" Diye sordum.

" Evet ama müsait değil giremezsin " dedi.

" Nasıl yani ?"

" Çok önemli bir işi var ve kimse girmesin odaya dedi Boran."

" Ben Kimse değilim Hare " dedim ve yürümeye başladım.
Önüme geçip " Giremezsin Efnan " dedi.

Ya sabır dedim içimden ve " Sana sormayacağım Hare ."

" Boran müsait değil Efnan içeri giremezsin "dedi tekrar.

" Sen Kim oluyorsun da bana izin vermiyorsun Hare ?" Dedim.

" Karadağ kulüpler zincirinin müdürüyüm "dedi göğsünü gere gere saçını savurarak

Başımı sallayıp güldüm " Kaç yıldır burda çalışıyorsun Hare? "

" Bu nasıl bir soru ,altı yıldan fazla oldu "

" Tamam şimdi eğer altı yıldır emek verdiğin işine devam etmek istiyorsan çekil önümden " dedim.

Kahkaha atıp "Tatlım sen kimsin de beni işim ile tehdit ediyorsun "

Ona bakıp " Altı yıldır çalıştığın kulüpler zincirinin sahibi Boran Karadağ'ın karısı Efnan Karadağ ,dolayısıyla senin patronun şimdi işinden olmak istemiyorsan beni daha fazla oyalama tatlım " dedim ve omzumu omzuna vurarak onun sendelemesini sağlayıp ofisin kapısına gelip kapıyı çaldım ve içeri girdim.

Hare de peşimden vakit kaybetmeden geldi.
Boran beni görünce şaşkınlık içinde oturduğu koltuktan kalktı " Efnan " dedi ve bana doğru yürüdü.

Hare " Boran ben giremezsin dedim ama Efnan beni işimden kovmakla tehdit edip beni iterek içeri girdi "dedi

Hayretler içinde ona baktım, kadın beni hemen kocama şikayet edip üstelik yalan söylüyordu.

"Efnan seni kovmakla mı tehdit etti ?"dedi bana bakarak ,sonra da yanıma gelip,
" Güzelim hayırdır senin ne işin var burada ayrıca Hare ' nin dediği ne demek oluyor "

" Şu an Hare'yi konuşmaktan çok daha önemli bir sorunumuz  var Hare beni Kocamla yanlız bırak, ayrıca hala söylediğim şey geçerli, beni kocama kendini masum gibi göstererek şikayet edip işin içinden çıkamazsın, ben buraya Kocamı görmeye bu saatte geldiysem önemli bir şey vardır.
Kimse giremez diyip bana engel olup beni küçümseyemezsin,şimdi çıkabilirsin " dedim.

Hare " Boran " dedi .

"Efnan'ı duydun Hare ,çıkabilirsin "dedi ve içimden Boran'ın boynuna atlamak geldi ama dik duruşumu bozmamam gerekiyordu bu yüzden tepki vermedim.

Hare sinirle odadan çıktı.

" Şimdi bana ne olduğunu anlatacak mısın?
Neden bu saatte burdasın ?"
Telefonu cebimden çıkarıp instagramdaki fotoğrafı gösterdim .
"Siktir Bune lan "dedi Boran

"Bende aynı böyle dedim "

Telefonu cebinden çıkardı.

" Boşuna arama açmıyor, bu yüzden geldim Selin'e gitmemiz lazım, son zamanlarda zaten iyi değildi fotoğrafı görmüş"

" Gördüğünden emin misin ?"

" Evet hemde benden cok önce ,fake hesabı var ordan Burcu'yu takip ediyor. "

" Fake hesap ne ?"

" Hadi gitmemiz lazım, sonra anlatırım " dedim Boran " Bekle " dedi ve masanın başına gitti ,bir şeylere bakıp ayarladıktan sonra bilgisayarı kapatıp üzerine ceketini alarak yanıma gelip elimi tuttu ve birlikte ofisten çıktık .

" Boran " dedi kulüpten çıktığımızı gören Hare.

