GÜZ SEVDASI (ASKIDA)

By muptelanimsevgilim

19.6K 1.2K 540

Bir mahalle aşkı. Ankara'da hemşire olarak çalışan Sevda aldığı kararla ailesinin yanına dönmek için yola çık... More

1.Bölüm🍁🍂
2.Bölüm 🍁🍂
3. Bölüm 🍁🍂
4. Bölüm 🍁🍂
6. Bölüm 🍁🍂
7.Bölüm🍁🍂
8.Bölüm🍁🍂
9.Bölüm🍁 🍂
10.Bölüm🍁🍂
11.Bölüm🍁🍂
12.Bölüm🍁🍂

5. Bölüm🍁🍂

1.6K 118 35
By muptelanimsevgilim

Yeni bölüm ile karşınızdayım. Nasılsınız?

Bölüm şarkısı: Yıldız Tilbe - şivesi sensin aşkın.

Bölüm ithafları:sessizkiz4321 ve yamrdlger

Keyifli okumalar.🍂

Şu anlık ortada bir şey yoktu. Teyze beni gördüğünde tepki vermemişti. Kısa bir selamlaşıp, hal hatır sorma faslından sonra misafirler ve bizim için kurulan masaya geçmiştik. Arada bir kadına doğru baktığımda gayet normal bir şekilde yemek yediğini ve sohbet ettiğini gördüm. Ya beni hatırlamıyordu ya da hatırlıyor ama bu konu hakkında konuşmamayı tercih ediyordu.

Büyüklerin konuşmaları eşliğinde yemeğimizi yiyorduk. Gayet sakin olan ortamda ben ve Eda gergindi sadece, gerginliğininin Hazan'ın arkadaşı olan ve adının Demir, olduğunu öğrendiğim adamdan kaynaklandığını tahmin ediyordum. Sebebini bilmiyordum ama bu konuyu da yapacağımız konuşmada sormayı aklıma not etmiştim. Benim gergin olmamın sebebi zaten belliydi.

Sessiz geçen yemeğin ardından salona geçmiştik. Sürekli boşalan çay bardakları için mutfağa gidip geliyordum, bir bakıma işime geliyordu bu durum. Kadının gözlerini sürekli üstümdeymiş gibi hissediyordum ve elimde olmadan geriliyordum. Söyler miydi bilmiyordum? Söylerse ne yapardım onu da bilmiyordum. Ki söylese bile ben nişanlıyım demiştim ne diyecekti "Ben sizin kızınıza Hazan'ın fotoğrafını gösterdim ama sizin kız nişanlıymış."

Demezdi değil mi? Çok mantıksızdı. Düşüncelerimden gençlerin ayaklanmasıyla sıyrıldım. Eda ve ben oturuyorduk sadece, Okan da kalkmıştı.

"Biz biraz dolaşacağız gençler olarak, sıkıldık burada değil mi? Kızlar." Dedi Leyla bize bakarak. Edayla birbirimize bakıp Leylaya döndük.

" Sıkılmadık biz Leyla" belli ki Eda da benim gibi dışarı çıkmak istemiyordu.

"Aynen Edaya katılıyorum sıkılmadım" dedim düşüncelerimin tam tersine sıkılmıştım ama çıkmak istemiyordum eve gitmek istiyordum bir an önce, burada kalsam ayrı dert, onlarla dışarı çıksam ayrı bir dertti. Sanki bir tabutun içindeydim ve bu tabutun dışı kitlelerle çevrilmişti. Kadının gözü bir saniye üstümde dursa boynundaki görünmez bir halat tarafından sıkıştırılıyordum.

"Olmaz öyle şey kızlar hadi kalkın dolaşın biraz. Hem hava da güzel." Yasemin teyzenin dediklerini annemlerde onu başıyla onayladığında pek bir şey dememiştim. Haziranın sonlarındaydık ve akşamları ılık esen rüzgarın beni çok rahatlattığını düşünürdüm. Onlarla biraz vakit geçirir hiç olmadı eve giderdim.

Eda'ya gel anlamında başımla kapıyı işaret ettiğimde memnuniyetsizce baş sallayıp kalktı. Eda kapıya doğru giderken gözümün ucuyla Demir'e baktığımda dudaklarında küçük bir tebessüm yer etmişti ancak çok uzun sürmedi ve yüzü tekrar eski haline döndü. Aralarında bir çekim olduğu belliydi, neydi o zaman sorun, birlikte olmalarına bir engel mi vardı? Yoksa sadece birbirlerine açılmaya çalışan ancak başaramayan iki aşıklar mıydı?

Okan ve Leyla nereye gideceklerini tartışmaya başlamıştı. Diğerleri de aralarında konuşuyorlardı ancak Eda ve ben sessiz kalmayı tercih etmiştik. Buraya gelmekle iyimi etmiştim? Bilmiyordum. Gerçi neyi biliyordum ki? Teyze bir şey derse ne yapardım bilmiyordum. Söylediği zaman annemlerin vereceği tepkiyi bilmiyordum. Kendimi nasıl savunacağımı bilmiyordum. Hazanın vereceği tepkiyi bilmiyordum. En önemlisi ben niye bu adamın düşüncelerini umursadığımı bile bilmiyordum. Her şeyi oluruna bırakıp inceldiği yerden kopsun mu demeliydim?