" Sonra Hare " dedi Boran ve onu geçip yürümeye başladık.
Arabaya binip " Ahmet Selin'in evine " dedim ve yola çıktık.

" Kimi arıyorsun?"dedim telefon kulağında  olan Boran'a.

" Karan "

"O da cevap vermiyor, sanki telefona bakmama yemini etmişsiniz üç arkadaş, hiç birinize ulaşamadım, sensiz de Selin'e gitmek istemedim ,o yüzden geldim "

" Offff bir bu eksikti zaten ,ulan Karan ağzını burnunu dağıtacağım senin. "

" Boran bunlar neden böyle ,Selin bana yıllar önce yaşananlar yüzünden dedi ama ayrıntı vermedi ,ne olmuş olabilir ki bu kadar ,yıllardır sevip ayrı kalmalarına sebep "

" Bazen affetmek zannettiğimiz kadar kolay olmuyor ,Karan çok iyi bir adam, aynı zamanda çok ketum ve duygularına gem vurabilen bir yapıya sahip ,bir şeye bitti derse geberse onun geri dönüşü olmaz, Selin de bunu biliyordu ve buna rağmen onun kalbini fena kırdı "

" Bilmiyorum bunca yıl içinde affedemeyecek kadar ne olmuş olabilir, eğer aldatma değilse tabi "

"Selin yada Karan anlatmak isterse anlatır sana güzelim "

" Aman hepiniz aynısınız neden bu kadar iyi anlaştığınız belli"

" Oda ne demek?"

" Anlatmak istersem anlatırım bir ara " dedim.

" Bu durumda bile beni güldürebiliyorsun Efnan " dedi ve beni kollarının arasına alıp sarıldı " Ha bu arada Hare ile ne yaşandı bu olay bitsin anlatacaksın ."

Kollarının arasından çıkıp " Hare mühim mesele ,Hare önemli, anlatmazsam olmaz bak Boran eğer Hare ile geçmişte aranızda bir şey varsa şimdi söyle sonra öğrenirsem, değil on ,yüzyıl geçse seni affetmem ,Karan'ın inadından beter ederim seni "

" Hayda Konu dönüp dolaşıp nasıl bize geldi ?"

Omuz silkip ondan uzaklaştım ve başımı çevirip camdan dışarı baktım..

Boran " Sikerler böyle işi "dedi araba durdu " Bu konu kapanmadı Efnan, şimdi gel benimle " dedi ve arabanın kapısını açtı.
İndiği kapıdan hemen ikiletmeden indim ,şuan daha önemli bir meselemiz vardı .
Selin'in evine doğru yürüdük daha kapıya varmadan evden gelen müzikle durdum.

" Bu Selin'in evinden mi geliyor ,Boran cok gec kalmış olmaktan korkuyorum " dedim.

" Bende " dedi ve koşarak kapıdan içeri girdi .
Asansörü bile beklemeden merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başlayan Boran'a yetişmeye çalışıyordum.
Ben son merdivende nefes nefes sızlayan bacağımı tutarken Boran kapıyı yumrukluyordu.
Sezen aksunun sesi tüm sokağı dahi inletirken ,birbimizi duymak bile mümkün değildi.
Yavaş yavaş Boran'ın yanına çıkıp "Bence boşuna uğraşıyorsun ,bizi duyması mümkün değil, kapıyı kır " diye bağırdım.

Boran " Çekil " dedi ve bir iki adım gerileyerek koşup omzu ile kapıya yüklendi.
Bir kaç denemeden sonra sonunda kapı kırıldı Boran omzunu tutup kapıyı sertçe çarparak evin içine girdi.
Selin salonda değildi.

Sezen aksu ISTE BİZ O GÜN TÜKENECEĞİZ derken Boran "Şu müziğin nerden geldiğini bul ve kapat Efnan " diye bağırdı.

Ben sesin geldiği yeri bulana kadar Sezen şarkıya yeniden başlamıştı bile.