" Yaa Hazancım sende mi? Buradaydın canım, ne büyük tesadüf" daldığım boşluktan kulağımı tırmalayan sesle gözlerimi çektiğimde Sedayı ve daha önce görmediğim bir kadını gördüm yanında, mahalleye yakın olan bir kafeye gelmiştik bizi gördükleri için geldiklerini tahmin ediyordum. Beni görmek için gelmeyeceği kesindi. Sandalyesini Hazanın dibine çekip oturdu, bir bacağını diğer bacağının üstüne atığında da tam olmuştu.

Bu seferde mini etek üstünede ince askılı giymişti Gerçekten güzel kadındı ama bu kadını her gördüğümde içimde anlamlandıramadığım bir duygu beliriyordu. Ayrıca mahalleye en yakın kafe burasıydı ne tesadüfünden bahsediyordu. Sedadan gözlerimi çekip yanında gelen kadına baktığımda aynı şekilde Demirin yanına oturmuş kolunuda Demirin koluna yapıştırmıştı.

Eda bir elini bacağının üstüne koymuş ileri geri hızla gezdirirken gözlerini etrafta dolaştırıyor onların olduğu tarafa bakmamaya özen gösteriyordu. Elimi hafifçe sırtına koyup yavaşça sıvazladım. Gözlerini yavaşça kapattı açtı ve küçük bir gülümseme yolladı.

Çaylar eşliğinde sohbetler edilirken Seda ve yanında gelen kadın sadece Hazan ve Demirle konuşuyordu onlar için geldikleri her hallerinden anlaşılıyordu ki adını söylemek gibi bir girişimde bile bulunmamıştı. Kadının Demire ilgisi buradan bile belli oluyordu.  Onları hiç tanımayan biri aralarında bir şey var sanırdı, belkide vardı ben bilmiyor olabilirdim. Demir sürekli Edadan tarafa bakıyor ama hiçbir girişimde bulunmuyordu  Eda ise dolmuş gözlerini sürekli etrafta gezdirirken onların konuşmalarında şahit oluyordu. Kadının arada attığı şuh kahkahalar benim bile sinirimi bozarken Edada yarattığı etkiyi düşünemiyordum. Bu duruma bir son vermek için araya girdim.

" Biz kalkalım artık geç oldu, değil mi Eda?" usulca başını sallayıp çantasını aldı ve yavaş hareketlerle kapıya doğru ilerlerken bende çantamı alıp kasaya gittim. Çantamdan para çıkarırken kolumda, bir el hissetmemle arkamı döndüğümde Hazanı gördüm.

"Hesabı ödeyeceğini sanıyorsan yanılıyorsun, sizi dışarı biz çıkarttık." Herkesin en az bir kere yaptığı bu klasik konuşmayı yapmayı hiç düşünmüyordum açıkçası. Ödeyip bir an önce buradan çıkmalı ve arkadaşımın yanına gitmeliyim.

"Lütfen, Eda'nın yanına gitmem gerekiyor bu sefer ben ödeyeceğim artık bir dahaki sefere siz ödersiniz." Kolumu yavaşça bırakıp kasanın önündeki masaya yaslandı. Ücreti ödeyip çantamı sırtıma astığım sırada tekrar onun sesini duydum.

"Sence de birbirlerine aşık değiller mi?" Açıkçası sorduğu soruyla şaşırmıştım. Her ne kadar yakın arkadaş olsalar bile özel hayatından bahsedeceğini tahmin etmemiştim. Aralarında geçen şeyi biliyor olmalıydı ki konuşuyordu.

"Eda'nın Demire karşı bir şeyler hissettiği belli ancak Demir için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim."

" Neden? Demirin Edaya karşı olan tutumunu göremiyor musunuz? Gözünün içine bakıyor." Dedi kendinden emin bir şekilde. Gözünün içine baktığı kesindi ancak bunu sadece fiil olarak yapıyordu.  Davvranışları hiçte gözünün içine bakan bir adamın sergileneceği davranışlardan değildi.

" Ya öyle mi? Davranışları bunun tam aksini gösteriyor. Sevseydi gözünün önünde başka bir kadınla gülüp eğlenmezdi, ki eğlenecek bir şeyde yoktu ortada, "Kendisinin attığı kahkahalarla kimin gözünde yaş birikti haberi olmadı." Son cümlemi söylememle hızlıca çıkışa ilerledim. Sabahtan beri üstümde biriken sitresi ve Eda'nın üzülmesine olan hassasiyetimi  bir kaç cümleyle anlatmış olabilirdim. Tabi Demirin yüzüne bağıra bağıra anlatmak istediğim şeyleri farklı kişiye yüklemek istememiştim ama sabrımın sonuna geldiğimde kendimi tutamıyordum.

Eda'nın Ağzından;

Eve doğru yavaş adımlarla ilerlerken, gözlerimden akan yaşlara hafif bir yağmur eşlik ediyordu. Yıllar önce benden giden adamı bıkmadan usanmadan beklememin karşılığıydı bu akan yaşlar, yıllarca hayalini kurduğum adamın bir hayalden ibaret olduğunu öğrendiğim günün hatırına bana eşlik eden yaşlardı belki de.

Onun için her göz yaşı döktüğümde kendime ağlamamak üzere verdiğim sözü bu seferde çiğnemiştim. Daha önceki gecelerde olduğu gibi bu gecede ağlayarak uyuyacaktım.

Benden yavaş yavaş, parça parça gittiğini hissediyordum ilk gidişi değildi bu birçok kez gitmişti benden, yıllar önce aramızdaki bağı yok etmek istediğinde gitmişti ilk olarak, sonra iş için deyip başka bir şehirde çalışmak için demişti yakınlarına, onlardan öğrenmiştim gideceğini haftada bir gördüğüm yüzüyle yetinirken onuda almıştı elimden. Tam dört yıl ayrı kalmıştım ondan, bir dakika ayrı kalamadığım toprak gözlü adamı dört yıl görmemiştim. Annesi ve erkek kardeşini bile görmeye gelmemişti. Arada onlar giderdi yanına. Babası zaten yoktu çok küçükken terk edip gitmişti onları.

Babasından sevgi görmemişti, gerçi babasını bile görmemişti, derin yaralar vardı ruhunda ilk yarasıydı babası. Küçük yaşta çalışmaya başlamıştı. Hem okuyup hem çalışmanın yükünü omuzlarında taşımanın onu ne kadar yıprattığını biliyordum.

Bir çok şeyi başarmıştı benim toprak gözlüm. Ancak babasızlığı tatmış biri olarak beni onsuzluğa mahkûm bırakıp gitmişti. Hep gelir umuduyla beklemiştim onca yılı. Geleceğini biliyordum ama nasıl geleceğini bilmiyordum.

Kimle gelirdi yanında?  Sevdiği kadınla mı? Yoksa tek başına hâlâ içindeki benim sevdamla mı?  Ya da tüm duygularını yitirmiş bir şekilde mi? Sonunda gelmişti ama benim tanıdığım bildiğim adamdan çok farklıydı bana bakarken gözleri gülen adam bakmıyordu bana uzaktı, soğuktu ulaşılmazında ötesindeydi. Yokmuşum gibi davranıyordu. Hiç olmamışım ve bundan sonrada olmayacakmışım gibi.  Madem o hayatına bakıyordu bende bakabilirdim diye düşünüyordum. Beni umursamayan beni hiç olmamış sayan adamın yasını tutmak bana ne kazandıracaktı ki?

"Yanında gelmemi ister misin?" Diye sordu Sevda. Onun yanımda olduğunu bilmek çok iyi geliyordu. Bir kardeşim yoktu ama şu kısacık zamanda kardeşten öte olduğum arkadaşım vardı.

" Yok sen eve git sabahtan beri ayaktayız zaten.  Yarın sabah gelirim ben size konuşacaklarımız var biliyorsun." Tamam anlamında başını sallayıp evlerinin bahçe kapısından girince bende vakit kaybetmeden binaya girdim bir yandan gözlerimdeki yaşları silip diğer yandan da hızlı hızlı merdivenleri çıkıyordum.

Kapıdan içeri girdiğim sırada hemen karşımda annem beliriverdi. Konuşmasına fırsat vermeden odama geçtim hızlıca geceliklerimi giyip kendimi penceremin kenarındaki koltuğa attım.

Biraz sonra sokağın başında gördüm onu yavaş adımlarla ilerliyordu kafasını kaldırıp bana baktığında bir göz yaşı daha süzüldü yanağıma doğru. Ağlamayacağım diyerek kendime verdiğim sözü bir kez daha çiğnedim bu akşam. Ama bu son olacaktı ve ben beni yok sayan adamın yasını tutmayı şu saatten sonra bırakacaktım.

Bölüm sonu postu.👇

Sizce bölüm nasıldı?

Bölümü Eda ile kapattık. Demirle aralarında ki şey sizce ne?

Uçaktaki kadından bir atak yok. Neler yapacak yanda bir şey yapacak mı?

Bölüm sonu postları gelmeye devam etsin mi?

Gelecek bölümde görüşürüz.💙

24/05/2022

Continue Reading

You'll Also Like

15.3K 1.3K 52
"Öpecek misin artık?" dedi Sanrı "Öpeyim mi?" "Bir zahmet" Dudaklarım ile dudakları arasında bir milim mesafe vardı. "Ez evîndarê te me jinikê" (sa...
yirmi By ilayda

Short Story

686K 51.6K 67
hazar biraz duyarsız, biraz da sinir bozucu birisi boyxboy ve texting
57K 2.3K 89
Sezgin Abi:Nereden girdin lan hayatıma böyle bodoslama? Sezgin Abi: Olmaz oğlum bizden,farkında mısın sen bunun ne demek olduğunun? Siz:Çok sevdiğim...
32K 3.7K 30
İmam'ın oğlundan aşk taktikleri almak isteyen meslek liseli çocuk. 31/03/2024- texting #1 15/04/2024- mesleklisesi #1