Ne böyle senle ne de sensiz
Yazık yaşanmıyor çaresiz
Ne bir arada ne de ayrı
Olmak imkansız hiç sebepsiz

Ne hayallerle ümitlerle
Mutlu olmaktı dileğimiz
Suçlu ne sensin ne de benim
Şimdi sensizim sen de bensiz

Bir an gelip de küllenince
Yüreklerimiz dinlenince
Başka sevgilerde teselli bulunca
İşte biz o gün düşüneceğiz

Duruma daha uygun bir şarkı seçemezdi herhalde dedim ve sonunda ses sistemini bulup müziği kapattım.
Son bir umut merdivenleri çıkarken Karan'ı aradım ve "Efendim  Güzelim "dedi.

" Nerdesin Karan,hemen Selin'in evine gel " dedim ve atölyede Boran'ın kucağında küçücük olmuş Selin'i görünce kalbim ağrıdı.

Her yerde kırık içki şişeleri, dağılan Tualler ve deli gibi ağlayan Selin.
Boran " Tamam kardeşim geçti, her şey düzelecek " dedikçe.

" Bitti her şey bitti ben kaybettim " diye ağlamaya devam ediyordu.

Bu çok fazlaydı ,çok çok fazla, çok içmişti şişelerce ,
" Boran çok içmemiş mi ?" dedim etrafı göstererek, boran her yerde kırık ve sağlam duran şişelere bakıp,
" Hemde çok fazla "dedi ve Selin kucağında ayağa kalktı.

" Boran çok acıyor, kalbim yanıyor cayır cayır, ne olur beni iyileştir, kurtar beni artık bu yangından "dedi.

" Ahhh Selin neden bu kadar içtin "

" Unutmak için, ama olmuyor bak bu halde bile unutamıyorum " dedi ve kendinden geçti.
Boran "ac gözlerini güzelim " derken merdivenleri kucağında Selin ile hızlı hızlı inmeye çalışıyordu.
Peşinden koştum " Nereye götürüyorsun onu ?"

" Hastaneye komaya girmiş olabilir "

" Ne koması Boran "

" Alkol " dedi.

Şansımız vardı ki asansör Hemen geldi ,vakit kaybetmeden asansöre binip alt kata indik ve hızlıca arabaya bindik .
Selin'in evine en yakın hastaneye gidip acilden giriş yaptık.
Yardıma koşan sağlık görevlileri Selin'i hemen sedyeye yatırdı ve koşarak götürdüler.
Boran onlarla koşarken "Çok fazla alkol tüketmiş, komaya girmiş olabilir, yıllar önce bir kez daha yaşamıştı " dedi duyduklarım beni şaşkına çevirirken çalan Telefonu açıp "Hastanedeyiz konum atıyorum " dedim ve Karan'ın suratına kapattım.
Doktorlar Selin ile ilgilenirken oturduğum yere Boran gelip yığıldı..
Elini saçlarının arasından geçirirken "Karan yolda geliyor" dedim.

" Onu öldüreceğim "dedi.

"Daha önce de mi komaya girdi ?"

Boran başını sallayıp " Yıllar önce "dedi.

Sustum bir şey diyemedim boğazım düğümlendi, o kadar güçlü bir kadın ki Selin ,bu hali beni şaşkına çevirirken onun için kalbim acıyordu.
Yıllardır bitmeyen aşk bitmeyen acı.

Karan içeri girip " Boran " dedi ve Boran ayağa kalkıp suratına yumrugu geçirdi...













































Continue Reading

You'll Also Like

227K 6.7K 52
"Bana oyun oynadın, resmen oynadın benimle! Sana güvenmiştim ben be! " Onur başını yere eğdi. Benimle göz göze gelmemeye çalışıyordu. " Kaldır kafanı...
863K 51.3K 68
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
12.2K 1.6K 16
harvard ilahiyat öğrencisi katolik taehyung ile harvard işletme öğrencisi ateist jungkook, bir dönemliğine oda arkadaşı olmuşlardı. 𝟏𝟎𝟔𝟐𝟑
4.8M 228K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...